Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1.
TYT/Sosyal Bilimler
SOSYAL BİLİM
1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6 - 10), Felsefe (11-15),
toplam 20 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrılan kısı
Talas Savaşı sonrası başlayan Türk-Müslüman yakınlaş-
ması ile Türkler, kitleler hâlinde Müslümanlığı kabul etme-
ye başladı. Abbasilerin uyguladığı politika gereği Türklere
devlet içinde görevler de verildi. Abbasi Halifesi Harun Re-
şid, muhafız birliğini Türklerden meydana getirdi. Türk ko-
mutanlar, idari kadrolarda görev alıp devletin yönetiminde
büyük ölçüde söz sahibi oldu. Bizans sınırında Türklerin de
içinde yer aldığı askerî amaçlı Avasım şehirleri kuruldu.
Bu parçaya göre;
1. Talas Savaşı'nın Türk-İslam tarihinin başlangıcı olduğu,
II. Abbasilerin Arap milliyetçiliği politikası yapmadığı,
III. Abbasilerin Türklerin askerî özelliklerinden faydalandığı
bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
LATZI
DII ve III
B) Yalnız III
e ve ll
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. TYT/Sosyal Bilimler SOSYAL BİLİM 1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6 - 10), Felsefe (11-15), toplam 20 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrılan kısı Talas Savaşı sonrası başlayan Türk-Müslüman yakınlaş- ması ile Türkler, kitleler hâlinde Müslümanlığı kabul etme- ye başladı. Abbasilerin uyguladığı politika gereği Türklere devlet içinde görevler de verildi. Abbasi Halifesi Harun Re- şid, muhafız birliğini Türklerden meydana getirdi. Türk ko- mutanlar, idari kadrolarda görev alıp devletin yönetiminde büyük ölçüde söz sahibi oldu. Bizans sınırında Türklerin de içinde yer aldığı askerî amaçlı Avasım şehirleri kuruldu. Bu parçaya göre; 1. Talas Savaşı'nın Türk-İslam tarihinin başlangıcı olduğu, II. Abbasilerin Arap milliyetçiliği politikası yapmadığı, III. Abbasilerin Türklerin askerî özelliklerinden faydalandığı bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I LATZI DII ve III B) Yalnız III e ve ll E) I, II ve III
TYT
070
24. Kitabın "Ön Söz" ve "Giriş" yazısından öğrendiğimize
göre, makalemizde ele aldığımız, incelediğimiz atasözü ve
deyimler; konuyla ilgili belli başlı kitapların taranması ve
yazarın çeşitli sohbetler sırasında bizzat halktan duyduğu,
not aldığı kalıplaşmış sözlerden oluşmaktadır. Ne yazık
ki yazar, sohbetlerde not alınan sözleri belirtmediği gibi
bu sözlerin kaynak kişisini de yazmamıştır. Kitapta asıl
dikkati çeken, bu çalışmayı değerli kılansa içinde sözlüklere
hiç girmemiş ya da çeşitlemesi yer almış söz varlıklarını
barındırmış olmasıdır. Böylece "Apalamadan yürünmez.",
Nerede çalgı, orada kalgı." atasözleriyle, "baka baka
gözünün kökü sararmak", "cis dediği davar olmak" deyimleri
gibi çeşitli sözler yaşarlığını sürdürecektir.
Bu parçada sözü edilen kitabın asıl özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsan ve dil gerçeğini kendi özellikleri doğrultusunda
vermesi
B) Okuyucusuna, okudukları arasında bağımsızca
değerlendirme yapma olanağı sağlaması
C) Dünden bugüne kalmış dil değerlerini koşullar
doğrultusunda yenileyerek sunması
D) Sözlü kültürden yazılı kültüre aktarılan birçok sözü
unutulmaktan kurtarması
3-E
E) Sözlü geleneği oluşturan dil değerlerinin aktarımıyla
yaşamı zenginleştirmeye çalışması
25
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 070 24. Kitabın "Ön Söz" ve "Giriş" yazısından öğrendiğimize göre, makalemizde ele aldığımız, incelediğimiz atasözü ve deyimler; konuyla ilgili belli başlı kitapların taranması ve yazarın çeşitli sohbetler sırasında bizzat halktan duyduğu, not aldığı kalıplaşmış sözlerden oluşmaktadır. Ne yazık ki yazar, sohbetlerde not alınan sözleri belirtmediği gibi bu sözlerin kaynak kişisini de yazmamıştır. Kitapta asıl dikkati çeken, bu çalışmayı değerli kılansa içinde sözlüklere hiç girmemiş ya da çeşitlemesi yer almış söz varlıklarını barındırmış olmasıdır. Böylece "Apalamadan yürünmez.", Nerede çalgı, orada kalgı." atasözleriyle, "baka baka gözünün kökü sararmak", "cis dediği davar olmak" deyimleri gibi çeşitli sözler yaşarlığını sürdürecektir. Bu parçada sözü edilen kitabın asıl özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsan ve dil gerçeğini kendi özellikleri doğrultusunda vermesi B) Okuyucusuna, okudukları arasında bağımsızca değerlendirme yapma olanağı sağlaması C) Dünden bugüne kalmış dil değerlerini koşullar doğrultusunda yenileyerek sunması D) Sözlü kültürden yazılı kültüre aktarılan birçok sözü unutulmaktan kurtarması 3-E E) Sözlü geleneği oluşturan dil değerlerinin aktarımıyla yaşamı zenginleştirmeye çalışması 25
Okur, ancak standart olmayan bir kullanımla, tanıdık gelmeyen
bir sözcükle, bir kullanım hatasıyla ya da anlamda bir karışıklık-
la karşılaştığında okuduğu metnin çeviri olduğunu fark eder. Ve-
nuti'nin okurlara yaptığı ilk direniş çağrısı tam da bu noktada
karşımıza çıkar: "Okurken yalnızca anlamı değil dili de göz önün-
de bulundurun, çevirinin biçimsel özelliklerini de değerlendirin."
Buna göre Venuti'nin okurdan atmasını beklediği ilk adım, akı-
cılık illüzyonuna kapılarak çevirinin ve çevirmenin görünmez hâ-
le getirilmesine direnç göstermesidir. Okur, çevirmenin söyleyiş
ve ifade gücünün, biçemindeki kendine özgülüğün, karaktere
belli bir ses veren ve karakterin psikolojik hatlarını çizen dilsel
inceliklerin farkına varmalıdır.
Bu parçada yazar, aşağıdaki gerekliliklerden hangisini vurgula-
maktadır?
AXES
Eserlerde görülen güzel dil kullanımlarının günlük hayatla
uyuşup uyuşmadığının belirlenmesi
B) Çeviri eser okurlarının, dilde akıcılığı aramanın yanında çe-
virinin asıl metin ile uyuşup uyuşmadığını da belirlemesi
Anlamın yanında kullanılan çeviri diline de yoğunlaşan oku-
run, karakterlerin farklılığını ortaya çıkarabilmesi
Çevirmenin işini yaparken oluşturduğu özenli dil kullanım-
larının okurca fark edilmesi
E) Okurun çeviri bir metinde ilerlerken çevirmenin oluşturdu-
ğu dil pürüzlerini görebilmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Okur, ancak standart olmayan bir kullanımla, tanıdık gelmeyen bir sözcükle, bir kullanım hatasıyla ya da anlamda bir karışıklık- la karşılaştığında okuduğu metnin çeviri olduğunu fark eder. Ve- nuti'nin okurlara yaptığı ilk direniş çağrısı tam da bu noktada karşımıza çıkar: "Okurken yalnızca anlamı değil dili de göz önün- de bulundurun, çevirinin biçimsel özelliklerini de değerlendirin." Buna göre Venuti'nin okurdan atmasını beklediği ilk adım, akı- cılık illüzyonuna kapılarak çevirinin ve çevirmenin görünmez hâ- le getirilmesine direnç göstermesidir. Okur, çevirmenin söyleyiş ve ifade gücünün, biçemindeki kendine özgülüğün, karaktere belli bir ses veren ve karakterin psikolojik hatlarını çizen dilsel inceliklerin farkına varmalıdır. Bu parçada yazar, aşağıdaki gerekliliklerden hangisini vurgula- maktadır? AXES Eserlerde görülen güzel dil kullanımlarının günlük hayatla uyuşup uyuşmadığının belirlenmesi B) Çeviri eser okurlarının, dilde akıcılığı aramanın yanında çe- virinin asıl metin ile uyuşup uyuşmadığını da belirlemesi Anlamın yanında kullanılan çeviri diline de yoğunlaşan oku- run, karakterlerin farklılığını ortaya çıkarabilmesi Çevirmenin işini yaparken oluşturduğu özenli dil kullanım- larının okurca fark edilmesi E) Okurun çeviri bir metinde ilerlerken çevirmenin oluşturdu- ğu dil pürüzlerini görebilmesi
ya
3. Çocuklar masalların gerçek olmadığı algısına yaklaşık 11
kahramanları ve bunların ortaya koydukları uçmak, farklı akro-
şından sonra ulaşırlar. Bu sebeple TV dizilerinde ve filmlerdeki
basi hareketlerini gerçekleştirmek gibi davranışları yapabile
ceklerine inanırlar. Ayrıca masallardaki ve çizgi filmlerdeki sihir,
büyü ile isteklerin gerçekleşeceği mesajını doğrudan kabulle
nirler. Bütün bunların gerçekten olabileceğine inanan çocuk,
bu davranışları modelleyerek uygulamaya kalkabilir. Yine aynı
şekilde sihirle büyüyle kolay yolla istenilenleri elde etmek dü
şüncesi, çocukların gelişiminde sıkıntılar oluşturabilmektedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılabilir?
Çocuklara 11 yaşından önce olağanüstülüklerin hâkim ol
duğu görsel ve işitsel sanat ürünleri sunulmamalıdır.
BY Çocuklar, masal ve filmlerdeki sihir ve büyü içeren sahne-
leri genellikle korku ile takip ederler.
C) İlkokul eğitimi öncesinde masallarla tanışmayan çocu
da hayal gücünün gelişimi eksik kalır.
D) Çocukların kendilerine rol model belirlediği yaşlarda sü-
per kahramanların etkisi yadsınamaz.
E) Gerçeklik algısını henüz oturtamamış çocuklara her türlü
edebiyat metni titiz inceleme sonrası verilmelidir.
5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ya 3. Çocuklar masalların gerçek olmadığı algısına yaklaşık 11 kahramanları ve bunların ortaya koydukları uçmak, farklı akro- şından sonra ulaşırlar. Bu sebeple TV dizilerinde ve filmlerdeki basi hareketlerini gerçekleştirmek gibi davranışları yapabile ceklerine inanırlar. Ayrıca masallardaki ve çizgi filmlerdeki sihir, büyü ile isteklerin gerçekleşeceği mesajını doğrudan kabulle nirler. Bütün bunların gerçekten olabileceğine inanan çocuk, bu davranışları modelleyerek uygulamaya kalkabilir. Yine aynı şekilde sihirle büyüyle kolay yolla istenilenleri elde etmek dü şüncesi, çocukların gelişiminde sıkıntılar oluşturabilmektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? Çocuklara 11 yaşından önce olağanüstülüklerin hâkim ol duğu görsel ve işitsel sanat ürünleri sunulmamalıdır. BY Çocuklar, masal ve filmlerdeki sihir ve büyü içeren sahne- leri genellikle korku ile takip ederler. C) İlkokul eğitimi öncesinde masallarla tanışmayan çocu da hayal gücünün gelişimi eksik kalır. D) Çocukların kendilerine rol model belirlediği yaşlarda sü- per kahramanların etkisi yadsınamaz. E) Gerçeklik algısını henüz oturtamamış çocuklara her türlü edebiyat metni titiz inceleme sonrası verilmelidir. 5
3.
Annelerimizin yüzleri ve muhabbetleri ile yoğrulmuş çocuklu-
Mazi, hepimiz için, Adem'in kovulduğunu hatırladığı Cennet'tir.
ğumuzun sevinçleri ve emelleri ile örülmüş bu mazi, ömrümüze
musiki, ruhumuza eski kuvvetlerinin yeni bir hamlesi ile esin-
ikide bir çiçeklerini veren bu bahçe, ikide bir ahenklerini salan
ce duyduğumuz bahtiyarlık içinde anlarız ki mazinin sükütu da
sesleri de hüznü de zevkleri de gönlümüzde "şimdi"nin gürül-
tülerine ve hislerine her zaman galip gelecektir. Zira uzaktan
gördüğümüz şeyler, bize daima daha güzel görünür
ve daha
çok hoşumuza gider. İşte o zaman şimdinin bütün dikenleri
gözlerimize batar.
Bu parçanın yazarından aşağıdakilerden hangisini söyle-
mesi beklenir?
A) Geçmişini unutan şimdiyi yaşayamaz ve şimdinin dikenli
yollarında yönünü kaybeder.
B) Geçmişin hüznü ve zevklerine takılıp kalmak, günü yaşa-
yamamaktır.
Günümüzün şartları ve olanakları geçmişe göre daha ge-
niş ve zengindir.
DÇocukluk, dikenleri unutulan ve yalnızca gülleri anımsa-
nan bir mutluluk evresidir.
E) Biz, ancak bugünü gönlümüzce yaşarsak hatıralardan zevk
alırız.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Annelerimizin yüzleri ve muhabbetleri ile yoğrulmuş çocuklu- Mazi, hepimiz için, Adem'in kovulduğunu hatırladığı Cennet'tir. ğumuzun sevinçleri ve emelleri ile örülmüş bu mazi, ömrümüze musiki, ruhumuza eski kuvvetlerinin yeni bir hamlesi ile esin- ikide bir çiçeklerini veren bu bahçe, ikide bir ahenklerini salan ce duyduğumuz bahtiyarlık içinde anlarız ki mazinin sükütu da sesleri de hüznü de zevkleri de gönlümüzde "şimdi"nin gürül- tülerine ve hislerine her zaman galip gelecektir. Zira uzaktan gördüğümüz şeyler, bize daima daha güzel görünür ve daha çok hoşumuza gider. İşte o zaman şimdinin bütün dikenleri gözlerimize batar. Bu parçanın yazarından aşağıdakilerden hangisini söyle- mesi beklenir? A) Geçmişini unutan şimdiyi yaşayamaz ve şimdinin dikenli yollarında yönünü kaybeder. B) Geçmişin hüznü ve zevklerine takılıp kalmak, günü yaşa- yamamaktır. Günümüzün şartları ve olanakları geçmişe göre daha ge- niş ve zengindir. DÇocukluk, dikenleri unutulan ve yalnızca gülleri anımsa- nan bir mutluluk evresidir. E) Biz, ancak bugünü gönlümüzce yaşarsak hatıralardan zevk alırız.
2.
Su, sivi hâlden gaz hâline geçerken yani buharla-
şırken çevresinden enerji alır. Kaynayan su, buna
güzel bir örnektir. Isıtılan su, 100 °C'ye ulaştığında
kaynamaya başlar. Ancak, normal koşullarda ne
kadar ısı verirsek verelim suyun sıcaklığı 100 °C'nin
üzerine çıkmaz. Bunun nedeni, kaynama sonucu
oluşan buharlaşmanın suyun sıcaklığını dengeleme-
sidir. Güneşin altına konan bir karpuzun soğuması,
her ne kadar bir çelişki gibi görünse de bu olayla
açıklanabilir. Bir karpuzu kestiğimizde içinin yüzeyi
ıslak olur. Güneşin ve rüzgârın etkisiyle bu su hızla
buharlaşır. Buharlaşmanın sonucunda, karpuzun
sıcaklığı düşer.
Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisine ce-
vap vermek amacıyla yazılmıştır?
CAS
ASu hangi durumlarda çevresinden enerji alır?
B Buharlaşmanın ne gibi etkileri vardır?
Karpuz kesilip güneşli bir bölgeye konulunca
soğur mu?
DY Su ne zaman buharlaşmaya başlar?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Su, sivi hâlden gaz hâline geçerken yani buharla- şırken çevresinden enerji alır. Kaynayan su, buna güzel bir örnektir. Isıtılan su, 100 °C'ye ulaştığında kaynamaya başlar. Ancak, normal koşullarda ne kadar ısı verirsek verelim suyun sıcaklığı 100 °C'nin üzerine çıkmaz. Bunun nedeni, kaynama sonucu oluşan buharlaşmanın suyun sıcaklığını dengeleme- sidir. Güneşin altına konan bir karpuzun soğuması, her ne kadar bir çelişki gibi görünse de bu olayla açıklanabilir. Bir karpuzu kestiğimizde içinin yüzeyi ıslak olur. Güneşin ve rüzgârın etkisiyle bu su hızla buharlaşır. Buharlaşmanın sonucunda, karpuzun sıcaklığı düşer. Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisine ce- vap vermek amacıyla yazılmıştır? CAS ASu hangi durumlarda çevresinden enerji alır? B Buharlaşmanın ne gibi etkileri vardır? Karpuz kesilip güneşli bir bölgeye konulunca soğur mu? DY Su ne zaman buharlaşmaya başlar?
menler
ya da
askın
farklı
teh-
nda,
insel
dille-
rlar.
ler-
va-
an-
an
a
r.
3. Günümüzün modern insanı, tüketim toplumunun
bir üyesi olarak, işe yaramaz diye savurganca
çöpe gönderdiği atıklarla yepyeni bir üretim yön-
siteminin altına imza atıyor farkında olmadan. An-
cak bu, giderek büyüyen bir sektöre dönüşen geri
kazanımda atılan ilk adım. Aslında atıkların geri
dönüşüm için değer yitirmeksizin işleme alınabi-
lecekleri şekilde düzenlenmesi de gerekiyor. Bu
konuda büyük sorumluluk üstlenen bireylerin yapa-
bilecekleri ise saymakla bitmiyor. Evsel atıklardan
çöpe gönderilecekler listesinin cam, organik atık,
kâğıt vs. başlıklar altında ayrılmasından kamuya
açık alanlarda bu iş için oluşturulan kumbaralar-
dan yararlanmaya kadar pek çok uygulama, çöpe
atmayı sevmeyenler için hazır bekliyor. (A
Bu parçaya göre geri kazanımın işlevsel olması
aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
0 (0
-Tergnie
A) Gerekli teknolojik altyapının hazırlanmasına
(B) Bireylerin üzerine düşen sorumluluğu yerine
getirmesine
Posto
Atıkların, özellikleri kaybolmadan işleme soku-
lacak hâle getirilmesine
D) Üretim maliyeti düşük olan ürünlerin tercih edil-
mnenob sly
mesine
hable inneliolid Webnueuro
E) Doğada ayrışması uzun sürmeyen ürünlerin
kullanımına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
menler ya da askın farklı teh- nda, insel dille- rlar. ler- va- an- an a r. 3. Günümüzün modern insanı, tüketim toplumunun bir üyesi olarak, işe yaramaz diye savurganca çöpe gönderdiği atıklarla yepyeni bir üretim yön- siteminin altına imza atıyor farkında olmadan. An- cak bu, giderek büyüyen bir sektöre dönüşen geri kazanımda atılan ilk adım. Aslında atıkların geri dönüşüm için değer yitirmeksizin işleme alınabi- lecekleri şekilde düzenlenmesi de gerekiyor. Bu konuda büyük sorumluluk üstlenen bireylerin yapa- bilecekleri ise saymakla bitmiyor. Evsel atıklardan çöpe gönderilecekler listesinin cam, organik atık, kâğıt vs. başlıklar altında ayrılmasından kamuya açık alanlarda bu iş için oluşturulan kumbaralar- dan yararlanmaya kadar pek çok uygulama, çöpe atmayı sevmeyenler için hazır bekliyor. (A Bu parçaya göre geri kazanımın işlevsel olması aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? 0 (0 -Tergnie A) Gerekli teknolojik altyapının hazırlanmasına (B) Bireylerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesine Posto Atıkların, özellikleri kaybolmadan işleme soku- lacak hâle getirilmesine D) Üretim maliyeti düşük olan ürünlerin tercih edil- mnenob sly mesine hable inneliolid Webnueuro E) Doğada ayrışması uzun sürmeyen ürünlerin kullanımına
34. İkinci Dünya Savaşı'nın Karanlık Günleri ve Stalingrad!
Yıl 1942... İkinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günleri ya-
şanmakta... Avrupa boydan boya faşizmin boyunduruğu
altındadır. Sovyetler Birliği'ne saldırısının ikinci yılında,
hızla Kafkasya'daki petrol yataklarına ilerleyen Nazi or
dusunun önüne son bir engel çıkmaktadır: Stalingrad
şehri. Son direnç noktası. Haritada bir noktadan fazla bir
yer kaplamayan bu şehir, kelimenin tam anlamıyla faşiz-
me karşı direnmenin sembolü haline gelmiştir. Nazi işgali
altındaki Paris'ten Prag'a, Varşova Getto'sundan, topla-
ma kamplarından, Yugoslavya dağlarından SSCB'nin di-
ğer şehirlerine, hatta Londra'ya, Washington'a dek tüm
dünyanın nefesini tutarak sonucunu beklediği bir çar-
pışmadır, Volga Nehri'nin kıyısında yaşanan çarpışma.
Stalingrad Savaşı, Nazilerin o ana değin aldıkları en bü-
yük yenilgidir ve her yerde coşkuyla karşılanmış, umut
ışığı olmuştur. Savaşın seyrinde bir dönüm noktası olan
Stalingrad Savaşı'nın ardından Naziler inisiyatifi kaybet-
miş ve Soyvet ordusu karşısında sürekli geri çekilmiştir.
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
ta)
A) Yazı, okuyucusuna içeriği hakkında fikir verebilecek
bir başlıkla başlamıştır.
B) Yazı, daha başlangıcında karamsar bir tablo çiz-
mektedir.
C) Bütün dünyanın umudunu kestiği bir noktada tek bir
şehr, direnişin sembolü haline gelmiştir.
D) Nazilerin yenilebileceği fikri ve geri çekilmeye baş-
laması anlatilmiştir.
E) Stalingrad şehrinde savaşla ismi anılan pek çok
kahramandan sadece birkaçına yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. İkinci Dünya Savaşı'nın Karanlık Günleri ve Stalingrad! Yıl 1942... İkinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günleri ya- şanmakta... Avrupa boydan boya faşizmin boyunduruğu altındadır. Sovyetler Birliği'ne saldırısının ikinci yılında, hızla Kafkasya'daki petrol yataklarına ilerleyen Nazi or dusunun önüne son bir engel çıkmaktadır: Stalingrad şehri. Son direnç noktası. Haritada bir noktadan fazla bir yer kaplamayan bu şehir, kelimenin tam anlamıyla faşiz- me karşı direnmenin sembolü haline gelmiştir. Nazi işgali altındaki Paris'ten Prag'a, Varşova Getto'sundan, topla- ma kamplarından, Yugoslavya dağlarından SSCB'nin di- ğer şehirlerine, hatta Londra'ya, Washington'a dek tüm dünyanın nefesini tutarak sonucunu beklediği bir çar- pışmadır, Volga Nehri'nin kıyısında yaşanan çarpışma. Stalingrad Savaşı, Nazilerin o ana değin aldıkları en bü- yük yenilgidir ve her yerde coşkuyla karşılanmış, umut ışığı olmuştur. Savaşın seyrinde bir dönüm noktası olan Stalingrad Savaşı'nın ardından Naziler inisiyatifi kaybet- miş ve Soyvet ordusu karşısında sürekli geri çekilmiştir. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? ta) A) Yazı, okuyucusuna içeriği hakkında fikir verebilecek bir başlıkla başlamıştır. B) Yazı, daha başlangıcında karamsar bir tablo çiz- mektedir. C) Bütün dünyanın umudunu kestiği bir noktada tek bir şehr, direnişin sembolü haline gelmiştir. D) Nazilerin yenilebileceği fikri ve geri çekilmeye baş- laması anlatilmiştir. E) Stalingrad şehrinde savaşla ismi anılan pek çok kahramandan sadece birkaçına yer verilmiştir.
13. 1950'li yıllarla birlikte Türk edebiyatında romanlarda köy
ve köylüye yer verilmeye başlanmıştır. Bu eğilimle birlikte
köy edebiyatı ve köy romanı anlayışı ortaya çıkmıştır. 1950-
1960 yılları arasında hazırlık devresini yaşayan köy roma-
ni 1960'ta Köy Enstitülü yazarlarla birlikte sayıca çoğalmış
ve büyük popülariteye kavuşmuştur. 1980'li yıllarda mey-
dana gelen siyasi değişmeler ve bu değişimlerin sonucu
olarak sosyal hayatta meydana gelen farklılaşma edebiya-
ta da yansımış ve köy romanı yavaş yavaş terk edilmiştir.
Bu parçanın bütününde köy romanlarıyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Bütün yazarları az da olsa etkilediğinden
Geniş kitlelerce okunduğundan
C) Sosyal yaşamı olduğu gibi yansıttığından
DY Edebiyatımızdaki gelişim sürecinden
E) Belli yazarlarca kaleme alındığından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. 1950'li yıllarla birlikte Türk edebiyatında romanlarda köy ve köylüye yer verilmeye başlanmıştır. Bu eğilimle birlikte köy edebiyatı ve köy romanı anlayışı ortaya çıkmıştır. 1950- 1960 yılları arasında hazırlık devresini yaşayan köy roma- ni 1960'ta Köy Enstitülü yazarlarla birlikte sayıca çoğalmış ve büyük popülariteye kavuşmuştur. 1980'li yıllarda mey- dana gelen siyasi değişmeler ve bu değişimlerin sonucu olarak sosyal hayatta meydana gelen farklılaşma edebiya- ta da yansımış ve köy romanı yavaş yavaş terk edilmiştir. Bu parçanın bütününde köy romanlarıyla ilgili olarak aşa- ğıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Bütün yazarları az da olsa etkilediğinden Geniş kitlelerce okunduğundan C) Sosyal yaşamı olduğu gibi yansıttığından DY Edebiyatımızdaki gelişim sürecinden E) Belli yazarlarca kaleme alındığından
da doğdu.
bir kuşak
ki
jum
in icadı,
iler
ların
yüzden
or.
alfa
bazen
B
19. Japon yazar Dazai, bu eserinde Shakespeare in
Hamlet'inden hareketle bir yorumlamaya girişmiş gibi
görünse de söz konusu yakıştırmalara karşı çıkarak bir
Şüpheci karakterlerin yer aldığı Yeni Bir Hamlet'te
"yaratma oyunu" kaleme aldığı notunu düşüyor.
yazar, absürtlüğü ve yavanlığı beklenmedik anlarda
getiriyor okurun önüne. Beri yandan, 1900'lerin
başından itibaren yüzünü Batı'ya dönen Japon
yaptığını da anlatıyor satır aralarında. Okuduğu Hamie
yazarların bu işi nasıl süratle ve çeşitli yanlışlarla
çevirilerine atıflar yapan ve satır aralarında bunlara
değinen yazar, Yeni Bir Hamlet'in biçimsel yanıyla ilgi
söyledikleriyle metne dair karanlık bir nokta
kalmamasını istiyor. Bu eserin biçimi, biraz tiyatroya
benzese de onun tiyatro niyetiyle yazılmadığı açık. Bu
romani, "okuma tiyatrosu" olarak değerlendirebiliriz.
Bu parçadan sözü edilen yazar ve eseriyle ilgili
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Sürprizli bir anlatımı olduğu
anlation olduğu
Farklı yazınsal türlerin özelliklerini barındırdığı
Japon edebiyatıyla ilgili eleştirilere yer verildiği
Etkisinde kalınan eserden üslup bakımından
ayrıştığı
E) Eserin yapısal özellikleriyle ilgili bilgilendirmeler
çerdiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
da doğdu. bir kuşak ki jum in icadı, iler ların yüzden or. alfa bazen B 19. Japon yazar Dazai, bu eserinde Shakespeare in Hamlet'inden hareketle bir yorumlamaya girişmiş gibi görünse de söz konusu yakıştırmalara karşı çıkarak bir Şüpheci karakterlerin yer aldığı Yeni Bir Hamlet'te "yaratma oyunu" kaleme aldığı notunu düşüyor. yazar, absürtlüğü ve yavanlığı beklenmedik anlarda getiriyor okurun önüne. Beri yandan, 1900'lerin başından itibaren yüzünü Batı'ya dönen Japon yaptığını da anlatıyor satır aralarında. Okuduğu Hamie yazarların bu işi nasıl süratle ve çeşitli yanlışlarla çevirilerine atıflar yapan ve satır aralarında bunlara değinen yazar, Yeni Bir Hamlet'in biçimsel yanıyla ilgi söyledikleriyle metne dair karanlık bir nokta kalmamasını istiyor. Bu eserin biçimi, biraz tiyatroya benzese de onun tiyatro niyetiyle yazılmadığı açık. Bu romani, "okuma tiyatrosu" olarak değerlendirebiliriz. Bu parçadan sözü edilen yazar ve eseriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Sürprizli bir anlatımı olduğu anlation olduğu Farklı yazınsal türlerin özelliklerini barındırdığı Japon edebiyatıyla ilgili eleştirilere yer verildiği Etkisinde kalınan eserden üslup bakımından ayrıştığı E) Eserin yapısal özellikleriyle ilgili bilgilendirmeler çerdiği
tay Anar;
ahların
en çıkarıp
ay'dan
TYT/Türkçe
Dudaklanmizi islatmaktan çok daha öte işlevlere sahip
karmaşık bir biyolojik sividir. Bilindik ancak önemli
olan tükürük, sıra dışı doğal yapısıyla oldukça
glevien yerine getiriyor: ağzı kayganlaştırıyor, kuru
gidalan nemlendiriyor, sindirimde yardımcı oluyor, diş
quinimesini önlüyor... Fakat bütün bu temel işlevlerin
ötesinde tükürük, çoğu zaman çeşitli türlerin beslenme
alışkanlıklarıyla ilgili olabilecek özel uyumlarla, doğada
çok fazla çeşitlilik gösteriyor. Zürafalar, ağızlarına zarar
vermeden dikenli bitkileri yiyebilmelerini sağlayan
kalın, yapışkan bir tükürük geliştirmiş. Dünyanın en
büyük kertenkelesi olan Komodo canavan,
tükürüğünde 15'ten fazla, hastalık bulaştırıcı etken
banndiriyor. Komodo canavannın güçlü ısırığı
mikroorganizmalar devreye girerek işi bitiriyor.
kurbanını alt etmeye yetmezse tükürüğündeki
Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin
hangisinden yararlanılmıştır?
A) Omeklemeden
B) Tanımlamadan
karşraştırmadan
Tartışmadan
Tanık göstermeden
7.
E
1. Bir robotun hareks
insanla kıyaslar, c
benzetmeye çalım
II. Insan beyninin
kontrol ettiği ta
kusursuz bir re
Bu iki cümlede ifa
biçimde bileştiriln
hangisidir?
A) Bir robotun ne
mükemmel ola
davranışlarını
benzediğine
B) İnsan beyni
kontrol ettic
ve davranıs
yardımcı o
C) insanla k
insana b
esasları
alınaral
D Harek
davra
istiyo
göve
E Har
mu
ça
ol
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
tay Anar; ahların en çıkarıp ay'dan TYT/Türkçe Dudaklanmizi islatmaktan çok daha öte işlevlere sahip karmaşık bir biyolojik sividir. Bilindik ancak önemli olan tükürük, sıra dışı doğal yapısıyla oldukça glevien yerine getiriyor: ağzı kayganlaştırıyor, kuru gidalan nemlendiriyor, sindirimde yardımcı oluyor, diş quinimesini önlüyor... Fakat bütün bu temel işlevlerin ötesinde tükürük, çoğu zaman çeşitli türlerin beslenme alışkanlıklarıyla ilgili olabilecek özel uyumlarla, doğada çok fazla çeşitlilik gösteriyor. Zürafalar, ağızlarına zarar vermeden dikenli bitkileri yiyebilmelerini sağlayan kalın, yapışkan bir tükürük geliştirmiş. Dünyanın en büyük kertenkelesi olan Komodo canavan, tükürüğünde 15'ten fazla, hastalık bulaştırıcı etken banndiriyor. Komodo canavannın güçlü ısırığı mikroorganizmalar devreye girerek işi bitiriyor. kurbanını alt etmeye yetmezse tükürüğündeki Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? A) Omeklemeden B) Tanımlamadan karşraştırmadan Tartışmadan Tanık göstermeden 7. E 1. Bir robotun hareks insanla kıyaslar, c benzetmeye çalım II. Insan beyninin kontrol ettiği ta kusursuz bir re Bu iki cümlede ifa biçimde bileştiriln hangisidir? A) Bir robotun ne mükemmel ola davranışlarını benzediğine B) İnsan beyni kontrol ettic ve davranıs yardımcı o C) insanla k insana b esasları alınaral D Harek davra istiyo göve E Har mu ça ol
●
İzlenme oranlarını artırma çabasıyla hazırlanan, "bilim" sözcü-
ğünün de sık kullanıldığı programlara çokça rastlamaktayız.
Bilimsel yanı olmayan açıklamaların aktarıldığı bu yayınlar
gerçekmiş gibi algılanıyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Bilimsellikten uzak açıklamaların izlenme oranlarını artırma
kaygısıyla bir sihirden söz edermiş gibi aktarıldığı yayınlar,
günümüzde bilime olan inancı ciddi şekilde sarsmaktadır.
B) "Bilim" sözcüğünün sıkça kullanıldığı ancak bilimsel yanı ol-
mayan açıklamaların gerçekmiş gibi dillendirildiği yayınlar,
izlenme oranlarını artırmaktadır.
C) Bilimsel içeriği olduğu düşünülen açıklamaların olduğu prog-
ramlar, izlenme oranlarını artırmak amacıyla yapıldığı için bi-
limin değil, bilim dışı kavramların ilgi çekmesine neden ol-
maktadır.
D) İzlenme oranlarını artırmaya yönelik olarak hazırlanan prog-
ramlarda, genellikle "bilim" sözcüğü kullanılarak izleyicinin
bu yayınlardan gereken verimi almasına engel olunmaktadır.
E) Gerçekte bilimsel yanı olmasa da "bilim" sözcüğü fazlaca
kullanıldığı için gerçekmiş gibi algılanan ve izlenme oranla-
rını artırma amaçlı yapılan yayınlara sıkça rastlıyoruz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
● İzlenme oranlarını artırma çabasıyla hazırlanan, "bilim" sözcü- ğünün de sık kullanıldığı programlara çokça rastlamaktayız. Bilimsel yanı olmayan açıklamaların aktarıldığı bu yayınlar gerçekmiş gibi algılanıyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Bilimsellikten uzak açıklamaların izlenme oranlarını artırma kaygısıyla bir sihirden söz edermiş gibi aktarıldığı yayınlar, günümüzde bilime olan inancı ciddi şekilde sarsmaktadır. B) "Bilim" sözcüğünün sıkça kullanıldığı ancak bilimsel yanı ol- mayan açıklamaların gerçekmiş gibi dillendirildiği yayınlar, izlenme oranlarını artırmaktadır. C) Bilimsel içeriği olduğu düşünülen açıklamaların olduğu prog- ramlar, izlenme oranlarını artırmak amacıyla yapıldığı için bi- limin değil, bilim dışı kavramların ilgi çekmesine neden ol- maktadır. D) İzlenme oranlarını artırmaya yönelik olarak hazırlanan prog- ramlarda, genellikle "bilim" sözcüğü kullanılarak izleyicinin bu yayınlardan gereken verimi almasına engel olunmaktadır. E) Gerçekte bilimsel yanı olmasa da "bilim" sözcüğü fazlaca kullanıldığı için gerçekmiş gibi algılanan ve izlenme oranla- rını artırma amaçlı yapılan yayınlara sıkça rastlıyoruz.
3. İnsanları tanımak ve onların yaşam öykülerinden hareketle
kendimizle yüzleşmek... Biyografi ya da otobiyografi kitapları
okurken kişi aslında hiç farkına varmadan uzun bir yolculuğa
çıkar. Hem mekân hem de zaman değişir birdenbire. Dün-
yaya, hayatını seyre daldığımız kişinin gözleriyle bakar; ya-
şadıklarını kalbiyle duyumsarız. İşte bir yolculuk bileti daha...
Bu parçada altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuduklarımıza kendi yorumlarımızı katmak
B) Hayatı gözlemci bakış açısıyla değerlendirmek
C) Okuduklarımıza yazarın penceresinden bakmak
D) Yaşananları olduğu gibi kabul etmek
E) Yaşadıklarımızı kendi kalbimizle hissetmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. İnsanları tanımak ve onların yaşam öykülerinden hareketle kendimizle yüzleşmek... Biyografi ya da otobiyografi kitapları okurken kişi aslında hiç farkına varmadan uzun bir yolculuğa çıkar. Hem mekân hem de zaman değişir birdenbire. Dün- yaya, hayatını seyre daldığımız kişinin gözleriyle bakar; ya- şadıklarını kalbiyle duyumsarız. İşte bir yolculuk bileti daha... Bu parçada altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuduklarımıza kendi yorumlarımızı katmak B) Hayatı gözlemci bakış açısıyla değerlendirmek C) Okuduklarımıza yazarın penceresinden bakmak D) Yaşananları olduğu gibi kabul etmek E) Yaşadıklarımızı kendi kalbimizle hissetmek
K
1-
7-
n-
2. Bir şair, Mehmet Akif Ersoy'un;
"Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim
İnan ki her ne demişsem görüp de sölemişim" dizelerine
şöyle cevap vermiştir: "Yaşam gerçekleri, ne denli güzel ve
çekici olursa olsun, bir yapıtta hayalin süsleyip bezediği ger-
çeklerin tahtına oturamaz."
Aşağıdakilerden hangisi söz konusu şairin cevabına an-
lamca en yakındır?
A) Sanatçı ne kadar gayret ederse etsin, gerçeği olduğu gi-
bi anlatamaz.
BY Gerçek olayların anlatımı, okur için, sanatçının hayalleri-
nin anlatımından daha dikkat çekici olmuştur.
C) Sanatçının yapıtında anlattığı hayalleri de en az gerçek-
ler kadar güzel ve çekici olmalıdır.
DSanat yapıtlarında düşsel ögelerle örülü bir şekilde dile
getirilen gerçekler, yaşamdakinden daha etkileyicidir.
Bir yapıttaki düş dünyası ile gerçekler dünyasını karşılaş-
tırmak doğru olmaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
K 1- 7- n- 2. Bir şair, Mehmet Akif Ersoy'un; "Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim İnan ki her ne demişsem görüp de sölemişim" dizelerine şöyle cevap vermiştir: "Yaşam gerçekleri, ne denli güzel ve çekici olursa olsun, bir yapıtta hayalin süsleyip bezediği ger- çeklerin tahtına oturamaz." Aşağıdakilerden hangisi söz konusu şairin cevabına an- lamca en yakındır? A) Sanatçı ne kadar gayret ederse etsin, gerçeği olduğu gi- bi anlatamaz. BY Gerçek olayların anlatımı, okur için, sanatçının hayalleri- nin anlatımından daha dikkat çekici olmuştur. C) Sanatçının yapıtında anlattığı hayalleri de en az gerçek- ler kadar güzel ve çekici olmalıdır. DSanat yapıtlarında düşsel ögelerle örülü bir şekilde dile getirilen gerçekler, yaşamdakinden daha etkileyicidir. Bir yapıttaki düş dünyası ile gerçekler dünyasını karşılaş- tırmak doğru olmaz.
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Truva atı veya trojan, zararlı program barındıran
veya yükleyen programdır. Truva atları masum
kullanıcıya kullanışlı veya ilginç programlar gibi
görünebilir ancak yürütüldüklerinde zararlıdırlar.
Truva atlarının iki türü vardır: Birincisi, kullanışlı bir
programın bir hacker tarafından tahribata uğratılıp
içine zararlı kodlar yüklenip program açıldığında
yayılan cinsidir. Örnek olarak çeşitli hava durumu
uyarı programları, bilgisayar saati ayarlama yazılımları
ve paylaşım programları verilebilir. Diğer türü ise
bağımsız bir program olup başka bir dosya gibi
görünür. Oyun veya kalıp dosyası gibi kullanıcıyı
aldatmaya yönelik birtakım yönlendirici karışıklık
ile programın harekete geçirilmesine ihtiyaç duyar.
Truva atları diğer kötücül yazılımlardan farklı olarak
-mesela bilgisayar virüsleri ve bilgisayar solucani-
kendi başlarına işlem yapamayan programlardır.
Yunanların planlarının işleyebilmesi için atın Truvalılar
tarafından içeri alınması gerektiği gibi Truva atlarının
zararlılığı da kullanıcının hareketlerine bağlıdır.
Truva atları kendilerini kopyalayıp dağıtsalar bile her
kurbanın "Truva"yı çalıştırması gerekir. Bu yüzden
Truva atlarının zararlılığı bilgisayar sistem açıklarına
veya ayarlarına değil, toplum mühendisliğinin başarılı
uygulamalarına bağlıdır.
6. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan
hangisi yapılamaz?
A) Bilgisayar kullanıcılarının, bilgisayarlarını güvenli
kullanabilmek için kaynağından emin olmadıkları
programları çalıştırmamalan hatta yüklememeleri
gerekir.
B) Hackerlar, yararlı programları tahribata uğratarak
ve zararlı yazılımlar yaparak bilgisayar kullanıcıları-
ni zor durumda bırakmaktadır.
C) Kimi zararlı programlar, bilgisayara yüklenince
çalıştırılmaya ihtiyaç duymadan harekete geçip
bilgisayara zarar verebilmektedir.
D) Bir bilgisayar kullanıcısının kötücül yazılımlar konu-
sunda bilinçli olması, kendisini kötücül programlara
karşı güvenli kılmasını sağlar.
+
E) Bir kısım kötücül programlar, bilgisayarların güven-
lik açıklarından yararlanarak bilgisayarlara sızar.
7. Orta Çağ Avrupa'sında lordlar, çaresizlikten kendisine
sığınan köylü sınıfını korumak ve topraklarına
toprak katabilmek için sadık bir silahlı güce ihtiyaç
duymuştur. Böylece Avrupa'nın her yerinde bu
lordlara bağlılık yemini etmiş savaşçı vassallar
ortaya çıkmıştır. Bunlar, Orta Çağ'ın şövalye adı
verilen profesyonel savaşçılarını oluşturdu. Orta
Çağ toplumunun temelini köylüler oluşturmuştur. Üst
sınıfların refahı, onların emeğine bağlıydı. Toprağın
sahibi olan ve malikânede yaşayan lordlar, köylü ve
ailesinin de sahibiydi. Kral, lord ve vassallarından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Truva atı veya trojan, zararlı program barındıran veya yükleyen programdır. Truva atları masum kullanıcıya kullanışlı veya ilginç programlar gibi görünebilir ancak yürütüldüklerinde zararlıdırlar. Truva atlarının iki türü vardır: Birincisi, kullanışlı bir programın bir hacker tarafından tahribata uğratılıp içine zararlı kodlar yüklenip program açıldığında yayılan cinsidir. Örnek olarak çeşitli hava durumu uyarı programları, bilgisayar saati ayarlama yazılımları ve paylaşım programları verilebilir. Diğer türü ise bağımsız bir program olup başka bir dosya gibi görünür. Oyun veya kalıp dosyası gibi kullanıcıyı aldatmaya yönelik birtakım yönlendirici karışıklık ile programın harekete geçirilmesine ihtiyaç duyar. Truva atları diğer kötücül yazılımlardan farklı olarak -mesela bilgisayar virüsleri ve bilgisayar solucani- kendi başlarına işlem yapamayan programlardır. Yunanların planlarının işleyebilmesi için atın Truvalılar tarafından içeri alınması gerektiği gibi Truva atlarının zararlılığı da kullanıcının hareketlerine bağlıdır. Truva atları kendilerini kopyalayıp dağıtsalar bile her kurbanın "Truva"yı çalıştırması gerekir. Bu yüzden Truva atlarının zararlılığı bilgisayar sistem açıklarına veya ayarlarına değil, toplum mühendisliğinin başarılı uygulamalarına bağlıdır. 6. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Bilgisayar kullanıcılarının, bilgisayarlarını güvenli kullanabilmek için kaynağından emin olmadıkları programları çalıştırmamalan hatta yüklememeleri gerekir. B) Hackerlar, yararlı programları tahribata uğratarak ve zararlı yazılımlar yaparak bilgisayar kullanıcıları- ni zor durumda bırakmaktadır. C) Kimi zararlı programlar, bilgisayara yüklenince çalıştırılmaya ihtiyaç duymadan harekete geçip bilgisayara zarar verebilmektedir. D) Bir bilgisayar kullanıcısının kötücül yazılımlar konu- sunda bilinçli olması, kendisini kötücül programlara karşı güvenli kılmasını sağlar. + E) Bir kısım kötücül programlar, bilgisayarların güven- lik açıklarından yararlanarak bilgisayarlara sızar. 7. Orta Çağ Avrupa'sında lordlar, çaresizlikten kendisine sığınan köylü sınıfını korumak ve topraklarına toprak katabilmek için sadık bir silahlı güce ihtiyaç duymuştur. Böylece Avrupa'nın her yerinde bu lordlara bağlılık yemini etmiş savaşçı vassallar ortaya çıkmıştır. Bunlar, Orta Çağ'ın şövalye adı verilen profesyonel savaşçılarını oluşturdu. Orta Çağ toplumunun temelini köylüler oluşturmuştur. Üst sınıfların refahı, onların emeğine bağlıydı. Toprağın sahibi olan ve malikânede yaşayan lordlar, köylü ve ailesinin de sahibiydi. Kral, lord ve vassallarından
YAYINLARI
18,
Polonya, Avrupa'da Türkoloji'nin eski merkezle-
rinden biridir.
II. Ancak Varşova, Krakov veya Poznan Türkoloji
bölümleri üzerine ve Tadeusz Kovalski, Ana-
niasz Zayaczkofski, Jan Reycman gibi meşhur
Türkologlar hakkında kısa makaleler yazılmış ve
bildiriler sunulmuştur
III. Buna rağmen Polonya'da Türkoloji'nin gelişimini
başlangıçtan günümüze bütünlüklü bir şekilde
ortaya konulmamıştır.
IV Bu çalışma ile en geniş şekilde Polonya'daki
Türkoloji'nin gelişimi kronolojik olarak başlan-
gıçtan günümüze ele alınmış.
V. Türkolojiye emek vermiş bütün Türkologlar bi-
yografileri ve bibliyografyalarıyla birlikte dikkat-
lere sunulmuştur.
A) I ve II
D) ve
SÖZEL
V
B) II ve III
anlamlı
sıralanmosi
birbiriyle yer
E) IV ve V
bir sekilde
jain
C) III ve IV
hengileri
yer Değiştirir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
YAYINLARI 18, Polonya, Avrupa'da Türkoloji'nin eski merkezle- rinden biridir. II. Ancak Varşova, Krakov veya Poznan Türkoloji bölümleri üzerine ve Tadeusz Kovalski, Ana- niasz Zayaczkofski, Jan Reycman gibi meşhur Türkologlar hakkında kısa makaleler yazılmış ve bildiriler sunulmuştur III. Buna rağmen Polonya'da Türkoloji'nin gelişimini başlangıçtan günümüze bütünlüklü bir şekilde ortaya konulmamıştır. IV Bu çalışma ile en geniş şekilde Polonya'daki Türkoloji'nin gelişimi kronolojik olarak başlan- gıçtan günümüze ele alınmış. V. Türkolojiye emek vermiş bütün Türkologlar bi- yografileri ve bibliyografyalarıyla birlikte dikkat- lere sunulmuştur. A) I ve II D) ve SÖZEL V B) II ve III anlamlı sıralanmosi birbiriyle yer E) IV ve V bir sekilde jain C) III ve IV hengileri yer Değiştirir?