Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

Deneme 28. Umut, dik tutar; insanı devindirir. Dirençtir. En bitkin hâli- nizde bile yüreğinizin semtine uğramışsa size güç verir. Yüreğinizin kulağına fisildar durur: Paslanma. Paslanırsan çürürsün. Davran, davran; bak işte geçen günlere, güneşin doğmadığı bir gün mü var? Ama ancak davrananlar için, ayakta olanlar için doğar güneş. Aşağıdakilerden hangisi böyle konuşan birinin sözü olabilir? A) Vadi ne kadar derinse güneş o kadar geç doğar. BY Sonbaharda açan çiçeğin kaderi kışın solmaktır. c) Göçmen kuşa yağmurda kanat çırptıran, sıcak diyarla- ra ulaşacağına duyduğu inançtır. D) Akıntıya karşı kürek çekebilecek güçlü kollara sahip değilsen kaynağa doğru yüzmemelisin. E) Umudun her şeyi tozpembe gösteren gözlüğünü çıkar- madan karanlığın gücünü göremezsin. B Toroslar'daki yayla köylerinin sakinlerine seyyar sinema- nin geleceği önceden duyurulmuştur. Gösterimler de son

11. 8. anlatılm Yazgı, elindeki bir avuç şeker ve zehirse mutluluk, elindeki şe- kerleri zehirlerden kurtarıp bayram yapabilme yeteneğindedir. Bu cümle ile aşağıdakilerin hangisi arasında anlamca bir yakınlık vardır? A) Kendi özgür irademizin sınırlarını bilmemek çoğu zaman ama PN bizi olduğumuzdan güçsüz kılar. B) Allah'ın istediği ve onun uygun gördüğü şekilde yaşamaya çalışanlar er ya da geç mutlu olacaktır. Attığımız adımlar ve verdiğimiz kararlar alın yazısı olarak düşünülen işlerin seyrini değiştirebilir. D) Kendi seçimlerimizin sonuçlarına katlanmayıp bunu kade- re bağlamak doğru bir davranış değildir. E) Kaderci bir yaklaşımla ömür sürmeye çalışan insan kendi- ne ve çevresindekilere mutsuzluk aşılar. Yayın unud 12.

B B B 34. B V g TÜRKCE TESTI 33. Butants , 20. yüzyılın en etkili doganorterinden Je- an-Paul Sartre'in ilk romanı. Bireyin kökten özgür 1090nu vurgulayan varoluscu akımın sözcologona üstlenen Sartre, adini 1938'de yayımlanan bu ro- manıyla duyurmuştu. Günlük biçiminde yazdigi bu kitabında, romanın kahramanı Roquentin'in dünya karşısında duyduğu tiksintiyi anlatıyordu. Bu tiksin- ti yalnizca dış dünyaya değil Roquentin'in kendi bedenine de yönelikti. Kimi eleştirmenler, romani hastalikli bir durumun bir tür nevrotik kaçışın ifa- desi olarak değerlendirdilerse de Bulantı, yansıttığı güçlü bireyci ve toplum karşıtı düşüncelerle son- radan Sartre'ın felsefesinin temellerini oluşturacak birçok konuya yer veren özgün bir yapıttı. "Varo- luş"la yüz yüze gelen Roquentin'in geçirdiği değişi- mi anlatan Bulantı, varoluşçuluğun kült kitapların- dan biri oldu. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A) Bulanti'nın yazarı Jean-Paul Sartre, birden faz- la roman yazmıştır. B) Bulantı, yazarın adını duyurmayı başardığı bir romandır. C) Bulantı, roman kahramanının hem kendi bede- nine hem dışarıya duyduğu tiksintiyi anlatmak- tadır. D) Bulantı, hem bireyci hem toplum karşıtı düşün- celer içermektedir. E Bulantı, varoluşçuluğun temel felsefesindeki değişim aşamalarını ayrıntılı olarak yansıtan bir eserdir.

3. (1) Eleştirisiz bir şiir olarak Türk şiirinin, bugün yazılagelen siirin, içerdiği bilgi; açığa çıkartılmamış ve tartışma ortami- na sunulamamıştır. (11) Dolayısıyla her şair, aynı zamanda eleştirmen olmak zorunda bırakılmıştır . (II) 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib'in yazdığı Kutadgu Bilig adlı mesnevide şairler ile ilgili kısım önemlidir: (IV) “Sonra söz dizenler, insanları öven veya yeren bu şairlerdir ve bunların dili ki- liçtan daha keskindir ve kalplerinin yolu ise kıldan ince- dir." (V) Görüldüğü gibi şairlerin öven veya yeren kişiler olduğu aşikâr. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Al cumlede bir saptama yapılmıştır. . B) II. cümle I numaralı cümlenin sonucudur. C) III. cümlede nesnellik söz konusudur D) IV. cümlede alıntılama yapılmıştır. E) V. cümlede şairlerle ilgili bir yargıya varılmıştır.

Li 8. 19. yüzyılda tanınmış bir ressam olan Degas, bir som ile uğraşmaktadır. Ancak Degas şiirde nasıl başarı olacağını bilmemekten şikâyetçidir. Kafasında şiire dönüştürmek istediği birçok düşünce olduğu halde uğraştığı soneye biçim verememektedir . Mallarme ini bir şair ve arkadaşı olarak ona “şiirin sadece fikirlerle değil kelimelerle yazıldığını anlatır. 2. Günlük hay başlı anlar kelimelerir Buna göre Mallarme bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır? Ancak yog dildeki ke kelimeler dolayı yır bir anlatı canlandı yükleme A) Şiirde uygun konuların işlenmesinin gerektiği B) Düşüncelerin şiirde yerinin olmadığını C) Düşüncelerin etkili ve uygun kelimelerle yazıldığında şiir olabileceğini Bu parc hangisi A) Bire D) Şiir yazmanın şairlere has bir pratik olduğunu E) Her kelimenin şiirde yer almasının şiirsizliği doğuracağını biçi B) Bir dilc Çözdüğünüz süre Doğru C) Ed D) Sa Yanlış E) YO

MURAT YAY eri- ana JU, (15) Bu şairimiz, Türk şiiri için hem bir öncü hem de genç bir klasiktir. Bu cümlede sözü edilen şairle ilgili olarak altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? e- 1- A) Geleneğe bağlı bir şiir anlayışını sürdürdüğü B) Geleceğe kalabilecek nitelikte olduğu C) Beklenenden daha kısa sürede olgunlaştığı D) Kendini çabuk geliştirmiş genç bir sanatçı olduğu E) Türk şiirine yeni bir soluk getirdiği

3. (0) Akıllı gözlükler, üzerinde optik bir ekran bulunan gözlük şeklinde bilgisayarlardır. (II) Yüksek çözünürlüklü görüntü sağlayan kamera, mikrofon, ses dönüştürücũ, ekran ve çe- şitli sensörlere sahip olan bu gözlükler; bluetooth ve kablo- suz ağ üzerinden internete ve diğer cihazlara bağlanabili- yor. (III) Akıllı gözlüklerin kamerasıyla fotoğraf ve video çe- kilebiliyor. (IV) Akıllı gözlüklerin bir çeşidi de kullanıcının üç boyutlu sanal ortamlarla etkileşim kurmasını sağlayan sanal gerçeklik gözlükleridir. (V) Bu gözlükler, oyun oynamanın yanı sıra temel bilimler, arkeoloji, tarih ve mimarlık gibi alan- larda eğitim amaçlı kullanılabiliyor. (VI) Böylece geleneksel yöntemlerle anlatılması zor olan konular sanal gerçeklik göz- lükleriyle görselleştirilebiliyor, daha eğlenceli ve etkileşimli hâle getiriliyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) || B) III C) IV D) V E) VI

37 - 38. soruları aşagıdaki parçaya göre cevap Kink şemsiyeleri, tencere saplarını bile tamir ettirdiğimiz günlerden kink kalpleri onarmaya bile hiç çaba göstermeden hızla yeni ilişkilere yelken açılan günlere geldik ne yazık kil Aynı okul önlügü ve okul kitaplarıyla birkaç çocuğun - komplekssiz, aşagılanmadan, insanca - okuduğu yıllardan ellerinde son teknolojik oyuncaklar, mutsuz, sürekli sizlanan, sitem eden sahip olduklarından daha fazlasını isteyen çocuklar ve gençlik dönemine tanıklık ediyoruz. Hiç tanımadığımız, selamımıza bile karşılık vermeyerek egosunu sergileyen "Komşu komşusunun külüne muhtaçtır." ya da "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatin vardır." sözlerinin anlamını bilmeyen, ayni apartmanda, aynı mahallede yaşadığımız komşularımız, komşuluklar.. Yarın çocuklarımız "Komşu niye komşunun külüne muhtaç olsun ki?." diye sorarlarsa nasıl bir açıklama yapacağız onlara? Bunu düşünmek bile_gervor beni. En azından biz o sözlerin anlamını içeren komşuluklar yaşadık. Bunu da yozden kaçırmayalım S 37. Aşağıdakilerden hangisi yazanın bu parçada yakındığı durumlardan biridir? Al Kalabalık şehirlerde insanların kendilerine zaman ayurmakta zorlanması B) Insanların yakin mesafelerde bir arada olmaktan huzursuz olması c) Insan ilişkilerinin "ben" merkezine göre şekillenmesi Bl Kişilerin bireysel sorumluluklarındaki artışın ilişkilere yansımasi EX Teknolojik uyaranların kültürel gelişimi hızlandırması 38. Bu parçada; Teselli II 026atu T. Ofike duygularından hangileri belirgin değildil A) Yalniz Balnız it Yalniz il D) I ve III E) Il ve In YAYINLARI 14

17. Duyuşsal özellikler; tutumlar, inançlar ve motivasyon gibi bilişsel olmayan özellikleri içeren geniş bir kavram olarak düşünülür. Göz önünde bulundurulan bu özellikler, bilişsel hedeflere ulaşmada önemlidir. Fakat duyuşsal özellikler direkt gözlenemediğinden zor ölçülür. Bundan dolayı öğretim sürecinde fazla dikkate alınmamaktadır. Bireylerin öğrenmesinde en etkili duyuşsal özelliklerden biri olan isteklendirme, eğitimdeki önemli psikolojik kavramlardan biri olarak düşünülmektedir. İsteklendirme, öğrencilerin bilişsel öğrenmelerinin koşullarından biri olarak görülmektedir. Bu bakış açısıyla, özellikle öğrencilerin çok zorlandıkları bir ders olan matematik dersinde öğrencilerin öğrenmeye yönelik motivasyonlarına önem vermenin öğrencilerin bu dersi daha iyi öğrenmelerini sağlayabileceği düşünülebilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) Aşamalı yargıya yer verilmiştir. B) Gerekçeli söyleyiş bulunmaktadır. C) çıkarımda bulunma söz konusudur. D) Kalıplaşmış söz kullanılmıştır. E) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

daha Bu parçada gülme ile değinilmemistir? A) Sosyal hayat içinde iletişim sorunlarına yol açtığına B) Farklı bilim dallarının ilgi alanlarına girdiğine G) Sınıflandırılmasında fikir ayrılıkları yaşandığına D) Genişleyen, başkasını da etkileyen bir yönü olduğuna E) Üzerindeki tartışmaların uzun bir sürece yayıldığına mızda 9 zeye 7. Gençken dünyayı değiştirmek istedim. Olgunlaşınca dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim ama o da değişeceğe benzemiyordu. Yaşlandığımda ise son bir gayretle sadece ailemi, sadece bana yakın olanları değiştirmeyi denedim ama ne yazık ki bunu da kabul ettiremedim. Bugün geldiğim noktada ise elimde koca bir "keşke" kaldı. Halbuki ben iyi bir örnek olup önce ailemi değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla memleketimi ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim. Bu parçaya göre yazarın bugün geldiği noktada duyduğu pişmanlığın nedeni aşağıdakilerin hangisidir? A) Değişim düşüncesinin uygulama aşamasında kendini engellenmiş hissetmesi. B) Değişim tekniklerinin yol açtığı sonuçlar karşısında hayal kırıklığı yaşaması C) Tüm dünyayı değiştirecek yetenekte olmadığını bilerek yola çıkması D) Engeller karşısında değişimle ilgili düşlerinden taviz vererek güven kaybetmesi E) Değişim hedefinde işe önce kendisinden başlaması gerektiğini fark etmesi 4 Diğer sayfaya geçiniz.

Türkçe TYT ardiği 37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. iyor. 39 - ya arina u (1) bü yiti içi ol fa k Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış. Bilirsiniz hikâyeyi... Tabii kış gelmiş, karınca sicacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalınmış. Bakmış ağustos böceği. "Tamam!" demiş, "Her zamanki gibi yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin, değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın." demiş. Ağustos böceği de "Yooo... Yanlış anladın!" demiş. "Yaz boyunca saz çalınca ayıptır söylemesi biraz para yaptık da!" demiş, "Hatta meşhur oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum. Belki oralardan istediğin bir şeyler vardır, diye sormaya geldim!” Hakikaten de karınca bir bakmış, ağustos böceğinin hiç öyle aç hâli yok. Üzerinde bir kürk var, arkada da kocaman bir limuzin, önde şoförü onu bekliyor. "Yok, bir şey istemiyorum!" demiş, “Ama Fransa'ya uğrayacaksın değil mi?" diye sormuş. Ağustos böceği de “Evet!" demiş. “İyi o zaman!" demiş karınca ve ağzından ateşler saçarak eklemiş: "Paris'e gidince orada La Fontaine diye bir adam ük var, ona da anlat bunları olur mu?" 37. Yazarın bu parçayı yazmaktaki amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykülerden hareketle kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapmak B) Zaman içerisinde, değer yargılarında görülen değişimi ironik bir dille anlatmak c) Kendi içerisinde tutarsızlıkları bulunan bir olaydan hareketle öğüt vermek b) Toplumsal bir konunun yazınsal ürünlerde kendisine yer bulabileceğini göstermek E) Hikâyelerde anlatılanlarla gerçek yaşamın birbirine uymadığını ispat etmek

19. Duyuşsal özellikler; tutumlar, inançlar ve motivasyon gibi bilişsel olmayan özellikleri içeren geniş bir kavram olarak düşünülür. Söz önünde bulundurulan bu özellikler, bilişsel hedeflere ulaşmada önemlidir. Fakat duyuşsal özellikler direkt gözlenemediğinden zor ölçülür. Bundan dolayı öğretim sürecinde fazla dikkate alınmamaktadır. Bireylerin öğrenmesinde en etkili duyuşsal özelliklerden biri olan isteklendirme, eğitimdeki önemli psikolojik kavramlardan biryolarak düşünülmektedir. İsteklendirme, öğrencilerin bilişsel öğrenmelerinin koşullarından biri olarak görülmektedir. Bu bakış açısıyla, özellikle öğrencilerin çok zorlandıkları bir ders olan matematik dersinde öğrencilerin öğrenmeye yönelik motivasyonlarına önem vermenin öğrencilerin bu dersi daha iyi öğrenmelerini sağlayabileceği düşünülebilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) Aşamalı yargıya yer verilmiştir. BY Gerekçeli söyleyiş bulunmaktadır. / Çıkarımda bulunma söz konusudur. D) Kalıplaşmış söz kullanılmıştır. A F) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. UcDört Bes 7

30. Geleneksel tarihçiliğin temel niteliklerinden biri, kendisinden ders alınacak eylemleri konu edinmektir. Bu anlayışta tarihçiler, geçmişin bir haritasını yapmak değil, insanların davranışlarını düzeltmeleri için örnek alacakları ahlaki modeller sunmak için tarih yazar. Olayın gerçekleşme sürecinin doğru verilip verilmemesi önemsenmez; tarihçi, okuduğu bir olayın doğruluğunu sorgulamadan kayıtlara geçirir. Olayın doğruluğundan çok, olayı okuyanların ondan nasıl etkilenecekleri daha fazla önemsenir; eylemin ahlaki açıdan doğru olup olmadığı belirlenir. Bu parçada "geleneksel tarihçilik"le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır? A) Objektiflikten uzak olmasının tarih açısından bilgi karmaşasına yol açtığı B) Öğretici bir amaç doğrultusunda yazılmasının tarafsız olmasını engellediği Kişilerin yalnızca olumlu yönlerine odaklanılmasının tek yanlı bir bakış açısının doğmasına neden olduğu p) Yeterli kaynaklardan yararlanılmamasının verilen bilgilerin sınırlı olmasına neden olduğu E) Mesaj verme kaygısının tarihsel metinlerin gereksiz bilgilerle doldurulması sonucunu doğurduğu DENEME-3

ÇE TESTİ çe sorusu bulunmaktadır. 19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1449'da Yazıcıoğlu Mehmet tarafından yazılan ve dokuz bin beyitlik bir mesnevi olan Muhammediye XV. yüzyıldan beri Türkçe konuşulan geniş bir coğrafyada çok rağbet görey, türk- Islam tarihinin en çok yazma nüshası bulunan eserlerinden biridir. Ayrıca bu mesnevi, Eski Oğuz Türkçesinden Osmanlı Türkçesine geçiş dönemi eserlerinden biri olduğu için Oğuz Türkçesinin tarihî seyrini ortaya koyma çalışmaları açısından çok önemli dil verileri sunmaktadır. Bütün bu özellikler göz önünde bulundurulduğunda Muhammediye'nin farklı disiplinlerde ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. nov 19. Bu parçadan hareketle "Muhammediye'yle" ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Dil çalışmaları açısından önem arz etmektedir. ✓ B) Türkçenin bir döneminden başka bir dönemine geçiş eserlerinden kabul edilir. C) Dil özellikleri açısından Oğuz Türkçesi için önemli bir eserdir. D) Mesnevi türünde kaleme alınmıştır. E) Farklı bilimsel alanlarda ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. 20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklama yapılmıştı B) Tanik göstermeden yararlanılmıştır. C) Tanımlamaya başvurulmuştur. (D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Çıkarımda bulunulmuştur.

18. Edebiyat ta kimi. şünülemez; sinde tirmist; mlarini çmayacak antizm 2 XIX n hemen vam doğru peve 7 "en faal aşayan, tar bulan Buna rafından söz liklerine 26. Türk edebiyatının yönünü ve belli bir faaliyet alanını tanımlamak üzere ilk kez Selanik'te yayımlanan Genç Kalemler dergisinde Ömer "Milli Edebiyat" adlandırması, o günden beri Türk Seyfettin ve arkadaşları tarafından kullanılan edebiyatı tarihiyle ilgilenenlerin sık kullandığı terimlerden biri olmuştur. Ne var ki bu terimin bütün bir Türk edebiyatına mı yoksa Türk edebiyatının yalnızca belli tarihsel sınırlar içindeki yönüne veya faaliyet alanına mi ad olması gerektiği konusundaki tartışımalar da terimin ilk kullanılşının hemen ardından başlamıştır. modern Alman edeb bir kuşağın, edebiyat gel bağ kurmaksızın, başka mirasından yararlanmak yarattıkları bir edebiyat yaygındır. 1945 yılını s bu dönemin edebiyatı damgalayan yaygın g şuydu: Savaşı yaşam öğrenimini yarıda bir mesleğe geçememis bir kuşağın insanlar olmak gibi bir heve bu alanda yetiştirm hazırlıkları yoktu. yazmaya kalkmış Bu parçada sözü edilen tartışmanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? ferahlama ihtiyac denen felaketi ke gelecek kuşakla uğramaktan kor 1945 sonrası bu inceleyen edeb Nesnelcilik" ve görmekte güç < A) "Milli Edebiyat”ın bir edebiyat dönemini karşılaması B/ “Milli Edebiyat" teriminin kapsamının ne olduğunun belirlenmesi C) Türk edebiyatının tamamı için “Milli Edebiyat" teriminin kullanılması D. "Milli edebiyat”ın terim olarak ilk defa Genç Kalemler dergisinde kullanılması E) Türk edebiyatı tarihçilerinin Milli Edebiyat” sözünü bir akıma karşılık kullanması ğ" adıyla 7".ile anan- bir ngię Bu parçada değinilmemi ek değildir. iyle süreç rlığından ÜRKÇE DENEMELERİ A) Savaşın yönde et B Savaş S vasavar

doo or mono bundaya edebat i vurgulama Bu parçanın anlatimanda apag dakilerden hangi- i vardır? co podobno Aymer derden hangi- D) Tarik gösterme Gegne Ekrema BV vreden oluş netes als altinda göz ani hareket emine bak- elişimi ger- tor bilgiler in bilişsel de atılır. udayken sistemi yavaş- ve kas- kudur. mli bir 25 isar'da bir yazı Boll k takma bir ad: Bolent Nazil Ben toplumcu bir sanattan yana oldugumu soylemi- şim, toplumcu görüşü benimsemişim. gene de oy- külerimde bireysel konulan işlermişimt Bu tutum yer- siz, gülünç kaçmaz mıymış? Neler çıkarırlar insanlar kendi kendilerine? Hem toplumcu sanat derken ne demek istiyor? Toplumcu görüşü benimsediğim, sa- vunduğum dogru. Ama bir yazar toplumcu oldu diye birey sorunlarını işlemeyecek mi? Toplumculuk, bireyi yok etmek, önemsememek mi? Toplum bl- reylerden kurulur. Bireyin bilinmediği, tanınmadığı. incelenmediği bir sanat toplumcu olamaz. Bu parçadaki yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? A) Anitardan, aşktan, çocukluktan, gençlikten, bu- nafimdan, yalnızlıktan söz açtı diye bir yazar toplumculuğun dışına çıkmaz. B) Sanat toplumdan uzak, yabancılaşmış, birey- ci bir görünüm sergilememeli: sanat toplumsal olanı anlatarak geleceği hazırlamalıdır. C) Bir eser toplumsal sorunları ne kadar irdeliyor ve halkın sorunlarına çözüm üretiyorsa o kadar güzel ve başarılıdır. D) Yazarlik kamu adina bir anlatim, toplumun bu- günü ve yarını adına bir açıklama, bir hak ve özgürlük savunmasıdır. E) Sanatçı dediğin kalemini var gücüyle toplumun emrine ve hizmetine vermelidir. gisi- Diğer sayfaya geçiniz. 5