Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

6. Güzel yazıya giden yol, bir bakıma doğru yazıdan geçer. Bu cümlede anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlatımın akıcı ve anlaşılır olması güzel yazıyı beraberinde getirir. B) Doğru olmayan bir yazının güzel sayılması düşünülemez C) Dilin bilinen kurallarıyla güzel yazıya ulaşılamaz. D) Farklı yaklaşımlar dili ve yazıyı zengin ve gelişmiş kılar. E) Özgür davranan yazar, bazen dilin kurallarını zorlar. LİMİT YAYINLARI 9.

6. "On Bir Ayın Sultanı" ramazan, bir ağacın öz suyu gibi toplumun ruhunun en ince noktalarına kadar işlemiştir. Verilen fitre, sadaka ve zekâtlar, kılınan teravih namazları ve mukabeleler iftar ve sahurun huzurla deneyimlenme- sini sağlamıştır. Bir ay boyunca terbiyeye çekilen kalpler paylaşmayı, düşküne destek olmayı, kardeşliği, sevgiyi ve saygıyı bu huzur iklimi içinde yaşamıştır. Ramazanın müj- delediği bayramsa tüm bu güzelliklerin daha coşkulu idrak edilmesine yol açar. Ramazan Bayramı'nda inanç ve o inancın neşeyle harmanlandığı ritüeller, toplulukların birlik- telik bilincini yükselterek kültürel zenginliklerin yalın hâliyle içselleştirilmesini sağlar. Bu parçadan hareketle ramazanla ilgili, I. İnsanların ruh dünyasının kılcallarına işlemiştir. II. İçinde sadece bu aya ait aktiviteler bulundurmaktadır. III. İnsanlara manevi bir motivasyon kazandırmaktadır. IV. Yoğun temposu yanında manevi bir ödül barındırmak- tadır. Bu pilar A) I B) II ASE V. Diğer aylara göre toplumsal duyarlılığın yüksek olduğu bir aydır. numaralanmış özelliklerden hangisine ulaşılamaz? C) III D) IV E) V bir B S

5. Varlığın, Tanrı'nın ruhun duyu organlarının sağla- dığı bilgilerle çözümlenemeyeceği anlaşılınca, ba- zi filozoflar insanın "akıl" ve "sezgi" gibi yüksek ye- tileri olduğunu ileri sürdüler; problemleri çözmek için onlara başvurdular. O zaman, "Acaba bu ye- tiler gerçekten insan zihninde var mıdır?" "Varsa, onlara mı başvurdular? varsa görünüşlerin ötesin- de kalan varlığı bilmemizi sağlayabilirler mi? türün- den sorularla karşılaştılar. İşte bu ve buna benzer soruların cevaplarının araştırması bilgi felsefesinin konusunu oluşturdu. Buna göre, bilgi felsefesinin ortaya çıkmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Filozofların, doğayı meydana getiren ana öğe- nin ne olduğunu araştırmaları B) Var olanların bilgisinin, kaynağının, değerinin ve geçerliliğinin sorgulanması Bilimsel kuramlarla gerçeklik arasındaki ilişkinin irdelenmesi D) insanın eylemlerinde özgür olup olmadığının değerlendirilmesi É) Doğaüstü varlıkların temel niteliklerinin belirlen- mesi 28 Ü N D

14. Dükkânın temizliği bittikten sonra kapıda yırtık pırtık gi- yimli, yaşadığı yılların izi yüzünde yer etmiş, yaşlı adam göründü () adımı daha havadayken konuşmaya başladı: - Bre Memed, çekirdeksiz üzümden versene bana (4) dedi. Memed Efendi, doğru düzgün işitemeyen ihtiyarın kula- ğına eğilip bağırdı ( - Ne kadar olsun () ne kadar olsun Bu parçada ayraçlarla gösterilen yerlere sırasıyla aşağıda verilen noktalama işaretlerinden hangisi ge- tirilmelidir? (;) (,) (:) (,) (?) C) (.) (.) (:) (?) (?) C 3 E) () (!) () () (?) B) (.) (,) (:) (;) (?) D) (;) (!) ( ) ( ) (?) eis Yayınlan 16

YKS PARAGRAF 22. Bir şehri ev, öbürünü misafirlik gibi görürseniz, bu iki durumdan biri kaçınılmaz olur. Dönmek, çok tortulu, hayal kırıklığına açık, ağır, biraz da imkânsız bir şey. Ben dönmekten ziyade bir yerden diğerine, hani Virginia Woolf'un da dediği gibi, hafif adımlarla geçmeye çalışanlardanım. Tadında bırakmak diye bir şey var; sevgilisinden ayrılmak için bile ondan nefret etmeyi bekleme- meli insan. Şehirlerle ilişkimi de böyle kuruyo- rum. Diğer şehri özlemeye başlayınca gidiyo- rum. Böylece her yerde sevdiğim ve istediğim için kalmış oluyorum. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangi- sini söylemesi beklenemez? A) Bu şehirlere gitmeden önce biletlerimi hep gidiş dönüş şeklinde alıyorum. B) Hayatımda kendimi hiçbir şeye mecbur his- setmemek ve sevdiğim, ilgilendiğim şeylerle zaman geçirmek istedim. C) Hayatla flört ederek yaşayabilmek benim için çok önemli. D) Hiçbir yerden kaçarak ayrılmıyorsunuz böy- lece. E) Bir yere gitmek istiyorsam, eğer gerçekten istiyorsam oraya koşarak gitmeliyim. 23. Kitaplar aramıza mesafe girmesini engelliyor. (1) Türkçe konuşamadığım zamanlarda bol bol okuyorum zira. (II) Ama mesela Barselona'ya taşındığımda, ilk dokuz ay gelmemiştim. (III) Memleketten en uzun süreli uzak kalışım da odur. (IV) Aslında çok da uzun bir zaman değil (V) Dokuz ayın sonunda İstanbul'a geldiğimde dünyanın en geveze insanıydım. (VI) Eşimi BENİM HOCAM D 24. (1) Şimdilerde bahsediliyor Özellikle som türünü, tarihi Geçmişimizin yerinde yaşa maalesef ins (V) Evet, re Barselona'da turistik bir şe şümden nas kıyasla daha Bu parçada gisi düşünc A) I B) 25. Japon toplu çift-erkilli ol toplum, yön bir yeri var. Konfüçyüsçü birlikte kadır yüzyıla gelin olduğu Japo "erdemil bir babasına, e oğluna "itaa modernleşm modernleşm duyulan sav gerçi ama Ja malarını gör Bu parçada kilerden har A) Toplumd olarak şe B Ancolor

50-51. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eskiden Hemite Kayalıkları'nda, Anavarza Kalesinde, To ros'ta sürüyle kartallar olurdu, Gökyüzü bir kartallar oy nuydu. Geniş, kara, bakır kızıltısında kanatlar gökyüzban örterdi. Ve çakallar, kırmızı kuyruklarını savurarak dolesen tilkiler, bir görünüp yiten hızlı kurtlar, ovayı baştan base y rayarak dolaşan ceylan sürüleri, ovanın her bir köşesinden uzun, kesik kesik sesleri gelen turaçlar... Bugün Cukur va'yı ovalıktan çıkardılar. Yakında bir kuru toprak kalacak bir de bomboş gökyüzü. Ne ot ne çiçek ne çali ne alga ne kurt ne börtü böcek... 50. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han gisi söylenebilir? A) Doğayla ilgili gözlemler yapmaktan keyif aldığı B) İnsanın doğaya müdahalesinden hoşnut olmadığı C) Çukurova'nın insanlar için önemli bir yer olduğunu her kese duyurmaya çalıştığı D) Yapıtlarında doğayla ilgili ayrıntılara sık sık yer verdiği E) Doğadaki yozlaşmaya karşı kalıcı, önlemler almak ge- rektiğine inandığı 51. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme B) Abartma D) Yinelemeler Oksijen Yayınlan C) Betimleme E) Öyküleme

11. (1) İnsanoğlu, barınma ve korunma gibi temel içgüdüleri sebebiyle kendini bir yaratma ve biçimlendirme eylemi içinde bulmuştur. (II) Korunma ve barınma amacı ile yaptığı biçimlendirmelerin yanı sıra, yine çevresindeki gereçleri kullanarak herhangi bir pratik yarar gütmeyen ancak kendi arzularını dizginlemek için de biçimlendirmeler yaptığı bilinmektedir. (III) Heykel sanatı ve mimari, bu konudaki en önemli olgulardır. (IV) Bu yüzden şehirlerin oluşum sürecinde heykel sanatı ve mimari birlikte düşünülür, insanoğlunun yapılaşma eylemleri bu iki kavramla açıklanır. (V) "Şehir estetiği" denilen alan da aslında heykel sanatının taşıdığı estetik kaygı ve yaratıcılığın mimariye aktarılması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede insanın içgüdülerinin onu hayatta tuttuğu iddia edimiştir. BI. cümlede insan yaratıcılığının her alanda kendini gösterdiğine dikkat çekilmiştir. 4K C) III. cümlede insanın temel içgüdülerinin yarattığı sanat dalları örneklenmiştir. D) IV. cümlede, heykel ve mimari tarihî gelişimine vurgu yapmıştır. E) V. cümlede şehir estetiğinin yansımaları üzerinde durulmuştur.

30. Necatigil bana, küçük hayatlar olmadığını, küçük denilen o hayatların dünyanın kendisi olduğunu öğretti. "Utanır da ana- sının sırtındaki yeldirmeden / Kız bir adım önde gider sezdir- meden" dizelerinde billurlaşan o ezik yüreği öğretti. Evleri sevmeyi öğretti. Bireyin toplum olduğunu, toplumun birey olduğunu öğretti. Lirik ve satirik şiir bağlamında söylenmiş de olsa kalbin, her zaman zekâdan büyük ve güzel olduğu- nu öğretti. Kendini sıfırlamanın dünyalara bedel olduğunu öğretti. İnsanın kendisine dokunmayan sözün, hiç kimseye dokunamayacağını öğretti. Bu parçaya göre Necatigil'in öğrettikleri arasında aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) Sıradan yaşamların değerini anlama B) Evin toplumsal yaşama katkısını sezme C) Alçak gönüllü olma D) Duyguların önemini kavrama E) Sözün etki gücünün kaynağını fark etme

IS T23T 7. Acımak iki türlüdür. Biri üstünlükten gelen acıma ki gururla, sns bir çeşit bayağı sevinçle karışıktır; öteki ise karşımızdaki mi kimsenin acısını kendimizdeymiş gibi duyarak acımak. Ruhları sanatın kokusuyla yıkanmamış insanlarda işte bu hehiduygu, karşılarındakinin acılarını paylaşamayacak kadar byl zayıftır. Onların acımalarında bile bir türlü kurtulamayacak- ları bir sertlik sezilir. Bir suçu bağışlayabilirler ama sevgi- sizce, anlayışsızca yaparlar bunu. O suçu kötü gördüklerini sezdirmemek ellerinde değildir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılamaz? BIA) Sanatla uğraşmış olan insanlardaki acıma duygusu, içten ve paylaşımcıdır. On ninh nunulo B) Sanatın etkisiyle ruhları yıkanmamış insanlarda acıma duygusu yok denecek kadar azdır. iC) Bazı insanların acıma duyguları, üstünlük ve gururdan gelen bir basitliğe sahiptir. D) Sanatçılar bazen karşısındakinin acılarını paylaşama- yacak kadar zayıf bir acıma duygusuna sahiptir. Sanatın getirdiği anlayışa sahip olmayanlar, bağışlar- ken bile suçlayıcı duygulara sahiptir.

2. İçeriği ne olursa olsun, bir sorunu için insanların düşünce alışverişinde bulunmaları, bir başka deyişle, iletişim kurma- ları gerekir. Uygarca konuşma ve tartışma becerisinin geliş- mediği toplumlarda bir sorunu çözmek amacıyla başlatılan etkileşim, kısa sürede ve çatışmaya dönüşür. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) açıklamak - intibak B) çözmek - sürtüşme C) görmezden gelmek - anlaşmazlık D) sonuca bağlamak - uzlaşma E) görmemek - uyuşmazlık

18 Tarihi milattan öncesine dayanan bir sanat dalı: Pandomim Pandomim; mimiklerin, el, kol ve beden hareketlerinin kul- lanıldığı yani ele alınan temanın sözsüz olarak anlatıldığı ti- yatro oyununa denir. Mim sanatı olarak da bilinen pandomim, köken itibarıyla eski Yunancadaki "mimeisthai" kelimesine dayanır ve anlamı "taklit etmek, temsil etmek"tir. Kökeni mi- lattan öncesine kadar dayanan bir tarihi geçmişe sahip olan pandomim, bu yüzden en eski sanatlardan biridir. İlk zaman- larda doğayı taklit etme amacıyla ortaya çıkan bu sanatın o dönemlerdeki ana hedefi ise izleyiciyi eğlendirmekti. Roma Dönemi'nde ise pandomim sanatı yerini, tek amacı eğlence olan farsa bıraktı. Bununla birlikte oyunun sahne sayıları ve süreleri uzadı. Güvenilir kaynaklara göre tarihi, tiyatrodan bile eski olan pandomim sanatı MÖ I. yüzyılda Liberius ve Syrius tarafından günümüzdeki hâline getirildi. Durmaksızın yaratma eylemi içinde bulunan sanat, aynı zamanda insan- liğin sahnesel anlamda gelişiminin izlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Sözsüz tiyatro sanatı olarak bilinen pandomim, sinemada sessiz sinema olarak ifade edilmektedir. Özellikle sinemanın ilk dönemlerine damgasını vuran sessiz sinema- nın en önemli temsilcisi ise Charlie Chaplin'dir. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Pandomimin, eski olduğu bilinen bir türden daha eski bir dönemde ortaya çıktığı vurgulanmıştır. B) Mim sanatı olarak da bilinen pandomimin tarihsel olarak gelişimi süreç içerisinde değerlendirilmiştir. Gerekçeli bir anlatım ile pandomim sanatının neden en eski sanatlardan biri olduğu açıklanmıştır. 19 Randomim sanatının kökenine ve başka sanat dalları P zerindeki etkisine değinilmiştir. E S Pandomim sanatının ilk zamanlardaki amacının ve içe- riğinin toplumsal değişimden etkilendiği belirtilmiştir.

A A PALME YAYINEV 34 Türkçe 33. Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun ressamı olarak tanınan Osman Hamdi Bey, Paris'e hukuk öğrenimi için gönderildiğinde hukuk fakültesiyle birlikte resim ve arkeoloji eğitimi için Paris Güzel Sanatlar Okuluna da kaydolmuştur. Jean Leon Gerome ve Gustave Boulanger gibi ünlü hocalanın eşliğinde resim atölyelerinde dokuz yıl eğitim almıştır. Portre ve peyzaj çalışmalannın yanı sıra Istanbul'a ilişkin resimlerinde, Çinili Köşk, Sultan Ahmed Camisi, Rüstem Paşa Camisi gibi mimarilerin içinde veya önünde gerçekleşmiş kompozisyonlar çalışmiştir. Yine Eyüp Mezarlığı, II. Selim Türbesi, Eminönü Yeni Camisi gibi yerleri de resmetmiştir. Ancak daha çok Kaplumbağa Terbiyecisi ile tanınan Osman Hamdi Bey, bir iddiaya göre bu tabloda Osmanlıdaki ilerlemeyi kaplumbağalar ile simgelemiş, ilerlemeyi kaplumbağa hızı olarak resmetmiş, kendini de kaplumbağalann terbiyecisi olarak göstermiştir. 628 Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? C) Osman Hamdi Bey resim eğitimini kimlerden ve nerede almıştır? A) Osman Hamdi Bey'in ilk resim çalışması hangisidir2- B) Osman Hamdi Bey resmin hangi alanlarında çalışmalar yapmıştır? D) Kaplumbağa Terbiyecisi adlı ünlü tablodaki kaplumbağalanın anlamı nedir? EOsman Hamdi Bey hangi mimari yapılan resmetmiştir?

22. Tanıtım yazısını okuyan okuyucu, söz konusu uputkitap hakkında genel bir fikir sahibi olur. Yazılı basında, bazı kişi ve yayıncıların internet si- telerinde bu tür tanıtımlara sıkça rastlanabilir. Ancak bir kitabı tanıtmak, sadece özetlemek değildir. Baştan, ortadan, sondan aktarımlarla kitap tanıtamazsınız. Tanıtım, kitabı okumaya da meyil uyandırmalıdır.p000 1053 1067 Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine kar- şılık söylenmiş olabilir? Kato A) Tanıtım yazısı hangi tür eserlerde olmalıdır? B) Her eser tanıtım yazısına uygun mudur? Tanıtım yazılarını gerekli görüyor musunuz? D) Tanıtım yazısında üslup nasıl olmalıdır? B Tanıtım yazısı için ne düşünüyorsunuz?

TYT/Türkçe 38. Hemen tüm fiziksel aktiviteler, doğaları gere- ği içsel ve dışsal travma risklerini yapılarında barındırır. Teakwondo, boks, karate gibi dövüş sporları başta olmak üzere basketbol, futbol, hentbol gibi yakın temas ve fiziksel mücadele- nin yoğun olduğu branşlar, hem içsel hem de dışsal travmanın yoğun yaşandığı sporlardır. Yapıları gereği doğrudan dış kaynaklı travma- ların beklenmediği atletizmin çeşitli branşla- rından, yüzme, kayak gibi sporlarda yaşanan kazalar, yumuşak doku yaralanmasına sebep olan dışsal travmanın başlıca kaynaklarıdır. Yumuşak doku yaralanmasına zemin yaratan içsel travmanın özü, kullanılan yumuşak do- kuların (özellikle kas, tendon ve ligamentler) tolere edemeyecekleri bir yüke karşı normal fonksiyonlarını yerine getirmeye çalışmalarıdır. Sporcu, direkt travmatik olmayan bir dış kuvve- te karşı postürünü korumaya çalışır veya hare- ket ederken yumuşak dokularda oluşan gerimin dokuların dayanma sınırını aşması içsel trav- mayı oluşturur. Bu parçadan hareketle "içsel travmanın" gö- rülmesinde; 1: Gerimdeki fazlalık, II. Aşırı yük, III. Spor kazaları nedenlerin hangileri etkilidir? A) I ve III 651111 P) I ve II B) II ve III C) Yalnız III E) I ve III isem yayıncıllk 39 ce Hız nüf kilc GI lilik mi ki kı "T m a ti te 6 r 2 C Aşk B) Tük miş C) Mae de g E, D) Mat me E) Duv tilm Aşağıa "asıl te terileb A) So

36 ve 37. soruları aşağıdaki parçaya go cevaplayınız. İlkokul yıllarımdayım, dönemin gözde parçala- rından "Bu Aşk Burada Biter"in nakaratı dilimize pelesenk olmuş durumda; "Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider." Derken bestenin şairi Ataol Behramoğlu'yla tanışılan ve hiç kopulmayan yıllar. Şiirleriyle başlayan tanışıklığın ardından öğrenilen bir derya deniz Behramoğlu. Şair, yazar, çevirmen, akademisyen... Kısacası yazıya adanmış bir hayat. Türkçenin duruluğunu en iyi kullanan şa- irlerimizden biri olarak tanırız onu. Memleket ve insan sevgisiyle eserlerini harmanlamış, Türk aydınlanmasının taşıyıcılığını üstlenmiştir hep. Edebiyatın sınırlarını aşmış ve çevirileriyle o sınırların dışına okurlarının da erişmesine köp- rü olmuştur. Bizleri bambaşka şairlere götürür yıllardır. 36 Bu parçanın yazarı He ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A)/Birden çok alanda eser vermiştir. B) Şairin asıl değerini onunla tanıştıktan sonra anlamıştır. Şair tanıtırken ben yerine biz dilini tercih etmiştir. D) Şairin dizeleriyle anlatıma farklılık yüklemiş- tir. of sali E) Diğer şairleri tanımasına vesile olmuştur. Asağıdakilerden hangin izili

1. Kayıp Aranıyor aydın, kültürlü, zevk ve anlayışın en ileri dü- zeyine varmış genç bir kızın gerek hayatta, yaşadığı top- lumda gerek aşklarında, mutluluk arayışında durup dinlen- meksizin düştüğü bir yığın düş kırıklıklarının hikâyesidir. Sait Faik'in bu romanı, okuyanı baştan sona sürükleyen bir olmayışına dayanması, Sait Faik'in eserine üzerinde uzun tün bu olup biten serüvenlerin anlamının mutluluğun olup boylu durulacak düşünsel bir derinlik katmış. Sait Faik'in birçok hikâyesiyle yaşattığı bu temayı Kayıp Aranıyor'da daha derinden işlenmiş buluyoruz. Üstelik yazar bu defa mutluluğun anlamı üzerinde kendince bir sonuca varmak, bir çıkar yol bulmak istiyor. Bu parçadan hareketle Kayıp Aranıyor adlı roman ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi mutluluk sorunu- na değindiği B) Bir genç kızın basit hayatındaki hayal kırıklıklarından ilham almadığı C)Yazarın öykücülüğü ile kıyaslandığında daha başarılı bir eser olmadığı D) Sait Faik'in öykülerinin aksine, bu romanla okuyucu kit- lelerini yakalayabildiği E) Yazarın bu romanı ile mutluluğa felsefi bir derinlik ka zandırmayı amaçladığı