Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

16. (1) Okul hayatımıza başlayıp öğrenci kimliğine büründüğümüz
andan itibaren hayattaki başarımızın notlara indirgenmesini
zaman zaman eleştiririz. (II) Ancak bu eleştiriler "Notları yük-
sek öğrenci iyi öğrencidir." kuralını hiçbir zaman bozmaz.
(III) Bir bilim insanı olmak ve akademik hayatı seçmek isti-
yorsanız benzer bir kuralla karşı karşıyasınız. (IV) Ancak bu
sefer notların yerini makaleler alıyor. (V) Zira bilimsel maka-
le sayınız alanınızdaki etkinliğinizi gösterirken makalelerini-
ze meslektaşlarınız tarafından yapılan atıflar, çalışmanızın
öneminin ve kalitesinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Yani çalışmanızdan ne kadar çok söz ediliyorsa o
kadar büyük bir işe imza atmışsınız demek oluyor." cüm-
lesi getirilebilir?
A)
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
16. (1) Okul hayatımıza başlayıp öğrenci kimliğine büründüğümüz andan itibaren hayattaki başarımızın notlara indirgenmesini zaman zaman eleştiririz. (II) Ancak bu eleştiriler "Notları yük- sek öğrenci iyi öğrencidir." kuralını hiçbir zaman bozmaz. (III) Bir bilim insanı olmak ve akademik hayatı seçmek isti- yorsanız benzer bir kuralla karşı karşıyasınız. (IV) Ancak bu sefer notların yerini makaleler alıyor. (V) Zira bilimsel maka- le sayınız alanınızdaki etkinliğinizi gösterirken makalelerini- ze meslektaşlarınız tarafından yapılan atıflar, çalışmanızın öneminin ve kalitesinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Yani çalışmanızdan ne kadar çok söz ediliyorsa o kadar büyük bir işe imza atmışsınız demek oluyor." cüm- lesi getirilebilir? A) B) II C) III D) IV E) V
TYT/Türkçe
33. İngilizce uluslararası bir dil. Benim gençliğimde, bi-
zim kuşakta Fransızca vardı. Ancak önemini yitirdi.
Fransız diplomatlar İngilizce konuşmazlar, bilseler
bile, konuşmamayı tercih ederlerdi. Bugün tanıdı-
ğım birçok Fransız diplomat İngilizce konuşuyor.
Önceleri hâkim olan güç İngilizlerdi. İkinci Dünya
Savaşı'ndan sonra ABD oldu. ABD'nin dünyanın her
tarafında yalnız siyasi ve stratejik değil, ekonomik
varlığı da var. Böyle olunca da İngilizce gerekli bir
dil oluyor. İngilizceyi bütün uluslar için ortak iletişim
dili olarak kabul etmeliyiz.
Bu parçada vurgulanan asıl düşünce aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Fransızların, bildikleri bir yabancı dili konuşma-
yacak kadar milliyetçi oldukları
B) İngilizcenin dünyanın farklı bölgelerinde konu-
şulduğu
C) Fransızcanın İngilizce karşısında önem kaybetti-
ği
Küreselleşen dünyada ortak bir dile ihtiyaç oldu-
ğu
E) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra güçler dengesi-
nin değiştiği
k Yayıncılık
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 33. İngilizce uluslararası bir dil. Benim gençliğimde, bi- zim kuşakta Fransızca vardı. Ancak önemini yitirdi. Fransız diplomatlar İngilizce konuşmazlar, bilseler bile, konuşmamayı tercih ederlerdi. Bugün tanıdı- ğım birçok Fransız diplomat İngilizce konuşuyor. Önceleri hâkim olan güç İngilizlerdi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD oldu. ABD'nin dünyanın her tarafında yalnız siyasi ve stratejik değil, ekonomik varlığı da var. Böyle olunca da İngilizce gerekli bir dil oluyor. İngilizceyi bütün uluslar için ortak iletişim dili olarak kabul etmeliyiz. Bu parçada vurgulanan asıl düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Fransızların, bildikleri bir yabancı dili konuşma- yacak kadar milliyetçi oldukları B) İngilizcenin dünyanın farklı bölgelerinde konu- şulduğu C) Fransızcanın İngilizce karşısında önem kaybetti- ği Küreselleşen dünyada ortak bir dile ihtiyaç oldu- ğu E) İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra güçler dengesi- nin değiştiği k Yayıncılık
26. insanlar, tek tek güçlerini ortaya koyduklarında yöne-
tenler tarafından pek dikkate alınmazlar. Çoğu kez so-
runlarını dinleyecek muhatap bile bulamazlar. Sendika,
dernek, vakıf gibi sivil toplum örgütleri etrafında ortak
amaç ve çıkarları doğrultusunda güçlerini birleştirip or-
ganize olduklarında ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve
menfaatlerini daha kolay korur, geliştirir ve alırlar. Küçük
tasarrufları bir araya getirip büyük bir sermaye oluştura-
bilir, çok ortaklı bir şirket bile kurabilirler.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki sözlerden hangi-
siyle ilişkilendirilebilir?
A) Harekette birlik olmazsa fikirdeki birliğin hiçbir fay-
dası yoktur.
B) İnsan kendisiyle birlik oldu mu başkalarıyla da olur
demektir.
C) Birlik ve beraberlikte kuvvet, ayrılıkta sıkıntı ve sorun
vardır.
D) Bazı insanlar düşmemek için birbirine tutunur.
E) İnsanlar birbirine yardımdan el çektikleri gün insanlık
yok olur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. insanlar, tek tek güçlerini ortaya koyduklarında yöne- tenler tarafından pek dikkate alınmazlar. Çoğu kez so- runlarını dinleyecek muhatap bile bulamazlar. Sendika, dernek, vakıf gibi sivil toplum örgütleri etrafında ortak amaç ve çıkarları doğrultusunda güçlerini birleştirip or- ganize olduklarında ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini daha kolay korur, geliştirir ve alırlar. Küçük tasarrufları bir araya getirip büyük bir sermaye oluştura- bilir, çok ortaklı bir şirket bile kurabilirler. Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki sözlerden hangi- siyle ilişkilendirilebilir? A) Harekette birlik olmazsa fikirdeki birliğin hiçbir fay- dası yoktur. B) İnsan kendisiyle birlik oldu mu başkalarıyla da olur demektir. C) Birlik ve beraberlikte kuvvet, ayrılıkta sıkıntı ve sorun vardır. D) Bazı insanlar düşmemek için birbirine tutunur. E) İnsanlar birbirine yardımdan el çektikleri gün insanlık yok olur.
or
D
Test biçimindeki sınavlar için kullanılan optik okuyucular,
formlarda karalanan cevaplan okurken kurşun kalemin ka
ğıt üzerinde biraktığı izin elektriksel iletkenliğinden yararla
niyor. Optik okuyucuların erken dönemlerinde, henüz yete-
rince gelişmemiş olan bu cihazlar, çok sert kalemlerle dol-
durulan optik formları okuyamıyordu. Mesela 3 veya 4 nu.
mara kalemler genellikle hatalı sonuç alınmasına sebep olu-
yordu. 1 gibi yumuşak kalemlerle karalanan boşluklar ise
kolayca dağılıyordu, bu sebeple optik formlarda kullanılma
si sakıncalıydı. Geriye 2 numara (HB) ve 2B kaliyordu. Da.
ha iyi sonuçlar veren 2B, endüstri standardi oldu.
Bu parçanın bütününde "optik okuyucular'la ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zaman içerisinde daha mükemmel hale geldiği
B) Geliştirilmesinde deneme yanılma yönteminin etkili ol-
duğu
C) Değişik kalem tipleriyle yapılan işaretlemelerin soruna
yol açtığı
D) Hangi kalem tipinin niçin tercih edildiği
E) Test biçimindeki sınavları değerlendirmenin en iyi yolu
olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
or D Test biçimindeki sınavlar için kullanılan optik okuyucular, formlarda karalanan cevaplan okurken kurşun kalemin ka ğıt üzerinde biraktığı izin elektriksel iletkenliğinden yararla niyor. Optik okuyucuların erken dönemlerinde, henüz yete- rince gelişmemiş olan bu cihazlar, çok sert kalemlerle dol- durulan optik formları okuyamıyordu. Mesela 3 veya 4 nu. mara kalemler genellikle hatalı sonuç alınmasına sebep olu- yordu. 1 gibi yumuşak kalemlerle karalanan boşluklar ise kolayca dağılıyordu, bu sebeple optik formlarda kullanılma si sakıncalıydı. Geriye 2 numara (HB) ve 2B kaliyordu. Da. ha iyi sonuçlar veren 2B, endüstri standardi oldu. Bu parçanın bütününde "optik okuyucular'la ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zaman içerisinde daha mükemmel hale geldiği B) Geliştirilmesinde deneme yanılma yönteminin etkili ol- duğu C) Değişik kalem tipleriyle yapılan işaretlemelerin soruna yol açtığı D) Hangi kalem tipinin niçin tercih edildiği E) Test biçimindeki sınavları değerlendirmenin en iyi yolu olduğu
rülür
erden)
V
C
başka bir şey gibi görülebilir mi?
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an-
lami parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma-
D
maktadır?
B) 11
C)
D) IV
A)
E) V
karekök
4
2.
Dildeki kargaşa aslında bilinçteki bir kargaşanın sonu-
cudur. Genellikle bazı yanlış görüşlerle karşılaşıyoruz
toplumda; efendim, adam doğru düşünüyor ama kötü ko-
nuşuyor derler. Doğru düşünen adamın kötü konuşması
olanaksızdır. Çünkü dil düşünceyi yansıtır. Dil düşünceyi
yaratmıyor, düşünce dili yaratıyor. Dolayısıyla dil, bir so-
nuç. Yani düşünce uğradığı kafanın değil, çıktığı dilin ma-
lidir.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Dilden dökülen sözlerin düşüncenin aynası olduğu
B) Istem dışı sözlerin düşünceyle örtüşmeyebileceği
Cy Söylenen sözün niteliğini, düşünmek için ayrılan za-
manın belirlediği
DJ Dilin, insanın düşünce evreninin çerçevesini daralttığı
E) Doğru düşüncelere sahip olanların dile incelikleriyle
hâkim olduğu
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
rülür erden) V C başka bir şey gibi görülebilir mi? Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lami parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- D maktadır? B) 11 C) D) IV A) E) V karekök 4 2. Dildeki kargaşa aslında bilinçteki bir kargaşanın sonu- cudur. Genellikle bazı yanlış görüşlerle karşılaşıyoruz toplumda; efendim, adam doğru düşünüyor ama kötü ko- nuşuyor derler. Doğru düşünen adamın kötü konuşması olanaksızdır. Çünkü dil düşünceyi yansıtır. Dil düşünceyi yaratmıyor, düşünce dili yaratıyor. Dolayısıyla dil, bir so- nuç. Yani düşünce uğradığı kafanın değil, çıktığı dilin ma- lidir. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Dilden dökülen sözlerin düşüncenin aynası olduğu B) Istem dışı sözlerin düşünceyle örtüşmeyebileceği Cy Söylenen sözün niteliğini, düşünmek için ayrılan za- manın belirlediği DJ Dilin, insanın düşünce evreninin çerçevesini daralttığı E) Doğru düşüncelere sahip olanların dile incelikleriyle hâkim olduğu 3
23. Batı edebiyatı, tek bir edebiyat topluluğu gibi ifade edilse
de birden fazla edebiyat biriminin bir araya gelmesiyle oluş-
muştur. Bunlar, birbirlerinden farklı uluslara ait edebiyat-
lardır ve kendilerine özgü niteliklere sahiptir. O millete ya
da ülkeye özgü kültürel ögeler, siyasi bağlar, yönetim bi-
çimleri, tarihsel dönüm noktaları, coğrafi konumları ve ik-
limi, ilişkide bulundukları diğer toplumlar gibi pek çok de-
ğişkene bağlı olarak farklılıklar gösterir. Ancak bu edebi-
yatlar, klasik edebiyat olarak kabul edilen Eski Yunan ve La-
tin edebiyatının, Hristiyanlığın inanış ve değerler sistemini
ortak miras olarak paylaşırlar. Dolayısıyla birbiriyle daima
alışveriş içinde olmuş olan bu edebiyatlar, birbirinden etki-
lenmiş ve iç içe gelişmiştir.
Bu parçada “Batı edebiyatı" kavramıyla ilgili olarak anla-
tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Batı uygarlığını meydana getiren ülkelerin tarihî geç-
mişlerine ışık tuttuğu
B) Ulusların insanlık tarihindeki yerlerini belirlemede bi-
rinci etken olduğu
ch Yunan edebiyatı kaynaklı olduğundan bu değerler üze-
rine temellenmeye devam ettiği
D) Ortak geçmişleri bulunan ülke ve milletlerin edebiya-
tını bir çatı altında toplayan bir kavram olduğu
Ey Edebiyat terminolojisindeki tanımının objektif bir ba-
kış açısıyla yapılmadığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23. Batı edebiyatı, tek bir edebiyat topluluğu gibi ifade edilse de birden fazla edebiyat biriminin bir araya gelmesiyle oluş- muştur. Bunlar, birbirlerinden farklı uluslara ait edebiyat- lardır ve kendilerine özgü niteliklere sahiptir. O millete ya da ülkeye özgü kültürel ögeler, siyasi bağlar, yönetim bi- çimleri, tarihsel dönüm noktaları, coğrafi konumları ve ik- limi, ilişkide bulundukları diğer toplumlar gibi pek çok de- ğişkene bağlı olarak farklılıklar gösterir. Ancak bu edebi- yatlar, klasik edebiyat olarak kabul edilen Eski Yunan ve La- tin edebiyatının, Hristiyanlığın inanış ve değerler sistemini ortak miras olarak paylaşırlar. Dolayısıyla birbiriyle daima alışveriş içinde olmuş olan bu edebiyatlar, birbirinden etki- lenmiş ve iç içe gelişmiştir. Bu parçada “Batı edebiyatı" kavramıyla ilgili olarak anla- tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Batı uygarlığını meydana getiren ülkelerin tarihî geç- mişlerine ışık tuttuğu B) Ulusların insanlık tarihindeki yerlerini belirlemede bi- rinci etken olduğu ch Yunan edebiyatı kaynaklı olduğundan bu değerler üze- rine temellenmeye devam ettiği D) Ortak geçmişleri bulunan ülke ve milletlerin edebiya- tını bir çatı altında toplayan bir kavram olduğu Ey Edebiyat terminolojisindeki tanımının objektif bir ba- kış açısıyla yapılmadığı
Alison DOD!
TÜRKÇE
doğmuştu
ahillerinde
uth'ta-mu-
terken ya
ya
ur Conan
Holmes a
Sisecekti.
eplerine-
nucta 4
külliyati
Yarat-
yüteci,
zerinde
çağda
ma ko-
25. Pek çoğumusun. Tarko konusunda duyarl olduğu-
nu biliyorum insanlar yani yapmak istemiyorlar
medikleri bir bilgiden yararlanmaları elbette SOZ
ama yanlış yapmamak için ellerinde ne var? Edin-
konusu degil. Nerede öğretiliyor Türkçe? Orgün
bilinci, sevgisi veriyor mu? Hayır. Yaygın öğretim
ögretim içinde okullarımız yeterli bir Türkçe bilgisi,
diyebileceğimiz yazılı, görsel, işitsel basın bu ko-
nuda yardımcı olabiliyor mu insanlara? Yine hayır.
ler bile çoğu kez eleştirdikleri yanlışları yapmaktan
Türkçe konusunda gerçekten titizlik gösteren kişi-
kurtulamıyorlar. Bütün bunlarda dil bilimcilerin or-
kiler-
iğine
ğına
una
plan
tak bir dil, ortak bir kavrayış geliştirmemiş olması-
nin payı en büyük. Türkçenin hangi yöntemle daha
iyi öğretilebileceğinin hiç tartışılmamış olmasının,
herkesin yanlışlardan yakınırken doğrusunun orta-
ya konmamış olmasının ve daha pek çok şeyin de
elbette etkili olduğunu varsayabiliriz.
Bu parçada yazarın Türkçeyle ilgili asıl yakındığı
durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkçenin gramer kurtallarının hemen hiç kim-
se tarafından bilinmemesi
B) Dilimizi korumak ve zenginleştirmek amacıyla
hiçbir projenin geliştirilememesi
C) Eğitim kurumlarında Türkçenin doğru kullani-
mina yeterince önem verilmemesi
D) Toplumu oluşturan insanların büyük bir kısmı-
nin Türkçe konusunda duyarsız olması
E) Dil bilimcilerin Türkçeyle ilgili ortak bir dil, ortak
bir kavrayış geliştirmemiş olması
he
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Alison DOD! TÜRKÇE doğmuştu ahillerinde uth'ta-mu- terken ya ya ur Conan Holmes a Sisecekti. eplerine- nucta 4 külliyati Yarat- yüteci, zerinde çağda ma ko- 25. Pek çoğumusun. Tarko konusunda duyarl olduğu- nu biliyorum insanlar yani yapmak istemiyorlar medikleri bir bilgiden yararlanmaları elbette SOZ ama yanlış yapmamak için ellerinde ne var? Edin- konusu degil. Nerede öğretiliyor Türkçe? Orgün bilinci, sevgisi veriyor mu? Hayır. Yaygın öğretim ögretim içinde okullarımız yeterli bir Türkçe bilgisi, diyebileceğimiz yazılı, görsel, işitsel basın bu ko- nuda yardımcı olabiliyor mu insanlara? Yine hayır. ler bile çoğu kez eleştirdikleri yanlışları yapmaktan Türkçe konusunda gerçekten titizlik gösteren kişi- kurtulamıyorlar. Bütün bunlarda dil bilimcilerin or- kiler- iğine ğına una plan tak bir dil, ortak bir kavrayış geliştirmemiş olması- nin payı en büyük. Türkçenin hangi yöntemle daha iyi öğretilebileceğinin hiç tartışılmamış olmasının, herkesin yanlışlardan yakınırken doğrusunun orta- ya konmamış olmasının ve daha pek çok şeyin de elbette etkili olduğunu varsayabiliriz. Bu parçada yazarın Türkçeyle ilgili asıl yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Türkçenin gramer kurtallarının hemen hiç kim- se tarafından bilinmemesi B) Dilimizi korumak ve zenginleştirmek amacıyla hiçbir projenin geliştirilememesi C) Eğitim kurumlarında Türkçenin doğru kullani- mina yeterince önem verilmemesi D) Toplumu oluşturan insanların büyük bir kısmı- nin Türkçe konusunda duyarsız olması E) Dil bilimcilerin Türkçeyle ilgili ortak bir dil, ortak bir kavrayış geliştirmemiş olması he
a.
2
Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı
yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslediği ?1
için iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, su-
yumuz ve toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüt-
tüğümüz bir gül.
Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce zihni-
mizdeki ikiliği kaldırmamız gerektiğine inanıyorum.
Türk kültürü, tarihi ve sanatı gibi edebiyatı da bir bü-
tün. Şiir de bu bütünlük içinde gelişimini sürdürüyor.
Farklı estetik çizgilere sahip olmakla birlikte,
ortak
bir kültür birikimine yaslanan halk ve divan edebi-
yatımızın müşterekleri tahmin ettiğimizden çok daha
fazla. Şimdiye kadar ısrarla farklı taraflarına dikkat
çekildiğinden bu ikisinin biri birine zit ve tamamıyla
farklı edebiyatlar olduğu sanılmış, arada uçurumlar
yaratılmıştır. Ben bunun böyle olmadığını örnekleriy-
n le ortaya koymaya çalıştım.
Bu iki edebiyattan birini tercih veya reddetme duru-
munda olduğumuzu sanmıyorum. İkisi de bizim. Ikisi
de müşterek yaşanmış bir kültürün içinden süzülüp
geliyor.
Bu metin aşağıdaki savların hangisine karşı ya-
zılmış olabilir?
A) Divan şiiri estetik bakımından halk şiirinden daha
çok gelişmiştir.
B) Divan şiiri de halk şiiri de aynı kültürün ürünleridir.
C) Divan Şiiri Arap, Iran etkisiyle oluşmuş sadece
belirli bir kesime seslenen yabancı bir edebiyattır.
D) Her iki edebiyat da Islamiyet etkisini taşır.
E) Halk ve divan şiirinin kendine özgü dokuları vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
a. 2 Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslediği ?1 için iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, su- yumuz ve toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüt- tüğümüz bir gül. Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce zihni- mizdeki ikiliği kaldırmamız gerektiğine inanıyorum. Türk kültürü, tarihi ve sanatı gibi edebiyatı da bir bü- tün. Şiir de bu bütünlük içinde gelişimini sürdürüyor. Farklı estetik çizgilere sahip olmakla birlikte, ortak bir kültür birikimine yaslanan halk ve divan edebi- yatımızın müşterekleri tahmin ettiğimizden çok daha fazla. Şimdiye kadar ısrarla farklı taraflarına dikkat çekildiğinden bu ikisinin biri birine zit ve tamamıyla farklı edebiyatlar olduğu sanılmış, arada uçurumlar yaratılmıştır. Ben bunun böyle olmadığını örnekleriy- n le ortaya koymaya çalıştım. Bu iki edebiyattan birini tercih veya reddetme duru- munda olduğumuzu sanmıyorum. İkisi de bizim. Ikisi de müşterek yaşanmış bir kültürün içinden süzülüp geliyor. Bu metin aşağıdaki savların hangisine karşı ya- zılmış olabilir? A) Divan şiiri estetik bakımından halk şiirinden daha çok gelişmiştir. B) Divan şiiri de halk şiiri de aynı kültürün ürünleridir. C) Divan Şiiri Arap, Iran etkisiyle oluşmuş sadece belirli bir kesime seslenen yabancı bir edebiyattır. D) Her iki edebiyat da Islamiyet etkisini taşır. E) Halk ve divan şiirinin kendine özgü dokuları vardır.
38, 39. 40. sorulan aşağıdaki parça
vaplayınız
1912 yılında Dergâh dergisinde Ahmet Haşim'in Bir
Günün Sonunda Arzu adlı şiiri yayımlanır. Edebiyat
dünyasında büyük yankı uyandıran bu şiir, herkesçe
konuşulmaya başlanır şiir, simgeci bir anlayışın ka-
palilik özelliğini fazlasıyla hissettirmektedir. Anlattığı
her şeyi şair, bu şiirinde perde gerisinden vermiştir.
Bu şiirinin ardından Gol Saatleri adlı eseri yayımlanır.
Kitap bir yandan çok beğenilirken sahip olduğu kapa-
lilik özelliğinden ve yeni bir anlayışı temsil etmesinden
dolayı olumsuz eleştiriler de olmaktadır. 1926 yılında
ise usta şair, Piyale adlı eserini çıkartır. Sanatçı bu
dönemde düzyazı alanındaki başarısını da edebiyat
dünyasına göstermektedir. Paris izlenimlerini anlatti-
ği ve İkdam gazetesinde yayımladığı yazılarını Bize
Göre adlı ile bastıran Ahmet Haşim, bir yandan da
Akşam ve Dergâh'ta çıkan yazılarını Gurebahane-i
Laklakan adıyla kitaplaştırır. Daha sonraki yıllarda
sağlık sorunları için gittiği Frankfurt'u anlatan eserini
Milliyet'te yayımlar. Bu yazılarını Frankfurt Seyahatna-
mesi adıyla kitaplaştırır. Kendisini "şairlerin en garibi”
olarak adlandırılan Ahmet Haşim 1933'te hayata veda
eder. Onun şiiri adeta bir tablo gibidir. Karamsarlık ve
yalnızlık onun için vazgeçilmez konulardır. Onun şii-
rinde ahenk büyük bir öneme sahiptir. Şair kimi zaman
söz konusu ahengi kelimeler ile yakalamaktadır. Divan
kültürünü de şiirinde kullanan Ahmet Haşim, farklı bir
şiir yaratarak birçok şairi etkilemiştir. Şiir dışında Ah-
met Haşim; gezi yazılarında, denemelerinde ve fikra-
larında sade bir dil kullanmıştır.
38. Bu parçada,
1. Ahmet Haşim, şiir hakkındaki düşüncelerini
hangi eserinde anlatmıştır?
II. Ahmet Haşim, düzyazı alanında başarıyı yaka-
lamış mıdır?
III. Ahmet Haşim'in şiirlerinde hangi kavramlara
daha çok rastlanilir?
sorularından hangilerinin cevabı yoktur?
B) Yalnız 11 C) Yalnız 111
Dj I ve II
E) I ve III
A Yalnız i
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
38, 39. 40. sorulan aşağıdaki parça vaplayınız 1912 yılında Dergâh dergisinde Ahmet Haşim'in Bir Günün Sonunda Arzu adlı şiiri yayımlanır. Edebiyat dünyasında büyük yankı uyandıran bu şiir, herkesçe konuşulmaya başlanır şiir, simgeci bir anlayışın ka- palilik özelliğini fazlasıyla hissettirmektedir. Anlattığı her şeyi şair, bu şiirinde perde gerisinden vermiştir. Bu şiirinin ardından Gol Saatleri adlı eseri yayımlanır. Kitap bir yandan çok beğenilirken sahip olduğu kapa- lilik özelliğinden ve yeni bir anlayışı temsil etmesinden dolayı olumsuz eleştiriler de olmaktadır. 1926 yılında ise usta şair, Piyale adlı eserini çıkartır. Sanatçı bu dönemde düzyazı alanındaki başarısını da edebiyat dünyasına göstermektedir. Paris izlenimlerini anlatti- ği ve İkdam gazetesinde yayımladığı yazılarını Bize Göre adlı ile bastıran Ahmet Haşim, bir yandan da Akşam ve Dergâh'ta çıkan yazılarını Gurebahane-i Laklakan adıyla kitaplaştırır. Daha sonraki yıllarda sağlık sorunları için gittiği Frankfurt'u anlatan eserini Milliyet'te yayımlar. Bu yazılarını Frankfurt Seyahatna- mesi adıyla kitaplaştırır. Kendisini "şairlerin en garibi” olarak adlandırılan Ahmet Haşim 1933'te hayata veda eder. Onun şiiri adeta bir tablo gibidir. Karamsarlık ve yalnızlık onun için vazgeçilmez konulardır. Onun şii- rinde ahenk büyük bir öneme sahiptir. Şair kimi zaman söz konusu ahengi kelimeler ile yakalamaktadır. Divan kültürünü de şiirinde kullanan Ahmet Haşim, farklı bir şiir yaratarak birçok şairi etkilemiştir. Şiir dışında Ah- met Haşim; gezi yazılarında, denemelerinde ve fikra- larında sade bir dil kullanmıştır. 38. Bu parçada, 1. Ahmet Haşim, şiir hakkındaki düşüncelerini hangi eserinde anlatmıştır? II. Ahmet Haşim, düzyazı alanında başarıyı yaka- lamış mıdır? III. Ahmet Haşim'in şiirlerinde hangi kavramlara daha çok rastlanilir? sorularından hangilerinin cevabı yoktur? B) Yalnız 11 C) Yalnız 111 Dj I ve II E) I ve III A Yalnız i
8. Murakami, hemen dünya çapında bir yazar
Olamadı çünkü ilk iki kitabının uzun yıllar
ingilizceye çevrilmesini istemedi. 2004 yılında
Paris Review dergisine konuşan Murakami ilk iki
kitabım Japonya dışında henüz yayımlanmadı.
Onların çevrilmesini istemedim. Onlar
olgunlaşmamış eserler, bence seviyesi düşük
kitaplar. Sarsak kelimesi bu kitapları tanımlamak
için doğru olacaktır, dedi. Ancak dağınık bulduğu
ilk romanı Japonya'da yeni yazarlar için verilen
Gunzo Ödülü'nü kazandı. Bu iki kitap, 2015 yılına
kadar ABD'de yayımlanmadı.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Murakami'nin yapıtlan başka dile çevrilmiştir.
B) Yetkin görmediği ilk eserleri dışındaki kitapları
ingilizceye çevrilmiştir.
C) Murakami'nin ünü yıllar sonra ülkesinin
Sinirlanni aşmıştır.
D) Yazarın yetkin görmediği eserleri de ödül
almıştır.
ilk yapıtlan kendi ülkesi dışında da
yayımlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
8. Murakami, hemen dünya çapında bir yazar Olamadı çünkü ilk iki kitabının uzun yıllar ingilizceye çevrilmesini istemedi. 2004 yılında Paris Review dergisine konuşan Murakami ilk iki kitabım Japonya dışında henüz yayımlanmadı. Onların çevrilmesini istemedim. Onlar olgunlaşmamış eserler, bence seviyesi düşük kitaplar. Sarsak kelimesi bu kitapları tanımlamak için doğru olacaktır, dedi. Ancak dağınık bulduğu ilk romanı Japonya'da yeni yazarlar için verilen Gunzo Ödülü'nü kazandı. Bu iki kitap, 2015 yılına kadar ABD'de yayımlanmadı. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Murakami'nin yapıtlan başka dile çevrilmiştir. B) Yetkin görmediği ilk eserleri dışındaki kitapları ingilizceye çevrilmiştir. C) Murakami'nin ünü yıllar sonra ülkesinin Sinirlanni aşmıştır. D) Yazarın yetkin görmediği eserleri de ödül almıştır. ilk yapıtlan kendi ülkesi dışında da yayımlanmıştır.
Eleştirmen, yaşamın dışında bir kişi değildir, ak-
sine içinde yaşadığı toplumun bütün damgalarını
üstünde taşır.
11. Bir eser hakkında değerlendirme yapan eleştir-
men, toplumun kendine verdiği yetkilere dayana-
rak bu değerlendirmeyi yapar.
III. Yaşamın renkleriyle harmanlanmış eleştirmen,
yaptığı eleştirilerinde bu renkleri kullanır.
W. Eleştirmen, üstlendiği sorumluluk ve taşıdığı si-
fatı nedeniyle görüşlerinde herkesten bağımsız
olmalıdır.
V. Eleştirmen ve toplum birbirinin içinde kaybolmuş,
birbirinin hareketine yön vermiş kavramlardır.
Yukarıdaki/ numaralanmış cümlelerden hangisi
anlam bakımından diğerlerinden farklıdır?
IV
MI
B) 1 0 C
A)
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Eleştirmen, yaşamın dışında bir kişi değildir, ak- sine içinde yaşadığı toplumun bütün damgalarını üstünde taşır. 11. Bir eser hakkında değerlendirme yapan eleştir- men, toplumun kendine verdiği yetkilere dayana- rak bu değerlendirmeyi yapar. III. Yaşamın renkleriyle harmanlanmış eleştirmen, yaptığı eleştirilerinde bu renkleri kullanır. W. Eleştirmen, üstlendiği sorumluluk ve taşıdığı si- fatı nedeniyle görüşlerinde herkesten bağımsız olmalıdır. V. Eleştirmen ve toplum birbirinin içinde kaybolmuş, birbirinin hareketine yön vermiş kavramlardır. Yukarıdaki/ numaralanmış cümlelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? IV MI B) 1 0 C A) E) V
TYT/Türkçe
26. Disiplinsiz insanlar kendi kişisel antipati ve sempatileri tara-
fından güdülürler ve her şeyde derin bir incelemeye dayan-
mayan kendi görüşlerinin ve sanılarının işaretlerini ararlar.
Olayların kendileri öznesizdir, iyi düşünebilen insanlar bu
olaylara, yararlı olacak yanıtlar verebilirler ve vermelidirler.
Geleceği düşünürken bütün durumların, bizim onlardan na-
sıl etkileneceğimizden, neler hissedeceğimizden bağımsız
olarak bunları dikkate almadan oluştuklarını anımsayın. Bizi
etkileyen, bizi sarsan şey, olayların kendileri değil; beklenti-
lerimiz ve korkularımızdır. "Bu benim zaferimdir."; "O onun
aptalca hatasıdır." ya da "Bu benim acı kaderimdir." gibi söz-
lerle olayları kişileştirmek ve kendiniz ya da insan doğası ile
ilgili sonuçlar çıkarmak yerine, olayın çeşitli yanlarını, olayla-
ri nasıl iyi bir şekilde kullanabileceğinizi araştırın. İlk bakışta
görülemeyen ve ancak eğitilmiş gözlerin görebileceği bazı
yararlı şeyler olayın" içine gömülmüş, durmakta olabilir mi?
Dikkatinizi bu noktada yoğunlaştırın ve buna göre duruş alin.
Belki bu olaydan bir ders çıkarabilir ve bu dersi, gelecekteki
benzer olaylara uygulayabilirsiniz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bugün oluşan veya önceden oluşmuş durumlar düşünce
ve hayallerimizden bağımsız olarak oluşur.
B) İnsan kendi gerçekliği içinde gelişen olaylar karşısında pa-
sif bir durumdadır.
C) Pek çok insan olaylara kaderci bir yaklaşımla baktıkları için
bir teslimiyet duygusu içerisindedirler.
D) Hayatta bizi sarsan şeyler, olaylar karşısındaki beklenti ve
kaygılarımızdan bağımsız değildir.
E) Ne kadar dehşetli görünürlerse görünsünler bütün olayla-
rin içindeki gizli fırsatları aramamızı engelleyebilecek hiç-
bir güç yoktur.
27 Dref Carul Vad
Jarno
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 26. Disiplinsiz insanlar kendi kişisel antipati ve sempatileri tara- fından güdülürler ve her şeyde derin bir incelemeye dayan- mayan kendi görüşlerinin ve sanılarının işaretlerini ararlar. Olayların kendileri öznesizdir, iyi düşünebilen insanlar bu olaylara, yararlı olacak yanıtlar verebilirler ve vermelidirler. Geleceği düşünürken bütün durumların, bizim onlardan na- sıl etkileneceğimizden, neler hissedeceğimizden bağımsız olarak bunları dikkate almadan oluştuklarını anımsayın. Bizi etkileyen, bizi sarsan şey, olayların kendileri değil; beklenti- lerimiz ve korkularımızdır. "Bu benim zaferimdir."; "O onun aptalca hatasıdır." ya da "Bu benim acı kaderimdir." gibi söz- lerle olayları kişileştirmek ve kendiniz ya da insan doğası ile ilgili sonuçlar çıkarmak yerine, olayın çeşitli yanlarını, olayla- ri nasıl iyi bir şekilde kullanabileceğinizi araştırın. İlk bakışta görülemeyen ve ancak eğitilmiş gözlerin görebileceği bazı yararlı şeyler olayın" içine gömülmüş, durmakta olabilir mi? Dikkatinizi bu noktada yoğunlaştırın ve buna göre duruş alin. Belki bu olaydan bir ders çıkarabilir ve bu dersi, gelecekteki benzer olaylara uygulayabilirsiniz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Bugün oluşan veya önceden oluşmuş durumlar düşünce ve hayallerimizden bağımsız olarak oluşur. B) İnsan kendi gerçekliği içinde gelişen olaylar karşısında pa- sif bir durumdadır. C) Pek çok insan olaylara kaderci bir yaklaşımla baktıkları için bir teslimiyet duygusu içerisindedirler. D) Hayatta bizi sarsan şeyler, olaylar karşısındaki beklenti ve kaygılarımızdan bağımsız değildir. E) Ne kadar dehşetli görünürlerse görünsünler bütün olayla- rin içindeki gizli fırsatları aramamızı engelleyebilecek hiç- bir güç yoktur. 27 Dref Carul Vad Jarno
BSBİLGİ SARMAL
2.-3. soruları aşağıdaki parçaya göre
nuyordur.
cevaplayınız.
unutma!
Fuzuli'nin çağdaşı İngiliz şiir ve oyun yazarı Shakespeare'in
zamanın ruhunu zamansızlıkla anlatmasındaki güç hatta
sihir müthiş. Otuz yıl sonra onun Hamlet adlı oyununu yeni-
den okuduğumda fark ettim bunu. 16. yüzyılın İngiltere'si için
şöyle sözler söylemiş:
akilerden han-
Kim sineye çeker kırbacını zamanın?
Kim sabredebilir kibirlinin küstahlığına, aşkın hor gö-
Drülmesine?
Kim tahammül eder yetkinin kötüye kullanılmasına,
yargıdaki acze, vefanın satılık olmasına?
Bu sözde soru cümlelerinin yanıtları içinde aslında: Kimse
bunlara katlanmamalı, katlanıyorsa zaten "kimse", "kişi"
değil, kölesidir koşulların; kanıksamıştır olduğundan farklı
görünmeyi. Peki, niçin?
B
1
e aindo del
UR
opinia
2. Bu parçadaki altı çizili söz ile Shakespeare'in vurgula-
nan özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A)
klasikliği
B) yenilikçiliği
e) üretkenliği
D) kararlılığı
E) çağdaşlığı
S
A
R
L
1
E
3. Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
A) Aşkın küçümsenmesi
B) Sadakatsizlik
C) Hukukun zayıflığı +
D) Makam vermede ayrımcılık yapılması +
E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı
19
1
C
20
3
Diğer Sayfaya Geçiniz.
1 2
C C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
BSBİLGİ SARMAL 2.-3. soruları aşağıdaki parçaya göre nuyordur. cevaplayınız. unutma! Fuzuli'nin çağdaşı İngiliz şiir ve oyun yazarı Shakespeare'in zamanın ruhunu zamansızlıkla anlatmasındaki güç hatta sihir müthiş. Otuz yıl sonra onun Hamlet adlı oyununu yeni- den okuduğumda fark ettim bunu. 16. yüzyılın İngiltere'si için şöyle sözler söylemiş: akilerden han- Kim sineye çeker kırbacını zamanın? Kim sabredebilir kibirlinin küstahlığına, aşkın hor gö- Drülmesine? Kim tahammül eder yetkinin kötüye kullanılmasına, yargıdaki acze, vefanın satılık olmasına? Bu sözde soru cümlelerinin yanıtları içinde aslında: Kimse bunlara katlanmamalı, katlanıyorsa zaten "kimse", "kişi" değil, kölesidir koşulların; kanıksamıştır olduğundan farklı görünmeyi. Peki, niçin? B 1 e aindo del UR opinia 2. Bu parçadaki altı çizili söz ile Shakespeare'in vurgula- nan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) klasikliği B) yenilikçiliği e) üretkenliği D) kararlılığı E) çağdaşlığı S A R L 1 E 3. Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Aşkın küçümsenmesi B) Sadakatsizlik C) Hukukun zayıflığı + D) Makam vermede ayrımcılık yapılması + E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı 19 1 C 20 3 Diğer Sayfaya Geçiniz. 1 2 C C
9. 1. Melih Cevdet Anday, sıradan insanları ve sokakta
yaşanan hayatı eserlerine taşımıştır.
II. Melih Cevdet Anday eserlerinde kullandığı malzeme-
den dolayı okuyucuyu etkilemiştir.
Bu iki cümlenin anlamca doğru bir biçimde birleşti-
rilmiş hali asağıdakilerden hangisidir?
A) Melih Cevdet Anday şiirlerinde basit olay ve kişilere
yer vermesi nedeniyle edebiyatınızda farklı bir tarz
yakalamıştır
B) Konusunu hayattan alan, her yerde görebileceğimiz
kişileri anlatan eserler bize daha yakın gelir.
C) Türk şiirlerinde Melih Cevdet Anday'ın yaptığı değişim
tarih boyunca pek az şaire nasip olmuştur.
D) Melih Cevdet Anday çevremizde görebileceğimiz
kişileri ve günlük hayatı konu edindiği için okuyucu
üzerinde etki bırakmıştır.
E) Melih Cevdet Anday ait olduğu sanat topluluğunun
genel anlayışına uyarak her kesimden insanı eserle-
rinde konuk etmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
9. 1. Melih Cevdet Anday, sıradan insanları ve sokakta yaşanan hayatı eserlerine taşımıştır. II. Melih Cevdet Anday eserlerinde kullandığı malzeme- den dolayı okuyucuyu etkilemiştir. Bu iki cümlenin anlamca doğru bir biçimde birleşti- rilmiş hali asağıdakilerden hangisidir? A) Melih Cevdet Anday şiirlerinde basit olay ve kişilere yer vermesi nedeniyle edebiyatınızda farklı bir tarz yakalamıştır B) Konusunu hayattan alan, her yerde görebileceğimiz kişileri anlatan eserler bize daha yakın gelir. C) Türk şiirlerinde Melih Cevdet Anday'ın yaptığı değişim tarih boyunca pek az şaire nasip olmuştur. D) Melih Cevdet Anday çevremizde görebileceğimiz kişileri ve günlük hayatı konu edindiği için okuyucu üzerinde etki bırakmıştır. E) Melih Cevdet Anday ait olduğu sanat topluluğunun genel anlayışına uyarak her kesimden insanı eserle- rinde konuk etmiştir.
1
1
1
1
1
21. Masallar hangi dilde yazılmış olursa olsun, herkesin
kolaylıkla anlayabileceği bir dünya serer gözümü-
zün önüne. Türlü tehlikelerden geçerek kötülüğü
yenecek gözü pek bir kahramanın heyecan dolu
öyküsünü dinlemeyi reddedecek fazla kişi olmasa
gerektir. Aslında karmaşık bir kurgu ya da bizi derin
düşüncelere salacak olaylar sahnelenmez bu
masallarda. Yine de gözümüzü bir an olsun ayırma-
dan okuruz onları.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmıştır?
A) Tartışmacı anlatımdan
By Emeklemeden
C) Tantk göstermeden D) Kişileştirmeden
E) Benzetmeden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1 1 1 1 1 21. Masallar hangi dilde yazılmış olursa olsun, herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dünya serer gözümü- zün önüne. Türlü tehlikelerden geçerek kötülüğü yenecek gözü pek bir kahramanın heyecan dolu öyküsünü dinlemeyi reddedecek fazla kişi olmasa gerektir. Aslında karmaşık bir kurgu ya da bizi derin düşüncelere salacak olaylar sahnelenmez bu masallarda. Yine de gözümüzü bir an olsun ayırma- dan okuruz onları. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmıştır? A) Tartışmacı anlatımdan By Emeklemeden C) Tantk göstermeden D) Kişileştirmeden E) Benzetmeden
Oyunun etkinliklerinin, bir çocuğun doğduğu andan iti-
baren başladığı söylenebilir. Oyun, çocukların bikip
usanmadan yaptığı ve birçok beceriyi geliştiren ve pe-
kiştiren bir araç, çocuğun yaşamının doğal bir parça-
si niteliğini taşımaktadır. Piaget, oyunu bir uyum süre-
ci olarak ele almaktadır. Çocuğun kas sistemini geliş-
tiren aktif oyunlar, birikmiş enerjinin atılımını sağlarken
çocuğun günlük yaşamdaki gerilimlerden kurtulması-
ni da sağlamaktadır. Oyun aracılığı ile bireyler temel ve
sosyal becerileri edinmekte, yaşamda karşılaşacakla-
n durumları ve kuralları tanımakta, doğal yetenekleri-
ni ortaya çıkarmakta ve hayal gücünü kullanmaktadır-
lar. Oyun, dil gelişimi, bilişsel ve sosyal gelişim gibi bi-
reyin hemen hemen tüm gelişim alanlarını destekle-
mektedir.
39. Bu parçadan hareketle “oyun" ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine ulaşılamaz?
A) Çocuğun doğduğu andan itibaren başladığına
B) Çocuğun gelişimini önemli ölçüde desteklediğine
C) Şimdiki çocukların eskilere göre oyun oynamaktan
uzak olduğuna
D) Çocuğun kendini keşfetmesine yardımcı olduğuna
E) Çocuğun dil gelişimini desteklediğine ve düş gü-
cünü zenginleştirdiğine
Punon
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Oyunun etkinliklerinin, bir çocuğun doğduğu andan iti- baren başladığı söylenebilir. Oyun, çocukların bikip usanmadan yaptığı ve birçok beceriyi geliştiren ve pe- kiştiren bir araç, çocuğun yaşamının doğal bir parça- si niteliğini taşımaktadır. Piaget, oyunu bir uyum süre- ci olarak ele almaktadır. Çocuğun kas sistemini geliş- tiren aktif oyunlar, birikmiş enerjinin atılımını sağlarken çocuğun günlük yaşamdaki gerilimlerden kurtulması- ni da sağlamaktadır. Oyun aracılığı ile bireyler temel ve sosyal becerileri edinmekte, yaşamda karşılaşacakla- n durumları ve kuralları tanımakta, doğal yetenekleri- ni ortaya çıkarmakta ve hayal gücünü kullanmaktadır- lar. Oyun, dil gelişimi, bilişsel ve sosyal gelişim gibi bi- reyin hemen hemen tüm gelişim alanlarını destekle- mektedir. 39. Bu parçadan hareketle “oyun" ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? A) Çocuğun doğduğu andan itibaren başladığına B) Çocuğun gelişimini önemli ölçüde desteklediğine C) Şimdiki çocukların eskilere göre oyun oynamaktan uzak olduğuna D) Çocuğun kendini keşfetmesine yardımcı olduğuna E) Çocuğun dil gelişimini desteklediğine ve düş gü- cünü zenginleştirdiğine Punon