Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

B. B TYT / Türkçe 9. Bana göre edebiyat, hayattan kaynaklanan ama gerçek- te tam olarak var olmayan birleşim oluşturmaktır. Bu ne- denle olsa gerek, hayat denince aklıma ilk gelen şey hikâ- yedir . Yaşanmış hikâyelere kayıtsız kalamam. Ama elbette sıra dışı bir boyutu olmalıdır edebiyat ürünü hikâyelerin. Yoksa yaşamı ayna gibi yansıtan haber küpürleri en katik- siz hikâyeleri oluştururdu. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Size göre sanatçı hayatın içinden mi gelmeli, eğitimini alarak mı sanatçı olmalı? B) Edebiyatın tanımı hususunda bu denli çeşitliliğin olma sebebi nedir? C) Edebiyat, sizce tam olarak nedir ve edebî ürünler ger- çek hayatın kopyası mıdır? D) Hikâye yazarken dikkat edilmesi gereken noktalan ne şekilde sıralayabiliriz? E) Sanat dünyasına girişinize etki eden edebi tür ne ol- muştur?

oblile ilgili aşağıdakiler den hangisine değinilmemiştir? B çok insanın hayatının bir döneminde bu korkuyu ya- şadığına B Atan korkusu anlamına geldigine c) Varığının birçok belirtiye sebep olduğuna D) Bu sorunu yaşayanların sokakta yalnız kalmak istemedi- E) Kontrolü kaybetme hissine sebep oleluğurra diklari, 24 saa dondukça geri bıraktiklan ve miştir. Oysa olacak birçok sinin sonucu dondurularah buzun en az tamamen do durulup sakle saklama kor çalışmalar saklamak şi landırılması ğine Bu köşe ya bilir? SLER A) Вir alan yapılan 3) Aştir rumlar Güncel templer D Bir ala destek 28. Tesla, 2008 yılında en iyi seri üretimin nasıl olacağını he- saplarken iflas edecekti . Yakınındaki insanlar bir an evvel işe koyulması gerektiği konusunda baskı yapmaya başlamıştı. Fakat eleştirilere aldırmadan yoluna devam eden ve mini- mum sürede maksimum iş yapmaya odaklanan Elon Musk, bu sayede dünyanın en zenginleri arasına ismini yazdırdı. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? A) Eleştirinin varlığı, bir işin basarıya ulaşmasının olmazsa olmazıdır. B) Zor denilen birçok şey, ancak toplumların ortak birikim- leriyle meydana getirilir. C Insanin Insanın uğruna çabaladığı şeyler, karakterinin bir göster- gesidir. Dlyi bir birikim, ileride rahat yaşamak için gerekli bir ser- mayedir. j Zaman kaybetmemek için kaybedilen zaman zaman kaybr değildir. 5 Eleştire sonuçi + 11

B i L G Zater upora boston Sora jimnastige gesmos, Olimpik sporların temelini atletizm, yüzme ve jimnastik Sporları oluşturuyor. Özellikle son yıllarda ülkemizdeki atılımlarla birlikte jimnastikte birçok sporcunun yetiştiğini görüyoruz. Ferhat Arican yalnızca jimnastiğin değilülke sporunun en önemli figürlerinden biri. 2020 Tokyo Olim- piyat Oyunları'nın 11. gününde artistik jimnastik paralel bar kategorisinde finalde mücadele eden 28 yaşındaki milli sporcu Ferhat Arican, ilk sırada performans sergi- ledi. İyi bir seri çıkaran ve sorunsuz bitiriş yapan milli jim- nastikçi, 15.633 puan aldı. Ferhat Arıcan, bu derecesiyle 8 sporcu arasında 3. oldu ve bronz madalya kazandı. Bu başarı, Türk jimnastik tarihinde olimpiyatlarda gelen ilk madalya olarak tarihe geçti. Ayrıca Ferhat Arıcan, Olimpiyat dışındaki tüm büyük organizasyonlarda final serisine kalan ilk jimnastikçi olma özelliğini de taşıyor. Ferhat Arıcan, yapılan röportajda kendisinin bu spora nasıl başladığını şu şekilde dile getirmiştir: “Hiperaktif ve yaramaz bir çocuk olduğum için beni spora yönlendirmek istemişler. 10 yaşındayken beden eğitimi Öğretmenim yeteneğimi keşfetmiş. Bir bakmış, hicbir eğitim alma- dan ellerimin üstünde yürüyormuşum bahcede. Bunu görünce de fimnastiğe baslamamı önermiş." Başka bir röportajında geçirdiği sakatlık sonucunda yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştır: “15 yaşındaydım, tam yükseliş dönemlerimdi hatta adımla anılan 'Arican hareketleri'ni ilk defa o zaman yapmaya başlamıştım. Antrenmanda kolumdan sakatlandım. Doktorlar, 'Spora devam ede- mezsin.' dediler. İnanın, acımı unuttum ve spordan uzak kalacağım için üzüldüm. Ama hırslı bir sporcuyum. 'Ya- pamazsın.' demeleri beni motive etmişti. Altı ay sonra platin çıktı, yedinci ayda da çok az antrenmanla Türkiye şampiyonu oldum." Ulusal ve uluslararası seviyede ka- zandığı madalyaların yanı sıra "Arican hareketleri" ile literatüre geçmeyi başaran Ferhat, aynı zamanda jim- nastikte üç harekete adını vermiş tarihteki tek sporcudur. 40. A A Bu parçada Ferhat Arıcan'la ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Sporcunun hırslı olduğuna, Tokyo Olimpiyatları'nda jimnastik paralel bar kategorisinde 7 sporcuyla yarış- tığına ve ilk sırada performansını sergilediğine B) Y işadığı sakatlık sonucu doktorların olumsuz yorum- larının spora istek duymasında önemli bir etken oldu- ğuna C) Beden eğitimi öğretmeninin vönlendirmesi ve ailesinin desteklemesiyle spora baslayarak jimnastik alanında gelişme gösterdiğine D) Türk jimnastik tarihinde olimpivatların dışındaki spor müsabakalarında da finale kalan ilk sporcu olma un- vanını taşıdığına E) Türkiye jimnastik tarihinde paralel bar kategorisinde olimpiyatlarda madalya alan ilk sporcu olduğuna 13 TÜRKÇE TESTİ Bİ SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇII

hocam Paragrafta Akışı Bozan Cümle adar uzun ve yozilis sizden not başlayali (1) Bir grup araştırmacının yaptığı çalışmalar son Buzul Çağı 4. sırasında Avrupa ormanlarının avcılar tarafından tahrip edildi- ğine işaret ediyor. (II) Bilim insanları çağı başlatan dinamikler konusunda kesin bir karara varamamış olsalar da Buzul Çağı'nı oluşturan sebepler arasında okyanus akıntısındaki değişiklikler, atmosferin bileşimi, Güneş ile alakalı olarak Dünya'nın konumundaki değişiklikler gibi nedenler sunula- bilir. (III) Göl ve bataklık tortullarında çok eski zamanlardan kalmış polenler ve bitki kalıntıları üzerinde yapılan analizler geçmişte Avrupa'daki bitkilerin açık bozkırlarda büyüdüğünü gösteriyor. (IV) Ancak sekiz farklı senaryo kullanılarak yapı- lan bilgisayar benzetimlerine göreyse doğal koşullar altında Avrupa'nın çok daha ormanlık arazilere sahip olması lazım. (V) Araştırmacılar deneysel ve kuramsal bulgular arasındaki farkın kaynağının insanlar olduğunu düşünüyor ve muhte- melen Avrupa ormanları yaklaşık 20.000 sene önceki Buzul Çağı sırasında bu bölgede yaşayan avcı topluluklar tarafın- dan tahrip edildi. rak kulla yimler i düşi andas cakt ndad Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? AV B II C) III E DNV (1) Otomobillerin icadından bu yana temel çalışma meka- nizması pek değişmedi. (II) Otomobillerin genel formu; içten Yanmalı motor, gaz, fren, debriyaj gibi ögeleri genel anlamıyla

B TYT / TÜRKÇE 24. Bilinçaltı, beynimizin bir parçasıdır. Aslında bilincin emrinde çalışan bir mekanizmadır. Bilinçaltı , biz farkında olmadan bilincimizin dışında hareket eden, bütün olayları bir kamera gibi kaydeden ve bu kayıtları bilince yönlendiren bir parçadır. Gün içerisinde yapmış olduğumuz davranışların, içinde bu- lunduğumuz durumların ve yaşamış olduğumuz duyguların çoğu bilinçaltının kontrol mekanizması sayesinde gerçek- leşir. Bilinçaltı sayesinde nefes alıp veririz ve daha birçok şeyi yaparız. 0-6 yaş arasında edindiğimiz tüm bilgiler bilin- çaltında saklanır. Bu yüzden bilinçaltını saf bir çocuğa ben- zetsek yanılmış olmayız. Bir bebeğin yürümeyi öğrenmesi, herhangi bir müzik aletini çalmayı öğrenmek vb. yeteneklerin hepsi bilinçaltı sayesinde gerçekleşmektedir. Bilinçaltı, öğre- nilen bu bilgileri alışkanlık hâline getirir ve ilerleyen zaman- larda bu bilgileri otomatik bir şekilde yapar. Bu parçadan hareketle bilinçaltı ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Öğrenilen bilgilerin otomatikleşmesini sağladığına B) Yetenek aktarımında önemli bir yere sahip olduğuna C) Belirli yaş aralığında edinilen bilgileri sakladığına D) Farkında olmadığımız anlarda da veri depoladığına E) Duyguları yönlendirme işlevinin olduğuna

TÜRKÇE TI BBB 13. Şair, gerçekten şairse, gerçekten şiir söyleyebilecek güçte ise bunun için gelmişse dünyaya, kendini din- lemeli, kendine kulak vermeli, kendinde oluşan şiiri söylemelidir. Çünkü veni olan, deõisik olan kendisidir; değişen yaşam ile birlikte oluşmuş kendi yeni kisili- äidir. Şair böyle biriyse getirecektir şiire olanaklarını. Değilse ille de şiir yazmak isteyen, kendini şiir yazma- ya zorlayan, kendi yeteneklerini yanlış tanımış, yanlış değerlendirmiş biriyse daima başka şairlerin olanakla- rı ile sürdürecektir şiirini. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? + A) Başkalarından aldıklarını özgün bir biçime dönüş- türmüş olan şairler, varlıklarını sürdürebilirler. B) Kişisel özelliklerini ölçüt alarak şiirlerini oluşturan sairler, şiire yenilik getirip onu zenginleştirir. C) Farklı bir şiir anlayışı geliştirmek isteyen şairler, ye- ni akımlardan etkilenmeden yapıtlarını ortaya koy- malıdır. Dy Bireyin beğenilerini toplumsal beklentilerin önünde tutan bir şiir anlayışı, daima varlığını devam ettirir. Er Farklı bir üslup tarzı geliştiren şairler, her dönemde el üstünde tutulurlar. ÜNİVERSİTESİ

2. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? A) Biz yazarların yaphası gereken şey, sorumlu- luğumuzun suçluluga dönüşmesini önlemektir. B) Kim olursa olsun, yakarın samimiliğinden şüp- he etmek bana bir tuhaf gelir. C) Üzülüp dövünmeye degecek kadar ciddi mi şu dünya? D) Şiirin biçimsel yönünü bu anlayışla oluştur- muştur.

Paragraf 24. - 25. sorular 23. Bu parçaya göre, aşağıdaki önermelerden hangisi coğrafya biliminin bakışıyla örtüşür? 22. - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Mehmet Kaplan, ilişkiler kuramında Şiir Tahlilleri Il ad karşılaştırmalara temanın Türk ed ne gibi değişimi A) Modern coğrafya, ele aldığı konular ve uğraş sahası bakımından değişse de eski hâlini çokça andıran niteliğini kaybetmemiştir. B) Ylk bakışta zahmetsiz ve basit bir uğraşı gibi görünen bu disiplinde yetkinliğe ulaşmak için bu alana has bir beceriye sahip olmak gerekir. c) Coğrafya, kapsam ve yöntem bakımından diğer bilim dallarına benzemekle beraber onlardan ayrılan birçok vasfa da sahiptir. D) Uzun bir geçmişe sahip olan coğrafyanın çağımızdaki değişim ve dönüşümü bu alanın durağan bir yapıya sahip olmadığını gösterir. E) Coğrafyanın orijinal yöntemleri bulunan bir bilim dalı olması, uzun yılları alan bir sürecin sonunda gerçekleşmiştir. Coğrafya; iddia edildiği ve bazılarınca sanıldığı gibi, felsefi temelden yoksun ve başka ilimlerin temel ve sütunları üstünde yükselen, her şeyi içine alan dev bir bilgi mecmuası yahut kökü diğer ilimlerin gölgesinde barınan, kendisi bu ilimlerin üzerinde gelişen ve çiçeklenen sığıntı bir ilim değildir. Coğrafya; her biri başka bir bilimin konusunu oluşturan çeşitli olayları, alfabetik sira yerine, bölge, ülke ve kendine göre sıralayan, bunlar hakkındaki açıklamaları diğer ilimlerden alan bir sözlük ya da bir ansiklopedi de değildir. En eski beşeri bilimlerden biri olan Asti coğrafya asırlar boyunca böyle idi. Fakat madern coorafvada bu eski devir artık kapanmıştır. Coğrafya, bugün kendine ait inceleme alanı, yine kendine ait konusu ve yöntemi ile ilmi ve felsefi fakat aynı zamanda bu ilmin orijinalitesini meydana getiren tasviri ve gerçekçi karakterde bağımsız, açıklamalı bir ilim; başına eklenen pek çok sıfat ve isme rağmen bir bütün ve tek bir bilimdir. Coğrafyanın gerçekçi ve senkretik karakteri; birçok ilmin kenarında ve yüzeysel kısımlarında dolaşmak imkânını verir gibi görünmesi dolayısıyla bu bilim dalı yolun başındayken kolay kavranır ve uğraşılabilir bir ilim intibası verse de gerçekte çok geniş ve sağlam bir kültüre sahip olmayı gerektiren, yöntem bilgisinin yanında coğrafi donanım ve tecrübe isteyen, edinilmesi ve işlenmesi çok güç bir ilimdir. disiplinler ve ne Kaplan, şairleri veya dil ile ilgil şairlerle bir bir sebeplerini ar verimler aras işlenen bir kc üretilen diğe Karşılaştırm Kaplan'ın ü- ele alınan k eserlerinde içerisinde şairin eset gerektiğin

Kazuo, 1954'te Japonya'da doğmuş ama daha beş yaşındayken ailesiyle birlikte İngiltere'ye göçüp yerleşmiş bir yazar. Japonya'dan küçük yaşta ayrılması, içinde doğduğu kültürün kılcallarına inebilmesine engel olamamış. Bütün bunlar, onun bir önceki eseri Yüzen Dünyanın Sanatçısı'ndan rahatlıkla anlaşılıyor. Tamamen İngiltere'ye özgü bir insan tipi olarak tanıdığımız "butler”; (konağın başuşağı) anlatırken de Japonların "kendini disiplin altında tutma” geleneğinden yararlandığını sanıyorum. Ama düşünce ve düş dünyası çok geniş. Kazuo'da bunu en iyi göreceğimiz yerlerden biri de son romanı Beni Asla Bırakma. Dünya görüşünün bu genişliğine karşılık, anlatım tekniği konusunda ilginç bir israr var: Bütün olayı, bir kişinin iç monoloğu yoluyla vermek. Yazar, çok iyi kullandığı bu yöntemiyle anlatısını sizlere sunarken size düşen iş, o anlatıda olmayanı yakalamak oluyor. is bonsales be 33. Bu parçadan hareketle "Kazuo" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kültürel birikimini yapıtlarına yansıtabildiği B) Başka uluslara ait kültür ögelerini Japon kültürünün bakış açısıyla yorumladığı Paylaşım Yayınları C) Hayal gücünü genişliğini son eserinde ispatladığı D) Eserlerinde, okurlara tamamlama fırsatı verecek boşluklar bırakmadığı E) Aynı tekniği kararlı bir biçimde kullandığı 34. Bu parçadaki altı çizili sözle, "Kazuo" ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Eserleriyle Japon kültürünü dünyaya tanıttığı B) Japon halkına özgü düşünce ve sanat birikiminin detaylarına hâkim olduğu Japonya'ya dönme düşüncesinin kendine olumlu katkı sağladığı Ulusal kimliğini İngiliz kültüründen daha çok öncelediği E) Eserlerinde ayrıntılı kültürel çözümlemeler yaptığı

36. Şiir v şeyin ağır vere liyor ede 35. Güven duygusunu sevmek değil sevilmek doğu- rur ama bu duygu en çok karşılıklı sevgiyle oluşur. Daha doğrusu, yalnız sevgi değil hayranlık da bu etkiye sahiptir. Sahne sanatçıları, din adamları, söylevciler ve politikacılar gibi meslekleri halkın hayranlığını kazanmak olanlar, her gün biraz daha fazla alkışa bağlı duruma gelirler. Halk; kendileri- ni yeterince beğendiği zaman tam anlamıyla hoş- nuttur, beğenmediği zaman ise hoşnutsuz ve içe kapanık olurlar. Başkaları için daha az sayıdaki insanın daha yoğun sevgisi neyse, bunlar için çok sayıdaki insanın-yani halkın- gösterdiği iyi kabul ya da diğer bir ifadeyle sözde sevgi odur. Bu parçadan hareketle sevgiyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? mes ayc çol yo liğ ya to n E E A) Gerçek sevginin herkeste hayranlık uyandırdığı B) Toplum önündeki kişilerde farklı biçimde geliş- tiği C) Güven duygusunu ortaya çıkaran bir unsur ol- duğu D) Bazılarının sevginin özüyle değil hayranlıkla mutlu olduğu E) Hayranlık ve sevginin benzer özellikler göster- diği

P E S 28. Bana öyle geliyor ki kapakları açılmış bir baraj gibi kelimeler boşalacak içimden. Gürlerce, aylarca... Ama bu kelimelerin hangi düşünce çarklarını döndüreceği belli değil . Onları çok defa kendim de tanımıyorum. Âdeta dışımda bir mevcudi- yetleri var. Kelimeler sana veriyorum okuyucu. İçleri boş değil o kelimelerin. Alev var göğüslerinin içinde, barut var, gözyaşı var. Nihayet bütün dünya kelimelerden ibarettir. Ama sende ne varsa kelimede de o var. Kelime, kendine âşık olahın yansi nasini seyrettiği dere. Çok bakma, içine düşersin! Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durul- maktadır? A) Kelimeler, insanı içine alarak başka dünyalara yolculuğa Cikarir. B) Yazarın kelimelerle anlatmak istediği, olduğu gibi okura yansır. e Kelimeler herkes için ortak anlamları ifade eder. D) Bir kelime ancak yazarın hayal ettiği anlamı içerir. E) Kelimeler, okurun onlara yüklediği kadar anlamlıdır. 0 Diğer Sayfaya Geçiniz.

CO olduğu 0 1 2 3 4 B A D D ORO 26 37 31 18 1 2 3 4 E E BD B L 30. Birçokları, günümüz şiirinin kapalı, anlamsız, bireyci, saçma olduğundan, bu yüzden de azınlığa seslenmesinden yakını- yor. Bu yakınma yalnız bizde değil, Batı'da da böyle. Şiirin şimdiye değin geçirdiği serüveni öne sürerek de çağımızın şiirinin böyle azınlıkla yetinmesinin kendi amacına aykırı ol- duğu bile ileri sürülüyor. Bugünkü şiirin azınlığa seslendiği bir gerçektir. Bu, az çok bütün dünyada da böyledir. Öte yandan ozanın, aslında, azınlığı seçmek ya da şiiri azınlık için yazmak diye bir ön yargısı da yok. Böyle bir yargıya i çoğunluğun şiire ilgisiz kalması sonucunda varılıyor. Ozan B da buna hiçbir şey demiyor. Bugün bana “Kimin için yazı- S yorsun?” diye sorsanız, Robert Graves gibi ben de "Ozanlar A için." derim. 6 H M H L Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Şiirin azınlığa seslendiği düşüncesi çoğunluğun şiire ilgi göstermemesinden kaynaklanır. B) Türk şiiri, işlediği konular bakımından Batı şiiriyle etkile- şim içindedir. C) Türk okuru, şair karşısında Batı'daki şiir okuruyla benzer davranışlar göstermektedir. D) Stirin azınlığa seslendiği yargısı Türk şiiri için değil, Bati şiiri için geçerlidir. E) Şiirin bir topluluğa seslenmesi mümkün değildi kendi okurunu yaratır.

amdan tal 10. 6. na yeni kapıların 7 kilitlememeli. e hayallerimin Kültürel değişim beraberinde birçok değişikliği de getirmiştir. Her alanda görülen değişimin bir ben zeri de sanat alanındadır. Bu da eskimiş imgeler- den kurtulmak isteyenlere yeni imge yoluna girme Bu parcada geçen "yeni imge yoluna girme firsa. tini vermek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıda fırsatını vermiştir. romanla ilgili cilerden han- başından aşkın olduğ Bu cümlede geçer kattığı anlam aşağ A) Yeteneklerinin keyif alan biriy B) Adamın işi işt oradan geliyo o Geçenlerde işi vardı kit D) Adamın işi E) İşlerin çığ birçok ke: in sinirlarini mak malıdır. X tecrübesi kilerden hangisidir? A) Duyulmamış çağrışımları yakalama şansı tani B) Fark edilmemiş anlatımlara özenmeye çalış- mak c) Üslup özelliklerini yenileştirme imkânı bulmak D) Anlatımda farklı arayışlara girmekten uzaklaş- mak E) Sembol ifadeler bulma konusunda sıkıntı çek- mek olay örgü- En vermez. Aşağıdaki öğüt" söz A) Tatlic üne göre

2. Cevaplarinizi, cevap kâğidinin Türkçe Testi için ayrılan ki 3. 1. Insan kendi üzerine eğilmek, kendisini izlemek, toplum ve kendisi hakkında karar vermek: dost aynada çilele- rini, korku ve özlemlerini görüp çözümlemek: daha iyi yaşam adına, yaşam koşullarını olumlu yönde değiş. tirmek ve geliştirmek için büyük bir çaba harcar. Ancak bu isteklerinde başarılı olduğunu, her zaman mutlu so- na ulaştiğini söylemek güç... Peki istendik bir amaç ve bir anlam yok mu günlük yaşamın beklentilerinde? Tüm başarısızlıklara karşın umutlar yitirilmez yine de. Yaşama istenen anlam ve amaç yükleyecek bir şey lere gereksinim duyar çoğu insan. Belirtilen bu durum ve psikoloj içindeki insan, sanat aracılığıyla öncelikle gündelik yaşamdan uzaklaşmak gerçek olmasa da bir diğerinin yaşamını yaşayarak tutkularını gidermek, öz- lemlerini gerçekleştirmek isteğindedir. L. Işte sanatın üstlendiği işlev ve yaptığı da budur II. Bu tutku ve özlemlerini sanat aracılığıyla giderme- ye çalışır Hl. Bundan dolayı insanlar, sanatı her zaman toplum sal sorunları dile getirme aracı olarak görmüşlerdir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yu- karıdakilerden hangileri getirilebilir? TANBUL AYDIN UNIVERSITES A) Yalnız B) Yalnız 11 C) Yalnız il D) Ive II E) Il ve III

B KİTAPÇIĞI 2 eri na in- ir 23. Kadının biri ünlü rüya tabircisi Sereim'e gider ve "RU- yamda evin kapısının üst pervazı altakinin üzerine düştü ve kapı kanatlarından biri içeri, diğeri dışarı yıkıldı." der. Sereim, kadina "Evli misin, eşin ve çocukların var mı?" diye sorar. Kadin "Evliyim ama eşim, oğlumla birlikte başka bir şehirde yaşıyor: kızım, benimle birlikte." diye cevap verir. Bunun üzerine Sereim, "Kapının kasasının üstü düştüğü için kocan yakın zamanda senin yanına dönecek ve oğlun da onunla gelecek. Oğlunun eşi de gelecek çünkü kapının bir kanadı içeri düşüyor. Diğer yandan kızına bir talip çıkacak ve evlenerek evden ayrı- lacak çünkü kapının diğer kanadı dışarı düşüyor." der. Bu parçada Sereim'in sorduğu soru ve yaptığı yoruma bakılarak rüya yorumu ile ilgili olarak; 1 Yorumcunun öznel değerlendirmesine dayandığından dış gerçeklerle bağdaşmaz. an lir. dir nu ru ek en an JI IL Gerçek hayattaki olay ve varlıkların bilinmesi, yorum- lamada yardımcı olur. III. Eski dönemlerden gelen birikim ve ustalığa dayanır. IV. insanların bilinmeyeni bilme ihtiyacından doğmuştur. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız 1 Yalnız 11 C) I ve III D) Il ve IV E) Wl ve IV re eri r. je 24. Bafra, kaderi bir akarsu ile biçimlenmiş kentlerden biri. Kızılırmak'ın Sivas'tan doğup Anadolu yolculuğu boyun- ca bünyesine kattığı toprakları biriktirdiği yerde oluşan Kızılırmak Deltası, diğer adıyla Bafra Ovası'nın kıyısında kurulmuş, Bafra'nın binlerce yıl kullanılmış adı Paura, en

1. de AUç Anadolu Efsanesi -B) Irazca'nın Dirliği C) Yılanı Öldürseler D) Yer Demir Gök Bakır E) Deniz Küstü Ans II. in III. k a son lend A) Yayınlan 24. Delikanlı ilk olarak biraz cesaretle konuştu: “Siz de bu bi- limin içindesiniz galiba.” “Olabilir.” dedi, orta yaşlı adam. "Üstelik gözlüklerim de var, sanki törene çağırılmış gibi 26. C koyu renk de giyinmişim. Ne dersin, dört yüz puanı filan geçersen, bu asik suratli bilim ailesine sen de katılmak ister misin?" Genç adam küçük kasabasını, kerpiç evini, çevresini, yaşadığı bölgeyi ve kültürünü bir anda açığa eis vuran bir sesle "Böyle şeyleri biz nereden bilek?" dedi. “Tamam!” diye atıldı gözlüklü bilim adamı. “Mustafa İnan da tipkı bu sesle, bu şiveyle konuşurdu ama bundan utanırmış gibi görünmezdi. "Esmer delikanlı şivesinden utandığını gizlemek için elini yüzüne götürdü, alnını kap- layan sık saçlarını karıştırdı: "Kim bu Mustafa İnan?" Bilim adamı ciddileşti. “Bugün Bilim Ödülü alacak işte." Musta- fa İnan'ın hemşehrisi olduğunu yeni öğrenen genç, biraz heyecanlanmıştı. Kapıya doğru boynunu uzattı. “Her- hâlde ön sırada oturuyordur? Onu göstersenize bana." "İçerde değil.” dedi Mustafa İnan'ın tanıdığı. “Gelecek mi?" Orta yaşlı adam mahzunlaştı: "Gelemeyecek” “Ne- den, hasta mı?” “Dört yıl önce hastaydı, bu zamanlar." Genç adamı kolundan tuttu.” Haydi içeri girelim." Görev- lilerden birine yaklaştı, kulağına bir şeyler söyledi... Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Oğuz Atay'ın bir robarlindan alınmıştır. Bilm Adet B) Kişilerin duyguları bissettirilmiştir. C) Üçüncü tekil kişili anlatım kullanılmıştır. D) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. E) Anlatımda bilinç akışı tekniğinden yararlanılmıştır.