Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7. Modern Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerinden olan Sait Faik Abasıyanık'ın adına ödüllü hikâye yarışması düzenlenmekte ve bu yarışmaya otuz yaş altında olan Kişiler katılmaktadır. Bu cümleden kesin çıkarılabilecek yargı aşağıda kilerden hangisidir? Yarışma Sait Faik Abasıyanık tarafından başlatıl- mış, günümüze kadar devam etmektedir. B) Sadece hikâye türünde yazılan eserlerin değerlen- dirildiği bir yarışmadır. C) Sait Faik Abasıyanık, adına düzenlenen yarışma- ya otuz yaş üstü kişiler rağbet etmemektedir. D) Sait Faik Abasıyanık, adına düzenlenen yarışma, genç yazarları edebiyat dünyasıyla buluşturmak amacındadır E) Düzenlenen yarışma her yıl aynı günde yapılmak- tadır.

26 Michelangelo, bireysel özelliklerin temsil edilmesine karşı olduğu için yalnızca düşsel portreler yapmakla yetinmiştir. Sanatçının ressamlığını tam olarak algıladığımız resimler, 1509-1512 yılları arasında yaptığı Vatikan'da bulunan Sistina Şapeli'nin duvar resimleridir. Bu resimlerdeki figürlerin anatomileri bir hayli abartılıdır. Değişik bir figür anatomisini kullanarak bu yönde de bir öncülük yapmıştır. Resim, heykel ve mimari dallarına yayılan ve bütünlüklü bir çevre oluşturan yapıtlarında hep insanoğlunun olağanüstü yaratıcılığına ve acılarına eğilmiştir. Şapeldeki figürlerin portreleri tanrısallıktan sıyrılıp duyguları yüzlerinden anlaşılacak şekilde ifade edilmiştir. Bu parçada "Michelangelo" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yüz ifadelerini abartmadan yararlanarak resmettiğine B) Öncülük etmiş önemli bir ressam olduğuna C) Sanatını dar bir alanda gerçekleştirdiğine D) Resimde gerçekçilikten uzak durduğuna E) Resimlerindeki duygusallığın gerçekçiliğine

A A A 17. "Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fitrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur fakat insanların çoğu bilmezler." (Rûm, 30) ayetine bakılarak; SOSYAL BİLİML DA I. Allah, insanları yaratıcısını bilip tanıyacak kabiliyette yaratmıştır. II. Din, insanı bencil duygulardan uzak tutar. Din, hayatı anlamlı kılar. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yal D) I ve II C) E) em Pas 19

TİTANYUM SERİSİ OP01-55.34TYT04 / TÜRKÇE B 31 ve 32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 980 yılının yazında Buhara yakınlarında bir köyde doğan Ibni Sina, çocukluğunu ve gençliğini Buhara'da geçirdi. Şehir, o dönemde Ipek Yolu üzerindeki önemli konaklama noktalarından biri olduğu için birçok yönden zengin bir şehirdi. Erken yaşta entelektüel olgunluk kazanan Ibni Sina'nın eğitimi için babası, dönemin, alanlarında en iyi hocalarını görevlendirdi. Fakat boynuz kulağı geçti; otobiyografisinde Ibni Sina, asla tevazu göstermeyerek kisa süre içinde hocalarına ders vermeye başladığını yazıyordu. Ölümünden bir hafta önce "Hakkını vererek yaşanmış kısa bir hayatı, tek bir düzlemde yaşanan uzun bir hayata tercih ederim." sözlerini sarf eden Iranlı büyük üstat Ibni Sina, 57 yaşında hayata gözlerini yumdu fakat bu kısa ömründe doktor, filozof, matematikçi, astronom, siyasetçi, şair ve gezgin olacak kadar engin bir birikim edinmeyi başardı. 31. Bu parçada geçen "Hakkını vererek yaşanmış kısa bir hayatı, tek bir düzlemde yaşanan uzun bir hayata tercih ederim." sözünü yaşam felsefesi olarak belirlemiş birinin aşağıdakilerden hangisi olması beklenebilir? A) Her geçen yıl aldığı aylık maaşın artmasına ve daha bol vakit bulmasına rağmen kendine herhangi yeni bir hobi edinmeyerek yaşayan birinin B) Kendisine gelen iş tekliflerini yeni bir ortama girdiğinde yaşayabileceği sıkıntıları düşünerek geri çeviren bir mühendisin C) Bir devlet memurluğu elde edip uzun yıllar hizmet ettikten sonra emekliye ayrılıp ailesiyle vakit geçiren bir emekli memurun D) Gazeteciliğinin yanında edebiyat, tarih ve felsefeyle de ilgilenip bu alanlarda yüzden fazla eser kaleme alan ve aramızdan zamansız ayrılan bir yazarın E) Okulunu bitirip çok kısa bir süre iş hayatında yer aldıktan sonra kariyerini noktalayıp çocuklarıyla ilgilenmeyi tercih eden bir annenin TYT DENEME 33. Bilim yazarı Marcu önceki tabloyu şö atalarımızdan biri ikisinin de hem b Diyelim ki balıkçı balık tuttu. Zama yarısını balta ya yapımında balta yaptığı baltalar da zamanının y yakalamak için usta olmadığı sonra bu iki in 32. Bu parçadan İbni Sina'yla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? Buna göre, M çıkışı önces. aşağıdakile A) Insanlar, insanları değiştirm B) Paranın ticaret, C) Bir alet arasın D) Bazı is üretm E) Insar önce 34. Isveç K basın t yaban çıkarm Frans Ödül Eser dam açıla etm yaz eş an de E

e B B TİTANYUM SERİSİ OP01-SS.34TYT04 / TÜRKÇE 24 ve 25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Newton ve Einstein, insanlığa hizmet edecek birçok çalışmaya imza atmış önemli bilim insanlarıdır. Bu iki bilim insanı, kendi adlarıyla anılan "Newton fiziği" ve "Einstein fiziği" adında kurallar bütününe de sahiptir. Bununla ilgili yaygın olarak yapılan hatalardan biri, Newton ve Einstein fiziklerinin farklı olduğunu düşünmektir. Aslında bu kuramlar birbirlerinden farklı değildir; Einstein fiziği, Newton fiziğinin daha genelleştirilmiş hâlidir. Yani karmaşık yapılar gibi daha çok olguyu daha hassas bir biçimde açıklayabilir. Söz gelimi Ay'a giden bir uzay aracı Newton fiziği öngörülerini kullanabilirken GPS gibi daha hassas aletlerde Einstein fiziği kullanılır. Şüphesiz Einstein fiziği daha kesin ve daha doğru kurallar barındırır fakat her ikisi de küçük ölçek ve yavaş hızlarda aynı sonuçları verecektir. 24. Bu parçaya göre, "Newton fiziği"ni "Einstein fiziği'nden ayıran temel özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaklaşık değerler elde etmek adına kullanılabilecek daha basit bir yapı barındırması B) Kompleks yapılarda faydalanılabilecek genelleştirilmiş ve genişletilmiş bir kılavuz niteliği taşıması C) Ölçülmesi zor değerlerle karşılaşıldığında en kesin sonuçları hızla sunabilmesi D) Daha genel yargılarla sunulan ve şüpheye yer bırakmayan bir kurallar bütününü yansıtması E) Bilim çevrelerinde, karmaşık yapıların çalışma koşullarını aktaracak tek ölçüt olarak kabul edilmesi

1. 2002 ÖSS TÜRKÇE SORULARI - ww Zaman zaman anılarla yaşamak güzeldir: eğer bu anılar yaşanılan günü renklendiriyorsa bir başka mutluluk verir insana. Bu cümlede geçen "anıların yaşanılan günü renklen- dirmesi" sözüyle anlatılmak istenen hangisidir? A) Eski günlere özlem duyulması > B) Dünün yargılanıp değerlendirilmesi C) Geçmişin, içinde bulunulan zamanı güzelleştirmesi D) Yaşananların, karşılaşılan güçlükleri yenmede etkili olması E) Eski günlerin daha anlamlı olduğunun düşünülmesi

33. Deneme, karakter itibarıyla bir fikir yazısıdır ama ne makale ne fikra ne de bütünüyle sohbet niteliği gösterir. Başlı başı- na bir yazı çeşidi olarak karşımıza çıkar. Belli bir kaideye da- yanmaz, kesin kurallara sahip değildir. İddiacı ve ispatlayıcı bir havası yoktur. Bir bakıma, yazar; konu seçmekte, anlat- mada, üslupta ve planda serbesttir, denilebilir. Yazar istedi- ği konuyu istediği şekilde geliştirebilir. Okuyucunun karşı- sına bir öğretici veya eğitimci sıfatıyla çıkmaz, yalnız bazen fikir ve görüşlerini öyle samimi, yerinde ve kıvrak bir üslupta anlatır, yanlışla doğruyu öylesine bir isabetle işaretler ki ister istemez bir öğretici kimliğine bürünür. Gerçek deneme ba- zen bir sohbet niteliği gösterdiği anda birden olayları açık- layış, yeni çözümlemelere giriş ve genişlemesiyle sohbet- ten ayrılır. Bu parçadan deneme ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Diğer yazınsal türlerle arasında belirgin farklılıklar yoktur. Yer yer didaktik bir söyleme başvurulabilir. Dilin anlamsal ve anlatımsal olanaklarından geniş biçim- de yararlanılır. D) Eleştirel bir bakış açısıyla kaleme alınır. E) İçten bir anlatımı vardır. Jequi

10. Söz çok önemlidir, belki de varoluşun temel dayanağıdır, Sözcükler insanın ağzından döküldüğü andan itibaren bağımsızlıklarını ilan ederek kendi gerçekliklerini oluşturmaya başlarlar. Sözcüklerin tüm büyüsüyle bizi sarıp sarmaladığı yer ise kültürün içinden doğan anla- tılardır. Bu anlatılar; Anadolu, Hindistan, Avrupa, İran ve Arabistan gibi geniş bir coğrafya üzerinde doğar; yaşadığımız şehirlerin kar- maşasını, esrarını içine alıp paylaşma, güven, yardımlaşma, sevgi, merhamet, saygı, dostluk gibi pek çok kavramı zıtlıklarıyla yani yalan, ihanet, hile, dolan, kılık değiştirme ile sentezleyip ruhunda doğup büyüdüğümüz kültürün ayak izleriyle bizlere ulaştırır. Bu sebepledir ki ailenin, öğretmenlerin, yayınevlerinin ve müfredatın çocuklara, gençlere sunacağı anlatılara dikkat etmeşi; bu anlatılar seçilirken sadece yaş düzeyine uygunluk değil "Bu anlatı, bireye hangi değeri doğru şekilde öğretmelidir?" kriterini de göz önünde bulundurması gerekir. Halk hikâyeleri ve masallar uydurma anlatılar değildir, her biri içinden çıktığı toplumun kültüründen izler taşır, bu toplumun ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek kuşaktan kuşağa aktarılır ve bu bağlamda "değerleri" gelecek nesillere doğru ve güçlü şekilde taşımada elimizdeki en güçlü silahlardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Her öğrenci bir âlemdir ve bu bilinçle her öğrenciyi klişeleşmiş medeniyet unsurlarıyla donatmak gerekir ki bu da yalnızca ba- şarılı bir eğitim sistemiyle gerçekleşebilir. B) Uzun yıllar boyunca halkın kültür birikiminden damıtılarak olu- şan ürünler, insana dair duyguları bunlara karşıt hislerle birleş- tirerek aktarmışlardır. Neyi nasıl öğrettiğini bilmeyen, ezberci bir sistem yalnızca geç- mişini yakmakla kalmaz; bu ateşle geleceğini de tutuşturarak tüm dünya ülkelerinde büyük bir yok oluşa sebebiyet verir. D) Her söz, ağızdan çıkana kadar sahibinin emrindedir ancak daha sonra kendi özgürlüğünü ilan ederek kültür varlığı içinde kendi- ne has bir yer işgal eder ve toplumların kalkınmalarını sağlar. E insanlık nasıl ki tarih içinde pek çok sosyolojik değişime maruz kalmışsa sözler ve kültür de bu tarih değirmeni içinde öğütül- mekten kurtulamamıştır. 1

-8 20 6. Feldman modeline göre resim eleştirisi, sırasıyla betimleme, çözümleme, yorum ve yargı olmak üzere dört aşamada yapılır. Yorum, eserin izleyici ile olan iletişiminin sözel olarak ifade edildiği bölümdür. "Esere bakarken ne hissediyorsunuz ya da ne düşünüyorsunuz?, Sanatçı izleyiciye ne anlatmak istemiş?" gibi sorularla bu aşama daha ucu açık, daha eğlenceli bir biçimde eserin yorumlandığı bölümdür. Henüz bu aşamada, eser hakkında kesin bir yargıya varılması uygun değildir ancak olabildiğince kişisel yorumlar ve ifadeler kullanılabilir çünkü kesin doğrular ve yanlışlar yoktur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi bir resim eleştirisinin yorum bölümünden alınmış olamaz? A) Bu resme bakarken kendimi ne üzgün ne de mutlu hissediyorum diyebilirim. B) Resimdeki güvercinler realistik olarak resmedilmiş ve çok güzeller bence. Blvsb C) Sanırım bu tür bir natürmort resmi, geleneksel yaklaşımdan daha hoş ve etkileyici. D) Resimdeki kelebekler, sanki bir kelebek koleksiyonuna iğneyle tutturulmuş gibiler. 8-4 E) Resimde, ışık ve gölgeler arasında ve genel olarak çok güçlü bir kontrast kullanılmış. 3-9 3-9 V-ħ V-E 3-7 3-1 DUBLEKS

V-8 124 6. B) man kaynaklanır. C) Erdemlilik, felaketlerin cenderesinde pişmekle elde edilir. D) Insanlar aynı olaylar karşısında farklı tepkiler verir. E) Her musibet insan üzerinde farklı bir etki bırakır. Gün ağarıyordu bahçede, önce ağaçların üst yaprakları aydınlanıyor, sonra dallar, gövde, kök, otlar ışıyordu acı yeşil. Renkler gittikçe açılıyor; nar narlığını buluyor, ayva ayvalığını takınıyordu. Ev beliriyordu olanca hızıyla; camı, çerçevesi, kapısı, bacasıyla tümleniyordu. Sabahın ilk kargası gelip tahtaboşun surdurmasına konmuştu bile. Son kasımpatılar açmayı deniyordu. Adam, birdenbire dışarıdan gelen kadın çığlıklarıyla uyandı. Şaşırmıştı. Bu ses, ne o küçük hıçkırıklara ne de o boğulan ağlamaya benziyordu. Bütün bahçelere, neredeyse karnabahar tarlalarına dek yansıyordu bu ses. Ayağa kalktı, sallandı olduğu yerde, sonra kendisinden beklenmeyen bir çabuklukla perdeyi aralayıp bahçeye baktı. Birkaç kişi vardı bahçede. Komşular kuyunun başında duruyorlardı. Sabahın serin dumanının içindeydiler. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Aşamalı söyleyiş söz konusudur. B) Somutlamaya başvurulmuştur. C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. D) Yalın bir söyleme dayanmaktadır. E) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. 0-4 8-9 Y-S 3-77 8-E 0-7 (A 10 3-1. 1 8. Ec y 6 Z DUBLEKS a C

Aşıklar Yolu ve Nizam Caddesi'nde yürümeden Büyükada yalıları bu yol üzerinde. Çoğu 19 ve 20. yüzyıla ait bu ya- gezilmiş sayılmıyor. Çünkü adanın en güzel ahşap köşk ve pilar tüm ihtişamlarıyla ve mimari detaylarıyla keşfedilmeyi bekliyor. Bu geniş yepılar, bahçeleri, çiçekli balkonları ile adayı ziyaret eden herkesin hayallerini süslüyor. Rus lider Troçki'nin sürgün sırasında 4,5 yıl yaşadığı köşkün de bu yol üzerinde olduğunu söylemeliyim. 5. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Betimlemelerden yararlanılmıştır. C) Tekrar gruplarına yer verilmiştir. D) Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır. E) Öznellik söz konusudur. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- dakilerden hangisidir? ABüyükada İstanbul'un en güzel, tarihi köşk ve yalılarına sahip adasıdır. dimelle B) Adadaki en eski yalı 19. yüzyılda yapılmıştır. C) Âşıklar Yolu'nun üzerinde gösterişli yapılar yer almak- tadır. D) Adayı ziyaret eden herkes Âşıklar Yolu'na uğramakta- dir. Mimarisiyle ünlü yalılar, Bizans döneminden kalma eserlerdir.

20. (1) Yapay zekâ günümüz dünyasının en önemli teknolojilerinden biridir. (II) Öyle ki geçen yüzyılın başlarında sadece filmlerde görebildiğimiz ve çeşitli bilim kurgu romanlarında karşılaştığımız sahnelerin birçoğu, yapay zekânın hayatımıza girmesiyle mümkün olmuştur. (III) Bugün özellikle yurt dışında bir işe başvurduğunuzda sizi ilk olarak yapay zekâ karşılıyor. (IV) Yapay zekâ CV elemede, mülakat ve analiz yapmada işverenlere yardımcı oluyor. (V) Sesinizin kalitesinden, enerjisinden, mimiklerinizden o işe uygun olup olmadığınızı, şirketi terk edip etmeyeceğinizi öngörüyor. (VI) Hatta adayın ne kadar etik olduğunu, şirketi en iyi kimin temsil edeceğini tespit ediyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

= 3. 4. ÖĞRETEN TEST - 18 A Büyük yazar etiketi, büyük olmayana nasıl yapıştırılıyor? Burada devreye tabii ki yazarları bulan yahut popüler olmak isteyen mevcut yazarlara çok sattırmanın edebi inşa planını hazırlayan edebiyat ajanları, bu faaliyetler- den yararlanan yayınevleri ve işi sattırmak olan reklam- cilar devreye giriyor. Çarkın en mühim yanı da röportajlar vasıtasıyla gazetecilerin istedikleri yazarı parlatmasından oluşuyor. O nedenle edebiyatçılarla yapılan söyleşiler, ile- tişim bilimcilerin uğraşmayı pek sevdikleri söylem anali- zine tabi tutulursa gizlenerek yapılan reklam röportajlara Işık tutulmuş olur. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakın- maktadır? A) Niteliksiz yazar ve ürünlerinin reklam yoluyla değerin- den yüksek gösterilmesinden B) Edebi verimlerin bir ticaret malı gibi pazarlanmasın- an C) Gazete yazarlarının iyi olanı değil de kendi istedikleri yazarları övmelerinden D) Çok satan kitapların aslında kalitesiz olmasından E) Ünlü olmak isteyen yeni yazarların eserleriyle değil ka- yırmalarla tanınmalarından Bazen kurduğun dil, birtakım kelimeleri reddediyor. İnat edip o kelimeleri kullanırsan bu sefer de müziğe ters düşüyor. Mesela dilin kokusu da vardır. Dilin müziği ve kokusu. Günümüzde yazılan Türkçe metinlerde o

ve 9. Okuma, "basılı ya da yazılı sözcükleri duyu organla rımız yoluyla algılama, bunları anlamlandırıp kavrama, yorumlama"dır. Zihinsel ve düşünsel bir erdemdir. Basılı yazılı simgelerle iletişimsel bir etkinlik içine girmedir. Hangi iş dalında çalışırsak çalışalım, işimizin doğasına göre bu etkinliğe az ya da çok başvururuz. İster öğretmen olalım ister öğrenci ister doktor, mühendis, avukat, işçi, esnaf, memur... İşimizin gerektirdiği nedenlerle okumaya baş- vururuz. Kimi zaman kafamıza takılan ya da bizde merak uyandıran bir sorunun yanıtını bulmak için ansiklopediler, kitaplar karıştırırız. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Tanımlama yapılmıştır. B) Bilgilendirmeye yöneliktir. CÖrneklere yer verilmiştir. D) Pekiştirmelere yer verilmiştir. E Çoğullamalar yapılmıştır.

8. Kendim için söyleyebileceğim ne olabilir onu bilmiyorum. Ne var ki bu metinleri özenle yazdığımı söyleyebilirim. Düşünce olarak devamlı bir derinleşme arzusu ve o büyük hocalara her bakımdan yakışan bir üslup ve ifade temennisi var benim metinlerimde. Bu tür meseleleri ve özellikle de düşünceyi yazarken bilgi materyalinin insana yeterli olmadığı görülüyor. Şairler şiirini, nesir ustaları da mekânı ve zamanı yazarken tahminlerin ötesinde derinleşirler. Sanatkârlar buradan imgeli bir dile ulaşırlar. Baktıkları ve gördükleri her şey sayısız imgelere yola açar onlarda. Belki böyle değil fakat buna yakın bir anlayış sürdürmeye çalıştım bu metinleri oluştururken. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? A) Oluşturduğunuz metinleri dil ve üslup açısından de- ğerlendirdiğinizde başarılı buluyor musunuz? B) Eserlerinizde kendinizi açıkla ifade edebilmek için ne- ler yapıyorsunuz? C) Eserlerinizle kalıcılığı yakalayabileceğinizi düşünüyor musunuz? D) Metinlerinizi oluştururken etkilendiğiniz sanatçılar var mı? G Metinlerinizi oluşturma aşamasında nasıl bir yol izledi- niz?

Beşinci albümün repertuvarı yavaş yavaş oluşmaya başladı. Birkaç yeni şarkı kaydettik. Bunlar ağırlıklı ola- rak iyi hissettiren, turuncu pembe renklerde, synth pop şarkılar. Yani ben böyle tarif ediyorum. Belli bir draması elbette var ancak genel olarak şarkıları dinlettiğim arka- daşlarımdan da olumlu yorumlar alıyorum. Bu hoşuma gidiyor. Yeni vokal cümleleri deniyorum. Bu, müziğin dil alanını genişletiyor. Diğer yandan Anadolu pop tinıları da devam. Öyle şarkılar da yazdım. Onları yayınlayacak olmanın, kendinden mezun etmenin garip bir mutlulu- ğu oluyor. Genel olarak en büyük motivasyonumun yeni bir şarkı yazmak, yeni bir söylem geliştirmek olduğunu söyleyebilirim. Sahneye çıkmaktan daha çok sevdiğim bir şey bu. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Şarkılarıyla ilgili yakınlarının değerlendirmelerini önemsemektedir. B) Müzik diliyle ilgili çalışmalar yapmaktadır. C) Şarkılarını olgunlaştırıp yayınlamaktan kıvanç duy- maktadır. D) Sahneye çıkmaktan çok, şarkı yazmayı sevmektedir. E) İlk albümlerden itibaren dramatik şarkılar ortaya koy- muştur.