Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

33. Bize ulaşan son şiirleriniz, hece ölçüsüyle kaleme alin-
mış kusursuz parçalar. Ama bir şeyin kusursuz olması-
nin mutlaka güzel olduğu anlamına gelmeyeceğini takdir
edersiniz. Her şiirinizin son dizesini yazıp noktayı koydu-
ğunuzda, o şiiri yazan kişi sıfatıyla değil, titiz bir şiir oku-
ru sıfatıyla yazdıklarınızı tekrar tekrar okuyunuz ve ken-
dinize şu soruyu sorunuz: Daha önce yazdıklarımdan ya
da bu konuyu daha önce yazanlardan farklı ne gibi ye-
nilikler var bu şiirde? Bu sorunun yanıtı olumsuz ise ya-
ni yazdıklarınız daha öncekilerin bir başka şekilde tekra-
rindan farklı bir özellik taşımıyorsa uygun adım yerinizde
sayıyorsunuz demektir.
Bu parçada sözü edilen şaire özellikle iletilmek iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sonuna nokta konan bir şiirin bir ustalık ürünü olma-
si gerektiği
B) Şiirde biçimsel kusursuzluğun şiirin kalıcılığını sağla-
yamayacağı
C) Şairin, her şiirine dışardan birinin gözüyle bakması
gerektiği
D) İyi şiire ince ve ayrıntılı bir çalışmanın sonunda ulaşi-
labileceği
E) Şiirde ilerlemenin ve farklılığın özgünlükle mümkün
olabileceği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33. Bize ulaşan son şiirleriniz, hece ölçüsüyle kaleme alin- mış kusursuz parçalar. Ama bir şeyin kusursuz olması- nin mutlaka güzel olduğu anlamına gelmeyeceğini takdir edersiniz. Her şiirinizin son dizesini yazıp noktayı koydu- ğunuzda, o şiiri yazan kişi sıfatıyla değil, titiz bir şiir oku- ru sıfatıyla yazdıklarınızı tekrar tekrar okuyunuz ve ken- dinize şu soruyu sorunuz: Daha önce yazdıklarımdan ya da bu konuyu daha önce yazanlardan farklı ne gibi ye- nilikler var bu şiirde? Bu sorunun yanıtı olumsuz ise ya- ni yazdıklarınız daha öncekilerin bir başka şekilde tekra- rindan farklı bir özellik taşımıyorsa uygun adım yerinizde sayıyorsunuz demektir. Bu parçada sözü edilen şaire özellikle iletilmek iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sonuna nokta konan bir şiirin bir ustalık ürünü olma- si gerektiği B) Şiirde biçimsel kusursuzluğun şiirin kalıcılığını sağla- yamayacağı C) Şairin, her şiirine dışardan birinin gözüyle bakması gerektiği D) İyi şiire ince ve ayrıntılı bir çalışmanın sonunda ulaşi- labileceği E) Şiirde ilerlemenin ve farklılığın özgünlükle mümkün olabileceği
17. Klasik Çağ'daki poetik eserler topluca değerlendiril-
diğinde bu eserlerde asıl sorun özgün bir edebiyat
değil, bu kavramı felsefi bir sorun olarak el almaktır.
Özellikle Eflatun, Aristo ve Platon'da ve eserlerinde
felsefenin poetika üzerindeki egemenliği açık biçim-
de hissedilmektedir. ---- Klasik Çağ'la ilgili şunu söy- y
.
Y
leyebiliriz ki bu çağ düşünürleri poatikayı bir edebiyat A
anlamında kullanmadıklarının açık olduğudur.
R
G
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden !
hangisi getirilmelidir?
Y
A) Metinler, edebî birer vesika niteliği taşıdığından
önem arz etmektedir.
B) Poetika bu anlamda değerli görülmüş, sanatçıla- M
nin olmazsa olmazı hâline gelmiştir.
E
C) Böylelikle halkı eğitme amacının dışına çıkılarak
sanat yapma sağlanmıştır.
D) Hislerine yer veren sanatçılar da halk tarafından
çok sevilmiştir.
E) Bu eserlerde sanatsal yaratim, ahlaksal ve eğit-
sel işlev görme açısından değerlendirilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
17. Klasik Çağ'daki poetik eserler topluca değerlendiril- diğinde bu eserlerde asıl sorun özgün bir edebiyat değil, bu kavramı felsefi bir sorun olarak el almaktır. Özellikle Eflatun, Aristo ve Platon'da ve eserlerinde felsefenin poetika üzerindeki egemenliği açık biçim- de hissedilmektedir. ---- Klasik Çağ'la ilgili şunu söy- y . Y leyebiliriz ki bu çağ düşünürleri poatikayı bir edebiyat A anlamında kullanmadıklarının açık olduğudur. R G Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden ! hangisi getirilmelidir? Y A) Metinler, edebî birer vesika niteliği taşıdığından önem arz etmektedir. B) Poetika bu anlamda değerli görülmüş, sanatçıla- M nin olmazsa olmazı hâline gelmiştir. E C) Böylelikle halkı eğitme amacının dışına çıkılarak sanat yapma sağlanmıştır. D) Hislerine yer veren sanatçılar da halk tarafından çok sevilmiştir. E) Bu eserlerde sanatsal yaratim, ahlaksal ve eğit- sel işlev görme açısından değerlendirilmiştir.
31. Oykude reformist çalışmaların uzandıgı köşe bucak-
tan biri de kısa öyküdür. Kısacık, bazen birkaç cüm-
lelik metinler, derin bir anlam taşıyabilir. Iz bırakabi-
fir. Kısacık bir metinde anlatılanlar ister istemez üstü
örtülü olur. Kısa öyküler, az ve etkili sözcüklerden
oluşur. Başı ve sonu yoktur. Başı ve sonu okurun
düş gücüne bırakılır. Bu açıdan kışkırtıcıdır. Okuru
bir adım ötesine yani yazmaya çağırır. Bir tek söz-
cüğün bile yerinin değiştirilemeyeceği kısa öyküler,
dilin en iyi sınandığı yerlerdendir. Dolambaçlara si-
ğınmadan okurun kalbine doğru dümdüz yol alma-
ya, onun atışını hızlandırmaya çalışır.
Bu parçadan kısa öyküyle ilgili olarak aşağıdaki-
terden hangisi çıkarılamaz?
A) Yoğun bir anlatıma sahip olduğu
B) Anlamca kapalı olduğu
C) Okurun tamamlamasına olanak tanıdığı
Uzun öyküye göre daha zor yazıldığı
E) Okurun duygularını harekete geçirdiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
31. Oykude reformist çalışmaların uzandıgı köşe bucak- tan biri de kısa öyküdür. Kısacık, bazen birkaç cüm- lelik metinler, derin bir anlam taşıyabilir. Iz bırakabi- fir. Kısacık bir metinde anlatılanlar ister istemez üstü örtülü olur. Kısa öyküler, az ve etkili sözcüklerden oluşur. Başı ve sonu yoktur. Başı ve sonu okurun düş gücüne bırakılır. Bu açıdan kışkırtıcıdır. Okuru bir adım ötesine yani yazmaya çağırır. Bir tek söz- cüğün bile yerinin değiştirilemeyeceği kısa öyküler, dilin en iyi sınandığı yerlerdendir. Dolambaçlara si- ğınmadan okurun kalbine doğru dümdüz yol alma- ya, onun atışını hızlandırmaya çalışır. Bu parçadan kısa öyküyle ilgili olarak aşağıdaki- terden hangisi çıkarılamaz? A) Yoğun bir anlatıma sahip olduğu B) Anlamca kapalı olduğu C) Okurun tamamlamasına olanak tanıdığı Uzun öyküye göre daha zor yazıldığı E) Okurun duygularını harekete geçirdiği
22. Bir yazarın yazı serüvenini; kendi dünyası, renkleri,
nitelikleri ve ölçüleriyle örtüşen bir tutarlılık içinde
sürdürmesi doğru bir seçim ve yazarlığına yakışır bir
tutumdur. Ayrıca yazısını kendi mirasına sadık kalarak
sürdürmek bir yazara imzasını ve kimliğini kazandırır.
Bu tutumun bıçaksırtıysa kendi kendinin mirasyedisi
olmaktır. Bazı yazarlar erken veya parlak dönemlerinde
yarattıklarının mirasına yaslanıp yıllar yılı hep aynı
şeyleri, aynı biçimde yazarak kendilerinin mirasyedisi
olurlar.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Geleceğe kalmak isteyen yazar, devamlılık gösteren
bir üsluba sahip olmalıdır.
B) Yazar, eserlerinde konularını çeşitlendirirken kendine
has üslubunu da geliştirmelidir.
C) Eserlerinde benzer Konuları işleyen bir yazarın, okurun
ilgisini canlı tutabilmesi zordur.
D) Kendi yarattığı değerleri koruyabilen yazarlar okurların
gözünde saygınlık kazanır.
E) Yazar, eserinde üslubunu nelese bile toplumun
dikkatini çekecek konuları bursalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22. Bir yazarın yazı serüvenini; kendi dünyası, renkleri, nitelikleri ve ölçüleriyle örtüşen bir tutarlılık içinde sürdürmesi doğru bir seçim ve yazarlığına yakışır bir tutumdur. Ayrıca yazısını kendi mirasına sadık kalarak sürdürmek bir yazara imzasını ve kimliğini kazandırır. Bu tutumun bıçaksırtıysa kendi kendinin mirasyedisi olmaktır. Bazı yazarlar erken veya parlak dönemlerinde yarattıklarının mirasına yaslanıp yıllar yılı hep aynı şeyleri, aynı biçimde yazarak kendilerinin mirasyedisi olurlar. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Geleceğe kalmak isteyen yazar, devamlılık gösteren bir üsluba sahip olmalıdır. B) Yazar, eserlerinde konularını çeşitlendirirken kendine has üslubunu da geliştirmelidir. C) Eserlerinde benzer Konuları işleyen bir yazarın, okurun ilgisini canlı tutabilmesi zordur. D) Kendi yarattığı değerleri koruyabilen yazarlar okurların gözünde saygınlık kazanır. E) Yazar, eserinde üslubunu nelese bile toplumun dikkatini çekecek konuları bursalıdır.
You mak bilmeyen doyumsuz bilgi açindan türü
Veonardo, Italyan Faust olarak adlandinimo
Ancak Faus'un trajedisinde esas oldugu gibi bil
giacho hayattan sat ha almaya donosmemiş.
Leonardo'nun consumo Spinozavari bir düşünme
eylemi geliştirme yönünde olmuştur.
Numaralanmış Il. cumle ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) t. cümlede hakkada bilgi verilen sunrun benze-
tadi skipi ile arasında tarktan bahsetmektedir.
comlede deginilen boyasina a
zandirdi yenilerden bahsedimet
comedor damer oranya
andanda Manolone vurgulan
mata
ou come bare konan yazare
ne yer vermekted
e comedey oluntarianne
awr yang
and
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
You mak bilmeyen doyumsuz bilgi açindan türü Veonardo, Italyan Faust olarak adlandinimo Ancak Faus'un trajedisinde esas oldugu gibi bil giacho hayattan sat ha almaya donosmemiş. Leonardo'nun consumo Spinozavari bir düşünme eylemi geliştirme yönünde olmuştur. Numaralanmış Il. cumle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) t. cümlede hakkada bilgi verilen sunrun benze- tadi skipi ile arasında tarktan bahsetmektedir. comlede deginilen boyasina a zandirdi yenilerden bahsedimet comedor damer oranya andanda Manolone vurgulan mata ou come bare konan yazare ne yer vermekted e comedey oluntarianne awr yang and
51
Kuhn, bilimler tarihinin süreksizliği anlayışını açıkça savu-
nur ve her türlü kapanmayan bir tartışmaya yol açar. Eğer
her bilimsel teorinin bir “paradigma"ya bağlı olduğu, bir
dünya görüşü olarak hayalde canlandırıldığı ortaya çıkarsa
birbirine rakip teorileri kendi aralarında nasıl karşılaştırabili-
riz? Birinin diğerinden üstün olduğunu nasıl ileri sürebiliriz?
Daha önemlisi her teorinin dili, bu teorinin dâhil olduğu nor-
mal bilim örneğinin anlamını tam bir cendereye soktuğunu
fark etmez mi? Bilgilerin adım adım birikmesi şeklindeki
sürükleyici anlayışı reddederek her türlü gerçekçi tavrı da
engellemiş olmuyor muyuz? Bilimsel bilgilerin fiilî gelişimi-
ni açıklayamayan bir göreceliğe yol açmış olmaz mıyız?
Mach'tan bir örnekle klasik kütle kavramının anlamının
göreceli mekanik içinde edindiği anlamla aynı olmadığını
söylüyor olsak da bu kavramların birinden diğerine geçer-
ken gerçeğin bilinmesinde bir ilerleme kaydedildiğini inkâr
mi edeceğiz?
YAYIN DENİZİ PRO
. 241. Bu parçada asıl söylemek istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bilimde devamlılığı olan fikir ayrılıkları vardır.
B) Gerçeğin çözümlenmesi için bazı soruların cevabı aranır.
C) Farklı teorileri karşılaştırmak bilim için gereklidir.
D) Bilimdeki gerçekçi tavırlar, bazı araştırmacılar tarafın-
dan engellenebilir.
E) Birimdeki bazı kavramların tanımı değişkendir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
51 Kuhn, bilimler tarihinin süreksizliği anlayışını açıkça savu- nur ve her türlü kapanmayan bir tartışmaya yol açar. Eğer her bilimsel teorinin bir “paradigma"ya bağlı olduğu, bir dünya görüşü olarak hayalde canlandırıldığı ortaya çıkarsa birbirine rakip teorileri kendi aralarında nasıl karşılaştırabili- riz? Birinin diğerinden üstün olduğunu nasıl ileri sürebiliriz? Daha önemlisi her teorinin dili, bu teorinin dâhil olduğu nor- mal bilim örneğinin anlamını tam bir cendereye soktuğunu fark etmez mi? Bilgilerin adım adım birikmesi şeklindeki sürükleyici anlayışı reddederek her türlü gerçekçi tavrı da engellemiş olmuyor muyuz? Bilimsel bilgilerin fiilî gelişimi- ni açıklayamayan bir göreceliğe yol açmış olmaz mıyız? Mach'tan bir örnekle klasik kütle kavramının anlamının göreceli mekanik içinde edindiği anlamla aynı olmadığını söylüyor olsak da bu kavramların birinden diğerine geçer- ken gerçeğin bilinmesinde bir ilerleme kaydedildiğini inkâr mi edeceğiz? YAYIN DENİZİ PRO . 241. Bu parçada asıl söylemek istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilimde devamlılığı olan fikir ayrılıkları vardır. B) Gerçeğin çözümlenmesi için bazı soruların cevabı aranır. C) Farklı teorileri karşılaştırmak bilim için gereklidir. D) Bilimdeki gerçekçi tavırlar, bazı araştırmacılar tarafın- dan engellenebilir. E) Birimdeki bazı kavramların tanımı değişkendir.
TÜRKÇE
EL YETENEK
7. I. Hayatla edebiyatın kesiştiği gizli bir
alanda durur şiir.
II. Insanoğlu rahatlıktan yanadır, bu ne-
denle rahatının bozulmasını isteme-
yenler yeniliklere surat asar.
III. Şiir anlayışını geliştirmek için önce
şiirin yerini belirlemek gerekir. 7
IV. Edebiyatın, sanatın ve hayatın hangi
alanında olursa olsun yenilik, cesaret
ister. 3
V. Dolayısıyla hayattaki yenilikleri şi-
irdeki yeniliklerle örtüştüremeyen,
bunu içselleştiremeyen birinin yeniliği
algılayabilmesi zordur.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir
paragraf oluşturulduğunda bu parça-
nin baştan dördüncü cümlesi aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) I. B) II. c) III. D) IV. E) V.
96
EDIKLIM
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE EL YETENEK 7. I. Hayatla edebiyatın kesiştiği gizli bir alanda durur şiir. II. Insanoğlu rahatlıktan yanadır, bu ne- denle rahatının bozulmasını isteme- yenler yeniliklere surat asar. III. Şiir anlayışını geliştirmek için önce şiirin yerini belirlemek gerekir. 7 IV. Edebiyatın, sanatın ve hayatın hangi alanında olursa olsun yenilik, cesaret ister. 3 V. Dolayısıyla hayattaki yenilikleri şi- irdeki yeniliklerle örtüştüremeyen, bunu içselleştiremeyen birinin yeniliği algılayabilmesi zordur. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda bu parça- nin baştan dördüncü cümlesi aşağı- dakilerden hangisidir? A) I. B) II. c) III. D) IV. E) V. 96 EDIKLIM
odk
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bir eksiltme sanatı olarak da bakılabilir bazen edebiyata,
Adania Shibli'nin eserleri, bu bakışı destekleyen
birer argüman gibi. Yazarken kanaatkâr olmanın
kıymetini bilen azla çok şey anlatabilme disiplinini
kariyerinin daha başında, otuzlu yaşlarına varmadan
uygulamaya başlamış bir yazar var karşımızda. Sadece
tasvirlerinde, sıfat ve mecaz kullanımında değil
, yarattığı
karakterlerde, aktardığı olaylarda, diyaloglarında da
tutumlu. Uzun psikolojik tahlillerden çoğunlukla imtina
etmesine rağmen -belki biraz da bu sayede- insan
ruhunu çok iyi anlatıyor. Fazlalıkları eleyip bir dürbünün
içinden bakarcasına esasa odaklanmamızı sağlıyor.
Yakın okumayı teşvik eden, okura kendini karakterlerin
yanı başında hissettiren bir yapı kuruyor. Büyük
tarihsel-politik olayları, minimalist olmamakla birlikte
gayet iktisatlı hikâyelerin içinde yer alması, duygusal
zekâmıza güvendiğini düşündürüyor bana.
39. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine
değintimemiştir?
A) Etkileyici bir anlatımının olmasına
B) Insan ruhunu aktarmada başarısına
C) Okuru vereceği mesaja yöneltmesine
D) Öykülerinde önemli
olaylara yer vermesine
Kurguda kullaheliği sıra dışı anlatım tekniklerine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
odk 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir eksiltme sanatı olarak da bakılabilir bazen edebiyata, Adania Shibli'nin eserleri, bu bakışı destekleyen birer argüman gibi. Yazarken kanaatkâr olmanın kıymetini bilen azla çok şey anlatabilme disiplinini kariyerinin daha başında, otuzlu yaşlarına varmadan uygulamaya başlamış bir yazar var karşımızda. Sadece tasvirlerinde, sıfat ve mecaz kullanımında değil , yarattığı karakterlerde, aktardığı olaylarda, diyaloglarında da tutumlu. Uzun psikolojik tahlillerden çoğunlukla imtina etmesine rağmen -belki biraz da bu sayede- insan ruhunu çok iyi anlatıyor. Fazlalıkları eleyip bir dürbünün içinden bakarcasına esasa odaklanmamızı sağlıyor. Yakın okumayı teşvik eden, okura kendini karakterlerin yanı başında hissettiren bir yapı kuruyor. Büyük tarihsel-politik olayları, minimalist olmamakla birlikte gayet iktisatlı hikâyelerin içinde yer alması, duygusal zekâmıza güvendiğini düşündürüyor bana. 39. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değintimemiştir? A) Etkileyici bir anlatımının olmasına B) Insan ruhunu aktarmada başarısına C) Okuru vereceği mesaja yöneltmesine D) Öykülerinde önemli olaylara yer vermesine Kurguda kullaheliği sıra dışı anlatım tekniklerine
TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
"Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Fuzun, Baki,
Nedim yahut II. Murat, Fatih, III. Selim de hatıralarını yaz-
miş olsalardı bugün kim bilir ne kadar ilgi çekici olurdu.
Hele geçmiş asırlarda yaşamış bir kalem efendisi, bir
mahalle imamı, bir köy kahyası, bekçisi, bir yeniçeri veya
sipahi günlük hayatını yazıyla anlatmış olsaydı ve bunlar
bugün elimize geçmiş bulunsaydı değerlerine paha biçil-
mezdi. Hayat üzerinde düşünmeyişimiz ve onu anlatma-
ya önem vermeyişimiz, bizde tarih bilincinin gelişmesine
engel olmuştur. Batı'da tarih bilincinin bizimkinden çok
yüksek oluşunun sebebi, onların yaşadıklan hayatı re-
sim, mektup, hatira veya gerçeği veren roman şeklinde
ortaya koymalarıdır. Bizde hâlâ hayatından iz bırakmak
düşüncesi tam olarak yerleşmemiştir.
39
37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılanlardan
biri değildir?
A) Büyük devlet adamlarının ve edebiyat dünyasının ün-
ülerinin anılarını yazmaktan geri durması
B) Geçmiş mesleklerin günlük işleyişi hakkında bilgilerin
yeterli olmaması
C) Batılıların farklı sanat eserleriyle gerçek hayatı yansit-
masi
D) Yaşamı anlamlandıracak sorgulamalarda bulunulma-
masi
Geleceğe bir şeyler taşımak düşüncesinden uzak
olunması
38. Bu parçaya göre yazarın "anıların yazılması gerekti-
ģi" şeklindeki düşüncesinin sebebi aşağıdakilerden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. "Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Fuzun, Baki, Nedim yahut II. Murat, Fatih, III. Selim de hatıralarını yaz- miş olsalardı bugün kim bilir ne kadar ilgi çekici olurdu. Hele geçmiş asırlarda yaşamış bir kalem efendisi, bir mahalle imamı, bir köy kahyası, bekçisi, bir yeniçeri veya sipahi günlük hayatını yazıyla anlatmış olsaydı ve bunlar bugün elimize geçmiş bulunsaydı değerlerine paha biçil- mezdi. Hayat üzerinde düşünmeyişimiz ve onu anlatma- ya önem vermeyişimiz, bizde tarih bilincinin gelişmesine engel olmuştur. Batı'da tarih bilincinin bizimkinden çok yüksek oluşunun sebebi, onların yaşadıklan hayatı re- sim, mektup, hatira veya gerçeği veren roman şeklinde ortaya koymalarıdır. Bizde hâlâ hayatından iz bırakmak düşüncesi tam olarak yerleşmemiştir. 39 37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılanlardan biri değildir? A) Büyük devlet adamlarının ve edebiyat dünyasının ün- ülerinin anılarını yazmaktan geri durması B) Geçmiş mesleklerin günlük işleyişi hakkında bilgilerin yeterli olmaması C) Batılıların farklı sanat eserleriyle gerçek hayatı yansit- masi D) Yaşamı anlamlandıracak sorgulamalarda bulunulma- masi Geleceğe bir şeyler taşımak düşüncesinden uzak olunması 38. Bu parçaya göre yazarın "anıların yazılması gerekti- ģi" şeklindeki düşüncesinin sebebi aşağıdakilerden
TYT/Türkçe
hir
de
la-
a.
2
21. Rize ve Hopa arasında, her mevsim sizi bekleyen keskin
buzullari, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip orman
23
ları ile Kaçkarlar, doğal park görünümündedir. Ülkenin bu
cenhet köşesinden Vercenik Yaylası'na çeviriyoruz rotam-
21. Beş saatlik bir yolculuktan sonra, sislerin içinde bir gó-
rünüp bir kaybolan yaylaya varıyoruz. Hava nemli, gökyüzü
kasvetli. Ağaçlar, ruhu okşayan uyumlu bir ritimle aynı yöne
eğilip kalkıyor. Her türküde adı geçen dumanlı dağlar, yesi-
lin her tonuyla tarif edilemez bir güzellik sunuyor. Tüm bun-
lara Karadeniz insanının saf, içten güzelliği eklenince içinizi
ar
n
huzur kaplıyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Ay Duyguları yansıtan sözlere yer verilmiştir.
B) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır.
Soyut kavramlar örneklerle belirginleştirilmiştir.
Dr Görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
E) Varlıklar devinim hâlinde yansıtılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe hir de la- a. 2 21. Rize ve Hopa arasında, her mevsim sizi bekleyen keskin buzullari, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip orman 23 ları ile Kaçkarlar, doğal park görünümündedir. Ülkenin bu cenhet köşesinden Vercenik Yaylası'na çeviriyoruz rotam- 21. Beş saatlik bir yolculuktan sonra, sislerin içinde bir gó- rünüp bir kaybolan yaylaya varıyoruz. Hava nemli, gökyüzü kasvetli. Ağaçlar, ruhu okşayan uyumlu bir ritimle aynı yöne eğilip kalkıyor. Her türküde adı geçen dumanlı dağlar, yesi- lin her tonuyla tarif edilemez bir güzellik sunuyor. Tüm bun- lara Karadeniz insanının saf, içten güzelliği eklenince içinizi ar n huzur kaplıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Ay Duyguları yansıtan sözlere yer verilmiştir. B) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. Soyut kavramlar örneklerle belirginleştirilmiştir. Dr Görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. E) Varlıklar devinim hâlinde yansıtılmıştır.
nis.
im-
Bu
ur.
27. Kuyruklu yıldızlar; buz, toz ve gazdan oluşur. Bileşimleri ge-
zegenlere benzer ama onlardan çok daha küçüktürler. Yö-
rüngeleri elips şeklindedir ve Güneş'e en yakın ve en uzak
oldukları konumlar arasında çok büyük fark vardır. Güneş'in
etrafında dolanma süreleri birkaç yıl ile birkaç milyon yıl
kendilerine ulaşan işığı yansıttıkları için Güneş'ten uzak ol-
arasında değişebilir. Küçük oldukları ve sadece Güneş'ten
dukları konumlarda görülmeleri zordur. Güneş'e yaklaştıkça
sıcaklıkları artar ve yüzeylerindeki katılar, sivi hâle geçme-
den doğrudan gaz hâline geçmeye (süblimleşme) başlar.
Bu durum çekirdeklerinin etrafında bir atmosfer oluşturur.
Bu atmosfer, kuyruklu yıldızları gök taşlarından ayıran en
önemli özelliktir ve kuyruklu yıldız isindikça büyüyerek kuy-
ruğa benzer bir şekil alır.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1.
Güneş'e olan konumlarının kuyruklu yıldızların yapı-
sini değiştirmesi
II. Kuyruklu yıldızların oluşumunda yörünge yapısının
etkili olması a
III. Isısının artmasıyla kuyruklu yıldızların büyüyüp bir
atmosfere sahip olması
durumlardan hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız
B) Yalnız II
D) hvet
Ctvett
Elul ve III
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
nis. im- Bu ur. 27. Kuyruklu yıldızlar; buz, toz ve gazdan oluşur. Bileşimleri ge- zegenlere benzer ama onlardan çok daha küçüktürler. Yö- rüngeleri elips şeklindedir ve Güneş'e en yakın ve en uzak oldukları konumlar arasında çok büyük fark vardır. Güneş'in etrafında dolanma süreleri birkaç yıl ile birkaç milyon yıl kendilerine ulaşan işığı yansıttıkları için Güneş'ten uzak ol- arasında değişebilir. Küçük oldukları ve sadece Güneş'ten dukları konumlarda görülmeleri zordur. Güneş'e yaklaştıkça sıcaklıkları artar ve yüzeylerindeki katılar, sivi hâle geçme- den doğrudan gaz hâline geçmeye (süblimleşme) başlar. Bu durum çekirdeklerinin etrafında bir atmosfer oluşturur. Bu atmosfer, kuyruklu yıldızları gök taşlarından ayıran en önemli özelliktir ve kuyruklu yıldız isindikça büyüyerek kuy- ruğa benzer bir şekil alır. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Güneş'e olan konumlarının kuyruklu yıldızların yapı- sini değiştirmesi II. Kuyruklu yıldızların oluşumunda yörünge yapısının etkili olması a III. Isısının artmasıyla kuyruklu yıldızların büyüyüp bir atmosfere sahip olması durumlardan hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız B) Yalnız II D) hvet Ctvett Elul ve III Diğer Sayfaya Geçiniz.
B
B
B
B
ens
Egede Niteki Sayt
23. "Yaşamının son günlerinde bir öğrencisi Sokrates'in
yanına gelir. Sokrates, elinde değişik bir saz gördüğü
öğrencisinden bu sazın nasıl çalındığını öğrenmek ister.
Ölüm cezası verildiğini bilen öğrencisi der ki: "Hocam
öğreteyim ama sazı çalıp, hiçbir zaman keyfini alamaya-
caksınız. Buna vaktimiz olmayacak.” Sokrates: "Asıl
keyif çalmakta değil çalmayı öğrenmektedir” der.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak iste-
nen düşünceyle örtüşmektedir?
A) Kendine güvenen öğrencinin hocasına ihtiyacı yok-
tur.
B) Mutlak başarı, ustaları iyi dinlemekle mümkün olur.
C) Becerisini kutsayan kişi kendini bilgiye kapatmıştır.
D) Öğrenmenin vereceği mutluluk öğrenme sürecinde
edinilen mutluluktan daha çok değildir.
E) Öğrenci, hatasını hocanın bilgeliği sayesinde göre-
bilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B B B ens Egede Niteki Sayt 23. "Yaşamının son günlerinde bir öğrencisi Sokrates'in yanına gelir. Sokrates, elinde değişik bir saz gördüğü öğrencisinden bu sazın nasıl çalındığını öğrenmek ister. Ölüm cezası verildiğini bilen öğrencisi der ki: "Hocam öğreteyim ama sazı çalıp, hiçbir zaman keyfini alamaya- caksınız. Buna vaktimiz olmayacak.” Sokrates: "Asıl keyif çalmakta değil çalmayı öğrenmektedir” der. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak iste- nen düşünceyle örtüşmektedir? A) Kendine güvenen öğrencinin hocasına ihtiyacı yok- tur. B) Mutlak başarı, ustaları iyi dinlemekle mümkün olur. C) Becerisini kutsayan kişi kendini bilgiye kapatmıştır. D) Öğrenmenin vereceği mutluluk öğrenme sürecinde edinilen mutluluktan daha çok değildir. E) Öğrenci, hatasını hocanın bilgeliği sayesinde göre- bilir.
TYT Deneme Sınavı
23. İki tür yalnızlık vardır: Biri olumlu, diğeri de olumsuz yal-
nizlik. Bu bölümleme yazar için de geçerlidir. Yenilgiyi,
susmayı, geri çekilmeyi içeren yalnızlık elbette olumsuz
yalnızlıktır. Burası bencilliğin ve sessizliğin karanlığıdır.
Yaratıcı yalnızlıkta ise bir iç konuşma, kötülüklere karşı bir
sitem, dünyaya kahır yüklü mektuplar, sessiz çığlıklar var-
dır. Yalnızlık içe dönmek, yaşadığımız hayal kırıklıklarıyla
yüzleşmek, gözden geçirmek, hayatımıza giren insanlar
hakkındaki haklı çıktığımız olayları sıralayarak baş başa
kalışımızı temellendirmektir.
Yalnızlıkta hayal kırıklığı ile kendi kendine dönme duy-
guları iç içedir.
I. Olumsuz yalnızlıkta yenilmişlik ve umutsuzluk vardır.
VII. Yalnızlık, insanların birtakım olaylar sonucunda başvur-
mak zorunda kaldıkları bir süreçtir.
L.
IV. Olumlu yalnızlıkta birikim ve yenilenme süreci vardır.
Bu parçadan yalnızlık ile ilgili olarak numaralanmış
cümlelerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız!
B) Yalnız 11
C) Yalnız III
E) Til ve IV
Dye III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT Deneme Sınavı 23. İki tür yalnızlık vardır: Biri olumlu, diğeri de olumsuz yal- nizlik. Bu bölümleme yazar için de geçerlidir. Yenilgiyi, susmayı, geri çekilmeyi içeren yalnızlık elbette olumsuz yalnızlıktır. Burası bencilliğin ve sessizliğin karanlığıdır. Yaratıcı yalnızlıkta ise bir iç konuşma, kötülüklere karşı bir sitem, dünyaya kahır yüklü mektuplar, sessiz çığlıklar var- dır. Yalnızlık içe dönmek, yaşadığımız hayal kırıklıklarıyla yüzleşmek, gözden geçirmek, hayatımıza giren insanlar hakkındaki haklı çıktığımız olayları sıralayarak baş başa kalışımızı temellendirmektir. Yalnızlıkta hayal kırıklığı ile kendi kendine dönme duy- guları iç içedir. I. Olumsuz yalnızlıkta yenilmişlik ve umutsuzluk vardır. VII. Yalnızlık, insanların birtakım olaylar sonucunda başvur- mak zorunda kaldıkları bir süreçtir. L. IV. Olumlu yalnızlıkta birikim ve yenilenme süreci vardır. Bu parçadan yalnızlık ile ilgili olarak numaralanmış cümlelerden hangileri söylenemez? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) Yalnız III E) Til ve IV Dye III
Şehir merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepe
üzerine kurulmuş Harput, Elâzığ'ın en eski yerleşim
merkezi.
• Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları
üzerindeki bu şehrin tarihi, MÖ 2000'li yıllara
uzanıyor.
Money
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ
2000'li yıllara uzanan Harput, şehir merkezinin 5 km
dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya
bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş.
B) Elâzığ'in en eski yerleşim merkezlerinden biri olan
ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri,
şehir merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepede,
Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları
üzerinde kurulmuş.
C) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ
2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin
yaklaşık 5 km dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta
Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş.
D) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ
2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin
sadece 5 km dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta
Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş.
E) Elâzığ'ın belki de en eski yerleşim merkezi olan ve
tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir
merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepede,
Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları
üzerinde kurulmuş.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Şehir merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepe üzerine kurulmuş Harput, Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi. • Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerindeki bu şehrin tarihi, MÖ 2000'li yıllara uzanıyor. Money Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput, şehir merkezinin 5 km dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş. B) Elâzığ'in en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş. C) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin yaklaşık 5 km dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş. D) Elâzığ'ın en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin sadece 5 km dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş. E) Elâzığ'ın belki de en eski yerleşim merkezi olan ve tarihi MÖ 2000'li yıllara uzanan Harput şehri, şehir merkezinin 5 km kadar dışındaki bir tepede, Anadolu'yu Orta Doğu'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde kurulmuş.
PARAGRAF
Deneme - 2
8. An
rah
6. Bitki bölümlerinin hareket algısı her zaman
büyümeden dolayı değil bazen de hücre
yapılarındaki değişimlerden kaynaklanmak-
tadır. Küstüm otu diye bilinen bir bitkinin
yaprakları hücrelerden oluşurken büyümeye
başlar. Bu büyüme bitkinin tamamına yayılır.
Özellikle hücrelerden beslenerek hücre hare-
ketliliği sayesinde gelişim süreci gerçekleşir.
Sinekkapan gibi etçil bir bitki için de aynı du-
rum geçerlidir.
izlo
lar
ku
Su
ni
A
öl
d
E
1.
A)
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Bitkilerin hareket algısının büyüme ile iliş-
kisi olduğuna
B) Hücre yapılarındaki değişmelerin büyü-
meye etki ettiğinine
© Küstüm otu yapraklarının hücrelerden
oluştuğuna
D) Etçil bitkilerin gelişim sürecinin hücre ha-
A
reketliliğine bağlı olduğuna
R
G
(E) Hücre hareketliliği ile bazı yaprakların ge-
liştiğine
Y
A
Y
7. Eğrelti otları ve at kuyrukları gibi birçok bitkiyi
N
kapsayan eğreltiler adı verilen bitki topluluğu
L
><U-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
PARAGRAF Deneme - 2 8. An rah 6. Bitki bölümlerinin hareket algısı her zaman büyümeden dolayı değil bazen de hücre yapılarındaki değişimlerden kaynaklanmak- tadır. Küstüm otu diye bilinen bir bitkinin yaprakları hücrelerden oluşurken büyümeye başlar. Bu büyüme bitkinin tamamına yayılır. Özellikle hücrelerden beslenerek hücre hare- ketliliği sayesinde gelişim süreci gerçekleşir. Sinekkapan gibi etçil bir bitki için de aynı du- rum geçerlidir. izlo lar ku Su ni A öl d E 1. A) Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bitkilerin hareket algısının büyüme ile iliş- kisi olduğuna B) Hücre yapılarındaki değişmelerin büyü- meye etki ettiğinine © Küstüm otu yapraklarının hücrelerden oluştuğuna D) Etçil bitkilerin gelişim sürecinin hücre ha- A reketliliğine bağlı olduğuna R G (E) Hücre hareketliliği ile bazı yaprakların ge- liştiğine Y A Y 7. Eğrelti otları ve at kuyrukları gibi birçok bitkiyi N kapsayan eğreltiler adı verilen bitki topluluğu L ><U-
cevaplayınız.
(1) Psikanalizin kurucusu Freud, toplum psikolojisini
ve liderliği ele alırken toplulukları aşağı ve değersiz
gören Gustave Le Bon'un o sıralar epey revaçta olan
Kitle Psikolojisi kitabının etkisi altındadır. (II) Insan
psikolojisine bakışındaki genel karamsarlik, toplulukları
düşündüğü sırada doruğa çıkıyor. (III) Birbirleriyle
alakasız insan kalabalıklarının oluşturduğu yığın
yani "kitle" ile organize topluluk" arasında bir ayrım
yapmıyor. (IV) Ona göre, organize topluluğun bütün
üyeleri de lideri kendi "ego ideali” yerine koyuyor ve her
biri kendisi için lidere duygusal enerji yatırımı yapıyor.
(V) Lider sayesinde toplum, ortak bir ideal etrafında
birleşebiliyor. (VI) Bu sayede üyelerin birbirlerine
bağlılıkları artıyor ayrıca üyeler kendilerini hakir
görmekten de kurtulmuş oluyor.
35. Bu parçaya göre
ti. İşlek bir caddede yürüyüş hâlindeki kişiler
TT. İş çıkışında farklı marketlerden alışveriş yapan
insanlar
III. Hafta sonu birlikte aynı maçı izlemeye giden ta-
raftarlar
qurumlarından hangileri yığın olarak
değerlendirilebilir?
A) Yalnız!
Maria
B) Yalnız II
CyYalniz III
Dve II
e)
E) II vem
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
cevaplayınız. (1) Psikanalizin kurucusu Freud, toplum psikolojisini ve liderliği ele alırken toplulukları aşağı ve değersiz gören Gustave Le Bon'un o sıralar epey revaçta olan Kitle Psikolojisi kitabının etkisi altındadır. (II) Insan psikolojisine bakışındaki genel karamsarlik, toplulukları düşündüğü sırada doruğa çıkıyor. (III) Birbirleriyle alakasız insan kalabalıklarının oluşturduğu yığın yani "kitle" ile organize topluluk" arasında bir ayrım yapmıyor. (IV) Ona göre, organize topluluğun bütün üyeleri de lideri kendi "ego ideali” yerine koyuyor ve her biri kendisi için lidere duygusal enerji yatırımı yapıyor. (V) Lider sayesinde toplum, ortak bir ideal etrafında birleşebiliyor. (VI) Bu sayede üyelerin birbirlerine bağlılıkları artıyor ayrıca üyeler kendilerini hakir görmekten de kurtulmuş oluyor. 35. Bu parçaya göre ti. İşlek bir caddede yürüyüş hâlindeki kişiler TT. İş çıkışında farklı marketlerden alışveriş yapan insanlar III. Hafta sonu birlikte aynı maçı izlemeye giden ta- raftarlar qurumlarından hangileri yığın olarak değerlendirilebilir? A) Yalnız! Maria B) Yalnız II CyYalniz III Dve II e) E) II vem