Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

6. Aşk, bir aşk romanı olduğu için çok satmadı. Elif Şafak'ın
bu kitabı oldukça farklı bir roman. Aşk ismi, çok sade ve
güzel geldiği için kitaba kondu. Bence içeriğinin iyi
olması, okura hitap etmesi ve Elif Şafak'ın bir marka
olmasıydı başarının asıl sebebi. Yayınevi olarak bizim
pazarlama faaliyetlerimizin, kitabın arkasında durmamızın
ve reklam ajansıyla koordineli çalışmamızın da elbette
alınan başarılı sonuca katkısı olmuştur. Ancak özellikle
altını çizelim, kitabın içeriği iyi olmadığında yapacağınız
pazarlama faaliyetlerinin katkısı da kayda değer olup fark
yaratmaz.
Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen romanın çok
satılmasının nedenlerinden biri değildir?
A) Dikkat çekici, güzel ve sade bir isminin olması
B) Yazarının, yazın dünyasında belli bir ağırlığının olması
C) Özgün bir roman olması
D) Uyumlu bir ekip çalışmasının olması
E) Nitelikli bir içeriğinin olması
Oks
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Aşk, bir aşk romanı olduğu için çok satmadı. Elif Şafak'ın bu kitabı oldukça farklı bir roman. Aşk ismi, çok sade ve güzel geldiği için kitaba kondu. Bence içeriğinin iyi olması, okura hitap etmesi ve Elif Şafak'ın bir marka olmasıydı başarının asıl sebebi. Yayınevi olarak bizim pazarlama faaliyetlerimizin, kitabın arkasında durmamızın ve reklam ajansıyla koordineli çalışmamızın da elbette alınan başarılı sonuca katkısı olmuştur. Ancak özellikle altını çizelim, kitabın içeriği iyi olmadığında yapacağınız pazarlama faaliyetlerinin katkısı da kayda değer olup fark yaratmaz. Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen romanın çok satılmasının nedenlerinden biri değildir? A) Dikkat çekici, güzel ve sade bir isminin olması B) Yazarının, yazın dünyasında belli bir ağırlığının olması C) Özgün bir roman olması D) Uyumlu bir ekip çalışmasının olması E) Nitelikli bir içeriğinin olması Oks 8.
32. Her uçağın acil bir durumda konumunun belirlenmesini
sağlayan donanımları vardır. İvmelenmedeki değisimi
algılayan sensörler sayesinde çarpmadan sonra etkin håle
gelen bu vericiler, uluslararası arama ve kurtarma uyduları
tarafından algılanarak uçağın yerinin belirlenmesini sağlar.
Ancak bu vericiler, su altında sinyal gönderemez. Bu
nedenle uçağın enkazının suya battığı durumlar için kayıt
cihazlarında, su altında sinyal göndermelerini kolaylaştıran
sistemler bulunur. Enerjisini bataryalardan sağlayan bu
cihaz, su içinde ses dalgaları yaymaya başlar. Bu sistemler
yaklaşık 6000 metre derinliğe kadar 30 gün süreyle
ses dalgaları yayabilir ve yayılan sinyaller 2-3 kilometre
mesafeden tespit edilebilir. Cihaz, bataryanın gücündeki
azalma nedeniyle zayıflasa da yayılan ses dalgalarının 60
gün boyunca algılanması mümkündür.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Uçaklar, kazalara yönelik kimi donanımları içerecek
şekilde üretilmektedir.
B) Kimi destekleyici sistemler olmadan uçaklardaki kayıt
cihazları sinyal gönderemez.
C) Düşen uçağın konumunun belirlenmesi, uçağın
donanımındaki aktif sensörlerle mümkündür.
D) Bir uçağın okyanusa düşüşünden iki ay sonra yerinin
belirlenmesi mümkün değildir.
E) Su altındaki uçak enkazının yerinin sinyallerle tespiti
için belirli bir mesafe koşulu söz konusudur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Her uçağın acil bir durumda konumunun belirlenmesini sağlayan donanımları vardır. İvmelenmedeki değisimi algılayan sensörler sayesinde çarpmadan sonra etkin håle gelen bu vericiler, uluslararası arama ve kurtarma uyduları tarafından algılanarak uçağın yerinin belirlenmesini sağlar. Ancak bu vericiler, su altında sinyal gönderemez. Bu nedenle uçağın enkazının suya battığı durumlar için kayıt cihazlarında, su altında sinyal göndermelerini kolaylaştıran sistemler bulunur. Enerjisini bataryalardan sağlayan bu cihaz, su içinde ses dalgaları yaymaya başlar. Bu sistemler yaklaşık 6000 metre derinliğe kadar 30 gün süreyle ses dalgaları yayabilir ve yayılan sinyaller 2-3 kilometre mesafeden tespit edilebilir. Cihaz, bataryanın gücündeki azalma nedeniyle zayıflasa da yayılan ses dalgalarının 60 gün boyunca algılanması mümkündür. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Uçaklar, kazalara yönelik kimi donanımları içerecek şekilde üretilmektedir. B) Kimi destekleyici sistemler olmadan uçaklardaki kayıt cihazları sinyal gönderemez. C) Düşen uçağın konumunun belirlenmesi, uçağın donanımındaki aktif sensörlerle mümkündür. D) Bir uçağın okyanusa düşüşünden iki ay sonra yerinin belirlenmesi mümkün değildir. E) Su altındaki uçak enkazının yerinin sinyallerle tespiti için belirli bir mesafe koşulu söz konusudur.
Kapadokya'da, butik tarzı hizmet veren otellerden birin-
de, kayadan oyulmuş bir odadayım. Eski bir ahşap san-
dık, üzerindeki işlemeli örtüsüyle bana bakıyor. Bu güze-
lim sandıkta acaba kimlerin hayalleri, sırları, geçmişi ya da
geleceği saklandı? Askerdeki nişanlının mektubu, yıllar bo-
yu emekle işlenen danteller, örtüler, oyalı yazmalar, takı-
lar, babadan kalan kuka tesbih, dede yadigârı, sedef kak-
ma kabzalı tabanca... Onca yaşanmışlıktan sonra herhan-
gi bir süs eşyasına indirgenmiş, hatta otel görevlisinin, üze-
rine bavulumu koymaktan çekinmediği bu sandık hangi hü-
nerli parmaklardan çıktı? Üzerindeki motiflerin, renklerin bir
anlamı var mı?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez
A Kişileştirmeye yer verilmiştir.
B Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.
Gimgeli anlatımdan yararlanılmıştır.
D) Benzetme yapılmıştır.
E) Örneklemeye başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kapadokya'da, butik tarzı hizmet veren otellerden birin- de, kayadan oyulmuş bir odadayım. Eski bir ahşap san- dık, üzerindeki işlemeli örtüsüyle bana bakıyor. Bu güze- lim sandıkta acaba kimlerin hayalleri, sırları, geçmişi ya da geleceği saklandı? Askerdeki nişanlının mektubu, yıllar bo- yu emekle işlenen danteller, örtüler, oyalı yazmalar, takı- lar, babadan kalan kuka tesbih, dede yadigârı, sedef kak- ma kabzalı tabanca... Onca yaşanmışlıktan sonra herhan- gi bir süs eşyasına indirgenmiş, hatta otel görevlisinin, üze- rine bavulumu koymaktan çekinmediği bu sandık hangi hü- nerli parmaklardan çıktı? Üzerindeki motiflerin, renklerin bir anlamı var mı? Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez A Kişileştirmeye yer verilmiştir. B Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Gimgeli anlatımdan yararlanılmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Örneklemeye başvurulmuştur.
31. Bir adam vardır ki hiçbir düşüncesinde, hareketinde "kendisi" ola-
maz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil, mensup
olduğu sınıfı, ırkı, çevreyi ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir.
Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden
aldığı fikirleri, sistemin sahibinden daha körü körüne savunur.
iradesi de dışarıdan gelme, yanaşma, eğreti bir hareket odağıdır.
Bilmez ki asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfede-
mediği için körleşen ve tıkanan yeteneklerin tükenmez hazinesidir.
Örneğini kendinde değil, hep dışarıda aradığından belirli bir fikre,
bir kurala başkasının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölün-
ceye kadar hayatın her şeyi her gün değiştiği hâlde o, ilerlediğini
sanarak yerinde sayacaktır.
Bu paragrafta yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir?
Kendi değerlerine kör olup yabancı değerlere kucak açılması
B) çindeki gücün farkında olmadan hazırlop klişelerle hayata
tutunmaya çalışılması
C) ilerleme yolunda bilimin ışığından yararlanmanın tercih edil-
memesi
D) insan olarak bu dünyadaki varlığının sorgulamadan var olmaya
çalışılması
E) Belirli ve dar bir alanda hareket etmenin marifet sanılması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Bir adam vardır ki hiçbir düşüncesinde, hareketinde "kendisi" ola- maz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil, mensup olduğu sınıfı, ırkı, çevreyi ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri, sistemin sahibinden daha körü körüne savunur. iradesi de dışarıdan gelme, yanaşma, eğreti bir hareket odağıdır. Bilmez ki asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfede- mediği için körleşen ve tıkanan yeteneklerin tükenmez hazinesidir. Örneğini kendinde değil, hep dışarıda aradığından belirli bir fikre, bir kurala başkasının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölün- ceye kadar hayatın her şeyi her gün değiştiği hâlde o, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır. Bu paragrafta yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? Kendi değerlerine kör olup yabancı değerlere kucak açılması B) çindeki gücün farkında olmadan hazırlop klişelerle hayata tutunmaya çalışılması C) ilerleme yolunda bilimin ışığından yararlanmanın tercih edil- memesi D) insan olarak bu dünyadaki varlığının sorgulamadan var olmaya çalışılması E) Belirli ve dar bir alanda hareket etmenin marifet sanılması
|||
E ve Ill
11. Yazar, öyküsünün başında genellikle kahramanını
yerleştirdiği bir uzam betimlemesi yapar: Bir garin
yolcu salonuna girer; dışarı çıkar, biraz yürür;
çelimsiz akasyalarıyla, iki sıra binalarıyla, yer yer
su birikintileriyle, şoseyi karşıdan karşıya geçen
bir kedisiyle küçük bir kasabayı betimler. Bir
yalnızlığı, sıkıntılı bir ortamı okuyucu hisseder. Laf
kalabalığı yapmadığı, kısa, veciz betimlemeden
sonra öyküsünü anlatır, okuyucusu ile arasına bir
mesafe koyar, kendisi aradan çekilir. Sonunda yine
sıkıntılı, üzüntülü bir durumda öyküsünü kapatır.
Çoğu zaman da sonuç bölümündeki bir cümlesi ile
okuyucuyu çarpar.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin
hangisinin sözü edilen yazarın bir özelliği
olduğu söylenemez?
AVNIS
A) Etkili bir bitişle okuyucuyu şaşırtması
B) Ağdalı bir dille betimlemeler yapması
Kederli durumlara yer vermesi
D) Anlattıklarını okura duyumsatması
E) Söz tekrarlarına düşmemesi
ww
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
||| E ve Ill 11. Yazar, öyküsünün başında genellikle kahramanını yerleştirdiği bir uzam betimlemesi yapar: Bir garin yolcu salonuna girer; dışarı çıkar, biraz yürür; çelimsiz akasyalarıyla, iki sıra binalarıyla, yer yer su birikintileriyle, şoseyi karşıdan karşıya geçen bir kedisiyle küçük bir kasabayı betimler. Bir yalnızlığı, sıkıntılı bir ortamı okuyucu hisseder. Laf kalabalığı yapmadığı, kısa, veciz betimlemeden sonra öyküsünü anlatır, okuyucusu ile arasına bir mesafe koyar, kendisi aradan çekilir. Sonunda yine sıkıntılı, üzüntülü bir durumda öyküsünü kapatır. Çoğu zaman da sonuç bölümündeki bir cümlesi ile okuyucuyu çarpar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisinin sözü edilen yazarın bir özelliği olduğu söylenemez? AVNIS A) Etkili bir bitişle okuyucuyu şaşırtması B) Ağdalı bir dille betimlemeler yapması Kederli durumlara yer vermesi D) Anlattıklarını okura duyumsatması E) Söz tekrarlarına düşmemesi ww
banna Botanik Bahçesi'nden Tao
O metre yükseklikte yer alan Ban-
bir kaya formasyonunda sürpriz
-lyon yıllık bitki örtüsüne ulaştı.
niş farklı bitki rünü banndin-
aprak,
ndiye
bazıla
ileri,
görül
Lükse
lun
şay
er
d
TEST
KONU
(19)
5.
3.
Her devirde, sanatçılar, toplumsal ye
ki eden faktörler üzerinde durmuş, sayıs
yazmışlardır. Bu eğilim, sanatçılarda ötes
olmuştur. İlk sanat ürünleri iyice incelenin
nin toplumsal bir kaygıdan hareketle olus
Son kitabımın bir roman olduğunun farkında ol-
mayan birçok insan var. Çünkü insanlar gazete-
den köşe yazarı olarak tanıdıkları birinden güncel
siyasete ilişkin bir köşe yazısı derlemesi ya da bir
inceleme bekliyor. ----; köşe yazısı da bunlardan
biri, roman da... Akademik metin ortaya koydu-
ğunuz zaman da hikâye anlatıyorsunuz. Yani sa-
dece bunların üslupları farklı ve birbirlerine çok
sirayet etmemesi gereken tarzları var. Ben de ga-
zetecilikten sonra romanı bir hikâye anlatma yön-
temi olarak seçtim.
Paragra
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin
akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getiril-
melidir?
A) Oysa hikâye anlatmanın çeşitli yolları var
B) Hatta farklı türlere yoğun ilgi gösteriyor
C) Ne var ki gazetecilerin kendini anlatma yolla-
ri var
D) Ancak okur işe önce okuyarak başlamalı
E) Nedense bazı olgular hiç değişmiyor
7.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
banna Botanik Bahçesi'nden Tao O metre yükseklikte yer alan Ban- bir kaya formasyonunda sürpriz -lyon yıllık bitki örtüsüne ulaştı. niş farklı bitki rünü banndin- aprak, ndiye bazıla ileri, görül Lükse lun şay er d TEST KONU (19) 5. 3. Her devirde, sanatçılar, toplumsal ye ki eden faktörler üzerinde durmuş, sayıs yazmışlardır. Bu eğilim, sanatçılarda ötes olmuştur. İlk sanat ürünleri iyice incelenin nin toplumsal bir kaygıdan hareketle olus Son kitabımın bir roman olduğunun farkında ol- mayan birçok insan var. Çünkü insanlar gazete- den köşe yazarı olarak tanıdıkları birinden güncel siyasete ilişkin bir köşe yazısı derlemesi ya da bir inceleme bekliyor. ----; köşe yazısı da bunlardan biri, roman da... Akademik metin ortaya koydu- ğunuz zaman da hikâye anlatıyorsunuz. Yani sa- dece bunların üslupları farklı ve birbirlerine çok sirayet etmemesi gereken tarzları var. Ben de ga- zetecilikten sonra romanı bir hikâye anlatma yön- temi olarak seçtim. Paragra Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? A) Oysa hikâye anlatmanın çeşitli yolları var B) Hatta farklı türlere yoğun ilgi gösteriyor C) Ne var ki gazetecilerin kendini anlatma yolla- ri var D) Ancak okur işe önce okuyarak başlamalı E) Nedense bazı olgular hiç değişmiyor 7.
11. Şiir dediğin, anlatacağını, başka bir varlığa benzeterek
sezdirme yoluyla hissettirendir, diyen bir kişinin
1. Garbin ucunda, son kıyıdan, en gürültülü
Bir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülü
II. Sanıyorum saçımı okşuyor bir el
Yan odadan bir ses diyor gibi gel
III. Yaldızlı perçemlerin ıslandıkça uzuyor
Yalnızlık damla damla şakağından sızıyor
dizelerinden hangilerini beğenmesi beklenir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) I ve III
C) Yalnız III
AYD
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Şiir dediğin, anlatacağını, başka bir varlığa benzeterek sezdirme yoluyla hissettirendir, diyen bir kişinin 1. Garbin ucunda, son kıyıdan, en gürültülü Bir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülü II. Sanıyorum saçımı okşuyor bir el Yan odadan bir ses diyor gibi gel III. Yaldızlı perçemlerin ıslandıkça uzuyor Yalnızlık damla damla şakağından sızıyor dizelerinden hangilerini beğenmesi beklenir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) I ve III C) Yalnız III AYD
16.
Yahudilikte bütün Yahudi cemaatlerinin üzerinde mutabık
KARADENST
olduğu, inanç esaslarını ana hatlarıyla anlatan bir amen-
INGITALY 44/
AGHIRAN
tüden ve inanç sisteminden söz etmek zordur. Ancak Hz.
Musa'ya vahyedilen On Emir hükümlerinin özellikle ilk
kısmı insanların Tanrı ile temasını düzenleyen telkinler
içermektedir. Bununla birlikte 12. asırda bir Yahudi inanç
manifestosu Moses Maimonides tarafından tasarlanmış-
tır. Ancak bu bildiri de herkesin kabulünü kazanamamıştır.
MAT
MECE
Bir Yahudi filozofu olan Moses Maimonides (1135-1204)
me
ALAPIANGONGStron
Yahudi felsefi düşüncesinde oldukça önemli bir yere sa-
A
hiptir. Maimonides, Plato ve Aristo felsefesini kutsal metin
geleneğine uygulamıştır. O, Yahudi teolojisinin temelini
ifade eden on üç maddelik Yahudi inanç esaslarını ihdas
etmiştir.
THEREADY
ENESOON PA
Bu metinde Yahudi inanç sistemi ile ilgili,
1. Yahudiler tarafından genel kabul durumu nedir?
II. Oluşmasında nelerin ve kimlerin etkili olduğu söyle-
nebilir?
III. Diğer dinlerin inanç esasları ile kıyasında nasıl bir yol
izlenmektedir?
www.st
sorularından hangilerinin cevabi yer almaktadır?
A) I vel
-B) Ive Itt
C) ILve III
D) Yalnız I
www
E) Iritve t
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. Yahudilikte bütün Yahudi cemaatlerinin üzerinde mutabık KARADENST olduğu, inanç esaslarını ana hatlarıyla anlatan bir amen- INGITALY 44/ AGHIRAN tüden ve inanç sisteminden söz etmek zordur. Ancak Hz. Musa'ya vahyedilen On Emir hükümlerinin özellikle ilk kısmı insanların Tanrı ile temasını düzenleyen telkinler içermektedir. Bununla birlikte 12. asırda bir Yahudi inanç manifestosu Moses Maimonides tarafından tasarlanmış- tır. Ancak bu bildiri de herkesin kabulünü kazanamamıştır. MAT MECE Bir Yahudi filozofu olan Moses Maimonides (1135-1204) me ALAPIANGONGStron Yahudi felsefi düşüncesinde oldukça önemli bir yere sa- A hiptir. Maimonides, Plato ve Aristo felsefesini kutsal metin geleneğine uygulamıştır. O, Yahudi teolojisinin temelini ifade eden on üç maddelik Yahudi inanç esaslarını ihdas etmiştir. THEREADY ENESOON PA Bu metinde Yahudi inanç sistemi ile ilgili, 1. Yahudiler tarafından genel kabul durumu nedir? II. Oluşmasında nelerin ve kimlerin etkili olduğu söyle- nebilir? III. Diğer dinlerin inanç esasları ile kıyasında nasıl bir yol izlenmektedir? www.st sorularından hangilerinin cevabi yer almaktadır? A) I vel -B) Ive Itt C) ILve III D) Yalnız I www E) Iritve t
19. Minivan tipi bir arabanız varsa tatile giderken arka kol-
tukların yerini değiştirerek çocuğunuzun bisikletine ya
da valizlerinize istediğiniz gibi yer açabileceğinizi bilirsi-
niz. İşte geleceğin evleri de yani "House of the Future"
bugünün minivanları gibi farklı amaçlar için kullanılmaya
uygun değiştirilebilen düzeneklerden oluşacak. Building an
Affordable House kitabının yazarı Fernando Pages Ruiz,
gelecekte evlerimizin duvarlarını veya kapılarını günlük
ihtiyaçlar için yeniden yapılandırarak ihtiyaç hâlinde çocuk-
larınızın ev ödevlerini yapabilecekleri geçici bir alan ya da
kendi işlerinizi yürütebileceğiniz bir çalışma odası oluştura-
bileceğinizi söylüyor. Bu evlerde misafir geldiğinde birkaç
tuşa basıp aynı yeri çocukların masa tenisi oynayabileceği
bir alana çevirebileceksiniz.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Geleceğin evleri, sahipleriyle birlikte dolaşacak.
B) Geleceğin evleri, teknolojik donanımın zirvesine çıka-
cak.
C) Geleceğin evlerinde esneklik, belirleyici nitelik olacak.
D) Geleceğin evleri, kişilerin kültürel kodlarına uygun üre-
tilecek.
E) Geleceğin evleri, toplumsal mimariye göre değil birey-
sel zevklere göre biçimlendirilecek.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. Minivan tipi bir arabanız varsa tatile giderken arka kol- tukların yerini değiştirerek çocuğunuzun bisikletine ya da valizlerinize istediğiniz gibi yer açabileceğinizi bilirsi- niz. İşte geleceğin evleri de yani "House of the Future" bugünün minivanları gibi farklı amaçlar için kullanılmaya uygun değiştirilebilen düzeneklerden oluşacak. Building an Affordable House kitabının yazarı Fernando Pages Ruiz, gelecekte evlerimizin duvarlarını veya kapılarını günlük ihtiyaçlar için yeniden yapılandırarak ihtiyaç hâlinde çocuk- larınızın ev ödevlerini yapabilecekleri geçici bir alan ya da kendi işlerinizi yürütebileceğiniz bir çalışma odası oluştura- bileceğinizi söylüyor. Bu evlerde misafir geldiğinde birkaç tuşa basıp aynı yeri çocukların masa tenisi oynayabileceği bir alana çevirebileceksiniz. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Geleceğin evleri, sahipleriyle birlikte dolaşacak. B) Geleceğin evleri, teknolojik donanımın zirvesine çıka- cak. C) Geleceğin evlerinde esneklik, belirleyici nitelik olacak. D) Geleceğin evleri, kişilerin kültürel kodlarına uygun üre- tilecek. E) Geleceğin evleri, toplumsal mimariye göre değil birey- sel zevklere göre biçimlendirilecek.
TYT/Türkçe
16. Ademoğlu tuhaf! "Aslan gibi" olmaya itirazı yok kimsenin.
Pek çok kadın "kedi"liğiyle övünüyor. Siyaset adamımız
"tilki gibi" kurnaz olduğu söylenince tepki vermeyi aklın-
dan geçirmiyor. Horozlanmaya, pirelenmeye, eşek ina-
dına, kendisine "koçum" denmesine de ciddi bir itiraz-
da bulunmuyor kimse. Gelgelelim, "kaz kafalı", "sülük",
"öküz", "maymun kılıklı” türünden yakıştırmalar neredey-
se şiddete dönüşen, dava konusu olan itirazlara yol aça-
biliyor.
Bu parçadan hareketle,
1. Hayvanlar dünyasından yapılan aktarmaların çağrı-
şımları, dilden dile farklılıklar gösterir.
II. Hayvan adlarıyla ilgili olarak kullandığımız imge ve
benzetmeler, kimi ön yargılarımızı ve kültürel değer-
lerimizi yansıtır.
III. Hayvan adlarının simge değeri kazanmasında en
önemli etken onların insana sağladığı yararın dere-
cesidir.
pie
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız L
D) I ve II
B) Yalnız II
2
G
E) II ve III
Yalnız III
17. Bir pa
matk
diğin
ciha
ritm
ma
tür
ke
ol
VI
y
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 16. Ademoğlu tuhaf! "Aslan gibi" olmaya itirazı yok kimsenin. Pek çok kadın "kedi"liğiyle övünüyor. Siyaset adamımız "tilki gibi" kurnaz olduğu söylenince tepki vermeyi aklın- dan geçirmiyor. Horozlanmaya, pirelenmeye, eşek ina- dına, kendisine "koçum" denmesine de ciddi bir itiraz- da bulunmuyor kimse. Gelgelelim, "kaz kafalı", "sülük", "öküz", "maymun kılıklı” türünden yakıştırmalar neredey- se şiddete dönüşen, dava konusu olan itirazlara yol aça- biliyor. Bu parçadan hareketle, 1. Hayvanlar dünyasından yapılan aktarmaların çağrı- şımları, dilden dile farklılıklar gösterir. II. Hayvan adlarıyla ilgili olarak kullandığımız imge ve benzetmeler, kimi ön yargılarımızı ve kültürel değer- lerimizi yansıtır. III. Hayvan adlarının simge değeri kazanmasında en önemli etken onların insana sağladığı yararın dere- cesidir. pie yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız L D) I ve II B) Yalnız II 2 G E) II ve III Yalnız III 17. Bir pa matk diğin ciha ritm ma tür ke ol VI y
TYT / TÜRKÇE
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Fahri Işık, 1930'lu yıllarda Atatürk'ün "Yurt dışına gidin,
bu ilmin metodolojisini öğrenin, kendi toprağımızda
arkeolojiyi geliştirin; sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum
ama bir ateş olarak geri geleceksiniz." telkinleriyle Bonn
Arkeoloji Entitüsüne gittim, diyor. Sonra da ekliyor:
Oraya gidince kendimi Beydağı'ndan yere çakılmış gibi
hissettim. Almanya'da her şeyi sorgulayan bir eğitim vardı.
Bunu görünce "Oğlum Fahri ya köyüne dönüp mişmiş
(kayısı) yetiştireceksin ya kalıp çok çalışacaksın." dedim.
Sonuçta beş yıl dünyanın en iyi arkeologlarından Nikolaus
Himmelman'ın yanında yetiştim. Kıvılcım olarak gittim,
ateş olarak döndüm. 1973'te Atatürk Üniversitesinin yeni
açılan arkeoloji bölümüne atandım. Erzurum, benim bilgiyi
bulduğum yer oldu. Bölüm ilk mezunlarını verince yol
arkadaşlarımdan beşi Erzurum'u terk etti. Ön Asya ve
Prehistorya hocasız kalınca bu dersleri de ben üstlendim.
Her seferinde Erken Demir Çağı'nda bir şeyler ters gidiyor
diye düşündüm. Hitit ile Frig uygarlıkları arasında 400 yıllık
karanlık bir dönem vardı. Anadolu'ya uygarlığı İyonların
yani Yunanlıların getirdiği kabul ediliyordu. Düşündüm
ki nasıl olur da Frig uygarlığı MÖ 8. yüzyılda Midas
Dönemi gibi en parlak hâliyle birden ortaya çıkabilir. Bu
yöndeki iddialarım 1986'da "Anatolian Studies" dergisinde
yayımlandı. Tüm arkeoloji dünyasının tersine Frig Kybele
resimlerinin Yunan/lyon etkisiyle değil daha eski bir
dönemde tam da o karanlık denen yahut karanlık bırakılan
dönemde Yeni Hitit ve Frig etkisiyle ortaya çıktıklarını ileri
sürdüm ve kabul gördüm.
Bly - Türkiye Geneli
40. Bu parçada konuşan arkeolog için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tabu kabul etmeyen, sorgulayıcı bir eğitimden
geçmiştir.
Dönemsel olarak büyük bir şaşkınlık yaşamıştır.
B)
C) Akıl yürütmeyi bilimsel bir yöntem olarak
benimsemiştir.
D) Yurt dışındaki eğitimde yetenek ve bilgi açısından
kendini çok geliştirmiştir.
E)
Friglerin Yunan medeniyetinin kurucusu olarak kabul
edilmesine karşı çıkmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fahri Işık, 1930'lu yıllarda Atatürk'ün "Yurt dışına gidin, bu ilmin metodolojisini öğrenin, kendi toprağımızda arkeolojiyi geliştirin; sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum ama bir ateş olarak geri geleceksiniz." telkinleriyle Bonn Arkeoloji Entitüsüne gittim, diyor. Sonra da ekliyor: Oraya gidince kendimi Beydağı'ndan yere çakılmış gibi hissettim. Almanya'da her şeyi sorgulayan bir eğitim vardı. Bunu görünce "Oğlum Fahri ya köyüne dönüp mişmiş (kayısı) yetiştireceksin ya kalıp çok çalışacaksın." dedim. Sonuçta beş yıl dünyanın en iyi arkeologlarından Nikolaus Himmelman'ın yanında yetiştim. Kıvılcım olarak gittim, ateş olarak döndüm. 1973'te Atatürk Üniversitesinin yeni açılan arkeoloji bölümüne atandım. Erzurum, benim bilgiyi bulduğum yer oldu. Bölüm ilk mezunlarını verince yol arkadaşlarımdan beşi Erzurum'u terk etti. Ön Asya ve Prehistorya hocasız kalınca bu dersleri de ben üstlendim. Her seferinde Erken Demir Çağı'nda bir şeyler ters gidiyor diye düşündüm. Hitit ile Frig uygarlıkları arasında 400 yıllık karanlık bir dönem vardı. Anadolu'ya uygarlığı İyonların yani Yunanlıların getirdiği kabul ediliyordu. Düşündüm ki nasıl olur da Frig uygarlığı MÖ 8. yüzyılda Midas Dönemi gibi en parlak hâliyle birden ortaya çıkabilir. Bu yöndeki iddialarım 1986'da "Anatolian Studies" dergisinde yayımlandı. Tüm arkeoloji dünyasının tersine Frig Kybele resimlerinin Yunan/lyon etkisiyle değil daha eski bir dönemde tam da o karanlık denen yahut karanlık bırakılan dönemde Yeni Hitit ve Frig etkisiyle ortaya çıktıklarını ileri sürdüm ve kabul gördüm. Bly - Türkiye Geneli 40. Bu parçada konuşan arkeolog için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tabu kabul etmeyen, sorgulayıcı bir eğitimden geçmiştir. Dönemsel olarak büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. B) C) Akıl yürütmeyi bilimsel bir yöntem olarak benimsemiştir. D) Yurt dışındaki eğitimde yetenek ve bilgi açısından kendini çok geliştirmiştir. E) Friglerin Yunan medeniyetinin kurucusu olarak kabul edilmesine karşı çıkmıştır.
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Gastrit, midenin iç yüzünü kaplayan mukoza tabakasının
iltihaplanmasıdır. Erişkinlerde daha sık olmak üzere
tüm toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla
kronik/müzmin gastrit görülür. Ülsere göre daha
yüzeysel bir tahribat oluşturur. Fakat derinlere geçerek
ülsere dönüşebilir. Yol açan faktörlerden en bilineni
"helikobakterpylori" adı verilen bir bakteriyle oluşan
enfeksiyondur. Gelişmekte olan ülkelerin en yaygın hastalığı
olan gastrite kötü beslenme, sigara, alkol gibi unsurlar
yol açabilir çünkü bunlar, mide asitinin fazla salgılanıp
mide yüzeyinin tahriş olmasına, önlem alınmazsa da
tahrip olmasına yani "akut" olmaktan çıkıp "kronik" evreye
geçmesine sebep olur. Önlemden kastımız elbette bir
uzman hekimin ortaya koyduğu önlemler, verdiği ilaçlardır.
Bir de stres var ki stres de mide üzerinde etkili olan sinirleri
uyararak asit salgısını artırır ve gastrit, bu şekilde de
oluşabilir. Hatta bazı ilaçlar da yan etki olarak gastrite yol
açabilir. Bir dahiliyeci yahut bir gastroenteroloji uzmanı,
hastalığın kaynağını doğru tespit etmeli ve ona uygun
tedavi önermeli ki sonuç alınsın. Yoksa sadece diyet ile bu
işi çözemezsiniz. Çünkü beslenme, bu hastalığın sadece
bir sebebidir. Ama sorun başka kaynaktan geliyorsa siz de
oraya yönelmelisiniz yani önce teşhis, sonra tedavi.
35. Bu parçada "gastrit" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A)
Gelişmekte olan ülkelerdeki en tehlikeli hastalıktır.
B) Tanı ve tedavi gerektiren bir mide rahatsızlığıdır.
Ülsere oranla daha sinsi bir hastalıktır.
C)
D)
E)
Alternatif tip yöntemleriyle çözülebilen bir sorundur.
Aletli teşhis olmaksızın kaynağı bilinememektedir.
B
L
6
S
R
R
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gastrit, midenin iç yüzünü kaplayan mukoza tabakasının iltihaplanmasıdır. Erişkinlerde daha sık olmak üzere tüm toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla kronik/müzmin gastrit görülür. Ülsere göre daha yüzeysel bir tahribat oluşturur. Fakat derinlere geçerek ülsere dönüşebilir. Yol açan faktörlerden en bilineni "helikobakterpylori" adı verilen bir bakteriyle oluşan enfeksiyondur. Gelişmekte olan ülkelerin en yaygın hastalığı olan gastrite kötü beslenme, sigara, alkol gibi unsurlar yol açabilir çünkü bunlar, mide asitinin fazla salgılanıp mide yüzeyinin tahriş olmasına, önlem alınmazsa da tahrip olmasına yani "akut" olmaktan çıkıp "kronik" evreye geçmesine sebep olur. Önlemden kastımız elbette bir uzman hekimin ortaya koyduğu önlemler, verdiği ilaçlardır. Bir de stres var ki stres de mide üzerinde etkili olan sinirleri uyararak asit salgısını artırır ve gastrit, bu şekilde de oluşabilir. Hatta bazı ilaçlar da yan etki olarak gastrite yol açabilir. Bir dahiliyeci yahut bir gastroenteroloji uzmanı, hastalığın kaynağını doğru tespit etmeli ve ona uygun tedavi önermeli ki sonuç alınsın. Yoksa sadece diyet ile bu işi çözemezsiniz. Çünkü beslenme, bu hastalığın sadece bir sebebidir. Ama sorun başka kaynaktan geliyorsa siz de oraya yönelmelisiniz yani önce teşhis, sonra tedavi. 35. Bu parçada "gastrit" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Gelişmekte olan ülkelerdeki en tehlikeli hastalıktır. B) Tanı ve tedavi gerektiren bir mide rahatsızlığıdır. Ülsere oranla daha sinsi bir hastalıktır. C) D) E) Alternatif tip yöntemleriyle çözülebilen bir sorundur. Aletli teşhis olmaksızın kaynağı bilinememektedir. B L 6 S R R 3
Ahmet Muhip Diranas'in bu duyguyu anlatan şiirinin şu
dizeleri geliyor aklıma:
Aynı siyah güneş, aynı siyah
Aynı susayiş, aynı koşu, aynı...
Of!.. Hep aynı şey, aynı şey, aynı şey
Aynı, aynı, aynı, aynı
Günlerimiz, böylesi bir aynılaşmanın rengini taşıyorsa
ha uzun yaşamışız ha kısa; ne değişir ki?.. Neden böyle
oluyor bu? Çağımızın insanı hurdalaştıran çılgınca
sayrılığı; daha çok kazanma, daha çok harcama
tutkusu yol açıyor buna. Insan bu sayrılığa bir yakalandı
mı yüreğinin kapısını, yaşamının içinde barındırdığ
güzelliklere, şiirselliklere kendini kapatıyor. Onu duygu
körleşmelerine uğratıyor. Ne karın ne yağmurun yağışı
ne çiçeklerin açışı, ne günün doğuşu, ne güneşin batış
kısacası doğadaki hiçbir değişim onu etkilemiyor; onun
yüreğinin ritmini bozmuyor.
37. Bu parçada "bu duygu" olarak ifade edilen duygu
aşağıdakilerden hangisidir?
A)
B)
Kazanma hırsının insanda yarattığı doyumsuzluk ve
mutsuzluk duygusu
C)
İnsanın yaşama enerjisini düşüren başarısızlık ve
çaresizlik duygusu
D)
İnsanın insanla kurduğu nitelikli ilişkilerin yok
oluşundan doğan hayıflanma duygusu
E) Kendini ifade edebilecek bir iletişim becerisinden
yoksun olmanın verdiği yalnızlaşma duygusu
1.
Tekdüze yaşayıştan kaynaklanan hayattan zevk
almama duygusu
38. Bu parçadan
11.
Maddi konfor uğruna koşuşturmalar içinde yaşarsanız
hayatın güzelliklerine karşı duyarsızlaşırsınız.
Sanattan, şiirden zevk almak için başkalarının
yaşamına ayna olmayı sağlayan empati duygusuna
sahip olmalısınız.
III. Tekdüze bir yaşamın yeknesak işleyişi içinde rutinin
robotu gibi yaşıyorsanız yaşamınızın uzunluğu veya
kısalığı bir anlam ifade etmez.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
B) I ve II
A) Yalnız I
D) I ve III
C) Yalnız III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ahmet Muhip Diranas'in bu duyguyu anlatan şiirinin şu dizeleri geliyor aklıma: Aynı siyah güneş, aynı siyah Aynı susayiş, aynı koşu, aynı... Of!.. Hep aynı şey, aynı şey, aynı şey Aynı, aynı, aynı, aynı Günlerimiz, böylesi bir aynılaşmanın rengini taşıyorsa ha uzun yaşamışız ha kısa; ne değişir ki?.. Neden böyle oluyor bu? Çağımızın insanı hurdalaştıran çılgınca sayrılığı; daha çok kazanma, daha çok harcama tutkusu yol açıyor buna. Insan bu sayrılığa bir yakalandı mı yüreğinin kapısını, yaşamının içinde barındırdığ güzelliklere, şiirselliklere kendini kapatıyor. Onu duygu körleşmelerine uğratıyor. Ne karın ne yağmurun yağışı ne çiçeklerin açışı, ne günün doğuşu, ne güneşin batış kısacası doğadaki hiçbir değişim onu etkilemiyor; onun yüreğinin ritmini bozmuyor. 37. Bu parçada "bu duygu" olarak ifade edilen duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) B) Kazanma hırsının insanda yarattığı doyumsuzluk ve mutsuzluk duygusu C) İnsanın yaşama enerjisini düşüren başarısızlık ve çaresizlik duygusu D) İnsanın insanla kurduğu nitelikli ilişkilerin yok oluşundan doğan hayıflanma duygusu E) Kendini ifade edebilecek bir iletişim becerisinden yoksun olmanın verdiği yalnızlaşma duygusu 1. Tekdüze yaşayıştan kaynaklanan hayattan zevk almama duygusu 38. Bu parçadan 11. Maddi konfor uğruna koşuşturmalar içinde yaşarsanız hayatın güzelliklerine karşı duyarsızlaşırsınız. Sanattan, şiirden zevk almak için başkalarının yaşamına ayna olmayı sağlayan empati duygusuna sahip olmalısınız. III. Tekdüze bir yaşamın yeknesak işleyişi içinde rutinin robotu gibi yaşıyorsanız yaşamınızın uzunluğu veya kısalığı bir anlam ifade etmez. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? B) I ve II A) Yalnız I D) I ve III C) Yalnız III E) I, II ve III
34. Dalyan İztuzu plajında 30 bine yakın caretta caretta
yavrusu denize ulaşmaya başladı. 10 Temmuz'da
başlayan bu "vuslat" sürecine dışarıdan müdahale
edilmemesi gerekiyor. Yumurtadan çıkıp yaşama atılmak
için denize doğru zorlana zorlana yürüyen yavruya
yardım olsun diye onu denize atmaya kalkışmamalıyız.
Çünkü onlar kumlarda yürümek için zorlanırken denizde
yaşamalarını sağlayacak güce ulaşıyorlar. Ayrıca onlar
içlerindeki pusulayla yollarını kendileri bulabilir, bu
onların fıtratında olan bir şey. Onları tutup denize atmak
ölümlerine sebep oluyor. Çevre işletmelerde beyaz ışık
kontrolünün yapılması da önem arz ediyor. Hatta bir süre
kırmızı ışıklar dahi kontrol edilmeli. Çünkü caretta caretta
yavruları, deniz diye karaya yürüyebiliyor. Eğer bunlara
dikkat edersek bu muhteşem döngü devam edecek. Şimdi
denize ulaşan yavrular 25 yıl sonra Dalyan, Sarıgerme ve
Fethiye'deki yuvalarına dönüp yumurtalarını bırakacaklar.
Böylece doğanın denge unsurlarından biri daha yaşamaya
devam edecek.
Bu parçada caretta carettalarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Doğal yetenekleriyle yönlerini bulduklarına
B) Nesillerini sürdürmelerinin ekolojik denge için önem
taşıdığına
C) Dışsal müdahaleler yüzünden soylarının tükenme
tehlikesine maruz kaldığına
D) Denize ulaşma sürecindeki devinimlerinin yaşamda
kalma becerilerini geliştirdiğine
E) Dışsal koşulların insan eliyle değiştirilmesinin onları
yön bulmada yanılttığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Dalyan İztuzu plajında 30 bine yakın caretta caretta yavrusu denize ulaşmaya başladı. 10 Temmuz'da başlayan bu "vuslat" sürecine dışarıdan müdahale edilmemesi gerekiyor. Yumurtadan çıkıp yaşama atılmak için denize doğru zorlana zorlana yürüyen yavruya yardım olsun diye onu denize atmaya kalkışmamalıyız. Çünkü onlar kumlarda yürümek için zorlanırken denizde yaşamalarını sağlayacak güce ulaşıyorlar. Ayrıca onlar içlerindeki pusulayla yollarını kendileri bulabilir, bu onların fıtratında olan bir şey. Onları tutup denize atmak ölümlerine sebep oluyor. Çevre işletmelerde beyaz ışık kontrolünün yapılması da önem arz ediyor. Hatta bir süre kırmızı ışıklar dahi kontrol edilmeli. Çünkü caretta caretta yavruları, deniz diye karaya yürüyebiliyor. Eğer bunlara dikkat edersek bu muhteşem döngü devam edecek. Şimdi denize ulaşan yavrular 25 yıl sonra Dalyan, Sarıgerme ve Fethiye'deki yuvalarına dönüp yumurtalarını bırakacaklar. Böylece doğanın denge unsurlarından biri daha yaşamaya devam edecek. Bu parçada caretta carettalarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Doğal yetenekleriyle yönlerini bulduklarına B) Nesillerini sürdürmelerinin ekolojik denge için önem taşıdığına C) Dışsal müdahaleler yüzünden soylarının tükenme tehlikesine maruz kaldığına D) Denize ulaşma sürecindeki devinimlerinin yaşamda kalma becerilerini geliştirdiğine E) Dışsal koşulların insan eliyle değiştirilmesinin onları yön bulmada yanılttığına
33. 28 Temmuz 2022'de ilhan İrem, 67 yaşında böbrek
yetmezliği sebebiyle veda etti dünyamıza. Onu sevenlerin
aklına "Sensizliğin acısını/Sen nereden bileceksin?
/Sen hiç sensiz kalmadın ki..." sözleri geldi. Pek çok
hayranı ve dostu ona kendi sözleriyle veda etti. Ben
şahsen "Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
/ Ürkek, şaşkın, kararsız, duyuyorum." dizeleriyle ve
"Konuşamıyorum" nakaratıyla veda ettim. Ama aslında
hepimiz de biliyorduk onsuzluğun acısını ve sadece
konuşamıyorduk. Uzun zamandır "uzak" yaşamayı tercih
etti. Popüler olmayı ve kalabalıkların önünde olmayı
bıraktı ama nitelikli üretime devam etti. Kalabalıkların
malı olmakla kendini anlatamamak, kendi olamamak
arasındaki ilişkiyi gördü ve müziğiyle içini göstermeyi
seçti. Nicelikten uzak durdu ama niteliğini hep korudu.
Romantizmin baskın olduğu ilk dönemlerinde Anlasana
ile adını duyduk. Huzura davet eden bir sesi vardı. Yavaş
avaş romantik şarkıların yerine senfonik rock geçmeye
başladı. Türk pop müziğinin geleceğini daha 80'li yıllarda
iken burada görmeye başladı. Haklı da çıktı. Sonra uzun
bir inziva dönemi başladı. Yılda sadece bir veya iki konser
verdi. Hüzünden beslendi. Kendi iç uzaylarında metafizik
yolculuklar yaptı. 90'larda siyahlara bürünüp toplum ve
sanat ortamındaki duyarsızlaşmaya dikkat çekti. 1992-
2006 yılları arasında konserlerine de ara verdi.
Aşağıdakilerden hangisi İlhan İrem'le ilgili bu
parçadan çıkarılamaz?
B)
A) Müziğinde farklı anlayış dönemleri olmuştur.
Kitlesel kültürün vitrininde olmayı sevmemiştir.
Müzik faaliyetlerinde sayıya değil kaliteye önem
vermiştir.
C)
D)
Müzikle ilgili öngörülerinde isabetli davranmıştır.
E) Müziği toplumsal bir dönüştürme aracı olarak
görmüştür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. 28 Temmuz 2022'de ilhan İrem, 67 yaşında böbrek yetmezliği sebebiyle veda etti dünyamıza. Onu sevenlerin aklına "Sensizliğin acısını/Sen nereden bileceksin? /Sen hiç sensiz kalmadın ki..." sözleri geldi. Pek çok hayranı ve dostu ona kendi sözleriyle veda etti. Ben şahsen "Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin / Ürkek, şaşkın, kararsız, duyuyorum." dizeleriyle ve "Konuşamıyorum" nakaratıyla veda ettim. Ama aslında hepimiz de biliyorduk onsuzluğun acısını ve sadece konuşamıyorduk. Uzun zamandır "uzak" yaşamayı tercih etti. Popüler olmayı ve kalabalıkların önünde olmayı bıraktı ama nitelikli üretime devam etti. Kalabalıkların malı olmakla kendini anlatamamak, kendi olamamak arasındaki ilişkiyi gördü ve müziğiyle içini göstermeyi seçti. Nicelikten uzak durdu ama niteliğini hep korudu. Romantizmin baskın olduğu ilk dönemlerinde Anlasana ile adını duyduk. Huzura davet eden bir sesi vardı. Yavaş avaş romantik şarkıların yerine senfonik rock geçmeye başladı. Türk pop müziğinin geleceğini daha 80'li yıllarda iken burada görmeye başladı. Haklı da çıktı. Sonra uzun bir inziva dönemi başladı. Yılda sadece bir veya iki konser verdi. Hüzünden beslendi. Kendi iç uzaylarında metafizik yolculuklar yaptı. 90'larda siyahlara bürünüp toplum ve sanat ortamındaki duyarsızlaşmaya dikkat çekti. 1992- 2006 yılları arasında konserlerine de ara verdi. Aşağıdakilerden hangisi İlhan İrem'le ilgili bu parçadan çıkarılamaz? B) A) Müziğinde farklı anlayış dönemleri olmuştur. Kitlesel kültürün vitrininde olmayı sevmemiştir. Müzik faaliyetlerinde sayıya değil kaliteye önem vermiştir. C) D) Müzikle ilgili öngörülerinde isabetli davranmıştır. E) Müziği toplumsal bir dönüştürme aracı olarak görmüştür.
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Çocuk kitaplarının
çocuğun gelişimine bir katkısı var mıdır?" sorusuna
cevap vermektedir?
A)
B)
C)
Olmaz mı? 3-6 yaş grubundaki çocuklar,
genellikle değişik boyutlardaki (büyüklük) kitapları
karıştırmaktan, onların sayfalarını çevirmekten
hoşlanırlar. Bu yaştaki çocuklara seslenen kitapların
çocuğun el ve göz yapısına uygun, hacim ve
ağırlık yönünden de taşınabilir olmasına özen
gösterilmelidir.
E)
Tabii ki... Çocukların çeşitli özelliklerine ve gelişim
dönemlerine uygun oyunlar oynamak; onları
anlamada, onlarla daha iyi iletişim kurmada ve
zaman zaman yaşanan güçlüklerle başa çıkmada
çok önemlidir. Çocuğun fizyolojik ve psikolojik
anlamda sağlıklı birer birey olarak yetişmesinde ve
davranışlarının şekillenmesinde anne, baba ve/veya
bakımını üstlenen kişinin rolü çok büyüktür.
Günümüzde çalışan anne sayısının artması, çocuğun
yaşamında babanın rolünü daha etkin ve önemli håle
getirmiştir. Bu durum, ailelerin geleneksel yapılarında
bir değişimi zorunlu kılmış ve yeniden bir yapılanmayı
gerektirmiştir. Bu da çocuğun duygusal ve sosyal
gelişiminde babanın etkinliğini artırmıştır.
D) Elbette ki... Özellikle 0 ile 2 yaş arasındaki çocukların
hayal dünyası, çevresinde gördükleri ile sınırlı
kalır. Bu yaş aralığındaki çocuklar için hazırlanan
kitaplar da çevrelerinde gördüklerini daha iyi
anlamlandırmalarına yardımcı oluyor. Bu nedenle
çocukların yaşına uygun çocuk kitaplarının çocuğa
olan katkısı oldukça büyüktür.
Erken çocukluk, insan yaşamının 0-8 yaş arasını
kapsamakta ve çocuklar, birçok gelişim alanında
yaşamları boyunca katedeceği mesafenin yarısını
bu dönemde almaktadır. İnsan yaşamı için bu denli
önemli olan erken çocukluk dönemi, çocukların
gelişimleri için ailelerce doğru ve uygun yollarla
desteklenmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Çocuk kitaplarının çocuğun gelişimine bir katkısı var mıdır?" sorusuna cevap vermektedir? A) B) C) Olmaz mı? 3-6 yaş grubundaki çocuklar, genellikle değişik boyutlardaki (büyüklük) kitapları karıştırmaktan, onların sayfalarını çevirmekten hoşlanırlar. Bu yaştaki çocuklara seslenen kitapların çocuğun el ve göz yapısına uygun, hacim ve ağırlık yönünden de taşınabilir olmasına özen gösterilmelidir. E) Tabii ki... Çocukların çeşitli özelliklerine ve gelişim dönemlerine uygun oyunlar oynamak; onları anlamada, onlarla daha iyi iletişim kurmada ve zaman zaman yaşanan güçlüklerle başa çıkmada çok önemlidir. Çocuğun fizyolojik ve psikolojik anlamda sağlıklı birer birey olarak yetişmesinde ve davranışlarının şekillenmesinde anne, baba ve/veya bakımını üstlenen kişinin rolü çok büyüktür. Günümüzde çalışan anne sayısının artması, çocuğun yaşamında babanın rolünü daha etkin ve önemli håle getirmiştir. Bu durum, ailelerin geleneksel yapılarında bir değişimi zorunlu kılmış ve yeniden bir yapılanmayı gerektirmiştir. Bu da çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde babanın etkinliğini artırmıştır. D) Elbette ki... Özellikle 0 ile 2 yaş arasındaki çocukların hayal dünyası, çevresinde gördükleri ile sınırlı kalır. Bu yaş aralığındaki çocuklar için hazırlanan kitaplar da çevrelerinde gördüklerini daha iyi anlamlandırmalarına yardımcı oluyor. Bu nedenle çocukların yaşına uygun çocuk kitaplarının çocuğa olan katkısı oldukça büyüktür. Erken çocukluk, insan yaşamının 0-8 yaş arasını kapsamakta ve çocuklar, birçok gelişim alanında yaşamları boyunca katedeceği mesafenin yarısını bu dönemde almaktadır. İnsan yaşamı için bu denli önemli olan erken çocukluk dönemi, çocukların gelişimleri için ailelerce doğru ve uygun yollarla desteklenmelidir.