Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

2
TYT / TÜRKÇE
19. Muhabir: Eserlerinizde yaşamı sorguluyorsunuz ve renkler
de size hizmet ediyor, neler gizli renklerinizde?
Ressam: Renk cesarettir aslında. Renklerin özündeki farklı-
liklar ve zitliklan değerli bulup onları olduğu gibi kabul ede-
rek onlara saygı duymak gerekir. Rengin içine ne kadar çok
başka renkler katarsanız o kadar başkalaşır ve çeşitlenir.
Her insan, içinde enerji dalgaları taşır. Kimi fisilti gibidir, kimi
Çiğlik... Kiminde ahenk vardır, kimindeyse kaos.
Muhabir: Sizce iyi bir ressam olabilmenin olmazsa olmaz
kuralları var mıdır?
Ressam: Her şey ruhta bitiyor bence. Herkes tuval boya-
yabilir. Ama sanatçı ruha sahip olmak başka bir şeydir. Sa-
natçı duygusal ve hassas yapısı gereği dünyada olup biten
her şeyden; savaşlardan, felaketlerden, hüzünden, aşktan,
acidan, korku, kaygı ve umuttan sürekli beslenir ve bunlara
tepki verir.
Bu diyalogdan hareketle ressam; sanatı ve sanatçıyı
nasıl tanımlar?
A) Sanat, içsel bir yolculuktur, kişiye yol gösterir, öz güven
ve farkı bakış açısı kazandinr ayrıca kişinin kendini fark
etmesini sağlar. Sanatçı, kendi coğrafyasından ve kendi
fiziki âleminden beslenen nitelikli eğitmendir.
B) Sanatın dili subjektiftir ve içgüdüsel olarak gelişir. Sizin
için kırmızı aşk iken benim için acıyı ifade edebilir. Kişi-
den kişiye ya da ülkeden ülkeye değişiklikler gösterebilir.
Sanatçı, bu duyguları belirli bir sanat anlayışına uygun
hale getirir.
© Sanat, duyuşsal âlemin dilidir. Duyuşsal âlemi besler ve
yüceltir
. Sanattan uzak yaşayan kitleler
, hep bir şeyleri B
eksik yaşar ve bu eksikliğin ne olduğunu bir türlü tanim-
S
layamaz. Sanatçı, en sıradan algılanan gerçeklikleri sıra
dışı yetkiler yaratarak belleğinde başka biçimlere dönüş- 1
tofür
pí Sanat, evrensel bir dildir aslında. Tüm insanlığın ortak
dil. Sevinçlerin, sorunların, acıların, umutların, hayata
dair yaşanan her şeyin paylaşıldığı ortak bir paydadır.
Sanatçı; bu evrensel dilin icracısı, üreten, gören, duyan,
hisseden ve var eden bir öncüdür.
Sanat; toplumlara yön verebilir, kitlelere farkındalık ka-
zandırabilir. Estetik birikim ve zevk kazandırmanın ya.
ninda gerçeklerle yüzleştirme, düşündürme, sorgulatma
ve hissettirme aracıdır da. Sanatçı, iyi bir sosyolog ve
psikologdur aynı zamanda
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2 TYT / TÜRKÇE 19. Muhabir: Eserlerinizde yaşamı sorguluyorsunuz ve renkler de size hizmet ediyor, neler gizli renklerinizde? Ressam: Renk cesarettir aslında. Renklerin özündeki farklı- liklar ve zitliklan değerli bulup onları olduğu gibi kabul ede- rek onlara saygı duymak gerekir. Rengin içine ne kadar çok başka renkler katarsanız o kadar başkalaşır ve çeşitlenir. Her insan, içinde enerji dalgaları taşır. Kimi fisilti gibidir, kimi Çiğlik... Kiminde ahenk vardır, kimindeyse kaos. Muhabir: Sizce iyi bir ressam olabilmenin olmazsa olmaz kuralları var mıdır? Ressam: Her şey ruhta bitiyor bence. Herkes tuval boya- yabilir. Ama sanatçı ruha sahip olmak başka bir şeydir. Sa- natçı duygusal ve hassas yapısı gereği dünyada olup biten her şeyden; savaşlardan, felaketlerden, hüzünden, aşktan, acidan, korku, kaygı ve umuttan sürekli beslenir ve bunlara tepki verir. Bu diyalogdan hareketle ressam; sanatı ve sanatçıyı nasıl tanımlar? A) Sanat, içsel bir yolculuktur, kişiye yol gösterir, öz güven ve farkı bakış açısı kazandinr ayrıca kişinin kendini fark etmesini sağlar. Sanatçı, kendi coğrafyasından ve kendi fiziki âleminden beslenen nitelikli eğitmendir. B) Sanatın dili subjektiftir ve içgüdüsel olarak gelişir. Sizin için kırmızı aşk iken benim için acıyı ifade edebilir. Kişi- den kişiye ya da ülkeden ülkeye değişiklikler gösterebilir. Sanatçı, bu duyguları belirli bir sanat anlayışına uygun hale getirir. © Sanat, duyuşsal âlemin dilidir. Duyuşsal âlemi besler ve yüceltir . Sanattan uzak yaşayan kitleler , hep bir şeyleri B eksik yaşar ve bu eksikliğin ne olduğunu bir türlü tanim- S layamaz. Sanatçı, en sıradan algılanan gerçeklikleri sıra dışı yetkiler yaratarak belleğinde başka biçimlere dönüş- 1 tofür pí Sanat, evrensel bir dildir aslında. Tüm insanlığın ortak dil. Sevinçlerin, sorunların, acıların, umutların, hayata dair yaşanan her şeyin paylaşıldığı ortak bir paydadır. Sanatçı; bu evrensel dilin icracısı, üreten, gören, duyan, hisseden ve var eden bir öncüdür. Sanat; toplumlara yön verebilir, kitlelere farkındalık ka- zandırabilir. Estetik birikim ve zevk kazandırmanın ya. ninda gerçeklerle yüzleştirme, düşündürme, sorgulatma ve hissettirme aracıdır da. Sanatçı, iyi bir sosyolog ve psikologdur aynı zamanda
2021-TYT/Türkçe
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yiniz.
Bizde, 1980'lerin gazetelerinde bir bant-karikatür patlama-
si oldu. Cumhuriyet gazetesinde biz birbirinden çok farklı
tarzda karikatürleri alt alta yayımlanan beş çizerdik. Çiz-
diklerimizi de zaman zaman albümler hâlinde yayımlardık.
Fransa ve Belçika'daki gibi çizgi roman kitapları geleneği
oluşmadı bizde. Oralarda sürekli olarak yenileri üretilen bu
çizgi romanların büyük bir okur kitlesi var. Dolayısıyla bas-
ki sayıları da çok yüksek. İçinde mizah barındıran veya
barındırmayan macera türü çizgi romanlar bunlar. Biz mil
letçe karikatürü çok seviyoruz. Ülkemiz de karikatüristler
için bir vaha. Sürekli olarak değişen şartlarıyla, bitmeyen
problemleriyle sancılar içinde bir ülke. Ama buna rağmen
çeşitli nedenlerle bir gelenek oluşturulması yolunda sorun-
Tar ortaya çıkıyor.
37. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtıdır?
A) Ülkemizde karikatür ve çizgi romanin durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
B) Çizerliğe başladığınız yıllarda işlediğiniz konularla
günümüzde işlediğiniz konular arasında bir fark var
mı?
9) Başarılı bir çizer olmak için hangi aşamalardan geçil-
melidir sizce?
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
Son yıllarda ülkemizde çizgi romana duyulan ilgiyi
nasıl değerlendiriyorsunuz?
E) Ülkemizde “çizgi"nin gelişememesinin temel nedenleri
neler olabilir?
38. Bu parçada ülkemizin “karikatüristler için bir vaha" ola-
rak nitelendirilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangi-
sidir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2021-TYT/Türkçe 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yiniz. Bizde, 1980'lerin gazetelerinde bir bant-karikatür patlama- si oldu. Cumhuriyet gazetesinde biz birbirinden çok farklı tarzda karikatürleri alt alta yayımlanan beş çizerdik. Çiz- diklerimizi de zaman zaman albümler hâlinde yayımlardık. Fransa ve Belçika'daki gibi çizgi roman kitapları geleneği oluşmadı bizde. Oralarda sürekli olarak yenileri üretilen bu çizgi romanların büyük bir okur kitlesi var. Dolayısıyla bas- ki sayıları da çok yüksek. İçinde mizah barındıran veya barındırmayan macera türü çizgi romanlar bunlar. Biz mil letçe karikatürü çok seviyoruz. Ülkemiz de karikatüristler için bir vaha. Sürekli olarak değişen şartlarıyla, bitmeyen problemleriyle sancılar içinde bir ülke. Ama buna rağmen çeşitli nedenlerle bir gelenek oluşturulması yolunda sorun- Tar ortaya çıkıyor. 37. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtıdır? A) Ülkemizde karikatür ve çizgi romanin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? B) Çizerliğe başladığınız yıllarda işlediğiniz konularla günümüzde işlediğiniz konular arasında bir fark var mı? 9) Başarılı bir çizer olmak için hangi aşamalardan geçil- melidir sizce? FEN BİLİMLERİ YAYINLARI Son yıllarda ülkemizde çizgi romana duyulan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? E) Ülkemizde “çizgi"nin gelişememesinin temel nedenleri neler olabilir? 38. Bu parçada ülkemizin “karikatüristler için bir vaha" ola- rak nitelendirilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir?
TYT / TÜRKÇE
B.
18. Hacker
teknoloj
ağlar üz
kullana
Son yıl
ler bir
elektra
17. •
Atmosferdeki sera etkisi yaratan gazların, yer kabu-
ğunda ve denizlerin ortalama sıcaklıklarında artışa
neden olmasıyla birlikte ortaya çıkan küresel iklim
krizi, bütün dünyada doğal afetlere yol açmaya baş-
ladığına göre bu konuda bütün dünyayı mücadelenin
paydaşı yapacak önlemlerin ivedilikle alınması gere-
kiyor.
Bütün dünyada göller kuruyor, dev yıldırımlar düşüyor,
buzullar inceliyor, aylarca yağmurun damlası düşmü-
yor, sonra bir saat içinde beş aya yayılması gereken
yağmur yağıyor, aylarca devam eden yangınlar olu-
yor; depremler, tsunamiler gerçekleşiyor. Artık iklim
krizi dünyanın kapısında değil evinin içinde.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
burada
yerine
yor. A
var ne
kişi o
Bu
hand
AT
BE
r
c)
A) Neden-sonuç ilişkisi içerisinde verilen örneklerle bir zo-
runluluğa dikkat çekmektedirler.
B) Sanatsal ve bilimsel iki ayrı üslup ile aynı konuyu işle-
mektedirler.
Aynı konuda farklı görüşlerin bulunduğunu göstermekte-
dirler.
D) İki ayrı konunun ortak noktalarına açıklık getirmektedirler.
E) Aynı sorunun çözümüyle ilgili farklı önerilerin artılarını ve
eksilerini karşılaştırmaktadırlar.
D)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / TÜRKÇE B. 18. Hacker teknoloj ağlar üz kullana Son yıl ler bir elektra 17. • Atmosferdeki sera etkisi yaratan gazların, yer kabu- ğunda ve denizlerin ortalama sıcaklıklarında artışa neden olmasıyla birlikte ortaya çıkan küresel iklim krizi, bütün dünyada doğal afetlere yol açmaya baş- ladığına göre bu konuda bütün dünyayı mücadelenin paydaşı yapacak önlemlerin ivedilikle alınması gere- kiyor. Bütün dünyada göller kuruyor, dev yıldırımlar düşüyor, buzullar inceliyor, aylarca yağmurun damlası düşmü- yor, sonra bir saat içinde beş aya yayılması gereken yağmur yağıyor, aylarca devam eden yangınlar olu- yor; depremler, tsunamiler gerçekleşiyor. Artık iklim krizi dünyanın kapısında değil evinin içinde. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? burada yerine yor. A var ne kişi o Bu hand AT BE r c) A) Neden-sonuç ilişkisi içerisinde verilen örneklerle bir zo- runluluğa dikkat çekmektedirler. B) Sanatsal ve bilimsel iki ayrı üslup ile aynı konuyu işle- mektedirler. Aynı konuda farklı görüşlerin bulunduğunu göstermekte- dirler. D) İki ayrı konunun ortak noktalarına açıklık getirmektedirler. E) Aynı sorunun çözümüyle ilgili farklı önerilerin artılarını ve eksilerini karşılaştırmaktadırlar. D)
5.
N
Ziya Osman Saba'nın İstanbul'u tüm yönleriyle öne çıkar-
dığı ve öykücülüğümüzün en nadide örneklerinden olan
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi adlı eseri bu şehri en yalın
hâliyle görebileceğimiz satırlarla doludur.
A) Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Ziya Osman Saba'nın
İstanbul'u anlattığı öykülerinden oluşmaktadır.
B) İstanbul'u bütün sadeliğiyle yansıtan ifadelerin yer
aldığı Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi edebiyatımızın
seçkin eserlerindendir.
C) Ziya Osman Saba, öykülerinde İstanbul'u tüm sadeli-
ğiyle anlatabilen nadir yazarlarımızdandır.
D) Ziya Osman Saba'nın Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
adlı eserinde, İstanbul'u sade bir dille anlatan öyküler
yer almaktadır.
E) Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Ziya Osman Saba'nın
eserleri arasında İstanbul'u anlattığı tek öykü kitabıdır.
(2021-ALES)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. N Ziya Osman Saba'nın İstanbul'u tüm yönleriyle öne çıkar- dığı ve öykücülüğümüzün en nadide örneklerinden olan Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi adlı eseri bu şehri en yalın hâliyle görebileceğimiz satırlarla doludur. A) Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Ziya Osman Saba'nın İstanbul'u anlattığı öykülerinden oluşmaktadır. B) İstanbul'u bütün sadeliğiyle yansıtan ifadelerin yer aldığı Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi edebiyatımızın seçkin eserlerindendir. C) Ziya Osman Saba, öykülerinde İstanbul'u tüm sadeli- ğiyle anlatabilen nadir yazarlarımızdandır. D) Ziya Osman Saba'nın Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi adlı eserinde, İstanbul'u sade bir dille anlatan öyküler yer almaktadır. E) Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Ziya Osman Saba'nın eserleri arasında İstanbul'u anlattığı tek öykü kitabıdır. (2021-ALES)
22. Şiir, nadide bir çiçek gibidir; yetiştiği, beslendiği toprağı se-
ver. O toprakta güzeldir, canlılığını korur. Onu toprağından
ayırıp başka bir toprağa dikerseniz canlılığını yitirir, solar.
Onun asıl toprağı, yazıldığı dildir. Yazıldığı dildeki müzikalite-
nin başka bir dilde karşılık bulması imkânsıza yakındır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bir şiiri iyi çevirebilmek için çeviri yapacak kişinin şairlik
yaninın da bulunması gerekir.
B) Her şiir çevirisi, çevirmenin kişisel yorumundan izler ta-
şir.
C) Şiir çevirisinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta
imgelerin yitirilmesine yol açmamaktadır.
D) Yazıldığı dilden başka bir dile özgünlüğü bozulmadan
çevrilebilecek bir şiir neredeyse yoktur.
E) Ulusal değerlerden yararlanılarak yazılmış şiirlerin başka
uluslar tarafından anlaşılması beklenemez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22. Şiir, nadide bir çiçek gibidir; yetiştiği, beslendiği toprağı se- ver. O toprakta güzeldir, canlılığını korur. Onu toprağından ayırıp başka bir toprağa dikerseniz canlılığını yitirir, solar. Onun asıl toprağı, yazıldığı dildir. Yazıldığı dildeki müzikalite- nin başka bir dilde karşılık bulması imkânsıza yakındır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Bir şiiri iyi çevirebilmek için çeviri yapacak kişinin şairlik yaninın da bulunması gerekir. B) Her şiir çevirisi, çevirmenin kişisel yorumundan izler ta- şir. C) Şiir çevirisinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta imgelerin yitirilmesine yol açmamaktadır. D) Yazıldığı dilden başka bir dile özgünlüğü bozulmadan çevrilebilecek bir şiir neredeyse yoktur. E) Ulusal değerlerden yararlanılarak yazılmış şiirlerin başka uluslar tarafından anlaşılması beklenemez.
1
k
32. Türk edebiyatında edebiyat tarihi meselelerine genellikle
ya Mehmet Fuat Köprülü'nün yaptığı gibi sosyal, politik ve
tarihi şartlar açısından ya da Ali Nihat Tarlan'ın yaptığı gibi
metin merkezinden bakılmakta idi. Nihat Sami Banarlı'ya
göre ise bir edebî eser, şüphesiz devrinin tarihi, siyasi ve
sosyal olaylarının tesiri altında kalmaktadır. Thibaudet'nin
dediği gibi "Her eser devriyle bir konuşmadır." Köprülü de
bu fikirdedir. Fakat bu görüş şahsiyeti inkâr demektir.
Oysaki sanatçının şahsiyeti, duygu durumu ve eğilimleri
edebiyat tarihi incelemelerinde ihmal edilmemelidir.
Aşağıdakilerden hangisinin bu parçada anlatılanlara
göre geçerliğini yitirmesi
beklenir?
A) Вir eserin incelenmesinde devrin sosyoekonomik,
siyasi ve tarihsel koşullarıyla yetinilmesi
u
B) Edebî eserin sadece yapısal olarak incelenmesi, dış
şartlarla izah edilmesinden kaçınılması
C) Yazınsal ürünün ferdî bir mahsul olduğu gerçeği göz
önünde bulundurularak edebiyat tarihi kitaplarının
oluşturulması
D) Edebiyat tarihinde, tarihî çerçevenin tespitiyle
yetinilmeyip edebî eserin kendi içinde bir bütün olarak
ele alınması
E) Biyografik özellikteki bilgi ve belge yığınından ziyade
eserin edebî ve estetik değerinin dikkate alınması
x
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1 k 32. Türk edebiyatında edebiyat tarihi meselelerine genellikle ya Mehmet Fuat Köprülü'nün yaptığı gibi sosyal, politik ve tarihi şartlar açısından ya da Ali Nihat Tarlan'ın yaptığı gibi metin merkezinden bakılmakta idi. Nihat Sami Banarlı'ya göre ise bir edebî eser, şüphesiz devrinin tarihi, siyasi ve sosyal olaylarının tesiri altında kalmaktadır. Thibaudet'nin dediği gibi "Her eser devriyle bir konuşmadır." Köprülü de bu fikirdedir. Fakat bu görüş şahsiyeti inkâr demektir. Oysaki sanatçının şahsiyeti, duygu durumu ve eğilimleri edebiyat tarihi incelemelerinde ihmal edilmemelidir. Aşağıdakilerden hangisinin bu parçada anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir? A) Вir eserin incelenmesinde devrin sosyoekonomik, siyasi ve tarihsel koşullarıyla yetinilmesi u B) Edebî eserin sadece yapısal olarak incelenmesi, dış şartlarla izah edilmesinden kaçınılması C) Yazınsal ürünün ferdî bir mahsul olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak edebiyat tarihi kitaplarının oluşturulması D) Edebiyat tarihinde, tarihî çerçevenin tespitiyle yetinilmeyip edebî eserin kendi içinde bir bütün olarak ele alınması E) Biyografik özellikteki bilgi ve belge yığınından ziyade eserin edebî ve estetik değerinin dikkate alınması x
PASCAL
YAYINLARI
ir
7
23. Bu çok sığ ve gereksiz bir nitelendirme bence. Çünkü pek çok
yayinevinin çok satmaya" odaklanmış bir tutumla, nitelik kay-
gisinin göz ardı edildiği çevirileri ve çok satmayı ilke edinen
yazarların eserlerini yayımlama çabalar, Türk edebiyatının ger-
çek değerini gölgeliyor. Aynı zamanda da devksiz, derinliksiz
bir Türkçe ortaya çıkarıyor. Bu sebeple sadece "Çok satmak
iyi midir, kötü müdür?" tartışmasına takılıp kalmak doğru de-
ğildir. Önemli olan, edebiyatın zincirini koparmadan Türkçe-
nin başyapıtlarını ve vazgeçilmez yazarlarını özellikle genç
okurlara ulaştırabilmektir.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylen-
miş olabilir?
A) Bir yapıtın çok satıyor olması, yazarının çok tanınır olduğu
anlamına gelir mi?
B) Günümüzde yayınevlerinin romani öne çıkarması hakkında
ne düşünüyorsunuz?
C) Çok satan yapıtların "iyi" olduğu düşünülüyor, bu düşün-
ceye katılıyor musunuz?
D) Yazın dünyasında çok satan yapıtların en temel özelliği ne-
dir sizce?
E) Farklı ülkelerde çok satan yapit ortaya koymak, bir yaza-
rin hedefleri arasında olmalı mıdır?
Pascal Yayınları
24. Periyodik Tablo, 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının dünyaca ünlü
intohiyografik öykülerinden oluşuyor. Türk-
bolis acisini
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
PASCAL YAYINLARI ir 7 23. Bu çok sığ ve gereksiz bir nitelendirme bence. Çünkü pek çok yayinevinin çok satmaya" odaklanmış bir tutumla, nitelik kay- gisinin göz ardı edildiği çevirileri ve çok satmayı ilke edinen yazarların eserlerini yayımlama çabalar, Türk edebiyatının ger- çek değerini gölgeliyor. Aynı zamanda da devksiz, derinliksiz bir Türkçe ortaya çıkarıyor. Bu sebeple sadece "Çok satmak iyi midir, kötü müdür?" tartışmasına takılıp kalmak doğru de- ğildir. Önemli olan, edebiyatın zincirini koparmadan Türkçe- nin başyapıtlarını ve vazgeçilmez yazarlarını özellikle genç okurlara ulaştırabilmektir. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylen- miş olabilir? A) Bir yapıtın çok satıyor olması, yazarının çok tanınır olduğu anlamına gelir mi? B) Günümüzde yayınevlerinin romani öne çıkarması hakkında ne düşünüyorsunuz? C) Çok satan yapıtların "iyi" olduğu düşünülüyor, bu düşün- ceye katılıyor musunuz? D) Yazın dünyasında çok satan yapıtların en temel özelliği ne- dir sizce? E) Farklı ülkelerde çok satan yapit ortaya koymak, bir yaza- rin hedefleri arasında olmalı mıdır? Pascal Yayınları 24. Periyodik Tablo, 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının dünyaca ünlü intohiyografik öykülerinden oluşuyor. Türk- bolis acisini
BY Makalede savunulan görüş ispatlanmaya çalışılır.
H. Makale giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan otaya dayalı bir yazı tür
H. Giriş bölümünde ele alınan konuyla ilgili olarak genel bilgiler verilir.
w Sonuç bölümünde savunulan görüş ve düşünce bilimsel veriler, bilgi ve belgelerle
1 Gelişme bölümünde birkaç cümle ile kesin bir yargıya varılır.
ispatlanmaya çalışılır.
W. Dil, göndergesel işlevde kullanılır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A)
B) II
C) III
D) IV
*56
11. Sınıf Türk Dili
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
BY Makalede savunulan görüş ispatlanmaya çalışılır. H. Makale giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan otaya dayalı bir yazı tür H. Giriş bölümünde ele alınan konuyla ilgili olarak genel bilgiler verilir. w Sonuç bölümünde savunulan görüş ve düşünce bilimsel veriler, bilgi ve belgelerle 1 Gelişme bölümünde birkaç cümle ile kesin bir yargıya varılır. ispatlanmaya çalışılır. W. Dil, göndergesel işlevde kullanılır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) B) II C) III D) IV *56 11. Sınıf Türk Dili
25.
23. Ruhumuzun ele avuca sığmayan akışını gözlemek, onun
karanlık derinliklerine kadar inmek, türlü hallerindeki
bunca incelikleri ayırt edip yazmak sanıldığından çok
daha zahmetli bir iştir. Sonra bir taraftan bu işin o kadar
başka, o kadar garip bir zevki de var ki insanı dünya
işlerinden, hem de en değerli dünya işlerinden çekip ali-
yor. Birkaç yıldır düşüncelerimin kendimden başka amacı
yok yalnız kendimi sorguya çekiyor ve inceliyorum. Plini-
us'un dediği gibi: “Herkes kendisi için bir derstir, elverir ki
insan kendini yakından görmeyi bilsin. Benim yaptığım,
bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir; başka-
sina değil kendime ders veriyorum."Ama bunları başka-
larına da anlatmakla kötü bir iş yapmıyorum. Bana yararı
olan bu işin belki başkasına da yaratı olabilir. Ne dersi-
niz, olamaz mı?
DISVONSERİSİ
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
MANOM
A) Olay içinde yaşatma amaçlanmıştır.
BV Soyut ifadelere yer veriln
jştir.
C) Kesinlik bildirmeyen cümle kulanılmıştır.
O Sohbet havasında yazılmıştır.
E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25. 23. Ruhumuzun ele avuca sığmayan akışını gözlemek, onun karanlık derinliklerine kadar inmek, türlü hallerindeki bunca incelikleri ayırt edip yazmak sanıldığından çok daha zahmetli bir iştir. Sonra bir taraftan bu işin o kadar başka, o kadar garip bir zevki de var ki insanı dünya işlerinden, hem de en değerli dünya işlerinden çekip ali- yor. Birkaç yıldır düşüncelerimin kendimden başka amacı yok yalnız kendimi sorguya çekiyor ve inceliyorum. Plini- us'un dediği gibi: “Herkes kendisi için bir derstir, elverir ki insan kendini yakından görmeyi bilsin. Benim yaptığım, bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir; başka- sina değil kendime ders veriyorum."Ama bunları başka- larına da anlatmakla kötü bir iş yapmıyorum. Bana yararı olan bu işin belki başkasına da yaratı olabilir. Ne dersi- niz, olamaz mı? DISVONSERİSİ Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? MANOM A) Olay içinde yaşatma amaçlanmıştır. BV Soyut ifadelere yer veriln jştir. C) Kesinlik bildirmeyen cümle kulanılmıştır. O Sohbet havasında yazılmıştır. E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
A
IC KANGURU
15. Kitap, insana istediği zaman bilgi veren istemediği
zaman odaları süsleyen bir araçtır. Kimilerinin
duygularını anlattığı bir araç kimilerinin de vakit
geçirmek için yazdığı ve okuduğu bir şeydir. Kitap
bazen de bazılarına hava atmak için kullanılan bir
malzemedir. Kitap, ilmin göstergesidir. Azmin,
sabrın ve öğrenme isteğinin göstergesidir. Kitap
artık okusak da okumasak da bizim hayatımızda yer
etmiş, bizlere bir şey anlatmak için kendini adamış
bir şeydir.
Bu parçadan kitapla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Bazı olumsuz yönlerinin bulunduğu
B) İnsanlara her durumda fayda sağladığı
C) Çok çeşitli işlevlerinin bulunduğu
D) Öğreticilik yönünün bulunduğu
E) Bazı kişilerce yanlış kullanıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A IC KANGURU 15. Kitap, insana istediği zaman bilgi veren istemediği zaman odaları süsleyen bir araçtır. Kimilerinin duygularını anlattığı bir araç kimilerinin de vakit geçirmek için yazdığı ve okuduğu bir şeydir. Kitap bazen de bazılarına hava atmak için kullanılan bir malzemedir. Kitap, ilmin göstergesidir. Azmin, sabrın ve öğrenme isteğinin göstergesidir. Kitap artık okusak da okumasak da bizim hayatımızda yer etmiş, bizlere bir şey anlatmak için kendini adamış bir şeydir. Bu parçadan kitapla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Bazı olumsuz yönlerinin bulunduğu B) İnsanlara her durumda fayda sağladığı C) Çok çeşitli işlevlerinin bulunduğu D) Öğreticilik yönünün bulunduğu E) Bazı kişilerce yanlış kullanıldığı
X
TYT/Türkçe
B
E
7.
4. (1) Ahilik, XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar Anadolu'da-
ki esnaf ve sanatkâr birliklerine verilen bir addır. (10)
“Ahlak ile sanatın uyumlu bileşimi” olarak ifade edilen
ahilik, esnaf ve sanatkârların faaliyetlerini düzenleyip
denetleyerek sosyal yaşantının dengesine büyük kat-
kıda bulunmuştur. (It) Ayrıca zengin ile fakir, üretici ile
tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet yani toplumun
bütün fert ve kurumları arasında iyi ilişkiler kurulmasına
yardımcı olmuştur. (IV) Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı
sultanlarından bazılarının vezirleriyle birlikte bu teşkila-
ta üye oldukları bilinmektedir. (V) Padişahların yanında
devlet yöneticileri, kadı ve müderrislerin de üye olması,
bu teşkilatın güçlenmesine katkıda bulunmuştur. (VI)
Bundan ötürü bu kuvvetli yapı, fetih hareketlerinde de
büyük rol oynamıştır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A)
B) III C) IV D) V E) VI
5. Ömer Seyfettin. Türk edebiyatının fikrî zeminindeki
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
X TYT/Türkçe B E 7. 4. (1) Ahilik, XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar Anadolu'da- ki esnaf ve sanatkâr birliklerine verilen bir addır. (10) “Ahlak ile sanatın uyumlu bileşimi” olarak ifade edilen ahilik, esnaf ve sanatkârların faaliyetlerini düzenleyip denetleyerek sosyal yaşantının dengesine büyük kat- kıda bulunmuştur. (It) Ayrıca zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet yani toplumun bütün fert ve kurumları arasında iyi ilişkiler kurulmasına yardımcı olmuştur. (IV) Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı sultanlarından bazılarının vezirleriyle birlikte bu teşkila- ta üye oldukları bilinmektedir. (V) Padişahların yanında devlet yöneticileri, kadı ve müderrislerin de üye olması, bu teşkilatın güçlenmesine katkıda bulunmuştur. (VI) Bundan ötürü bu kuvvetli yapı, fetih hareketlerinde de büyük rol oynamıştır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) B) III C) IV D) V E) VI 5. Ömer Seyfettin. Türk edebiyatının fikrî zeminindeki
30. Yalnızlık; issızlık, tenhalık adına ne derseniz deyin tek bir
yönü olan bir şey değildir. Sevilen bir kişi kaybedildiğinde,
bir ayrılık söz konusu olduğunda oldukça üzüntü verici ve
çaresiz hissettiren bir durumdur. Yaratıcılığı ve sakinleşmeyi,
kendi başına kalmayı sağlaması nedeniyle de oldukça öz-
gürlük içeren bir hâldir. Dolayısıyla ne tümüyle pozitif ne de
tümüyle negatif bir durumdur. Kişinin yalnızlığı nasıl yaşa-
dığı, bunu seçip seçmediği ve yalnızlığı kendisi için bir ola-
nağa dönüştürüp dönüştüremediği önemlidir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) insanlar yaşanmışlıkları sonucunda kavramları iyi ya da
kötü olarak anlamlandırırlar.
B) Yalnızlık kavramı farklı adlarla anılsa da insanlar onu zi-
hinsel kabiliyetleri doğrultusunda anlamlandırır.
c) İyilik ya da kötülük salt bir biçimde karşımıza çıkar ve
insanları yönlendirir.
D) İnsanın duygularını başka bireylere aktaramaması, yal-
nizlığın bir çeşididir.
E) Bir kavramın iyi ya da kötü olması herkesçe kabul edildi-
ğinde geçerli olur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. Yalnızlık; issızlık, tenhalık adına ne derseniz deyin tek bir yönü olan bir şey değildir. Sevilen bir kişi kaybedildiğinde, bir ayrılık söz konusu olduğunda oldukça üzüntü verici ve çaresiz hissettiren bir durumdur. Yaratıcılığı ve sakinleşmeyi, kendi başına kalmayı sağlaması nedeniyle de oldukça öz- gürlük içeren bir hâldir. Dolayısıyla ne tümüyle pozitif ne de tümüyle negatif bir durumdur. Kişinin yalnızlığı nasıl yaşa- dığı, bunu seçip seçmediği ve yalnızlığı kendisi için bir ola- nağa dönüştürüp dönüştüremediği önemlidir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) insanlar yaşanmışlıkları sonucunda kavramları iyi ya da kötü olarak anlamlandırırlar. B) Yalnızlık kavramı farklı adlarla anılsa da insanlar onu zi- hinsel kabiliyetleri doğrultusunda anlamlandırır. c) İyilik ya da kötülük salt bir biçimde karşımıza çıkar ve insanları yönlendirir. D) İnsanın duygularını başka bireylere aktaramaması, yal- nizlığın bir çeşididir. E) Bir kavramın iyi ya da kötü olması herkesçe kabul edildi- ğinde geçerli olur.
B.
B
TYT / TÜRKÇE
34. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla-
maz?
A) İnsanın üç yaşından itibaren deneyimlerini anı ve öykü
biçiminde örüntüleyerek saklamaya başladığına
B) Üç yaşından küçük çocukların bazı kavramları tam ola-
rak anlayamadıklarına
C) iki yaşındaki bebeklerin bir yetişkin kadar düzgün iletişim
kurabildiklerine
D) Üç yaşından küçüklerin çok düzgün konuşabildiklerine
ve anlayış, seziş gibi yeteneklere sahip olduklarına
E) Bebeklerin iki yaşına geldiklerinde akıl yürüterek tutarlı
davranışlar göstermeye başladıklarına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B. B TYT / TÜRKÇE 34. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- maz? A) İnsanın üç yaşından itibaren deneyimlerini anı ve öykü biçiminde örüntüleyerek saklamaya başladığına B) Üç yaşından küçük çocukların bazı kavramları tam ola- rak anlayamadıklarına C) iki yaşındaki bebeklerin bir yetişkin kadar düzgün iletişim kurabildiklerine D) Üç yaşından küçüklerin çok düzgün konuşabildiklerine ve anlayış, seziş gibi yeteneklere sahip olduklarına E) Bebeklerin iki yaşına geldiklerinde akıl yürüterek tutarlı davranışlar göstermeye başladıklarına
A
A
TYT / TÜRKÇE
21.
20.
1752 yılında William Stukeley tarafından kaleme alınan
ve bu özelliğiyle dikkat çeken biyografinin başlığı Sir Isaac
Newton'un Yaşam Öyküsü. Biyografi, yalnız bir çocukluk
geçiren, insanlardan kaçıp doğa ile baş başa kaldığı za-
manlarda yel değirmenlerini izleyip kendi modellerini yapan
Newton'un o yıllardaki anılarından akademik çalışmalarına
kadar pek çok bilgi içeriyor. Biyografinin önemli yönlerinden
biri de bilim tarihindeki en ünlü efsanelerden biri hakkındaki
kuşkuları gidermesi. Bu efsaneye göre Newton bir gün elma
ağacının altında oturmaktadır. Bu sırada başına bir elma
düşer. Newton, bir anda elmanın daldan yere doğru ivmeli
hareketinin yerin elmaya uyguladığı bir kuvvet etkisiyle ol-
ması gerektiğini düşünür. İşi daha da ileriye götürerek dal-
daki elmaya etki eden bu kuvvetin daha uzaklardaki Ay'a
da etki etmesi gerektiğini düşünen Newton, sonunda ünlü
"Genel Çekim Kuramı"nı öne sürer. Görünen o ki Newton'un
elma efsanesi hep anlatıldığı gibi olmasa da doğru. Elma,
Newton'un başına düşmemiş ama bir elma ağacı ve düşen
bir elma, bir dizi bilimsel düşünceyi tetiklemiş.
E
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) Eserlerin ortaya çıkış gayesi sadece ama sadece ger-
çeği aramaktır.
BY Edebî yapıtlar kurgu ürünü olup ancak yazarının hayalini
yansıtır.
Bazı yapıtlar vardır ki üzeri tozla kaplı bilgileri açığa çı-
karır.
E
DI Bir yazarın özgünlüğü ve yaratıcılığı, onun edebî değe-
rini ortaya koyar.
FBilinmeyenlerin ortaya çıkıp çıkmamasına yalnızca
zaman karar verir.
ISLER
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A TYT / TÜRKÇE 21. 20. 1752 yılında William Stukeley tarafından kaleme alınan ve bu özelliğiyle dikkat çeken biyografinin başlığı Sir Isaac Newton'un Yaşam Öyküsü. Biyografi, yalnız bir çocukluk geçiren, insanlardan kaçıp doğa ile baş başa kaldığı za- manlarda yel değirmenlerini izleyip kendi modellerini yapan Newton'un o yıllardaki anılarından akademik çalışmalarına kadar pek çok bilgi içeriyor. Biyografinin önemli yönlerinden biri de bilim tarihindeki en ünlü efsanelerden biri hakkındaki kuşkuları gidermesi. Bu efsaneye göre Newton bir gün elma ağacının altında oturmaktadır. Bu sırada başına bir elma düşer. Newton, bir anda elmanın daldan yere doğru ivmeli hareketinin yerin elmaya uyguladığı bir kuvvet etkisiyle ol- ması gerektiğini düşünür. İşi daha da ileriye götürerek dal- daki elmaya etki eden bu kuvvetin daha uzaklardaki Ay'a da etki etmesi gerektiğini düşünen Newton, sonunda ünlü "Genel Çekim Kuramı"nı öne sürer. Görünen o ki Newton'un elma efsanesi hep anlatıldığı gibi olmasa da doğru. Elma, Newton'un başına düşmemiş ama bir elma ağacı ve düşen bir elma, bir dizi bilimsel düşünceyi tetiklemiş. E Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Eserlerin ortaya çıkış gayesi sadece ama sadece ger- çeği aramaktır. BY Edebî yapıtlar kurgu ürünü olup ancak yazarının hayalini yansıtır. Bazı yapıtlar vardır ki üzeri tozla kaplı bilgileri açığa çı- karır. E DI Bir yazarın özgünlüğü ve yaratıcılığı, onun edebî değe- rini ortaya koyar. FBilinmeyenlerin ortaya çıkıp çıkmamasına yalnızca zaman karar verir. ISLER
B.
B
B
DENEME-2
eesti için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
Yaz
PRO
YAYIN DENİZİ
ha
1-
3.
Türk dili ve edebiyatı dersinde edebiyat ve top-
lum ilişkisi ile ilgili bir yazı yazacak olan öğrenciye
öğretmeni, yazma tür ve tekniklerini tanıması ge-
rektiğini söylemiş ve özellikle kurduğu cümlelerde
duruluk ilkesine uyması gerektiğini belirtmiştir.
Buna göre,
7
(1) Dil, aile, sosyal çevre ve inançlar gibi tüm değer-
ler, toplumsal katkı ile inşa edilir. (II) Herhangi bir
sanatçının, eserini üretirken toplumsal gerçeklik-
ten, realizmden bağımsız hareket etmesi düşünü-
lemez. (III) Sanatçı, ait olduğu toplumun kültürünü
taşıdığından edebiyat da içinde doğduğu sosyal
yapının tanığı durumundadır. (IV) Toplum sorun-
larını dile getiren sanatçı, bunu yaparken toplum-
sal değişimi de etkiler. (V) Toplumsal değişimde
önemli rol oynayan sanatçı, içinde geliştiği sosyal
yapıyı da biçimlendirir.
cümlelerinden hangisi, duruluk ilkesine aykırı
olduğu için yazma tür ve tekniklerine uygun
değildir?
A) I
D) IV
E) V
C) III
B) 11
her dönemin-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B. B B DENEME-2 eesti için ayrılan kısmına işaretleyiniz. Yaz PRO YAYIN DENİZİ ha 1- 3. Türk dili ve edebiyatı dersinde edebiyat ve top- lum ilişkisi ile ilgili bir yazı yazacak olan öğrenciye öğretmeni, yazma tür ve tekniklerini tanıması ge- rektiğini söylemiş ve özellikle kurduğu cümlelerde duruluk ilkesine uyması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre, 7 (1) Dil, aile, sosyal çevre ve inançlar gibi tüm değer- ler, toplumsal katkı ile inşa edilir. (II) Herhangi bir sanatçının, eserini üretirken toplumsal gerçeklik- ten, realizmden bağımsız hareket etmesi düşünü- lemez. (III) Sanatçı, ait olduğu toplumun kültürünü taşıdığından edebiyat da içinde doğduğu sosyal yapının tanığı durumundadır. (IV) Toplum sorun- larını dile getiren sanatçı, bunu yaparken toplum- sal değişimi de etkiler. (V) Toplumsal değişimde önemli rol oynayan sanatçı, içinde geliştiği sosyal yapıyı da biçimlendirir. cümlelerinden hangisi, duruluk ilkesine aykırı olduğu için yazma tür ve tekniklerine uygun değildir? A) I D) IV E) V C) III B) 11 her dönemin-
5. Giderek büyüyen ve ürün çeşitliliği artan toketici
elektroniği piyasası, eskiden sadece doğru markayı
bulmaya çalışan tüketicinin seçim yapmasını bugün
zorlaştırıyor. Durum böyle olunca tüketiciler, teknolojik
ürünleri seçmek için Internette günlerce araştırma
yapmak durumunda kalıyor. Yapılan araştırmalara göre
tüketicilerin yaklaşık %60'ı, satın alma kararını verme
aşamasında Internet'ten ürün ve fiyat karşılaştırması
yapıyor. Bu aşamada arkadaş ve uzman görüşleri,
kullanıcı tavsiyeleri ve teknoloji yazarlarının forumlardaki
yorumları büyük önem taşıyor, wwww. Tam da bu yüzden
Ürünler ve bunların neden tercih edilmeleri gerektiğine
ilişkin sade ve anlaşılır bilgiler içeren bütüncül
kaynaklara ihtiyaç duyuluyor.
Ay Internet'teki görüntü destekli bilgilendirmeler arkadaş
Önerilerinden daha etkili oluyor
1 Tavsiyeler doğrultusunda seçilen ürün alındıktan
hemen sonra yeni versiyonu çıkabiliyor
Günlerce süren araştırma sürecinde seçilen ürünlerin
fiyatları durmadan
değişebiliyor
Markaların desteklediği uzmanlar ve yorumcular
tüketicinin kararsızlığından faydalanıyor
+ E) Bu kadar dağınık, karışık ve teknik bilgi, seçme
sürecini iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor
A
18
34
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. Giderek büyüyen ve ürün çeşitliliği artan toketici elektroniği piyasası, eskiden sadece doğru markayı bulmaya çalışan tüketicinin seçim yapmasını bugün zorlaştırıyor. Durum böyle olunca tüketiciler, teknolojik ürünleri seçmek için Internette günlerce araştırma yapmak durumunda kalıyor. Yapılan araştırmalara göre tüketicilerin yaklaşık %60'ı, satın alma kararını verme aşamasında Internet'ten ürün ve fiyat karşılaştırması yapıyor. Bu aşamada arkadaş ve uzman görüşleri, kullanıcı tavsiyeleri ve teknoloji yazarlarının forumlardaki yorumları büyük önem taşıyor, wwww. Tam da bu yüzden Ürünler ve bunların neden tercih edilmeleri gerektiğine ilişkin sade ve anlaşılır bilgiler içeren bütüncül kaynaklara ihtiyaç duyuluyor. Ay Internet'teki görüntü destekli bilgilendirmeler arkadaş Önerilerinden daha etkili oluyor 1 Tavsiyeler doğrultusunda seçilen ürün alındıktan hemen sonra yeni versiyonu çıkabiliyor Günlerce süren araştırma sürecinde seçilen ürünlerin fiyatları durmadan değişebiliyor Markaların desteklediği uzmanlar ve yorumcular tüketicinin kararsızlığından faydalanıyor + E) Bu kadar dağınık, karışık ve teknik bilgi, seçme sürecini iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor A 18 34