Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

Aşağıdaki parçalardan hangisi "Divan şiiri, kendisini
Way ele veren bir hazine değildir; bu nedenle bu şiirden
7
ayo 2020 y-
ri
almak ciddi bir birikim, emek ve adanmışlık ister"
15
dergi sayisi
cesine örnek gösterilemez?
len hangi-
A) Divan şiiriyle bir akademisyen olarak ilgilenmeye
diğimda daha yolun başında olduğumu düşünmin
Aradan bunca yıl geçtikten sonra görüyorum ki
hbirne
yolun başına yeni gelmişim.
dayan-
de et-
rek.
B) Yüzlerce yıl öncesinin üstün ve saygiyi hak eden
ve estetik anlayışını yansıttığından şüphem olmayan
van şiiri bir kültür tarihi konusudur. Onu akademisys
lere ve araştırmacılara bırakmak en doğru yol olsa de
C) Lise öğrenimim swasında ilgi duymaya başladığım diven
şiirine gün geçtikçe daha fazla emek harcıyorum. Ancak
fark ediyorum ki o da bu emeği asla karşılıksız bırakma
yacak şekilde kendini her gün biraz daha açıyor bana.
D) Bazı edebiyatçıların, zamanında karşı oldukları divang
irine olgunluk ve yaşlılık dönemlerinde ilgi ve sevgi du
maya başladıklarına çok şahit olmuşumdur. Bunu za
man içinde biriktirdiklerinin etkisiyle açıklamak yanlış ok
masa gerek
da
E) Divan şiirini bir kalemde silip atmak kolaycılığını göste
renlerin söylemek istedikleri çok açık geliyor bana: "Be
nim bu derinliğe inmeye ne cesaretim ne zamanım var!
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Aşağıdaki parçalardan hangisi "Divan şiiri, kendisini Way ele veren bir hazine değildir; bu nedenle bu şiirden 7 ayo 2020 y- ri almak ciddi bir birikim, emek ve adanmışlık ister" 15 dergi sayisi cesine örnek gösterilemez? len hangi- A) Divan şiiriyle bir akademisyen olarak ilgilenmeye diğimda daha yolun başında olduğumu düşünmin Aradan bunca yıl geçtikten sonra görüyorum ki hbirne yolun başına yeni gelmişim. dayan- de et- rek. B) Yüzlerce yıl öncesinin üstün ve saygiyi hak eden ve estetik anlayışını yansıttığından şüphem olmayan van şiiri bir kültür tarihi konusudur. Onu akademisys lere ve araştırmacılara bırakmak en doğru yol olsa de C) Lise öğrenimim swasında ilgi duymaya başladığım diven şiirine gün geçtikçe daha fazla emek harcıyorum. Ancak fark ediyorum ki o da bu emeği asla karşılıksız bırakma yacak şekilde kendini her gün biraz daha açıyor bana. D) Bazı edebiyatçıların, zamanında karşı oldukları divang irine olgunluk ve yaşlılık dönemlerinde ilgi ve sevgi du maya başladıklarına çok şahit olmuşumdur. Bunu za man içinde biriktirdiklerinin etkisiyle açıklamak yanlış ok masa gerek da E) Divan şiirini bir kalemde silip atmak kolaycılığını göste renlerin söylemek istedikleri çok açık geliyor bana: "Be nim bu derinliğe inmeye ne cesaretim ne zamanım var!
..
TESTİ
kısmına işaretleyiniz.
Descartes'in doğru bilgiyi elde etmek için kullandığı
tümdengelim yönteminin Spinoza'nın idealizm ve
materyalizmi birleştiren "tek töz" anlayışını içeren
ontolojisini, yani metafiziğini daha anlaşılır kılma
noktasında önemli bir katkı sunduğu söylenebilir. Ama
Spinoza'nın büsbütün kendisine vergi olan geometrik
biçimde bir akıl yürütmesi vardır. Bu uygulama, John
Locke'un tamamen deneyden yola çıkan sisteminin
aksine, akla da dayanmakta ve çözümleyici içsellik
hükümlerine göre kurulmaktadır. Öyle ki belirli bazı tümel
aksiyomların kabulünden sonra, tipki geometrideki gibi,
onlardan çözümleyici bir tarzda bütün ötekiler çıkarılabilir.
Böylece de ilk tümel önermelere fazla bir şey katmaksızın,
sırf çözümleme yolu ile bütüncül bir varlık sistemi
kurulabilir.
Bu parçadaki altı çizili sözle;
I. Sadece analitik bakışla hareket eden metot,
II. Deneyselliği bütünüyle reddeden anlayış,
.
anlayış
III. Geometrideki ispatlama güdüsünü yansıtan yöntem
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız!
B) Yalnızi1
C) Yalnız III
D) I ve
Elle II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
.. TESTİ kısmına işaretleyiniz. Descartes'in doğru bilgiyi elde etmek için kullandığı tümdengelim yönteminin Spinoza'nın idealizm ve materyalizmi birleştiren "tek töz" anlayışını içeren ontolojisini, yani metafiziğini daha anlaşılır kılma noktasında önemli bir katkı sunduğu söylenebilir. Ama Spinoza'nın büsbütün kendisine vergi olan geometrik biçimde bir akıl yürütmesi vardır. Bu uygulama, John Locke'un tamamen deneyden yola çıkan sisteminin aksine, akla da dayanmakta ve çözümleyici içsellik hükümlerine göre kurulmaktadır. Öyle ki belirli bazı tümel aksiyomların kabulünden sonra, tipki geometrideki gibi, onlardan çözümleyici bir tarzda bütün ötekiler çıkarılabilir. Böylece de ilk tümel önermelere fazla bir şey katmaksızın, sırf çözümleme yolu ile bütüncül bir varlık sistemi kurulabilir. Bu parçadaki altı çizili sözle; I. Sadece analitik bakışla hareket eden metot, II. Deneyselliği bütünüyle reddeden anlayış, . anlayış III. Geometrideki ispatlama güdüsünü yansıtan yöntem durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız! B) Yalnızi1 C) Yalnız III D) I ve Elle II
10. Sanatkârların ölümü de sıradan olur aslında. Eserlerinin
varlıklarına bir gölge düşmesin, onlara kir bulaşmasın
ister gibi giderler. Kendileri aradan sessizce çekilsin
de geride kalanlar insanın faniliğini, eserin kalıcılığını
görsünler, anlasınlar diye habersiz, törensiz, hazırlıksız
uçuverirler. Birileri tutup kirletmezse o ölümü, sayfaları
beyaz cama yansıtıp bayağılaştırmazsa siz de sabırla
karşılarsınız olanı. Anlarsınız yolcunun ne demek istedi-
ğini.
Bu parçanın genelinde anlatılanları karşılayan en
kapsamlı
yargi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçı bu hayattan gidince değil unutulunca ölür.
b) Sanatkârlar, eserleri hayatta kalsın diye sessizce
ayrılırlar aramızdan.
C) Bir eseri kalıcı hâle getiren şey ona verilen emektir.
D) Medya bazen ölümleri bile reklam malzemesi yapabi-
lir.
E) Değer verdiği sanatçıyı kaybetmek sanatseveri
hüzne boğar çoğu zaman.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
10. Sanatkârların ölümü de sıradan olur aslında. Eserlerinin varlıklarına bir gölge düşmesin, onlara kir bulaşmasın ister gibi giderler. Kendileri aradan sessizce çekilsin de geride kalanlar insanın faniliğini, eserin kalıcılığını görsünler, anlasınlar diye habersiz, törensiz, hazırlıksız uçuverirler. Birileri tutup kirletmezse o ölümü, sayfaları beyaz cama yansıtıp bayağılaştırmazsa siz de sabırla karşılarsınız olanı. Anlarsınız yolcunun ne demek istedi- ğini. Bu parçanın genelinde anlatılanları karşılayan en kapsamlı yargi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçı bu hayattan gidince değil unutulunca ölür. b) Sanatkârlar, eserleri hayatta kalsın diye sessizce ayrılırlar aramızdan. C) Bir eseri kalıcı hâle getiren şey ona verilen emektir. D) Medya bazen ölümleri bile reklam malzemesi yapabi- lir. E) Değer verdiği sanatçıyı kaybetmek sanatseveri hüzne boğar çoğu zaman.
2021-TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
38. B
d
+
A
d
9
A
İnsan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade
edebilme konusunda yeterince başarılı değildir.
Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin
bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun
önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden
dolayı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz
ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik
duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip
bastırmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara
sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur.
En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile
getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız
olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp
bildiğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak
çocukluktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre
tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onları yok
etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz.
Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin,
ifade edin. Onlar sizin duygularınız, bırakın konuşsunlar.
37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını
reddetmesi sonucunu doğurur.
B) Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal hayatın
temeli olmasını engeller.
o
İnsanın duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun
kabullerinden bağımsızdır.
2
Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan geliştirilen
bir davranış biçimidir.
E) Insan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki kisiin A've
davatmalarından kurtulur.
telif hakları OSM'ye
bir kişi, kurum ve
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2021-TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız 38. B d + A d 9 A İnsan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade edebilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden dolayı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bastırmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur. En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildiğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak çocukluktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onları yok etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duygularınız, bırakın konuşsunlar. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını reddetmesi sonucunu doğurur. B) Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal hayatın temeli olmasını engeller. o İnsanın duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun kabullerinden bağımsızdır. 2 Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan geliştirilen bir davranış biçimidir. E) Insan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki kisiin A've davatmalarından kurtulur. telif hakları OSM'ye bir kişi, kurum ve
31. Dir
tor
30. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Özellikle 20. yüzyıl roman
ve hikâyelerinde karşımıza çıkan bilinç akışı tekniği: yazar-
ların bir karakterin düşünce mekanizmasını ve sürecini da-
ha doğal hâle getirmek, böylece karakteri ve romanda ya-
şananları daha gerçekçi bir şekilde ele almak için kullandı-
ğı bir tekniktir." düşüncesiyle aynı doğrultuda değildir?
ral
ki
de
yo
ģ
g
A) Geleneksel romanda karakterlerin düşüncelerini veriş
mantığı, gerçek insanların düşünme mantığına oldukça
aykırıdır. Çünkü günlük hayatta düşüncelerimiz, "gerek-
tikçe" ortaya çıkmaz. Aksine, herhangi bir düzene bağ-
li kalmadan ilerler. Bu nedenle bilinç akışı tekniği roman
ve hikâyede dogal olana ulaşmada ciddi bir anlatım mer-
halesidir.
B) Bilinç akışını, karakterlerin düşünce süreçleri üzerinden
tanımladığımıza göre, şu soruyu sormak iyi bir başlan-
giç olabilir: “Bilinç akışı kullanmayan romanlarda karak-
terler nasıl düşünür?" Doğrusu bu soruya "Bu tür roman-
larda karakterler gerçek anlamda düşünemezler." diye
cevap vermek gerekir. Bu romanların en büyük eksiği
de budur aslında.
C) Bilinç akışı tekniğinin en büyük başarısının, düşünme
mantığını roman karakterlerine uyarlama çabası olduğu-
nu söyleyebiliriz. Bilinç akışı kullanılan eserlerde, karak-
terin düşünceleri belli "anlarda" ortaya çıkmaz. Metnin
tamamı veya kayda değer bir bölümü, tek bir karakter
üzerinden, âdeta bu karakterin kafasının içinden okuyu-
cuya aktarılır.
D) Dış dünyada gözlemlenen her şey, anlatının yönünü de-
ğiştirir, zaman zaman dil bilgisi ve yazım kurallarının ye-
rini doğal bir düşünce süreci ve bu süreci okuyucuya
ulaştırma çabası alır. Bu teknikle yazılan eserlerin diline
alışan okuyucunun klasik anlayışla yazılanları yavan bul-
masının nedeni de bilinç akışında "hakiki insan"la mu-
hatap olmaktır.
E) Yazar, romanda belli olayları, maceralan, anlatmak iste-
diği bir hikâyeyi konu alır ve karakterin düşünceleri; bu
olaylar karşısında nasıl tepkiler verdiğini, neler hissetti-
ğini, ne gibi çıkarımlar yaptığını göstermek için gerektik-
çe okuyucuya sunulur. Kahramanının zihninden geçen-
leri, açık unutulmuş musluk gibi okuyucuya boca etmez
ve tabii ki etmemelidir de.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
31. Dir tor 30. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Özellikle 20. yüzyıl roman ve hikâyelerinde karşımıza çıkan bilinç akışı tekniği: yazar- ların bir karakterin düşünce mekanizmasını ve sürecini da- ha doğal hâle getirmek, böylece karakteri ve romanda ya- şananları daha gerçekçi bir şekilde ele almak için kullandı- ğı bir tekniktir." düşüncesiyle aynı doğrultuda değildir? ral ki de yo ģ g A) Geleneksel romanda karakterlerin düşüncelerini veriş mantığı, gerçek insanların düşünme mantığına oldukça aykırıdır. Çünkü günlük hayatta düşüncelerimiz, "gerek- tikçe" ortaya çıkmaz. Aksine, herhangi bir düzene bağ- li kalmadan ilerler. Bu nedenle bilinç akışı tekniği roman ve hikâyede dogal olana ulaşmada ciddi bir anlatım mer- halesidir. B) Bilinç akışını, karakterlerin düşünce süreçleri üzerinden tanımladığımıza göre, şu soruyu sormak iyi bir başlan- giç olabilir: “Bilinç akışı kullanmayan romanlarda karak- terler nasıl düşünür?" Doğrusu bu soruya "Bu tür roman- larda karakterler gerçek anlamda düşünemezler." diye cevap vermek gerekir. Bu romanların en büyük eksiği de budur aslında. C) Bilinç akışı tekniğinin en büyük başarısının, düşünme mantığını roman karakterlerine uyarlama çabası olduğu- nu söyleyebiliriz. Bilinç akışı kullanılan eserlerde, karak- terin düşünceleri belli "anlarda" ortaya çıkmaz. Metnin tamamı veya kayda değer bir bölümü, tek bir karakter üzerinden, âdeta bu karakterin kafasının içinden okuyu- cuya aktarılır. D) Dış dünyada gözlemlenen her şey, anlatının yönünü de- ğiştirir, zaman zaman dil bilgisi ve yazım kurallarının ye- rini doğal bir düşünce süreci ve bu süreci okuyucuya ulaştırma çabası alır. Bu teknikle yazılan eserlerin diline alışan okuyucunun klasik anlayışla yazılanları yavan bul- masının nedeni de bilinç akışında "hakiki insan"la mu- hatap olmaktır. E) Yazar, romanda belli olayları, maceralan, anlatmak iste- diği bir hikâyeyi konu alır ve karakterin düşünceleri; bu olaylar karşısında nasıl tepkiler verdiğini, neler hissetti- ğini, ne gibi çıkarımlar yaptığını göstermek için gerektik- çe okuyucuya sunulur. Kahramanının zihninden geçen- leri, açık unutulmuş musluk gibi okuyucuya boca etmez ve tabii ki etmemelidir de.
32. Türk edebiyatında edebiyat tarihi meselelerine genellikle
ya Mehmet Fuat Köprülü'nün yaptığı gibi sosyal, politik ye
tarihî şartlar açısından ya da Ali Nihat Tarlan'ın yaptığı gibi
metin merkezinden bakılmakta idi. Nihat Sami Banarlı'ya
göre ise bir edebî eser süphesiz devrinin tarihî. sivasi ve
sosyal olaylarının tesiri altında kalmaktadır. Thibaudet'nin
dediği gibi "Her eser devriyle bir konuşmadır." Köprülü de
bu fikirdedir. Fakat bu görüş şahsiyeti inkâr demektir.
Oysaki sanatçının şahsiyeti, duygu durumu ve eğilimleri
edebiyat tarihi incelemelerinde ihmal edilmemelidir.
Aşağıdakilerden hangisinin bų parçada anlatılanlara
göre geçerliğini yitirmesi beklenir?
A) Вir eserin incelenmesinde devrin sosyoekonomik,
siyasi ve tarihsel koşullarlyla yetinilmesi
B) Fdebî eserin sadece yapısal olarak incelenmesi, dış
şartlarla izah edilmesinden kaçınılması
C) Yazınsal örünün fereli bir mahsul olduğu gerçeği göz
önünde bulundurularak edebiyat tarihi kitaplarının
oluşturulması
D) Edebiyat tarihinde, tarihi çerçevenin tespitiyle
yetinilmeyip edebi eserin kendi içinde bir bütün olarak
ele alınması
E) Biyografik özellikteki bilgi ve belge yığınından ziyade
eserin edebî ve estetik değerinin dikkate alınması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. Türk edebiyatında edebiyat tarihi meselelerine genellikle ya Mehmet Fuat Köprülü'nün yaptığı gibi sosyal, politik ye tarihî şartlar açısından ya da Ali Nihat Tarlan'ın yaptığı gibi metin merkezinden bakılmakta idi. Nihat Sami Banarlı'ya göre ise bir edebî eser süphesiz devrinin tarihî. sivasi ve sosyal olaylarının tesiri altında kalmaktadır. Thibaudet'nin dediği gibi "Her eser devriyle bir konuşmadır." Köprülü de bu fikirdedir. Fakat bu görüş şahsiyeti inkâr demektir. Oysaki sanatçının şahsiyeti, duygu durumu ve eğilimleri edebiyat tarihi incelemelerinde ihmal edilmemelidir. Aşağıdakilerden hangisinin bų parçada anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir? A) Вir eserin incelenmesinde devrin sosyoekonomik, siyasi ve tarihsel koşullarlyla yetinilmesi B) Fdebî eserin sadece yapısal olarak incelenmesi, dış şartlarla izah edilmesinden kaçınılması C) Yazınsal örünün fereli bir mahsul olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak edebiyat tarihi kitaplarının oluşturulması D) Edebiyat tarihinde, tarihi çerçevenin tespitiyle yetinilmeyip edebi eserin kendi içinde bir bütün olarak ele alınması E) Biyografik özellikteki bilgi ve belge yığınından ziyade eserin edebî ve estetik değerinin dikkate alınması
25. Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan
daha hızlı koşması gerektiğini yoksa ona yem olup öle-
ceğini bilir. Afrika'da her sabah bir aslan uyanır. En yavaş
ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa açlıktan
öleceğini bilir. Bu sözler bizi şuraya götürmeli: ----
1. Kim olduğumuz önemli değildir, önemli olan üzerimi-
ze düşeni yapıp mücadeleyi asla bırakmamaktır
II. Bize düşen, düşmanımızı yakından tanıyıp onun dav-
ranışlarını kontrol altına alabilmektir
HV
Asil mesele kişiliğimizi oluşturan değerli yanlarımızı
öne çıkararak çevremizin bize duyduğu saygıyı artı-
rabilmektir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
dakilerden hangisi/hangileri getirilebilir?
B) Yalnız II
A) Yalnız!
C) Yalnız III
D) I ve II
Aivom, 9
EX II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25. Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa ona yem olup öle- ceğini bilir. Afrika'da her sabah bir aslan uyanır. En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa açlıktan öleceğini bilir. Bu sözler bizi şuraya götürmeli: ---- 1. Kim olduğumuz önemli değildir, önemli olan üzerimi- ze düşeni yapıp mücadeleyi asla bırakmamaktır II. Bize düşen, düşmanımızı yakından tanıyıp onun dav- ranışlarını kontrol altına alabilmektir HV Asil mesele kişiliğimizi oluşturan değerli yanlarımızı öne çıkararak çevremizin bize duyduğu saygıyı artı- rabilmektir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- dakilerden hangisi/hangileri getirilebilir? B) Yalnız II A) Yalnız! C) Yalnız III D) I ve II Aivom, 9 EX II ve III
Akıp giden zamanı insan en çok kendi şehrinde hissediyor.
Hızla değişen şehir, insana eskiye ait olan her şeyin
silindiğini ve bir devrin kapandığını düşündürüyor hep.
Şehit, aslında bütün yaşamın hafızasının toplandığı bir
mekân. Bazen tam da gözümüzün önünde bulunan bir anı
parçası, bazen de ustaca saklanmış ipuçları ile kendini
ele veriyor. Bunların arasında nice aşklar, evlat hasretleri,
tutkular, mutluluklar, umutlar ve bazen de gözyaşları gizli...
Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan bir yaşanmışlık
kırıntısının, sizi bir başka yaşanmışlığın gizemine
sürüklediği sırada şehrin hafızası da ortaya çıkar. Hele bu
şehir İstanbul gibi ilk yerleşik toplumlardan bizim neslimize
kadar ev sahipliği yapmış bir şehir ise... İstanbul'un hafızası
da sadece anlatılan tarih değildir, her gün bir İstanbul
tarihi kitabı yazsak o yaşanmışlıkları, anıların arasına
sizan duyguları ve İstanbul'u İstanbul yapan değerleri
anlatamayız.
37. Bu parçada "bütün yaşamın hafızasının toplandığı
bir mekân" sözüyle şehirle ilgili anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yüzyılların kayıtlarını taşıdığı
B) Her geçen gün kalabalıklastığı
C) Yaşamsal bir tercih alanı olduğu
D) Her beğeniye hitap ettiği
E) İnsanların esin kaynağı olduğu
38. Bu parçadan hareketle İstanbul'la ilgili aşağıdakilerin
hangisi söylenebilir?
A) Geniş kitlelerde merak uyandırdığı
B) Tarihsel bir boşluğu doldurduğu
C) Baş döndürücü bir yaşam hızı olduğu
Tarihin derinliklerinden süzülüp geldiği
(E)) Arkeolojik eser çeşitliliği taşıdığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Akıp giden zamanı insan en çok kendi şehrinde hissediyor. Hızla değişen şehir, insana eskiye ait olan her şeyin silindiğini ve bir devrin kapandığını düşündürüyor hep. Şehit, aslında bütün yaşamın hafızasının toplandığı bir mekân. Bazen tam da gözümüzün önünde bulunan bir anı parçası, bazen de ustaca saklanmış ipuçları ile kendini ele veriyor. Bunların arasında nice aşklar, evlat hasretleri, tutkular, mutluluklar, umutlar ve bazen de gözyaşları gizli... Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan bir yaşanmışlık kırıntısının, sizi bir başka yaşanmışlığın gizemine sürüklediği sırada şehrin hafızası da ortaya çıkar. Hele bu şehir İstanbul gibi ilk yerleşik toplumlardan bizim neslimize kadar ev sahipliği yapmış bir şehir ise... İstanbul'un hafızası da sadece anlatılan tarih değildir, her gün bir İstanbul tarihi kitabı yazsak o yaşanmışlıkları, anıların arasına sizan duyguları ve İstanbul'u İstanbul yapan değerleri anlatamayız. 37. Bu parçada "bütün yaşamın hafızasının toplandığı bir mekân" sözüyle şehirle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yüzyılların kayıtlarını taşıdığı B) Her geçen gün kalabalıklastığı C) Yaşamsal bir tercih alanı olduğu D) Her beğeniye hitap ettiği E) İnsanların esin kaynağı olduğu 38. Bu parçadan hareketle İstanbul'la ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Geniş kitlelerde merak uyandırdığı B) Tarihsel bir boşluğu doldurduğu C) Baş döndürücü bir yaşam hızı olduğu Tarihin derinliklerinden süzülüp geldiği (E)) Arkeolojik eser çeşitliliği taşıdığı
3
35. Tiyatroları ülkemizde de pek çok kez sahnelenen İspan-
yol yazar Federico García Lorca'nın tiyatro düşüncesine
baktığımızda temanin genellikle erkek egemen toplumda
kadının “görünmeyen", "silüet” konumu olduğunu söyle-
yebiliriz. Kanlı Düğün, Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi
adlı üç tragedyasıyla dünyaca tanınan Lorca'nın, bu
oyunlarında da kadın sorunsalına eğildiği görülmektedir.
Bu eserlerde katı Katolik inancının biçimlendirdiği töre
baskısı öne çıkar. Bu baskı ise kadını egemenliği altına
alan ataerkil yapılanma ve erkek egemen bakış açısının
oluşturduğu cinsiyetçi ötekileştirmeyi ortaya koymaktadır.
Lorca, içinde doğup büyüdüğü topraklardaki cinsiyetçi
yapılanmanın boyutunu şu sözleriyle betimler: "Komşu-
muz olan bayan Bernarda, beş kızını dayanılmaz bir
şekilde gözeten yaşı ilerlemiş bir duldu. (...) Asla onlarla
konuşmadım. Onları birer gölge gibi hep sessiz ve siyah
giysiler içinde geçerken görürdüm."
Bu parçadan Lorca ile ilgili olarak aşağıdaki yargıla-
rin hangisine ulaşılabilir?
A) Tiyatrolarında belli bir döneme vurgu yapmaktadır.
B) Eserlerinde kadınların tarafını tutmaktadır.
C) Eserlerini gerçek olaylardan yola çıkarak kurgular.
D) Ülkemizde tiyatro çalışmalarına katkıda bulunmuştur.
E) Eserlerinin başka dillere çevrilmesini önemsemekte-
dir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
3 35. Tiyatroları ülkemizde de pek çok kez sahnelenen İspan- yol yazar Federico García Lorca'nın tiyatro düşüncesine baktığımızda temanin genellikle erkek egemen toplumda kadının “görünmeyen", "silüet” konumu olduğunu söyle- yebiliriz. Kanlı Düğün, Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi adlı üç tragedyasıyla dünyaca tanınan Lorca'nın, bu oyunlarında da kadın sorunsalına eğildiği görülmektedir. Bu eserlerde katı Katolik inancının biçimlendirdiği töre baskısı öne çıkar. Bu baskı ise kadını egemenliği altına alan ataerkil yapılanma ve erkek egemen bakış açısının oluşturduğu cinsiyetçi ötekileştirmeyi ortaya koymaktadır. Lorca, içinde doğup büyüdüğü topraklardaki cinsiyetçi yapılanmanın boyutunu şu sözleriyle betimler: "Komşu- muz olan bayan Bernarda, beş kızını dayanılmaz bir şekilde gözeten yaşı ilerlemiş bir duldu. (...) Asla onlarla konuşmadım. Onları birer gölge gibi hep sessiz ve siyah giysiler içinde geçerken görürdüm." Bu parçadan Lorca ile ilgili olarak aşağıdaki yargıla- rin hangisine ulaşılabilir? A) Tiyatrolarında belli bir döneme vurgu yapmaktadır. B) Eserlerinde kadınların tarafını tutmaktadır. C) Eserlerini gerçek olaylardan yola çıkarak kurgular. D) Ülkemizde tiyatro çalışmalarına katkıda bulunmuştur. E) Eserlerinin başka dillere çevrilmesini önemsemekte- dir.
Yle
21. Tasawufa üniversite yıllarımda çok merak duydum. Kitapları
merak ettim. Hayatımda pek çok şeyi kitaplar açtı. Benim ka-
pim kitaplardır. Bu kapıyı da bana kitaplar açtı. Kendimce geç-
tiğim yollar var ve her birinin izi kalıyor. Ama o bağ zamanla
akıldan kalbe iniyor. Kitaplar bana çok yol gösterdi, hâlâ da
gösteriyor. Kendimi bir şey bilen değil, arayan bir insan olarak
görüyorum. “Bilenlerden misin, öğrenenlerden misin?” diye
sorsanız "Ömür boyu öğrencilik bana çok güzel geliyor." de-
rim. Her an öğrenmeye devam etmek... Bir yolda karar kılıp
nokta koymak yerine, ona üç nokta koymak bana daha doğ-
ru geliyor. Bir şey söylüyorum. Üç nokta... Yarın değişebilir.
İnsan sudan yapılmış. Maddemiz bu. O akacak, muhakkak
o değişecek. Kalbimizi ve zihnimizi açık tutmalı; insanları yar-
gılamadan, yaftalamadan görmeye çalışmalıyız.
Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Öğrenmeye hep açık olduğu envel
B) Kitapların kendisini değiştirdiği
C) Tasavvuf ile ilgili kitaplar yazdığı so
D) Kesin yargılara varmaktan kaçındığı
no lo
E) Tasavvufu kitaplar sayesinde öğrendiği mele
TYT102122
6
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Yle 21. Tasawufa üniversite yıllarımda çok merak duydum. Kitapları merak ettim. Hayatımda pek çok şeyi kitaplar açtı. Benim ka- pim kitaplardır. Bu kapıyı da bana kitaplar açtı. Kendimce geç- tiğim yollar var ve her birinin izi kalıyor. Ama o bağ zamanla akıldan kalbe iniyor. Kitaplar bana çok yol gösterdi, hâlâ da gösteriyor. Kendimi bir şey bilen değil, arayan bir insan olarak görüyorum. “Bilenlerden misin, öğrenenlerden misin?” diye sorsanız "Ömür boyu öğrencilik bana çok güzel geliyor." de- rim. Her an öğrenmeye devam etmek... Bir yolda karar kılıp nokta koymak yerine, ona üç nokta koymak bana daha doğ- ru geliyor. Bir şey söylüyorum. Üç nokta... Yarın değişebilir. İnsan sudan yapılmış. Maddemiz bu. O akacak, muhakkak o değişecek. Kalbimizi ve zihnimizi açık tutmalı; insanları yar- gılamadan, yaftalamadan görmeye çalışmalıyız. Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Öğrenmeye hep açık olduğu envel B) Kitapların kendisini değiştirdiği C) Tasavvuf ile ilgili kitaplar yazdığı so D) Kesin yargılara varmaktan kaçındığı no lo E) Tasavvufu kitaplar sayesinde öğrendiği mele TYT102122 6
TURKÇE DENEMELERI
31
20 Garip'le üç şair, önemli bir çıkış yaratmıştık; şaire, var olan
anlayışın dışına çıkma ve rahat yazma imkânı getirmiştik.
Ama bir süre sonra kolay ve herkesçe yazılan bir şiir hâline
dönüştü. Garip'ten ilk ayrılan "Tohum" şiiri ile ben oldum.
Oktay Rifat da benzeri bir hazırlık içinde imiş. Orhan Veli,
"Urumeli hisarına oturmuşum" diye başlayan şiiri ile aynı şeyi
yaptı. Her üçümüzün de bu şiirleri hem uzundu hem fikri
derinliğe yönelme ve imgesel anlatım vardı. Kendimizi
yinelemeye düşemezdik. Uzun şiirin kapısı bana böyle açıldı
ve bir temayı alıp götürmenin coşkusunu böylece tattım.
Gerçekte, esinlenmenin çabuk tükenmesine, "kendini kolay
ele verme'ye karşı bir başkaldırı idi bu, tema üzerinde birçok
şey yapılabileceğinin denemesiydi.
Bu parçadan Garip anlayışı ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi çıkarılamaz?
AS Kolay okunan, kolay anlaşılan bir şiirdir.
B) Yimgeye, söz sanatlarına yer vermeyen kısa şiirlerden
yanadır.
C) Akımı başlatanların şiir anlayışlarında bir süre sonra
önemli bir değişim olmuştur.
b) Kendinden önceki şiir anlayışına bir başkaldırı
niteliğindedir.
E) Anlam yoğunluğu taşıyan bir şiirsel dilden yanadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TURKÇE DENEMELERI 31 20 Garip'le üç şair, önemli bir çıkış yaratmıştık; şaire, var olan anlayışın dışına çıkma ve rahat yazma imkânı getirmiştik. Ama bir süre sonra kolay ve herkesçe yazılan bir şiir hâline dönüştü. Garip'ten ilk ayrılan "Tohum" şiiri ile ben oldum. Oktay Rifat da benzeri bir hazırlık içinde imiş. Orhan Veli, "Urumeli hisarına oturmuşum" diye başlayan şiiri ile aynı şeyi yaptı. Her üçümüzün de bu şiirleri hem uzundu hem fikri derinliğe yönelme ve imgesel anlatım vardı. Kendimizi yinelemeye düşemezdik. Uzun şiirin kapısı bana böyle açıldı ve bir temayı alıp götürmenin coşkusunu böylece tattım. Gerçekte, esinlenmenin çabuk tükenmesine, "kendini kolay ele verme'ye karşı bir başkaldırı idi bu, tema üzerinde birçok şey yapılabileceğinin denemesiydi. Bu parçadan Garip anlayışı ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? AS Kolay okunan, kolay anlaşılan bir şiirdir. B) Yimgeye, söz sanatlarına yer vermeyen kısa şiirlerden yanadır. C) Akımı başlatanların şiir anlayışlarında bir süre sonra önemli bir değişim olmuştur. b) Kendinden önceki şiir anlayışına bir başkaldırı niteliğindedir. E) Anlam yoğunluğu taşıyan bir şiirsel dilden yanadır.
TÜRKÇE TE
29
27. Orhan Veli'nin “Kitabe-i Seng-i Mezar"ını sevmemiz,
onun, Süleyman Efendi'de, gelmiş geçmiş sayısız
silik insanı, basit fakat ezeli dertleri içinde duymuş
olmasındandır. Şiir, ister Sultan Süleyman'a ister
Süleyman Efendi'ye yazılmış olsun sanat bakımın-
dan birdir. Şiirde asıl olan, şairin duyuşunun başka
türlü söylenmesine imkân olmayacak tarzda kelime-
lerle kurulması ve benzersiz bir şiir iklimi yaratma-
sıdır.
Bu parçada şiirle ilgili anlatılmak istenen aşağı-
dakilerin hangisidir?
A) Kendinden önceki fikirlerin üzerine inşa edilebil-
diği ölçüde beğeni kazanır.
B) İnsanların paylaşmış olduğu duygu ve düşünce-
leri evrensel bir dille yansıtır.
C) Toplumun farklı kesimlerinin hislerini duyurabil-
diği takdirde geleceğe seslenir.
Konu ve üslup açısından yakaladığı başarı ölçü-
sünde şairini ölümsüz kılar.
E) İçerikten ziyade barındırdığı yeni ifade biçimle-
riyle bir özgünlük kazanır.
A
Y
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE TE 29 27. Orhan Veli'nin “Kitabe-i Seng-i Mezar"ını sevmemiz, onun, Süleyman Efendi'de, gelmiş geçmiş sayısız silik insanı, basit fakat ezeli dertleri içinde duymuş olmasındandır. Şiir, ister Sultan Süleyman'a ister Süleyman Efendi'ye yazılmış olsun sanat bakımın- dan birdir. Şiirde asıl olan, şairin duyuşunun başka türlü söylenmesine imkân olmayacak tarzda kelime- lerle kurulması ve benzersiz bir şiir iklimi yaratma- sıdır. Bu parçada şiirle ilgili anlatılmak istenen aşağı- dakilerin hangisidir? A) Kendinden önceki fikirlerin üzerine inşa edilebil- diği ölçüde beğeni kazanır. B) İnsanların paylaşmış olduğu duygu ve düşünce- leri evrensel bir dille yansıtır. C) Toplumun farklı kesimlerinin hislerini duyurabil- diği takdirde geleceğe seslenir. Konu ve üslup açısından yakaladığı başarı ölçü- sünde şairini ölümsüz kılar. E) İçerikten ziyade barındırdığı yeni ifade biçimle- riyle bir özgünlük kazanır. A Y
Oyunu sahneye koyan ve yöneten kişilerin ---- davranmala-
ri esastır. Unutulmamalı ki tiyatro seyircisi rafinedir; bu
kitle; hafife alınmaktan, -basit eserlerle karşılanmaktan
hiç hoşlanmaz.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) dikkatli - hazır - sıradan
B) seçici - kalburüstü - vasat
C) eleştirel - sorgulayıcı - oylumlu,
D) disiplinli - Kuralcı - demode
E) korkusuz - acar - monoton
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Oyunu sahneye koyan ve yöneten kişilerin ---- davranmala- ri esastır. Unutulmamalı ki tiyatro seyircisi rafinedir; bu kitle; hafife alınmaktan, -basit eserlerle karşılanmaktan hiç hoşlanmaz. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) dikkatli - hazır - sıradan B) seçici - kalburüstü - vasat C) eleştirel - sorgulayıcı - oylumlu, D) disiplinli - Kuralcı - demode E) korkusuz - acar - monoton
4.
Cumhuriyet Devri Türk şiirinin önemli yönelimlerinden biri
olan Mavi'nin seyri, Attila lihan'ın katılımıyla epey
değişmiştir. lihan'ın Mavicilerin şafına geçmesiyle beraber
Mavi şiiri, Türk şiirindeki tartışmalara renk katmaya
başlamıştır. Hem usta bir şair hem de sıkı bir edebiyat
teorisyeni olan Attila İlhan, sonradan Mavi şiirinin
beyannamesi olarak kabul edilebilecek eleştirel görüşler
ileri sürüp bu topluluğun bir nevi sözcüsü ve ona biçim
veren unsuru håline gelmiştir
.
Bu parçaya göre, Mavi şiirinin "Attila lihan" ile
özdeşleşmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mavi şiirine dahil olmasının Türk edebiyatında yoğun
tartışmalara neden olması
B) Mavi hareketine sonradan katılmasına rağmen
topluluğun diğer şairleri tarafından benimsenmesi
Ortaya koyduğu yaklaşım ve kanaatlerle topluluğun
edebi çehresini şekillendirmesi
D) Çeşitli türlerde eserler vermesine rağmen asıl sanat
gücünü ve görüşlerini şiirleriyle vermiş olması
Mavicilerin en bilinen temsilcisi olarak öne çıkması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Cumhuriyet Devri Türk şiirinin önemli yönelimlerinden biri olan Mavi'nin seyri, Attila lihan'ın katılımıyla epey değişmiştir. lihan'ın Mavicilerin şafına geçmesiyle beraber Mavi şiiri, Türk şiirindeki tartışmalara renk katmaya başlamıştır. Hem usta bir şair hem de sıkı bir edebiyat teorisyeni olan Attila İlhan, sonradan Mavi şiirinin beyannamesi olarak kabul edilebilecek eleştirel görüşler ileri sürüp bu topluluğun bir nevi sözcüsü ve ona biçim veren unsuru håline gelmiştir . Bu parçaya göre, Mavi şiirinin "Attila lihan" ile özdeşleşmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Mavi şiirine dahil olmasının Türk edebiyatında yoğun tartışmalara neden olması B) Mavi hareketine sonradan katılmasına rağmen topluluğun diğer şairleri tarafından benimsenmesi Ortaya koyduğu yaklaşım ve kanaatlerle topluluğun edebi çehresini şekillendirmesi D) Çeşitli türlerde eserler vermesine rağmen asıl sanat gücünü ve görüşlerini şiirleriyle vermiş olması Mavicilerin en bilinen temsilcisi olarak öne çıkması
DERS ORTAN
2. Bir zamanlar sokaklarda mahalle aralarında top.
misket, saklambaç oynayan hayal dünyasında
yaşayan mutluluğu oyunda arayan saf çocuklardık.
Bir yerimiz acıdığında ya da kanadığında anne-
mizin öpücüğü ile iyileşeceğini düşünecek kadar
saftık. Şimdi ise acının ne denli gerçek olduğunu
öğrendik. Ağladığımızda ise hemen her şeye ka-
nar, bir elma şekeri ya da kırmızı mavi bir balonla
kandırılırdık susmak için öyle de olurdu zaten.
Artık çocuk değildik cam kavanozda sakladığımız
misketlerimiz, patlamasından korktuğumuz kırmızı
balonlarımız, bez bebeklerimiz yok. Evet hoşça
kal çocuk sen şimdi sadece anılarımda ve fotoğ.
raf karelerimde kaldın... Şimdi hoş geldin gerçek
dünya...
Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Bireyin büyümesinden dolayı çocukluğuna
duyduğu özlemi dile getirmesine.
B) Çocukluk anılarının her zaman daha masum
olduğuna
C) Çocukken bir sorunla karşılaştığımızda daha
kolay kandırıldığımıza.
D) En güzel yılların çocukluk ve oyun döneminde
kaldığına
E) Çocukken yaşadığımız bütün duyguların saf ve
temiz olduğuna
109
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DERS ORTAN 2. Bir zamanlar sokaklarda mahalle aralarında top. misket, saklambaç oynayan hayal dünyasında yaşayan mutluluğu oyunda arayan saf çocuklardık. Bir yerimiz acıdığında ya da kanadığında anne- mizin öpücüğü ile iyileşeceğini düşünecek kadar saftık. Şimdi ise acının ne denli gerçek olduğunu öğrendik. Ağladığımızda ise hemen her şeye ka- nar, bir elma şekeri ya da kırmızı mavi bir balonla kandırılırdık susmak için öyle de olurdu zaten. Artık çocuk değildik cam kavanozda sakladığımız misketlerimiz, patlamasından korktuğumuz kırmızı balonlarımız, bez bebeklerimiz yok. Evet hoşça kal çocuk sen şimdi sadece anılarımda ve fotoğ. raf karelerimde kaldın... Şimdi hoş geldin gerçek dünya... Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Bireyin büyümesinden dolayı çocukluğuna duyduğu özlemi dile getirmesine. B) Çocukluk anılarının her zaman daha masum olduğuna C) Çocukken bir sorunla karşılaştığımızda daha kolay kandırıldığımıza. D) En güzel yılların çocukluk ve oyun döneminde kaldığına E) Çocukken yaşadığımız bütün duyguların saf ve temiz olduğuna 109
36.
Kuşaklarn Online Alişveriş Eğilimleri
Online alışveriş yaparken
yorumları dikkate alır
misiniz?
Z
Y
%77,7
Evet
X
%75,1
Evet
Baby
Boomers
%78,1
Evet
%76,1
Evet
Kuşakların online alışveriş eğilimlerini ölçmek amacıyla
4 farklı kuşak üzerinde bir araştırma yapıldı. Araştırmada
sorulan "Online alışveriş yaparken ürün ve saticiya ilişkin
yorumları dikkate alır mısınız?" sorusuna Z kuşağı %77.7
X kuşağı %76.1, Y kuşağı %75,1 ve baby bomers kuşağı
%78,1 ile "evet" cevabını verdi ve bu yorumların herhangi
bir sürprizle karşılaşmamak için alışveriş kararında etkili
olduğunu söyledi.
Bu araştırma sonucuyla ilgili,
I. Tüketici yorumları en çok baby boomers kuşağı için
önem taşımaktadır.
II. Ürün ve satıcı yorumları, e-ticaretin kaderini
belirlemektedir.
III. "Kalite" tüm kuşaklaun ortak sorunu olarak ortaya
çıkmaktadır.
IV. Kuşak farkı olmaksızın tüketicilerin %70 kadarı
alışverişte beklenmedik bir durumla karşılaşmak
istememektedir.
m ise
36
yorumlarından hangisi yapılamaz?
A) Yalnız
B Yalnız III
D) III ve IV
E) I, II ve IV
ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
36. Kuşaklarn Online Alişveriş Eğilimleri Online alışveriş yaparken yorumları dikkate alır misiniz? Z Y %77,7 Evet X %75,1 Evet Baby Boomers %78,1 Evet %76,1 Evet Kuşakların online alışveriş eğilimlerini ölçmek amacıyla 4 farklı kuşak üzerinde bir araştırma yapıldı. Araştırmada sorulan "Online alışveriş yaparken ürün ve saticiya ilişkin yorumları dikkate alır mısınız?" sorusuna Z kuşağı %77.7 X kuşağı %76.1, Y kuşağı %75,1 ve baby bomers kuşağı %78,1 ile "evet" cevabını verdi ve bu yorumların herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için alışveriş kararında etkili olduğunu söyledi. Bu araştırma sonucuyla ilgili, I. Tüketici yorumları en çok baby boomers kuşağı için önem taşımaktadır. II. Ürün ve satıcı yorumları, e-ticaretin kaderini belirlemektedir. III. "Kalite" tüm kuşaklaun ortak sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. IV. Kuşak farkı olmaksızın tüketicilerin %70 kadarı alışverişte beklenmedik bir durumla karşılaşmak istememektedir. m ise 36 yorumlarından hangisi yapılamaz? A) Yalnız B Yalnız III D) III ve IV E) I, II ve IV ve III