Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

2. İnsanların birbiriyle ve devletle ilişkilerini düzenleyen bir hukuk sistemi vardır. (I) Bu hukuk sistemi de çağın adalet anlayışına ve doğal hukuka uygun biçimde düzenlenmelidir. (II) Sistem, vicdana ve adalete uygun olmayan sonuçlar doğuruyorsa insanlar, doğru olduğuna inandığı kişisel adalet arayışına girebilir. (III) Adaletin ayrıca gecikilmeden sağlanması gerekir. (IV) Kişisel adalet arayışları aslında hukuka aykırı bir iş, (V) Bir hukuksuzluğun başka bir hukuksuzlukla çözümlenmesi mümkün değil. (VI) Ayrıca insan, kendisinin içinde olduğu bir olayda gerçek anlamda adil olamaz çünkü nesnel değildir, bu nedenle adaleti bağımsız mahkemeler dağıtır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın düşünce akışını bozmaktadır? A) II. BYTTI. C) IV. D) V. E) VI.

9. - 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Psikolog B.R.Forer, astrolojik analizle- rin etkilerini saptamak için öğrencileri üzerinde bir kişilik testi uygular. Testten aldıkları puana göre hazırlanmış, eşsiz bir kişilik analizinin yer aldığı kâğıtları onlara dağıtır. Daha sonra bu öğrenci- lerden kişilikleriyle ilgili her bir yorumu ne kadar doğru bulduklarını 0 ila 5 ara- sında puanlamalarını ister. Sonuçta öğ- renciler, her bir kişilik yorumuna ortala- ma 4,26 puan verir. Forer, bu çalışmayı farklı katılımcılarla da yinelediğinde ortalamanın 4,20 çıktığını görür. Oysa dağıttığı yorumlarda kişiye özel hiçbir şey yoktur. Söz konusu kâğıda bir ga- zetenin astroloji sayfasından rastgele alınan ifadeler yerleştirilmiş ve öğrenci- lere aynı kâğıdın bir kopyası verilmiştir. Bu analizlerdeki ifadeler özellikle olum- lu ve fazlasıyla genel tutulmuş böylece katılımcılar kişilikleriyle uyuşmadığını düşündükleri çoğunlukla olumsuz olan özellikleri göz ardı ederek mutlaka ken- dilerine uyan bir özellik bulmuştur. "Bar- num ve Forer Etkisi" olarak bilinen bu duruma göre insanlar, genel ifadeleri kişisel olarak algılamaktadır. Forer Et- kisi, bu etkiyi keşfeden bilim insanina; Barnum Etkisi ise onu "Herkese uyan bir şeyimiz var!" sloganıyla bir ticaret modeli olarak benimseyen iş insanına ithafen kullanılmaktadır. Yediiklim Sana Yeter! ►/yediiklimyayıncılık 9. Bu parçadan hareketle aşağıdakile. rin hangisine ulaşılamaz? A) Olumlu ifadelerin olumsuz ifadeler kıyasla doğru kabul edilme olasılığı nın daha yüksek olduğuna B) Çeşitli çıkarımlarda bulunan gaze telerin astroloji yorumlarının, genel geçer ifadelerden oluşabildiğine C) Çoğunluk tarafından kabul edilebilir olanı yakalamak için aynı yaklaşı min birden fazla alanda kullanıldığı na D) İnsanların kendilerine özgü olduğu- nu düşündükleri birçok kişilik özelli- ğinin diğer insanlarda da bulunabily diğine be Bireyin biricik olduğuna inanma eği- liminin, geleceğe yönelik çıkarımlar yapan uygulamaların doğmasına zemin hazırladığına 10. Bu parçada söz edilen çalışmayla il- gili aşağıdakilerin hangisine değinil- memiştir? A) İş hayatındaki çalışmalara öncülük ettiğine B) Ölçme aracının oluşturulma biçimi- ne C) Katılımcıların algısının yönlendiril- me şekline DSayısal bulguların elde edilme yön- temine E) Tekrarlandığında benzer bulgulara erişildiğine

13.-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Albert Camus'nün Veba adlı eseri, salgın nedeniyle tecrit altına alınan ve ölümcül bir belayla karşı karşıya kalan insanların hikâyesini anlatır. Felaketle birlikte paramparça olan halkın acısı, insani duygulara değer ve kuvvet ka- tar. Yalnızca hastaların feryatlarının duyulduğu salgın kentinde insanlar; sevgi, dostluk, dayanışma gibi temel duyguların bilinciyle omuz omuza verir. Bu durum tehlike anında oldukça kolay olmasına rağmen salgın bittiğinde her şey yine kötüye döner ve sayısız hakiki kahramanın zaafları da yeniden ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle bedenlerin ve- basını ruhların vebası takip eder. Salgın süresince dayanışma duygusu, ölümlü- ler dünyası üzerinde gün gibi ağarsa da bu bir yanılsamadır. Bu eserden ulaşılabilecek sonuç, sadece riyakâr bir dünyada yaşadığının farkında olanların diğerlerine zarar vermemeye çalışaca- ğıdır. Çünkü hayat; hakikat ile yalanın, iyilik ile kötülüğün yansımalarının mü- badele edildiği bir ayna oyunudur. İşte bu nedenle insan, tüm bu acizliklerine ve dünyanın değişken görüntülerine rağmen yaşamaya ve yaşamı ciddiye almaya devam etmelidir. /yediiklimyayıncılık IPTAL ya. 13. Bu parçaya göre salgın kentinde şayan insan ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Içsel gerçekleriyle yüzleşmekten kaçınır. Hayatta kalma güdüsüne göre hare- ket eder. Hayata yönelik yaklaşımı değişken- lik gösterir. DY Toplumun işleyişindeki aksaklıkları kabul eder. Çektiği acılarla bakış açısını olgun- laştırır. 14. Bu parçada altı çizili sözle hayatın hangi yönü vurgulanmaktadır? Durağan gerçekliği B) Güvenilmez değişkenliği CAnlaşılamayan ikilemi DY Katmanlı karmaşıklığı Öngörülemeyen akışı 15. Bu parçadan hareketle aşağıdakiler- den hangisi salgının insanlar üzerin- de yarattığı etkilerden biri değildir? A) Mücadele gücünü artırması B) Duyguları açığa çıkarması C) Kenetlenme bilinci oluşturması D) Paylaşım duygusunu

23. Bir gün belediye çavuşları bakla falı bakan bu falcıları kaldırıyordu. Anadolu'nun sevgili evlatlarından bir ne- fer orada duran arkadaşlarının yanından ayrılarak ça- vuşun yanına gitti. Falcılara ilismemesini rica etti. Mu- hatabı hayret ediyordu: Sizi burada aldatıyor, paranızı alıyor, diyordu. Çavuş muhatabına yalvarır bir nazarla baktı: Ziyan yok hemşehri, dedi, paramızı alsın. Bize mem- leketten haber veriyor ya! - - Hüseyin Cahit Yalçın'ın Falçı hikâyesinden alınan bu parçada asıl anlatılmak istenen asağıdakilerden hangisidir? Bazı insanlar haksız kazanç elde etmektedir. BY Falcılara sahip çıkmak önemli ve gereklidir. C) Bazen özlenen şeyleri duymak bile yeter. D) Falcılar doğru şeyler söyleyebilir. Gerektiği zaman susmamak önemlidir.

15. Sağlıklı ve bilinçli beslenme, her toplumun kaygısını güttüğü konulardır. Dolayısıyla bu endişe; toplumu sen- tetik veya yapay olandan kaçma, katkı maddesi içe- ren gıdaları tüketmeme ve doğal olanı arama gibi dü- şüncelere sürükler; sonuçta bilinçsiz gıda tüketimi ve yapay olana talep azalır. Bu yaklaşımın dünya çapın- da geniş bir kitlede var olması gıda firmalarının, esas olarak potansiyel kanserojen koruyucular içeren işlen- miş gıda üretiminde eliminasyona gitmesini sağlamış- tır. Bu eğilim, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) bir par- çası olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının iş- lenmiş, tütsülenmiş veya kurutulmuş et tüketiminin kanser riskini artırdığı sonucuyla pekiştirilmiştir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Özel isimlerin kullanıldığı B) Uzun cümlelere yer verildiği C) Tanım cümlelerinin olduğu DY Karşıt anlamlı kelimelerin yer aldığı Açıklayıcı bir anlatımın benimsendiği

Paradoks Paragraf Deneme 10 11. Kitabımı başkalarına açıklamadan önce, başkalarının onu bana açıklamasını beklerim. Onu herkesten önce açıklarsam anlamını sınırlandırılmış olurum. Ağzımızdan çıkan yalnızca söylemek istediğimiz midir bunu bilemeyiz. Söylemek istediğimizden fazlasını söyleriz hep. Kitabımda en hoşuma giden şey de farkında olmadan yazdıklarımdır, bu bilinç dışı katkıya Tanrı'nın katkısı da diyebilirim. Bir kitap, ortak bir çalışmanın ürünüdür ve yazarın katkısı küçülüp Tanrı'nın katkısı büyüdüğü oranda kitabın değeri artar. Nesnelerin açıklanmasını herkesten bekleyebiliriz ama yapıtlarımızın açıklanmasını okurdan bekleyelim. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Gerçek yazarların asıl başarısının bilinçaltından beslenmesine bağlı olduğu BY İyi bir eleştirinin eserin doğru anlaşılmasını sağladığı C) Tanrı vergisi olan ilhamın sanatçının eserinin değerine değer kattığı D) Okurların hakkında her şeyi bildiği eserleri daha iyi anladığı E) Her yazarın eserini yazarken zaman zaman kontrolü kaybetmesinin normal olduğu a paragrefta, citopla en sevdiği yönün 12. Yer çok büy yıld vaz kur tonguç kampüs ge An dä ba di ke şa a k C C

çaya göre cevap- le hastalıktır. Virus, insana bulaşır. Ba- irinci konak olarak inin varlığına rağ- ülkesinde birçok Sari tabiri de bazı an gelir. Sitmada büyük önem ta- gidenlerden ya rden sarıhumma nir. Sarıhumma giltere'de patlak da 300.000 kişi- Yirminci yüzyılın önteminin anla- bugün bile bu ağıdakilerden yolların- Iz III 14 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap layınız. Özellikle son 30-40 yıl içinde insanlarla çevresi arasındaki ilişkiler tamamen değişti. Bu olumsuz yöndeki değişimin en önemli nedeni, günümüzdeki "insan uygarlığı" anlayı- şıdır. Bu korkunç gidişin önüne geçebilmek için şu gerçe- ği kavramak ve kabul etmek zorundayız. Insanlar, aşırı nüfus artışı ile birlikte, hızla gelişen bilimsel-teknolojik ve ekonomik devrim sonucunda, çevresindeki canlı ve can- sız varlıkları sömürerek, tahrip ederek dünyanın fizyolo- jik ve biyolojik yapısını değiştirmiş, tüm canlıların yaşam temellerini yıkmış ve böylece yaşanabilir bir dünyayı yok etmiştir. Bu gerçeğin bilincine varıp, insan olarak kendi- mizin de doğal bir varlık olduğunu anımsayarak doğaya karşı gelme alışkanlığından vazgeçmek gerekmektedir. Başka bir anlatımla insanlar artık "insan uygarlığı kavra- mı" için yeni bir düşünce biçimi geliştirmek zorundadırlar. Bu yeni düşünce şekli, bilge insan Mahatma Gandhi'nin "Sade yaşam, yüce düşünce" felsefesinden başka bir şey değildir. Bunun temelinde bir Kızılderili kabile reisinin söylediği şu anlamlı sözler yatmaktadır. "Dünya insanlara değil, insanlar dünyaya aittir." 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Modern toplumun doğaya karşı tutumu dünyayı eko- lojik bir krize sürüklemiştir. B) Kapitalist üretim sisteminin çevre açısından en büyük açmazlarından biri onun tüketim temeline dayalı bir yapı üzerine oturmasıdır. İnsan sahip olduğu değerleri doğanın dengesini göz etmeyerek kullanmış ve sonuçta içinde bulunduğu- muz ekolojik felaket ortaya çıkmıştır. D) Modern toplum doğa ile barışık olmayan kalkınma anlayışını benimsemiştir. Einsanın doğaya rekabetçi ve egoist yaklaşımı pek çok kirletici unsuru doğrudan ya da dolaylı olarak hareke- te geçirmektedir. 38/ Parçadaki altı çizili cümle ile anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletin- den daha zorla olur. B) Doğa ile savaş hâlindeyiz eğer kazanırsak kaybede- ceğiz. C) Uygarlık insanlarla doğanın arasını açmıştır. D) Doğa ile beslenebilmek için doğayı besle. E) Doğa insan olmadan da yaşar fakat insan doğa olma- dan yaşayamaz. Diğer sayfaya geçiniz. Freud, rüya duygusunu me) bağlar son derece etti: Eleştir etmek. So nellikle kü değmez de mi? Günd rir. Freud" Lacan rüy rin aslınd Bir kabus daha doğ uyanır. B olan bire sına izin sağlama 39. Bu parc ne kesi A) Gü hal B) Ps lar C) La ka D) O lir E) Y F

A A 33. Gelecekte veriler, silikon çipler yerine sıvılarda saklana- cak. Bu olasılıklar arasında en önemlilerinden bir bilgiyi moleküller üzerine kodlamak. ABD Brown Üniversitesin- den araştırmacılar metabolom adı verilen ve biyolojik sistemlerde bulunan şeker, amino asit ve çeşitli küçük moleküllerden oluşan sıvılarda görüntü dosyalarını başa- rili bir şekilde depolamak üzere bir yöntem geliştirdi. Metabolomlar taşıyabildikleri bilgi bakımından epeyce zengin kimyasal sistemler olarak değerlendiriliyor. Bu da veri depolamak için önümüzdeki dönemde sivilanı kulla- nabileceğimiz anlamına geliyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Metabolomlar, taşıyabildikleri bilgi bakımından silikon çiplerden daha kullanışlı olacaktır. B) Sivilar üzerindeki moleküllere bilgiyi kodlamak için yapılan çalışmalar başarılı bir sonuca ulaşmıştır. O Tüm sıvılar bilgiyi kodlamak için uygun yapıda değil- dir. D) Insanlık, veriyi depolamak için farklı yöntem ve araç- lar geliştirmeye çalışmaktadır. E) Zengin kimyasal sistem olgusu, verileri depolama ka- biliyetindeki sıvılar için kullanılan bir tabirdir. C 34

man bacağımızın hafif kasıldığını llikle yanımızda- atıyor, görüyor Bu türden gözle rak adlandırılır. rilen kas lifleri- liren, o sırada eket etmesine msiz hareketi, nin ani iritas- belli bir kas tüm lifler tek tehlike oluş- bir bilimsel magnezyum tüketiminin or. Szle görü- en olabil- ber me- nıştır. a yapıl- skli bir 11 A IKS-2023 devle- 32. Fethedildiği dönemde Ispanya düzensiz ve istikrarsız, kitleler ise yoksul ve çaresizdi. Bu manzara Islam tiyle birlikte tamamen değişti. Uretim ve güven ortamı doğdu. Endülüs devletiyle birlikte Avrupa birçok "ilk" ile Endülüs'e tam olarak yansımıştı. Avrupa'da etkileri yüz- tanıştı. Islamiyet'in kuruluşunda eğitime verilen önem, yıllar boyu sürecek olan "Avicenna, Averroes, Maimoni- Avrupalılar, kadın sesinin müzikteki kullanımını ilk defa des üçlüsü" felsefeye ve bilime büyük katkılarda bulundu. Endülüslü kadınlardan öğrendiler. Islam'ın Endülüs'teki 800 yıllık siyasal hakimiyeti, Hristiyan hâkim sınıfının katliamıyla sona erdi. Ama yine de izleri günümüze kadar geldi. İspanyollar, "ole" diye bağır- dıklarında aslında Tanrı'ya seslenmektedirler; telaffuzları ve genellikle Avrupalılarda olmayan gırtlak sesleri Arap- büyük bir soykırım ve lardan ve Arapçadan gelmektedir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılabilir? A) Avrupalılar kadın haklarını, onların değer ve önemini aslında Endülüs Müslümanlığından öğrenmişlerdir. B) İslam'ın Endülüs'teki 800 yıllık hâkimiyeti Hristiyanlar tarafından soykırım ve katliamla sona erdirilmeseydi, dünya şimdiki medeniyetine daha kısa sürede ulaşa- bilirdi. C) Eğitimden, üretime, sanattan yaşam tarzına kadar İspanya'nın gelişmesinde Endülüs Müslümanlarının büyük katkısı olmuştur. D) Endülüsler, İspanya'ya geldiklerinde yoksul ve çare- sizken burada zenginleşerek tamamen farklı bir me- deniyete ev sahipliği yapmışlardır. E) İspanyolların Endülüs Müslümanları üzerinde yaptığı soykırım tarihe kara bir leke olarak kazınmış ve hålen bunun hesabı verilmemiştir. A TYT/T 33. Gelec cak. E molek den sister mole rili b Meta zen veri nab Bu me A) B C C

ni- m- çok man ula- soru- inan PIVA YAYINLARI # ışın- çok ama söyle- si kar- ilaca- miştir. kemmel. A Mekan Değişikliği B) Hata Yapmak C) Görmek İçin Bakmak D) Hayat Yolculuğu E) Seyahat Etmek 14. Kitap harika bir ara bulucudur. Birlikte her konuyu ko- nuşabilmek için birleştiricidir. Çünkü kitap, kişinin ken- disiyle konu arasına bir mesafe koymasını sağlar. Biraz olsun, şefkat duygusundaki o baskın duygulardan arı- nip konuya odaklanmasına yardımcı olur. Arkadaşları- nızla bir araya geldiğinizde bir kitap seçip onun üzerine konuşabilirsiniz. Kitabı okuyanlar öncelikle kitabın ko- nusundan söz ederler. Diğerleri de konu hakkında ko- nuşup kitabın içeriğine uygun açıklamalar yaparlar. Bu şekilde bir kitabın etrafında birleşip dostluklarınızın si- nırlarını genişletebilirsiniz. Bu parçada kitabın hangi işlevi üzerinde durul- muştur? A) Farklı kültürleri tanımamıza yardımcı olma 8 Yalnızlığa birebir çare olma C Arkadaşlık bağlarının güçlenmesini sağlama D) Şefkat duygusunu geliştirme E) Insant ilişkilerde mesafe koymaya yarama na karşı gelenleri cezalandırmak için kurulan mahkemenin adı.

SOL 11. Sonbahara doğru birtakım insanların çoluk çocuk ellerinde bir kafes, Ada'nın tek tepesine gittiklerini görürdüm. İçim ciz ederdi. Büyüklerin ellerinde birbirine yapışmış, pislik renginde acayip çomaklar vardı. Bunlarla bir yeşil meydanın kenarına varır, bunları ufacık ağacın altına çığırtkan kafesiyle bırakırlar, ağacın her dalına ökseleri bağlarlardı. Parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? c A)Betimleme B)Tartışma C)Öyküleme D)Açıklama

2) Bu üçüncü gidişimde Erzurum'u bir öncekine nispetle daha çok toparlanmış, gelişmiş buldum. Yaralar dinmişti. Araya zaman dediğimiz büyük yapıcı girmişti. İnsan ömrü, unutmanın şerbetine yiyecek kadar muhtaç. Yeni haya- tin eşiğinde Erzurum eskiyi, bir başka âlemi hatırlar gibi hatırlıyordu: Yakıcı yaz güneşinin altında parça parça dökülen, toz haline gelen eski şehirle yeni yapılan beton binalar arasındaki farklar büyüktü. Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Tanımlama B) Karşılaştırma C) Tanık gösterme D) Örnekleme E) Benzetme

1. Resim eleştirmenleri eserleri incelerken belirli bir yönteme bağlı kalırlar. Betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargı- ya varma olmak üzere dört işlem basamağını kapsayan bu yöntemle eserden bilgi edinirler. Betimleme bölümünde tabloda yer alan ve gözle görülen her nesne tek tek listelenir. Çözümleme bölümü aslında algılamanın temelidir denilebi- lir. İkinci aşamada da eserle ilgili verileri toplamaya devam ederiz. Bununla beraber, sanat eleman ve ilkelerine dikkat ederiz. Bu aşamada eserin nasıl düzenlendiğini keşfederiz. Sanatçının, mesajını ve fikirlerini burada yaratır, saklar ve bu arka yapıyı sanat eleman ve ilkelerini kullanarak yaratır. Sanatçı; biçim, renk, doku, leke, espas, vb. elemanları ritm, hareket, denge, oran, orantı, değişiklik, vurgu ve birlik gibi ilkelere göre kullanır. Aşağıdakilerden hangisi resim eleştirmeninin betimle aşamasında sorabileceği sorulardan biri değildir? A) Eserin ortaya çıkış sürecinde, sanatçının eser üzerinde ki- şisel üslubunun etkisi olmuş mudur? B) Sanatçının eseri tek ve kişisel mi, yoksa diğer sanatçıların etkisinde mi kalmış? Renkler nasıl düzenlenmiş, sıcak, soğuk renklerden hangi- si daha baskın görünüyor? D) Eser, sizi yeni bir gelenek veya kültürle karşılaştırıyor mu? E) Renkler, gözünüzün algısı üzerinde nasıl hareket hissi ve- riyor?

emli rini ob- erin KIS- sait and ele vo- iş- ili bi- 1- 7. (1) Modern toplumların mutfaklarında yerini alan çay, bazı toplumlarda mistik bir sembo- le bürünmüştür. (II) Kaynaklar, çaya ilk defa I. yüzyılın başında Güney Çin'de rastlandığını yazmıştır. (III) Çin, Tibet ve Japonya'da VIII-X. yüzyıllar arasında ihraç maddesi olarak kulla- nılmıştır. (IV) Çay, kahvenin popüler olduğu toplumlara daha geç vakitlerde girebilmiştir. (V) Zamanla toplumlar çay ve kahve tutkunla- n olarak ikiye ayrılmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) I. cümlede, bazı yerlerde gizemsel bir simgeye dönüşen çayın, çağdaş dünyada önemli bir içecek olduğu belirtilmiştir. B) II. cümlede, çayın ortaya çıktığı yer ve za- man belirtilmiştir. C) III. cümlede, üç Uzak Doğu ülkesinde ça- yın ticari bir değere kavuştuğundan bah- sedilmiştir. →D) IV. cümlede, kahve içilen toplumlarda ça- yın zor benimsendiği dile getirilmiştir. E) V. cümlede, insanların çay ve kahve hak- kındaki tutumlarından dolayı toplumsal bir bölünmeye neden olduğu belirtilmiş- tir.

1. Mikrotremor sonuçlarında net net birpik 2. Di görülmemiş ancak deprem kayıtlarının analizinde 2 Hz ve 6 Hz de pikler görülmüştür. ol. Bu parçadaki altı çizili sözcüğün karşıladı- ğı anlam aşağıdakilerden hangisinde veril- miştir? A Deprem kayıtları ve mikrotremor kayıtla- nin yatay/düşey spektral oran yöntemi kullanılarak yapılan analiz sonuçlarına bakıldığında 5 istasyondan 4 tanesinde hâkim frekans ve büyütmelerde yakın so- nuçlar ortaya çıkmıştır. B Deprem ve mikrotremor kayıtlarına uygu- Tanan HVSR sonuçları karşılaştırıldığında uyumlu oldukları görülmektedir. Au C) Bu çalışmada kullanılan mikrotremor öl- steb çümleri AFAD Ulusal Deprem Araştırma umbi Programı UDAP-G-15-04 projesi kapsa- mında alınmıştır. D) Deprem ve mikrotremor kayıtlarına uygu- o lanan HVSR sonuçları karşılaştırıldığında emi yükselen değerler Mauomi Adaları yakın- anularında görülmektedir. Kayma dalga hızları daha yüksek olan Ha- mamözü ve Amasya merkez istasyonların- da ise iki farklı veri ile yapılan analizlerin sonuçları birbirine çok yakındır. de ka an an ilc ya m bi Inkeģ 45 3.

lem 5- 18. Sait Faik Abasıyanık'a Mark Twain Cemiyeti'nin fahri üyeliği verilir. Bunun üzerine Sait Faik şu yorumu ya- par: "Benden önce bu cemiyetin ilk üyesi Atatürk'tü. Ata- türk'ten sonra ikinci üye olarak benim seçilmem büyük bir şereftir. Bir milletin yetiştirdiği en büyük çocuğu ile o milletin kendi hâlinde küçük bir öykücüsünün Ameri- ka'da bir cemiyette buluşmaları küçük öykücü için ne bulunmaz şerefli bir mirastır." Bu parçaya göre Sait Faik Abasıyanık, aşağıdakiler- den hangisiyle nitelendirilebilir? A Alçak gönüllü G) Açık sözlü E) Samimi B) Sıcakkanir D) Duygusal Diğer Soufaun Geciniz kitapçığı