Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

10. Bu şairin de imale yapmadığı şiir neredeyse yok. İlk şiirlerinde zihaflar görülmez oldu. Bir de şu redifsiz yazdığı şiirlerde uyağa önem vermesi yok mu? İna- nılmaz bir şair. Bu parçada sözü edilen şair aşağıdaki kavramlar- dan hangisiyle ilgilidir? A) Yazılan dönem C) Şinde ahenk B) Kullanılan dil D) Şiirde zihniyet E) Şirde gelenek www.pelikankitabevi.com.tr.

afta Anlam ve Anlatım rayıncılık DGS PRESTİJ SERİSİ 4. (1) Alsancak dendiği zaman hayalimizde canlanan ilk mekanlar genelde Kordon Boyu, Sevgi Yolu ve Kibris Şehitleri Caddesi'dir. (II) Bu mekanların gündüz veya gece hiç fark etmez, nüfusu oldukça fazladır. (III) Bu yüzden Alsancak'ta araç park etmek veya oraya git- mek epey zahmetli ve yorucu bir iştir. (IV) Halbuki bu mekanlar insanların nefes aldığı, rahatladığı mekan- lardı eskiden (V) Tarihin buram buram koktuğu ve gezmenin insana derin zevkler tattırdığı gözde Alsan- cak mekanlarıydı. (VI) Biz İzmirliler yaşadığımız şeh- rin muhteşem yüzünü tanımıyoruz ve hor bir şekilde kullanıyoruz genelde. (VII) En iyi bildiğimiz semtler bile aslında ayrıntılar ele alınırsa bize yabancıdır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? A) II B) III C) IV V E) VI

30. Yerli otomobil üretimi konusunda Türk girişimcileri özendirecek bir haber var. Otomotiv dünyasında söz sahibi olmayan Hırvatistan'da 20 mühendisin ortak ça- lışmasıyla ortaya çıkarılan elektrikli otomobil prototipi benzerlerinden gücü ve hızıyla ayrılıyor. 1088 beygir güce sahip bu araç 100 kilometre hıza 2,8 saniye gibi rekor sürede ulaşan bir spor otomobil. Kasası karbon fiberden yapılan aracın maksimum hızı da heyecan verici: Saatte 305 km. Bu parçada bahsedilen haberin özendiriciliği aşağı- dakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? İlk kez bir elektrikli spor otomobil üretilmiş olmas Celiştirilen otomobilin elektrikli araçlar içinde e hızlısı olması B) C) Gelişmenin otomotiv dünyasında adı geçmeye bir ülkede yaşanması Aracın Türk yerli otomobili projesiyle benzerlikle taşıması Aracın yapımında yeni teknoloji ürünlerinden y rarlanılması

zun bir makara çe- di. Kapalıyken açı- açılırdı. Tanyerinin güneşin batida kokuların savru- mce, kuş sanki bir nın hayalini uçu- aviliklerin ve bu . Kendi gibi, bu uş bir kuş, dün- küsü, son ışığı a geçip, çukura le giderecekti hangisi söy- 8. Paragrafta Anlatım Edebiyatımızda, tabiat ve mizacını şiirlerine onun gibi yansıta- bilen pek az şair vardır. Sevgi ve nefretleri, kırgınlık ve sevinç- leri, umut ve bezginlikleri, fazileti ve gururu, kini ve alaycılığı, elle tutulurcasına şiirlerinden sezilir. Gerçekten de onun çok etkili ve gururlu bir kişiliği olduğu, anılarını yazan bütün arka- daşlarının ortak yargısıdır. Yahya Kemal Beyatlı ise onun bu özelliğini Portreler adlı kitabında "Hırsını yenemeyecek dere- cede kindar." cümlesiyle özetlemektedir. Özellikle İstanbul'a olan kinini anlattığı "Sis" şiiri, Yahya Kemal'i doğrular. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? Değerlendirme yapılmıştır. B) Kişileştirmeye yer verilmiştir. Tanık göstermeye başvurulmuştur. D Öznel bir anlatıma yer verilmiştir. E) Örneklemeye başvurulmuştur.

len ar FEN B 24. Çalışkanlık, erdemli olmanın değişmez ölçütlerinden biri- dir. Bu anlamda Gün Olur Asra Bedefin kahramanı Yedigey, gerçekten çalışkan, güçlü, hamarat bir adamdır; hani nasıl derler, ---- Üstelik yaşadığı çağın değerlerini, sanıldığından çok daha iyi yansıtır. Zaten benim dikkatimi çeken başlıca özelliği de bu olmuştur: Çağının, kendi döneminin adamı olması. Bu yüzden, çalışmanın yüceltil- diği bir çağı anlatırken o güçlü kişiyi romanıma aldım. Anlam ve anlatım akışına göre, bu parçada boş bırakı- lan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) dünyanın yükünü omuzlarına koysanız taşıyabilecek bir kişidir B) vücudu işlerken beyni ve yüreği de boş durmaz C) böyle kişiler durmadan kendilerine sorular sorarlar D) bir iş yaparlarken onun nedenlerini, sonuçlarını düşü- nürler E) yaradılışı gereği çok çalışkan bir insandır

2022-TYT/ Türkçe 29. 1. Fransız şair Paul Valery "Aslanın vücudu yediği hayvan- lardan oluşur." der. Bu fikir, fertlerin kültür hayatına uygun olduğu kadar milli kültür sahasına da uygundur. Nasıl bir fert, maddi-manevi kimliğini dışarıdan aldığı gıdalarla ge- liştirebilirse milletler de öyledir. Her fert ve birey dışarıdan kendi bünyesine uygun olanları seçer. Bazıları da seçtikleri kültürün etkisiyle büyük bir değişim yaşar. Türkler akıncı bir kavim oldukları için gittikleri ve yerleştik- leri her yerde yabancı etkilere maruz kalmışlardır. Yalnız Çin'de değil, başka ülkelerde hanedan veya devlet kuran Türklerden de zamanla başka milletlerin etkisine girenler olmuştur. Çin'de büyük bir devlet kuran Tabgaçlar, Budizm'i kabul ettikten sonra yok olmuşlardır. Yine IX. yy.dan önce Türk olan Bulgarlar da milli kimliklerini yitirmişlerdir. Bu iki metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. metinde tartışma, II. metinde açıklamadan yararlanıl- mıştır. B) II. metin, I. metni örneklendirmek için kullanılmıştır. C) Her ikisi de aynı ana düşünceye sahiptir. D) Her ikisinde de karşılaştırma yapılmıştır. E) Her ikisinde de amaç bildiren ifadelere yer verilmiştir. Kitap: herkese her TO

32. Psikoloji; canlı varlıkların duyuş, düşünüş ve davranışları- ni inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı ortaya çıktığın- dan beri, tanımı ve konu sınırı hususunda psikologların ve sosyal bilimcilerin farklı görüşler öne sürdükleri görülür. İlk psikologlardan William James, psikolojiyi "ruhsal yaşamı inceleyen bir bilim" olarak tanımlamıştır. Aslında psikoloji, "psyche-ruh" ve "logos-bilgi" olmak üzere iki sözcükten oluş- muştur ve "ruh bilgisi" anlamına gelmektedir. Ancak ruh söz- cüğünün doğaüstü mistik bir varlık anlamında kullanılması bakımından birçok psikolog, "ruh bilgisi" teriminin bugünkü psikolojinin konusunu iyi anlatamadığı kanısındadır. Bu parçadan psikoloji ile ilgili olarak 1. Öznesini farklı boyutlarıyla irdelemeyi amaçlar. II. Kişinin çevresindekilerle iletişiminde yaşadığı sıkıntıları ele alır. III. Tanımında kesin bir uzlaşmaya varılamamıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) I ve Ill C) Yalnız II

39. Bir gün annemin bulaşıklarına yardım ediyordum. Annem tabakları yıkıyordu, ben kuruluyordum. Mutfağın pencere- sinden, itfaiye barakaları ile başka evlerin mutfakları görü- nüyordu. Bu mutfaklarda da başka kadınlar, tavaları oyu- yor, tencereleri parlatıyor, tabakları yıkıyor, sebze ayıklı- yorlardı. Her gün öğle yemeği, akşam yemeği, her gün bulaşık, her gün temizlik, saatler boyu uzayan bir hiçlik, hiçlikten öte bir yere ulaşmayan bir sonsuzluk... Ben böyle yaşayabilecek miydim? Bir yandan tabakları dolaba yer- leştirirken "Hayır!" dedim kendi kendime. Benim yaşantım, başka yerlere ulaşacak mutlak, Bu parçadaki sözleri söyleyen kişi için aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Yaşamın var olmaktan öte bir amacının olduğuna inan- dığı B) Sıradan, kısır bir döngüyle yaşamını sürdürmek iste- mediği C) Yarınlara umutla bakabilen bir kişi olduğu D) Eğitim görerek çevreye uyum sağlamayı başardığı E) Kaderci bir anlayışa sahip olmadığı

3. "Berbat fikir." 1973'te emniyet kemeri yasasına yönelik yapılan yorum. "Berbat fikir." 2020 yılında hız limiti kararına ya- pılan yorum. Bu cümlelerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? AÖn yargılar bazen olumlu sonuçlar vermek- tedir. ablo (IV) B Varsayımların kuvvetli temelleri olmalı ki doğru sonuçlar versin. 20182 US C) Bugün reddedilenler yarın aynı sebeplerle kabul edilebilir. f B Bir olguyla ilgili sınama yapmadan yorum yapmak doğru değildir. Bir olgu hakkındaki kesin kabuller genellikle doğru çıkmaktadır. B

20. Utancın, yoksunluktan ya da uygunsuzluktan ziyade "Wis ki eksikliği'nden kaynaklı olduğunu düşünmek ufuk açıcı olabilir. İlişki eksikliği, günümüzün en yaygın meselelerin- den birisi; insanın kendisiyle kurduğu ilişki eksikliğinden, ötekileştirdikleriyle kurduğu ilişki eksikliğine kadar geniş bir yelpaze... Örneğin doğayla kurulan ilişki, hiç bu denli tek taraflı olmamıştı. Zaten sosyal anksiyete gibi utancın pato- lojik pek çok görünümünde bu ilişki eksikliğinin izini sürmek mümkün. Byung-Chul Han'ın Psikopolitika adlı kitabında yazdığı gibi, özgürlük ve dostluk Hint-Avrupa dil ailesinde ortak bir kökene sahiptir, yani özgürlük "dostlar arasında olmak anlamına gelir. Bu parçada sözü edilen "ilişki eksikliği" ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dayanışmadan ve özgürlük duygusundan yoksun olma B) Duygusal bağ kurabileceğin insanlardan uzak durma C) Kalabalıkların arasında kendini yalnız hissetme D) Hatalardan, pişmanlıklardan kaçış yolu olarak insanlar- dan uzaklaşma hali E) Doğayı ve insanlan ürkütücü bulma hali

Tohumlar fidana, fidanlar ağaca Ağaçlar ormana, dönmeli yurdumda Yuvadır kuşlara, örtüdür toprağa Can verir doğaya, ormanlar yurdumda 4. Bu şiirde geçen aşağıdaki sözcükler- den hangisi aynı kavram alanına gir- mez? A) Toprak C) Fidan B) Ağaç D) Tohum Yanılmanın, hata yapmanın doğal olduğu- nu kabul edenler, düşünebilen insanlardır; düşüncelerinden vazgeçmeyenler sadece aptallardır. 5. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A) Yeniliğe açık insanlar, yanlış düşünce- lerini değiştirirler. B) Yanlış düşüncelerinden vazgeçmeyen- ler, aklını kullanamayan insanlardır. C) İnsanlar düşüncelerini değiştirme öz- gürlüğüne sahiptir. D) Her insan yanılma potansiyeli ile doğar. Her şeyin anahtarı sabırdır() Civcivi() yumurtaları kuluçkaya yatırarak elde eder- siniz( ) yumurtaları kırarak değil() 6. Bu cümlede boş parantezlerle belirti- len yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir? A) () () () () C) () () () () B) () () (?) (.) /D) () () () () 7-10. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde pek fazla kullanıcısı olmayan Pinterest son dönem- lerde popülerlik kazanmıştır. (1) Bilgisaya- ra fotoğraf kaydetme derdinden sizleri kurtaracak olan Pinterest sayesinde yer sıkıntısı yaşamadan devasa büyüklükte albümler oluşturabilirsiniz. (II) Bilgisayar-d lar, tabletler ve cep telefonlarında rahatlıkla kullanılabilen Pinterest'i bir "resim pano- su" şeklinde yorumlayabiliriz. (III) Bu panoya dilediğiniz fotoğrafları hiçbir kısıt- lama olmadan istediğiniz kadar ekleyebilir- siniz. (IV) Kelime anlamıyla başlayacak olursak Pinterest "pin" ve "interest" keli- melerinin birleşmesinden oluşmuştur. "Pin" iğneleme anlamına gelmekte, "inte- rest" ise ilgi demektir. Yani ilgi alanınıza giren tüm fotoğrafları bu çatı altında topla- yabilirsiniz. Pinterest, video ve fotoğraf paylaşımına imkân veren sosyal medya platformudur. Pinterest üzerinde ilginizi çeken konuların tıpkı gerçek bir ilan pano- su gibi duyurusu yapılabilmektedir. Diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi Pinterest için de temel mantık paylaşmaya dayanmaktadır. Bu platformdaki fark ise paylaşımlardaki görsellerin ağırlıklı olma- sıdır. Pinterest kullanıcıları internet üzerin- de rastladıkları ilginç video ve fotoğrafları paylaşabilmekte, diğer kullanıcılardan yorumlar alabilmektedir. 7. Pinterest'le ilgili I. Son dönemde daha çok ilgi görmeye başlamıştır. II. Bu sayede yer sıkıntısı yaşamadan sadece müzik albümü oluşturulabilir. III. Diğer sosyal medya platformlarından farklı olduğu nokta vardır. IV. Anlam olarak iki kelimenin birleşimin- den oluşmuştur. verilenlerden hangilerine ulaşılabilir? A) I-IV B) I-III D) I-II-III C) I-III-IV 8. Yukarıdaki metin için aşağıda söyle- nen hangi ifade yanlış verilmiştir? A) Bir olay en ince ayrıntısıyla okuyucu- nun gözünde canlandırılmıştır. B) Açıklayıcı anlatım türü ağır basmakta- dır. C) Tanım cümlelerine yer verilmiştir. D) Altı çizili cümlede karşılaştırma yapıl- mıştır

6. Bir kişinin eline bir fırça, boya ve tuval verildiğinde ortalama bir ressamın yaptığı resmi elde edemeyecekleri ya da bir keski aracı verildiğinde bir mermeri ortalama bir heykeltıraş kadar yontamayacağı bellidir. Çünkü gerek boya, fırça yardımıyla tu- vale resim yaparken gerek bir keskiyle mermere şekil verirken gerekse de bir fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekerken sadece aygıtlar ve materyaller yeterli olmaz. Bunların yanında kişinin belli bir bilgi doygunluğuna, yani entelektüel birikime sahip olması da gerekir. Çünkü siz hangi sanat dalı için üretim yapar- sanız yapın perspektifi, antropolojiyi, sosyolojiyi, mimarlık ta- rihini, dinler tarihini, sanat tarihini ve arkeolojiyi bilmeden or- taya bir sanat eseri çıkaramazsınız. Çıkarsanız da o sanat eseri olamaz. Dolayısıyla bir ürünün sanatsal nitelik taşıyabilmesi için öncelikle biçimsel özelliklerin dışında aynı zamanda bir ile- tişim ihtiyacını karşılayabiliyor olması ve başka insanlara ses- lenmesi ve onlarda bir güzellik duygusu oluşturması gerekir. Bu parçaya göre bir ürünün sanatsal nitelik taşıyabilmesi aşa- ğıdakilerden hangisine bağlı değildir? A Teknik yeterliliğe sahip olması BY insanların estetik duygularına seslenmesi Bir alımlayıcı kitlesinin olması D Geniş bir kültürel altyapıyla ortaya konması E Biçimsel özellikleriyle içeriğinin uyum içinde olmas TÜRKÇE Sınav kodu (Y3223) 2

töder DENEME SINAVI 1B 35 ve 36. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Modern hayat biçimi felsefe ve fikir dünyasının gelişmesiyle birlikte bütün dünyayı etkilemeye başlamıştır. Birey ve top- lum bu değişimden doğrudan etkilemiştir. Avrupa'da XVII. yüzyıldan başlayarak gelişen süreç içinde sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamda önemli değişiklikler yaşanmıştır. Moder- nite, giderek tüm dünyayı etkilemeye başlamıştır. Bu gelişi- me bağlı olarak kültür ve sanat alanının düşünürleri de bun- dan kaçınılmaz derecede etkilenmiştir. Başta T.W. Adorno ile P. Sorokin olmak üzere bazı düşünürler, bu konuya önem- le eğilmiştir. Bu değişimler ışığında Adorno, kültürel vapının endüstriyel bir kavram hâline gelmesi ve bu oluşum içinde neredeyse her türlü sanat ürününün kültürel bir yaklaşım ol- maktan öte piyasa şartları içinde alınıp satılan bir ürün ya da meta olma yönünde evrildiğini vurgulamıştır. 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Modern düşünce tarzının etkileme gücüne Kültür olgusunun endüstriyel bir yapıya dönüşmesine Sanat hakkında fikir yürüten düşünürlerin tutumlarına DY Toplumsal alanda meydana gelen değişime E insanların göreceli ahlak prensiplerindeki çöküşe

Test 20 Anlam 10. Divan edebiyatı; imgelerle, hayallerle, sembollerle, maz-1. munlarla, abartılarla dolu bir edebiyat gibi görünse de --- Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilemez? A) sosyal yönü bulunan bir edebiyattır B) pek çok insanın ilgisini çekmeyi başarmıştır Caslında hayatın kendisiyle iç içe olan bir edebiyattır D) yaşamın gerçeklerini de dile getirmiştir E) bu yaftadan bir türlü kurtulamamıştır. 11. Sanat yanıtının aq Disbriatu

BI 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Göz kırpma, insan organizmasında bir zorunluluk olup yetiş- kinler dakikada ortalama 10-15, bebekler ise 4-5 kez göz kır- par. Yaşla doğru orantılı artış gösteren göz kırpma sayısı yetiş- kinlikte maksimum değerine ulaşır. Göz kırpmanın amacı, gözü sürekli olarak temiz tutmaktır. Bebeklerde gözün ön tarafında dış dünya ile temas eden bölüm, yetişkinlere kıyasla daha küçük olduğu için bebek gözü daha geç kurur, gözde daha geç nemlendirme olur. Bebeklerin uzun uyku süreleri de gözleri- nin daha uzun süre nemli kalmasına olanak sağlar. Yetişkinler, yüksek dikkat ya da görsel takip gerektiren durumlarda daha az göz kırpar. Benzer şekilde, bebeklerin yeni geliştirmeye baş- ladıkları görsel deneyim ile dış dünyayı sürekli algılama ve ta- nima çabalarının göz kırpma sayısını düşürdüğü görülür. Göz kırpma davranışı, beyinde dopamin adlı kimyasal sinyal taşıyı- cının miktarı ile de değişkenlik gösterir. Araştırmalar, bebeklerde dopamin sisteminin henüz yeterince gelişmemiş olmasının dü- şük göz kırpma sayısında etkili olduğunu göstermiştir. 37. 1. Sayısının, beyindeki kimyasal sinyal taşıyıcılarının mikta- rına bağlı olduğu db H. Çocukluktan başlayan tıbbi bir takibi zorunluğu kıldığı III. En önemli işlevinin, göz kuruluğunu giderme olduğu IV. Yetersiz sayıda olmasının, göz yapısında değişimlere se- bep olabildiği A) I vet ÖZDEBİR YAYINLARI Bu parçadan hareketle "göz kırpma" ile ilgili olarak yukarıda- kilerden hangileri şöylenemez? D) III ve IV B) II ve IV E) Yalnız IV 38. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? C) Yalniz III 39.-40. S 1994'te Chauve dırdı. D gedan ğara re talıkla neğini natın maya lim di önen 30.00 Bu d oldu ne za sürü turr lem 39. Bu ral 40. A) B E

9) Tek kanatla kuş uçmaz. 1 10) Göklere çıkarmak. h Gördüklerimi, bana anlatılanları hikâye edemem. Çok sıkılırım bunu yaparken. Zaten olmuş, yaşanmış o hikâye. Daha çok bilgiye dayalı bir iş bu. Romanda ise bu durum farklı. Roman yazarı herkesin kullandığı mantık örgülerinden gitmek zorunda değil çünkü o, gördüklerini düşünce imbiğinden geçirerek verir. çok verim çok gereçle olur. Bazı işler yardımcıyla sonuca ulaşır. 5)Bu parçada altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? (5 p) A) İçeriğin özgünleştirilerek sunulmasını sağlamak B)Olayları olduğu gibi anlatmaya çalışmak PERS C)Üslubun özenli olmasına önem vermek D)Akıl dışı ögelere yer vermemek E)Romanlarda sezgilere sıkça yer vermek Altın rengi gözleri, yanan bir semaverdi Ilık bir çay kokusu akardı saçlarından Yanmanın lezzetini onda hisset adhine