Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

26. Sokrates'e birisi için seyahat onu hiç değiştirmedi, de-
mişler. O da "Çok doğal, çünkü kendisini de beraber
götürmüştür." demiş.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
14 A
A) İnsan mekân değiştirse de dünyanın başka bir
ucuna gitse de sevdikleri yanında değilse mutlu-
luğu yakalayamaz.
L
B) Yalnızlık insana belli bir zamana kadar iyi gelir,
sonrasında mutlaka başka insanlara ihtiyaç duyar.
Seyahat etmek insanın bilgi ve görgüsünü artırsa
da kişiliğinde ve görünüşünde hiçbir değişiklik yap-
maz.
İnsan dış dünyasını değiştirse de kendine acı veren
düşüncelerini değiştirmedikçe huzura kavuşamaz.
E) İnsan çok sevdiği birinden kötülük görmüşse yüre-
ğinde açılan yarayı hiçbir iyilik tedavi edemez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Sokrates'e birisi için seyahat onu hiç değiştirmedi, de- mişler. O da "Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür." demiş. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? 14 A A) İnsan mekân değiştirse de dünyanın başka bir ucuna gitse de sevdikleri yanında değilse mutlu- luğu yakalayamaz. L B) Yalnızlık insana belli bir zamana kadar iyi gelir, sonrasında mutlaka başka insanlara ihtiyaç duyar. Seyahat etmek insanın bilgi ve görgüsünü artırsa da kişiliğinde ve görünüşünde hiçbir değişiklik yap- maz. İnsan dış dünyasını değiştirse de kendine acı veren düşüncelerini değiştirmedikçe huzura kavuşamaz. E) İnsan çok sevdiği birinden kötülük görmüşse yüre- ğinde açılan yarayı hiçbir iyilik tedavi edemez.
26. Aramice "birsa" kelimesinden türeyen ve Arapçada ka-
le-hisar anlamına gelen ve el-Bîre olarak bahsedilen Bi-
recik, "küçük kale" anlamına gelmektedir. Antik Dönem'de
bu yerleşim yerinden Makedonopolis olarak da bahsedil-
miştir. Fırat Nehri kıyısında yer alan yerleşimin tarihi, bu
konumundan ötürü oldukça eski dönemlere kadar uzan-
maktadır. Hititler döneminde iskânın başladığı düşünülen
Birecik'e MÖ 9. yüzyıl ortalarında Asurlar hâkim olmuştur.
Daha sonra Pers, Makedon ve Seleukoslar'ın egemen-
liğine giren yerleşim, MS 2. yüzyılda kesin olarak Roma
topraklarına katılmıştır. Roma İmparatorluğu'nun bölün-
mesiyle Bizans topraklarında kalmıştır. 637 yılında İyaz
bin Ganm komutasındaki Arap ordularınca ele geçirilmiş,
Abbasiler Dönemi'nde yeniden imar edilmiştir. Bizans ve
Arap güçleri arasında sıkça el değiştirmiştir.
Bu parçada Birecik'le ilgili
Coğrafi pozisyonu
V Doğal güzellikleri
NI. Erken dönemde yerleşim yeri olmasının gerekçesi
IV Adının kökeni ve anlamı
konularından hangileri hakkında bilgi bulunmamakta-
dır?
A) Yalnız I
D) II ve IV
DENEME - 5
B) Yalnız il
C) II ve III
E) Il ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Aramice "birsa" kelimesinden türeyen ve Arapçada ka- le-hisar anlamına gelen ve el-Bîre olarak bahsedilen Bi- recik, "küçük kale" anlamına gelmektedir. Antik Dönem'de bu yerleşim yerinden Makedonopolis olarak da bahsedil- miştir. Fırat Nehri kıyısında yer alan yerleşimin tarihi, bu konumundan ötürü oldukça eski dönemlere kadar uzan- maktadır. Hititler döneminde iskânın başladığı düşünülen Birecik'e MÖ 9. yüzyıl ortalarında Asurlar hâkim olmuştur. Daha sonra Pers, Makedon ve Seleukoslar'ın egemen- liğine giren yerleşim, MS 2. yüzyılda kesin olarak Roma topraklarına katılmıştır. Roma İmparatorluğu'nun bölün- mesiyle Bizans topraklarında kalmıştır. 637 yılında İyaz bin Ganm komutasındaki Arap ordularınca ele geçirilmiş, Abbasiler Dönemi'nde yeniden imar edilmiştir. Bizans ve Arap güçleri arasında sıkça el değiştirmiştir. Bu parçada Birecik'le ilgili Coğrafi pozisyonu V Doğal güzellikleri NI. Erken dönemde yerleşim yeri olmasının gerekçesi IV Adının kökeni ve anlamı konularından hangileri hakkında bilgi bulunmamakta- dır? A) Yalnız I D) II ve IV DENEME - 5 B) Yalnız il C) II ve III E) Il ve IV
9.
Hedef bile belirlemeyenleri bir kenara bırakarak ve en azından
bir amacı olanlarla yola çıkarak bir tablo çizmek istiyorum.
Tablomda iki tür insan var: hedefine ulaşanlar ve ulaşamayanlar.
Hâliyle birbirinin zıddı olan bu insanlar, çeşitli açılardan
birbirinden ayrılıyor. İşte hedefine ulaşanların temel özellikleri:
Hedefine ulaşmanın sadece kendini değil çevresini de
mutlu edeceğinden emin olma
Yeteneklerinin ve yaşam koşullarının farkında olma
• Şartları kendi lehine çevirebilme yeteneğine sahip olma
• Doğru düşünme, düşündüklerini zamanında ve cesurca
uygulayabilme
Çıkan engellere rağmen yılmadan, yorulmadan yola
devam etme
Bu parçaya göre hedefine ulaşamayanların özellikleri
arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
Bencillik
CÇabuk pes etme
E) Eli çabukluk
BY Kendini bilmezlik
D Beceriksizlik
Para
11.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Hedef bile belirlemeyenleri bir kenara bırakarak ve en azından bir amacı olanlarla yola çıkarak bir tablo çizmek istiyorum. Tablomda iki tür insan var: hedefine ulaşanlar ve ulaşamayanlar. Hâliyle birbirinin zıddı olan bu insanlar, çeşitli açılardan birbirinden ayrılıyor. İşte hedefine ulaşanların temel özellikleri: Hedefine ulaşmanın sadece kendini değil çevresini de mutlu edeceğinden emin olma Yeteneklerinin ve yaşam koşullarının farkında olma • Şartları kendi lehine çevirebilme yeteneğine sahip olma • Doğru düşünme, düşündüklerini zamanında ve cesurca uygulayabilme Çıkan engellere rağmen yılmadan, yorulmadan yola devam etme Bu parçaya göre hedefine ulaşamayanların özellikleri arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? Bencillik CÇabuk pes etme E) Eli çabukluk BY Kendini bilmezlik D Beceriksizlik Para 11.
19.
. Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykel yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bulu-
nan bir kuruma gitmesiyle başladığını söylüyor.
• Bu kurum, çeşitli kuruluşlardan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletil-
diği bir yermiş.
Bu iki cümlenin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykel yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bulu-
nan, çeşitli kuruluşlardan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletildiği yer
olan bir kuruma gitmesiyle başladığını söylüyor.
B) Chappell, elektronik alet parçalarından heykel yapmaya yaşadığı kentte bulunan, çeşitli kuruluşlar-
dan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletildiği bir kuruma gitmesiyle baş-
ladığını söylüyor.
C) Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykeller yapmaya bir yıl önce, yaşadığı kentteki kuru-
luşlardan artık kullanılmayan malzemelerin okullara ve sanatçılara iletildiği yer olan bir kuruma git-
mesiyle başladığını söylüyor.
D) Chappell, elektronik alet parçalarından eski heykeller yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bu-
lunan çeşitli kuruluşlardan kullanılmayan eşyaların sanatçılara verilmek şartıyla toplandığı bir kuru-
ma gitmesiyle başladığını söylüyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. . Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykel yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bulu- nan bir kuruma gitmesiyle başladığını söylüyor. • Bu kurum, çeşitli kuruluşlardan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletil- diği bir yermiş. Bu iki cümlenin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykel yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bulu- nan, çeşitli kuruluşlardan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletildiği yer olan bir kuruma gitmesiyle başladığını söylüyor. B) Chappell, elektronik alet parçalarından heykel yapmaya yaşadığı kentte bulunan, çeşitli kuruluşlar- dan artık kullanılmayan eşyaların toplanıp okullara ve sanatçılara iletildiği bir kuruma gitmesiyle baş- ladığını söylüyor. C) Chappell, eski elektronik alet parçalarından heykeller yapmaya bir yıl önce, yaşadığı kentteki kuru- luşlardan artık kullanılmayan malzemelerin okullara ve sanatçılara iletildiği yer olan bir kuruma git- mesiyle başladığını söylüyor. D) Chappell, elektronik alet parçalarından eski heykeller yapmaya birkaç yıl önce, yaşadığı kentte bu- lunan çeşitli kuruluşlardan kullanılmayan eşyaların sanatçılara verilmek şartıyla toplandığı bir kuru- ma gitmesiyle başladığını söylüyor.
nlış okuma
azı harfler
kuma, ke
eyi yanlış
uma belir
ve anlat
uyamıyor
unan
ço
değinil
5.
TEST-2
Üzerimizde hakkı ve hukuku olan isimlerden biri de hiç
kuşku yok ki Süleyman Çobanoğlu'dur. Sorumluluk, mer-
hamet, meziyet, şahsiyet ve samimiyet bana kalırsa onu
en iyi anlatan kelimelerdir. Daima temiz ve aziz olanın
peşindedir. Çobanoğlu; şiiri, kutsal bir şey olarak görür.
Ona göre Türk milletine karşı sorumluluk hissetmeyen hiç
kimse Türkçe şiir yazamaz. Bundan dolayı, millet hayatı
şairleri yakından ilgilendirmelidir. İyi şiirin birinci ölçüsü ise
merhameti talep etmesidir. Çünkü merhamet, şairin ve in-
sanın varlığa katılmasıdır.
Bu parçada şair Süleyman Çobanoğlu ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A Bir dönem sanatçıları üzerinde emeği olduğuna
B) Türkçe şiir yazmak için bazı özelliklere sahip olunması
gerektiğini düşündüğüne
C) İçtenlikli bir şair olduğuna
D) Şiirlerinde genelde memleket özlemi üzerinde durdu-
genelde
ğuna
E) Şiirde acıma duygusuna özel bir önem verdiğine
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nlış okuma azı harfler kuma, ke eyi yanlış uma belir ve anlat uyamıyor unan ço değinil 5. TEST-2 Üzerimizde hakkı ve hukuku olan isimlerden biri de hiç kuşku yok ki Süleyman Çobanoğlu'dur. Sorumluluk, mer- hamet, meziyet, şahsiyet ve samimiyet bana kalırsa onu en iyi anlatan kelimelerdir. Daima temiz ve aziz olanın peşindedir. Çobanoğlu; şiiri, kutsal bir şey olarak görür. Ona göre Türk milletine karşı sorumluluk hissetmeyen hiç kimse Türkçe şiir yazamaz. Bundan dolayı, millet hayatı şairleri yakından ilgilendirmelidir. İyi şiirin birinci ölçüsü ise merhameti talep etmesidir. Çünkü merhamet, şairin ve in- sanın varlığa katılmasıdır. Bu parçada şair Süleyman Çobanoğlu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Bir dönem sanatçıları üzerinde emeği olduğuna B) Türkçe şiir yazmak için bazı özelliklere sahip olunması gerektiğini düşündüğüne C) İçtenlikli bir şair olduğuna D) Şiirlerinde genelde memleket özlemi üzerinde durdu- genelde ğuna E) Şiirde acıma duygusuna özel bir önem verdiğine 7
Göre Şiirler)
ağı-
11. Boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır
O demirden şiirler ki sanki tabancalardır
Umutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazır
Nâzım onları yazarken duvarlar çatırdadı
Attila İlhan'a ait bu dörtlüğün teması aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şairin, şiirdeki ustalığı
BY Şiirin gücü ve etkisi
Şiirin insan hayatındaki yeri
Şiirde duygunun önemi
E) Şiir yazmanın zorluğu
B
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Göre Şiirler) ağı- 11. Boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır O demirden şiirler ki sanki tabancalardır Umutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazır Nâzım onları yazarken duvarlar çatırdadı Attila İlhan'a ait bu dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairin, şiirdeki ustalığı BY Şiirin gücü ve etkisi Şiirin insan hayatındaki yeri Şiirde duygunun önemi E) Şiir yazmanın zorluğu B 1
2
İLERİ TEST-8
Paragrafta Anlam
12. Kültürlerin çeşitlenmesiyle birlikte her ulus, kendi kültürüne
sahip çıkmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaya başlamıştır.
Uluslar kendi kültürlerinin envanterini çıkartadursun diğer
taraftan da bu çalışmalar tek çatı altında toplanmak istenmiştir.
Bu maksatla da UNESCO, 17 Ekim 2003 tarihindeki 32. genel
konferansında "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması
Sözleşmesi"ni imzalamıştır. Amacı kültür envanteri çıkarma,
kültürü koruma ve geniş kitlelere yayma olan bu sözleşmeye
göre, sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları,
ritüeller ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili
uygulamalar, el sanatları geleneği somut olmayan kültürel miras
olarak tanımlanmıştır. Sözlü anlatımlar içerisinde yer alan ve
korunması gereken türlerden biri de halk hikâyeleridir. Halk
hikâyelerinin derin çalışma alanı birçok kültür araştırmacısını
da cezbetmiş, hatta halk hikâyeleri anlatıcılarıyla beraber bir
gelenek oluşmuştur.
Bu parçada sözü edilen sözleşmeyle ilgili,
Gelenekler ve somut olmayan kültürel miraslarla ilgilidir.
II. Gelenekleri, törenleri, folkloru korumaya yöneliktir.
M. Her ulusu, kendi kültürünü sahiplenmeye çağırmaktadır.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalniz II
ve Il
D) Il ve t
E) T, ve III
C) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2 İLERİ TEST-8 Paragrafta Anlam 12. Kültürlerin çeşitlenmesiyle birlikte her ulus, kendi kültürüne sahip çıkmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaya başlamıştır. Uluslar kendi kültürlerinin envanterini çıkartadursun diğer taraftan da bu çalışmalar tek çatı altında toplanmak istenmiştir. Bu maksatla da UNESCO, 17 Ekim 2003 tarihindeki 32. genel konferansında "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi"ni imzalamıştır. Amacı kültür envanteri çıkarma, kültürü koruma ve geniş kitlelere yayma olan bu sözleşmeye göre, sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları, ritüeller ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği somut olmayan kültürel miras olarak tanımlanmıştır. Sözlü anlatımlar içerisinde yer alan ve korunması gereken türlerden biri de halk hikâyeleridir. Halk hikâyelerinin derin çalışma alanı birçok kültür araştırmacısını da cezbetmiş, hatta halk hikâyeleri anlatıcılarıyla beraber bir gelenek oluşmuştur. Bu parçada sözü edilen sözleşmeyle ilgili, Gelenekler ve somut olmayan kültürel miraslarla ilgilidir. II. Gelenekleri, törenleri, folkloru korumaya yöneliktir. M. Her ulusu, kendi kültürünü sahiplenmeye çağırmaktadır. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalniz II ve Il D) Il ve t E) T, ve III C) I ve III
Belge Garner
TYT/ TÜRKÇE
24. Yazmaya yeni başlayan bir öğrenci, yazdığı hikâyenin bir
bölümünü ünlü bir öykücüye gösterir. Öykücünün elindeki
kısım, şu cümlelerle başlar:
"Selvi, arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu
çok kızdırmışlardı. Öfkesi her hâlinden belli oluyordu. Bu
öfke onu deliye döndürmüştü."
Öğrenciye verilen tavsiye: "----."
Öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci aynı cümleleri aşa-
ğıdaki gibi değiştirir:
"Selvi, arkasına bakmadan yürüyordu. Eliyle garip işaretler
yaparak hızlı hızlı yürüyor, kaşlarını çatıyor ve çok sık nefes
alıp veriyordu. Gözleri kızarmıştı, etrafına da hiç aldırmı-
yordu."
Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağı-
dakilerin hangisi olabilir?
Birinci kişi anlatımı karakterin içine açılan bir penceredir,
o yüzden bu anlatımı kullanmalısın
B) Öykülerinde her şeyi bilmeyi bırakmalısın, bazen olanları
okuyucunun gözünde görsel ayrıntılarla canlandırmak
daha etkilidir
Uzun cümleler kurmak yerine kısa cümleler kurmayı
dene çünkü onlar çoğu zaman daha çok şey anlatır
Dikahramanın duygularını da işin içine katmalısın ki oku-
yucu eserde kendinden bir parça bulabilsin
Olanları direkt söylemek yerine benzetmelere yer ver-
meli, metne biraz daha canlılık katmayı denemelisin
25.
SAG
S
M
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Belge Garner TYT/ TÜRKÇE 24. Yazmaya yeni başlayan bir öğrenci, yazdığı hikâyenin bir bölümünü ünlü bir öykücüye gösterir. Öykücünün elindeki kısım, şu cümlelerle başlar: "Selvi, arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her hâlinden belli oluyordu. Bu öfke onu deliye döndürmüştü." Öğrenciye verilen tavsiye: "----." Öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci aynı cümleleri aşa- ğıdaki gibi değiştirir: "Selvi, arkasına bakmadan yürüyordu. Eliyle garip işaretler yaparak hızlı hızlı yürüyor, kaşlarını çatıyor ve çok sık nefes alıp veriyordu. Gözleri kızarmıştı, etrafına da hiç aldırmı- yordu." Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağı- dakilerin hangisi olabilir? Birinci kişi anlatımı karakterin içine açılan bir penceredir, o yüzden bu anlatımı kullanmalısın B) Öykülerinde her şeyi bilmeyi bırakmalısın, bazen olanları okuyucunun gözünde görsel ayrıntılarla canlandırmak daha etkilidir Uzun cümleler kurmak yerine kısa cümleler kurmayı dene çünkü onlar çoğu zaman daha çok şey anlatır Dikahramanın duygularını da işin içine katmalısın ki oku- yucu eserde kendinden bir parça bulabilsin Olanları direkt söylemek yerine benzetmelere yer ver- meli, metne biraz daha canlılık katmayı denemelisin 25. SAG S M
11. Cumhuriyet Dönemi gezi yazarları içinde en üret-
kenlerdendir. Denizaşırı adlı kitabında Brezilya, Yol-
cu Defteri'nde ise San Fransisco gezilerini anlatan
yazarın Taymis Kıyıları, Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları,
Hind ve Gezerek Gördüklerim adlı gezi kitapları bu-
lunmaktadır. Bütün bu gezi kitaplarında dikkati çe-
ken ilk özellik gezilen coğrafyaların çeşitliliğidir.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Cahit Zarifoğlu
B) Şükûfe Nihal
C) Yavuz Bülent Bakiler
D Falih Rifki Atay
E) Azra Erhat
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Cumhuriyet Dönemi gezi yazarları içinde en üret- kenlerdendir. Denizaşırı adlı kitabında Brezilya, Yol- cu Defteri'nde ise San Fransisco gezilerini anlatan yazarın Taymis Kıyıları, Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Hind ve Gezerek Gördüklerim adlı gezi kitapları bu- lunmaktadır. Bütün bu gezi kitaplarında dikkati çe- ken ilk özellik gezilen coğrafyaların çeşitliliğidir. Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir? A) Cahit Zarifoğlu B) Şükûfe Nihal C) Yavuz Bülent Bakiler D Falih Rifki Atay E) Azra Erhat
2.
Psikoloji; insan davranışlarını anlamayı, açıklamayı ve
değiştirmeyi amaç edinmiş bir bilim dalıdır. Duygular;
psikolojinin, üzerinde en çok durulan, kuram üretilen
araştırma alanıdır. Bu araştırmaların insan duygu ve
davranışlarının anlaşılmasına nasıl ışık tuttuğu ile ilgili
kuşkusuz oldukça net bazı yanıtlar damıtılabilir. Ancak
tabir uygunsa "sokaktaki insanın" da hem kendinin
hem de başkalarının duygularına getirdiği nedensel
açıklamalar vardır. İnsan ilişkilerinde temel alınanın da
bu açıklamalar olduğunu söylemek mümkündür.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsan davranışlarını anlamaya yönelik her bilimsel
dalın çalışmalar yürüttüğü
B) Psikologların insan davranışlarının nedenlerine
getirdiği açıklamaların tartışmaya açık olduğu
C) Duyguların nedenlerini açıklamaya çalışanların
sadece psikologlar olmadığı
D) Kimi insan davranışlarının açıklanamaz boyutta
gizemli olduğu
E) Psikologlarla sokaktaki insanın, insan davranışlarına
yönelik yaptığı açıklamaların benzerlik taşıdığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Psikoloji; insan davranışlarını anlamayı, açıklamayı ve değiştirmeyi amaç edinmiş bir bilim dalıdır. Duygular; psikolojinin, üzerinde en çok durulan, kuram üretilen araştırma alanıdır. Bu araştırmaların insan duygu ve davranışlarının anlaşılmasına nasıl ışık tuttuğu ile ilgili kuşkusuz oldukça net bazı yanıtlar damıtılabilir. Ancak tabir uygunsa "sokaktaki insanın" da hem kendinin hem de başkalarının duygularına getirdiği nedensel açıklamalar vardır. İnsan ilişkilerinde temel alınanın da bu açıklamalar olduğunu söylemek mümkündür. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsan davranışlarını anlamaya yönelik her bilimsel dalın çalışmalar yürüttüğü B) Psikologların insan davranışlarının nedenlerine getirdiği açıklamaların tartışmaya açık olduğu C) Duyguların nedenlerini açıklamaya çalışanların sadece psikologlar olmadığı D) Kimi insan davranışlarının açıklanamaz boyutta gizemli olduğu E) Psikologlarla sokaktaki insanın, insan davranışlarına yönelik yaptığı açıklamaların benzerlik taşıdığı
18. Benim bir çalışma odam yok. Bir masam da yok, çalışma
saatim de. Tasarladığım, kafamda tamamlayıp şunu da
yazayım dediğim bir öykü de yok. Her şey bende gözlem,
izlenim ve etkidir. Başkalarının yönlendirmesine asla
tahammül edemem. Bir şey hoşuma gider, bu genellik-
le görüntüdür ama bir ses de olabilir, müzik de olabilir,
rüzgâr olur, yağmur olur neyse o görüntü bende geçmişe
yönelik başka bir şeyi hatırlatır, bir şey canlanır benim
gözümde. Bu; bir cümledir, paragraftır, ben onu yazarım,
yazmazsam gider zaten. O, yazdığım bir öyküm değildir
ama kılı kırk yaran bir anlatımla ortaya konan öykünün
başlangıcıdır.
Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerden hangisiyle
nitelendirilemez?
A) Biçemle uyumlu bir içeriği benimseyen
B) Sanatında ilhamı önceleyen
CÖzgürlüğünü önemseyen
PÇalışmalarını bir plan üzerine oluşturmayan
E Eserlerinin dilini titizlikle oluşturan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
18. Benim bir çalışma odam yok. Bir masam da yok, çalışma saatim de. Tasarladığım, kafamda tamamlayıp şunu da yazayım dediğim bir öykü de yok. Her şey bende gözlem, izlenim ve etkidir. Başkalarının yönlendirmesine asla tahammül edemem. Bir şey hoşuma gider, bu genellik- le görüntüdür ama bir ses de olabilir, müzik de olabilir, rüzgâr olur, yağmur olur neyse o görüntü bende geçmişe yönelik başka bir şeyi hatırlatır, bir şey canlanır benim gözümde. Bu; bir cümledir, paragraftır, ben onu yazarım, yazmazsam gider zaten. O, yazdığım bir öyküm değildir ama kılı kırk yaran bir anlatımla ortaya konan öykünün başlangıcıdır. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Biçemle uyumlu bir içeriği benimseyen B) Sanatında ilhamı önceleyen CÖzgürlüğünü önemseyen PÇalışmalarını bir plan üzerine oluşturmayan E Eserlerinin dilini titizlikle oluşturan
di-
ni-
n-
71
T,
r
32. Mazarın metni, onun koruyuculuğu altında, yazarın bir “yapıt”ı,
yaratı"sı olarak, çözülmeyi, gizli anlamının açığa çıkartılması-
ni, yani "okunmayı" bekler. Roland Barthes bu okunabilir me-
tinleri üretim olarak değil, birer ürün olarak görür. Barthes'a
göre yazının kocaman bir kütlesini oluşturur bu metinler. Kla-
sik bağıntıdır bu. Burada da nedensel bağ zamansallıkla do-
lar. Kütüphanelerde, kitapçılarda hemen her yerde karşımı-
za çıkan bu ürünler, okurlar olarak bizden, belli tür adımları
atmamızı ve böylece yazarlarının bize söylemek istediklerini
anlamamızı beklerler. Okunabilir metni okumak, onu bir çöz-
me işlemine uğratmak demektir. Okur, böyle bir metinde ad-
landırmalar, kavramsallaştırmalar; anlamlandırmalar yapar.
Okuma addan ada kaymaktır. Barthes bu okuma etkinliğini,
adlar arayan okuma oyunu ya da sanatı diye nitelendirir.
Bu metin ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylene-
mez?
A) Terimlere yer verilmiştir.
B) Kanıtlayıcı bir yol izlenmiştir.
C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
D) Yalın, açık bir anlatımı vardır.
E) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanılmıştır.
TYT062223
E) Yıldız
34. Okur
düğü
düşm
bir l
le il
ker
ok
9
de
an
B
a
919
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
di- ni- n- 71 T, r 32. Mazarın metni, onun koruyuculuğu altında, yazarın bir “yapıt”ı, yaratı"sı olarak, çözülmeyi, gizli anlamının açığa çıkartılması- ni, yani "okunmayı" bekler. Roland Barthes bu okunabilir me- tinleri üretim olarak değil, birer ürün olarak görür. Barthes'a göre yazının kocaman bir kütlesini oluşturur bu metinler. Kla- sik bağıntıdır bu. Burada da nedensel bağ zamansallıkla do- lar. Kütüphanelerde, kitapçılarda hemen her yerde karşımı- za çıkan bu ürünler, okurlar olarak bizden, belli tür adımları atmamızı ve böylece yazarlarının bize söylemek istediklerini anlamamızı beklerler. Okunabilir metni okumak, onu bir çöz- me işlemine uğratmak demektir. Okur, böyle bir metinde ad- landırmalar, kavramsallaştırmalar; anlamlandırmalar yapar. Okuma addan ada kaymaktır. Barthes bu okuma etkinliğini, adlar arayan okuma oyunu ya da sanatı diye nitelendirir. Bu metin ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylene- mez? A) Terimlere yer verilmiştir. B) Kanıtlayıcı bir yol izlenmiştir. C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. D) Yalın, açık bir anlatımı vardır. E) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanılmıştır. TYT062223 E) Yıldız 34. Okur düğü düşm bir l le il ker ok 9 de an B a 919
i
de
l
in
31. "Sayı" ve "rakam" arasındaki farkı çoğu kez
unutarak saçma cümleler kurabiliyoruz. Örneğin,
"Yaralılar hakkında değişik rakamlar söyleniyor.”,
"Köyden kente göçü incelersek ilginç rakamlar
görürüz.", "Yılın ikinci yarısında yapılacak maaş
zammı konusunda bir rakam verilmiyor.” Kulağımız
yanlışa öyle alışmış ki garipsemiyoruz bile.
Hâlbuki sayı ve rakam birbirinden çok farklı şeyler.
Varlıkların ölçülebilen, sayılabilen özelliklerini
sayılarla ifade ederiz. Rakam ise sayıları yazma
gereği hissettiğimiz anda kullandığımız işaretlerin
adıdır. Hiçbir değeri olmayan rakam, sadece
sayıları yazıda göstermeye yarar; konuşma içindeki
harfin konumu gibi.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde
durulmaktadır?
A) Bir dil yanlışı ve bunun doğru kullanım şekli
B) Dit yanlışları yapmamanın önemi
C) Rakam ve sayı sözcüklerinin yaygın
kullanılması
D) Dil yanlışlarının son zamanlarda çoğalması
E) Dil yanlışlarının artık normal karşılanması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
i de l in 31. "Sayı" ve "rakam" arasındaki farkı çoğu kez unutarak saçma cümleler kurabiliyoruz. Örneğin, "Yaralılar hakkında değişik rakamlar söyleniyor.”, "Köyden kente göçü incelersek ilginç rakamlar görürüz.", "Yılın ikinci yarısında yapılacak maaş zammı konusunda bir rakam verilmiyor.” Kulağımız yanlışa öyle alışmış ki garipsemiyoruz bile. Hâlbuki sayı ve rakam birbirinden çok farklı şeyler. Varlıkların ölçülebilen, sayılabilen özelliklerini sayılarla ifade ederiz. Rakam ise sayıları yazma gereği hissettiğimiz anda kullandığımız işaretlerin adıdır. Hiçbir değeri olmayan rakam, sadece sayıları yazıda göstermeye yarar; konuşma içindeki harfin konumu gibi. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Bir dil yanlışı ve bunun doğru kullanım şekli B) Dit yanlışları yapmamanın önemi C) Rakam ve sayı sözcüklerinin yaygın kullanılması D) Dil yanlışlarının son zamanlarda çoğalması E) Dil yanlışlarının artık normal karşılanması
33. ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Yapanlarla erteleyenlerin beyinleri birbirinden çok farklı.
İşi hemen yapanlarla erteleyenler arasındaki derin uçu-
rum nice zamandır araştırmacıların merakını kabartıyor.
Bu konuda bazı sosyal ve psikolojik farklılıklar saptan-
dıysa da şu ana kadar hiç kimse iki gruptaki insanların
beyinlerini karşılaştırmamıştı. Ruhr Üniversinden araştır-
macılar neden bazı insanların işleri doğrudan yapmaktan-
sa ertelemeye meyilli olduğunu analiz ettiler ve manyetik
rezonansla görüntüleme (MR) tekniği kullanarak beyinde,
hacmi ve işlevsel bağlantıları bireylerin kendi davranışla-
rını denetleme becerisiyle ilişkili olan iki adet bölge sap-
tadılar. Yapılan araştırmalar sonucunda kişilerin ne kadar
"yapan" ya da ne kadar “erteleyen" olduğu belirlendi.
Araştırmalar gösteriyor ki kendi eylemlerini denetleme-
de iyi olmayan bireylerin amigdala Igesi daha büyük.
Araştırmacıların yayımladıkları makalede yaptıkları açıkla-
maya göre, amigdala hacmi daha yüksek olan insanlar
daha çok hal yönelimli oluyor, bu yüzden de geçerli bir
neden olmadığı halde, niyeti eyleme dönüştürmede ve
görevlere başlamada oyalanıyor. Yani bugüne kadar sık
sık tembellikle ya da isteksizlikle suçlanan ertelemeciler
sadece risk almaktan daha çok sakınıyor.
33. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi amigdala
bölgesi büyük olan insanların davranışlarına örnek
gösterilemez?
A) Kişinin merak ettiği bir romanı bir türlü alip okumaya
başlayamaması
B) Hazırlanması uzun ve zahmetli bir projenin son güne
bırakılması
C) Kişinin alınacaklar listesi hazırlayarak alışverişe çıkması
D) Sınav hazırlık sürecindeki bir öğrencinin ders çalışma-
ya başlamayı geciktirmesi
E) Ehliyet almak isteyen birinin direksiyon derslerini si-
nav haftasına bırakması
mo sababi
35
36
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Yapanlarla erteleyenlerin beyinleri birbirinden çok farklı. İşi hemen yapanlarla erteleyenler arasındaki derin uçu- rum nice zamandır araştırmacıların merakını kabartıyor. Bu konuda bazı sosyal ve psikolojik farklılıklar saptan- dıysa da şu ana kadar hiç kimse iki gruptaki insanların beyinlerini karşılaştırmamıştı. Ruhr Üniversinden araştır- macılar neden bazı insanların işleri doğrudan yapmaktan- sa ertelemeye meyilli olduğunu analiz ettiler ve manyetik rezonansla görüntüleme (MR) tekniği kullanarak beyinde, hacmi ve işlevsel bağlantıları bireylerin kendi davranışla- rını denetleme becerisiyle ilişkili olan iki adet bölge sap- tadılar. Yapılan araştırmalar sonucunda kişilerin ne kadar "yapan" ya da ne kadar “erteleyen" olduğu belirlendi. Araştırmalar gösteriyor ki kendi eylemlerini denetleme- de iyi olmayan bireylerin amigdala Igesi daha büyük. Araştırmacıların yayımladıkları makalede yaptıkları açıkla- maya göre, amigdala hacmi daha yüksek olan insanlar daha çok hal yönelimli oluyor, bu yüzden de geçerli bir neden olmadığı halde, niyeti eyleme dönüştürmede ve görevlere başlamada oyalanıyor. Yani bugüne kadar sık sık tembellikle ya da isteksizlikle suçlanan ertelemeciler sadece risk almaktan daha çok sakınıyor. 33. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi amigdala bölgesi büyük olan insanların davranışlarına örnek gösterilemez? A) Kişinin merak ettiği bir romanı bir türlü alip okumaya başlayamaması B) Hazırlanması uzun ve zahmetli bir projenin son güne bırakılması C) Kişinin alınacaklar listesi hazırlayarak alışverişe çıkması D) Sınav hazırlık sürecindeki bir öğrencinin ders çalışma- ya başlamayı geciktirmesi E) Ehliyet almak isteyen birinin direksiyon derslerini si- nav haftasına bırakması mo sababi 35 36
TYT / Türkçe
24. Eskiden işini iyi yapabilmek diye bir şey vardi işini y
yapmayanın pabucu dama alilirdi. O nedente Ayinesi iştir
kişinin lala bakamaz sozo sosyal hayalin Temer fetsafe
siydi. Normal, sıradan insanların gündelik deneyimleriyle
şekillenen anlamlı bir ilişkiler ağı ve gerçek bir hayat söz
konusuydu. Bir bilim olarak sosyolojinin uzerinde catry
tiği sosyal hayatta, somut, anlamlı ve nispeten devamlı
sosyal etkileşime dayalı sosyal ilişkilerden oluşmuştur.
Oysaki şimdi gündelik sosyal deneyim ve etkileşimlerden
yoksun sabte statü ve imajlardan örülmüş bir hayatla
karşı karşıyayız. Sosyal hayatın âdeta imaj yapımcıların-
ca şekillendirildiği ve yönlendirildiği bir döneme girildi.
insanlar gerçekte yaşamadıkları veya sahip olmadıklarını
yaşamış ve sahipmiş gibi göstermeye başladılar.
Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Toplumsal ve kültürel değerlere verilen değerin gün
geçtikçe azalması
B) Insanların sosyal hayatlarında gerçeği yansıtmayan
imajlar oluşturmasi
insanlar arası ilişkilerde çıkar ilişkilerinin ön plana çık-
masi
DKültürel hayattaki birçok unsurun zamanla kaybolması
Geçmişte önemli olan geleneklerin artık bilinmemesi
26. 8
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / Türkçe 24. Eskiden işini iyi yapabilmek diye bir şey vardi işini y yapmayanın pabucu dama alilirdi. O nedente Ayinesi iştir kişinin lala bakamaz sozo sosyal hayalin Temer fetsafe siydi. Normal, sıradan insanların gündelik deneyimleriyle şekillenen anlamlı bir ilişkiler ağı ve gerçek bir hayat söz konusuydu. Bir bilim olarak sosyolojinin uzerinde catry tiği sosyal hayatta, somut, anlamlı ve nispeten devamlı sosyal etkileşime dayalı sosyal ilişkilerden oluşmuştur. Oysaki şimdi gündelik sosyal deneyim ve etkileşimlerden yoksun sabte statü ve imajlardan örülmüş bir hayatla karşı karşıyayız. Sosyal hayatın âdeta imaj yapımcıların- ca şekillendirildiği ve yönlendirildiği bir döneme girildi. insanlar gerçekte yaşamadıkları veya sahip olmadıklarını yaşamış ve sahipmiş gibi göstermeye başladılar. Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal ve kültürel değerlere verilen değerin gün geçtikçe azalması B) Insanların sosyal hayatlarında gerçeği yansıtmayan imajlar oluşturmasi insanlar arası ilişkilerde çıkar ilişkilerinin ön plana çık- masi DKültürel hayattaki birçok unsurun zamanla kaybolması Geçmişte önemli olan geleneklerin artık bilinmemesi 26. 8
12.
kara
5ste-
emel
ide-
ğini
mel
den
mak
ne-
ere
ak
de
ak
an
te
er-
ve
iz A
Y
A
e-Y
1
N
- L
A
R
1
39.-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kalıplaşmış beklentilerle yola çıkan çoğu okur, kur-
gusunu çözmekte zorlandığı bir roman karşısında
bocalar. Romani sonuna kadar okuma sabrını bir
türlü gösteremez ve "Zaten, pek de bir şeye ben-
zemiyordu!" diye bırakır. İlgisini uyanık tutacak ro-
manlara olgun bir üzüm salkımı kadar önem veren
bu okurların çözmekte zorlandıkları roman karşısın-
daki tepkilerine "korukçu tilki sendromu" adını ver-
meyi uygun buldum. Söz konusu korukçu tilki okur,
elindeki kitabı kafasındaki yerleşik hiçbir kategoriye
koyamadığı için tembellik limanına sığınır. Hiç kuş-
kusuz okurun, estetik haz alma hakkı vardır ama bu
hak; onun kendini aşıp yeniden yaratmasının önün-
deki en büyük engeldir de. Korukçu tilki okur, yarıda
bıraktığı romanı bir kez daha dikkatle okusa belki de
romanı daha iyi anlayacaktır.
39. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okur aşağı-
dakilerden hangisi ile nitelendirilemez?
A) Kitaba karşı ön yargılı olan
B) Estetik beklentiyi önceleyen
C) Kolaycılığı tercih eden
D) Alışmış olduğunu bekleyen v
E) Kitaba faydacı yaklaşan
10
Zaten
başlayan
(1
engel olduğu
cümlede pek bi
benzemediğinden
benzese
söz eder.
okuyayacağın
(Fayday)
40. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okurun eleş-
tirilen yönü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sorgulayıcı bakışı
Yenilik arayışı
Değerlendirme ölçütü
Sanat anlayışı
EMükemmeliyetçi tavrı
-C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
12. kara 5ste- emel ide- ğini mel den mak ne- ere ak de ak an te er- ve iz A Y A e-Y 1 N - L A R 1 39.-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kalıplaşmış beklentilerle yola çıkan çoğu okur, kur- gusunu çözmekte zorlandığı bir roman karşısında bocalar. Romani sonuna kadar okuma sabrını bir türlü gösteremez ve "Zaten, pek de bir şeye ben- zemiyordu!" diye bırakır. İlgisini uyanık tutacak ro- manlara olgun bir üzüm salkımı kadar önem veren bu okurların çözmekte zorlandıkları roman karşısın- daki tepkilerine "korukçu tilki sendromu" adını ver- meyi uygun buldum. Söz konusu korukçu tilki okur, elindeki kitabı kafasındaki yerleşik hiçbir kategoriye koyamadığı için tembellik limanına sığınır. Hiç kuş- kusuz okurun, estetik haz alma hakkı vardır ama bu hak; onun kendini aşıp yeniden yaratmasının önün- deki en büyük engeldir de. Korukçu tilki okur, yarıda bıraktığı romanı bir kez daha dikkatle okusa belki de romanı daha iyi anlayacaktır. 39. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okur aşağı- dakilerden hangisi ile nitelendirilemez? A) Kitaba karşı ön yargılı olan B) Estetik beklentiyi önceleyen C) Kolaycılığı tercih eden D) Alışmış olduğunu bekleyen v E) Kitaba faydacı yaklaşan 10 Zaten başlayan (1 engel olduğu cümlede pek bi benzemediğinden benzese söz eder. okuyayacağın (Fayday) 40. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okurun eleş- tirilen yönü aşağıdakilerden hangisidir? A) Sorgulayıcı bakışı Yenilik arayışı Değerlendirme ölçütü Sanat anlayışı EMükemmeliyetçi tavrı -C