Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

"I DÜŞÜNCELER
3
21,06, 9021
2.
Beslenme alışkanlığı çocukluk çağında edinilir ve
yerleşen alışkanlığın ileriki dönemlerde değiştirilmesi
zordur. Küçük yaşta meyve yeme alışkanlığı
kazanmamış, sadece meyve suyu tüketmiş bir çocuk;
büyüdüğünde meyve yemeyi reddedecektir.
Çocukluğundan itibaren düzensiz yemek yiyen, yemek
saatleri belli olmayan birinin de üç öğün düzenli ve
sağlıklı yemek yemesi beklenemez. Ailelerin,
çocuklarına verebilecekleri en güzel hediye, onlara
doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmaktır.
Böyle diyen bir kişinin,
I. Ağaç yaşken eğilir.
II. İnsan büyüdükçe eğitimi güçleşir.
III. Sütle giren huy canla çıkar.
IV. Yaşlı insanlar kuru bir ağaç gibidirler, eğilmezler. a
sözlerinden hangisini veya hangilerini söylemesi
beklenemez?
B) Yalnız III
C) Yalnız IV
A) Yalnız
E) Il ve It
DI ve IV
3.
Balinaların karada yaşayan memeli türlerinden önemli bir
farkı var: Bu canlılar, suyun altında çok uzun süre
tahiliyor. Örneğin insanlar en fazla birkaç
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
"I DÜŞÜNCELER 3 21,06, 9021 2. Beslenme alışkanlığı çocukluk çağında edinilir ve yerleşen alışkanlığın ileriki dönemlerde değiştirilmesi zordur. Küçük yaşta meyve yeme alışkanlığı kazanmamış, sadece meyve suyu tüketmiş bir çocuk; büyüdüğünde meyve yemeyi reddedecektir. Çocukluğundan itibaren düzensiz yemek yiyen, yemek saatleri belli olmayan birinin de üç öğün düzenli ve sağlıklı yemek yemesi beklenemez. Ailelerin, çocuklarına verebilecekleri en güzel hediye, onlara doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmaktır. Böyle diyen bir kişinin, I. Ağaç yaşken eğilir. II. İnsan büyüdükçe eğitimi güçleşir. III. Sütle giren huy canla çıkar. IV. Yaşlı insanlar kuru bir ağaç gibidirler, eğilmezler. a sözlerinden hangisini veya hangilerini söylemesi beklenemez? B) Yalnız III C) Yalnız IV A) Yalnız E) Il ve It DI ve IV 3. Balinaların karada yaşayan memeli türlerinden önemli bir farkı var: Bu canlılar, suyun altında çok uzun süre tahiliyor. Örneğin insanlar en fazla birkaç
33 ve 34. soruları
aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Toros Dağları'nı aşarak Antakya'ya giden tarihi İpek Yolu
üzerinde yer alan Yilan Kalesi, Orta Çağ'da Çukurova'nin
Haçlı işgali döneminde Bizanslılar tarafından yapılmıştır.
Anavarza, Tumlu ve Kozan Kaleleri gibi ovadaki diğer ka-
leleri de görüş alanının içine alan kalenin sekiz yuvarlak
burcu vardır. Kalenin güneyinde yer alan nizamiye ka-
pisindan itibaren taş basamaklı merdivenlerle teraslara
çıkılmaktadır. Kilise ve sarnıcı bulunan kalenin garnizonu
en üst bölümde yer almıştır. Sarp kayalar üzerine ya-
pılmış olan kalenin önemli bir sanat değeri vardır. Eski
adi Govara (Kovara) olan kaleye, yörede Şahmeran ef-
sanesinin geçtiği yer olarak kabul edilmesinden dolayı,
ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 17'nci yüzyılda Şahmeran
Kalesi adını vermiştir. Daha sonra Yılan Kale adını alan
bu yapı, son derece zeki biçimde tasarlanan ve yerleşti-
rilen sağlam surları, burçları, kale meydanına üç kapıdan
sonra ulaşılabilmesi ve kapıları birbirine bağlayan portatif
merdivenleri ile fethedilmesi zor bir kale olmuştur. Yapı
üzerinde Bizans, Haçlı ve Ermeni onarımlarına ait duvar
kalıntıları göze çarpmaktadır. Ermeni onarımları pervaz,
pencere ve kapı üstü tonozlarında kendini gösterir. Bu
onarımlar belgeleyen bir Ermeni yazıtı da yapı üzerinde
mevcuttur.
33. Bu parçada sözü edilen Yılan Kalesi ile ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı egemenliklerin hâkimiyetinde kalmıştır.
BY Dünya kültürü açısında önemli tarihi eserlerden biri
olarak kabul edilmiştir.
C) Farklı isimlerle anılmıştır.
D) Içerisinde dini inanışı yansıtan bölümler yer almak-
tadır
E) Farklı zamanlarda üzerinde onarım yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Toros Dağları'nı aşarak Antakya'ya giden tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Yilan Kalesi, Orta Çağ'da Çukurova'nin Haçlı işgali döneminde Bizanslılar tarafından yapılmıştır. Anavarza, Tumlu ve Kozan Kaleleri gibi ovadaki diğer ka- leleri de görüş alanının içine alan kalenin sekiz yuvarlak burcu vardır. Kalenin güneyinde yer alan nizamiye ka- pisindan itibaren taş basamaklı merdivenlerle teraslara çıkılmaktadır. Kilise ve sarnıcı bulunan kalenin garnizonu en üst bölümde yer almıştır. Sarp kayalar üzerine ya- pılmış olan kalenin önemli bir sanat değeri vardır. Eski adi Govara (Kovara) olan kaleye, yörede Şahmeran ef- sanesinin geçtiği yer olarak kabul edilmesinden dolayı, ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 17'nci yüzyılda Şahmeran Kalesi adını vermiştir. Daha sonra Yılan Kale adını alan bu yapı, son derece zeki biçimde tasarlanan ve yerleşti- rilen sağlam surları, burçları, kale meydanına üç kapıdan sonra ulaşılabilmesi ve kapıları birbirine bağlayan portatif merdivenleri ile fethedilmesi zor bir kale olmuştur. Yapı üzerinde Bizans, Haçlı ve Ermeni onarımlarına ait duvar kalıntıları göze çarpmaktadır. Ermeni onarımları pervaz, pencere ve kapı üstü tonozlarında kendini gösterir. Bu onarımlar belgeleyen bir Ermeni yazıtı da yapı üzerinde mevcuttur. 33. Bu parçada sözü edilen Yılan Kalesi ile ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı egemenliklerin hâkimiyetinde kalmıştır. BY Dünya kültürü açısında önemli tarihi eserlerden biri olarak kabul edilmiştir. C) Farklı isimlerle anılmıştır. D) Içerisinde dini inanışı yansıtan bölümler yer almak- tadır E) Farklı zamanlarda üzerinde onarım yapılmıştır.
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız,
Bu
D
2
.
1.
Şii
ceviriyle bana yetişmeye çalışacak söz dublörümü gör-
Konuşmamı yapmak üzere kürsüye çıktığımda eş zamanlı
düm. Ses yalıtıml kabinde, akvaryumdaki balık gibi görü-
zorundaydi. Yazılı çeviride bir cümleye birkaç gününüzü
nuyordu. Ne söylüyorsam o öteki dilde karşılığını oturtmak
ayırabilirsiniz. Ancak o, benim dilimle ana dili arasında
hemen tahmin edecekti. Orada bu kişinin başka zorlukları-
hizla çeviri yapacak, bazen sözlerimin nereye varacağını
mi da düşündüm. Sıradan bir yabancı firmanın merkezden
gelen yöneticisinin yerel bayilerine yaptığı konuşmayı çe-
vinken aldığı azıcık ücretle, iki Devlet Başkanı arasındaki
riziko payı yüksek bir konuşmayı çevirirken aldığı arasında
fark yoktu. Üstüne, bu çevirmen, aynı ay içinde belki bir
sigorta şirketi, belki psikanaliz derneği, ilaç fabrikası ya
da bir sanayi odası tarafından işe çağrılacak ölçüde joker
kimliği taşımak durumundaydı. Ayrıca, programsız bir iş çi-
zelgesi, uçak yolculukları, otel odaları, anlamsız törenli ye-
mekler, birinin yorgunluğunu üstünden atamadan ötekine
yetişmek... Tablo çetindi. Ona duyduğum saygıyla birlikte
dil öğrenme becerisi ve seri bir bellek işleyişi konularında
ha
ya
d
insanların eşit doğmadıklarını kabul ettim.
39. Bu parçaya göre eş zamanlı çevirmenin joker kimliği
taşımasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kısa süre zarfında görev yerinin değişmesi
B) Diplomatik görüşmelerde rol oynayabilmesi
C) Birden fazla dili etkin bir şekilde konuşabilmesi
Birbirinden farklı alanlar hakkında bilgi sahibi olma-
SI
B) Yaşamını sürdürebilmek için ek işlere ihtiyaç duy-
masi
40. Bu parcaya
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız, Bu D 2 . 1. Şii ceviriyle bana yetişmeye çalışacak söz dublörümü gör- Konuşmamı yapmak üzere kürsüye çıktığımda eş zamanlı düm. Ses yalıtıml kabinde, akvaryumdaki balık gibi görü- zorundaydi. Yazılı çeviride bir cümleye birkaç gününüzü nuyordu. Ne söylüyorsam o öteki dilde karşılığını oturtmak ayırabilirsiniz. Ancak o, benim dilimle ana dili arasında hemen tahmin edecekti. Orada bu kişinin başka zorlukları- hizla çeviri yapacak, bazen sözlerimin nereye varacağını mi da düşündüm. Sıradan bir yabancı firmanın merkezden gelen yöneticisinin yerel bayilerine yaptığı konuşmayı çe- vinken aldığı azıcık ücretle, iki Devlet Başkanı arasındaki riziko payı yüksek bir konuşmayı çevirirken aldığı arasında fark yoktu. Üstüne, bu çevirmen, aynı ay içinde belki bir sigorta şirketi, belki psikanaliz derneği, ilaç fabrikası ya da bir sanayi odası tarafından işe çağrılacak ölçüde joker kimliği taşımak durumundaydı. Ayrıca, programsız bir iş çi- zelgesi, uçak yolculukları, otel odaları, anlamsız törenli ye- mekler, birinin yorgunluğunu üstünden atamadan ötekine yetişmek... Tablo çetindi. Ona duyduğum saygıyla birlikte dil öğrenme becerisi ve seri bir bellek işleyişi konularında ha ya d insanların eşit doğmadıklarını kabul ettim. 39. Bu parçaya göre eş zamanlı çevirmenin joker kimliği taşımasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Kısa süre zarfında görev yerinin değişmesi B) Diplomatik görüşmelerde rol oynayabilmesi C) Birden fazla dili etkin bir şekilde konuşabilmesi Birbirinden farklı alanlar hakkında bilgi sahibi olma- SI B) Yaşamını sürdürebilmek için ek işlere ihtiyaç duy- masi 40. Bu parcaya
TÜRKÇE TESTİ
27.
ma
lard
ma
zer
24. (1) Pek çok insan Türkçeyi doğru kullanma konusun-
da az çok duyarlıdır. (II) Kimse konuşurken yanlış ve-
ya eksik anlatmak ya da yanlış anlaşılmak istemez. (III)
Türkçe konusunda eğitimli kişiler bile bazen eleştirdik-
leri yanlışlara düşmekten, yanlış anlaşılmaktan kurtu-
lamıyor. (IV) Türkçenin hangi yöntemle daha doğru
kullanılabileceği veya öğretilebileceği yeterince ince-
lenmiyor. (V) Bu konuda toplu ve genel bir kural yok.
so!
zel
Bu
lat
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra, "Bunda dil bilimcilerin ortak bir dil, ortak
bir anlayış geliştirememiş olmasının payı var.” cüm-
lesi getirilmelidir?
AD
♡
V
B) IV.
C)
D) III.
E) II.
C
25. Ayvacık ilçesi sırtını Antik Çağ'ın efsaneleriyle besle-
1
II
nen Kazdağı'na dayayan, yüzünü birçok efsanenin
D
E
doğuşuna kaynaklık eden Ege denizine çeviren, ye-
III
şilin ve mavinin en gozel tonlarının yer aldığı önemli
IV
bir turizm merkezidir.
V
Bu parçadaki altı çizili ve numa
aisin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE TESTİ 27. ma lard ma zer 24. (1) Pek çok insan Türkçeyi doğru kullanma konusun- da az çok duyarlıdır. (II) Kimse konuşurken yanlış ve- ya eksik anlatmak ya da yanlış anlaşılmak istemez. (III) Türkçe konusunda eğitimli kişiler bile bazen eleştirdik- leri yanlışlara düşmekten, yanlış anlaşılmaktan kurtu- lamıyor. (IV) Türkçenin hangi yöntemle daha doğru kullanılabileceği veya öğretilebileceği yeterince ince- lenmiyor. (V) Bu konuda toplu ve genel bir kural yok. so! zel Bu lat Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra, "Bunda dil bilimcilerin ortak bir dil, ortak bir anlayış geliştirememiş olmasının payı var.” cüm- lesi getirilmelidir? AD ♡ V B) IV. C) D) III. E) II. C 25. Ayvacık ilçesi sırtını Antik Çağ'ın efsaneleriyle besle- 1 II nen Kazdağı'na dayayan, yüzünü birçok efsanenin D E doğuşuna kaynaklık eden Ege denizine çeviren, ye- III şilin ve mavinin en gozel tonlarının yer aldığı önemli IV bir turizm merkezidir. V Bu parçadaki altı çizili ve numa aisin
5
--
24. Bir itriyat mağazasının camekânı önünde durdular. Burada
her şey, tek başına konmuş zarif bir küçük sisenin təsi
mavisi, kırmızı ipek bir püskül, siyah kadifelerin 2
gizlenmişſampulün yumuşak ziyası bir gümüşün paita
Insanoğlu, buradaki her varlığa bakarak hüzünleniyordu.
Burada her şey, rahat ve mesut insanların kullanmaya
âdet ettiği bir eşyaydı. Burası aynı zamanda, bir insan
ne kadar mesut olabileceğini gösteren imkanlara doğru
açılmış pencereydi. Neriman burada her duruşunda, bu
k pencereden onların saadetini imrenerek izliyordu. Birgin
Şinasi'yle bu itriyat mağazalarından birinin cameran
önünde durmuşlardı.
i
Kisilestirme degilmi
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
MO
Farklı yapıda cümleler
Duyular arası aktarana
Kişileştirmeler
D) Sayıp dökme
Tasvir etme
liği
25. ---- Yil 1894 oluyor hesapça. Sivas'a baol Sanks
ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuş. Annesi Gulzar
yaz günü köy dolaylarında Ayıpınar merasına koyun
sağmaya gittiğinde, oracikta bir yol üzerinde doğum
Veysel'i Göherini de
Yaman kadimg
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5 -- 24. Bir itriyat mağazasının camekânı önünde durdular. Burada her şey, tek başına konmuş zarif bir küçük sisenin təsi mavisi, kırmızı ipek bir püskül, siyah kadifelerin 2 gizlenmişſampulün yumuşak ziyası bir gümüşün paita Insanoğlu, buradaki her varlığa bakarak hüzünleniyordu. Burada her şey, rahat ve mesut insanların kullanmaya âdet ettiği bir eşyaydı. Burası aynı zamanda, bir insan ne kadar mesut olabileceğini gösteren imkanlara doğru açılmış pencereydi. Neriman burada her duruşunda, bu k pencereden onların saadetini imrenerek izliyordu. Birgin Şinasi'yle bu itriyat mağazalarından birinin cameran önünde durmuşlardı. i Kisilestirme degilmi Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? MO Farklı yapıda cümleler Duyular arası aktarana Kişileştirmeler D) Sayıp dökme Tasvir etme liği 25. ---- Yil 1894 oluyor hesapça. Sivas'a baol Sanks ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuş. Annesi Gulzar yaz günü köy dolaylarında Ayıpınar merasına koyun sağmaya gittiğinde, oracikta bir yol üzerinde doğum Veysel'i Göherini de Yaman kadimg
. Son incelememde, trigonometrinin kurucusu sayılan
Battani'yi ele aldım. Buna göre Battani: dokuzuncu ve
onuncu yüzyıllarda yetişmiş olan Müslüman matematik,
astronomi ve coğrafya alimidir. Ismi Muhammed bin Cabir
bin Sinan er-Raki olup künyesi Ebu Abdullah'tır. Avrupa'da
Al-Batenglus veya Al-Bategni ismiyle meşhur olmuştur.
858 senesinde Harran'da doğmuştur. Ömrünün çoğunu
Fırat Nehri kıyısındaki Rakka'da geçirmiştir. 877-918
seneleri arasında gözlem çalışmalar yapmıştır. Abbasi
Halifesi Me'mun'un kütüphanesinde çalışmıştır. 929
senesinde Bağdat'tan dönüşünde Samarra şehrinde vefat
etmiştir.
I Sanat tarihiyle ilgili bir tasnif çalışması
IL Felsefe tarihine yon veren filozofları tanıtan bir kitap
incelemesi
III. Bilim tarihiyle ilgili verilerin bulunduğu bir istatistik
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin
çalışma alanına girer?
A) Yalnız!
B) Yalnız 11
C) Yalnız III
D) I ve III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
. Son incelememde, trigonometrinin kurucusu sayılan Battani'yi ele aldım. Buna göre Battani: dokuzuncu ve onuncu yüzyıllarda yetişmiş olan Müslüman matematik, astronomi ve coğrafya alimidir. Ismi Muhammed bin Cabir bin Sinan er-Raki olup künyesi Ebu Abdullah'tır. Avrupa'da Al-Batenglus veya Al-Bategni ismiyle meşhur olmuştur. 858 senesinde Harran'da doğmuştur. Ömrünün çoğunu Fırat Nehri kıyısındaki Rakka'da geçirmiştir. 877-918 seneleri arasında gözlem çalışmalar yapmıştır. Abbasi Halifesi Me'mun'un kütüphanesinde çalışmıştır. 929 senesinde Bağdat'tan dönüşünde Samarra şehrinde vefat etmiştir. I Sanat tarihiyle ilgili bir tasnif çalışması IL Felsefe tarihine yon veren filozofları tanıtan bir kitap incelemesi III. Bilim tarihiyle ilgili verilerin bulunduğu bir istatistik Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma alanına girer? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Petrol, tarihte ilk defa Ekim 1973'te başlayan Arap-İsrail
Savaşı'nda doğrudan doğruya yaptırım gücü yüksek bir silah
olarak kullanıldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'e askeri
malzeme desteği sağlamasına tepki gösteren 10 Arap ülkesi,
petrol ambargosu ilan etti. (1) Ambargo uygulanan ülkeler listesi
ABD, Kanada, Ingiltere, Hollanda ve Japonya'dan oluşuyordu.
(MI) Böylece 1973 yılı başında 3 dolar olan petrolün varil fiyatı
1974'e girildiğinde 13 dolara fırladı. (III) Yıl sonuna doğru kriz
aşıldı ve fiyatlar 13-15 dolar bandina sabitlendi fakat bu durum
fazla uzun sürmedi. (IV) 1979'daki Iran Devrimi ve ardından
patlayan Irak-Iran savaşı, ikinci bir kriz dalgasını beraberinde
getirdi. Iran petrolünün pazardan çekilmesiyle fiyatlar
39 dolara
kadar çıktı. (V) Alternatif olarak Nijerya'da ve Kuzey Deniz
petrol sahalarında yeni kuyular devreye sokuldu. Suudi
Arabistan'ın üretim kotasını yükseltmesi sağlandı. Petrol arzının
artması, fiyatları 10 dolar seviyelerine kadar çekti. Petrolün varil
fiyatı 1990'daki I. Körfez Savaşı sırasında 34 doları görmesi
dışında 1985-1995 arasındaki 10 yıllık periyotta, 17-20 dolar
arasında değişmiştir.
1. 1973'ün sonuna doğru tarihteki ilk petrol krizi
aşılmıştır.
Irak - İran Savaşı'nın ardından İran petrolünün
pazardan çekilmesiyle petrol fiyatları dip yapmıştır.
III. Tarihteki ilk petrol ambargosu; Kuzey Amerika,
Avrupa ve Asya ülkelerine uygulanmıştır.
Buparçadan hareketle numaralanmış yargılardan
hangileri söylenemez?
A) Yalnız!
B) I ve II
C) Yalnız III
D) Yalnız II
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Petrol, tarihte ilk defa Ekim 1973'te başlayan Arap-İsrail Savaşı'nda doğrudan doğruya yaptırım gücü yüksek bir silah olarak kullanıldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'e askeri malzeme desteği sağlamasına tepki gösteren 10 Arap ülkesi, petrol ambargosu ilan etti. (1) Ambargo uygulanan ülkeler listesi ABD, Kanada, Ingiltere, Hollanda ve Japonya'dan oluşuyordu. (MI) Böylece 1973 yılı başında 3 dolar olan petrolün varil fiyatı 1974'e girildiğinde 13 dolara fırladı. (III) Yıl sonuna doğru kriz aşıldı ve fiyatlar 13-15 dolar bandina sabitlendi fakat bu durum fazla uzun sürmedi. (IV) 1979'daki Iran Devrimi ve ardından patlayan Irak-Iran savaşı, ikinci bir kriz dalgasını beraberinde getirdi. Iran petrolünün pazardan çekilmesiyle fiyatlar 39 dolara kadar çıktı. (V) Alternatif olarak Nijerya'da ve Kuzey Deniz petrol sahalarında yeni kuyular devreye sokuldu. Suudi Arabistan'ın üretim kotasını yükseltmesi sağlandı. Petrol arzının artması, fiyatları 10 dolar seviyelerine kadar çekti. Petrolün varil fiyatı 1990'daki I. Körfez Savaşı sırasında 34 doları görmesi dışında 1985-1995 arasındaki 10 yıllık periyotta, 17-20 dolar arasında değişmiştir. 1. 1973'ün sonuna doğru tarihteki ilk petrol krizi aşılmıştır. Irak - İran Savaşı'nın ardından İran petrolünün pazardan çekilmesiyle petrol fiyatları dip yapmıştır. III. Tarihteki ilk petrol ambargosu; Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerine uygulanmıştır. Buparçadan hareketle numaralanmış yargılardan hangileri söylenemez? A) Yalnız! B) I ve II C) Yalnız III D) Yalnız II E) I, II ve III
A) ölçüm, ölçme olgusuyla o an bozulmuş bir durumu
karşımıza çıkarır
B) belirsizlik ve anlam arayışı birbiriyle iç içe olan iki
sorundur
Atom Yayıncılık ®
C) bilimsel bilginin yeni araştırma sonuçlarına göre de-
ğişebileceğini baştan kabul etmek gerekecektir
D) bir kapasitenin veya herhangi bir olgunun belirli bir
birim cinsinden hesaplanması yeterlidir
E) sosyal bilimlerde artık nicel saptamalar yerine nitel
yaklaşımlar önem kazanır olmuştur
22.
20. (1) Kentlerin her anlamdaki yapısal özellikleri, toplum-
larının birer aynasıdır. (II) Ancak şu da bir gerçektir ki
ülkelerin toplumsal, ekonomik, kültürel yapıları bütü-
nün parçalarında homojen de ğildir. (III) Farklı toplum-
sal yapılara, faklılaşmış ekonomik gelişmişlik derece-
lerine kültürel de ğişme ve farklılaşmalara rastlanır. (IV)
Toplumsal de ğişme genel anlamıyla, toplumsal yapıyı
oluşturan ögelerdeki de ğişmeleri anlatan bir kavram-
dir. () Toplumsal değişme; ilişkilerin de ğişmesidir ya-
ni dengesi öğreti olan, sürekliliği göreli olan ilişkilerin
farklılaşmasıdır. (VI) Böyle bir tanıma göre, toplumsal
de ğişme; toplumsal dengenin yeni bir toplumsal du-
rum karşısında bozulması olarak görülmektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) IN
C) IV
D) V
E) VI
5
TÜRKÇE TESTİ
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A) ölçüm, ölçme olgusuyla o an bozulmuş bir durumu karşımıza çıkarır B) belirsizlik ve anlam arayışı birbiriyle iç içe olan iki sorundur Atom Yayıncılık ® C) bilimsel bilginin yeni araştırma sonuçlarına göre de- ğişebileceğini baştan kabul etmek gerekecektir D) bir kapasitenin veya herhangi bir olgunun belirli bir birim cinsinden hesaplanması yeterlidir E) sosyal bilimlerde artık nicel saptamalar yerine nitel yaklaşımlar önem kazanır olmuştur 22. 20. (1) Kentlerin her anlamdaki yapısal özellikleri, toplum- larının birer aynasıdır. (II) Ancak şu da bir gerçektir ki ülkelerin toplumsal, ekonomik, kültürel yapıları bütü- nün parçalarında homojen de ğildir. (III) Farklı toplum- sal yapılara, faklılaşmış ekonomik gelişmişlik derece- lerine kültürel de ğişme ve farklılaşmalara rastlanır. (IV) Toplumsal de ğişme genel anlamıyla, toplumsal yapıyı oluşturan ögelerdeki de ğişmeleri anlatan bir kavram- dir. () Toplumsal değişme; ilişkilerin de ğişmesidir ya- ni dengesi öğreti olan, sürekliliği göreli olan ilişkilerin farklılaşmasıdır. (VI) Böyle bir tanıma göre, toplumsal de ğişme; toplumsal dengenin yeni bir toplumsal du- rum karşısında bozulması olarak görülmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) IN C) IV D) V E) VI 5 TÜRKÇE TESTİ
47. Bu parç
den han
45. Aşağıdakilerden hangisi atik imhasının sağin
açısından önemli bir hizmet olarak algılandiğim
y
43. - 44. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Katı atık sorununun çözümü için bazı sistem-
ler geliştirilmiş olmakla birlikte, bunun temel
bir sağlık ve kamu hizmeti olarak kabul edil-
mesi oldukça yenidir. Belediyelerce toplanan
çöplerin imhasında genellikle gömme, yakma,
denize veya ırmağa dökme gibi yöntemler
kullanılmaktadır. Ancak denize veya ırmağa
dökme yöntemi çoğu zaman canlılara zarar
A) lleti
A
kanıtı olabilir?
R
oldu
B) Teie
C) Kor
G
A) ABD'lilerin, şişeleri depozito karşılığı iade etra
leri
1
ne
A
D) DI
y
1
verecek doğa kirlenmesine yol açtığından pek
çok ülkede yasaklanmıştır
. Çöp yakma yönte-
mindeyse yanma sonucu çıkan zehirli gazla-
rin filtre edilerek temizlenmesi önemlidir. Çöp
gömme yöntemi özellikle büyük kentlerde yer
sıkıntısı nedeniyle işlevsel olamamaktadır.
Metal eşya, cam, gazete kâğıdı gibi atıkların
toplanarak üretim sürecine yeniden katılması
işi, ciddi biçimde ilk olarak II. Dünya Savaşı
sırasında başladı; 1970'lerin başından bu
yana da önem kazandı. Örneğin, ABD'de
N
B) Atıkların yakılması sonucu çıkan zehirli gazlası
filtre edilmesi
C) Yeniden kullanılabilir atıkların kullanıldığı ürücke
rin yaygınlaşması
D) Çöpleri gömmek için büyük kentlerde yer sikre
si yaşanması
E) Atik toplamada her belediyenin kendi belirterek
bir yöntemi kullanması
E
V
bazı eyaletlerde şişelere depozito ücreti uy-
gulanmasının karayollarındaki şişe sayısını
önemli ölçüde azalttığı görüldü.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
47. Bu parç den han 45. Aşağıdakilerden hangisi atik imhasının sağin açısından önemli bir hizmet olarak algılandiğim y 43. - 44. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Katı atık sorununun çözümü için bazı sistem- ler geliştirilmiş olmakla birlikte, bunun temel bir sağlık ve kamu hizmeti olarak kabul edil- mesi oldukça yenidir. Belediyelerce toplanan çöplerin imhasında genellikle gömme, yakma, denize veya ırmağa dökme gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ancak denize veya ırmağa dökme yöntemi çoğu zaman canlılara zarar A) lleti A kanıtı olabilir? R oldu B) Teie C) Kor G A) ABD'lilerin, şişeleri depozito karşılığı iade etra leri 1 ne A D) DI y 1 verecek doğa kirlenmesine yol açtığından pek çok ülkede yasaklanmıştır . Çöp yakma yönte- mindeyse yanma sonucu çıkan zehirli gazla- rin filtre edilerek temizlenmesi önemlidir. Çöp gömme yöntemi özellikle büyük kentlerde yer sıkıntısı nedeniyle işlevsel olamamaktadır. Metal eşya, cam, gazete kâğıdı gibi atıkların toplanarak üretim sürecine yeniden katılması işi, ciddi biçimde ilk olarak II. Dünya Savaşı sırasında başladı; 1970'lerin başından bu yana da önem kazandı. Örneğin, ABD'de N B) Atıkların yakılması sonucu çıkan zehirli gazlası filtre edilmesi C) Yeniden kullanılabilir atıkların kullanıldığı ürücke rin yaygınlaşması D) Çöpleri gömmek için büyük kentlerde yer sikre si yaşanması E) Atik toplamada her belediyenin kendi belirterek bir yöntemi kullanması E V bazı eyaletlerde şişelere depozito ücreti uy- gulanmasının karayollarındaki şişe sayısını önemli ölçüde azalttığı görüldü.
16. Aidiyet duygusu, insanın sosyal ihtiyaçlarından
biridir. Aynı zamanda, kültürün pekiştirdiği ve
teşvik ettiği bir olgudur. Daha doğmadan hangi
irk, hangi millet ve hangi cinsiyete sahip
olacağınız bellidir. Bunları, siz seçemezsiniz
ama hiç tanımadığınız bir yabancı, sırf sizinle
ayni pasaporta sahip diye, aynı dili konuşuyor
diye ve hatta hemcinsiniz diye ona karşı tuhaf
bir sıcaklık duyarsınız. Ama ne zaman? Elbette
bu özelliklere sahip olmayan "diğerleri" etrafta
mevcutken. Yurt dışına çıktıysanız bu durumu
daha iyi anlarsınız. San Francisco'nun
sokaklarında Türkçe konuşan başka birilerini
duysanız koşup kucaklamak istersiniz. Peki,
neden? Hepsinin nedeni aidiyetle, sosyal
kimliklerimizle ilgili. Sosyal psikologlar,
kendimizi bir gruba ait hissetme ihtiyacımızın
temellerini araştıran birçok deney yapmışlardır.
Bir grubun parçası olduğumuzu
düşündüğümüzde hareketlerimizi gruba göre
ayarlar, grubumuzun diğer üyelerini grup
dışından olanlara karşı korur, gerektiğinde
kayırır hatta grubumuz için mücadele ederiz. Bir
insan birçok farklı gruba dâhildir; bazıları kendi
seçimimizken diğerleri ise az önce bahsettiğim
gibi içine doğduğumuz gruplardır. Psikolog
Henry Tajfel, bir grubun saniyeler içinde hatta
üyeleri birbirlerini görmeseler, birbirlerini
tanimasalar, bu gruptan herhangi bir maddi
veya manevi çıkarları olmasa bile kolayca
oluşturulduklarını ortaya koymuştur. Tajfel,
parçası olduğumuz arupların, kimliğimizi
belirlediğini söylüyor. Bu kimlik oluşturma
sürecinde mutlaka, bir "diğerleri" grubu da
olmalı. Çünkü bir grubun hangi özelliklere sahip
olduğu, bir başkasına kıyasla ortaya çıkıyor.
Yüksek statülü, zengin, genç... mutlaka düşük
statülü, fakir ve yaşlı olan diğerlerine göre
şekillenir.
Bu parçadan aşağıdaki önermelerden
hangisi çıkarılamaz?
7
A) Aidiyet duygusu doğaldir.
B) Gruplar kendini ötekine göre tanimlar.
C) Bireysel kimliğin şekillenmesinde aidiyetin
etkisi varer.
D) Farklı sosyal gruplar aynı toplumda uzlaşma
sağlayabilir.
E) Aidiyet duygusu sahiplenme tutumunu
doğurur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
16. Aidiyet duygusu, insanın sosyal ihtiyaçlarından biridir. Aynı zamanda, kültürün pekiştirdiği ve teşvik ettiği bir olgudur. Daha doğmadan hangi irk, hangi millet ve hangi cinsiyete sahip olacağınız bellidir. Bunları, siz seçemezsiniz ama hiç tanımadığınız bir yabancı, sırf sizinle ayni pasaporta sahip diye, aynı dili konuşuyor diye ve hatta hemcinsiniz diye ona karşı tuhaf bir sıcaklık duyarsınız. Ama ne zaman? Elbette bu özelliklere sahip olmayan "diğerleri" etrafta mevcutken. Yurt dışına çıktıysanız bu durumu daha iyi anlarsınız. San Francisco'nun sokaklarında Türkçe konuşan başka birilerini duysanız koşup kucaklamak istersiniz. Peki, neden? Hepsinin nedeni aidiyetle, sosyal kimliklerimizle ilgili. Sosyal psikologlar, kendimizi bir gruba ait hissetme ihtiyacımızın temellerini araştıran birçok deney yapmışlardır. Bir grubun parçası olduğumuzu düşündüğümüzde hareketlerimizi gruba göre ayarlar, grubumuzun diğer üyelerini grup dışından olanlara karşı korur, gerektiğinde kayırır hatta grubumuz için mücadele ederiz. Bir insan birçok farklı gruba dâhildir; bazıları kendi seçimimizken diğerleri ise az önce bahsettiğim gibi içine doğduğumuz gruplardır. Psikolog Henry Tajfel, bir grubun saniyeler içinde hatta üyeleri birbirlerini görmeseler, birbirlerini tanimasalar, bu gruptan herhangi bir maddi veya manevi çıkarları olmasa bile kolayca oluşturulduklarını ortaya koymuştur. Tajfel, parçası olduğumuz arupların, kimliğimizi belirlediğini söylüyor. Bu kimlik oluşturma sürecinde mutlaka, bir "diğerleri" grubu da olmalı. Çünkü bir grubun hangi özelliklere sahip olduğu, bir başkasına kıyasla ortaya çıkıyor. Yüksek statülü, zengin, genç... mutlaka düşük statülü, fakir ve yaşlı olan diğerlerine göre şekillenir. Bu parçadan aşağıdaki önermelerden hangisi çıkarılamaz? 7 A) Aidiyet duygusu doğaldir. B) Gruplar kendini ötekine göre tanimlar. C) Bireysel kimliğin şekillenmesinde aidiyetin etkisi varer. D) Farklı sosyal gruplar aynı toplumda uzlaşma sağlayabilir. E) Aidiyet duygusu sahiplenme tutumunu doğurur.
6.
Dil, insanların düşündüklerini, duyduklarını bildirmek
için kullandıkları, sözcükler ve işaretlerden oluşan bir
anlaşma aracıdır. Ancak, herhangi bir araç değildir. ----
Aynı zamanda ulusal kimliği yansıtan bir ayna gibidir.
Bu ayna kirlenirse toplumsal varlığımız da kirlenir. İşte
bu gerçeklerden yola çıkarak bütün ülkede ana dili bi-
lincini ve duyarlığını besleyip geliştirme çabası içinde
olmalıyız. Çünkü bir dili yozlaşmaktan, bozulmaktan
kurtaracak güç, yasalar ve yasaklamalar değil; o dili ko-
nuşan toplumun dil bilinci ve duyarlığıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Вir ulusun kimliğini belirleyen, duygu ve düşünce
dünyasını besleyen en önemli etkendir.
B) Dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, gizli bir
anlaşma sistemidir.
C) Canlı bir varlıktır, bu nedenle dildeki bazı sözcükler
zamanla kullanımdan düşer.
D) Dil iletişimin önemli bir ögesidir, insanlar dil sayesin-
de duygu ve düşüncelerini ifade eder.
E) Sosyal çevrenin tasarımındaki en önemli iletişim
aracı dildir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Dil, insanların düşündüklerini, duyduklarını bildirmek için kullandıkları, sözcükler ve işaretlerden oluşan bir anlaşma aracıdır. Ancak, herhangi bir araç değildir. ---- Aynı zamanda ulusal kimliği yansıtan bir ayna gibidir. Bu ayna kirlenirse toplumsal varlığımız da kirlenir. İşte bu gerçeklerden yola çıkarak bütün ülkede ana dili bi- lincini ve duyarlığını besleyip geliştirme çabası içinde olmalıyız. Çünkü bir dili yozlaşmaktan, bozulmaktan kurtaracak güç, yasalar ve yasaklamalar değil; o dili ko- nuşan toplumun dil bilinci ve duyarlığıdır. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Вir ulusun kimliğini belirleyen, duygu ve düşünce dünyasını besleyen en önemli etkendir. B) Dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, gizli bir anlaşma sistemidir. C) Canlı bir varlıktır, bu nedenle dildeki bazı sözcükler zamanla kullanımdan düşer. D) Dil iletişimin önemli bir ögesidir, insanlar dil sayesin- de duygu ve düşüncelerini ifade eder. E) Sosyal çevrenin tasarımındaki en önemli iletişim aracı dildir.
Bilinçaltını boşaltan insanlar bir şekilde rahatlar. Bilindiği
üzere insanoğlu bilinçaltından etkilenir. Psikolojik sorun-
lanın çözümünde de bilinçaltına ulaşabilme çabası olduk-
ça önemlidir. En küçük psikolojik sorunların tedavi edil-
mesinde bile bireyin çocukluğuna ulaşabilme gayreti bu
yüzden olsa gerektir. Jackson Pollock şöyle demektedir.
"Benim resimlerimin kaynağı bilinçaltıdır. Resimlerimi de
tipkı desenlerim gibi ele alıyorum yani doğrudan doğru-
ya, peşin çalışmalara başvurmaksızın... Resmi yaparken
neyin meydana geldiğini pek fark etmiyor, ne yaptığımı
ancak işin sonunda görebiliyorum." Çünkü sanat bazen
bilinçaltının gözle görülebilir hâle getirilme uğraşıdır. Ba-
zen de bilinçaltında gizli kalmış veya sözlü olarak ifade
edilememiş ifadelerin sanatın diliyle ifade edilmesidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
A Sanat, bilinçaltını dışa vurarak kişiyi psikolojik
yönden rahatlatır.
B Bilinçaltının en gizli yanları ancak sanat eserleri
yoluyla ifade edilebilir.
Sanat, insanların bütün hayal ve arzularının ze-
min bulduğu bir alandır.
D Sanat, kimi zaman insanı hayatın gerçeklerin-
uzaklaştırarak rahatlatır.
Sanat bazen hayatın zorluklanndan, bazen ha-
tırlanmak istenmeyen gerçeklerden, bazen de
beklenmeyen gelecekten kaçıştır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bilinçaltını boşaltan insanlar bir şekilde rahatlar. Bilindiği üzere insanoğlu bilinçaltından etkilenir. Psikolojik sorun- lanın çözümünde de bilinçaltına ulaşabilme çabası olduk- ça önemlidir. En küçük psikolojik sorunların tedavi edil- mesinde bile bireyin çocukluğuna ulaşabilme gayreti bu yüzden olsa gerektir. Jackson Pollock şöyle demektedir. "Benim resimlerimin kaynağı bilinçaltıdır. Resimlerimi de tipkı desenlerim gibi ele alıyorum yani doğrudan doğru- ya, peşin çalışmalara başvurmaksızın... Resmi yaparken neyin meydana geldiğini pek fark etmiyor, ne yaptığımı ancak işin sonunda görebiliyorum." Çünkü sanat bazen bilinçaltının gözle görülebilir hâle getirilme uğraşıdır. Ba- zen de bilinçaltında gizli kalmış veya sözlü olarak ifade edilememiş ifadelerin sanatın diliyle ifade edilmesidir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A Sanat, bilinçaltını dışa vurarak kişiyi psikolojik yönden rahatlatır. B Bilinçaltının en gizli yanları ancak sanat eserleri yoluyla ifade edilebilir. Sanat, insanların bütün hayal ve arzularının ze- min bulduğu bir alandır. D Sanat, kimi zaman insanı hayatın gerçeklerin- uzaklaştırarak rahatlatır. Sanat bazen hayatın zorluklanndan, bazen ha- tırlanmak istenmeyen gerçeklerden, bazen de beklenmeyen gelecekten kaçıştır
40. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
vardır?
A) Attila İlhan, yazım dünyasına ilk adımı ne zaman at-
mıştır?
B) Attila İlhan'ın, şiir kitaplarının sevilmesinin başlıca
nedeni nedir?
C) Attila İlhan, genel olarak romanlarında hangi konular
üzerine yoğunlaşmıştır?
D/Attila İlhan'ı değişik türde eser vermeye iten önemli
bir sebep var mıdır?
E) Altila İlhan, Atatürk'le ilgili hangi çalışmalara imza at-
mıştır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
40. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? A) Attila İlhan, yazım dünyasına ilk adımı ne zaman at- mıştır? B) Attila İlhan'ın, şiir kitaplarının sevilmesinin başlıca nedeni nedir? C) Attila İlhan, genel olarak romanlarında hangi konular üzerine yoğunlaşmıştır? D/Attila İlhan'ı değişik türde eser vermeye iten önemli bir sebep var mıdır? E) Altila İlhan, Atatürk'le ilgili hangi çalışmalara imza at- mıştır?
E
N
16. Sinemanın ilk yıllarında insanların perdede üzerle-
rine doğru gelen atlıları ya da treni gerçek sanarak
kendilerini yere atmaları gibi bizde de uzun yıllar bo-
yunca, filmlerin kötü karakterlerinin gerçekten kötü
insanlar olduğu zannedildi. Türk filmlerinin en ünlü
“kötü”leri Ahmet Tarık Tekçe ve Erol Taş, Anado-
lu'ya gittiklerinde kendilerini kovalayanlardan kaçar-
lar, atılan taşlardan korunmak için ellerini başlarına
siper ederlerdi.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
A) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde önyar-
gi oluşturur.
B) Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye de-
ğişir.
C) Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanı-
lan teknolojiye bağlıdır.
D) Sinemanın bugünkü düzeyine ulaşması uzun ve
özverili çalışmalar gerektirmiştir.
E) Sinema teknolojisiyle yeni tanışanlar, filmdekileri
gerçekmiş gibi algılayabilirler.
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
E N 16. Sinemanın ilk yıllarında insanların perdede üzerle- rine doğru gelen atlıları ya da treni gerçek sanarak kendilerini yere atmaları gibi bizde de uzun yıllar bo- yunca, filmlerin kötü karakterlerinin gerçekten kötü insanlar olduğu zannedildi. Türk filmlerinin en ünlü “kötü”leri Ahmet Tarık Tekçe ve Erol Taş, Anado- lu'ya gittiklerinde kendilerini kovalayanlardan kaçar- lar, atılan taşlardan korunmak için ellerini başlarına siper ederlerdi. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde önyar- gi oluşturur. B) Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye de- ğişir. C) Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanı- lan teknolojiye bağlıdır. D) Sinemanın bugünkü düzeyine ulaşması uzun ve özverili çalışmalar gerektirmiştir. E) Sinema teknolojisiyle yeni tanışanlar, filmdekileri gerçekmiş gibi algılayabilirler. C
2020-TYT/Türkçe
12. Memduh Şevket Esendal, sevgiden yoksun bir polis
memurunun iki genel sokakta birbirlerini öptüler diye
yakalayıp karakola götürmesini anlattığı hikayenin sonun
da komisere şunları söyletir: "Bu adamlar kanlı mi, katil
mi, hirsiz mi? Bunlar memleketin temeli. Biz gece gündüz
bu sokakları bekliyoruz ki kimse bunları rahatsız etmesin
Vay efendim kadın kocasını öpmüşmüş, Başını yanıp kolu-
nu kırmamış yal Eğer bunları günün birinde evlerine kav-
ga ederek giderken görürsen çevir keratalary tikayım
deliğe. Yoksa böyle genç karı koca güpegündüz halkin
içinde el ele tutuştular, birbirlerini öptüler diye karakola
getirilir mi? Polisin gözü her yere bakar ama istediğini
görür. Polis dediğin ağır olur, vakarlı olur."
Bu parçadaki komiserin sözlerinden aşağıdakilerin
hangisi çıkarılamaz?
(A) Geleneksel baskıcı ahlak yerine sevgiye dayanan bir
ahlak geçerli olmalıdır.
B Başkalarına zarar verilmedikçe kişisel özgürlüğe saygı
duyulmalidir
Devlet gücü, bireylerin güvenliğini sağlamak için kulla-
mimalıdır.
Güvenlik görevlileri, anlayışlı ve hoşgörülü bir yakla-
şim içinde olmalıdır.
E) Memleketin huzuru, sakin yaradılışlı, kimseyi rahatsız
etmeyen kişilerin varlığına bağlıdır.
IMLERI YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2020-TYT/Türkçe 12. Memduh Şevket Esendal, sevgiden yoksun bir polis memurunun iki genel sokakta birbirlerini öptüler diye yakalayıp karakola götürmesini anlattığı hikayenin sonun da komisere şunları söyletir: "Bu adamlar kanlı mi, katil mi, hirsiz mi? Bunlar memleketin temeli. Biz gece gündüz bu sokakları bekliyoruz ki kimse bunları rahatsız etmesin Vay efendim kadın kocasını öpmüşmüş, Başını yanıp kolu- nu kırmamış yal Eğer bunları günün birinde evlerine kav- ga ederek giderken görürsen çevir keratalary tikayım deliğe. Yoksa böyle genç karı koca güpegündüz halkin içinde el ele tutuştular, birbirlerini öptüler diye karakola getirilir mi? Polisin gözü her yere bakar ama istediğini görür. Polis dediğin ağır olur, vakarlı olur." Bu parçadaki komiserin sözlerinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? (A) Geleneksel baskıcı ahlak yerine sevgiye dayanan bir ahlak geçerli olmalıdır. B Başkalarına zarar verilmedikçe kişisel özgürlüğe saygı duyulmalidir Devlet gücü, bireylerin güvenliğini sağlamak için kulla- mimalıdır. Güvenlik görevlileri, anlayışlı ve hoşgörülü bir yakla- şim içinde olmalıdır. E) Memleketin huzuru, sakin yaradılışlı, kimseyi rahatsız etmeyen kişilerin varlığına bağlıdır. IMLERI YAYINLARI
TYT/Türkçe
292
19. özcan Alper'in senaryo yazımını ve yönetmenliğini üst-
lendiği; Onur Saylak, Megi Kobaladzade, Raife Yenigül,
Serkan Keskin gibi oyunculara sahip olan "Sonbahar"
(2008) filmi, Türkiye'de son dönemde üretilen politik film-
lere bir örnek olarak değerlendirilebilir. 19 Aralık 2000
tarihinde yapılan "Hayata Dönüş Operasyonu" sonrasın-
da, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen Yusuf'un ka-
lan ömrünü memleketi Artvin'e dönerek geçirmesini ve
burada Gürcü kızı Eka ile karşılaşmasını konu edinen
film, bireysel ve politik direniş unsurlarını birleştirmiştir.
Sonbahar filmi, gelenekselleşmiş politik film örnekle-
rinden farklı olarak yeni-politik sinemaya uygun bir dil
geliştirmiş, toplumsalın yanı sıra bireylerin öykülerini de
“sloganlaşmayan” bir dil ile seyirciye aktarmıştır. Son-
bahar'ın konusu, Yusuf ve Eka karakterleri başta olmak
üzere ayrık otlarının hayatlarıdır. Bu bağlamda Sonba-
har, içinde üretildiği toplumsal yapının bir ürünü olarak
yalnızca politik değil, aynı zamanda toplum-birey ilişkisi-
ne de yönelen bir filmdir.
Bu parçada Sonbahar filmiyle ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Klasik siyasi film türünden ayrılan yönlerinin olduğu-
na
B) Anlatmak istediklerini propaganda yapmadan ilettiği-
NAVIGASYON
ne
Politik dilin klasik argümanlarını kullandığına
D) Karakterlerinin toplumla uyuşmayan kişiler olduğuna
E) Politik yapısının yanında sosyolojik boyutunun da ol-
duğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 292 19. özcan Alper'in senaryo yazımını ve yönetmenliğini üst- lendiği; Onur Saylak, Megi Kobaladzade, Raife Yenigül, Serkan Keskin gibi oyunculara sahip olan "Sonbahar" (2008) filmi, Türkiye'de son dönemde üretilen politik film- lere bir örnek olarak değerlendirilebilir. 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan "Hayata Dönüş Operasyonu" sonrasın- da, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen Yusuf'un ka- lan ömrünü memleketi Artvin'e dönerek geçirmesini ve burada Gürcü kızı Eka ile karşılaşmasını konu edinen film, bireysel ve politik direniş unsurlarını birleştirmiştir. Sonbahar filmi, gelenekselleşmiş politik film örnekle- rinden farklı olarak yeni-politik sinemaya uygun bir dil geliştirmiş, toplumsalın yanı sıra bireylerin öykülerini de “sloganlaşmayan” bir dil ile seyirciye aktarmıştır. Son- bahar'ın konusu, Yusuf ve Eka karakterleri başta olmak üzere ayrık otlarının hayatlarıdır. Bu bağlamda Sonba- har, içinde üretildiği toplumsal yapının bir ürünü olarak yalnızca politik değil, aynı zamanda toplum-birey ilişkisi- ne de yönelen bir filmdir. Bu parçada Sonbahar filmiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Klasik siyasi film türünden ayrılan yönlerinin olduğu- na B) Anlatmak istediklerini propaganda yapmadan ilettiği- NAVIGASYON ne Politik dilin klasik argümanlarını kullandığına D) Karakterlerinin toplumla uyuşmayan kişiler olduğuna E) Politik yapısının yanında sosyolojik boyutunun da ol- duğuna