Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

23. Teknoloji ilerledikçe robotların, insan beynine yakla-
şacağını düşünüyorum. Bir ilkokul çocuğunun beyni,
beyninin dinamikleri yeterince zengin olmadığı için ma-
tematik problemlerini çözemez. Görev çözme yeteneği
,
ağın oluşturabileceği uzamsal-zamansal kalıpların ne
kadar zengin olduğuyla ilgilidir. Nöronlara sahip robotlar
da deneyimleri arttıkça daha karmaşık problemleri çö-
zebilir.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Nöronlara sahip robotların problemler karşısındaki
durumu nasıl olacaktır?
B) Robotların kendilerini geliştirebilme gibi bir yeteneği
var mıdır?
C) Robot teknolojisindeki gelişim, istenilen boyutta
mıdır?
D) Robotların kendi kendine problem çözme yeteneği-
nin gelişmemesi daha çok neyle ilgilidir?
E) Nöronlara sahip robotlarla, diğer robotlar arasındaki
farklar nelerdir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23. Teknoloji ilerledikçe robotların, insan beynine yakla- şacağını düşünüyorum. Bir ilkokul çocuğunun beyni, beyninin dinamikleri yeterince zengin olmadığı için ma- tematik problemlerini çözemez. Görev çözme yeteneği , ağın oluşturabileceği uzamsal-zamansal kalıpların ne kadar zengin olduğuyla ilgilidir. Nöronlara sahip robotlar da deneyimleri arttıkça daha karmaşık problemleri çö- zebilir. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Nöronlara sahip robotların problemler karşısındaki durumu nasıl olacaktır? B) Robotların kendilerini geliştirebilme gibi bir yeteneği var mıdır? C) Robot teknolojisindeki gelişim, istenilen boyutta mıdır? D) Robotların kendi kendine problem çözme yeteneği- nin gelişmemesi daha çok neyle ilgilidir? E) Nöronlara sahip robotlarla, diğer robotlar arasındaki farklar nelerdir?
60
Riskleri azalt!
9.
I. Dergide öteki yazarların yapmadığı bir şeyi de yapmış.
II. Yazar, yazdıklarına önem verdirmek için yazısına, sayfanın
üçte birini kaplayan bir başlık atmış.
III. imzasının yanına ve altına öğretim görevlisi olduğunu, Fran-
siz Dili ve Edebiyatı kürsüsünde çalıştığını belirten sözler de
eklemiş; gerçi bu hiç de fena olmamış.
IV. Çünkü bu unvan açıklanmamış olsaydı kimsenin, yazısını oku-
yarak Mualla Genez'in öğretim görevlisi olduğunu ve üstü-
ne üstlük Fransız Dili ve Edebiyatı kürsüsünde çalıştığını an-
lamasına olanak yoktu.
V. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi'nin sayılarından birin-
de Mualla Genez'in bir yazısı var.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bütün olarak sıralandığında han-
gisi bastan dördüncü olur?
A) V
B) II
C) |
D) IV
E) V
v-11-111-1-W
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
60 Riskleri azalt! 9. I. Dergide öteki yazarların yapmadığı bir şeyi de yapmış. II. Yazar, yazdıklarına önem verdirmek için yazısına, sayfanın üçte birini kaplayan bir başlık atmış. III. imzasının yanına ve altına öğretim görevlisi olduğunu, Fran- siz Dili ve Edebiyatı kürsüsünde çalıştığını belirten sözler de eklemiş; gerçi bu hiç de fena olmamış. IV. Çünkü bu unvan açıklanmamış olsaydı kimsenin, yazısını oku- yarak Mualla Genez'in öğretim görevlisi olduğunu ve üstü- ne üstlük Fransız Dili ve Edebiyatı kürsüsünde çalıştığını an- lamasına olanak yoktu. V. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi'nin sayılarından birin- de Mualla Genez'in bir yazısı var. Yukarıdaki cümleler anlamlı bütün olarak sıralandığında han- gisi bastan dördüncü olur? A) V B) II C) | D) IV E) V v-11-111-1-W
TYT/ Türkçe
23. (1) Victor Hugo'nun yazarken, gözlemlerinden sıkça
yararlandığı; kanıtlar ve belgeler toplayarak bunları yapıt-
larında kullandığı yazın tarihçilerince söylenir. (II) Hatta
her romanın yazılmasına neden olan bir örnek olayın
varlığı da yadsınamaz. (III) "Bir İdam Mahkumunun Son
Günü”nde de bir okur olarak bunu duyumsamamak
imkansızdır. (IV) Victor Hugo, idam gerçeğini daha yirmi
yedi yaşındayken ve 1829 Fransası'nda kavramıştır.
(V) “Devrimlerin yok edemediği kaide” diye nitelendiriyor
giyotini ya da örtülü olarak bunun altında yatan "idam"ı.
(VI) Fransa açısından bu cezanın yürürlükten kaldırılma-
sinin, ancak 1981 yılında Sosyalist Parti iktidarında ger-
çekleştirildiğini de belirtmeliyiz.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baslar?
A) 1
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/ Türkçe 23. (1) Victor Hugo'nun yazarken, gözlemlerinden sıkça yararlandığı; kanıtlar ve belgeler toplayarak bunları yapıt- larında kullandığı yazın tarihçilerince söylenir. (II) Hatta her romanın yazılmasına neden olan bir örnek olayın varlığı da yadsınamaz. (III) "Bir İdam Mahkumunun Son Günü”nde de bir okur olarak bunu duyumsamamak imkansızdır. (IV) Victor Hugo, idam gerçeğini daha yirmi yedi yaşındayken ve 1829 Fransası'nda kavramıştır. (V) “Devrimlerin yok edemediği kaide” diye nitelendiriyor giyotini ya da örtülü olarak bunun altında yatan "idam"ı. (VI) Fransa açısından bu cezanın yürürlükten kaldırılma- sinin, ancak 1981 yılında Sosyalist Parti iktidarında ger- çekleştirildiğini de belirtmeliyiz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baslar? A) 1 B) II C) III D) IV EV
Türkçe
Si.
dehşete
dama
33 - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
in ne
Yazın
aşayan
ysa
iniz.
n
(1) Şiir ile buluşmayı gerçekleştirenler genellikle toplumun
pek az kesimini oluşturur. (II) Şiir de kendi yüce makamina
bu kesim tarafından yerleştirilir. (III) Şiirin topluma doğru
akışı bu kesimin yol göstericiliğinde gerçekleşir. (IV) Büyük
ve değerli olanın büyük ve değerli olduğunun farkındalığı,
ciddi bir donanım, derin bir kavrayış yeteneği, anlamlı bir
keşif iklimi sayesinde oluşur. (V) Jşte toplumun değerli
olana ulaşması için bu değerli olanı açığa çıkaracak ve
gösterecek çapta ve yetenekte insanlara günümüzde
ihtiyaç vardır.
33. Bu parçada şiirle ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmiştir?
A) Şirseverlerin toplumsal duyarlılığa sahip olduklarına
B) Şiirin gerçek değerini bilen insanların nicelikçe azlığına
St Donanımlı insanların şiire de daima ilgi gösterdiklerine
D) Şiirin gerçek değerinin hiçbir zaman anlaşılmadığına
E) Şiir dinleyicisinin ve okurunun buluşabilme sıklığının
azlığına
34. Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın ana
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Türkçe Si. dehşete dama 33 - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. in ne Yazın aşayan ysa iniz. n (1) Şiir ile buluşmayı gerçekleştirenler genellikle toplumun pek az kesimini oluşturur. (II) Şiir de kendi yüce makamina bu kesim tarafından yerleştirilir. (III) Şiirin topluma doğru akışı bu kesimin yol göstericiliğinde gerçekleşir. (IV) Büyük ve değerli olanın büyük ve değerli olduğunun farkındalığı, ciddi bir donanım, derin bir kavrayış yeteneği, anlamlı bir keşif iklimi sayesinde oluşur. (V) Jşte toplumun değerli olana ulaşması için bu değerli olanı açığa çıkaracak ve gösterecek çapta ve yetenekte insanlara günümüzde ihtiyaç vardır. 33. Bu parçada şiirle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Şirseverlerin toplumsal duyarlılığa sahip olduklarına B) Şiirin gerçek değerini bilen insanların nicelikçe azlığına St Donanımlı insanların şiire de daima ilgi gösterdiklerine D) Şiirin gerçek değerinin hiçbir zaman anlaşılmadığına E) Şiir dinleyicisinin ve okurunun buluşabilme sıklığının azlığına 34. Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın ana
et Karşılaştırma
D) Neden - sonuç
Et Saptama
17. • Beynimizin tehlike algıladığı durumlarda stres hor-
monları adı verilen kimyasallar vücudumuzda do-
laşıma girer ve vücudun oksijen alımı ile oksijenin P
dokulara teslimatını hızlandırarak vücudun daha fazla
enerji üretmesine olanak tanır.
E
• Stresin her ne kadar dışsal nedenlerden kaynaklan-
dığı algısı hâkim olsa da aslında stres içimizdedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
S
A)) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden-
lerle açıklamaktadırlar.
Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
C) iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur-
gulamaktadırlar.
D) Aynı konunun farklı yönlerini bilimsel olarak ele al-
maktadırlar.
Aynı olguyu benzer bir nedene bağlayarak işlemek-
tedirler.
8
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
et Karşılaştırma D) Neden - sonuç Et Saptama 17. • Beynimizin tehlike algıladığı durumlarda stres hor- monları adı verilen kimyasallar vücudumuzda do- laşıma girer ve vücudun oksijen alımı ile oksijenin P dokulara teslimatını hızlandırarak vücudun daha fazla enerji üretmesine olanak tanır. E • Stresin her ne kadar dışsal nedenlerden kaynaklan- dığı algısı hâkim olsa da aslında stres içimizdedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S A)) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer neden- lerle açıklamaktadırlar. Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. C) iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vur- gulamaktadırlar. D) Aynı konunun farklı yönlerini bilimsel olarak ele al- maktadırlar. Aynı olguyu benzer bir nedene bağlayarak işlemek- tedirler. 8
2.
4.
Ankara'yı ilk kez 1951 yılında gördüm. Bir yükse-
kokulda öğrenciydim. Hafta sonları arkadaşlarım-
la Ankara'nın daracık sokaklarında dolaşıyor, ta-
nimaya çalışıyorduk kenti. Ankara Kalesi'ne çıkı-
yor, oradan kenti seyrediyorduk. Anıtkabir'in ya-
pimi sürüyordu. Gökdelenler yoktu henüz. Yeni-
mahalle, Etlik sırtları, uzayıp giden bomboş tarla-
lardı. Tek tüktü gecekondular, şimdiki gibi fazla
değildi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
AJ Devrik cümle kullanılmıştır.
B) Nitelendirmelerden yararlanılmıştır.
Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
Dy Öznellik söz konusudur.
EAbartmaya başvurulmuştur.
eenksel
Ham Boyle
sisch Seal
Mari 6210
PARAGRAF
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. 4. Ankara'yı ilk kez 1951 yılında gördüm. Bir yükse- kokulda öğrenciydim. Hafta sonları arkadaşlarım- la Ankara'nın daracık sokaklarında dolaşıyor, ta- nimaya çalışıyorduk kenti. Ankara Kalesi'ne çıkı- yor, oradan kenti seyrediyorduk. Anıtkabir'in ya- pimi sürüyordu. Gökdelenler yoktu henüz. Yeni- mahalle, Etlik sırtları, uzayıp giden bomboş tarla- lardı. Tek tüktü gecekondular, şimdiki gibi fazla değildi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? AJ Devrik cümle kullanılmıştır. B) Nitelendirmelerden yararlanılmıştır. Betimleyici ögelere yer verilmiştir. Dy Öznellik söz konusudur. EAbartmaya başvurulmuştur. eenksel Ham Boyle sisch Seal Mari 6210 PARAGRAF
33. Edebiyat ürünleri, zaman zaman edebiyat dışı tartışmalar-
la, yazarlar da özel yaşamlarıyla gündeme gelmeye baş-
ladı. Bunun sonucunda edebi alan magazinleşti ve medya
dünyası, yazar, konu ve kullanılan dil anlamında romana
ağırlığını koydu. Bu ağırlığın etkisiyle olmali, pek çok ga-
zeteci, roman yazmaya hazırlanıyormuş. Elbette gazeteci-
lerin roman yazma tutkuları, sadece meslekleri nedeniyle
eleştirilemez. Ama bu meslek erbabinin, alışmış olduğu
yavan üslubu ve üçüncü sayfa haberi derinliğindeki hikâye-
leri edebiyata taşımasına da göz yumulamaz.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Edebiyat alanında kimsenin tek başına söz sahibi ola-
mayacağı
B) Roman yazmak için yaşamla ve insanlarla ilgili biriki-
me gereksinim duyulduğu
C) Kitapların reklam malzemesi olarak kullanılmasının
yanlışlığı
D) Edebiyata, gazetecilik malzemesinin ve dilinin girme-
mesi gerektiği
E Gazetelerde kullanılan dil ile edebiyat dilinin çok farklı
olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33. Edebiyat ürünleri, zaman zaman edebiyat dışı tartışmalar- la, yazarlar da özel yaşamlarıyla gündeme gelmeye baş- ladı. Bunun sonucunda edebi alan magazinleşti ve medya dünyası, yazar, konu ve kullanılan dil anlamında romana ağırlığını koydu. Bu ağırlığın etkisiyle olmali, pek çok ga- zeteci, roman yazmaya hazırlanıyormuş. Elbette gazeteci- lerin roman yazma tutkuları, sadece meslekleri nedeniyle eleştirilemez. Ama bu meslek erbabinin, alışmış olduğu yavan üslubu ve üçüncü sayfa haberi derinliğindeki hikâye- leri edebiyata taşımasına da göz yumulamaz. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Edebiyat alanında kimsenin tek başına söz sahibi ola- mayacağı B) Roman yazmak için yaşamla ve insanlarla ilgili biriki- me gereksinim duyulduğu C) Kitapların reklam malzemesi olarak kullanılmasının yanlışlığı D) Edebiyata, gazetecilik malzemesinin ve dilinin girme- mesi gerektiği E Gazetelerde kullanılan dil ile edebiyat dilinin çok farklı olduğu
Polye, çok büyük karstik çukurlara verilen addır. "Karstik
ova” olarak da ifade edilir. Geniş düzlükler ve ovalar genel
olarak "polye" olarak tanımlanır. Kilometrelerce uzunlukta
olabilen polye; lapya, dolin, uvala ve obruk olarak tabir edi-
len yeryüzü şekillerinin en büyüğüdür. Polye, yüksek dağlar
arasında oluşur. Çözülebilen kayaların veya kireçtaşlarının
çözülmesi, dolin, uvala, lapya gibi erime çukurlarının birleş-
mesiyle ortaya çıkar. Sırpça "ova" anlamına gelen polye,
coğrafya literatürüne de bu dilden girmiştir. Ancak ovalar için
değil "karstik düz çukurlar" için kullanılır. Örneğin; Muğla ili
ve Akseki ilçesinin alanlarının karakteri polye oluşumudur.
Türkiye'de genellikle Akdeniz ve İç Batu Anadolu bölgele-
rinde, Toroslar ve çevresinde polyeler görülmektedir. Tür-
kiye'de başlıca polyeleri şöyle sıralayabiliriz: Muğla, Milas,
Seki, Bozova, Akseki, Elmalı, Kestel, Gembos, Korkuteli,
Acıpayam, Tefenni, Tavas, Çivril, Yellice, Şuhut, Güngör-
mez, Karabedir, Çukurkaya...
Bu parçada polye ile ilgili olarak;
nasıl oluştuğu,
II. Türkiye'de hangi bölgelerde görüldüğa,
III. dünyadaki en uzun polyenin nerede olduğu
konularından hangilerine değinilmiştir?
A) Yalnız
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) II ve III
D) I ve II
Bid
32
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Polye, çok büyük karstik çukurlara verilen addır. "Karstik ova” olarak da ifade edilir. Geniş düzlükler ve ovalar genel olarak "polye" olarak tanımlanır. Kilometrelerce uzunlukta olabilen polye; lapya, dolin, uvala ve obruk olarak tabir edi- len yeryüzü şekillerinin en büyüğüdür. Polye, yüksek dağlar arasında oluşur. Çözülebilen kayaların veya kireçtaşlarının çözülmesi, dolin, uvala, lapya gibi erime çukurlarının birleş- mesiyle ortaya çıkar. Sırpça "ova" anlamına gelen polye, coğrafya literatürüne de bu dilden girmiştir. Ancak ovalar için değil "karstik düz çukurlar" için kullanılır. Örneğin; Muğla ili ve Akseki ilçesinin alanlarının karakteri polye oluşumudur. Türkiye'de genellikle Akdeniz ve İç Batu Anadolu bölgele- rinde, Toroslar ve çevresinde polyeler görülmektedir. Tür- kiye'de başlıca polyeleri şöyle sıralayabiliriz: Muğla, Milas, Seki, Bozova, Akseki, Elmalı, Kestel, Gembos, Korkuteli, Acıpayam, Tefenni, Tavas, Çivril, Yellice, Şuhut, Güngör- mez, Karabedir, Çukurkaya... Bu parçada polye ile ilgili olarak; nasıl oluştuğu, II. Türkiye'de hangi bölgelerde görüldüğa, III. dünyadaki en uzun polyenin nerede olduğu konularından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III D) I ve II Bid 32
dla
ni
8 - 9. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
1
(1) İnsan vücudunda gündelik sağlığımız için önemli yüzlerce
özelleşmiş hücre bulunmaktadır. (I) Bu hücreler vücudumu-
zun çalışmayı devam ettirmesinden sorumludurlar. (III) Kalbi-
mizin atması, beynimizin düşünmesi, böbreklerimizin kanımızı
temizlemesi, derimizin dökülürken yenilenmesi ve bunun gibi
işlevlere sahiptir. (IV) Kök hücrelerin eşsiz görevi, farklı tipteki
hücreleri yapmaktır. (V) Kök hücreler bölündüğünde, kendile-
rinden ya da diğer hücre tiplerinden üretebilirler. (VI) Derideki
kök hücreler daha fazla deri kök hücresi yapabilir ya da deriye
rengini veren hücreleri yapmak gibi kendine özgü işlevleri olan
diğer deri hücrelerine dönüşebilir.
8.
.
Bu parçaya göre "kök hücre" ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
v A) Özelleşmiş hücreleri
oluşturduğu
✓ B) Vücudun çalışmasını sağladığı
C) Yeni kök hücrelere bölünebildiği
VD Organların işlevini belirlediği
E) Farklı hücre türlerine dönüştüğü
7
9.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf
im
lerin hangisi"
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
dla ni 8 - 9. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. 1 (1) İnsan vücudunda gündelik sağlığımız için önemli yüzlerce özelleşmiş hücre bulunmaktadır. (I) Bu hücreler vücudumu- zun çalışmayı devam ettirmesinden sorumludurlar. (III) Kalbi- mizin atması, beynimizin düşünmesi, böbreklerimizin kanımızı temizlemesi, derimizin dökülürken yenilenmesi ve bunun gibi işlevlere sahiptir. (IV) Kök hücrelerin eşsiz görevi, farklı tipteki hücreleri yapmaktır. (V) Kök hücreler bölündüğünde, kendile- rinden ya da diğer hücre tiplerinden üretebilirler. (VI) Derideki kök hücreler daha fazla deri kök hücresi yapabilir ya da deriye rengini veren hücreleri yapmak gibi kendine özgü işlevleri olan diğer deri hücrelerine dönüşebilir. 8. . Bu parçaya göre "kök hücre" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? v A) Özelleşmiş hücreleri oluşturduğu ✓ B) Vücudun çalışmasını sağladığı C) Yeni kök hücrelere bölünebildiği VD Organların işlevini belirlediği E) Farklı hücre türlerine dönüştüğü 7 9. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf im lerin hangisi"
TÜRKÇE
33. Odunpazarı'nda evler, tipik Türk mimarisinin özgün
örneklerinden olan ahşap, çatılar arasına doldurulan
kerpiçlerle yapılmış cumbali evler, tarihin tüm yorgun-
luğuna rağmen yüzünüze gülümsüyor âdeta. Sokak-
ların sonunda bir konak karşılıyor sizleri, tabii yanın-
daki beton yığını yapıya nispet yaparcasına gösterişli.
Tarih kokan bu sokakların ortasında mezarlığın yanın-
dan geçiyorsunuz. Kulaklarınıza gönüllerin dil mimari,
Eskişehir'in dünyadaki övünç kaynağı Yunus Emre
yetişiyor: "Bunlar bir vakit beyler idi, kapıcılar korlar
idi. Gel imdi gör, bilmeyesin, bey hangisidir ya kullar!"
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Odunpazarı'nda tüm evlerin cumbalı olduğuna
B) Yunus Emre'nin de aynı şehirde yaşadığına
C) Yapıların millî mimarinin ömeklerinden olduğuna
D) Odunpazarı'nın tarihi bir doku taşıdığına /
E) Şehrin içerisinde mezarlığın bulunduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE 33. Odunpazarı'nda evler, tipik Türk mimarisinin özgün örneklerinden olan ahşap, çatılar arasına doldurulan kerpiçlerle yapılmış cumbali evler, tarihin tüm yorgun- luğuna rağmen yüzünüze gülümsüyor âdeta. Sokak- ların sonunda bir konak karşılıyor sizleri, tabii yanın- daki beton yığını yapıya nispet yaparcasına gösterişli. Tarih kokan bu sokakların ortasında mezarlığın yanın- dan geçiyorsunuz. Kulaklarınıza gönüllerin dil mimari, Eskişehir'in dünyadaki övünç kaynağı Yunus Emre yetişiyor: "Bunlar bir vakit beyler idi, kapıcılar korlar idi. Gel imdi gör, bilmeyesin, bey hangisidir ya kullar!" Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Odunpazarı'nda tüm evlerin cumbalı olduğuna B) Yunus Emre'nin de aynı şehirde yaşadığına C) Yapıların millî mimarinin ömeklerinden olduğuna D) Odunpazarı'nın tarihi bir doku taşıdığına / E) Şehrin içerisinde mezarlığın bulunduğuna
TYTTÜRKÇE TESTI
Ya olarak Ostümüze düşeni yerine getirebiliyor mu
yu? Halka Oncolok edebiliyor muyuz? Ne gozer Do-
Ordigimiz konular, günümüzün gerisinde Hayat bizden
da fazlasını istiyor. TÖzlediğim şiir ve yazı toplumun
sorular soz haline getirmekten daha da ileri giden
gumzo app geleceğe de bir weyler taşıyan şiir ve ya
M
Bu düyüncelere sahip olan bir yazar aşağıdakilerden
hangisiye nitelendirilemez?
for unustagun bilincinde olan
forumun sorunlarına ilgi duyan
Vepriklarini yeterli bulmayan
regar aynaya qatigan
fatin, sanattan baka ama olmadigina inanan
1 midir? Bu soru, tarligina sakligini anlayi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYTTÜRKÇE TESTI Ya olarak Ostümüze düşeni yerine getirebiliyor mu yu? Halka Oncolok edebiliyor muyuz? Ne gozer Do- Ordigimiz konular, günümüzün gerisinde Hayat bizden da fazlasını istiyor. TÖzlediğim şiir ve yazı toplumun sorular soz haline getirmekten daha da ileri giden gumzo app geleceğe de bir weyler taşıyan şiir ve ya M Bu düyüncelere sahip olan bir yazar aşağıdakilerden hangisiye nitelendirilemez? for unustagun bilincinde olan forumun sorunlarına ilgi duyan Vepriklarini yeterli bulmayan regar aynaya qatigan fatin, sanattan baka ama olmadigina inanan 1 midir? Bu soru, tarligina sakligini anlayi
38. Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Prof. Dr. Aziz
Sancar, yurt dışında yaptığı çalışmalarla Amerikan
Ulusal Bilimler Akademisine kabul edilen üç Türk'ten
biridir. ABD'deki Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokim-
ya ve Biyofizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz
Sancar, kanser tedavisinde "ritmik saat” buluşuna
imza atarak dünya çapında üne kavuştu. “DNA tami-
rt" ve "hücre döngüsü kontrol noktası" gibi konularda
yaptığı çalışmalarla da adını duyurarak Nobel Kimya
Ödülü alan ilk Türk olarak da ülkemizin gururu olmuş
değerli bir bilim insanıdır.
Bu parçadan hareketle Aziz Sancar ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
A) Amerikan Ulusal Bilimler Akademisine kendisinden
sonra iki Türk daha kabul edilmiştir.
B) Amerikan Ulusal Bilimler Akademisindeyken ritmik
saat buluşunu gerçekleştirmiştir.
C) Kendisinden önce Nobel ödülü alan başka Türk
yoktur.
D) Kimya dışında başka bilim dallarında da ünlenmiştir.
E) Ritmik saat buluşu sayesinde büyük üne kavuş-
muştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
38. Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar, yurt dışında yaptığı çalışmalarla Amerikan Ulusal Bilimler Akademisine kabul edilen üç Türk'ten biridir. ABD'deki Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokim- ya ve Biyofizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde "ritmik saat” buluşuna imza atarak dünya çapında üne kavuştu. “DNA tami- rt" ve "hücre döngüsü kontrol noktası" gibi konularda yaptığı çalışmalarla da adını duyurarak Nobel Kimya Ödülü alan ilk Türk olarak da ülkemizin gururu olmuş değerli bir bilim insanıdır. Bu parçadan hareketle Aziz Sancar ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? A) Amerikan Ulusal Bilimler Akademisine kendisinden sonra iki Türk daha kabul edilmiştir. B) Amerikan Ulusal Bilimler Akademisindeyken ritmik saat buluşunu gerçekleştirmiştir. C) Kendisinden önce Nobel ödülü alan başka Türk yoktur. D) Kimya dışında başka bilim dallarında da ünlenmiştir. E) Ritmik saat buluşu sayesinde büyük üne kavuş- muştur.
23. Bilim insanları, insanların çoğunun çocukluklarında günlerin
nasıl da uzun geldiğini hatırladıkları zaman şaşırdıklarını söy-
lüyor ve bunun nedeninin o zamanki deneyimlerin çok derin
ya da anlamlı olmasından değil; beyinde çok hızlı işleniyor ol-
masından kaynaklandığını belirtiyor. Bir yetişkine kıyasla ço-
cukken çok fazla görüntü işlediğimiz için, çok daha fazla şey
deneyimlemiş gibi hissediyoruz. Yaş ilerledikçe oluşan nöral
sinyal işleme hızındaki düşüş, günlerin daha kısa sürüyor gibi
algılanmasına neden oluyor. Bilim insanları tarafından bu du-
rum, yaşlanan bedendeki fiziksel değişimlerle ilişkilendiriliyor.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle aşağıdaki durumlardan
hangisine gönderme yapılmıştır?
A) Şimdiki zamanın geçmiş zamandan farklı olduğuna
B) Yeni zihinsel görüntülerin elde edilmesinin güçlüğüne
C) küçük çocukların görüntü işleme hızının yüksekliğine
D) Beyindeki sinir hücrelerinin karmaşık bir ağ oluşturduğuna
E) Yetişkinlerde görülen zaman algısındaki değişime
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23. Bilim insanları, insanların çoğunun çocukluklarında günlerin nasıl da uzun geldiğini hatırladıkları zaman şaşırdıklarını söy- lüyor ve bunun nedeninin o zamanki deneyimlerin çok derin ya da anlamlı olmasından değil; beyinde çok hızlı işleniyor ol- masından kaynaklandığını belirtiyor. Bir yetişkine kıyasla ço- cukken çok fazla görüntü işlediğimiz için, çok daha fazla şey deneyimlemiş gibi hissediyoruz. Yaş ilerledikçe oluşan nöral sinyal işleme hızındaki düşüş, günlerin daha kısa sürüyor gibi algılanmasına neden oluyor. Bilim insanları tarafından bu du- rum, yaşlanan bedendeki fiziksel değişimlerle ilişkilendiriliyor. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle aşağıdaki durumlardan hangisine gönderme yapılmıştır? A) Şimdiki zamanın geçmiş zamandan farklı olduğuna B) Yeni zihinsel görüntülerin elde edilmesinin güçlüğüne C) küçük çocukların görüntü işleme hızının yüksekliğine D) Beyindeki sinir hücrelerinin karmaşık bir ağ oluşturduğuna E) Yetişkinlerde görülen zaman algısındaki değişime
B
B.
TYT DENEME SINAVI
8.
6.
e
Eflatun'un yüceltici tanımlamasına göre “Sanatçı, iyi
düzenlenmiş ya da eşitlik üzerine kurulmuş bir toplumun
eksantrik bir ögesidir." Bazen bir renk, bir doku, bir ses
veya bir olay sanatçıyı duygulandırıp anılarını canlandır-
maya yeter ve eser üretme aşkıyla birlikte sanatçının içini
bir coşkunun, heyecanın sarmasına neden olabilir; bu
sayede onu harekete geçirebilir. Bu üretme eylemi içinde
gördüklerini, duygularını olduğu gibi eserine aktarmayan
sanatçı; olayları yalnız görerek, duyarak değil yaşayarak
sanat eserine dönüştürür. Eserleriyle bütünleşen sanat-
çı doğal olarak ona kendisinden farklı şeyler de katar,
başkalıklar oluşturur. Bir şeyin aslıyla tam anlamıyla
ilgilenmezken benzeri olan bir sanat eserine hayranlık
duyuyorsak bu, sanatçının eserine kattığı başkalıklardan
dolayıdır. Bu nedenle sanat eserleri insanlar üzerinde
büyük etki yapar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak-
tadır?
A) Sanatçı, geçmişten ve çağdaşlarından yararlanabi-
liyorsa başarıya ulaşır.
B) Yazarlık; çaba ve sabır gerektiren, çalışılarak geliş-
tirilen bir yetenektir.
C) Sanatçının farklılığı, kurgulama yeteneğiyle her ko-
nudan şaheserler ortaya koyabilmesidir.
D) Her sanatçı, yaşama değişik bir açıdan bakar, yaşa-
min kendince önemli bulduğu yönlerini dile getirir.
E) Sanatçının en büyük amacı, ürettiği eserleri toplum
yararına sunmaktır.
7.
B
Ben romanımızdan ve romancılarımızdan son derece
umutluyum. Bir Peyami Safa'sı bir Orhan Kemal'i olan
romanin sırtı yere gelir mi? Romanda Yaşar Kemal gibi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B. TYT DENEME SINAVI 8. 6. e Eflatun'un yüceltici tanımlamasına göre “Sanatçı, iyi düzenlenmiş ya da eşitlik üzerine kurulmuş bir toplumun eksantrik bir ögesidir." Bazen bir renk, bir doku, bir ses veya bir olay sanatçıyı duygulandırıp anılarını canlandır- maya yeter ve eser üretme aşkıyla birlikte sanatçının içini bir coşkunun, heyecanın sarmasına neden olabilir; bu sayede onu harekete geçirebilir. Bu üretme eylemi içinde gördüklerini, duygularını olduğu gibi eserine aktarmayan sanatçı; olayları yalnız görerek, duyarak değil yaşayarak sanat eserine dönüştürür. Eserleriyle bütünleşen sanat- çı doğal olarak ona kendisinden farklı şeyler de katar, başkalıklar oluşturur. Bir şeyin aslıyla tam anlamıyla ilgilenmezken benzeri olan bir sanat eserine hayranlık duyuyorsak bu, sanatçının eserine kattığı başkalıklardan dolayıdır. Bu nedenle sanat eserleri insanlar üzerinde büyük etki yapar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak- tadır? A) Sanatçı, geçmişten ve çağdaşlarından yararlanabi- liyorsa başarıya ulaşır. B) Yazarlık; çaba ve sabır gerektiren, çalışılarak geliş- tirilen bir yetenektir. C) Sanatçının farklılığı, kurgulama yeteneğiyle her ko- nudan şaheserler ortaya koyabilmesidir. D) Her sanatçı, yaşama değişik bir açıdan bakar, yaşa- min kendince önemli bulduğu yönlerini dile getirir. E) Sanatçının en büyük amacı, ürettiği eserleri toplum yararına sunmaktır. 7. B Ben romanımızdan ve romancılarımızdan son derece umutluyum. Bir Peyami Safa'sı bir Orhan Kemal'i olan romanin sırtı yere gelir mi? Romanda Yaşar Kemal gibi
(1) Sosyal bir varlık olan insan, içinde yaşadığı toplum-
la iletişim kurmak için dili kullanır. (II) İnsanı diğer can-
lilardan ayıran en temel özellik olan dil, aynı zamanda
temel ve en etkili iletişim aracıdır. (III) Dil, insanlar ara-
sinda anlaşmayı sağlayan, doğal bir araç, kendisine
mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçeve-
sinde gelişen canlı bir varlıktır. (IV) Bir gramer sistemi-
ne bağlı olarak insanın düşünce ve duygularını ifade
etmesine yarayan hareketli, sesli, sözlü, yazılı işaret-
ler sistemidir. (V) Dil, soyut kavramları ve iç dünyamızı
en iyi ifade eden vasıtadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
yakın anlamlıdır?
A) I e III B) II e IV C) III ve v
D) III ve IV
) E ve v
V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
(1) Sosyal bir varlık olan insan, içinde yaşadığı toplum- la iletişim kurmak için dili kullanır. (II) İnsanı diğer can- lilardan ayıran en temel özellik olan dil, aynı zamanda temel ve en etkili iletişim aracıdır. (III) Dil, insanlar ara- sinda anlaşmayı sağlayan, doğal bir araç, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçeve- sinde gelişen canlı bir varlıktır. (IV) Bir gramer sistemi- ne bağlı olarak insanın düşünce ve duygularını ifade etmesine yarayan hareketli, sesli, sözlü, yazılı işaret- ler sistemidir. (V) Dil, soyut kavramları ve iç dünyamızı en iyi ifade eden vasıtadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri yakın anlamlıdır? A) I e III B) II e IV C) III ve v D) III ve IV ) E ve v V
CEVA
UcDort
Bes
solo
ocasional120 A
4/2002 none 2000 to 200
Toloc 100 nalize
nosso 22
5
31
arının
an
Gunu
uran
hu
Dusunce ile dil iliskisinde dilin rolu, düşünceyi var kilmak
zaten var olan bir şeye islevsellik kazandırmak, onu
veya onun vücut bulmasını sağlamak degildir. Tam tersine
aktarılmasına araculik etmektir. Bu durum, düşüncenin
somutlaştırıp dışsallasturmak, onun anlaşılmasına ve
varlık bakımından olmasa bile seklen dile ihtiyaç duyduğu
bu iki unsuru özdeş olarak görme eğiliminde ortaya
ddet
en
ani
çıkabilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisinin bu parçada anlatılanlara
göre gecerliğipi yitirmesi beklenir?
A) Düşünce ile ctittlinif olunduğunu gösteren çalışmalar
yaprtinasi
B) Bir yokluk konumunda olan düşüncenin ancak dil ile
mevcudiyet kazanması
bir
c) Ditin düşünceye
varlık kazandırma değil, form
edindirme görevini üstlenmesi
D) Düşünce ve dil arasındaki yakın ilişkinin akademik
araştırmalara konu olması
E) Düşüncenin dit yoluyla
biçim kazanması ve fonksiyon
hâle gelmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
CEVA UcDort Bes solo ocasional120 A 4/2002 none 2000 to 200 Toloc 100 nalize nosso 22 5 31 arının an Gunu uran hu Dusunce ile dil iliskisinde dilin rolu, düşünceyi var kilmak zaten var olan bir şeye islevsellik kazandırmak, onu veya onun vücut bulmasını sağlamak degildir. Tam tersine aktarılmasına araculik etmektir. Bu durum, düşüncenin somutlaştırıp dışsallasturmak, onun anlaşılmasına ve varlık bakımından olmasa bile seklen dile ihtiyaç duyduğu bu iki unsuru özdeş olarak görme eğiliminde ortaya ddet en ani çıkabilmektedir. Aşağıdakilerden hangisinin bu parçada anlatılanlara göre gecerliğipi yitirmesi beklenir? A) Düşünce ile ctittlinif olunduğunu gösteren çalışmalar yaprtinasi B) Bir yokluk konumunda olan düşüncenin ancak dil ile mevcudiyet kazanması bir c) Ditin düşünceye varlık kazandırma değil, form edindirme görevini üstlenmesi D) Düşünce ve dil arasındaki yakın ilişkinin akademik araştırmalara konu olması E) Düşüncenin dit yoluyla biçim kazanması ve fonksiyon hâle gelmesi