Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

22, Gösterge bilimin kaynaklarından en önemlisi biçim bilim
olarak gösterilir. Rus biçimciliği de bunların başında gelir.
Özellikle masal biçim bilimi kuramıyla tanınan Propp, bu
kuramını "işlev ve eylem" üzerine kurar. Örneğin;
1. Kral, kahramana bir kartal verir ve kartal onu başka
bir ülkeye götürür.
2. Bir yaşlı adam, Suçenko'ya bir at verir ve at onu
başka bir ülkeye götürür.
3. Bir büyücü, İvan'a bir kayık verir ve kayık onu bir
başka ülkeye götürür.
ifadelerinde kişiler de nitelikleri de değişir ama eylemler ve
işlevler aynı kalır. Bu yöntem birçok dil bilimciye ilham
verir. Greimas da bunlardan biridir.
Bu parçadaki numaralanmış örnekler masalla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisini desteklemek için
verilmiştir?
A) Konu akış şemasının fonksiyonelliğe göre oluştuğunu
göstermek X
B) İçeriğinin özgünlüğünü vurgulamak X
C) Ortaya çıkış sürecini betimlemek
D) Gösterge bilimin kuramlarıyla birçok ortak yönü
bulunduğunu açıklamak
E) Ele alınan türlerin birçok açıdan farklı olduğunu
belirtmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22, Gösterge bilimin kaynaklarından en önemlisi biçim bilim olarak gösterilir. Rus biçimciliği de bunların başında gelir. Özellikle masal biçim bilimi kuramıyla tanınan Propp, bu kuramını "işlev ve eylem" üzerine kurar. Örneğin; 1. Kral, kahramana bir kartal verir ve kartal onu başka bir ülkeye götürür. 2. Bir yaşlı adam, Suçenko'ya bir at verir ve at onu başka bir ülkeye götürür. 3. Bir büyücü, İvan'a bir kayık verir ve kayık onu bir başka ülkeye götürür. ifadelerinde kişiler de nitelikleri de değişir ama eylemler ve işlevler aynı kalır. Bu yöntem birçok dil bilimciye ilham verir. Greimas da bunlardan biridir. Bu parçadaki numaralanmış örnekler masalla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini desteklemek için verilmiştir? A) Konu akış şemasının fonksiyonelliğe göre oluştuğunu göstermek X B) İçeriğinin özgünlüğünü vurgulamak X C) Ortaya çıkış sürecini betimlemek D) Gösterge bilimin kuramlarıyla birçok ortak yönü bulunduğunu açıklamak E) Ele alınan türlerin birçok açıdan farklı olduğunu belirtmek
13. Hak Teala azamet âleminin padişehi
La-mekândır olamaz devletinin taht-gehi
Hasdır Zat-ı Ilahisine mülk-i ezeli
Bi-hudud anda olan kevkebe-i lem-yezeli
Eser-i hikmetidir yerle göğün bünyadı
Dolu boş cümle yed-i kudretinin icadı
İzzet ü şanını takdis kılar cümle melek
Eğilir secde eder piş-i celalinde felek
Bu dizelerde ahengi sağlayan unsurlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Uyak
B) Aliterasyon
C) Redif
D) Asonans
E) Tekrir
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. Hak Teala azamet âleminin padişehi La-mekândır olamaz devletinin taht-gehi Hasdır Zat-ı Ilahisine mülk-i ezeli Bi-hudud anda olan kevkebe-i lem-yezeli Eser-i hikmetidir yerle göğün bünyadı Dolu boş cümle yed-i kudretinin icadı İzzet ü şanını takdis kılar cümle melek Eğilir secde eder piş-i celalinde felek Bu dizelerde ahengi sağlayan unsurlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Uyak B) Aliterasyon C) Redif D) Asonans E) Tekrir 5.
29. Dünyaca ünlü birçok otomobil firması sürücüsüz araçlar
üzerine çalışmaya başladı. Bu alanda sürpriz bir çalışma,
ABD'deki Georgia Teknoloji Enstitüsünde yapıldı.
Üniversite öğrencileri kendi kendine "ralli" yapabilen bir
oyuncak araba geliştirdi. Saatte 105 km hıza çıkabilen
bu elektrikli araçta; her tekerlekte bir dönüş algılayıcısı,
ön tarafta iki kamera, bir GPS, ivme algılayıcısı ve 32
GB belleğe sahip dört çekirdekli bir bilgisayar bulunuyor.
Saniyede 60 defa 2500 farklı yol seçeneğini hesaplayan
sistem, bunlar arasında yaptığı ağırlıklı ortalama
hesaplamasıyla yolunu buluyor.
Bu parçada anlatılanlardan aşağıdakilerden hangisi
çıkarılabilir?
Kala Dengi
A) Üniversite öğrencileri, dünyanın önde gelen otomobil
firmalarına fark atacak bir ürün geliştirmiştir.
B) Öğrencilerin yaptığı oyuncak otomobil, 32 GB'lik
bilgisayara sahip olduğu için sürücüsüz yol almaktadır.
C) Sürücüsü olmayan otomobillerin geliştirilmesine
yönelik çalışmalar farklı otomobil firmalarınca
sürdürülmektedir.
D) Üniversite öğrencilerinin geliştirdiği sürücüsüz araç,
oyuncak olduğu için aracın hız limiti düşüktür.
E) Georgia Teknoloji Enstitüsünde yapılan oyuncak
araba, ralli sporunda kullanım için üretilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Dünyaca ünlü birçok otomobil firması sürücüsüz araçlar üzerine çalışmaya başladı. Bu alanda sürpriz bir çalışma, ABD'deki Georgia Teknoloji Enstitüsünde yapıldı. Üniversite öğrencileri kendi kendine "ralli" yapabilen bir oyuncak araba geliştirdi. Saatte 105 km hıza çıkabilen bu elektrikli araçta; her tekerlekte bir dönüş algılayıcısı, ön tarafta iki kamera, bir GPS, ivme algılayıcısı ve 32 GB belleğe sahip dört çekirdekli bir bilgisayar bulunuyor. Saniyede 60 defa 2500 farklı yol seçeneğini hesaplayan sistem, bunlar arasında yaptığı ağırlıklı ortalama hesaplamasıyla yolunu buluyor. Bu parçada anlatılanlardan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? Kala Dengi A) Üniversite öğrencileri, dünyanın önde gelen otomobil firmalarına fark atacak bir ürün geliştirmiştir. B) Öğrencilerin yaptığı oyuncak otomobil, 32 GB'lik bilgisayara sahip olduğu için sürücüsüz yol almaktadır. C) Sürücüsü olmayan otomobillerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar farklı otomobil firmalarınca sürdürülmektedir. D) Üniversite öğrencilerinin geliştirdiği sürücüsüz araç, oyuncak olduğu için aracın hız limiti düşüktür. E) Georgia Teknoloji Enstitüsünde yapılan oyuncak araba, ralli sporunda kullanım için üretilmiştir.
30. Ceviz Ağacı: Yaygın bir alanda yetişen bu ağaç türü,
genelde sıcak iklimleri sever. Salgıladığı sülfür gazının
dibe çökmesiyle gölgesi altındaki insanların
sersemlemesine hatta bayılmasına neden olan ceviz
ağacının bu niteliği, halk arasında ceviz ağacının altında
oturulmasının olumsuz sonuçlara yol açan gerçeküstü
unsurlarla ilişkilendirilmesi inanışını doğurmuşur.
Kavak Ağacı: Söğütgillerden olup odunsu bir bitkidir.
Türkiye'nin neredeyse her yerinde yetişen kavak ağacının
yağış va sıcaklık koşullarının tesiriyle oluşan ak kavak,
kara kavak, boz kavak ve titrek kavak gibi çeşitleri vardır.
Akasya Ağacı: Baklagiller familyasından olan, yeşil
yaprakları ve dikenleri bulunan bir ağaç çeşididir. Çiçekleri
güzel ıtırlıdır, çoğu kez sarı olup beyaz ve kırmızı renkte
olanları da vardır.
Meşe Ağacı: Dünya üzerinde geniş bir alanda varlık
gösteren meşe ağacının ana vatanı Anadolu'dur. Alakarga
ve sincaplar tarafından tohumlarının çeşitli yerlere
gömülmesiyle yetişen bu ağaçlar, en fazla yirmi metreye
kadar uzayabilmektedir.
Gürgen Ağacı: Kış aylarında yapraklarını döken bu ağaç
çeşidi üç köşeye sahip kızıl kestane renginde sert
kabuklan olan bir meyve verir ve yeterli olgunluğa ulaşan
bu meyvelerin tohumları yağlı bir yapıya sahiptir. Mobilya,
otomobil, parke, ayakkabı kalıbı, ambalaj sandığı, oyuncak
ve sandal yapım gibi birçok alanda kullanılır.
Yukarıda açıklaması verilen ağaçlarla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
AKavak ağacının bölgesel iklim durumlarına göre türleri
bulunmaktadır.
B) Akasya ağacı, parfüm sektöründe kullanılmaya
uygundur.
Gürgen ağacı, meyvelerinin nitelikleriyle pek çok
ükünün imalatında kullanılmaktadır.
DCeviz ağacının doğal bir özelliği, hâlin gereğine uygun
olmayacak bir durumun oluşması sonucunu
doğurmuştur.
Meşe ağacı, üremesini doğal faktörlerle devam
ettirmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Ceviz Ağacı: Yaygın bir alanda yetişen bu ağaç türü, genelde sıcak iklimleri sever. Salgıladığı sülfür gazının dibe çökmesiyle gölgesi altındaki insanların sersemlemesine hatta bayılmasına neden olan ceviz ağacının bu niteliği, halk arasında ceviz ağacının altında oturulmasının olumsuz sonuçlara yol açan gerçeküstü unsurlarla ilişkilendirilmesi inanışını doğurmuşur. Kavak Ağacı: Söğütgillerden olup odunsu bir bitkidir. Türkiye'nin neredeyse her yerinde yetişen kavak ağacının yağış va sıcaklık koşullarının tesiriyle oluşan ak kavak, kara kavak, boz kavak ve titrek kavak gibi çeşitleri vardır. Akasya Ağacı: Baklagiller familyasından olan, yeşil yaprakları ve dikenleri bulunan bir ağaç çeşididir. Çiçekleri güzel ıtırlıdır, çoğu kez sarı olup beyaz ve kırmızı renkte olanları da vardır. Meşe Ağacı: Dünya üzerinde geniş bir alanda varlık gösteren meşe ağacının ana vatanı Anadolu'dur. Alakarga ve sincaplar tarafından tohumlarının çeşitli yerlere gömülmesiyle yetişen bu ağaçlar, en fazla yirmi metreye kadar uzayabilmektedir. Gürgen Ağacı: Kış aylarında yapraklarını döken bu ağaç çeşidi üç köşeye sahip kızıl kestane renginde sert kabuklan olan bir meyve verir ve yeterli olgunluğa ulaşan bu meyvelerin tohumları yağlı bir yapıya sahiptir. Mobilya, otomobil, parke, ayakkabı kalıbı, ambalaj sandığı, oyuncak ve sandal yapım gibi birçok alanda kullanılır. Yukarıda açıklaması verilen ağaçlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AKavak ağacının bölgesel iklim durumlarına göre türleri bulunmaktadır. B) Akasya ağacı, parfüm sektöründe kullanılmaya uygundur. Gürgen ağacı, meyvelerinin nitelikleriyle pek çok ükünün imalatında kullanılmaktadır. DCeviz ağacının doğal bir özelliği, hâlin gereğine uygun olmayacak bir durumun oluşması sonucunu doğurmuştur. Meşe ağacı, üremesini doğal faktörlerle devam ettirmektedir.
2:58
X
TYT/TÜR
I
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kuşlar arasında yarasa ne ise düşünceler arasında kuşku
da odur: İkisi de hep alaca karanlıkta uçar. Kuşkularımızı
baskı altına almak, hiç değilse gözaltında bulundurmak
zorundayız çünkü bunlar kafamızı bulandırır,
arkadaşlarımızı yitirmemize yol açar, işimizi altüst edip
çığırından çıkarır. Kralları zorbalığa, kocaları kıskançlığa,
bilgin kişileri bocalamalara, kara düşüncelere sürükler
kuşku. Gönlümüzün değil, kafamızın bir yetersizliğidir
kuşkular. Yiğit yaradılışlı kişilere kuşkunun pek zararı
dokunmaz çünkü böyleleri çoğunlukla enine boyuna
düşünür, haklı bir neden bulmadıkça bir konuda kuşkuya
kapılmazlar; korkak yaradılışlılarda ise kuşku çok kolay
kök salar. İnsanı, az bilmek kadar kuşkulandıran hiçbir
şey yoktur; onun için kuşkuyu bilgimizi artırmakla
yenmeye çalışmalıyız, sürekli içimizde taşımakla değil. Ne
istiyor insan? Çalıştırdığı ya da birlikte iş gördüğü
kimseleri birer ermiş mi sanıyor? Onların da kendi
çıkarlarına bakacaklarını bilmiyor mu? Bu bakımdan
kuşkularımızı gidermenin en iyi yolu, bu kuşkular
gerçekleşmiş gibi işlerimizi görmek, yanlışmış gibi de
dizginlemektir. Kuşkularımızdan, kuşku duyduğumuz şey
gerçekmişçesine tetikte olmaktan yararlanmalı ancak
bundan zarar da görmemeliyiz.
LTE
37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
Akuşkunun kaynağı nedir?
B) Kuşkunun ne gibi etkileri vardır?
C) Kuşku, her bireyde aynı etkiyi mi yapar?
D) Kuşku, hangi durumlarda yarar sağlar?
E) Kuşkularımız ile nasıl baş edebiliriz?
Çözümü değerlendirdin!
39-4
Oksijen Yayınları
ta
(
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2:58 X TYT/TÜR I 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kuşlar arasında yarasa ne ise düşünceler arasında kuşku da odur: İkisi de hep alaca karanlıkta uçar. Kuşkularımızı baskı altına almak, hiç değilse gözaltında bulundurmak zorundayız çünkü bunlar kafamızı bulandırır, arkadaşlarımızı yitirmemize yol açar, işimizi altüst edip çığırından çıkarır. Kralları zorbalığa, kocaları kıskançlığa, bilgin kişileri bocalamalara, kara düşüncelere sürükler kuşku. Gönlümüzün değil, kafamızın bir yetersizliğidir kuşkular. Yiğit yaradılışlı kişilere kuşkunun pek zararı dokunmaz çünkü böyleleri çoğunlukla enine boyuna düşünür, haklı bir neden bulmadıkça bir konuda kuşkuya kapılmazlar; korkak yaradılışlılarda ise kuşku çok kolay kök salar. İnsanı, az bilmek kadar kuşkulandıran hiçbir şey yoktur; onun için kuşkuyu bilgimizi artırmakla yenmeye çalışmalıyız, sürekli içimizde taşımakla değil. Ne istiyor insan? Çalıştırdığı ya da birlikte iş gördüğü kimseleri birer ermiş mi sanıyor? Onların da kendi çıkarlarına bakacaklarını bilmiyor mu? Bu bakımdan kuşkularımızı gidermenin en iyi yolu, bu kuşkular gerçekleşmiş gibi işlerimizi görmek, yanlışmış gibi de dizginlemektir. Kuşkularımızdan, kuşku duyduğumuz şey gerçekmişçesine tetikte olmaktan yararlanmalı ancak bundan zarar da görmemeliyiz. LTE 37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? Akuşkunun kaynağı nedir? B) Kuşkunun ne gibi etkileri vardır? C) Kuşku, her bireyde aynı etkiyi mi yapar? D) Kuşku, hangi durumlarda yarar sağlar? E) Kuşkularımız ile nasıl baş edebiliriz? Çözümü değerlendirdin! 39-4 Oksijen Yayınları ta (
TYT/TÜR
OVS
31. Farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir
sistem içinde birleştirilmesine "eklektizm" denir. Eklektizm
denince tek ve belli bir yönü olmayan, çeşitli felsefe
akımlarından lüzumlu gördüğü şeyleri alarak bir araya
toplayan bir felsefe anlaşılır. Eklektizm, öğretilerin alındığı
sistemlerin bütününü benimsemediği gibi, aralarındaki
çözümleme amacını da gütmez. Dolayısıyla, düşünce
sistemlerini birleştirme ya da uzlaştırma yöntemi olan
sinkretizmden farklıdır. Soyut düşünce düzeyinde her
sistemin öğretileriyle ayrılmaz bir bütün oluşturduğu kabul
edilirse eklektizm, farklı sistemlerden keyfi olarak seçilen
öğretilerin bir araya getirilmesinden doğacak tutarsızlıklar
yüzünden eleştirilebilir. Ama uygulamada eklektik bakış
açısı birçok bakımdan yararlı olabilir. Bir cumhurbaşkanı
veya esnaf kadar bir felsefeci de ilkesel olarak değil, karşıt
tarafların öne sürdüğü görüşlerin gerçek değerlerini
gördüğü için eklektik olabilir. Bu tür bir eğilim, sistemler
yeniliklerini yitirdiğinde ya da tarihsel koşulların ve bilginin
değişmesiyle sistemlerin yetersizlikleri ortaya çıktığında
görülür.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi eklektizmin
özellikleri arasında yer almaz?
A) Birtakım çelişkiler barındırma
B) Seçtiği her bir görüşün ait olduğu sistemi benimseme
C) Farklı nitelikte kişiler tarafından kullanılma
D) Kendisi için gerekli şeyleri felsefe akımlarından
ayıklama
E) Pratiğe dönük fayda oluşturma
32. Fot
me
say
bir
ca
ko
fot
ya
ya
OR
BU
u
B
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜR OVS 31. Farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesine "eklektizm" denir. Eklektizm denince tek ve belli bir yönü olmayan, çeşitli felsefe akımlarından lüzumlu gördüğü şeyleri alarak bir araya toplayan bir felsefe anlaşılır. Eklektizm, öğretilerin alındığı sistemlerin bütününü benimsemediği gibi, aralarındaki çözümleme amacını da gütmez. Dolayısıyla, düşünce sistemlerini birleştirme ya da uzlaştırma yöntemi olan sinkretizmden farklıdır. Soyut düşünce düzeyinde her sistemin öğretileriyle ayrılmaz bir bütün oluşturduğu kabul edilirse eklektizm, farklı sistemlerden keyfi olarak seçilen öğretilerin bir araya getirilmesinden doğacak tutarsızlıklar yüzünden eleştirilebilir. Ama uygulamada eklektik bakış açısı birçok bakımdan yararlı olabilir. Bir cumhurbaşkanı veya esnaf kadar bir felsefeci de ilkesel olarak değil, karşıt tarafların öne sürdüğü görüşlerin gerçek değerlerini gördüğü için eklektik olabilir. Bu tür bir eğilim, sistemler yeniliklerini yitirdiğinde ya da tarihsel koşulların ve bilginin değişmesiyle sistemlerin yetersizlikleri ortaya çıktığında görülür. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi eklektizmin özellikleri arasında yer almaz? A) Birtakım çelişkiler barındırma B) Seçtiği her bir görüşün ait olduğu sistemi benimseme C) Farklı nitelikte kişiler tarafından kullanılma D) Kendisi için gerekli şeyleri felsefe akımlarından ayıklama E) Pratiğe dönük fayda oluşturma 32. Fot me say bir ca ko fot ya ya OR BU u B C
34. "Eyleme geçmiş cehaletten daha kötü bir şey yoktur." Dün-
yanın en büyük edebiyatçılarından biri olan Alman Johann
Wolfgang von Goethe'nin aforizmalarındandır. Franz Kafka,
Goethe'yi, "Hayat üzerine söylenebilecek olan her şeyi söy-
leyen biri." şeklinde tanımlamıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen
düşüncelerden biriyle örtüşmemektedir?
B
A) Aforizmalardan yola çıkarak hayatı yorumlamak boşa
kürek çekmektir.
B) Franz Kafka, Goethe'nin yazdıklarını okumuş ve onu
yorumlamıştır.
C), Cahil insan, düşüncesini fiilen uyguladığı anda korkunç
bir iş yapmış olur.
D) Goethe, insanın macerasını insana anlatmakta son de-
rece başarılı olmuştur.
E) Johann Wolfgang von Goethe, edebiyat tarihinde derin
izler bırakmıştır.
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. "Eyleme geçmiş cehaletten daha kötü bir şey yoktur." Dün- yanın en büyük edebiyatçılarından biri olan Alman Johann Wolfgang von Goethe'nin aforizmalarındandır. Franz Kafka, Goethe'yi, "Hayat üzerine söylenebilecek olan her şeyi söy- leyen biri." şeklinde tanımlamıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşüncelerden biriyle örtüşmemektedir? B A) Aforizmalardan yola çıkarak hayatı yorumlamak boşa kürek çekmektir. B) Franz Kafka, Goethe'nin yazdıklarını okumuş ve onu yorumlamıştır. C), Cahil insan, düşüncesini fiilen uyguladığı anda korkunç bir iş yapmış olur. D) Goethe, insanın macerasını insana anlatmakta son de- rece başarılı olmuştur. E) Johann Wolfgang von Goethe, edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır. 9
18. Huzur romanı hakkında yazı yazan eleştirmenlerin birçoğu
Suat'ın intiharını "taklit intihar" olarak görmüşlerdir. Fethi
Naci, Suat'ın intiharını "çeviri intihar" olarak niteler ve Su-
at'ın intiharıyla Dostoyevski'nin Cinler romanının kahrama-
ni Stavrogin'in intiharı arasında bağ kurar. Fethi Naci'nin
ortaya koyduğu bu benzerliğe ek olarak Berna Moran,
Aldous Huxley'nin Ses Sese Karşı romanında geçen intihar
sahnesiyle Huzur'daki intihar sahnesi arasındaki benzerli-
ğine de değinir. -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bütün bunlar uç uca eklendiğinde Tanpınar'ın özgünlü-
ğe nasıl ulaştığını rahatlıkla anlayabilmemiz mümkün-
dür
Door
(B) Ses Sese Karşı romanının kahramanları da Huzur'un
kahramanları gibi umutsuz ve huzursuz aydınlardır
C) Intihar sahnelerinin yer almasıyla da bir romanın tartış-
maya açılması, okura kötü örnek olması söz konusudur
D) Türk edebiyatının temel taşını oluşturan bu tarz eserleri
Tanzimat yıllarından bu yana edebiyatımızda görürüz
E) Böylece Dostoyevski'nin Cinler romanının edebiyatımız
üzerinde etkin olduğu, bu örnekle anlaşılmaktadır
pomedera
pomo
5
20. Sin
ch
gö
dir
olr
dra
ka
Bu
er
D)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
18. Huzur romanı hakkında yazı yazan eleştirmenlerin birçoğu Suat'ın intiharını "taklit intihar" olarak görmüşlerdir. Fethi Naci, Suat'ın intiharını "çeviri intihar" olarak niteler ve Su- at'ın intiharıyla Dostoyevski'nin Cinler romanının kahrama- ni Stavrogin'in intiharı arasında bağ kurar. Fethi Naci'nin ortaya koyduğu bu benzerliğe ek olarak Berna Moran, Aldous Huxley'nin Ses Sese Karşı romanında geçen intihar sahnesiyle Huzur'daki intihar sahnesi arasındaki benzerli- ğine de değinir. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Bütün bunlar uç uca eklendiğinde Tanpınar'ın özgünlü- ğe nasıl ulaştığını rahatlıkla anlayabilmemiz mümkün- dür Door (B) Ses Sese Karşı romanının kahramanları da Huzur'un kahramanları gibi umutsuz ve huzursuz aydınlardır C) Intihar sahnelerinin yer almasıyla da bir romanın tartış- maya açılması, okura kötü örnek olması söz konusudur D) Türk edebiyatının temel taşını oluşturan bu tarz eserleri Tanzimat yıllarından bu yana edebiyatımızda görürüz E) Böylece Dostoyevski'nin Cinler romanının edebiyatımız üzerinde etkin olduğu, bu örnekle anlaşılmaktadır pomedera pomo 5 20. Sin ch gö dir olr dra ka Bu er D)
1. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Bu dizelerde ağır basan duygu aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Tutarsızlık
B) Karamsarlık
C) Pişmanlık
D) Kaygısızlık
E) Suçluluk
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Bu dizelerde ağır basan duygu aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Tutarsızlık B) Karamsarlık C) Pişmanlık D) Kaygısızlık E) Suçluluk
rug
Oyunculuk da benim için çok önemli, sonuçta bana şöhreti ve
maddi rahatlığı orası getirdi. Ama yazmak her zaman daha
değerli. Televizyon, kendi dinamikleri gereği, alıcısı ile daha
geçici bir ilişki kurmanıza neden oluyor. Ama kitaplar, romanlar
öyle değil. Emek verilmiş bütün ilişkilerde olduğu gibi sonucu
da çok tatmin edici elbette. Öte yandan televizyon için
yaptığım işlerden de çok haz aldıklarım, sevilme duygusunu
yaşadıklarım oldu. Uzun süre oynadığım dizi hâlâ televizyon
tarihinin en sevilen işleri arasında gösterilir. Ama paranın el
değiştirmesi, sektöre farklı oyuncuların girmesi ve oluşan yeni
gücün; içerikleri, yöntemleri, beklentileri değiştirmesi ile işler blat
değişti. Kendime yeni medyada çok yer görmüyorum. İyi de
oldu, yazarlığa ağırlık verdim. Kitapları yeniden yeniden baskı
yapan bir yazar oldum sonuçta.
36. Bu parçadan konuşan kişiyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Çalıştığı her iki alanda da başarılı olmuştur.
B) Televizyon sektöründeki sermaye ve yönetim
değişikliğinin kendisinin durumunu olumsuz etkilediği
inancındadır.
C) Olumsuz bir duruma olumlu açıdan bakabilmiştir.
D) Okuyucuyla kurulan ilişkinin daha nitelikli olduğunu
düşünmektedir.
E) Yazmanın kişinin kendisini ifade etmesine daha uygun
olduğu kanısındadır.
ACIL
YAYINGART
JAYECE
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
rug Oyunculuk da benim için çok önemli, sonuçta bana şöhreti ve maddi rahatlığı orası getirdi. Ama yazmak her zaman daha değerli. Televizyon, kendi dinamikleri gereği, alıcısı ile daha geçici bir ilişki kurmanıza neden oluyor. Ama kitaplar, romanlar öyle değil. Emek verilmiş bütün ilişkilerde olduğu gibi sonucu da çok tatmin edici elbette. Öte yandan televizyon için yaptığım işlerden de çok haz aldıklarım, sevilme duygusunu yaşadıklarım oldu. Uzun süre oynadığım dizi hâlâ televizyon tarihinin en sevilen işleri arasında gösterilir. Ama paranın el değiştirmesi, sektöre farklı oyuncuların girmesi ve oluşan yeni gücün; içerikleri, yöntemleri, beklentileri değiştirmesi ile işler blat değişti. Kendime yeni medyada çok yer görmüyorum. İyi de oldu, yazarlığa ağırlık verdim. Kitapları yeniden yeniden baskı yapan bir yazar oldum sonuçta. 36. Bu parçadan konuşan kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Çalıştığı her iki alanda da başarılı olmuştur. B) Televizyon sektöründeki sermaye ve yönetim değişikliğinin kendisinin durumunu olumsuz etkilediği inancındadır. C) Olumsuz bir duruma olumlu açıdan bakabilmiştir. D) Okuyucuyla kurulan ilişkinin daha nitelikli olduğunu düşünmektedir. E) Yazmanın kişinin kendisini ifade etmesine daha uygun olduğu kanısındadır. ACIL YAYINGART JAYECE 1
Paragrafta Anlam (Yardımcı Düşünce)
Körlük, Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun 1995 yılında
yayımlanmış romanıdır. Okuyucu, bu kitapta kahramanları;
adıyla değil, onları tanıtan ifadelerle görür. Yazar her birini
"doktor, doktorun karısı, hırsız, koyu renk gözlüklü genç kız"
gibi çeşitli sıfatlarla adlandırır. Kahramanların diyaloglarını da
anlatıcının sesine yedirerek metni uzun bir monoloğa dönüş-
türür. Okur bu durum karşısında romanı takip etmekte güçlük
çeker ve kendini âdeta bir labirentin içinde bulur. Ayrıca Sa-
ramago, roman boyunca nokta ve virgül dışında noktalama
işareti kullanmaz. Bu da metnin bütüncüllüğüne katkıda bu-
lunan bir başka yöntemdir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle,
9.
Eserde kişilerin, özellikleriyle anımsatılması
Birden fazla teknikten yararlanılmış olması
III. Olayların karmaşık bir şekilde aktarılması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız I
C) Yalnız III
D) I ve II
B) Yalnız II
g₁
II ve III
(TYT)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragrafta Anlam (Yardımcı Düşünce) Körlük, Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun 1995 yılında yayımlanmış romanıdır. Okuyucu, bu kitapta kahramanları; adıyla değil, onları tanıtan ifadelerle görür. Yazar her birini "doktor, doktorun karısı, hırsız, koyu renk gözlüklü genç kız" gibi çeşitli sıfatlarla adlandırır. Kahramanların diyaloglarını da anlatıcının sesine yedirerek metni uzun bir monoloğa dönüş- türür. Okur bu durum karşısında romanı takip etmekte güçlük çeker ve kendini âdeta bir labirentin içinde bulur. Ayrıca Sa- ramago, roman boyunca nokta ve virgül dışında noktalama işareti kullanmaz. Bu da metnin bütüncüllüğüne katkıda bu- lunan bir başka yöntemdir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle, 9. Eserde kişilerin, özellikleriyle anımsatılması Birden fazla teknikten yararlanılmış olması III. Olayların karmaşık bir şekilde aktarılması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I C) Yalnız III D) I ve II B) Yalnız II g₁ II ve III (TYT)
2. Bu parçaya göre aşağıdaki sözlerden hangisi Roger
Luckhurst adlı yazara ait olabilir?
A) Zombi, korku kahramanı olmaktan öte kültürel temelleri,
toplumsal ve siyasal göndermeleri olan bir kavramdır.
B) Sinemada zombi akımının başlamasının tek nedeni mo-
dern toplumlarda yaşayan insanların korku kültürlerinin
değişmesidir.
C) Zombi kavramının ortaya çıkışı ile toplumların başından
geçen olaylar arasında herhangi bir ilişkiden söz edile-
mez.
D) Zombi kavramını çok boyutlu ele almak istediğinizde
onun yüzeysel bir kavram olduğunu fark edersiniz.
E) Sinema dünyasında popüler bir öcü olarak karşımıza
çıkan zombiler korku kültürü dışında herhangi bir konuyla
ilişkilendirilemez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Bu parçaya göre aşağıdaki sözlerden hangisi Roger Luckhurst adlı yazara ait olabilir? A) Zombi, korku kahramanı olmaktan öte kültürel temelleri, toplumsal ve siyasal göndermeleri olan bir kavramdır. B) Sinemada zombi akımının başlamasının tek nedeni mo- dern toplumlarda yaşayan insanların korku kültürlerinin değişmesidir. C) Zombi kavramının ortaya çıkışı ile toplumların başından geçen olaylar arasında herhangi bir ilişkiden söz edile- mez. D) Zombi kavramını çok boyutlu ele almak istediğinizde onun yüzeysel bir kavram olduğunu fark edersiniz. E) Sinema dünyasında popüler bir öcü olarak karşımıza çıkan zombiler korku kültürü dışında herhangi bir konuyla ilişkilendirilemez.
6Bir Kızılderili kabilesi olan Cherokee yaşlılarından biri
torunlarına eğitim veriyordu. Onlara dedi ki: "İçimde bir
savaş var. Korkunç bir savaş... İki kurt arasında... Bu kurt-
lardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, piş-
manlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu,
küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık
gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor. Diğeri
ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömert-
liği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımsever-
liği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.
Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insan-
ların içinde de." Çocuklar anlatılanları anlamak için bir
dakika düşündüler ve içlerinden biri büyükbabasına,
"Hangi kurt kazanacak?" diye sordu. Yaşlı Cherokee
cevapladı: "Beslediğiniz!"
1-C
Bu parçadan yola çıkılarak,
1. Kişinin iyi ya da kötü olması hangi duyguyu gönlünde
ne kadar yaşattığıyla ilgilidir.
TI. Duygularımızı ve davranışlarımızı ortaya çıkaran şey,
zihnimiz değil, dış faktörlerdir.
III. Kişi, yaşamın bir parçası olan çelişkilerini fark ederse
toplumun gelişmesine katkıda bulunur.
yargılarından hangisine/hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
D) II. ve III.
2-E
B) I. ve II.
3-D
BRY-Gelişim Serisi - Türkçe Soru Bankası - B
Yalnız III
C) Yalnız II
HUICHIDO
4-C
E
$
80
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6Bir Kızılderili kabilesi olan Cherokee yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu. Onlara dedi ki: "İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş... İki kurt arasında... Bu kurt- lardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, piş- manlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor. Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömert- liği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımsever- liği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor. Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insan- ların içinde de." Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri büyükbabasına, "Hangi kurt kazanacak?" diye sordu. Yaşlı Cherokee cevapladı: "Beslediğiniz!" 1-C Bu parçadan yola çıkılarak, 1. Kişinin iyi ya da kötü olması hangi duyguyu gönlünde ne kadar yaşattığıyla ilgilidir. TI. Duygularımızı ve davranışlarımızı ortaya çıkaran şey, zihnimiz değil, dış faktörlerdir. III. Kişi, yaşamın bir parçası olan çelişkilerini fark ederse toplumun gelişmesine katkıda bulunur. yargılarından hangisine/hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız D) II. ve III. 2-E B) I. ve II. 3-D BRY-Gelişim Serisi - Türkçe Soru Bankası - B Yalnız III C) Yalnız II HUICHIDO 4-C E $ 80
Oksijen Yayınları
2
4. Çorum'un 82 km güneybatısında bulunan, ilk yerleşimin
io 14-13. yüzyıllarda olduğu, Hititlere başkentlik yapan,
1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilen
Hattuşa'da ilk kazılar 1906'da Osman Hamdi Bey
tarafından yaptırıldı ve II. Dünya Savaşı nedeniyle ara
verildikten sonra, 1952'de Alman Arkeoloji Enstitüsü
yönetiminde yeniden başlanan kazılar günümüzde de
sürdürülmektedir.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak
çıkarılabilir?
A) Insanların İsa'dan önce yerleşik hayata geçtiği, Hititlerin
başkenti Hattuşa'da ilk kazı çalışması, XX. yüzyılda
Osman Hamdi Bey tarafından yaptırılmıştır.
B) Hattuşa'daki kazılara maddi imkânsızlıklar ve özellikle
savaş nedeniyle zaman zaman ara verilmiştir.
CAnadolu'daki ilk yerleşim IO 14-13. asırlarda Çorum'un
82 km güneyindeki Hattuşa'da gerçekleşmiştir.
D) Hititlerin ilk başkenti olan Hattuşa, Charles Texier
tarafından bulunmuş fakat kendisi buradaki arkeoloji
kazılarında görev almamıştır.
E) Ülkemizdeki en uzun soluklu arkeoloji kazısı,
günümüzde de sürdürülen Çorum ili sınırlarındaki
Hattuşa kazılarıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Oksijen Yayınları 2 4. Çorum'un 82 km güneybatısında bulunan, ilk yerleşimin io 14-13. yüzyıllarda olduğu, Hititlere başkentlik yapan, 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilen Hattuşa'da ilk kazılar 1906'da Osman Hamdi Bey tarafından yaptırıldı ve II. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildikten sonra, 1952'de Alman Arkeoloji Enstitüsü yönetiminde yeniden başlanan kazılar günümüzde de sürdürülmektedir. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılabilir? A) Insanların İsa'dan önce yerleşik hayata geçtiği, Hititlerin başkenti Hattuşa'da ilk kazı çalışması, XX. yüzyılda Osman Hamdi Bey tarafından yaptırılmıştır. B) Hattuşa'daki kazılara maddi imkânsızlıklar ve özellikle savaş nedeniyle zaman zaman ara verilmiştir. CAnadolu'daki ilk yerleşim IO 14-13. asırlarda Çorum'un 82 km güneyindeki Hattuşa'da gerçekleşmiştir. D) Hititlerin ilk başkenti olan Hattuşa, Charles Texier tarafından bulunmuş fakat kendisi buradaki arkeoloji kazılarında görev almamıştır. E) Ülkemizdeki en uzun soluklu arkeoloji kazısı, günümüzde de sürdürülen Çorum ili sınırlarındaki Hattuşa kazılarıdır.
Deneme
36. Uluslararası Sosyal Medya Demeği (USMED) Yönetim Ku-
rulu Başkanı Said Ercan, sosyal medyada beğenilmeme
korkusunun insanlarda psikolojik sorunlara yol açtığını söy-
ledi. Ercan, aynı zamanda insanların hayatlarının artık birçok
yerinde sayılar olduğunu da dile getirdi. Ercan yaptığı açık-
lamada, sosyal medya kullanıcılarına yönelik araştırmalar
yaptıklarını ve araştırmalara göre insanların sosyal medyada
genellikle beğenilmek için bir şeyler paylaştığını belirtti. Dün-
yada son yıllarda sosyal medya kullanan birçok insanda bir
çeşit kaygı bozukluğu FOMA'nın görüldüğünü aktaran Ercan,
"Bu insanlar sürekli sosyal medyalarını kontrol etmek için te-
lefona dönüp dönüp bakıyor. Türkiye'de 50 milyon sosyal
medya kullanıcısı var. Kullanıcılar ortalama beş dakikada bir
telefonuna bakıyor. Yine yapılan araştırmaya göre cüzda-
nımızı kaybettiğimizde bunun yanımızda olmadığını üç sa-
atte fark ediyoruz ama telefonu kaybettiğimizi beş dakikada
anlıyoruz." diye konuştu. Sosyal medyanın insan hayatına
çok fazla girdiğini vurgulayan Ercan, şöyle konuştu: "Sos-
yal medyada bir şey paylaştıklarında insanlar hemen 'Kaç
beğeni oldu, kaç kişi gördü?' diye bakıyor. Sosyal medyada
beğenilme kullanıcıları mutlu ediyor. Beğenilmeme ile kar-
şılaşan kullanıcılarda ise psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor.
Sosyal medyada beğenilmeme psikolojiyi bozuyor. Bu tama-
men istatistiklerle yaşar hâle getiriyor bizi. Yani hayatımızın
her alanında sayılar var artık. Sayılarla yaşıyoruz."
Bu parçada ele alınan durum aşağıdakilerden hangi-
sinde verilmiştir?
A) İnsanların yaşamlarını sayılara bağlı olarak sürdürmeleri
B) Gelişen ve değişen teknolojiye ayak uyduramamamız
Sosyal medyanın kişide ortaya çıkardığı sorunlar
D) Sanal bir ortam olan sosyal medyanın gerçek hayatların
önüne geçmesi
E) Sosyal medyada beğenilme ve beğenilmemenin bir ölçüt
olamayacağı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme 36. Uluslararası Sosyal Medya Demeği (USMED) Yönetim Ku- rulu Başkanı Said Ercan, sosyal medyada beğenilmeme korkusunun insanlarda psikolojik sorunlara yol açtığını söy- ledi. Ercan, aynı zamanda insanların hayatlarının artık birçok yerinde sayılar olduğunu da dile getirdi. Ercan yaptığı açık- lamada, sosyal medya kullanıcılarına yönelik araştırmalar yaptıklarını ve araştırmalara göre insanların sosyal medyada genellikle beğenilmek için bir şeyler paylaştığını belirtti. Dün- yada son yıllarda sosyal medya kullanan birçok insanda bir çeşit kaygı bozukluğu FOMA'nın görüldüğünü aktaran Ercan, "Bu insanlar sürekli sosyal medyalarını kontrol etmek için te- lefona dönüp dönüp bakıyor. Türkiye'de 50 milyon sosyal medya kullanıcısı var. Kullanıcılar ortalama beş dakikada bir telefonuna bakıyor. Yine yapılan araştırmaya göre cüzda- nımızı kaybettiğimizde bunun yanımızda olmadığını üç sa- atte fark ediyoruz ama telefonu kaybettiğimizi beş dakikada anlıyoruz." diye konuştu. Sosyal medyanın insan hayatına çok fazla girdiğini vurgulayan Ercan, şöyle konuştu: "Sos- yal medyada bir şey paylaştıklarında insanlar hemen 'Kaç beğeni oldu, kaç kişi gördü?' diye bakıyor. Sosyal medyada beğenilme kullanıcıları mutlu ediyor. Beğenilmeme ile kar- şılaşan kullanıcılarda ise psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Sosyal medyada beğenilmeme psikolojiyi bozuyor. Bu tama- men istatistiklerle yaşar hâle getiriyor bizi. Yani hayatımızın her alanında sayılar var artık. Sayılarla yaşıyoruz." Bu parçada ele alınan durum aşağıdakilerden hangi- sinde verilmiştir? A) İnsanların yaşamlarını sayılara bağlı olarak sürdürmeleri B) Gelişen ve değişen teknolojiye ayak uyduramamamız Sosyal medyanın kişide ortaya çıkardığı sorunlar D) Sanal bir ortam olan sosyal medyanın gerçek hayatların önüne geçmesi E) Sosyal medyada beğenilme ve beğenilmemenin bir ölçüt olamayacağı
6. Romanın Sayfa Sayısı
B) İçerik Yönünden İnceleme
1.Olayın özeti
a.Romanının Olay Örgüsü
b.Romanın Olay Halkalarından Örnekler (Ana olayın dışındaki olaylar)
2. Kişiler
a.Asıl Kişiler
I)Fiziki Portre (Asıl kişilerin dış görünümü)
II)Ruhi Portre (Asıl kişilerin iç dünyasının, karakterlerinin tanıtımı)
b. Yardımcı Kişiler
1)Fiziki Portre (Yardımcı kişilerin dış görünümü)
II)Ruhi Portre (Yardımcı kişilerin iç dünyası, karakter özellikleri)
c.Kişiler Arasındaki İlişkiler (Komşu, akraba, iş arkadaşı vb.)
3.Olayın geçtiği Mekânlar
a. Mekânlar ve Bu Mekânların Özellikleri
b. Mekânların Kahraman ve Olaylarla İlişkisi
4. Zaman
a.Kronolojik zaman (Olayların bir zaman çizgisi üzerinde gösterilmesi)
I.Gündüz
II. Gece
III. Mevsimler
IV. Yıl
b.Zamanda Geriye Dönüşler
5.Anlatıcının Bakış Açısı
a. Hâkim (İlahi) Anlatıcının Bakış Açısı
b. Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı
c. Gözlemci Figürün Bakış Açısı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Romanın Sayfa Sayısı B) İçerik Yönünden İnceleme 1.Olayın özeti a.Romanının Olay Örgüsü b.Romanın Olay Halkalarından Örnekler (Ana olayın dışındaki olaylar) 2. Kişiler a.Asıl Kişiler I)Fiziki Portre (Asıl kişilerin dış görünümü) II)Ruhi Portre (Asıl kişilerin iç dünyasının, karakterlerinin tanıtımı) b. Yardımcı Kişiler 1)Fiziki Portre (Yardımcı kişilerin dış görünümü) II)Ruhi Portre (Yardımcı kişilerin iç dünyası, karakter özellikleri) c.Kişiler Arasındaki İlişkiler (Komşu, akraba, iş arkadaşı vb.) 3.Olayın geçtiği Mekânlar a. Mekânlar ve Bu Mekânların Özellikleri b. Mekânların Kahraman ve Olaylarla İlişkisi 4. Zaman a.Kronolojik zaman (Olayların bir zaman çizgisi üzerinde gösterilmesi) I.Gündüz II. Gece III. Mevsimler IV. Yıl b.Zamanda Geriye Dönüşler 5.Anlatıcının Bakış Açısı a. Hâkim (İlahi) Anlatıcının Bakış Açısı b. Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı c. Gözlemci Figürün Bakış Açısı