Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

TÜRKÇE
B
5. (1) Grip: vücudun boğaz, burun ve akciğerler, bronşlar gibi
farklı bölümlerinde etki gösteren grip virüslerinden kaynak-
lanır. (I) Bu virüsler, grip olan kişiler Öksürüp hapşırırken
ya da konuşurken damlacıkların havaya ve yakınlardaki
insanların ağızlarına veya burunlarına ulaşmasıyla yayılır.
(III) Üzerinde grip virüsü bulunan bir yüzeye veya nesne-
ye dokunup ardından kendi ağzına, gözüne veya burnuna
dokunduğunda da kişiler grip olabilir. (IV) Kişiler gribi, hasta
olduğunu bilmeden, semptomların ortaya çıkmasının 1 gün
öncesinden başlayarak hastalandıktan 5 ile 7 gün sonrasına
kadar yayabilir. (V) Grip (influenza) semptomları genellikle
aniden ortaya çıkar. (VI) Gribe ait erken belirtiler tespit edi-
lebilirse virüsün yayılması önlenebilir ve hastalık daha fazla
kötüleşmeden tedaviye başlanabilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) 11
B) III
C) IV D) V E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE B 5. (1) Grip: vücudun boğaz, burun ve akciğerler, bronşlar gibi farklı bölümlerinde etki gösteren grip virüslerinden kaynak- lanır. (I) Bu virüsler, grip olan kişiler Öksürüp hapşırırken ya da konuşurken damlacıkların havaya ve yakınlardaki insanların ağızlarına veya burunlarına ulaşmasıyla yayılır. (III) Üzerinde grip virüsü bulunan bir yüzeye veya nesne- ye dokunup ardından kendi ağzına, gözüne veya burnuna dokunduğunda da kişiler grip olabilir. (IV) Kişiler gribi, hasta olduğunu bilmeden, semptomların ortaya çıkmasının 1 gün öncesinden başlayarak hastalandıktan 5 ile 7 gün sonrasına kadar yayabilir. (V) Grip (influenza) semptomları genellikle aniden ortaya çıkar. (VI) Gribe ait erken belirtiler tespit edi- lebilirse virüsün yayılması önlenebilir ve hastalık daha fazla kötüleşmeden tedaviye başlanabilir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) 11 B) III C) IV D) V E) VI
25. Kendimde değer verdiğim tek şey, hiç kimsenin kendin-
de eksik görmediği bir vergidir: Kendi aklımı beğenmek-
le her insanın her gün yaptığını yapmış oluyorum. Kim
kendini akılsız sayabilir? İnsanın kendini akılsız sayması
mantıkça da mümkün değil. Öyle bir sakatlık ki bu, onu
kendinde gören, kendini görmüyor demektir. Öyle bir illet
ki bu, devası yoktur. Ama hastanın gözü kendine çevrilip
de bu illeti gördü mü güneşin sisleri dağıtması gibi illet
dağılıverir.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçadaki dü-
şünceyi destekler niteliktedir?
A) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını
almış.
B) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama.
C) Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme.
D) Aklınla rezil olursun, aklınla vezir olursun.
E Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz.
) .
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25. Kendimde değer verdiğim tek şey, hiç kimsenin kendin- de eksik görmediği bir vergidir: Kendi aklımı beğenmek- le her insanın her gün yaptığını yapmış oluyorum. Kim kendini akılsız sayabilir? İnsanın kendini akılsız sayması mantıkça da mümkün değil. Öyle bir sakatlık ki bu, onu kendinde gören, kendini görmüyor demektir. Öyle bir illet ki bu, devası yoktur. Ama hastanın gözü kendine çevrilip de bu illeti gördü mü güneşin sisleri dağıtması gibi illet dağılıverir. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçadaki dü- şünceyi destekler niteliktedir? A) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış. B) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. C) Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme. D) Aklınla rezil olursun, aklınla vezir olursun. E Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz. ) .
c kendi işini kendi görmek zorunda kalmak
Gereksiz uğraştırıcı bir işe yol açmak
işler çok karışıp çözümlenmesi güç bir duruma
gelmek
2.
Yanığın İbrahim, kış için hazırlıklara başlamıştı. Son-
behar olmasına rağmen güneş hâlâ ortalığı yakıyor-
du. Zaten bu sene aşırı sıcaklar çoğu ekini yakmisti
su sıcakta İbrahim, bahçeyi temizliyor ve ağaçlardan
dökülen kuru yaprakları yakmak için bir köşeye top-
luyordu. Ahira gidip, işığı yakıp kibriti aldı. Sonra bir
dağ gibi yığdığı yaprakları yaktı ve yaprakların nasıl
yandığını seyre koyuldu,
Bu parçada yakmak” sözcüğü aşağıdaki anlam-
Tardan hangisine karşılık gelecek şekilde kulla-
simamistu?
Lok sicak olmak
Kurutmak, zarar vermek
Atesle yok etmek
Işık vermesini sağlamak
aniyormuş gibi bir etki yapmak
o
11KpS20215-1
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
c kendi işini kendi görmek zorunda kalmak Gereksiz uğraştırıcı bir işe yol açmak işler çok karışıp çözümlenmesi güç bir duruma gelmek 2. Yanığın İbrahim, kış için hazırlıklara başlamıştı. Son- behar olmasına rağmen güneş hâlâ ortalığı yakıyor- du. Zaten bu sene aşırı sıcaklar çoğu ekini yakmisti su sıcakta İbrahim, bahçeyi temizliyor ve ağaçlardan dökülen kuru yaprakları yakmak için bir köşeye top- luyordu. Ahira gidip, işığı yakıp kibriti aldı. Sonra bir dağ gibi yığdığı yaprakları yaktı ve yaprakların nasıl yandığını seyre koyuldu, Bu parçada yakmak” sözcüğü aşağıdaki anlam- Tardan hangisine karşılık gelecek şekilde kulla- simamistu? Lok sicak olmak Kurutmak, zarar vermek Atesle yok etmek Işık vermesini sağlamak aniyormuş gibi bir etki yapmak o 11KpS20215-1 1
30. Tüm okyanus türlerinin yaklaşık dörtte birinin yiyecek
ve barınak ihtiyaçları için resiflere bağlı olarak canlılığını
devam ettirdiği düşünüldüğünde mercanların önemli bir
yaşam kaynağı olduğu söylenebilir. Mercan resiflerinin
dünya ekonomisine katkısı; gida sağlama, kıyı şeridinin
korunması ve turizme dayalı istihdam gibi konuları dahil
ettiğimizde her yıl yüz yetmiş iki milyar ABD doları olarak
tahmin ediliyor. Ancak son küresel ölçümleme, dünya
mercan resiflerinin yüzde on dokuzunun öldüğünü gös-
teriyor. Bu bağlamda en büyük tehditler arasında deniz
yüzey sıcaklıklarının artması, aşırı avlanma, kirlilik ve isti-
lacı türler sayılıyor. Daha geniş bir perspektiften bakacak
olursak mercan resiflerinin tehlike altında olması beş yüz
milyon kişinin etkilenmesi demek.
Bu parçada
I. Karşılaştırma
II. Sayısal verilerden yararlanma
III. Tanımlama
IV. Tanık gösterme
yukarıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) I ve 11
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) II ve III
E) II ve IV
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. Tüm okyanus türlerinin yaklaşık dörtte birinin yiyecek ve barınak ihtiyaçları için resiflere bağlı olarak canlılığını devam ettirdiği düşünüldüğünde mercanların önemli bir yaşam kaynağı olduğu söylenebilir. Mercan resiflerinin dünya ekonomisine katkısı; gida sağlama, kıyı şeridinin korunması ve turizme dayalı istihdam gibi konuları dahil ettiğimizde her yıl yüz yetmiş iki milyar ABD doları olarak tahmin ediliyor. Ancak son küresel ölçümleme, dünya mercan resiflerinin yüzde on dokuzunun öldüğünü gös- teriyor. Bu bağlamda en büyük tehditler arasında deniz yüzey sıcaklıklarının artması, aşırı avlanma, kirlilik ve isti- lacı türler sayılıyor. Daha geniş bir perspektiften bakacak olursak mercan resiflerinin tehlike altında olması beş yüz milyon kişinin etkilenmesi demek. Bu parçada I. Karşılaştırma II. Sayısal verilerden yararlanma III. Tanımlama IV. Tanık gösterme yukarıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) I ve 11 B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) II ve IV Diğer sayfaya geçiniz.
PARAGRAF YC
1. "Izin vermek, katlanmak, çeknek" anlamlarındaki
Latince "tolerare" fiilinden gelen tolerans, farkli olan
3.
karşısında duyulan korkunun, şüphenin, düşmanlık
duygularının dizginlenmesi, farklılığa her şeye rağ-
men göz yumulması anlamına gelir. Fakat bu toleran-
sin negatif yönüdür. "Zorlanma", "isteksizlik" duygu-
larını içinde barındırır. Türkçedeki “hoşgörü" kavramı
ise pozitiftir. Kelime; başka olmayı, farklılığı, farklı
olanın hakkı olarak görme anlamını kuvvetle taşır.
Aslında bu iki kelime oldukça farklı bakış açılarını
yansıtır.
Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Tolerans ve hoşgörü duygusunun toplumdan
topluma değiştiğini anlatmak
B) Dillerdeki farklı kavramlar karşılaştırarak dil man-
tığını ortaya koymak
C) Tolerans ve hoşgörü kavramlarının ince ama
önemli bir anlam ayrılığı taşıdığını belirtmek
D) Bir toplumun birlikte yaşaması için hoşgörünün
gerekliliğini kanıtlamak
E) Toleransla hoşgörü kavramlarının çıkış noktaları
aynı olsa da farklı toplumlarca kullanıldığını
göstermek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
PARAGRAF YC 1. "Izin vermek, katlanmak, çeknek" anlamlarındaki Latince "tolerare" fiilinden gelen tolerans, farkli olan 3. karşısında duyulan korkunun, şüphenin, düşmanlık duygularının dizginlenmesi, farklılığa her şeye rağ- men göz yumulması anlamına gelir. Fakat bu toleran- sin negatif yönüdür. "Zorlanma", "isteksizlik" duygu- larını içinde barındırır. Türkçedeki “hoşgörü" kavramı ise pozitiftir. Kelime; başka olmayı, farklılığı, farklı olanın hakkı olarak görme anlamını kuvvetle taşır. Aslında bu iki kelime oldukça farklı bakış açılarını yansıtır. Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Tolerans ve hoşgörü duygusunun toplumdan topluma değiştiğini anlatmak B) Dillerdeki farklı kavramlar karşılaştırarak dil man- tığını ortaya koymak C) Tolerans ve hoşgörü kavramlarının ince ama önemli bir anlam ayrılığı taşıdığını belirtmek D) Bir toplumun birlikte yaşaması için hoşgörünün gerekliliğini kanıtlamak E) Toleransla hoşgörü kavramlarının çıkış noktaları aynı olsa da farklı toplumlarca kullanıldığını göstermek
28. Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi'nde,
hangi varlıkların kültürel miras olarak kabul edildiği be-
lirlenmiştir. Buna göre mimari yapılar, heykeller, resimler,
arkeolojik eserler, kitabeler, mağaralar ve eleman birle-
şimleri kültürel mirastır. Bunları "anıtlar" başlığı altında
toplayabiliriz. Bu eserler tarihî, sanatsal veya bilimsel
olarak evrensel değerlere sahiptir. Bulundukları konum
nedeniyle tarihî, sanatsal veya bilimsel olarak evrensel
değerlere sahip "yapı toplulukları" da kültürel miras ola-
rak kabul edilmektedir. Insan ürünü olan ya da doğal bir
şekilde oluşan “sit alanları" da kültürel mirastır. Sit alan.
ları estetik, etnolojik ya da antropolojik bakımdan evren-
sel değerlere sahiptir.
Bu parçadan hareketle kültürel miras aşağıdakilerin
hangisinde doğru tanımlanmıştır?
A) İnsan ürünü olan ya da doğal biçimde oluşmuş, tu-
rizm açısından önemli değere sahip olan alanlardır.
B) Zamanın eskiticiliğine karşı direnebilen, tarihî ve sa-
natsal anlamda çok değerli görülen arkeolojik eser-
lerdir.
Önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel
değerlere sahip olduğuna inanılan anıt, yapı topluluk-
ları ve doğal ya da yapay sitlerdir.
D) Sanatsal ve bilimsel olarak evrensel değerlere sahip
olan ve değerleri herkes tarafından kabul edilen mi-
mari yapılardır.
5) Estetik, etnolojik ya da antropolojik bakımdan ev-
rensel değerlere sahip olduğu düşünülen arkeolojik
eserler, mağaralar ve kitabelerdir.
o
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28. Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi'nde, hangi varlıkların kültürel miras olarak kabul edildiği be- lirlenmiştir. Buna göre mimari yapılar, heykeller, resimler, arkeolojik eserler, kitabeler, mağaralar ve eleman birle- şimleri kültürel mirastır. Bunları "anıtlar" başlığı altında toplayabiliriz. Bu eserler tarihî, sanatsal veya bilimsel olarak evrensel değerlere sahiptir. Bulundukları konum nedeniyle tarihî, sanatsal veya bilimsel olarak evrensel değerlere sahip "yapı toplulukları" da kültürel miras ola- rak kabul edilmektedir. Insan ürünü olan ya da doğal bir şekilde oluşan “sit alanları" da kültürel mirastır. Sit alan. ları estetik, etnolojik ya da antropolojik bakımdan evren- sel değerlere sahiptir. Bu parçadan hareketle kültürel miras aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) İnsan ürünü olan ya da doğal biçimde oluşmuş, tu- rizm açısından önemli değere sahip olan alanlardır. B) Zamanın eskiticiliğine karşı direnebilen, tarihî ve sa- natsal anlamda çok değerli görülen arkeolojik eser- lerdir. Önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel değerlere sahip olduğuna inanılan anıt, yapı topluluk- ları ve doğal ya da yapay sitlerdir. D) Sanatsal ve bilimsel olarak evrensel değerlere sahip olan ve değerleri herkes tarafından kabul edilen mi- mari yapılardır. 5) Estetik, etnolojik ya da antropolojik bakımdan ev- rensel değerlere sahip olduğu düşünülen arkeolojik eserler, mağaralar ve kitabelerdir. o
ket
Fel-
in-
an
re
a
Bir iş liderinin bağ kurmasını kolaylaştıran bazı özel-
likleri olmalıdır. Çünkü bağ kurabilen lider güvenli bir
limana dönüşür. Güven ise insanın en temel ihtiyaç-
larındandır. Daha verimli ve yaratıcı bir iş ortamı ya-
ratmak için güven duygusunu sağlamak gerekir. Bir
lider, yaklaşılabilir olmalıdır. Konuşmak yerine dinle-
mek, güçle değil, anlam duygusuyla yönetmek, her
insanın biricik ve ayırt edici olan cevherini görerek
yani bireyselleştirerek yönetmek ve çeşitlilikten sinerji
yaratmaya hizmet eden birleştiricilik onu iyi bir lider
yapar. Bu sebeple lider, çalışanlarıyla var olduğunu
aklından çıkarmamalıdır.
39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi iyi bir li-
derin özelliklerinden değildir?
A) Çalışanları anlamaya çalışmak
/benimhocam
B) Uyumsuzlukları yok ederek verimi artırmak
C) Yöneticilik gücünü yersiz kullanmamak
n) Kendisini çalışanlardan ayrı düşünmemek
ce
E) Bireysel farklılıkları dikkate almak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ket Fel- in- an re a Bir iş liderinin bağ kurmasını kolaylaştıran bazı özel- likleri olmalıdır. Çünkü bağ kurabilen lider güvenli bir limana dönüşür. Güven ise insanın en temel ihtiyaç- larındandır. Daha verimli ve yaratıcı bir iş ortamı ya- ratmak için güven duygusunu sağlamak gerekir. Bir lider, yaklaşılabilir olmalıdır. Konuşmak yerine dinle- mek, güçle değil, anlam duygusuyla yönetmek, her insanın biricik ve ayırt edici olan cevherini görerek yani bireyselleştirerek yönetmek ve çeşitlilikten sinerji yaratmaya hizmet eden birleştiricilik onu iyi bir lider yapar. Bu sebeple lider, çalışanlarıyla var olduğunu aklından çıkarmamalıdır. 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi iyi bir li- derin özelliklerinden değildir? A) Çalışanları anlamaya çalışmak /benimhocam B) Uyumsuzlukları yok ederek verimi artırmak C) Yöneticilik gücünü yersiz kullanmamak n) Kendisini çalışanlardan ayrı düşünmemek ce E) Bireysel farklılıkları dikkate almak
Türkçe
15 Deneme
4.
(1) Sanatı bir amaç değil araç olarak görenlerde-
nim. (1) Öykülerimin okuyana bir mesaj iletme-
sini isterim. (III) Öykünün başını sonunu düşün-
meden başlayamam yazmaya. (IV) Sorumsuz
duyguların değil sorumlu düşüncenin emrindedir
kalemim. (V) Söz oyunlarına başvurmam ki her
okur beni rahatça anlasın.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
I. cümlede, sanatla ilgili düşüncelerini belirt-
miştir.
B) II. cümlede, öykülerinin içinde yer alan iletinin
ne olduğunu açıklamıştır.
III. cümlede, öykülerini oluşturma yöntemin-
de plana yöneldiği vurgulanmıştır.
IV. cümlede, yazma eylemindeki hedef ve
güç kaynağı hakkında bilgi vermiştir.
E) I. cümlede, anlatımında yalınlığa başvurma-
sinin gerekçesini vermiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Türkçe 15 Deneme 4. (1) Sanatı bir amaç değil araç olarak görenlerde- nim. (1) Öykülerimin okuyana bir mesaj iletme- sini isterim. (III) Öykünün başını sonunu düşün- meden başlayamam yazmaya. (IV) Sorumsuz duyguların değil sorumlu düşüncenin emrindedir kalemim. (V) Söz oyunlarına başvurmam ki her okur beni rahatça anlasın. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? I. cümlede, sanatla ilgili düşüncelerini belirt- miştir. B) II. cümlede, öykülerinin içinde yer alan iletinin ne olduğunu açıklamıştır. III. cümlede, öykülerini oluşturma yöntemin- de plana yöneldiği vurgulanmıştır. IV. cümlede, yazma eylemindeki hedef ve güç kaynağı hakkında bilgi vermiştir. E) I. cümlede, anlatımında yalınlığa başvurma- sinin gerekçesini vermiştir.
39.
"Hıçkırık”, “Sisli Hatıralar”, “Funda" gibi eser-
leriyle ünlenen Kerime Nadir de son romanında bu
değişikliği kaleme aldı. Artık köşklerde yaşayanların
yerine, o köşkleri müteahhite verip katlarda yaşa-
yanları anlattı. Seçkin kişilerin aşkları, yaşam biçim-
leri yerine ekonomik değişimlerin ortaya çıkardığı
kişileri roman karakterleri yaptı. Saf aşkların tutsağı
gençler yerine, gününü gün eden bir kuşağı romana
taşıdı. Ana karakterler gene asaletini koruyorlar,
gene temiz yürekli delikanlılar sonunda mutluluktan
en büyük payı alıyorlardı fakat yaşadıkları ortamlar,
şartlar değişti.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yazarların edebiyat anlayışlarının, sanata bakış-
larının zamanla değişmesinden daha doğal ne
olabilir ki?
B) Toplumdaki gelişmelerden, insanların değişimin-
den hangi yazar uzak durabilir ki?
C) Özellikle günümüzde, okurun beklentilerine,
isteklerine hayır diyebilecek yazarların olacağını
sanmiyorum.
D) Okurlarin o kalın hatta birkaç cilt süren kitaplan
okuma alışkanlığı çoktan değişti.
E) Günümüzde roman okurlarının yaş ortalamasının
gençleştiğini görüyoruz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39. "Hıçkırık”, “Sisli Hatıralar”, “Funda" gibi eser- leriyle ünlenen Kerime Nadir de son romanında bu değişikliği kaleme aldı. Artık köşklerde yaşayanların yerine, o köşkleri müteahhite verip katlarda yaşa- yanları anlattı. Seçkin kişilerin aşkları, yaşam biçim- leri yerine ekonomik değişimlerin ortaya çıkardığı kişileri roman karakterleri yaptı. Saf aşkların tutsağı gençler yerine, gününü gün eden bir kuşağı romana taşıdı. Ana karakterler gene asaletini koruyorlar, gene temiz yürekli delikanlılar sonunda mutluluktan en büyük payı alıyorlardı fakat yaşadıkları ortamlar, şartlar değişti. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yazarların edebiyat anlayışlarının, sanata bakış- larının zamanla değişmesinden daha doğal ne olabilir ki? B) Toplumdaki gelişmelerden, insanların değişimin- den hangi yazar uzak durabilir ki? C) Özellikle günümüzde, okurun beklentilerine, isteklerine hayır diyebilecek yazarların olacağını sanmiyorum. D) Okurlarin o kalın hatta birkaç cilt süren kitaplan okuma alışkanlığı çoktan değişti. E) Günümüzde roman okurlarının yaş ortalamasının gençleştiğini görüyoruz.
tongue
Çalışma kavramı, iş kavramının içeriğiyle önemli ölçüde
örtüşmesine rağmen görev ya da mesleki faaliyet ile daha
yakından ilişkilidir
. (II) is, yerine getirilmeyi bekleyen amaçlı
eylemler bütünüyken çalışma bu eylemlerin birey tarafından
üstlenilip yerine getirilme sürecidir. (III) Değişen yaşam
koşullarına paralel olarak çalışma kavramının henüz
örgütlenmemiş gönüllü sosyal çalışmayı ve ev işlerini de
kapsayacak şekilde geniş tutulmasında yarar vardır.
(IV) Hukuki anlamda iş ilişkisiyle bağlantılandırıldığı
durumlarda çalışma, iş yapma karşılığında maddi veya
manevi yarar sağlama amacını da taşıyan bir görev
sorumluluğu hâline gelmektedir. (V) “Bir yerde çalışmak”,
"bir şey için çalışmak” ifadeleri de çalışmanın örgütsel
boyutunu ifade eden örnekler olarak görülebilir.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra “Daha çok, belirli bir örgütlenme kapsamındaki
bağımlı veya bağımsız iş ilişkisiyle yüklenilen eylemleri
yerine getirme sürecini ifade eder." cümlesi getirilirse
metindeki düşünce akışı bozulmaz?
A) I.
B) II.
C) II.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
tongue Çalışma kavramı, iş kavramının içeriğiyle önemli ölçüde örtüşmesine rağmen görev ya da mesleki faaliyet ile daha yakından ilişkilidir . (II) is, yerine getirilmeyi bekleyen amaçlı eylemler bütünüyken çalışma bu eylemlerin birey tarafından üstlenilip yerine getirilme sürecidir. (III) Değişen yaşam koşullarına paralel olarak çalışma kavramının henüz örgütlenmemiş gönüllü sosyal çalışmayı ve ev işlerini de kapsayacak şekilde geniş tutulmasında yarar vardır. (IV) Hukuki anlamda iş ilişkisiyle bağlantılandırıldığı durumlarda çalışma, iş yapma karşılığında maddi veya manevi yarar sağlama amacını da taşıyan bir görev sorumluluğu hâline gelmektedir. (V) “Bir yerde çalışmak”, "bir şey için çalışmak” ifadeleri de çalışmanın örgütsel boyutunu ifade eden örnekler olarak görülebilir. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Daha çok, belirli bir örgütlenme kapsamındaki bağımlı veya bağımsız iş ilişkisiyle yüklenilen eylemleri yerine getirme sürecini ifade eder." cümlesi getirilirse metindeki düşünce akışı bozulmaz? A) I. B) II. C) II. D) IV. E) V.
27. Başından beri biliyordum ki şu veya bu çevreden, şu
veya bu sayıda insanın iyi ve sevimli
bulduğu şiirler
yazmak mümkündü. Böyle bir yolu seçtikten sonra,
geçerli ortalamayı fark etmek ve o normlara uygun olanı
üretmeyi sürdürmek de gerekiyordu. Ama böylesi bir yol,
toplumun beğenilerinin sürekli değişmesi yüzünden beni
kendime yabancılaşma batağına götürürdü.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir
şairin düşüncesi olabilir?
Atoplumdaki eğilimleri izlemek şairlerin üretkenliğini
yitirmesine neden olur.
B) Bir şair beğenilmek için ortalamanın üstünde ürünler
ortaya koymalıdır.
ST Geniş okur kitlelerinin bir şairi takdir etmesi onun
sanatı adına kötüye işarettir.
DY Şiirin kurallarına sıkı sıkıya uymamak şairin
popülaritesini olumsuz etkiler.
Bir şairi özgün ve özel kılan, popüler olanı tercih
etmiyor olmasıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
27. Başından beri biliyordum ki şu veya bu çevreden, şu veya bu sayıda insanın iyi ve sevimli bulduğu şiirler yazmak mümkündü. Böyle bir yolu seçtikten sonra, geçerli ortalamayı fark etmek ve o normlara uygun olanı üretmeyi sürdürmek de gerekiyordu. Ama böylesi bir yol, toplumun beğenilerinin sürekli değişmesi yüzünden beni kendime yabancılaşma batağına götürürdü. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şairin düşüncesi olabilir? Atoplumdaki eğilimleri izlemek şairlerin üretkenliğini yitirmesine neden olur. B) Bir şair beğenilmek için ortalamanın üstünde ürünler ortaya koymalıdır. ST Geniş okur kitlelerinin bir şairi takdir etmesi onun sanatı adına kötüye işarettir. DY Şiirin kurallarına sıkı sıkıya uymamak şairin popülaritesini olumsuz etkiler. Bir şairi özgün ve özel kılan, popüler olanı tercih etmiyor olmasıdır.
URKÇE
DENEME - 20
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
labilir?
A) imkânların yetersizliği insanların başarısını olumlu yönde
etkilemektedir.
B) İnsanlar yeni durumlara alışırken zorluk çekmektedirler.
C) Olimpiyat oyunlari tarihî birçok olaya tanıklık edilebilecek
en önemli organizasyondur.
D) Ababe Bikila, ülkesi adına yarışan ilk siyahi sporcu ol-
ması yönüyle dikkat çekmiştir.
Foyunlardaki katı kurallar, birçok sporcuyu etkileyerek
onlar için olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
Tarihler 1960 yılını gösterirken dünya belki de bir daha
benzeri yaşanmayacak olan tarihî bir olaya tanıklık
etmeye hazırlanıyordu. O yil Roma'da düzenlenen
olimpiyatlara yine dünyanın dört bir yanından yüz-
lerce sporcu katılıyordu. Afrikali atlet Ababe Bikila da
yalnızca onlardan biriydi. Her türlü imkânın seferber
edildiği sporcuların aksine Bikila, oldukça fakir olan
Etiyopya'yi temsil eden bir sporcuydu ve bütün spor
hayatını da bu koşullar şekillendirmişti. Fakir bir ül-
kede doğup büyümüş olması nedeniyle Ababe Bikila,
olimpiyatlara kadarki sürede kendi ülkesinde katıldığı
tüm koşu ve antrenmanlarda çıplak ayakla koşmuştu.
Olimpiyatlar için Roma'ya geldiğinde yetkililer Ababe
Bikila'ya spor ayakkabı giymesini söylediler. Bir süre
spor ayakkabı giyerek antrenman yapan Ababe, ayak-
kabiya alışık olmadığı için giydiği tüm ayakkabılar onun
ayağının su toplamasına ve kimi zaman da kanamasına
neden oldu. Durumu yakından gözlemleyen olimpiyat
komitesinden en sonunda Ababe'nin ayakkabısız koş-
masına onay çıktı. İşte bu karar sonrasında olimpiyat
tarihinde bir ilk yaşanacaktı. Çıplak ayakla koşmasına
rağmen diğer yarışmacıları geride bırakarak maraton
koşusunda birinci olan Ababe Bikila, olimpiyat oyunları
tarihinde kendi bayrağı altında koşarak birinci gelen ilk
siyahi sporcu unvanının da sahibi oldu.
8
L
6
56. B1 parçada Ababe Bikila ile ilgili aşağıdakilerden han-
Lisine değinilmemiştir?
A) Ülkesine madalya getiren ilk siyahi sporcu olduğuna
B) ülkesinin-ipindle-bulunduğu koşullardan etkilendiğine
C). Yapılan resmi koşulara çıplak ayakla katliagina
D) Sporcunun hayatını atletizmin şekillendirdiğine
- Olimpiyat tarihinde za attığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
URKÇE DENEME - 20 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı- labilir? A) imkânların yetersizliği insanların başarısını olumlu yönde etkilemektedir. B) İnsanlar yeni durumlara alışırken zorluk çekmektedirler. C) Olimpiyat oyunlari tarihî birçok olaya tanıklık edilebilecek en önemli organizasyondur. D) Ababe Bikila, ülkesi adına yarışan ilk siyahi sporcu ol- ması yönüyle dikkat çekmiştir. Foyunlardaki katı kurallar, birçok sporcuyu etkileyerek onlar için olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Tarihler 1960 yılını gösterirken dünya belki de bir daha benzeri yaşanmayacak olan tarihî bir olaya tanıklık etmeye hazırlanıyordu. O yil Roma'da düzenlenen olimpiyatlara yine dünyanın dört bir yanından yüz- lerce sporcu katılıyordu. Afrikali atlet Ababe Bikila da yalnızca onlardan biriydi. Her türlü imkânın seferber edildiği sporcuların aksine Bikila, oldukça fakir olan Etiyopya'yi temsil eden bir sporcuydu ve bütün spor hayatını da bu koşullar şekillendirmişti. Fakir bir ül- kede doğup büyümüş olması nedeniyle Ababe Bikila, olimpiyatlara kadarki sürede kendi ülkesinde katıldığı tüm koşu ve antrenmanlarda çıplak ayakla koşmuştu. Olimpiyatlar için Roma'ya geldiğinde yetkililer Ababe Bikila'ya spor ayakkabı giymesini söylediler. Bir süre spor ayakkabı giyerek antrenman yapan Ababe, ayak- kabiya alışık olmadığı için giydiği tüm ayakkabılar onun ayağının su toplamasına ve kimi zaman da kanamasına neden oldu. Durumu yakından gözlemleyen olimpiyat komitesinden en sonunda Ababe'nin ayakkabısız koş- masına onay çıktı. İşte bu karar sonrasında olimpiyat tarihinde bir ilk yaşanacaktı. Çıplak ayakla koşmasına rağmen diğer yarışmacıları geride bırakarak maraton koşusunda birinci olan Ababe Bikila, olimpiyat oyunları tarihinde kendi bayrağı altında koşarak birinci gelen ilk siyahi sporcu unvanının da sahibi oldu. 8 L 6 56. B1 parçada Ababe Bikila ile ilgili aşağıdakilerden han- Lisine değinilmemiştir? A) Ülkesine madalya getiren ilk siyahi sporcu olduğuna B) ülkesinin-ipindle-bulunduğu koşullardan etkilendiğine C). Yapılan resmi koşulara çıplak ayakla katliagina D) Sporcunun hayatını atletizmin şekillendirdiğine - Olimpiyat tarihinde za attığına
B
19. Gerçekten kötü olanlar bir tarafa bırakılacak olursa birçok
kitapta yazar, eğer bütünüyle tecrübe edilmiş bir içeriğe sa-
hip değilse, muhakkak düşünmüştür ama sezip idrak etme-
miştir; sezip kavrayarak değil, düşünerek yazmıştır. Onları
böyle vasat ve sıkıcı yapan tam da budur. Çünkü yazarın dü-
şündüğünü herhâlde biraz gayret etse okur da düşünebilir-
di. Çünkü bu yolla dünyaya gerçek anlamda yeni hiçbir bil-
gi ve eser gelmez; o ancak eşyanın yeni bir boyutunun kav-
ranması, doğrudan sezilip idrak edilmesi anında meydana
gelir. Bundan dolayı temelini bir kavrayış yahut seziş teşkil
ederse eser, sanki okurun hiçbir zaman bulunmadığı bir di-
yardan yazılmış gibidir çünkü her sey taze ve yenidir. Zira
onlar, her türlü bilginin asli kaynağından doğrudan çıkarıl-
mışlardır.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylen-
miş olabilir
Okurların bir esere özgün diyebilmesi, eserin hangi ni-
teliği ile ilgilidir?
B) Yazarın, okuyucunun dünyasını sezinlemesi eserin kali-
cılığını etkiler mi?
C) Kavrayış ve seziş sahibi yazarların daha çok okunduğu
düşüncesine katılıyor musunuz?
D) Eşyanın tek yönlü olarak ele alındığı eserlerde okur, et-
kin bir rol üstlenebilir mi?
E) Bilginin asıl kaynağından beslenen yazarların daha az
okunmasını neye bağlıyorsunuz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B 19. Gerçekten kötü olanlar bir tarafa bırakılacak olursa birçok kitapta yazar, eğer bütünüyle tecrübe edilmiş bir içeriğe sa- hip değilse, muhakkak düşünmüştür ama sezip idrak etme- miştir; sezip kavrayarak değil, düşünerek yazmıştır. Onları böyle vasat ve sıkıcı yapan tam da budur. Çünkü yazarın dü- şündüğünü herhâlde biraz gayret etse okur da düşünebilir- di. Çünkü bu yolla dünyaya gerçek anlamda yeni hiçbir bil- gi ve eser gelmez; o ancak eşyanın yeni bir boyutunun kav- ranması, doğrudan sezilip idrak edilmesi anında meydana gelir. Bundan dolayı temelini bir kavrayış yahut seziş teşkil ederse eser, sanki okurun hiçbir zaman bulunmadığı bir di- yardan yazılmış gibidir çünkü her sey taze ve yenidir. Zira onlar, her türlü bilginin asli kaynağından doğrudan çıkarıl- mışlardır. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylen- miş olabilir Okurların bir esere özgün diyebilmesi, eserin hangi ni- teliği ile ilgilidir? B) Yazarın, okuyucunun dünyasını sezinlemesi eserin kali- cılığını etkiler mi? C) Kavrayış ve seziş sahibi yazarların daha çok okunduğu düşüncesine katılıyor musunuz? D) Eşyanın tek yönlü olarak ele alındığı eserlerde okur, et- kin bir rol üstlenebilir mi? E) Bilginin asıl kaynağından beslenen yazarların daha az okunmasını neye bağlıyorsunuz?
AR
52 - 54. soruları aşağıdaki parçaya göre
53. Bu parçaya göre çekim yasası nasıl çalışır?
ce-
vaplayınız.
(A) Hep şükrederek
www.isemkitap.com
B) İyilik yaparak
C) Olumlu düşünerek
D) Hayattan ders çıkararak
E
Olumlu kelimeleri dillendirerek
Çekim yasası nedir bilir misiniz? Pozitif düşüncede
kalmak? Kaçımız minnettarız ? Kaçımız elindeki-
nin kıymetini biliyor? Kaçımız güne şükrederek
uyanıyor? Halk ağzında bir laf vardır eskisi olma-
yanın yenisi olmaz derler. Bu sözden yola çıktığı-
mizda var olana şükretmeyip elde olanın kıymetini
bilmediğimizde daha iyisine sahip olamayacağımı-
zi görürüz. Bolluğu, bereketi hayatımıza çekmek
için şükretmekten başka bir yolumuz yoktur. Yok
dedikçe daha çok yokluğu çekeceğiz hayatımıza
ve var olanın olduğunu kabul ettikçe daha çok var
olacak hayatımızda var olanlar. Unutmamalıyız ki
matematikte eksi ile eksinin çarpımı artıyı verir
.
Hayat bir bütünleşmeden ibaret. Karşımıza çıkan
hiçbir insan ve eşya boşuna çıkmıyor. Hepsinden
öğrenilecek bir şeyler mevcut. Bu yüzden tesadüf
sözcüğü Türkçeden atılması gereken bir sözcük
benim kanimca.
www.isemkitap.com
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
AR 52 - 54. soruları aşağıdaki parçaya göre 53. Bu parçaya göre çekim yasası nasıl çalışır? ce- vaplayınız. (A) Hep şükrederek www.isemkitap.com B) İyilik yaparak C) Olumlu düşünerek D) Hayattan ders çıkararak E Olumlu kelimeleri dillendirerek Çekim yasası nedir bilir misiniz? Pozitif düşüncede kalmak? Kaçımız minnettarız ? Kaçımız elindeki- nin kıymetini biliyor? Kaçımız güne şükrederek uyanıyor? Halk ağzında bir laf vardır eskisi olma- yanın yenisi olmaz derler. Bu sözden yola çıktığı- mizda var olana şükretmeyip elde olanın kıymetini bilmediğimizde daha iyisine sahip olamayacağımı- zi görürüz. Bolluğu, bereketi hayatımıza çekmek için şükretmekten başka bir yolumuz yoktur. Yok dedikçe daha çok yokluğu çekeceğiz hayatımıza ve var olanın olduğunu kabul ettikçe daha çok var olacak hayatımızda var olanlar. Unutmamalıyız ki matematikte eksi ile eksinin çarpımı artıyı verir . Hayat bir bütünleşmeden ibaret. Karşımıza çıkan hiçbir insan ve eşya boşuna çıkmıyor. Hepsinden öğrenilecek bir şeyler mevcut. Bu yüzden tesadüf sözcüğü Türkçeden atılması gereken bir sözcük benim kanimca. www.isemkitap.com
i ve
da
oda
an
ğu
SI
ZI
T.
Üniversitelerin sayılarının artması maalesef niteliklerinin
de artması anlamına gelmiyor. Kemiyet arttıkça keyfiyet
düşüyor. Ancak bununla birlikte birçok üniversitede dil
bilimi konusunda değerli bilim insanlarımız mevcut. Bu
akademisyenler çok kiymetli çalışmalar yapıyor. Ne yazık
ki bu çalışmalar bireysel olarak algılandığı için çalışmaların
dil bilimi konusunda ses getirmeleri oldukça güç oluyor.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Üniversitelerin niteliği yapılan çalışmalara nasıl etki
ediyor?
BY Akademisyenlerimizin çalışmaları daha çok hangi
alanları kapsıyor?
Üniversitelerdeki dil bilim çalışmalarını yeterli bulu-
yor musunuz?
DJ Dil bilim çalışmalarının gereken ilgiyi görmemesinin
temel sebebi nedir?
El Universitelerin sayısindaki artış daha çok hangi alan-
E
ları olumsuz etkiledi?
k
2
A
TYT / G
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
i ve da oda an ğu SI ZI T. Üniversitelerin sayılarının artması maalesef niteliklerinin de artması anlamına gelmiyor. Kemiyet arttıkça keyfiyet düşüyor. Ancak bununla birlikte birçok üniversitede dil bilimi konusunda değerli bilim insanlarımız mevcut. Bu akademisyenler çok kiymetli çalışmalar yapıyor. Ne yazık ki bu çalışmalar bireysel olarak algılandığı için çalışmaların dil bilimi konusunda ses getirmeleri oldukça güç oluyor. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Üniversitelerin niteliği yapılan çalışmalara nasıl etki ediyor? BY Akademisyenlerimizin çalışmaları daha çok hangi alanları kapsıyor? Üniversitelerdeki dil bilim çalışmalarını yeterli bulu- yor musunuz? DJ Dil bilim çalışmalarının gereken ilgiyi görmemesinin temel sebebi nedir? El Universitelerin sayısindaki artış daha çok hangi alan- E ları olumsuz etkiledi? k 2 A TYT / G Diğer Sayfaya Geçiniz.
2.
Benim için nasıl böyle bir şey söylersiniz, sizden bunu
beklemiyordum doğrusu.
Aşağıdakilerin hangisinde "söylemek" sözcüğü bu
cümledeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi
söylerim.
B) Müdürün acil bir iş için beni çağırdığını söyledi,
hemen gitmem lazım.
C) Biliyorum, siz bana her şeyi çok önceden
söylediniz ama ben duymazdan geldim.
D) Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebi neslin
yetişmediğini söylediler.
E) Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği
şarkılar pek eğlenceli şeylerdi.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Benim için nasıl böyle bir şey söylersiniz, sizden bunu beklemiyordum doğrusu. Aşağıdakilerin hangisinde "söylemek" sözcüğü bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim. B) Müdürün acil bir iş için beni çağırdığını söyledi, hemen gitmem lazım. C) Biliyorum, siz bana her şeyi çok önceden söylediniz ama ben duymazdan geldim. D) Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebi neslin yetişmediğini söylediler. E) Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi.