Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

an kısmına işaretleyiniz.
en cüm-
3. Pencere kenarlarında beklemiyoruz elbette. Biz beklenti-
adığına
lerin sonuçsuzluğuna kesinkes inanmış yitik bir çağda-
nlar bizi
yız. Yollarına bakmıyoruz yağacak karın elbette. Biz yol-
ayi
ların tek yön olduğu kaderin başrollerinde... Biz hayati-
mızda her şeyin tam oluşundan dem vurup eksik bir
şeyin mutlaka var olduğundan şüphelenen gelişmiş ve
karmaşık beyinleriz. Tüm dünyanın karanlık insan örtü-
sünün tamamen farkında, tüm bu yapay modernliğin
ge- içinde ne zaman doğaya değsek mutlu olan uzaylılarız.
apa
Yukarıdaki parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
At Doğal hayatın gerektirdiklerini yerine getirip doğaya
adapte olmak
e
B) Şehir hayatından kısa bir süreliğine uzaklaşıp doğa-
da vakit geçirmek
nin
a-
e) Doğaya zarar veren insan yapımı unsurları en aza
indirerek doğayı iyileştirmeye çalışmak
D) Modern dünyanın ve insan kalabalığının içindeki do-
ğal alanlarla
etkileşim içinde olmak
E) Doğanın iyileştirici etkisinden faydalanmak için çev-
remizi daha çok doğal alana dönüştürmek
4. Bir edebi akımda yer al
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
an kısmına işaretleyiniz. en cüm- 3. Pencere kenarlarında beklemiyoruz elbette. Biz beklenti- adığına lerin sonuçsuzluğuna kesinkes inanmış yitik bir çağda- nlar bizi yız. Yollarına bakmıyoruz yağacak karın elbette. Biz yol- ayi ların tek yön olduğu kaderin başrollerinde... Biz hayati- mızda her şeyin tam oluşundan dem vurup eksik bir şeyin mutlaka var olduğundan şüphelenen gelişmiş ve karmaşık beyinleriz. Tüm dünyanın karanlık insan örtü- sünün tamamen farkında, tüm bu yapay modernliğin ge- içinde ne zaman doğaya değsek mutlu olan uzaylılarız. apa Yukarıdaki parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? At Doğal hayatın gerektirdiklerini yerine getirip doğaya adapte olmak e B) Şehir hayatından kısa bir süreliğine uzaklaşıp doğa- da vakit geçirmek nin a- e) Doğaya zarar veren insan yapımı unsurları en aza indirerek doğayı iyileştirmeye çalışmak D) Modern dünyanın ve insan kalabalığının içindeki do- ğal alanlarla etkileşim içinde olmak E) Doğanın iyileştirici etkisinden faydalanmak için çev- remizi daha çok doğal alana dönüştürmek 4. Bir edebi akımda yer al
CE) Hiçbir sanat akımı, kendisinden önceki sanat
anlayışından büsbütün bağımsız değildir.
30
24. Mağara adamının duvarlardan yansıyan işlevsel
becerisinden Raffaello'nun Atina Okulu'na,
Goya'nın Asilerin Kurşuna Dizilişi'nden Picasso'nun
Guernica'sına uzanan yol, doğrudan düşüncenin
gelişmesiyle ve sanatın düşünceyle yoğrulmasıyla
örtüşen bir yoldur. Sanatçı, esinlenmeleriyle
kafasında doğanlara vereceği biçim üzerinde
kendisine kadar uzanan geleneği de göz önünde
tutarak hep düşünme gereksinimi duymuş, var olan
ile olması gerekene yönelik duygularını imgelere
dönüştürürken de düşüncelerini rehber edinmiştir
.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Sanat eseri duyguların belli bir düşünce.
süzgecinden geçirilerek imgeye dönüştürülmesi
midir?
B) Sanat ve insanlık birlikte mi var olmuştur?
C) Sanat eserindeki düşünceyi somutlaştırmak için
mi imgelere başvurulmuştur?
D) Düşünce, sanatı; sanat, düşünceyi geliştirmiştir
diyebilir miyiz?
E) Sanat eseri; düşünce, duygu, edebî tür ile
sanatsal geleneğin birleşmesinden mi doğar?
MUBA YAYINLARI
MUBA
YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
CE) Hiçbir sanat akımı, kendisinden önceki sanat anlayışından büsbütün bağımsız değildir. 30 24. Mağara adamının duvarlardan yansıyan işlevsel becerisinden Raffaello'nun Atina Okulu'na, Goya'nın Asilerin Kurşuna Dizilişi'nden Picasso'nun Guernica'sına uzanan yol, doğrudan düşüncenin gelişmesiyle ve sanatın düşünceyle yoğrulmasıyla örtüşen bir yoldur. Sanatçı, esinlenmeleriyle kafasında doğanlara vereceği biçim üzerinde kendisine kadar uzanan geleneği de göz önünde tutarak hep düşünme gereksinimi duymuş, var olan ile olması gerekene yönelik duygularını imgelere dönüştürürken de düşüncelerini rehber edinmiştir . Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Sanat eseri duyguların belli bir düşünce. süzgecinden geçirilerek imgeye dönüştürülmesi midir? B) Sanat ve insanlık birlikte mi var olmuştur? C) Sanat eserindeki düşünceyi somutlaştırmak için mi imgelere başvurulmuştur? D) Düşünce, sanatı; sanat, düşünceyi geliştirmiştir diyebilir miyiz? E) Sanat eseri; düşünce, duygu, edebî tür ile sanatsal geleneğin birleşmesinden mi doğar? MUBA YAYINLARI MUBA YAYINLARI
5. Gençken dünyayı değiştirmek istedim. Olgunlaşınca
dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz
kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim
ama o da değişeceğe benzemiyordu. Yaşlandığımda ise
son bir gayretle sadece ailemi, sadece bana yakın olanları
değiştirmeyi denedim ama ne yazık ki bunu da kabul
ettiremedim. Bugün geldiğim noktada ise elimde koca bir
"keşke" kaldı. Halbuki ben iyi bir örnek olup önce ailemi
değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla
memleketimi ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile
değiştirebilirdim.
Bu parçaya göre yazarın bugün geldiği noktada
duyduğu pişmanlığın nedeni aşağıdakilerin hangisidir?
A) Değişim düşüncesinin uygulama aşamasında kendini
engellenmiş hissetmesi
B Değişim tekniklerinin yol açtığı sonuçlar karşısında hayal
kırıklığı yaşaması
Cyfüm dünyayı değiştirecek yetenekte olmadığını bilerek
yola çıkması
D) Engeller karşısında değişimle ilgili düşlerinden taviz
wererek güven kaybetmesi
E) Değişim hedefinde işe önce kendisinden başlaması
gerektiğini fark etmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. Gençken dünyayı değiştirmek istedim. Olgunlaşınca dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim ama o da değişeceğe benzemiyordu. Yaşlandığımda ise son bir gayretle sadece ailemi, sadece bana yakın olanları değiştirmeyi denedim ama ne yazık ki bunu da kabul ettiremedim. Bugün geldiğim noktada ise elimde koca bir "keşke" kaldı. Halbuki ben iyi bir örnek olup önce ailemi değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla memleketimi ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim. Bu parçaya göre yazarın bugün geldiği noktada duyduğu pişmanlığın nedeni aşağıdakilerin hangisidir? A) Değişim düşüncesinin uygulama aşamasında kendini engellenmiş hissetmesi B Değişim tekniklerinin yol açtığı sonuçlar karşısında hayal kırıklığı yaşaması Cyfüm dünyayı değiştirecek yetenekte olmadığını bilerek yola çıkması D) Engeller karşısında değişimle ilgili düşlerinden taviz wererek güven kaybetmesi E) Değişim hedefinde işe önce kendisinden başlaması gerektiğini fark etmesi
14. Felix Mendelssohn, müzik tarihinin en tanınmış
bestecilerinden biridir. Bununla birlikte onun müzik
sanatına ne kadar yön verdiği müzik eleştirmenleri
tarafından genellikle fark edilmez. Bunun sonucunda
ise Mendelssohn ilerici değil; tutucu, sıradan besteciler
kategorisinde değerlendirilir. Bestecinin yalın ve basit
tarzı eleştirmenlerde ciddi bir yanılsama oluşturur.
Halbuki Mendelssohn'un yeniliklerini keşfetmekle söz
gelimi Wagner'in yeniliklerini keşfetmek, farklı emek ve
dikkat ister. Çünkü ilki "ben yeniyim" diye haykırırken
diğeri "fısıldar”. Bu Mendelssohn'un tutucu ya da
sıradan olduğu anlamına gelmez. Eleştirmene düşen,
bu fısıltıyı anlamak için daha yakından bakmak hatta
dudakları okumaktır.
Bu parçadan hareketle eleştirmenler bir sanatçının
değerini ve sanata yaptığı katkıları saptarken
aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır?
A) Bir sanatçının, yaşadığı ülkedeki sanatsal gelenek
içindeki yerini tespit etmek
B) Sanatçıyı, yapıt verdiği sanat alanının yetkin
isimleriyle karşılaştırmak
C) Sanatçının ortaya koyduğu yapıtı yüzeysel değil,
derinlikli bir bakışla incelemek
D) Sanatçının yaşamıyla yapıtı arasındaki bağlantıları
yakalamaya çalışmak
E) Sanatçının yapıtlarının, salt ortaya çıktığı dönemdeki
değil, farklı dönemlerdeki yansımalarını da izlemek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
14. Felix Mendelssohn, müzik tarihinin en tanınmış bestecilerinden biridir. Bununla birlikte onun müzik sanatına ne kadar yön verdiği müzik eleştirmenleri tarafından genellikle fark edilmez. Bunun sonucunda ise Mendelssohn ilerici değil; tutucu, sıradan besteciler kategorisinde değerlendirilir. Bestecinin yalın ve basit tarzı eleştirmenlerde ciddi bir yanılsama oluşturur. Halbuki Mendelssohn'un yeniliklerini keşfetmekle söz gelimi Wagner'in yeniliklerini keşfetmek, farklı emek ve dikkat ister. Çünkü ilki "ben yeniyim" diye haykırırken diğeri "fısıldar”. Bu Mendelssohn'un tutucu ya da sıradan olduğu anlamına gelmez. Eleştirmene düşen, bu fısıltıyı anlamak için daha yakından bakmak hatta dudakları okumaktır. Bu parçadan hareketle eleştirmenler bir sanatçının değerini ve sanata yaptığı katkıları saptarken aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır? A) Bir sanatçının, yaşadığı ülkedeki sanatsal gelenek içindeki yerini tespit etmek B) Sanatçıyı, yapıt verdiği sanat alanının yetkin isimleriyle karşılaştırmak C) Sanatçının ortaya koyduğu yapıtı yüzeysel değil, derinlikli bir bakışla incelemek D) Sanatçının yaşamıyla yapıtı arasındaki bağlantıları yakalamaya çalışmak E) Sanatçının yapıtlarının, salt ortaya çıktığı dönemdeki değil, farklı dönemlerdeki yansımalarını da izlemek
DR2
19
paragraf
cevaplayınız
22. - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
2
sla ülkeler için
ün önemi,
geçtikçe artmaya
erinin enerji
0
negatif yönde
a ekonomik
Hot
şek
kay
kar
da
çok dikkat
şken arasında
yazılmış
ele
on
şmışlardır.
1579 yılında Şehnâmeci Lokman tarafından hazırlanan
Tarih-i Sultan Süleyman ya da Zafernâme adlı eser
Süleymannâme'nin devamı şeklinde tasarlanmıştır ve içerdiği
bakılırsa Sokollu Mehmet Paşa'nın teşvik ve himayesiyle
26 resimden 12 tanesinin Zigetvar Seferi'yle ilgili olmasına
olmalıdır. (II) Eser, II. Selim'in ölümüyle birlikte Sokollu
aleyhine işleyen durumu onun lehine tamir etmeyi hedefler.
(III) 10 yıllık bir zaman dilimi içinde iki taslak ve bir nihai nüsha
olarak hazırlanan Şehnâme-i Selim Han, Sokollu Mehmet
Paşa'nın diğer yazmalara nazaran daha az betimlendiği bir
eserdir
. (IV) Bu durum, sultan nedimlerinin ve yakın çevresinin
sadrazamin sultanı gölgeleyen kudretinden rahatsız oldukları
şeklinde yorumlanır. (V) Bu yorumu destekler nitelikte sultanın
yazma içinde sadece altı kez, Sokollu'nun üç, sultanın vezir ve
komutanlarının ise 26 kez betimlenmiş olduğuna dikkat çekilir.
YL
va
tu
agisine
22. Bu parçadan sözü edilen kitap ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
n
A)
iğine
Kitaptaki bir tercihin yoruma yol açtığına
ve
B). Hangi padişah devrinde kaleme alındığına
Kimin desteğiyle yazıldığının düşünüldüğüne
D) Oluşturulma yöntemine
Yazılma amacına
eos dons
C)
(
a
E)
lom
KATIN
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DR2 19 paragraf cevaplayınız 22. - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 2 sla ülkeler için ün önemi, geçtikçe artmaya erinin enerji 0 negatif yönde a ekonomik Hot şek kay kar da çok dikkat şken arasında yazılmış ele on şmışlardır. 1579 yılında Şehnâmeci Lokman tarafından hazırlanan Tarih-i Sultan Süleyman ya da Zafernâme adlı eser Süleymannâme'nin devamı şeklinde tasarlanmıştır ve içerdiği bakılırsa Sokollu Mehmet Paşa'nın teşvik ve himayesiyle 26 resimden 12 tanesinin Zigetvar Seferi'yle ilgili olmasına olmalıdır. (II) Eser, II. Selim'in ölümüyle birlikte Sokollu aleyhine işleyen durumu onun lehine tamir etmeyi hedefler. (III) 10 yıllık bir zaman dilimi içinde iki taslak ve bir nihai nüsha olarak hazırlanan Şehnâme-i Selim Han, Sokollu Mehmet Paşa'nın diğer yazmalara nazaran daha az betimlendiği bir eserdir . (IV) Bu durum, sultan nedimlerinin ve yakın çevresinin sadrazamin sultanı gölgeleyen kudretinden rahatsız oldukları şeklinde yorumlanır. (V) Bu yorumu destekler nitelikte sultanın yazma içinde sadece altı kez, Sokollu'nun üç, sultanın vezir ve komutanlarının ise 26 kez betimlenmiş olduğuna dikkat çekilir. YL va tu agisine 22. Bu parçadan sözü edilen kitap ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? n A) iğine Kitaptaki bir tercihin yoruma yol açtığına ve B). Hangi padişah devrinde kaleme alındığına Kimin desteğiyle yazıldığının düşünüldüğüne D) Oluşturulma yöntemine Yazılma amacına eos dons C) ( a E) lom KATIN
Şair yahut yazar, nihayette içinde yaşadığı toplumun
bir parçası olarak karşımıza çıkan sosyal bir varlıktır.
Eserini yazma sürecinde çoğu zaman toplumsal yapıdan
uzaklaşmaya çalışsa da her edebiyatçı, toplum içerisinde
varlığını sürdürmek zorundadır ve bu zorunluluk, zaman
zaman edebiyatla siyasetin aynı karede buluşmasına yol
açar. Bu buluşma, çoğu zaman håmilik/mesenlik kavramı
etrafında şekillenir ki -istisnaları olmakla birlikte- çağlar
boyunca gerek Doğu'da gerek Batı'da edebiyatçıların ya
edebiyatın propaganda gücünden faydalanarak siyasal
iktidarı çeşitli şekillerde destekledikleri yahut da tam tersi
istikamette siyasal iktidarı eleştirip muhalefet yaptıkları
görülmüştür.
32. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya başlık olabilir?
A) Siyasetin Edebiyata Zararları
B) Medeniyetin Oluşumunda Edebiyat
© Edebiyat ve Siyaset
D) Sanatçıların Çilesi
E) Edebiyatın Siyasete Zararları
33. Bu parçada siyaset ve edebiyat ilişkisiyle ilgili
Amaca göre araç olarak birbirilerini kullandıkları
Ul. Gelişimlerinin, birbirilerinin varlıklarına bağlı oldukları
III. Toplumların gelişimlerine sürekli katkı sağladıkları
yargılarından hangilerine ulaşılır?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
ve II
E) I, II ve III
@
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Şair yahut yazar, nihayette içinde yaşadığı toplumun bir parçası olarak karşımıza çıkan sosyal bir varlıktır. Eserini yazma sürecinde çoğu zaman toplumsal yapıdan uzaklaşmaya çalışsa da her edebiyatçı, toplum içerisinde varlığını sürdürmek zorundadır ve bu zorunluluk, zaman zaman edebiyatla siyasetin aynı karede buluşmasına yol açar. Bu buluşma, çoğu zaman håmilik/mesenlik kavramı etrafında şekillenir ki -istisnaları olmakla birlikte- çağlar boyunca gerek Doğu'da gerek Batı'da edebiyatçıların ya edebiyatın propaganda gücünden faydalanarak siyasal iktidarı çeşitli şekillerde destekledikleri yahut da tam tersi istikamette siyasal iktidarı eleştirip muhalefet yaptıkları görülmüştür. 32. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya başlık olabilir? A) Siyasetin Edebiyata Zararları B) Medeniyetin Oluşumunda Edebiyat © Edebiyat ve Siyaset D) Sanatçıların Çilesi E) Edebiyatın Siyasete Zararları 33. Bu parçada siyaset ve edebiyat ilişkisiyle ilgili Amaca göre araç olarak birbirilerini kullandıkları Ul. Gelişimlerinin, birbirilerinin varlıklarına bağlı oldukları III. Toplumların gelişimlerine sürekli katkı sağladıkları yargılarından hangilerine ulaşılır? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III ve II E) I, II ve III @
Deneme - 1
31. Yazınd
hiçbir
Aşağ
leme
A r
şunu söy-
Fi iş sayisi
erin %60'
leyen iş-
de eser-
tbaa da
sektör
30. Yalnızca sözcüklerle, somut hayatın ürettiği anlamların so.
yutlanarak yazıya dökülmesi, edebiyatı mucizelere imza
atan bir sanata dönüştürüyor. Sözcükler yoluyla gerçek ha
yatlara benzeyen hayatlarla, bazen bizden daha sahici ki.
şiler ortaya çıkarılıyor, dünyalar kurulup dünyalar yıkılıyor,
Anna Karenina'yı düşününce çevremizde tanıdığımız kişiler
mi daha sahici, Anna mi, diye sorabiliriz kendimize. İkincisi
daha "tam" bir insan gibi görünüyor. Sanırım romanı oku-
yan herkes için de Anna kadar inandırıcı, güçlü, karmaşık,
zengin dünyası olan kişilere gerçek hayatta rastlamak çok
daha zor.
mi, ba-
B
eliştik-
tadan
işsiz-
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
arak
M
mnt-
A) Edebiyatın sözcükleri doğru kullanmaya bağlı olan etki-
Teme gücü, gerçekle kurgu arasındaki hayalî çizgiyi or-
tadan kaldıracak kadar sarsıcıdır.
K-
KÖŞEBILGI Yayınları
BJ Edebî eserin kalıcılığı, çizdiği karakterlerin gerçek ya-
şamdakileri bire bir yansıtmasına bağlıdır.
Anna karakteri, okurların zihninde gerçeğin ne olduğu-
nu sorgulatacak denli başarıyla resmedilmiştir.
D) Edebî eserler, kurdukları dünya ve yarattıkları karakter-
lerle gerçeği yansıtmakla kalmaz; ondan daha etkileyi-
ci ve gerçekçi olanı da sunabilirler okura.
ET Tüm karmaşası ve gerçekliği ile bir karakter yaratabil-
mek, ancak somut olanı soyutlama becerisine sahip us-
ta yazarlara özgüdür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Deneme - 1 31. Yazınd hiçbir Aşağ leme A r şunu söy- Fi iş sayisi erin %60' leyen iş- de eser- tbaa da sektör 30. Yalnızca sözcüklerle, somut hayatın ürettiği anlamların so. yutlanarak yazıya dökülmesi, edebiyatı mucizelere imza atan bir sanata dönüştürüyor. Sözcükler yoluyla gerçek ha yatlara benzeyen hayatlarla, bazen bizden daha sahici ki. şiler ortaya çıkarılıyor, dünyalar kurulup dünyalar yıkılıyor, Anna Karenina'yı düşününce çevremizde tanıdığımız kişiler mi daha sahici, Anna mi, diye sorabiliriz kendimize. İkincisi daha "tam" bir insan gibi görünüyor. Sanırım romanı oku- yan herkes için de Anna kadar inandırıcı, güçlü, karmaşık, zengin dünyası olan kişilere gerçek hayatta rastlamak çok daha zor. mi, ba- B eliştik- tadan işsiz- Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? arak M mnt- A) Edebiyatın sözcükleri doğru kullanmaya bağlı olan etki- Teme gücü, gerçekle kurgu arasındaki hayalî çizgiyi or- tadan kaldıracak kadar sarsıcıdır. K- KÖŞEBILGI Yayınları BJ Edebî eserin kalıcılığı, çizdiği karakterlerin gerçek ya- şamdakileri bire bir yansıtmasına bağlıdır. Anna karakteri, okurların zihninde gerçeğin ne olduğu- nu sorgulatacak denli başarıyla resmedilmiştir. D) Edebî eserler, kurdukları dünya ve yarattıkları karakter- lerle gerçeği yansıtmakla kalmaz; ondan daha etkileyi- ci ve gerçekçi olanı da sunabilirler okura. ET Tüm karmaşası ve gerçekliği ile bir karakter yaratabil- mek, ancak somut olanı soyutlama becerisine sahip us- ta yazarlara özgüdür.
31. 1990 yılının beşinci ayında Max-Planck Enstitüsü, mısır
genini kırmızı bir bitkiye aşılayarak çalışmaya başladı. Bu
mısır geninin özelliği, yerini devamlı değiştirmesiydi. Oysa
normalde bir gen daima yerinde kalır. Bu misır geni, yerini
sürekli değiştirerek icabında fonksiyonu olmayan genlere
dönüşebiliyordu. Bu araştırmayla zıplayan genin renk
veren yeni bitkinin genlerine ne kadar dönüşebileceği
belirlenmeye çalışıldı. Zıplayan genler, kırmızı bitkinin
genlerine dönüşünce o geni kilitleyerek renk değişimine
izin verildi. Böylelikle kırmızı bitkinin bütün genleri
beyazlaştı.
Aşağıdakilerden hangisi bu bilgiler doğrultusunda
yapılacak bir araştırma sürecinde sorulacak
sorulardan biri olamaz?
A) Mısır geninin biyolojik yapısı nasıldır?
B) Genlerin hareketliliğini sağlayan temel faktör nedir?
C) Genlerde renk değişimi nasıl meydana gelmektedir?
Misirin genlerinde kırmızılığı sağlayan temel unsur
nedir?
Zıplayan genler ne zaman ve nasıl tespit edilmiştir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
31. 1990 yılının beşinci ayında Max-Planck Enstitüsü, mısır genini kırmızı bir bitkiye aşılayarak çalışmaya başladı. Bu mısır geninin özelliği, yerini devamlı değiştirmesiydi. Oysa normalde bir gen daima yerinde kalır. Bu misır geni, yerini sürekli değiştirerek icabında fonksiyonu olmayan genlere dönüşebiliyordu. Bu araştırmayla zıplayan genin renk veren yeni bitkinin genlerine ne kadar dönüşebileceği belirlenmeye çalışıldı. Zıplayan genler, kırmızı bitkinin genlerine dönüşünce o geni kilitleyerek renk değişimine izin verildi. Böylelikle kırmızı bitkinin bütün genleri beyazlaştı. Aşağıdakilerden hangisi bu bilgiler doğrultusunda yapılacak bir araştırma sürecinde sorulacak sorulardan biri olamaz? A) Mısır geninin biyolojik yapısı nasıldır? B) Genlerin hareketliliğini sağlayan temel faktör nedir? C) Genlerde renk değişimi nasıl meydana gelmektedir? Misirin genlerinde kırmızılığı sağlayan temel unsur nedir? Zıplayan genler ne zaman ve nasıl tespit edilmiştir?
TYT / Türkçe
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
37
Sevgi, yalnız insana vergi olmasa da insarun gene en ulu
duygusudur. Anamızı, babamızı, kardeşlerimizi, çocuğu
muzu görünce içimizin titremesi, onlan anarken yüreği
mizin ya kaygili bir sevinç ya sıcak bir üzüntü ile çarpma-
si dünyamızı genişletiverir. Bir kendimiz için yaşamaktan,
öz tasalarımızın çemberinden kurtuluruz. Bir de gönül-
den kimseye bağlı olmayan, kimseyi aramayan, özleme
yen bir kişi düşünün; akıllı olsun, doğru olsun, acımak
nedir, isterseniz onu da bilsin. Siz gene bir ürpermez mi-
siniz? Bütün üstünlükleri o yalnızlığı ile sanki yok oluver-
mez mi? Doğum ile ölüm arasındaki yolu acılarla da, zevk-
lerle de zenginleştiren hep o sevgi, kendimizden başka
kimselerle ilişiğimiz olduğu duygusudur. Yoksa var oldu-
ğumuzu bile anlamaz, düşsüz bir uykudan uyanmaksu
37
zin geçer gideriz.
35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Insan, hayatını mutlu ve anlamlı kılmak için sevgi
duygusunu iyi kullanmaya çalışmalıdır.
B) Hayatın nasıl yaşanacağı, çoğu zaman insanın duy-
gularının dışında bir durumdur.
C) Hangi koşullarda yaşarsa yaşasın insan, sevgiye yük-
lediği anlamlarla geleceğine şekil verir.
D) İnsanin hislerinin farkına varması yaşamdan alabile-
cegi tadi belirler.
5) insan sorunlardan uzak durabildiği oranda hayattan
keyif alabilme becerisini kazanır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / Türkçe 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız 37 Sevgi, yalnız insana vergi olmasa da insarun gene en ulu duygusudur. Anamızı, babamızı, kardeşlerimizi, çocuğu muzu görünce içimizin titremesi, onlan anarken yüreği mizin ya kaygili bir sevinç ya sıcak bir üzüntü ile çarpma- si dünyamızı genişletiverir. Bir kendimiz için yaşamaktan, öz tasalarımızın çemberinden kurtuluruz. Bir de gönül- den kimseye bağlı olmayan, kimseyi aramayan, özleme yen bir kişi düşünün; akıllı olsun, doğru olsun, acımak nedir, isterseniz onu da bilsin. Siz gene bir ürpermez mi- siniz? Bütün üstünlükleri o yalnızlığı ile sanki yok oluver- mez mi? Doğum ile ölüm arasındaki yolu acılarla da, zevk- lerle de zenginleştiren hep o sevgi, kendimizden başka kimselerle ilişiğimiz olduğu duygusudur. Yoksa var oldu- ğumuzu bile anlamaz, düşsüz bir uykudan uyanmaksu 37 zin geçer gideriz. 35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Insan, hayatını mutlu ve anlamlı kılmak için sevgi duygusunu iyi kullanmaya çalışmalıdır. B) Hayatın nasıl yaşanacağı, çoğu zaman insanın duy- gularının dışında bir durumdur. C) Hangi koşullarda yaşarsa yaşasın insan, sevgiye yük- lediği anlamlarla geleceğine şekil verir. D) İnsanin hislerinin farkına varması yaşamdan alabile- cegi tadi belirler. 5) insan sorunlardan uzak durabildiği oranda hayattan keyif alabilme becerisini kazanır.
TYT Deneme Sınavı
nati-
erdi.
kar
ür.
an,
n-
23. Türkiye, önemli fay hatlarını barındıran bir deprem
ülkesi. Deprem önlenebilir bir doğa olayı olmasa da
depremin yıkıcı etkilerini alacağımız önlemlerle en
aza indirebiliriz. Uzmanlar, insanlara deprem konu-
sunda şu öğütleri veriyor:
İçinde üç günlük su, iki hafta yetecek kadar yi-
yecek, fener, ilk yardım aletleri, batarya, arana-
cakların numarası ve bir miktar para bulunan bir
deprem çantası hazırlayın.
.
bi
n
-
Yakınınızda oluşacak güvenli boşluğun (hayat
üçgeni) içerisinde cenin pozisyonunu alın ve
saniyeler sonra hayatınıza kaldığınız yerden de-
vam edeceğinizi düşünün.
Deprem anında soğukkanlılığınızı koruyun ve
doğru hareket etmek için sakin kalın.
YAYINLARI
Bu parçada uzmanların insanlara verdiği öğütlere
göre deprem konusunda insanların sahip olmaları
gerekenler arasında
OO
1.) Tedbirli olmak
II. Sabırlı olmak
obno
1. Umudunu korumak
özelliklerinden hangileri vardır?
A) Yalnız! Bl Yalniz TT
IT el Yalniz
D I ve III E, II ve III
belona hema blob.
Sumulonimbleme
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT Deneme Sınavı nati- erdi. kar ür. an, n- 23. Türkiye, önemli fay hatlarını barındıran bir deprem ülkesi. Deprem önlenebilir bir doğa olayı olmasa da depremin yıkıcı etkilerini alacağımız önlemlerle en aza indirebiliriz. Uzmanlar, insanlara deprem konu- sunda şu öğütleri veriyor: İçinde üç günlük su, iki hafta yetecek kadar yi- yecek, fener, ilk yardım aletleri, batarya, arana- cakların numarası ve bir miktar para bulunan bir deprem çantası hazırlayın. . bi n - Yakınınızda oluşacak güvenli boşluğun (hayat üçgeni) içerisinde cenin pozisyonunu alın ve saniyeler sonra hayatınıza kaldığınız yerden de- vam edeceğinizi düşünün. Deprem anında soğukkanlılığınızı koruyun ve doğru hareket etmek için sakin kalın. YAYINLARI Bu parçada uzmanların insanlara verdiği öğütlere göre deprem konusunda insanların sahip olmaları gerekenler arasında OO 1.) Tedbirli olmak II. Sabırlı olmak obno 1. Umudunu korumak özelliklerinden hangileri vardır? A) Yalnız! Bl Yalniz TT IT el Yalniz D I ve III E, II ve III belona hema blob. Sumulonimbleme
Evet, nereden geliyor Türkçenin güzelliği? Dil bilimcilere
bakılırsa böyle bir soru sorulamaz çünkü dilleri güzel,
çirkin diye ayırıp nitelendirecek ölçütler yoktur. Güzellik,
çirkinlik, görece, öznel ölçütlerdir. Doğrudur, dilleri
güzellik ya da çirkinlik yönünden ayırmanın somut
ölçüleri yoktur elimizde. Ancak şu söylenebilir: Kişinin
mayası hangi dille tutturulmuşsa duygu dünyasının
sinirları hangi dille çizilmişse güzel bulur o dili, başka
dillerde göremediği güzellikler, incelikler sezer onda.
Bu, kişinin, toprağında emekleyip büyüdüğü, genlerine
soluğunun sindiği dildir, ana dilidir. Bunun için ana dili,
dillerin en güzeliymiş duygusunu uyandırır, onun sütüyle
beslenmiş herkeste.
. Bu parçaya göre ana dilin, dillerin en güzeliymiş
duygusunu oluşturmasının sebebi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kendini ifade kabiliyetinin ana dilde olması
B) Dilin inceliklerinin ve güzelliklerinin ana dilde
sezilmesi
C) Kişiliğimizin ana dille oluşmasının anlaşılması
D) Ses zenginliğinin ana dilde en üst seviyede olması
E) Ana dilimizi öğrenirken çaba harcamak zorunda
kalınmaması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Evet, nereden geliyor Türkçenin güzelliği? Dil bilimcilere bakılırsa böyle bir soru sorulamaz çünkü dilleri güzel, çirkin diye ayırıp nitelendirecek ölçütler yoktur. Güzellik, çirkinlik, görece, öznel ölçütlerdir. Doğrudur, dilleri güzellik ya da çirkinlik yönünden ayırmanın somut ölçüleri yoktur elimizde. Ancak şu söylenebilir: Kişinin mayası hangi dille tutturulmuşsa duygu dünyasının sinirları hangi dille çizilmişse güzel bulur o dili, başka dillerde göremediği güzellikler, incelikler sezer onda. Bu, kişinin, toprağında emekleyip büyüdüğü, genlerine soluğunun sindiği dildir, ana dilidir. Bunun için ana dili, dillerin en güzeliymiş duygusunu uyandırır, onun sütüyle beslenmiş herkeste. . Bu parçaya göre ana dilin, dillerin en güzeliymiş duygusunu oluşturmasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendini ifade kabiliyetinin ana dilde olması B) Dilin inceliklerinin ve güzelliklerinin ana dilde sezilmesi C) Kişiliğimizin ana dille oluşmasının anlaşılması D) Ses zenginliğinin ana dilde en üst seviyede olması E) Ana dilimizi öğrenirken çaba harcamak zorunda kalınmaması
Wodana
Bu parepa
5. (...) Nihayet Iskender geldi. O yirmi kişiyi gördü. Baktı ki bunlar
uzun saçlı insanlardır, üzerlerinde Türk alametleri var, hiç kim-
seye sormadan bunlar için; "Türk mânend!" (Türk'e benziyor.)
dedi. Bu söz de bu adamlara ad oldu. Yirmi dört kabile olan
Türkmenler bu ismi taşıdılar, Türkmen diye anıldılar. Bununla
beraber, adı Kalaç olan iki aile, onlardan ayrıldıkları için tam
A) Ogluten
B) Ogatan
Türkmen sayılmazlar. (...)
Cogi un degan
Dj Destani dupa
Ey Oğuz' un olasgos
i söylene-
Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden han-
gisi olabilir?
UĞUR
dir.
erden alin-
A) Türkmen adinin nasıl oluştuğu
B) İskender'in gücü
C) Destan dönemi toplumsal yaşamı
D) Türklerle Büyük İskender'in mücadelesi
E) Destan döneminde siyasi yaşam
urulan bir
u üzerine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Wodana Bu parepa 5. (...) Nihayet Iskender geldi. O yirmi kişiyi gördü. Baktı ki bunlar uzun saçlı insanlardır, üzerlerinde Türk alametleri var, hiç kim- seye sormadan bunlar için; "Türk mânend!" (Türk'e benziyor.) dedi. Bu söz de bu adamlara ad oldu. Yirmi dört kabile olan Türkmenler bu ismi taşıdılar, Türkmen diye anıldılar. Bununla beraber, adı Kalaç olan iki aile, onlardan ayrıldıkları için tam A) Ogluten B) Ogatan Türkmen sayılmazlar. (...) Cogi un degan Dj Destani dupa Ey Oğuz' un olasgos i söylene- Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden han- gisi olabilir? UĞUR dir. erden alin- A) Türkmen adinin nasıl oluştuğu B) İskender'in gücü C) Destan dönemi toplumsal yaşamı D) Türklerle Büyük İskender'in mücadelesi E) Destan döneminde siyasi yaşam urulan bir u üzerine
D
D
TYT / TÜRKÇE
*
1
15. Tarihçinin nesnelliği meselesi çok tartışılan konulardan biri-
dir. Onun kullandığı dil, kendi dönemine ait yaşayan bir ol-
gudur. Tarihçinin zihni, yaşadığı toplumun kültürel ortamında
ve sahip olduğu çevrede şekillenir. Dili, aynı zamanda dü-
şüncesini ifade ettiği bir araç olarak onun düşüncesini şe-
killendiren bir unsurdur. Dolayısıyla tarihçinin kullandığı
kelimeler dahi olguların anlaşılması üzerinde etkili olur.
Belki olgularla ilgili bazı
tespitler nesnel bir şekilde ortaya
konur. Örneğin İstanbul'un 29 Mayıs 1453'te Sultan II. Meh-
met komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından ele geçirildiği
herkesçe kabul edilebilecek tarihî bir olgudur ve nesnel bir
tespittir. Ancak II. Mehmet'in İstanbul'a hâkim oluşu, Türk
tarihçilere göre fetihtir; Batılılar açısından ise istiladır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) DI, toplumun yaşadıklarının kuşaklar arası aktarımını
sağlayan önemli bir kavramdır. +
BT Bir tarihî olgunun ifadesinde seçilen kelimeler, nesnelli-
gin sınırlarını zorlamaktadır.
St Olaylar karşısında objektif olabilmenin en önemli kuralı,
olaylara gözlemci gibi bakabilmektir.
of Tarihî olayları sorgulamadan önce döneminin şartlarını
iyi analiz etmek gerekir
. #
El Nesnelliğin sadece tarihçiler için geçerli bir kavram ol-
madığı bilim dünyasında bilinmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
D D TYT / TÜRKÇE * 1 15. Tarihçinin nesnelliği meselesi çok tartışılan konulardan biri- dir. Onun kullandığı dil, kendi dönemine ait yaşayan bir ol- gudur. Tarihçinin zihni, yaşadığı toplumun kültürel ortamında ve sahip olduğu çevrede şekillenir. Dili, aynı zamanda dü- şüncesini ifade ettiği bir araç olarak onun düşüncesini şe- killendiren bir unsurdur. Dolayısıyla tarihçinin kullandığı kelimeler dahi olguların anlaşılması üzerinde etkili olur. Belki olgularla ilgili bazı tespitler nesnel bir şekilde ortaya konur. Örneğin İstanbul'un 29 Mayıs 1453'te Sultan II. Meh- met komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından ele geçirildiği herkesçe kabul edilebilecek tarihî bir olgudur ve nesnel bir tespittir. Ancak II. Mehmet'in İstanbul'a hâkim oluşu, Türk tarihçilere göre fetihtir; Batılılar açısından ise istiladır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) DI, toplumun yaşadıklarının kuşaklar arası aktarımını sağlayan önemli bir kavramdır. + BT Bir tarihî olgunun ifadesinde seçilen kelimeler, nesnelli- gin sınırlarını zorlamaktadır. St Olaylar karşısında objektif olabilmenin en önemli kuralı, olaylara gözlemci gibi bakabilmektir. of Tarihî olayları sorgulamadan önce döneminin şartlarını iyi analiz etmek gerekir . # El Nesnelliğin sadece tarihçiler için geçerli bir kavram ol- madığı bilim dünyasında bilinmelidir.
29. Fahrenheit 451, Ray Bradbury'nin 1951'de ilk defa
basılan ünlü bilim kurgu romanıdır. Basket bir gelecek
toplumunun anlatıldığı bu kitap, aynı zamanda distopya
olarak da sınıflandırılabilir
. Eser; kitapların itfaiyeciler
tarafından yakıldığı, insanların sadece televizyonda
beyin yıkayıcı şovlar izlediği ve kitap bulundurup
düşünen insanların yok edildiği bir.gelecekte
geçmektedir. Kitap adını, kâğıdın
451 fahrenheitta
tutuşması gerçeğinden almaktadır. Aynı zamanda
ünlü Fransız sinemacı, François Truffaut tarafından da
sinemaya uyarlanmıştır ancak Truffaut kendi yorumunu
katmayı tercih etmis ve kurguda bazı değişiklikler
yapmıştır.
Bu parçadan hareketle Fahrenheit 451 romanı ile
ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Sinemaya uyarlandığına
B) Yazıldığı dönemi yansıttığına
C) Adı ile konusunun ilişkili olduğuna
D) Bilim kurgu alanında
bilindiğine
Kurgusunun sinemada değiştirildiğine
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
29. Fahrenheit 451, Ray Bradbury'nin 1951'de ilk defa basılan ünlü bilim kurgu romanıdır. Basket bir gelecek toplumunun anlatıldığı bu kitap, aynı zamanda distopya olarak da sınıflandırılabilir . Eser; kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı, insanların sadece televizyonda beyin yıkayıcı şovlar izlediği ve kitap bulundurup düşünen insanların yok edildiği bir.gelecekte geçmektedir. Kitap adını, kâğıdın 451 fahrenheitta tutuşması gerçeğinden almaktadır. Aynı zamanda ünlü Fransız sinemacı, François Truffaut tarafından da sinemaya uyarlanmıştır ancak Truffaut kendi yorumunu katmayı tercih etmis ve kurguda bazı değişiklikler yapmıştır. Bu parçadan hareketle Fahrenheit 451 romanı ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Sinemaya uyarlandığına B) Yazıldığı dönemi yansıttığına C) Adı ile konusunun ilişkili olduğuna D) Bilim kurgu alanında bilindiğine Kurgusunun sinemada değiştirildiğine E
22
20. "Yetersizlik" ve "yetmezlik" terimleri birbirinin yerine
kullanılan ve netlik kazanmayan kavramlardır. "Yetmezlik"
terimi her türlü çabaya rağmen yetememe durumunu
anlatır ve organin görevini yapamaz durumda olmasını
ifade eder. "Yetersizlik" terimi ise müdahale edilebilir
geri dönüşü olan bir yetememe durumu olup organin
istenen yeterli performansta olmaması demektir. Örneğin
"Kalp yetersizliği var." dediğimiz zaman kalbin ilaç ve
destek tedavilerine cevap verebileceği veya çeşitli
tibbi müdahalelerle kalp yetersizliğinin önlenebileceği
anlaşılmaktadır. "Kalp yetmezliği var." dediğimizde ise
kalbin yapay kalp makinesine bağlanması veya kalp
nakline gidilmesi gerektiğini anlamaktayız. Bu bakımdan
bu sözcükleri kullanırken doğru ve yerinde kullanılması
olası yanlış anlamaları ortadan kaldıracaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) kimi sözcükler, bile bile karıştırılır ve biri diğerinin
yerine kullanılır.
B) Tip bilgisi olmayan insanlar, kimi kavramları bilinçsizce
kullanarak yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır.
C) Bazı sözcüklerin yazımları ve anlamları birbirine çok
benzemekte ve bunlar, kullanımlarda karıştırılmaktadır.
D) Kullanımları açıklık kazanmayan "yetersizlik" ve
"yetmezlik" sözcükleri tıp alanında sıkça yanlış
kullanılmaktadır.
E) Dile, gereken önem verilmedikçe dildeki yanlış
anlaşılmalara çözüm bulunamayacaktır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22 20. "Yetersizlik" ve "yetmezlik" terimleri birbirinin yerine kullanılan ve netlik kazanmayan kavramlardır. "Yetmezlik" terimi her türlü çabaya rağmen yetememe durumunu anlatır ve organin görevini yapamaz durumda olmasını ifade eder. "Yetersizlik" terimi ise müdahale edilebilir geri dönüşü olan bir yetememe durumu olup organin istenen yeterli performansta olmaması demektir. Örneğin "Kalp yetersizliği var." dediğimiz zaman kalbin ilaç ve destek tedavilerine cevap verebileceği veya çeşitli tibbi müdahalelerle kalp yetersizliğinin önlenebileceği anlaşılmaktadır. "Kalp yetmezliği var." dediğimizde ise kalbin yapay kalp makinesine bağlanması veya kalp nakline gidilmesi gerektiğini anlamaktayız. Bu bakımdan bu sözcükleri kullanırken doğru ve yerinde kullanılması olası yanlış anlamaları ortadan kaldıracaktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) kimi sözcükler, bile bile karıştırılır ve biri diğerinin yerine kullanılır. B) Tip bilgisi olmayan insanlar, kimi kavramları bilinçsizce kullanarak yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır. C) Bazı sözcüklerin yazımları ve anlamları birbirine çok benzemekte ve bunlar, kullanımlarda karıştırılmaktadır. D) Kullanımları açıklık kazanmayan "yetersizlik" ve "yetmezlik" sözcükleri tıp alanında sıkça yanlış kullanılmaktadır. E) Dile, gereken önem verilmedikçe dildeki yanlış anlaşılmalara çözüm bulunamayacaktır.
1.
3.
.
Türk mutfak kültürü, Türkiye toprakları üzerinde yaşayan
insanların tüketmiş olduğu yiyecek ve içecekler ile
bunların hazırlanmasında, pişirilmesinde ve
saklanmasında kullanılan araç gereç ve teknikleri
barındırır. Türk mutfak kültürü, dünyanın en önemli
mutfakları arasında yer almaktadır. Türkiye'de yerel
mutfakların özgün etkilerini içinde barındıran köklü ve çok
yönlü bir mutfak kültürü yaşamaktadır. Diğer kültürlerle
yaşanan etkileşim, Asya ve Anadolu mutfaklarının sunmuş
olduğu ürünlerin çeşitliliği, Selçuklu ve Osmanlı
saraylarında gelişen yeni tatlar gibi nedenler; bugünkü
Türk mutfak kültürünün çeşitlenmesinde ve
şekillenmesinde rol oynamıştır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
A) Türk mutfağının başka milletlerin mutfağından üstün
yanlarına
CB B) Asya ve Anadolu mutfaklarındaki ürün çeşitlerinin
kalitesine
Osmanlı saraylarında yetişen aşçıların yetkinliğine
D) Költürler arası etkileşimin Türk mutfağını
ozgünleştirmesine
E) Türk mutfak kültürü denildiğinde nelerin anlaşılması
gerektiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. 3. . Türk mutfak kültürü, Türkiye toprakları üzerinde yaşayan insanların tüketmiş olduğu yiyecek ve içecekler ile bunların hazırlanmasında, pişirilmesinde ve saklanmasında kullanılan araç gereç ve teknikleri barındırır. Türk mutfak kültürü, dünyanın en önemli mutfakları arasında yer almaktadır. Türkiye'de yerel mutfakların özgün etkilerini içinde barındıran köklü ve çok yönlü bir mutfak kültürü yaşamaktadır. Diğer kültürlerle yaşanan etkileşim, Asya ve Anadolu mutfaklarının sunmuş olduğu ürünlerin çeşitliliği, Selçuklu ve Osmanlı saraylarında gelişen yeni tatlar gibi nedenler; bugünkü Türk mutfak kültürünün çeşitlenmesinde ve şekillenmesinde rol oynamıştır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Türk mutfağının başka milletlerin mutfağından üstün yanlarına CB B) Asya ve Anadolu mutfaklarındaki ürün çeşitlerinin kalitesine Osmanlı saraylarında yetişen aşçıların yetkinliğine D) Költürler arası etkileşimin Türk mutfağını ozgünleştirmesine E) Türk mutfak kültürü denildiğinde nelerin anlaşılması gerektiğine