Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

20. Bir şiir kitabıyla baş başayım. Hepsi bildiğim şiirler,
neredeyse içinde yaşadığım dizeler...
Bu parçada geçen "içinde yaşadığım dizeler" sözüyle anlamca
özdeş olabilecek cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bunlar kendime en yakın bulduğum, beni anlatan misralardır.
B) Sevdiğim şiirlerin etkisinden kendimi bir türlü kurtaramam.
C) Bazı şiirler benim hayatımın şekillenmesinde etkili olmuştur.
D) Hoşuma giden şairleri her zaman okumak vazgeçemediğim bir
tutkudur.
E) Insan, zevk aldığı şiirleri sürekli okuduğu hâlde onlardan
etkilenmekten kurtulamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Bir şiir kitabıyla baş başayım. Hepsi bildiğim şiirler, neredeyse içinde yaşadığım dizeler... Bu parçada geçen "içinde yaşadığım dizeler" sözüyle anlamca özdeş olabilecek cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Bunlar kendime en yakın bulduğum, beni anlatan misralardır. B) Sevdiğim şiirlerin etkisinden kendimi bir türlü kurtaramam. C) Bazı şiirler benim hayatımın şekillenmesinde etkili olmuştur. D) Hoşuma giden şairleri her zaman okumak vazgeçemediğim bir tutkudur. E) Insan, zevk aldığı şiirleri sürekli okuduğu hâlde onlardan etkilenmekten kurtulamaz.
eye
dir.
ki-
Sn
5. Ülkemizde okuma kültürü hep tartışılan bir konu oldu. Ben me-
seleyi şöyle görüyorum. Okuyan bir kitle hep var. Evet bu kitle-
nin bir kısmı daha entelektüel ve bilinçli okumalar yapıyor, başka
bir kısmı da daha sabun köpüğü metinleri tercih ediyor. Sonuç-
ta okuduklarımızdan ne anladığımız, bunu hayatımıza ne kadar
yansıttığımız önemli.
Bu parçada altı çizili bölümle, okurlarla ilgili anlatılmak is-
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuduklarının karşılığını gerçek yaşamda bulamamaları
Gündelik yaşamla ilgili sıradan konuları tercih etmeleri
Okuduklarının yaşamlarına gerçek anlamda bir katkısının ol-
maması
Kitap seçimi konusunda bilinçli bir yöntem izlememeleri
EPopüler, gelip geçici konuları içeren kitaplara yönelmeleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eye dir. ki- Sn 5. Ülkemizde okuma kültürü hep tartışılan bir konu oldu. Ben me- seleyi şöyle görüyorum. Okuyan bir kitle hep var. Evet bu kitle- nin bir kısmı daha entelektüel ve bilinçli okumalar yapıyor, başka bir kısmı da daha sabun köpüğü metinleri tercih ediyor. Sonuç- ta okuduklarımızdan ne anladığımız, bunu hayatımıza ne kadar yansıttığımız önemli. Bu parçada altı çizili bölümle, okurlarla ilgili anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuduklarının karşılığını gerçek yaşamda bulamamaları Gündelik yaşamla ilgili sıradan konuları tercih etmeleri Okuduklarının yaşamlarına gerçek anlamda bir katkısının ol- maması Kitap seçimi konusunda bilinçli bir yöntem izlememeleri EPopüler, gelip geçici konuları içeren kitaplara yönelmeleri
52. Bu cümlenin ögeleri, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla,
doğru olarak verilmiştir?
A) Özne-zarf tümleci-nesne-yüklem
B) Özne-zarf tümleci-dolaylı tümleç-yüklem
C) Nesne-özne-dolaylı tümleç-yüklem
D) Özne-nesne-zarf tümleci-yüklem
E) Nesne-özne-zarf tümleci-yüklem
53. Dünya edebiyatından hikâye okumak isteyen biri,
aşağıdaki eserlerden hangisini türünden dolayı tercih etmez?
A) Decameron
B) Vadideki Zambak
C) Pazartesi Hikâyeleri D) Ay Işığı
S4. Aşağıdakilerin hangisinde yapıt, birlikte verildiği yazara
ait değildir?
A) Eski Resimler-Nahid Sırrı Örik
B) Merhaba Akdeniz-Halikarnas Balıkçısı
C) Cevizli Bahçe-Kemal Bilbaşar
D) Ekmek Kavgası-Kemal Tahir
E) Sarı Sıcak-Yaşar Kemal
E) Kuyu ve Sarkaç
(I) Delikanlı bunun üzerine yol parası tedarikine çıktı. (II) Fakat
evindeki eski bir çifteye bir liradan fazla veren bulunmadı. (III)
Beş lira gibi mühim bir parayı köyde bir araya getirebilmek, bir
hafta uğraştığı halde, mümkün olmadı. (IV) Ne yapacağını
şaşırmış bir halde iken bakkalın oğluna rastladı. (V) Bu çocuk bir
zamanlar babasının yanından kaçıp şoför muavinliği yapmıştı.
S5. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ögelerin
dizilişi "özne, zarf tümleci, zarf tümleci, nesne, yüklem"
biçimindedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Bir sandalye çekerek radyonun yanına oturdu, sesi iyice kıstı. Ben
artık işitmiyordum ()
-
- Biraz aç () dedim ()
-
- Gel () dedi () böyle çok güzel.
Gittim, yanına oturdum.
Tarık Buğra, Buhran
S7. Bu parçada yay ayraçlarla () belirtilen yerlere,
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
getirilmelidir?
A) (:) () () () ()
D) () () () () ()
B) (.) () () () () C) (0) (0)
E) () () () () ()
biridi
A) M
B) Be
C) Öğ
D) Bir
E) Kel
Bizim
Sokak
$10.
A) Mü
Mukad
Ey isti
Nasib
Hayâtı
(istihb
mihmâ
S11. E
söylene
A) LiriF
B) Söz
C) Tanz
D) Hece
E) "bar
S12. V
içindeki
A) İlk if
ulaşınız.
kelimele
B) Şiirde
Fransızc
ayırmak
C) Bir oğ
ardınca s
D) O, anl
dizelere
kullanıldı
E) Halk i
şiirler mi
uzak düş
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
52. Bu cümlenin ögeleri, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla, doğru olarak verilmiştir? A) Özne-zarf tümleci-nesne-yüklem B) Özne-zarf tümleci-dolaylı tümleç-yüklem C) Nesne-özne-dolaylı tümleç-yüklem D) Özne-nesne-zarf tümleci-yüklem E) Nesne-özne-zarf tümleci-yüklem 53. Dünya edebiyatından hikâye okumak isteyen biri, aşağıdaki eserlerden hangisini türünden dolayı tercih etmez? A) Decameron B) Vadideki Zambak C) Pazartesi Hikâyeleri D) Ay Işığı S4. Aşağıdakilerin hangisinde yapıt, birlikte verildiği yazara ait değildir? A) Eski Resimler-Nahid Sırrı Örik B) Merhaba Akdeniz-Halikarnas Balıkçısı C) Cevizli Bahçe-Kemal Bilbaşar D) Ekmek Kavgası-Kemal Tahir E) Sarı Sıcak-Yaşar Kemal E) Kuyu ve Sarkaç (I) Delikanlı bunun üzerine yol parası tedarikine çıktı. (II) Fakat evindeki eski bir çifteye bir liradan fazla veren bulunmadı. (III) Beş lira gibi mühim bir parayı köyde bir araya getirebilmek, bir hafta uğraştığı halde, mümkün olmadı. (IV) Ne yapacağını şaşırmış bir halde iken bakkalın oğluna rastladı. (V) Bu çocuk bir zamanlar babasının yanından kaçıp şoför muavinliği yapmıştı. S5. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ögelerin dizilişi "özne, zarf tümleci, zarf tümleci, nesne, yüklem" biçimindedir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Bir sandalye çekerek radyonun yanına oturdu, sesi iyice kıstı. Ben artık işitmiyordum () - - Biraz aç () dedim () - - Gel () dedi () böyle çok güzel. Gittim, yanına oturdum. Tarık Buğra, Buhran S7. Bu parçada yay ayraçlarla () belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) (:) () () () () D) () () () () () B) (.) () () () () C) (0) (0) E) () () () () () biridi A) M B) Be C) Öğ D) Bir E) Kel Bizim Sokak $10. A) Mü Mukad Ey isti Nasib Hayâtı (istihb mihmâ S11. E söylene A) LiriF B) Söz C) Tanz D) Hece E) "bar S12. V içindeki A) İlk if ulaşınız. kelimele B) Şiirde Fransızc ayırmak C) Bir oğ ardınca s D) O, anl dizelere kullanıldı E) Halk i şiirler mi uzak düş
TYT DENEME SINAVI 03
36. Montaigne, ellili yaşların eşiğinde, yaşamın anlamını
bulmayı umarak derin okumalar yapmak amacıyla
şatosundaki kuleye çekildi fakat burada istediği okuma
ritmini bir türlü yakalayamadı. Oysa uzun süre boyunca
kuledeki bu kapanmaya büyük umutlar bağlamıştı.
Çoğunluğu arkadaşından kalan yaklaşık bin kitabı
okuyarak kendi kişisel atmosferini yaratabileceğini
düşünmüştü ama o günlere dek düzenli bir okuma
alışkanlığı edinmediği için bunu başarabilmesi zordu.
Okumayla çıkacağı iç yolculuğunu ancak yazıyla
tamamlayabileceğini kısa sürede fark etti. Bu dünyanın
anlamını oluşturma aşamasında belirleyici olanın, kişisel
bir bağlam üretmek olduğunu çok geçmeden anladı.
Okumak, başkasının yazdıklarına tanık olmak değildi;
kendi bireysel bağlamını oluşturmak için başkalarının
yazdıklarından yararlanmaktı. Yaşlandıkça kendi
kendisinden koptuğunun bilinci, Montaigne'i önceden
giriştiği yoğun okumaların da yetersizliği düşüncesine
sürüklemişti.
Bu parçaya göre, şatasuna çekilen Montaigne'in
aşağıdaki cümlelerden hangisini kurması
beklenemez?
B
B
A) Zaman geçtikçe kendi benliğimden uzaklaştığımı ve
kişisel birikim ortamı oluşturmanın artık zor olduğunu
fark ettim.
B) Ne denli yoğun okuma yaparsam yapayım elde etmek
istediğim bazı kazanımlar için zamanın geçtiğini
hissediyorum.
D) Zamanında düzenli bir okuma alışkanlığı
edinmememin olumsuz neticelerinden biriyle
yüzleşmek zorundayım.
C) Kişisel bağlamımı oluşturma çabamda büyük yazarlar
ve derin okumalar, destek aldığım en önemli iki
kaynaktı.
E) Okumada önemli olan başlangıçtır, benim bu
başlangıcı ne zaman, nerede, hangi şartlarda
yaptığım önemli değildir.
B
37
cev
Acer
com.
insar
kalm
bir y
alışıl
Mük
başl
geçe
taş s
Bir b
tane
çünk
uyar
değ
37. Bu
örn
A
B)
6
D)
E)
38. Bu
çık
A)
B)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT DENEME SINAVI 03 36. Montaigne, ellili yaşların eşiğinde, yaşamın anlamını bulmayı umarak derin okumalar yapmak amacıyla şatosundaki kuleye çekildi fakat burada istediği okuma ritmini bir türlü yakalayamadı. Oysa uzun süre boyunca kuledeki bu kapanmaya büyük umutlar bağlamıştı. Çoğunluğu arkadaşından kalan yaklaşık bin kitabı okuyarak kendi kişisel atmosferini yaratabileceğini düşünmüştü ama o günlere dek düzenli bir okuma alışkanlığı edinmediği için bunu başarabilmesi zordu. Okumayla çıkacağı iç yolculuğunu ancak yazıyla tamamlayabileceğini kısa sürede fark etti. Bu dünyanın anlamını oluşturma aşamasında belirleyici olanın, kişisel bir bağlam üretmek olduğunu çok geçmeden anladı. Okumak, başkasının yazdıklarına tanık olmak değildi; kendi bireysel bağlamını oluşturmak için başkalarının yazdıklarından yararlanmaktı. Yaşlandıkça kendi kendisinden koptuğunun bilinci, Montaigne'i önceden giriştiği yoğun okumaların da yetersizliği düşüncesine sürüklemişti. Bu parçaya göre, şatasuna çekilen Montaigne'in aşağıdaki cümlelerden hangisini kurması beklenemez? B B A) Zaman geçtikçe kendi benliğimden uzaklaştığımı ve kişisel birikim ortamı oluşturmanın artık zor olduğunu fark ettim. B) Ne denli yoğun okuma yaparsam yapayım elde etmek istediğim bazı kazanımlar için zamanın geçtiğini hissediyorum. D) Zamanında düzenli bir okuma alışkanlığı edinmememin olumsuz neticelerinden biriyle yüzleşmek zorundayım. C) Kişisel bağlamımı oluşturma çabamda büyük yazarlar ve derin okumalar, destek aldığım en önemli iki kaynaktı. E) Okumada önemli olan başlangıçtır, benim bu başlangıcı ne zaman, nerede, hangi şartlarda yaptığım önemli değildir. B 37 cev Acer com. insar kalm bir y alışıl Mük başl geçe taş s Bir b tane çünk uyar değ 37. Bu örn A B) 6 D) E) 38. Bu çık A) B)
15. Bir zamanlar Ankara Sanat Tiyatrosu'nda "Saloz'un
Mavalı" adlı bir oyun sergileniyordu. Oyunda bir aydın:
"Niyetim kimseyi üzmek değil, ama gerçeği de söyle-
meden edemeyeceğim: Bir ülkede yeteneksiz kişiler
işbaşına geçerse, yetenekliler onları dinlemek zorunda
kalır. Kısacası, ..."
Bu paragraf aşağıdakilerden hangisiyle tamamlana-
bilir?
A) iş başkalarının eline geçer.
B) boynuz kulağı geçer.
C) ayaklar baş, başlar ayak olur.
D) sahipsiz koyunu kurt kapar.
E) at izi, it izine karışır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. Bir zamanlar Ankara Sanat Tiyatrosu'nda "Saloz'un Mavalı" adlı bir oyun sergileniyordu. Oyunda bir aydın: "Niyetim kimseyi üzmek değil, ama gerçeği de söyle- meden edemeyeceğim: Bir ülkede yeteneksiz kişiler işbaşına geçerse, yetenekliler onları dinlemek zorunda kalır. Kısacası, ..." Bu paragraf aşağıdakilerden hangisiyle tamamlana- bilir? A) iş başkalarının eline geçer. B) boynuz kulağı geçer. C) ayaklar baş, başlar ayak olur. D) sahipsiz koyunu kurt kapar. E) at izi, it izine karışır.
E
37-38, soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Marcel Proust, "Dostoyevski'nin bütün romanlarinin adı Suç
ve Ceza olabilirdi." diye yazar. 2008'de, Masumiyet Müzesi'nin
yeni yayımlandığı günlerde televizyonda izlediğim bir Orhan
Pamuk röportajında, yazanın yeni romaninin adinin Kafam-
da Bir Tuhaflık olacağını duyduğum
Proust'un sözünün
maplannin
ortaya çıkan,
Kam
bir benzerini Pamuk için düşünmüştüm: Orhan Pamuk'un
daha önceki bütün romanlarının adı Kafamda Bir Tuhaflık
olabilirdi. Ben Pamuk'un önceki romanları ile son romani-
in adındaki "tuhaflık" arasında ilişki kurarken aklımda da-
ha çok bu romanların kahramanlarının ruh hållerindeki, dün-
yayı görme biçimlerindeki "tuhaflık" ve bunun sonucunda
Orhan Pamuk romanlarına has atmosfer var.
Kara Kitap'ın
p'in Galip'i, Kar'ın Ka'si, Masumiyet Müzesi'nin
Kemal'i ve diğerleri. Bütün bu yalnız, hüzünlü Orhan Pamuk
erkekleri; kafalarının tuhaflığını içinde nefes alıp verdikleri
romanların manzaralarına, anlatının sesine bulaştırıyorlardı.
Pamuk'un, Kafamda Bir Tuhaflık'ın bir yerinde bozacı kah-
ramanıyla ilgili söylediği bir söz, bütün bu kahramanlar için
de söylenebilir: "Şehrin sokaklarında geceleri gezmek,
Mevlut'a kendi kafasının içinde geziniyormuş duygusu ve-
riyordu."
37. Bu parçaya göre Orhan Pamuk'un roman kahra-
manlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Ortak özelliklerinin bulunduğu
B) Tutumlarında bir yabansılık olduğu
C) Psikolojilerinin romanın dokusuna yansıdığı
D) Devamlı yenilik peşinde koştukları
E) Toplumsal ilişkilerden yoksun olduklan
38. Bu parçaya göre Marcel Proust'un Dostoyevski ile
ilgili söylemek istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her eserinde bireyin toplumla olan çatışmasına yer
verdiği
B) Suç ve Ceza romanındaki temayı diğer eserlerin-
de de merkezi bir konuma aldığı
C) Suç ve Ceza romanındaki kavramlan bazı roman-
lanında sürdürdüğü
D) Bütün eserlerinde evrensel kavramlar üzerinden
temasını biçimlendirdiği
E) Suç ve ceza kavramlarını önemli eserlerinde bir bü-
tün oluşturacak şekilde işlediği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E 37-38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Marcel Proust, "Dostoyevski'nin bütün romanlarinin adı Suç ve Ceza olabilirdi." diye yazar. 2008'de, Masumiyet Müzesi'nin yeni yayımlandığı günlerde televizyonda izlediğim bir Orhan Pamuk röportajında, yazanın yeni romaninin adinin Kafam- da Bir Tuhaflık olacağını duyduğum Proust'un sözünün maplannin ortaya çıkan, Kam bir benzerini Pamuk için düşünmüştüm: Orhan Pamuk'un daha önceki bütün romanlarının adı Kafamda Bir Tuhaflık olabilirdi. Ben Pamuk'un önceki romanları ile son romani- in adındaki "tuhaflık" arasında ilişki kurarken aklımda da- ha çok bu romanların kahramanlarının ruh hållerindeki, dün- yayı görme biçimlerindeki "tuhaflık" ve bunun sonucunda Orhan Pamuk romanlarına has atmosfer var. Kara Kitap'ın p'in Galip'i, Kar'ın Ka'si, Masumiyet Müzesi'nin Kemal'i ve diğerleri. Bütün bu yalnız, hüzünlü Orhan Pamuk erkekleri; kafalarının tuhaflığını içinde nefes alıp verdikleri romanların manzaralarına, anlatının sesine bulaştırıyorlardı. Pamuk'un, Kafamda Bir Tuhaflık'ın bir yerinde bozacı kah- ramanıyla ilgili söylediği bir söz, bütün bu kahramanlar için de söylenebilir: "Şehrin sokaklarında geceleri gezmek, Mevlut'a kendi kafasının içinde geziniyormuş duygusu ve- riyordu." 37. Bu parçaya göre Orhan Pamuk'un roman kahra- manlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Ortak özelliklerinin bulunduğu B) Tutumlarında bir yabansılık olduğu C) Psikolojilerinin romanın dokusuna yansıdığı D) Devamlı yenilik peşinde koştukları E) Toplumsal ilişkilerden yoksun olduklan 38. Bu parçaya göre Marcel Proust'un Dostoyevski ile ilgili söylemek istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Her eserinde bireyin toplumla olan çatışmasına yer verdiği B) Suç ve Ceza romanındaki temayı diğer eserlerin- de de merkezi bir konuma aldığı C) Suç ve Ceza romanındaki kavramlan bazı roman- lanında sürdürdüğü D) Bütün eserlerinde evrensel kavramlar üzerinden temasını biçimlendirdiği E) Suç ve ceza kavramlarını önemli eserlerinde bir bü- tün oluşturacak şekilde işlediği
El-Mesudiye göre bilgi, zamanla birikirdi; eskileri en büyük otorite olarak kabul edip, çağdaş bilim
adamlarının değerini küçümseyenler ile aynı fikirde değildi. Bilimlerin düzenli olarak bilinmeyen
sınırlara ve sonlara doğru ilerlediğini” söyledi. İki yüzyıl sonra, yeni öğreti üzerinde ezici etki yapacak;
zamanla ortaçağda İslam biliminde ve İslam toplumunda bir gerilemeye sebep olacak olan "gelenekçi"
görüşe açıkça meydan okudu. İyi bir tarihçi olarak her zaman orijinal kaçmakların kullanılmasını
savunan ve geçmişi bilimsel ve objektif olarak incelemeye çalışan el-Mesudi, coğrafyayı tarihin temel
bir önşam olarak görmekteydi; kendi yazdığı dünya tarihinin başına da coğrafya ile ilgili bir inceleme
koydu. Coğrafi çevrenin, bir bölgede yaşayan hayvan ve bitkileri kuvvetle etkilediğini vurguladı:
coğrafya konusunda kendi zamanında mevcut olan birçok karışıklığı düzenlemeyi başardı. Mekke'yi
dünyanın merkezi olarak kabul eden ve coğrafyayı /Curandaki prensiplere göre düzenleyen dini
düşünce ekolüne bağlanmadı; eski coğrafyacıları da eleştirdi; Batlamyus'un güneyde yer aldığını
söylediği terra incognita'yı (bilinmeyen topraklar) kabul etmedi; buna karşılık, güneydeki okyanusun
sınırının bulunmadığını söyleyen denizcilerin görüşlerini tercih etti.
Yukarıdaki metinde El-Mesudiye ile ilgili anlatılmak istenen nedir? Bir cümle ile açıklayınız. (15 puan)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
El-Mesudiye göre bilgi, zamanla birikirdi; eskileri en büyük otorite olarak kabul edip, çağdaş bilim adamlarının değerini küçümseyenler ile aynı fikirde değildi. Bilimlerin düzenli olarak bilinmeyen sınırlara ve sonlara doğru ilerlediğini” söyledi. İki yüzyıl sonra, yeni öğreti üzerinde ezici etki yapacak; zamanla ortaçağda İslam biliminde ve İslam toplumunda bir gerilemeye sebep olacak olan "gelenekçi" görüşe açıkça meydan okudu. İyi bir tarihçi olarak her zaman orijinal kaçmakların kullanılmasını savunan ve geçmişi bilimsel ve objektif olarak incelemeye çalışan el-Mesudi, coğrafyayı tarihin temel bir önşam olarak görmekteydi; kendi yazdığı dünya tarihinin başına da coğrafya ile ilgili bir inceleme koydu. Coğrafi çevrenin, bir bölgede yaşayan hayvan ve bitkileri kuvvetle etkilediğini vurguladı: coğrafya konusunda kendi zamanında mevcut olan birçok karışıklığı düzenlemeyi başardı. Mekke'yi dünyanın merkezi olarak kabul eden ve coğrafyayı /Curandaki prensiplere göre düzenleyen dini düşünce ekolüne bağlanmadı; eski coğrafyacıları da eleştirdi; Batlamyus'un güneyde yer aldığını söylediği terra incognita'yı (bilinmeyen topraklar) kabul etmedi; buna karşılık, güneydeki okyanusun sınırının bulunmadığını söyleyen denizcilerin görüşlerini tercih etti. Yukarıdaki metinde El-Mesudiye ile ilgili anlatılmak istenen nedir? Bir cümle ile açıklayınız. (15 puan)
10. Düşünce ve zevk paylaşımı üzerinde yeşeren
arkadaşlıklar içgüdüselmiş gibi görünür fakat
bu aldatıcıdır. Çoğu arkadaşlıklar aile üyeleri-
nin ve eşlerin dışında gelişir. Yani arkadaşlık
genetikle ya da neslini devam ettirme ama-
cıyla açıklanamaz. Tersine evrimci biyologlar
arkadaşlığı karşılıklı faydaya dayandırıyor.
Yani "Sen benim sırtımı kaşırsan ben de se-
ninkini kaşırım." anlayışına.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakiler-
den hangisi yanlıştır?
A) Alıntıya yer verilmiştir.
B) Tartışmacı anlatım biçimi kullanılmıştır.
C) Bir düşünceye karşı çıkılmıştır.
D) Ele alınan düşünce bilimsel bir temele
oturtulmuştur.
E) Tekdüzeliği kırmak için karşılaştırmaya
yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Düşünce ve zevk paylaşımı üzerinde yeşeren arkadaşlıklar içgüdüselmiş gibi görünür fakat bu aldatıcıdır. Çoğu arkadaşlıklar aile üyeleri- nin ve eşlerin dışında gelişir. Yani arkadaşlık genetikle ya da neslini devam ettirme ama- cıyla açıklanamaz. Tersine evrimci biyologlar arkadaşlığı karşılıklı faydaya dayandırıyor. Yani "Sen benim sırtımı kaşırsan ben de se- ninkini kaşırım." anlayışına. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? A) Alıntıya yer verilmiştir. B) Tartışmacı anlatım biçimi kullanılmıştır. C) Bir düşünceye karşı çıkılmıştır. D) Ele alınan düşünce bilimsel bir temele oturtulmuştur. E) Tekdüzeliği kırmak için karşılaştırmaya yer verilmiştir.
JU. Aşagidaki parçalardan hangisi "İyi bir yazar şüphesiz,
insan psikolojisini çok iyi bilmeli, karakterlerini önce ken-
disi anlamalıdır." düşüncesine uzak düşmektedir?
A Ed Catmull'un Yaratıcılık'ına biyografimsi denmesi-
nin sebebi, kendi çocukluğunu anlatıyor gibi görünse
de aslında herkesin çocukluğundan bahsetmesidir.
Karakterlerini o kadar içten tanıtıyor ki onlarla bir
arada yaşıyor gibi hissediyoruz.
B) Şanzelize Düğün Salonu adlı eserinde Tarık Tufan,
bir karakterine isim vermeyerek onun hayatındaki
bocalamalara dikkat çekmek istiyor. Okurlardan ken-
di içsel dünyalarına göre karaktere isim koymalarını
bekliyor.
C) Olasılıksız ve Empatinin yazarı Fawer, son kitabıyla
da başarıyı yakalamış görünüyor. Kahramanının zih-
nini ve duygularını ters yüz ederek çıktığı maceranın
masalsı bir zeminden yükselmesi ağızda güzel bir tat
bırakıyor.
D Nobel ödüllü yazar Saramago'nun eseri Körlük,
umutsuz ama insana cesaret aşılayan romanlardan
biri. Kitabın başarısı, bir döneme bağlı kalmadan in-
sanı hem tarihsel derinlikte hem de kendi psikolojisi-
nin diplerine inerek analiz etmesinde yatıyor.
E Nahid Sıtkı Örik'in Kıskanmakla yakaladığı başarı,
insan rubunun derinliklerinde gördüklerini gün vüzü-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
JU. Aşagidaki parçalardan hangisi "İyi bir yazar şüphesiz, insan psikolojisini çok iyi bilmeli, karakterlerini önce ken- disi anlamalıdır." düşüncesine uzak düşmektedir? A Ed Catmull'un Yaratıcılık'ına biyografimsi denmesi- nin sebebi, kendi çocukluğunu anlatıyor gibi görünse de aslında herkesin çocukluğundan bahsetmesidir. Karakterlerini o kadar içten tanıtıyor ki onlarla bir arada yaşıyor gibi hissediyoruz. B) Şanzelize Düğün Salonu adlı eserinde Tarık Tufan, bir karakterine isim vermeyerek onun hayatındaki bocalamalara dikkat çekmek istiyor. Okurlardan ken- di içsel dünyalarına göre karaktere isim koymalarını bekliyor. C) Olasılıksız ve Empatinin yazarı Fawer, son kitabıyla da başarıyı yakalamış görünüyor. Kahramanının zih- nini ve duygularını ters yüz ederek çıktığı maceranın masalsı bir zeminden yükselmesi ağızda güzel bir tat bırakıyor. D Nobel ödüllü yazar Saramago'nun eseri Körlük, umutsuz ama insana cesaret aşılayan romanlardan biri. Kitabın başarısı, bir döneme bağlı kalmadan in- sanı hem tarihsel derinlikte hem de kendi psikolojisi- nin diplerine inerek analiz etmesinde yatıyor. E Nahid Sıtkı Örik'in Kıskanmakla yakaladığı başarı, insan rubunun derinliklerinde gördüklerini gün vüzü-
22. Yataklığın ayak ucunda yanan mumun ziyaları gölgelere
karışarak perdelere, yastıklara, hastanın çehresine donuk
bir renk veriyor; karşıda ocakta yanan odunların kırmızı
alevleri mermer taşların üzerinde acip (çok tuhaf) resim-
ler teşkil ediyordu. Bu yarı zulmet, bu alevler, beyaz bir
gömlek içinde bütün etleri dökülmüş bir kadid (iskelet)
şeklini andıran bu vücuda geceleri rüzgârlar inlediği, şim-
şekler tutuştuğu zaman zulmetler içinde görülüyor zanno-
lunan heyulalar gibi bir hayal şeklini veriyordu."
Halit Ziya Uşaklıgil, Bir Ölünün Defteri
Bu parçadan yola çıkarak
1. Nesneler hayalî bir boyut kazanmış ve soyut varlıklar
gibi algılanmıştır.
II. Betimleyici anlatım tekniğinden yaralanılarak mekâna
dair ayrıntılar işlenmiştir..
III. Bir hastanın odası ışık gölge durumlarıyla sanatlı bir
dille aktarılmıştır.
gulabl
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D ile III
C) I ilel
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Yataklığın ayak ucunda yanan mumun ziyaları gölgelere karışarak perdelere, yastıklara, hastanın çehresine donuk bir renk veriyor; karşıda ocakta yanan odunların kırmızı alevleri mermer taşların üzerinde acip (çok tuhaf) resim- ler teşkil ediyordu. Bu yarı zulmet, bu alevler, beyaz bir gömlek içinde bütün etleri dökülmüş bir kadid (iskelet) şeklini andıran bu vücuda geceleri rüzgârlar inlediği, şim- şekler tutuştuğu zaman zulmetler içinde görülüyor zanno- lunan heyulalar gibi bir hayal şeklini veriyordu." Halit Ziya Uşaklıgil, Bir Ölünün Defteri Bu parçadan yola çıkarak 1. Nesneler hayalî bir boyut kazanmış ve soyut varlıklar gibi algılanmıştır. II. Betimleyici anlatım tekniğinden yaralanılarak mekâna dair ayrıntılar işlenmiştir.. III. Bir hastanın odası ışık gölge durumlarıyla sanatlı bir dille aktarılmıştır. gulabl yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D ile III C) I ilel E) II ve III
Nitelikli ve kalıcı edebiyat ürünleri, kendi çağının aynası
olmuştur. Çağını yansıtma görevini üstlenemeyen eserler ise
Birden parlayıp sonra sönüveren böyle eserlerden de
kalıcılık beklenemez.
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına uygun olarak
aşağıdakilerden hangisi getirilirse söz konusu eserlerin
kalıcı olamayacağı düşüncesi desteklenmiş olur?
A) reçete gibidir
B) kukumav kuşu gibidir
C) bozuk plak gibidir
D) saman alevi gibidir
E) peynir ekmek gibidir
oysaki sanatın özünü kavrayanlar; tiyatro, roman, hikaye
da
Bir atasözümüz şöyle der: ".
Bu yönden bizi
çevremize bağlayan, çevremizdekilerle ilişkilerimizi
yönlendiren bir anlaşma aracıdır konuşma. Ancak sadece bir
anlaşma aracı değildir. Kişiliğimizi oluşturan etmenlerden
biridir aynı zamanda. Sevgilerimizi, dostluklarımızı,
öfkelerimizi, düşmanlıklarımızı belirtmede, karşımızdakinin
bizi anlamasında da konuşmanın önemli bir yeri vardır.
"
Bu parçada boş bırakılan yere getirilebilecek en uygun
atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
A) iki dinle bir söyle.
B) Az söyle, çok dinle.
C) Söz gümüşse sükût altındır.
D) Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir.
E) İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa
anlaşır.
Bir yazarı susturmanın en şaşmaz yöntemi, onu ve eserlerini
sessizlik içinde kusatmaktır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Nitelikli ve kalıcı edebiyat ürünleri, kendi çağının aynası olmuştur. Çağını yansıtma görevini üstlenemeyen eserler ise Birden parlayıp sonra sönüveren böyle eserlerden de kalıcılık beklenemez. Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilirse söz konusu eserlerin kalıcı olamayacağı düşüncesi desteklenmiş olur? A) reçete gibidir B) kukumav kuşu gibidir C) bozuk plak gibidir D) saman alevi gibidir E) peynir ekmek gibidir oysaki sanatın özünü kavrayanlar; tiyatro, roman, hikaye da Bir atasözümüz şöyle der: ". Bu yönden bizi çevremize bağlayan, çevremizdekilerle ilişkilerimizi yönlendiren bir anlaşma aracıdır konuşma. Ancak sadece bir anlaşma aracı değildir. Kişiliğimizi oluşturan etmenlerden biridir aynı zamanda. Sevgilerimizi, dostluklarımızı, öfkelerimizi, düşmanlıklarımızı belirtmede, karşımızdakinin bizi anlamasında da konuşmanın önemli bir yeri vardır. " Bu parçada boş bırakılan yere getirilebilecek en uygun atasözü aşağıdakilerden hangisidir? A) iki dinle bir söyle. B) Az söyle, çok dinle. C) Söz gümüşse sükût altındır. D) Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir. E) İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır. Bir yazarı susturmanın en şaşmaz yöntemi, onu ve eserlerini sessizlik içinde kusatmaktır.
9. Postmodernizm, modernizmin etkisini kaybetmeye başla-
dığı 1950'li yıllardan sonra modernizmin önerdiği kavram
ve perspektifleri reddederek ortaya çıkmış bir harekettir.
eins slieblib alibiyelnib unu
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı, aşağı-
dakilerden hangisidir?
upimemarieigo eambl
A) Postmodernizm, modernizm anlayışının bakış açılarını
kabul etmeyen bir anlayıştır.
B) Modernizm, postmodernizme tepki olarak doğmuş bir
oburialganlayıştır.
C) Modernizm 1950'li yıllarda doğmaya başlamıştır.
D) Postmodern anlayış, çağdaş insanı daha doğru anla-
mıştır.
E) Postmodernizm, 1950'li yılların en güçlü düşünce akı-
mıdır.
195
A
M
A
12
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Postmodernizm, modernizmin etkisini kaybetmeye başla- dığı 1950'li yıllardan sonra modernizmin önerdiği kavram ve perspektifleri reddederek ortaya çıkmış bir harekettir. eins slieblib alibiyelnib unu Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı, aşağı- dakilerden hangisidir? upimemarieigo eambl A) Postmodernizm, modernizm anlayışının bakış açılarını kabul etmeyen bir anlayıştır. B) Modernizm, postmodernizme tepki olarak doğmuş bir oburialganlayıştır. C) Modernizm 1950'li yıllarda doğmaya başlamıştır. D) Postmodern anlayış, çağdaş insanı daha doğru anla- mıştır. E) Postmodernizm, 1950'li yılların en güçlü düşünce akı- mıdır. 195 A M A 12
17. Soğuk Sayaş, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra,
savaştan galip çıkmış iki büyük devlet ve bu devletlerin
çevresinde kümelenmiş küçük devletler arasındaki
anlaşmazlıkların, doğrudan birbirlerine karşı güç
kullanmadan sürdürüldüğü bir tarihsel dönemi
kapsamaktadır. Soğuk Savaş Dönemi'nin 1947 yılında
Truman Doktrini ile başladığı ve 1991 yılında Sovyetler
Birliği'nin çöküşü ile sona erdiği kabul edilir. Bu
dönemde devletler genellikle birbirlerini yıpratmak için
uğraşmış, sıcak çatışmaya girmemiştir. Soğuk Savaş, iki
blok arasında diplomasinin hemen hemen ortadan
kalktığı bir dönemdir. Kuralları oluşturacak ve işletecek
diplomasi, yerini güç ilişkilerine bırakmıştır. Soğuk
Savaş, henüz düzeni kurulmamış savaş sonrası
Avrupa'sının karışıklık ortamının bir ürünüdür.
Bu parçadan "Soğuk Savaş Dönemi" ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Avrupa'da savaş sonrası dönemde yaşanan
karmaşaya bağlı olarak ortaya çıktığına
B), Belli ülkelerin önderliğinde gruplaşan ülkeler
arasında yaşandığına
C) Ülkelerin birbirlerine üstünlük verme çalışmalarının
çoğu zaman sonuç vermediğine
D) Birbirini zayıflatmaya çalışan ülkelerin bunu fiziksel
çatışmaya girmeden gerçekleştirdiğine
E) Düşman ülkeler arasında resmî anlaşma ve
görüşmelerin asgari seviyeye indiğine
Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Soğuk Sayaş, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, savaştan galip çıkmış iki büyük devlet ve bu devletlerin çevresinde kümelenmiş küçük devletler arasındaki anlaşmazlıkların, doğrudan birbirlerine karşı güç kullanmadan sürdürüldüğü bir tarihsel dönemi kapsamaktadır. Soğuk Savaş Dönemi'nin 1947 yılında Truman Doktrini ile başladığı ve 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile sona erdiği kabul edilir. Bu dönemde devletler genellikle birbirlerini yıpratmak için uğraşmış, sıcak çatışmaya girmemiştir. Soğuk Savaş, iki blok arasında diplomasinin hemen hemen ortadan kalktığı bir dönemdir. Kuralları oluşturacak ve işletecek diplomasi, yerini güç ilişkilerine bırakmıştır. Soğuk Savaş, henüz düzeni kurulmamış savaş sonrası Avrupa'sının karışıklık ortamının bir ürünüdür. Bu parçadan "Soğuk Savaş Dönemi" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Avrupa'da savaş sonrası dönemde yaşanan karmaşaya bağlı olarak ortaya çıktığına B), Belli ülkelerin önderliğinde gruplaşan ülkeler arasında yaşandığına C) Ülkelerin birbirlerine üstünlük verme çalışmalarının çoğu zaman sonuç vermediğine D) Birbirini zayıflatmaya çalışan ülkelerin bunu fiziksel çatışmaya girmeden gerçekleştirdiğine E) Düşman ülkeler arasında resmî anlaşma ve görüşmelerin asgari seviyeye indiğine Yayınları
5.
(1) Norveçli yazar ve şair olan Henrik Ibsen, 1867'de 19. yüz-
yılın en önemli oyunlarından biri kabul edilen Peer Gynt'ü
yazdı. (11) Hegel tarafından yayımlanan yapıt büyük yan-
kı uyandırdı. (III) Bu oyun, gerçekleri 'ne pahasına olursa
olsun' görmezden gelerek tüm sevdiklerinin ve sonunda
kendisinin yıkımına sebep olan bir adamın trajedisiydi.
(IV) Ibsen toplumdaki bazı fırsatçılardan nefret ettiğini bu
oyununda keskin çizgilerle gösteriyordu. (V) Yazar, "Hayat
varsa, umut da var demektir." mesajıyla halkı uyandırma,
ondaki gizli kişiliği ortaya çıkarma amacı taşıyor.
Henrik Ibsen'in Peer Gynt adlı yapıtının ele alındığı bu
parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
da verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir döneme damgasını vurduğu söyleniyor.
B) II. cümlede, çok ilgi gördüğü belirtiliyor.
C) III. cümlede, üzücü bir olayı anlattığı dile getiriliyor.
D) IV. cümlede, sosyal bir eleştiri yaptığı dile getiriliyor.
E) V. cümlede, evrensel bir konuya değindiği belirtiliyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. (1) Norveçli yazar ve şair olan Henrik Ibsen, 1867'de 19. yüz- yılın en önemli oyunlarından biri kabul edilen Peer Gynt'ü yazdı. (11) Hegel tarafından yayımlanan yapıt büyük yan- kı uyandırdı. (III) Bu oyun, gerçekleri 'ne pahasına olursa olsun' görmezden gelerek tüm sevdiklerinin ve sonunda kendisinin yıkımına sebep olan bir adamın trajedisiydi. (IV) Ibsen toplumdaki bazı fırsatçılardan nefret ettiğini bu oyununda keskin çizgilerle gösteriyordu. (V) Yazar, "Hayat varsa, umut da var demektir." mesajıyla halkı uyandırma, ondaki gizli kişiliği ortaya çıkarma amacı taşıyor. Henrik Ibsen'in Peer Gynt adlı yapıtının ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- da verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir döneme damgasını vurduğu söyleniyor. B) II. cümlede, çok ilgi gördüğü belirtiliyor. C) III. cümlede, üzücü bir olayı anlattığı dile getiriliyor. D) IV. cümlede, sosyal bir eleştiri yaptığı dile getiriliyor. E) V. cümlede, evrensel bir konuya değindiği belirtiliyor.
nmak
n ya-
unun
ayan
dolu
rebi-
onra
anla-
bilir.
pek
'ya
bu
edil-
arın
ülü-
en
MİRAY
20. Medeni yaşayışın değişme ve gelişmelerine paralel
olarak dilin kelime dağarcığı değişmelere uğrar ve
zenginleşir. Yeni vasıtalar, yeni kavramlar daha çok
ve çeşitli kelimeler ister. Tabii olarak her dil bu ihtiya-
CI, sahip olduğu kelime oluşturma vasıtalarıyla kendi
yapısından karşılar. Diller geliştikçe bu kelime üretme
sistemlerini de daha işlek ve verimli bir duruma getirir.
(
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yeni kavramlar yeni kelimelerle karşılanabilir.X
B) Dil, gelişme ihtiyacını kendi bünyesinden karşılar.
C) Dil, toplumun yaşayışı ve gelişimine paralel olarak
gelişir ve zenginleşir.
Dil geliştikçe kelime üretme sistemleri de işlek ve
verimli hâle gelir.
E) Dilin bütün ileri kavramları ifade etmeye yeterli ol-
ması gerekir.
Türk Dili ve Edebiyatı Testi bitti.
iniz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nmak n ya- unun ayan dolu rebi- onra anla- bilir. pek 'ya bu edil- arın ülü- en MİRAY 20. Medeni yaşayışın değişme ve gelişmelerine paralel olarak dilin kelime dağarcığı değişmelere uğrar ve zenginleşir. Yeni vasıtalar, yeni kavramlar daha çok ve çeşitli kelimeler ister. Tabii olarak her dil bu ihtiya- CI, sahip olduğu kelime oluşturma vasıtalarıyla kendi yapısından karşılar. Diller geliştikçe bu kelime üretme sistemlerini de daha işlek ve verimli bir duruma getirir. ( Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni kavramlar yeni kelimelerle karşılanabilir.X B) Dil, gelişme ihtiyacını kendi bünyesinden karşılar. C) Dil, toplumun yaşayışı ve gelişimine paralel olarak gelişir ve zenginleşir. Dil geliştikçe kelime üretme sistemleri de işlek ve verimli hâle gelir. E) Dilin bütün ileri kavramları ifade etmeye yeterli ol- ması gerekir. Türk Dili ve Edebiyatı Testi bitti. iniz
36. Eğer ben kitap okursam tüm olumsuzluklara karşı daha güçlü
duyumsarım kendimi. Yaşama daha güçlü tutunurum. Toplum-
sal olayları, siyasal gelişmeleri, dünyayı daha yakından izler;
daha iyi kavrarım. Okuduklarımın bende bıraktığı izleri dışarı-
dan kimse görmez elbette, yüzümdeki çizgiler gibi. Ama ben
bilirim ki bunlar, bende derin izler bırakır. Ha, eğer ben okumaz-
sam da yaşananların baskısı, acısı, yıkımı bende yine iz bırakır.
Ama arada bir fark olur.
Bu parçada "arada bir fark olur" denilerek öne çıkarılan fark
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geleceğin getireceği olumlu/olumsuz tüm durumları tahmin
edebilme yetisi
B) Hayatta kazanılacak başarılar için gerekli motivasyonun
keşfi
C) Yaşam mücadelesi için gerekli olan gücün ortaya çıkması
D) İnsanları anlamak adına var olan empati yeteneğinin ge-
lişmesi
E) Toplumsal duyarlılığın ve hayat farkındalığının köklü deği-
şimi
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Eğer ben kitap okursam tüm olumsuzluklara karşı daha güçlü duyumsarım kendimi. Yaşama daha güçlü tutunurum. Toplum- sal olayları, siyasal gelişmeleri, dünyayı daha yakından izler; daha iyi kavrarım. Okuduklarımın bende bıraktığı izleri dışarı- dan kimse görmez elbette, yüzümdeki çizgiler gibi. Ama ben bilirim ki bunlar, bende derin izler bırakır. Ha, eğer ben okumaz- sam da yaşananların baskısı, acısı, yıkımı bende yine iz bırakır. Ama arada bir fark olur. Bu parçada "arada bir fark olur" denilerek öne çıkarılan fark aşağıdakilerden hangisidir? A) Geleceğin getireceği olumlu/olumsuz tüm durumları tahmin edebilme yetisi B) Hayatta kazanılacak başarılar için gerekli motivasyonun keşfi C) Yaşam mücadelesi için gerekli olan gücün ortaya çıkması D) İnsanları anlamak adına var olan empati yeteneğinin ge- lişmesi E) Toplumsal duyarlılığın ve hayat farkındalığının köklü deği- şimi 10