Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Kotodama, "sözün ruhu, eşyanın ruhu" anlamına gelen
bir Japon inanışıdır.
II. Japonya'da kadim çağlardan beri süren bu inanışa gö-
re sözün büyüsel gücü bulunuyor ve bu güç, söze dö-
külen şeyin gerçekten olmasını sağlıyor.
"
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçim-
de birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözün ve eşyanın ruhu anlamını taşıyan kotodama, çok
eski tarihlere dayanan bir inanıştır ve Japonya'da insan-
lar, hayallerini bu inanışla gerçekleştirir.
B) Gücünü söz ve eşyanın ruhundan alan kotodama inanı-
şı, tarihin bilinmeyen dönemlerinden bu yana sözün bü-
yülü gücüyle Japon insanının yaşamına biçim verir.
C) Sözün ve eşyanın özünde bulunan ruhsal güç anlamın-
daki kotodama, Japonya'da yüzyıllardır insanlar üzerin-
deki etkisini sürdürmektedir.
39.
D) Çok eski zaman dilimlerinden beri, konuşulanların, sö-
zün büyüleyici etkisiyle hayata geçmesini sağlayan ko-
todoma, Japonya'da yalnız sözün değil, eşyanın da ru-
hu anlamını içeren bir inançtır.
E) Sözün ruhsal gücüne inanan Japonlar, sözün ve eşya-
nın manevi gücü anlamını taşıyan kotodoma ile konu-
şulanların gerçeğe dönüşeceğini yüzyıllarca deneyimle-
miştir.
1. ko
11. k
III.
IV.
V
Y
C
Yownlan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kotodama, "sözün ruhu, eşyanın ruhu" anlamına gelen bir Japon inanışıdır. II. Japonya'da kadim çağlardan beri süren bu inanışa gö- re sözün büyüsel gücü bulunuyor ve bu güç, söze dö- külen şeyin gerçekten olmasını sağlıyor. " Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçim- de birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözün ve eşyanın ruhu anlamını taşıyan kotodama, çok eski tarihlere dayanan bir inanıştır ve Japonya'da insan- lar, hayallerini bu inanışla gerçekleştirir. B) Gücünü söz ve eşyanın ruhundan alan kotodama inanı- şı, tarihin bilinmeyen dönemlerinden bu yana sözün bü- yülü gücüyle Japon insanının yaşamına biçim verir. C) Sözün ve eşyanın özünde bulunan ruhsal güç anlamın- daki kotodama, Japonya'da yüzyıllardır insanlar üzerin- deki etkisini sürdürmektedir. 39. D) Çok eski zaman dilimlerinden beri, konuşulanların, sö- zün büyüleyici etkisiyle hayata geçmesini sağlayan ko- todoma, Japonya'da yalnız sözün değil, eşyanın da ru- hu anlamını içeren bir inançtır. E) Sözün ruhsal gücüne inanan Japonlar, sözün ve eşya- nın manevi gücü anlamını taşıyan kotodoma ile konu- şulanların gerçeğe dönüşeceğini yüzyıllarca deneyimle- miştir. 1. ko 11. k III. IV. V Y C Yownlan
36.-37. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(1) İlk kez otuz iki yaşındayken izlediğim Nostalgia
adlı filmi şimdi altmışıma geldiğimde yeniden izledim.
(II) Nostalgia'nın otuz iki yaşındaki izleyicisi ile altmi-
şındaki izleyicisi arasındaki farkı yalnızca, yıllar için-
de oluşmuş birikime, görgüye, artan deneyimlere
bağlamamak gerek. (III) Bu fark, aynı zamanda kişi-
de ortaya çıkan değişiklikler, gelişmeler ve ölçülerin-
de, ölçülendirişinde kullandığı merceklerin farklılığı
nedeniyle ortaya çıkmaktadır. (IV) Bir eserin daha
önce sizi sarsmış bazı özelliklerini artık fazla bulabi-
lirsiniz. (V) Buna karşılık bir eserde daha önce ilginizi
hiç çekmeyen bir boyutun bugün farkına varmanız da
mümkündür. (VI) Öte yandan insanı anlatan bir film,
değerini her zaman korur.
37. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bir eserle ilgili beğenme düzeyi, izleyenin o ar
daki ruhsal durumuyla ilişkilidir.
B) Bir film, yaşanılan döneme değil de ileride ya
şanacaklara ışık tuttuğu için başarılı bulunabilir
C) Bir eseri değerlendirmede zaman içinde başka
larınca belirlenen yeni ölçütler, kişilerin düşür
celerini etkiler.
D) Eski bir film, ilk izlendiği zamandaki duygula
yeniden yaşatır.
E) İnsanların bir sanat eseriyle ilgili düşüncele
zaman içinde değişebilir.
KASI | 2013 İLKBAHAR CIKMIS SINAV SORULAR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36.-37. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) İlk kez otuz iki yaşındayken izlediğim Nostalgia adlı filmi şimdi altmışıma geldiğimde yeniden izledim. (II) Nostalgia'nın otuz iki yaşındaki izleyicisi ile altmi- şındaki izleyicisi arasındaki farkı yalnızca, yıllar için- de oluşmuş birikime, görgüye, artan deneyimlere bağlamamak gerek. (III) Bu fark, aynı zamanda kişi- de ortaya çıkan değişiklikler, gelişmeler ve ölçülerin- de, ölçülendirişinde kullandığı merceklerin farklılığı nedeniyle ortaya çıkmaktadır. (IV) Bir eserin daha önce sizi sarsmış bazı özelliklerini artık fazla bulabi- lirsiniz. (V) Buna karşılık bir eserde daha önce ilginizi hiç çekmeyen bir boyutun bugün farkına varmanız da mümkündür. (VI) Öte yandan insanı anlatan bir film, değerini her zaman korur. 37. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir eserle ilgili beğenme düzeyi, izleyenin o ar daki ruhsal durumuyla ilişkilidir. B) Bir film, yaşanılan döneme değil de ileride ya şanacaklara ışık tuttuğu için başarılı bulunabilir C) Bir eseri değerlendirmede zaman içinde başka larınca belirlenen yeni ölçütler, kişilerin düşür celerini etkiler. D) Eski bir film, ilk izlendiği zamandaki duygula yeniden yaşatır. E) İnsanların bir sanat eseriyle ilgili düşüncele zaman içinde değişebilir. KASI | 2013 İLKBAHAR CIKMIS SINAV SORULAR
r bütün birleştiriciliğinin yanında dönüşümün, yok
etmenin, yıkmanın simgesi oldu, özellikle 19. yüzyıldan
karmaşanın, kâbusun, felaket senaryolarının merkezi oldu.
sonra. (II) Umutların, romantik hayallerin beşiği olan kent,
(1) Kentteki özgür, mutlu bireylerin ürkütücü yönetim ve
denetim sistemleri ile özgürlüğü ve bireyselliği bastırıldı.
Toplumsal yaşam tekdüzeliğe, denetimin temel alındığı
mutsuzluk alanlarına dönüştürüldü. (V) Mekânı kent olan
karşı ütopyalardaki; şehirlerin yıkıldığı, çürümeye bırakıldığı,
savaşta havaya uçurulduğu bilim kurgular artık kurgu değil.
M
Kentler
Pr
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
kentlerle ilgili bir karşıtlıktan söz edilmemiştir?
Ayive 11.
B) H. ve IV.
Dll. ve V.
(C) I. ve IV.
E IV. ve V.
347
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
r bütün birleştiriciliğinin yanında dönüşümün, yok etmenin, yıkmanın simgesi oldu, özellikle 19. yüzyıldan karmaşanın, kâbusun, felaket senaryolarının merkezi oldu. sonra. (II) Umutların, romantik hayallerin beşiği olan kent, (1) Kentteki özgür, mutlu bireylerin ürkütücü yönetim ve denetim sistemleri ile özgürlüğü ve bireyselliği bastırıldı. Toplumsal yaşam tekdüzeliğe, denetimin temel alındığı mutsuzluk alanlarına dönüştürüldü. (V) Mekânı kent olan karşı ütopyalardaki; şehirlerin yıkıldığı, çürümeye bırakıldığı, savaşta havaya uçurulduğu bilim kurgular artık kurgu değil. M Kentler Pr Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kentlerle ilgili bir karşıtlıktan söz edilmemiştir? Ayive 11. B) H. ve IV. Dll. ve V. (C) I. ve IV. E IV. ve V. 347
dimle yüzleş-
"kırık kolon"
ikte güçlü ve
Sadece keşif
Tanıdığımda
da. Sonraları
ndüm. Bazı
ya da insanı
rdır.
bir müca-
sal ve be-
in her türlü
sinin ortak
eme konu-
rden han-
mli unsur
uz?
siz de ya-
Deneme
76. (1) Sanat; başlangıcından bugüne sosyal, ekonomik, kültü
rel, bilimsel, teknolojik ve benzer olgulardan beslendiği için
zaman içerisinde sürekli bir değişim ve yenilenme içerisinde
olmuştur. (II) Çevresine duyarlı bir birey olan sanatç
eserlerini ortaya koyduğu dönemin doğal ve yapay etkenler
ışığında sürekli bir arayış içinde aynı değişim ve yenilenmeyi
şimlerin yaşandığı birçok toplumsal olay meydana gelmiştir.
(IV) Özellikle XIX ve XX. yüzyıllar sanatın hızlı bir dönüşüm
içerisine girdiği ve âdeta bir evrimleşme süreci yaşadığı yıl
lardır. (V) Söz konusu yıllarda bilim kendini aşmış, tekno-
loji olabildiğince gelişmiş bir de ekonomik menfaatlerin ön
plana çıktığı iki dünya savaşı eklenince toplumsal değerlerin
sarsıldığı, kültürel açıdan köklü değişikliklerin yaşandığı ve
bunların yansımalarının sanatı derinden etkilediği bir tablo
ortaya çıkmıştı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdaki verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede birden fazla ünlü düşmesi meydana gelmiştir.
B) Il cümlede özne, sifat-fiil grubundan oluşmuştur.
C) NI. umfede birden fazla fiilden isim yapan ek kullanılmış
D) IV. cümlede yer-yön zarfı kullanılmıştır.
O
E) V. cümlede ek eylemin hikâye çekimi yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
dimle yüzleş- "kırık kolon" ikte güçlü ve Sadece keşif Tanıdığımda da. Sonraları ndüm. Bazı ya da insanı rdır. bir müca- sal ve be- in her türlü sinin ortak eme konu- rden han- mli unsur uz? siz de ya- Deneme 76. (1) Sanat; başlangıcından bugüne sosyal, ekonomik, kültü rel, bilimsel, teknolojik ve benzer olgulardan beslendiği için zaman içerisinde sürekli bir değişim ve yenilenme içerisinde olmuştur. (II) Çevresine duyarlı bir birey olan sanatç eserlerini ortaya koyduğu dönemin doğal ve yapay etkenler ışığında sürekli bir arayış içinde aynı değişim ve yenilenmeyi şimlerin yaşandığı birçok toplumsal olay meydana gelmiştir. (IV) Özellikle XIX ve XX. yüzyıllar sanatın hızlı bir dönüşüm içerisine girdiği ve âdeta bir evrimleşme süreci yaşadığı yıl lardır. (V) Söz konusu yıllarda bilim kendini aşmış, tekno- loji olabildiğince gelişmiş bir de ekonomik menfaatlerin ön plana çıktığı iki dünya savaşı eklenince toplumsal değerlerin sarsıldığı, kültürel açıdan köklü değişikliklerin yaşandığı ve bunların yansımalarının sanatı derinden etkilediği bir tablo ortaya çıkmıştı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdaki verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede birden fazla ünlü düşmesi meydana gelmiştir. B) Il cümlede özne, sifat-fiil grubundan oluşmuştur. C) NI. umfede birden fazla fiilden isim yapan ek kullanılmış D) IV. cümlede yer-yön zarfı kullanılmıştır. O E) V. cümlede ek eylemin hikâye çekimi yapılmıştır.
●
●
Sosyal Bilimler
Fransa'nın 1871'de Sedan Savaşı'nda kaybettiği
Alsace Lorraine (Alsas-Loren) bölgesini Almanlar-
dan geri almak istemesi
İngiltere ile Almanya arasında ekonomik alanda üs-
tünlük mücadelesi
Almanya ve İtalya'nın siyasi birliklerini tamamlaya-
rak sömürgecilik rekabetine katılmaları
İtalya'nın Akdeniz'e egemen olma düşüncesi
Rusya'dan Balkanlarda yaşayan Slavları kendi ida-
resinde birleştirme isteği (Panslavizm) ve sıcak de-
nizlere ulaşma amacı
Avusturya-Macaristan ile Rusya'nın Balkanlara hâ-
kim olma mücadelesi
Japonya'nın Büyük Okyanus çevresindeki sömür-
ge arayışı
I. Dünya Savaşı'nın özel sebeplerinin verildiği bilgilere
bakıldığında;
1. Devletler arasındaki ham madde ve pazar arayışındaki
rekabetin yol açtığı sömürgecilik yarışı,
II. Doğu ve Batı blokları arasındaki askeri anlaşmazlıklar,
III. Almanya'da Nazizm, İtalya'da Faşizm ideolojilerinin
iktidara gelmesi
yargılarından hangileri savaşın çıkmasında etkili ol-
muştur?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalniz
E) I, II ve III
Yalnız m
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
● ● Sosyal Bilimler Fransa'nın 1871'de Sedan Savaşı'nda kaybettiği Alsace Lorraine (Alsas-Loren) bölgesini Almanlar- dan geri almak istemesi İngiltere ile Almanya arasında ekonomik alanda üs- tünlük mücadelesi Almanya ve İtalya'nın siyasi birliklerini tamamlaya- rak sömürgecilik rekabetine katılmaları İtalya'nın Akdeniz'e egemen olma düşüncesi Rusya'dan Balkanlarda yaşayan Slavları kendi ida- resinde birleştirme isteği (Panslavizm) ve sıcak de- nizlere ulaşma amacı Avusturya-Macaristan ile Rusya'nın Balkanlara hâ- kim olma mücadelesi Japonya'nın Büyük Okyanus çevresindeki sömür- ge arayışı I. Dünya Savaşı'nın özel sebeplerinin verildiği bilgilere bakıldığında; 1. Devletler arasındaki ham madde ve pazar arayışındaki rekabetin yol açtığı sömürgecilik yarışı, II. Doğu ve Batı blokları arasındaki askeri anlaşmazlıklar, III. Almanya'da Nazizm, İtalya'da Faşizm ideolojilerinin iktidara gelmesi yargılarından hangileri savaşın çıkmasında etkili ol- muştur? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalniz E) I, II ve III Yalnız m
36. Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? Çünkü ufak,
beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı. Ufak
bir fil hayal ederek ona "ufak bir fil" diyebiliriz. Be-
yaz bir fil hayal ederek ona "beyaz bir fil" diyebiliriz.
Kırışıksız bir fil de "kırışıksız bir fil" olur. Başka bir
deyişle büyüklük, grilik ve kırışıklık, Aristoteles'in bir
fili fil yapan şeyin ne olduğunu tanımlama sınavını
geçemez. Çünkü aspirin gibi ufak, beyaz ve yuvar-
lak bir şey bir fil olamaz ve böyle bir nesneyle karşı-
laştığımızda aklımıza "Hey, ağzına attığın bir aspirin
mi yoksa alışılmamış türden bir fil mi? diye sormak
gelmez.
Bu parçada varlıkla ilgili aşağıda verilenlerden
hangisi sorgulanmaktadır?
A) Zorunlu varlık / mümkün varlık ayrımı
B) Özsel/ ilineksel nitelikler
C) Ana maddenin neliği
D) Madde ve form ilişkisi
E) Varolma/otmama sorunsalı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı. Ufak bir fil hayal ederek ona "ufak bir fil" diyebiliriz. Be- yaz bir fil hayal ederek ona "beyaz bir fil" diyebiliriz. Kırışıksız bir fil de "kırışıksız bir fil" olur. Başka bir deyişle büyüklük, grilik ve kırışıklık, Aristoteles'in bir fili fil yapan şeyin ne olduğunu tanımlama sınavını geçemez. Çünkü aspirin gibi ufak, beyaz ve yuvar- lak bir şey bir fil olamaz ve böyle bir nesneyle karşı- laştığımızda aklımıza "Hey, ağzına attığın bir aspirin mi yoksa alışılmamış türden bir fil mi? diye sormak gelmez. Bu parçada varlıkla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi sorgulanmaktadır? A) Zorunlu varlık / mümkün varlık ayrımı B) Özsel/ ilineksel nitelikler C) Ana maddenin neliği D) Madde ve form ilişkisi E) Varolma/otmama sorunsalı
8.
Zim
Birkaç aydan beri genç öykücülerin yapıtlarını oku-
yorum. Her birinde bir başka güzellik var. Zaman
zaman bu öykülerle ve öykücülerle ilgili makaleler-
de yayımlıyorum. Okurlarımdan bu genç öykücüle-
re yönelik, daha çok makale yazmam konusunda
istekler alıyorum son günlerde.
Ana
düşünce
Bu paçada aşağıdakilerden hangisinden söz
edilmektedir? Yanı verilmed istera
desenceyi soruyor
Yazarı yeni öykücülerin eserlerini beğendiği
BOkurların yeni yazarlara ulaşma isteği olduğu
C) Yeni öykücülerin tanıtılmayı arzuladığı
Yeni öykücülerin yazarın kendileri hakkında ya-
zı yazmasını istediği
E) Okurların yeni öykücülerin eserleri hakkında bil-
gi almak istediği
E
Sorunun cevabı ikiside olabilirmi
arkadaşlar,yardımcı olurmusunuz:]
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Zim Birkaç aydan beri genç öykücülerin yapıtlarını oku- yorum. Her birinde bir başka güzellik var. Zaman zaman bu öykülerle ve öykücülerle ilgili makaleler- de yayımlıyorum. Okurlarımdan bu genç öykücüle- re yönelik, daha çok makale yazmam konusunda istekler alıyorum son günlerde. Ana düşünce Bu paçada aşağıdakilerden hangisinden söz edilmektedir? Yanı verilmed istera desenceyi soruyor Yazarı yeni öykücülerin eserlerini beğendiği BOkurların yeni yazarlara ulaşma isteği olduğu C) Yeni öykücülerin tanıtılmayı arzuladığı Yeni öykücülerin yazarın kendileri hakkında ya- zı yazmasını istediği E) Okurların yeni öykücülerin eserleri hakkında bil- gi almak istediği E Sorunun cevabı ikiside olabilirmi arkadaşlar,yardımcı olurmusunuz:]
14 N
08:10 T
ngisi
hayat
orluk
asini
erekir.
2. Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca benzer değildir.
Lisanlar, tıpkı ağaçlar gibi mevsim mevsim rengini
kaybedip ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar.
Lisanın yaprakları kelimelerdir. (IV) Edebî bir metni
okuyorken daha düne kadar canlı bir manası olan
"melek" kelimesinin, bugün tamamen hayatiyeti
tükenmiş, renksiz ve şekilsiz bir lâfız hâline geldiğini
hissettim. Bu kelime şimdi Türkçede soğuk bir
naaştan başka bir şey değildir.
Bu parçada anlatılmak istenen numaralanmış
cümlelerin hangisinde verilmiştir?
of ap
1
B) II
þv
eski an
Mekanizması olduğunu söylem
agirmiş bz malzemed
Akdeniz ad olan Amer
içerisinde 20
aslan
araştırmalar sonrasında bu b
az 30 dişli çarktan oluşan k
olduğu anlaşıldı.
Bu parçadan kesin olara
aşağıdakilerden hangis
A) Tarihte kullanılan ilk
B) Ilk analog makine A
yapılmıştır.
C) ilk analog makine
D) Antikythera, Akde
Ilk makine insan
se
|||
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
14 N 08:10 T ngisi hayat orluk asini erekir. 2. Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca benzer değildir. Lisanlar, tıpkı ağaçlar gibi mevsim mevsim rengini kaybedip ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yaprakları kelimelerdir. (IV) Edebî bir metni okuyorken daha düne kadar canlı bir manası olan "melek" kelimesinin, bugün tamamen hayatiyeti tükenmiş, renksiz ve şekilsiz bir lâfız hâline geldiğini hissettim. Bu kelime şimdi Türkçede soğuk bir naaştan başka bir şey değildir. Bu parçada anlatılmak istenen numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? of ap 1 B) II þv eski an Mekanizması olduğunu söylem agirmiş bz malzemed Akdeniz ad olan Amer içerisinde 20 aslan araştırmalar sonrasında bu b az 30 dişli çarktan oluşan k olduğu anlaşıldı. Bu parçadan kesin olara aşağıdakilerden hangis A) Tarihte kullanılan ilk B) Ilk analog makine A yapılmıştır. C) ilk analog makine D) Antikythera, Akde Ilk makine insan se |||
8.
7. Azdır öyle şairler, binde bir gelir. Ötekiler de kendilerini
öyle göstermeye çalışırlar. Hani aslan derisine bürünen
önce gelmiş, adı bile unutulmuş büyük bir şair; gülün,
eşeğin masalı yok mu, onun gibi. Bundan yüzyıllarca
bülbülün güzelliğini göstermiş, bugünkü şair onu
söylemekle övünüyor. Şaşarım onun kendisini
beğenmesine. Gerçekten şairse yaratsın, eskiden kalma
ile babalarından öğrendiği ile yetinmesin de baba
mirasına yeni bir güzellik katsın.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Günümüz şairleri özgün eserler vermektedir.
B) Okurlar, kendi dönemlerini anlatmayan eserlere itibar
etmez.
C) En güzel eserler, geçmişle günümüzü harmanlayan
eserlerdir.
1.
Yeni şairler, eskilerin kattığı güzelliklerin üzerine bir şey
koyamamaktadır.
E) Şiir, herkesin uzmanlaşabileceği bir alan değildir.
Nasi
yapı
baş
insa
Gündüz kelebekleri gece istirahat edip, gündüz
uçarlar. İnce ve hafif vücutludurlar. Anten uçları
topuzludur. Kanatları gayet güzel renk ve desenlerle
süslüdür L
konduklarında
do
ko
ba
B
h
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. 7. Azdır öyle şairler, binde bir gelir. Ötekiler de kendilerini öyle göstermeye çalışırlar. Hani aslan derisine bürünen önce gelmiş, adı bile unutulmuş büyük bir şair; gülün, eşeğin masalı yok mu, onun gibi. Bundan yüzyıllarca bülbülün güzelliğini göstermiş, bugünkü şair onu söylemekle övünüyor. Şaşarım onun kendisini beğenmesine. Gerçekten şairse yaratsın, eskiden kalma ile babalarından öğrendiği ile yetinmesin de baba mirasına yeni bir güzellik katsın. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Günümüz şairleri özgün eserler vermektedir. B) Okurlar, kendi dönemlerini anlatmayan eserlere itibar etmez. C) En güzel eserler, geçmişle günümüzü harmanlayan eserlerdir. 1. Yeni şairler, eskilerin kattığı güzelliklerin üzerine bir şey koyamamaktadır. E) Şiir, herkesin uzmanlaşabileceği bir alan değildir. Nasi yapı baş insa Gündüz kelebekleri gece istirahat edip, gündüz uçarlar. İnce ve hafif vücutludurlar. Anten uçları topuzludur. Kanatları gayet güzel renk ve desenlerle süslüdür L konduklarında do ko ba B h
kında bilgi elde etmenin kestme yoludur.
E) Kültürün taşıyıcısı konumunda olan dil, bireyin et-
kileşimi için önemli bir araçtır.
10. (1) Türkiye'nin en kalabalık şehri olan İstanbul'un,
yoğun nüfus düzeyini karşılayabilecek düzeyde olan
en büyük tren garıdır Haydarpaşa Garı. (II) İnşa edil-
diği dönemde İstanbul'dan Anadolu'ya ve Orta Do-
ğu'ya açılan ilk kapıdır. (III) 30 Mayıs 1906 tarihinde
yapımındaki malzemelerin, yükleme ve boşaltma iş-
lemlerini gerçekleştirmek üzere mendirek kurulup
inşasına başlanmıştır. (IV) 1908 tarihinde, İstanbul
Kadıköy'de faaliyetlerine başlamış ve İstanbul'dan
Bağdat'a kadar uzanan, tren hattının başlangıç nok-
tası olmuştur. (V) Bütün ihtişamı ile Kadıköy'de yük-
selen bu tarihî gara III. Selim'in paşalarından Haydar
Paşa'nın ismi verilmiştir.
Puan Yayınları | Güç Sende Artık
Haydar Paşa Garı'nın anlatıldığı bu parçadaki nu-
maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A cümlede, Türkiye'nin en büyük garı olduğu söy-
lenmiştir.
B) IL cümlede, farklı bölgelere ulaşmada bir geçiş
rolu üstlendiğinden bahsedilmiştir.
C) III. cümlede, çeşitli işlemleri yapmak amacıyla
Timan oluşturulduğu dile getirilmiştir.
IV. cümlede, ne zaman faaliyete geçtiğinden söz
edilmiştir.
EV. cümlede, adını geçmişteki bir kişilikten aldı-
ğına değinilmiştir.
PUANYAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kında bilgi elde etmenin kestme yoludur. E) Kültürün taşıyıcısı konumunda olan dil, bireyin et- kileşimi için önemli bir araçtır. 10. (1) Türkiye'nin en kalabalık şehri olan İstanbul'un, yoğun nüfus düzeyini karşılayabilecek düzeyde olan en büyük tren garıdır Haydarpaşa Garı. (II) İnşa edil- diği dönemde İstanbul'dan Anadolu'ya ve Orta Do- ğu'ya açılan ilk kapıdır. (III) 30 Mayıs 1906 tarihinde yapımındaki malzemelerin, yükleme ve boşaltma iş- lemlerini gerçekleştirmek üzere mendirek kurulup inşasına başlanmıştır. (IV) 1908 tarihinde, İstanbul Kadıköy'de faaliyetlerine başlamış ve İstanbul'dan Bağdat'a kadar uzanan, tren hattının başlangıç nok- tası olmuştur. (V) Bütün ihtişamı ile Kadıköy'de yük- selen bu tarihî gara III. Selim'in paşalarından Haydar Paşa'nın ismi verilmiştir. Puan Yayınları | Güç Sende Artık Haydar Paşa Garı'nın anlatıldığı bu parçadaki nu- maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A cümlede, Türkiye'nin en büyük garı olduğu söy- lenmiştir. B) IL cümlede, farklı bölgelere ulaşmada bir geçiş rolu üstlendiğinden bahsedilmiştir. C) III. cümlede, çeşitli işlemleri yapmak amacıyla Timan oluşturulduğu dile getirilmiştir. IV. cümlede, ne zaman faaliyete geçtiğinden söz edilmiştir. EV. cümlede, adını geçmişteki bir kişilikten aldı- ğına değinilmiştir. PUANYAYINLARI
A
A) Birinci kişili anlatıma yer verme
B) Öznel düşüncelere başvurma
C) Mecazlı söyleyişe yer verme
D) Karşılaştırmaya başvurma
E) Benzetmeye yer verme
Türkçe
19. Taşkent'te caddeler geniş, pırıl pırıl. Şehirde kocaman
havuzlarla güzelleşen büyük meydanlar, heybetli yapı-
lar, gölgeli ve çiçekli parklar, gösterişli sinemalar dikka-
timizi çekiyor. Geniş yapraklı ağaçların arkasında yük-
selen yüksek apartmanlarda yaşayanlar, pencerelerini
ve balkon kapılarını sıkı sıkıya kapayarak esrarengiz
hâllerini bizden kaçırmaya çalışıyor. Özbek nakışlarıyla
süslü zengin müzeler, alımlı heykeller, çeşitli üniversi-
teler ve uğultulu fabrikalar... Etrafta ne bir kerpiç eve ne
de tozlu, topraklı bir yola rastladık. Taşkent, o eski Asya
ruhundan sıyrılarak modern bir şehir olmaya başlamış.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A) Birinci kişili anlatıma yer verme B) Öznel düşüncelere başvurma C) Mecazlı söyleyişe yer verme D) Karşılaştırmaya başvurma E) Benzetmeye yer verme Türkçe 19. Taşkent'te caddeler geniş, pırıl pırıl. Şehirde kocaman havuzlarla güzelleşen büyük meydanlar, heybetli yapı- lar, gölgeli ve çiçekli parklar, gösterişli sinemalar dikka- timizi çekiyor. Geniş yapraklı ağaçların arkasında yük- selen yüksek apartmanlarda yaşayanlar, pencerelerini ve balkon kapılarını sıkı sıkıya kapayarak esrarengiz hâllerini bizden kaçırmaya çalışıyor. Özbek nakışlarıyla süslü zengin müzeler, alımlı heykeller, çeşitli üniversi- teler ve uğultulu fabrikalar... Etrafta ne bir kerpiç eve ne de tozlu, topraklı bir yola rastladık. Taşkent, o eski Asya ruhundan sıyrılarak modern bir şehir olmaya başlamış. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
26. Eleştirmen:
(1) ---
Romanci:
Hayır, artık yazmayı bıraktım zaten. Yalnızca Bir Ada
Hikâyesi'nin dördüncüsü üzerinde çalışıyorum, onu da
bitirebilir miyim, bilmiyorum.
-
Eleştirmen:
(11) --
Romancı:
-
- Çocuklara ayrı yaratıklar gibi bakılması, beni deli ediyor!
Benim için çocuk-büyük ayrımı yoktur. Bir sanat yapıtını
çocukların da anlamasını istiyorsak başka anlatım yolları,
başka biçimler aramalıyız.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangist sırasıyla getirilmelidir?
1. Bir Ada Hikâyesi adlı roman dizisini bu yıl içinde
tamamlayabilecek misiniz?
II. Bir romancı çocuklar için yazarken daha çok nelere
dikkat etmelidir?
5) 1. Son yazdığınız roman dizisinin sinemaya aktarılma-
sıyla ilgili bir teklif aldınız mı?
Yetişkinlerin severek okuduğu romanları çocuklar
\da okuyabilir mi?
e) 1. Gençlik dönemlerinizdeki yazma tutkusunu hâlâ
koruyor musunuz?
II. Genel edebiyat içinde "çocuk edebiyatı" olarak
adlandırılabilecek bir tür var mıdır?
DIŞöyle bir geriye baktığınızda yazmak isteyip de
yazamadığınız bir konu ya da kitap oldu mu?
II. Çocuklar için ayrı bir edebiyat var midir, bu konuda
ne düşünüyorsunuz?
1. Bir Ada Hikâyesi'nin dördüncü cildini yazmakta çok
mu zorlanıyorsunuz?
II. Sizce yetişkinler için mi, çocuklar için mi yazmak
daha zordur?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Eleştirmen: (1) --- Romanci: Hayır, artık yazmayı bıraktım zaten. Yalnızca Bir Ada Hikâyesi'nin dördüncüsü üzerinde çalışıyorum, onu da bitirebilir miyim, bilmiyorum. - Eleştirmen: (11) -- Romancı: - - Çocuklara ayrı yaratıklar gibi bakılması, beni deli ediyor! Benim için çocuk-büyük ayrımı yoktur. Bir sanat yapıtını çocukların da anlamasını istiyorsak başka anlatım yolları, başka biçimler aramalıyız. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangist sırasıyla getirilmelidir? 1. Bir Ada Hikâyesi adlı roman dizisini bu yıl içinde tamamlayabilecek misiniz? II. Bir romancı çocuklar için yazarken daha çok nelere dikkat etmelidir? 5) 1. Son yazdığınız roman dizisinin sinemaya aktarılma- sıyla ilgili bir teklif aldınız mı? Yetişkinlerin severek okuduğu romanları çocuklar \da okuyabilir mi? e) 1. Gençlik dönemlerinizdeki yazma tutkusunu hâlâ koruyor musunuz? II. Genel edebiyat içinde "çocuk edebiyatı" olarak adlandırılabilecek bir tür var mıdır? DIŞöyle bir geriye baktığınızda yazmak isteyip de yazamadığınız bir konu ya da kitap oldu mu? II. Çocuklar için ayrı bir edebiyat var midir, bu konuda ne düşünüyorsunuz? 1. Bir Ada Hikâyesi'nin dördüncü cildini yazmakta çok mu zorlanıyorsunuz? II. Sizce yetişkinler için mi, çocuklar için mi yazmak daha zordur?
ŞEHİR
an
KURUMLARI SINAVI
RLİLİK TESTİ (TYT)
BINOT TYT DENEME SINAVI -01
ve
oru
Iden
39. Çok yazmayı, öne çıkmayı, böbürlenmeyi sevmiyor.
Gürültüden uzak, ağır ağır, kozasında sessizce örü-
yor şiirini. Kendini önemsemiyor; kasılma yok. Ne
okuyucunun ne de önemli kişilerin dikkatini çekme
çabasında. Az ürün veriyor; ama şiirin hasını üretiyor.
Şiirde işçiliğe, sabra önem veriyor. Bugüne değin tek,
kitapta kalmasının nedeni de bu. Adı duyulmamış,
sessiz bir ozan; ama şiirleri usta işi.
Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçı aşağıda-
kilerin hangisiyle nitelendirilemez?
Gösterişten hoşlanmayan
B) Geri planda kalmayı seven
C) Kendini üstün görmeyen
D) Amacı yalnızca iyi yapıt üretmek olan
Tanınacak kadar başarılı olamayan
E)
40. Onu, sorumluluğunu bilen bir yazar olduğu için sevi-
yorum. Kusuru yok mu? Hem de pek çok. Kendini
coşkulu betimlemelere kaptırarak Türkçe cümleleri
sarsıyor; özne, tümleç, yüklem bağlantılarını yitiriyor.
Türkçeyi sevdiği ve benimsediği halde bu tür yanlış-
ları hep yapıyor. Ayrıca öykülerini dinlendirip bir kez
daha okumuyor. Bütün bunlara karşın öykülerinde
insancıl gerçeğin önemli bir yeri ve ağırlığı var. Bu
durum okurların, öykü kişileriyle kolayca ilişki kurma-
larına, dahası onlarla aynı düşünceleri paylaşmala-
rına yardımcı oluyor. Kisáca yazarın kişileriyle okur-
ları birbirleriyle çelişmiyor; hatta özlemlerini yansıttı-
ğından, okurların hoşuna bile gidebiliyor o kişiler.
Böyle anlatılan bir sanatçıdan aşağıdakilerin han-
41.
4
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ŞEHİR an KURUMLARI SINAVI RLİLİK TESTİ (TYT) BINOT TYT DENEME SINAVI -01 ve oru Iden 39. Çok yazmayı, öne çıkmayı, böbürlenmeyi sevmiyor. Gürültüden uzak, ağır ağır, kozasında sessizce örü- yor şiirini. Kendini önemsemiyor; kasılma yok. Ne okuyucunun ne de önemli kişilerin dikkatini çekme çabasında. Az ürün veriyor; ama şiirin hasını üretiyor. Şiirde işçiliğe, sabra önem veriyor. Bugüne değin tek, kitapta kalmasının nedeni de bu. Adı duyulmamış, sessiz bir ozan; ama şiirleri usta işi. Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçı aşağıda- kilerin hangisiyle nitelendirilemez? Gösterişten hoşlanmayan B) Geri planda kalmayı seven C) Kendini üstün görmeyen D) Amacı yalnızca iyi yapıt üretmek olan Tanınacak kadar başarılı olamayan E) 40. Onu, sorumluluğunu bilen bir yazar olduğu için sevi- yorum. Kusuru yok mu? Hem de pek çok. Kendini coşkulu betimlemelere kaptırarak Türkçe cümleleri sarsıyor; özne, tümleç, yüklem bağlantılarını yitiriyor. Türkçeyi sevdiği ve benimsediği halde bu tür yanlış- ları hep yapıyor. Ayrıca öykülerini dinlendirip bir kez daha okumuyor. Bütün bunlara karşın öykülerinde insancıl gerçeğin önemli bir yeri ve ağırlığı var. Bu durum okurların, öykü kişileriyle kolayca ilişki kurma- larına, dahası onlarla aynı düşünceleri paylaşmala- rına yardımcı oluyor. Kisáca yazarın kişileriyle okur- ları birbirleriyle çelişmiyor; hatta özlemlerini yansıttı- ğından, okurların hoşuna bile gidebiliyor o kişiler. Böyle anlatılan bir sanatçıdan aşağıdakilerin han- 41. 4
33.
BINOT KURS MERKEZİ - ATAŞEHİR
Okumaya nereden başlasam? Hangi türden kitaplar
okusam? Böyle soruları yanıtlamada zorlanmışımdır
hep. Bilirim ki söyleyeceklerimin yönlendirici bir işlevi
olmayacaktır. Çünkü her kitabın etkisi, okurun okur-
luk yaşantısına, birikimine göre değişiklik gösterir. Bi-
rinin yüreğinde titreşimler yaratan bir kitap, bir baş-
kasının ruhunu karartır; esnetir, ağırlığı altında ezer
onu. Birine çarpıcı, renkli yaşantılar sunan bir kitap,
ötekine bayağı, sıradan gelebilir. ---
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Görüldüğü gibi okuma çok yönlü bir etkinliktir
B) Sözün kısası bir kitabın herkes üzerinde aynı
etkiyi bıraktığı söylenemez
Ne var ki iyi bir okur, hangi amaçla okuduğunun
bilincindedir
B)Bu nedenle okuma, okurun kimi bilgi ve beceri-
lerle donanmış olmasını gerektirir
E) Aslında okurun, okuduklarını bir zihinsel süzgeç-
ten geçirmesi gerekir
34. Ozanlar da yazarlar da yaşantı işçisidir bir bakı-
ma. Gerçek yaşamdan, nesnel dünyadan kazandık-
ları yaşantıyı yeniden üretirler. Bu yeniden üretme ya
da yaratma süreci içinde estetik bir tat katarlar ona;
coşku ve düşünceyle beslenen bir özle yoğururlar
onu. Yoğurdukları özü, okura ulaştıracak uygun yol-
lar, uygun biçimler ararlar. Şiir, öykü, roman, oyun
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. BINOT KURS MERKEZİ - ATAŞEHİR Okumaya nereden başlasam? Hangi türden kitaplar okusam? Böyle soruları yanıtlamada zorlanmışımdır hep. Bilirim ki söyleyeceklerimin yönlendirici bir işlevi olmayacaktır. Çünkü her kitabın etkisi, okurun okur- luk yaşantısına, birikimine göre değişiklik gösterir. Bi- rinin yüreğinde titreşimler yaratan bir kitap, bir baş- kasının ruhunu karartır; esnetir, ağırlığı altında ezer onu. Birine çarpıcı, renkli yaşantılar sunan bir kitap, ötekine bayağı, sıradan gelebilir. --- Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Görüldüğü gibi okuma çok yönlü bir etkinliktir B) Sözün kısası bir kitabın herkes üzerinde aynı etkiyi bıraktığı söylenemez Ne var ki iyi bir okur, hangi amaçla okuduğunun bilincindedir B)Bu nedenle okuma, okurun kimi bilgi ve beceri- lerle donanmış olmasını gerektirir E) Aslında okurun, okuduklarını bir zihinsel süzgeç- ten geçirmesi gerekir 34. Ozanlar da yazarlar da yaşantı işçisidir bir bakı- ma. Gerçek yaşamdan, nesnel dünyadan kazandık- ları yaşantıyı yeniden üretirler. Bu yeniden üretme ya da yaratma süreci içinde estetik bir tat katarlar ona; coşku ve düşünceyle beslenen bir özle yoğururlar onu. Yoğurdukları özü, okura ulaştıracak uygun yol- lar, uygun biçimler ararlar. Şiir, öykü, roman, oyun
BINOT TYT DENEME SINAVI -01
35. Mitler doğa güçlerini ve doğaüstü yaratıkları anlatan
hayal ürünü öykülerdir. Bunların simgesel ve kutsal
bir yanı vardır. Yüzyıllar boyunca bu öyküler birbirle-
rinden beslenerek zenginleşmiştir. Bunların kimisi ku-
laktan kulağa yayılırken kimisi de yazmayı iş edinmiş
kişilerce yazıya geçirilmiştir. Bugün elimizde hemen
her mitolojik öykünün, yazıya geçirenin anlayışına
göre değişen anlatımları bulunuyor.
Bu parçada, mitlerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
Kahramanlarının alışılmışın dışında özellikler
taşıdığına
B) Anlatılanların dinsel bir içeriği olduğuna
Çok uzun bir geçmişi bulunduğuna
D) Aynı öykünün değişik biçimlerde anlatıldığına
E Kimilerinin gerçekleri yansıttığına
36. Yazınsal yaratılara tutku düzeyine varan bir ilgisi
vardı. Bunları, kılı kırk yaran bir okur titizliğiyle in-
celeyip yargılar, dil ve anlatımını onlarla beslerdi.
Nitekim, anlatımındaki çok yönlülük ve somutlama
gücü de büyük ölçüde bundan gelirdi. Buna bir de
olayları, durumları ve insanları algılama biçimindeki
derinlik ve gerçekliği eklersek, yapıtlarındaki ola-
ğanüstü etki gücünün nereden kaynaklandığını an-
lamış oluruz.
Bu parçada tanıtılan yazarla ilgili olarak aşağıdaki
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
BINOT TYT DENEME SINAVI -01 35. Mitler doğa güçlerini ve doğaüstü yaratıkları anlatan hayal ürünü öykülerdir. Bunların simgesel ve kutsal bir yanı vardır. Yüzyıllar boyunca bu öyküler birbirle- rinden beslenerek zenginleşmiştir. Bunların kimisi ku- laktan kulağa yayılırken kimisi de yazmayı iş edinmiş kişilerce yazıya geçirilmiştir. Bugün elimizde hemen her mitolojik öykünün, yazıya geçirenin anlayışına göre değişen anlatımları bulunuyor. Bu parçada, mitlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Kahramanlarının alışılmışın dışında özellikler taşıdığına B) Anlatılanların dinsel bir içeriği olduğuna Çok uzun bir geçmişi bulunduğuna D) Aynı öykünün değişik biçimlerde anlatıldığına E Kimilerinin gerçekleri yansıttığına 36. Yazınsal yaratılara tutku düzeyine varan bir ilgisi vardı. Bunları, kılı kırk yaran bir okur titizliğiyle in- celeyip yargılar, dil ve anlatımını onlarla beslerdi. Nitekim, anlatımındaki çok yönlülük ve somutlama gücü de büyük ölçüde bundan gelirdi. Buna bir de olayları, durumları ve insanları algılama biçimindeki derinlik ve gerçekliği eklersek, yapıtlarındaki ola- ğanüstü etki gücünün nereden kaynaklandığını an- lamış oluruz. Bu parçada tanıtılan yazarla ilgili olarak aşağıdaki
3.
(1) Yeni teknoloji ürünü metalik camlar, metal atomları içer-
dikleri için camlar gibi yalıtkan değil iletkendirler. (II) Isıtıldık-
larında kolayca işlenebilecek ve kalıba dökülebilecek duru-
ma gelirler hatta sıradan camlar gibi üflenerek şekillendiril-
meleri bile mümkündür. (III) Sıradan metallerden ortalama
olarak üç kat daha güçlü ve sert olan bu malzemeler, bili-
nen en sağlam malzemeler arasındadır. (IV) Metalik camlar,
birkaç farklı yöntemle üretilebilir. (V) Bu yöntemlerin en ba-
siti, sıradan camların üretiminde de kullanılan çok hızlı so-
ğutma yöntemidir. (VI) Bazı metal alaşımlarının eritildikten
sonra çok hızlı bir biçimde soğutulmasıyla metalik camlar
üretilebiliyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. (1) Yeni teknoloji ürünü metalik camlar, metal atomları içer- dikleri için camlar gibi yalıtkan değil iletkendirler. (II) Isıtıldık- larında kolayca işlenebilecek ve kalıba dökülebilecek duru- ma gelirler hatta sıradan camlar gibi üflenerek şekillendiril- meleri bile mümkündür. (III) Sıradan metallerden ortalama olarak üç kat daha güçlü ve sert olan bu malzemeler, bili- nen en sağlam malzemeler arasındadır. (IV) Metalik camlar, birkaç farklı yöntemle üretilebilir. (V) Bu yöntemlerin en ba- siti, sıradan camların üretiminde de kullanılan çok hızlı so- ğutma yöntemidir. (VI) Bazı metal alaşımlarının eritildikten sonra çok hızlı bir biçimde soğutulmasıyla metalik camlar üretilebiliyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI