Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

Kendimizi başka bir yaşam b9 içine atmak için tiyatronun rahat koltuklarına gömülüyoruz. içine atmak Alışılmışın dışına çıkmanın başka yolu yok. Bir iki saat için de olsa kendimizi başkasında yaşama isteği duyuyoruz. Belki de başkasını, kendimizde yaşama isteği vardır bu duyguda. Bu bakımdan . Bu parçanın ana düşüncesi verilenlerku v poylerden kopup bir yerlere sığınmadır tiyatro. b0b9567 jymlaz u POCK D3 yabobsleting A) Tiyatro ile kendi yaşamımızdan uzaklaşıp farklı bir yaşamın içine gireriz. B) Tiyatro gerçeğe yakınlığı ile diğer edebî türlerden oldukça farklıdır. C) Tiyatronun hayatın kendisi olması onu tercih edilir kılmıştır. D) Tiyatro kişinin kendi hayatını sorgulamasını sağlar.

Teste 3. Bir yabancı dili bilmek, o dilden bir eser çevirmek için yeterli değildir. Çevirmenlik zor ve şanssızlık riski olan bir iştir. Çevirmenin adı eserde en çok eseri okurken zevk alırız ondan. Bunu dilimize çevirdiğinde, çevirmen ustaysa onun diline, sanat zevkine, anlatışına da saygı duyarız. Yabancı deyimler yerine bizim deyimimizi getirmesi bile ustalıktır. Eserle aramıza yazar dışında bir de çevirmeni katmak istemeyiz, yok sayarizo adami. Bu parçadan çevirmenle ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisi söylenebilir? (t) A) Çevirdiği eserin gölgesinde kaldığına B) Yabancı bir edebi eserin değerini artırdığını C) Çok güzel para kazandığına D) Dilin inceliklerini bilmenin yeterli olduğuna E) Çevirmen şanslı olması gerektiğine.

5. Gazeteci : "Türk şiiri anlam hastasıdır." derken ne kastet- tiniz? Şair : Ta başından beri, anlamla başı derttedir şiirimizin. Gazeteci : "Şiirin konusu ne?" derler, "Ne anladın?" derler. Şair : Şiirin ille de bir anlamı olmasının gerektiğini dü- şünmüşlerdir ve bu istek giderek şiirde nutuk havasını oluşturmuştur. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şairin söyledikleriyle örtüştüğü söylenebilir? A) Şiirlerde bazen bir hikâye araştırılır, şiirin yazılış hikâye- si. Gerçekle tam uyuşması beklenir. Şairle şiir arasında bu kadar açık bir bağ bazen olabilir. B) Sanatın karşılaştığı zorluklardan biri, kendini topluma izah etme kaygısıdır. Biz şairler sözcüklerle yazıyoruz. Sözcükleri de kullanırken sözcüklerin gölgelerini kul- lanıyoruz yani imgeyi. et Ben bir şairi kullandığı dilden anlıyorum, her şair ken- di dilini oluşturur. Günlük dilden farklı bir dildir bu. DA Şiiri duymak, duyurmak, işaret etmek, hissettirmek, içe- riğini aktarabilmek önemlidir. Ben ilk okuduğumda an- ladığım şiire kolay kolay şiir diyemesem de şairlerin ter- cihi anlaşılmak yönünde. Şiirde sadece hissedersiniz. SET Genç bir şairin yapması gereken ilk iş, kendi dilini öğ- renmesi ve kendisinden önce gelen bütün şairleri oku- masıdır. renme Yayınları

25. Isaiah Berlin'e göre iki farklı özgürlük kavramı vardır. Negatif ve pozitif. Negatif özgürlük, kişinin başkala ninin müdahalesi olmaksızın içinde serbestçe hare ket edebileceği alanı ifade eder. Pozitif özgürlük ise kişinin şu veya bu yönde hareket etmesini belirleyen müdahalenin kaynağıyla yani "beni kimin yönettig te ilgilidir . Negatif özgürlük anlayışı için "beni kimin yo- nettiği" değil, "benim eylemlerimi sınırlayan, kisiajar ne kadar kuralın var olduğu” önemlidir. Buna karşılık pozitif özgürlük bakımından önemli olan müdahalesiz lik alanı değil fakat öz yönetimdir. Bundan dolayı pozi- tif özgürlük, kişinin kendisi tarafından konmuş olması şartıyla fazlaca kısıtlamanın varlığıyla bağdaşabilir. Bu parçadaki, 1. Kuralların niceliği, II. Kişiyi yönlendiren unsurlar, W. Sinirsiz kısıtlamalar maddelerinden hangileri konu edilen özgürlük türleri için önemli sayılan özelliklerden değildir? A) Yalniz B) Yalnız Yalnız III (D) I ve ili El ve

TYT / Türkçe 3 32. Malaga'ya yakın olan Ronda'nın, internette fotoğraflarını görünce, gezi planımıza hemen orayı dahil etmiştik. Cumar- tesi günü, öğleden sonra sofőr bizi aldi ve arabayla yaklaşık bir saatlik yolculukla Ronda'ya ulaşlik Arabayı park edip yürümeye başladık. Şehrin girişinde önce Arena karşımı- za çıkıyor. Sonra, ara sokaklarda restoranlar... Bizim he- defimizde Yeni Köprü (Puente Nuevo) olduğundan devam ediyoruz. Köprünün yan tarafına geldiğimizde ise bir süre, öylece kalıyoruz Karşımızda, kanyon, vadi, doğa olayı ne derseniz, muhteşem bir güzellik var! Irill, ufaklı şelaleler akıyor, kuplar uçuyor. Yemyeşil tonlar, inanılmaz güzel- likler... Bu kanyonun üzerine yapılan köprü ise iki yakayı birleştirme işini, taş bloklari, o slemeleriyle öyle güzel, öyle asil yapıyor ki fotografiar cokmelere doyamıyoruz. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimlemeye beğeni duygusu katilmiştir. Ekoittili carmeye yer verilmiştir. bir doğa olay devin içinde yansıtılmıştır. pykinilestirmeye başvurulmustur. E) Oyköleyici bir anlatım vardır. poki ww.krakademi.com

Insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade edebilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu duru- mun önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabul- lerden dolayı ne duygularımıza kulak vermeyi öğ- renebiliriz ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bastırmayı maharet olarak görürüz. Sev- diğimiz insanlara sevgimizi ifade edemeyişimizin ne- deni de budur. En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde bıraktığı duy- gusal izleri yok sayıp bildiğimiz, tamamen irademiz- den bağımsız olarak çocukluktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onları yok etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duygularınız, bırakın konuşsunlar. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacı- ni reddetmesi sonucunu doğurur. B) Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal ha- yatın temeli olmasını engeller. İnsanın duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun kabullerinden bağımsızdır. D) Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan geliş- tirilen bir davranış biçimidir. E) İnsan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki ki- şilerin dayatmalarından kurtulur. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi duygularımızı inkâr etmemizin nedenlerinden biri değildir? A) Akılcı davranış biçimlerinin daha doğru olduğu- na dair inancımız B) Karşımızdakine duygularımızı dile getirme konu- sundaki yetersizliğimiz C) Alışık olduğumuz toplumsal değerlere göre ha- reket etme eğilimimiz D) Duygularımıza göre hareket etmenin güçsüzlük olduğuna dair düşüncemiz E) Kodlanmış davranış biçimlerinin dışına çıkma- maya yönelik tercihimiz

Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. osyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Hayattaki pek çok konu gibi "süslemek” de tek başına iyi veya kötü olarak ele alınırsa, herhalde yanıltıcı olur. Önemli olan ne zaman, nerede ve ne kadar yapıldığıdır. Sanırım, insana makyaj yapılmasıyla karşılaştırabiliriz edebiyattaki süslemeyi. Fazla veya eksik yapmak gibi, asıl amacı da bu şekilde sorgulamakta yarar var. Amaç makyaj yapanın kendi işini sergilemesi mi, yoksa mak- yaj yapılanı güzelleştirmek mi? İlk gençlik çağlarımda okuduğum Nurullah Ataç'ın bir cümlesi beni çok etkile- mişti: "Süssüzlükten safi süs olmuş Japon vazoları" diyordu. Öyledir gerçekten. Süssüzlük büyük bir süstür. Hemingway'in hikâyelerindeki, doğrudan anlatmayan ama sezdiren üslup bu ustalığın belirtisidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? ole (A) Tanımlamadan B) Karşılaştırmadan C) Tanık göstermeden D) Örneklemeden no E) Sayıp dökmelerden Valoe mobnind nicht be one

PEGEM AKADEMİ 14. Galata köprüsü, sabahları canlı ve serindir, ışık içinde- dir. Canlı ve atik bir şekilde işe giden insanlarla aynı ruh hâlindedir. Akşamüstlerine doğru şişman, yorgun, vurdumduymaz bir insan hâline gelir. Üstünde esen serin meltemlere karşı göğsünü açmış gibidir. Sonra birdenbire şairleşir. Süleymaniye'den kirmizi, mor, sari, turuncu bir akşam başladı mı köprüden geçenler altın yaldızlı bir içinde yüzerler. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisini desteklemektedir? A) İnsanların çevreleriyle ilgili algılarının kendi ruh hâlleriyle ilişkili olduğunu B) Gündelik yaşamın karmaşası içinde insanların çevrelerinde olup bitenin farkına varamadıklarını C) İnsanların sürekli gittikleri mekânlardaki değişik- likleri fark etmediklerini D) Doğadaki değişimlerin her kişide farklı duygular uyandırdığını E) Doğada gözlenenle sanat yapıtına aktarılanın birbirinden farklı olduğunu 87

Bir eksiltme sanatı olarak da bakılabilir bazen edebiyata. Adania Shibli'nin eserleri, bu bakışı destekleyen birer argüman gibi. Yazarken kanaatkâr olmanın kıymetini bilen azla çok şey anlatabilme disiplinini kariyerinin daha başında, otuzlu yaşlarına varmadan uygulamaya başlamış bir yazar var karşımızda. Sadece tasvirlerinde, sıfat ve mecaz kullanımında değil; yarattığı karakterlerde, aktardığı olaylarda, diyaloglarında da tutumlu. Uzun psikolojik tahlillerden çoğunlukla imtina etmesine rağmen -belki biraz da bu sayede-insan ruhunu çok iyi anlatıyor. Fazlalıkları eleyip bir dürbünün içinden bakarcasına esasa odaklanmamızı sağlıyor. Yakın okumayı teşvik eden, okura kendini karakterlerin yanı başında hissettiren bir yapı kuruyor. Büyük tarihsel-politik olayları, minimalist olmamakla birlikte gayet iktisatlı hikâyelerin içinde yer alması, duygusal zekâmıza güvendiğini düşündürüyor bana. 39. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Etkileyici bir anlatımının olmasına B) İnsan ruhunu aktarmada başarısına C) Okuru vereceği mesaja yöneltmesine D) Öykülerinde önemli olaylara yer vermesine E) Kurguda kullandığı sıra dışı anlatım tekniklerine

39. 40. sorular cevaplayınız Ters Tale dünyanın en nadide, en değerli çiçekle dendid (11) Sadece Anadolu'da özellikle doğuda Hakkari Elazığ, Adıyaman dağları vadileri ve batida K.Maras Alşin Binboğa dağlarında yetişir. (III) Yillarca Kacak sökümü yapılmış, ne yazık ki bu gen zenginligi miz yurt dışına kaçınılmıştır. (IV) Birçok isimle anılsa da en çok kullanılan ismi “Ağlayan Gelin'dir, bu adı her sabah göbeğinde bulunan gözeneklerden ağlar gibi damlalar döktüğü için almıştır. (V) Ters lale hüznün sembolü olmuştur, çok eski yıllardan beri Müslüman mezarlıklarında hüznü sembolize eder. 5) Ters lale çiçeyir özdeşleştirilmesinden 10. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ole Arak aşağıdaldlerden hangisi söylenemez? AH. cumlede, karşılaştırma yapılmıştır. BYTT. cumlede, nesnel anlatımdan yararlanılmıştır. Ill. cümlede, tespit söz konusudur. DITV. cümlede, yargı gerekçesiyle verilmiştir. E) V. cümlede, benzetme yapılmıştır.

TÜRKÇE 36.-37. sorulan asagidaki parçaya göre cevaplayınız Insanlar ve hayvanlar arasındaki etleşimde, evcil hay- vanlar önemli bir çıkış noktasıdır. Hayvanlar fiziksel var- liga ve kimliğe sahip olsa da insanlar onlara kültürel bir kimlik atfetmişlerdir. Hayvanların yaşamlan, kişideri, anlam ve degerleri büyük ölçüde insanlara bağlıdır. Do- Janin nesnesi konumundan kültürel bir konuma dönüş tükleri söylenebilir. Arkadaş olarak görülen ve refakat eden hayvanlar belki de buna en iyi omek oluşturmakta dir. Sadece hayvan olarak tanımlanan canlılardan, sev- gili aile üyelerine dönüştükleri görülmektedir. Insanlar, hayvanlan beslenme ihtiyacını gidermenin yanı sıra duy- gusal gereksinimlerini gidermek için de kullanmışlardir Hayvanlan arkadaş olarak insanlaştırmış, bunun sonu- cunda hayvan, gerçek dünyasından ve davranışların dan uzaklaşmıştır. Insanin endüstriyel üretimin dışında etkileşimde bulunduğu hayvanlar evde bakılan hayvan- lardir. Insan ilişkisinde doğal davranışlarını gösteren hayvanlar ise insanı hayal kinkligina uğratmış ve yabani olarak nitelendirilmiş ve terk edilmiştir. 36. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakını maktadır? A) insanların hayvanlarla bir zaman sonra özdeşleşti- rilmesinden By Hayvanların doğal beslenme yöntemlerinin kaybol- masından C) Toplumun hayvan sahiplenme konusunda yeterli duyarlığa sahip olmamasından D) Hayvanların insanlarla gelişen duygusal ilişkilerin- den hayvan sahiplerinin haberdar olmamasından Hayvanların doğal ortamlanndan koparılıp kimlikle- rinin kaybettirilmesinden 37. Bu parçada geçen "sevgili aile üyelerine dönüştük- leri" sözüyle vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Yarar sağlayan hayvanların aileden kabul edildikler B) Insanlann tüm hayvanları sahiplenip aile üyesi ola- rak görebilecekleri C) Tüm hayvanların zamanla ailenin bir ferdi olacak kapasiteye ulaşabildikleri D) Birçok hayvanın aile içinde yıllarca yaşadığı E) Ailelerin sevgisiyle hayvanların daha çabuk kabul- Tenilebileceği Diger sayfaya geçiniz

7. (1) O Belde, Ahmet Haşim'in çok güzel şiirlerinden biridir. (II) Yazıldığı yıllarda gerçekten meşhur olan bu nefis şiir -ne yazık ki, artık meşhur bile değil. (III) Çünkü kelimelerinin günden güne daha anlaşılmaz oluşu yüzünden onu okuyup tadına varabilenler gittikçe azalıyor. (IV) Anlayanların birçoğu da bu canim şiiri yaşatabilmek için çabalıyor. M) Karanlıklar içinde pırıl pırıl parlasın diye edebiyatımıza yerleştirilmiş olan "O Belde"nin tarihteki Efes şehri gibi zamanla tanınmaz hâle gelmesi ne kadar hazin! Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) B) II C) III D) IV E) V

Bu test soruların zorluk dozleri dikkate alarak hazır Bu test için ilgili dece silik Tanmatir D Gazeteci: Keyifli metinler yazmayı amaç edindiğini söyleyen genç dostunuza niçin asla yazı yazmamasını 2. ab salık verdiniz? Test mantığın anlamadığını yazma kabilis arasına mahrum bira sinifa kadar onları düşür tekniğine ye önünde en Henüz ne Yazar: Çünkü yazdıkları hiçbir zaman yazı, kendisi de asla bir yazar olamayacaktı. Gazeteci: Bu keskin ve tehlikeli bir öngörü değil mi sizce? yazdığını görmemişken... Yazar: Bakınız, bir yazar, okuruna keyif vermek için yazmaz, onu rahatsız etmek, düşündürmek, değiştirmek ve harekete geçirmek için yazar. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Nietzsche'nin "Daha kendi kendinizi aramamışken beni buldunuz, şimdi size beni yitirmenizi, kendinizi bulmanızı buyuruyorum." söylemini destekliyorum. B) Oscar Wilde “Insanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar." diyor, çoğumuzun çevremizde olup bitenleri fark etmeyi aklımızdan bile geçirmediğimizi Bu parçac hangisidi A) Jest te başka B) Son ağırlı C) Test öğre işaret ederek... D) Tes ter E) TE C) "insan imkânsızı başarabilir sözü yetersizdir çünkü insan imkânsızın da ötesine ulaşabilir." der Nikola Tesla; o zamana dek yapılmamış onlarca şeyi defalarca hem de patentli yaparak... o D) Konfüçyüs'ün birçok sözü var ama hak edilmemiş itibarlardan yararlananları anlattığı şu ifadesine bayılıyorum: "Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa o yerde güneş batıyor demektir." 3. Av ve ha ya E) Sokrat'ın kendisine yöneltilen halkı kışkırtmak suçlamasına, kendisini bir aydın kişi olarak insanları uyandırmakla görevli bir at sineğine benzeterek karşılık vermesini anlamlı buluyorum. U

B B B B dir ile ini Sul 18. Türk toplumlarında şehirsel yerleşmelerin ilk olarak 8. yüzyılda ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. İnsanların ticaret ve zanaatla uğraştığı ilk Türk yerleşmelerinden olan Beşbalık şehrinin etrafı güvenlik gerekçesiyle sur- larla çevrilmiştir. Mevlana'nın doğduğu yer olan Belh'te ise hem şehrin etrafı hem de sahip olunan tarım arazileri surlarla çevrilerek saldırılara karşı korunaklı hâle getiril- yaşam tarzı yavaş yavaş terk edilmeye başlanmış ve bu doğrultuda 9. yüzyıldan itibaren Taşkent, Fergana, Bu- hara, Semerkant ve Tebriz gibi önemli Türk-İslam şehir- 20. Başarı y bilmeyer mi? Anla ken önc yeceğim noğlu y Gelin L sözüne ki miştir. İslamiyet'in kabulüyle Türkler tarafından göçebe bir eng Bu pal si söy leri ortaya çıkmıştır. Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisinden söz A) Sa edilmektedir? B) ki A) Türk toplumlarının şehirsel yaşama nasıl geçtiğinden By Islamiyet'in kabulünden sonra Türklerde görülen yaşam tarzından CY Türk toplumlarında şehirsel nüfusun nasıl arttığından o Türk-İslam şehirlerinin oluşmasındaki farklı etmen- lerden El Ticaret ve zanaatla uğraşan Türklerin yaşamından

Aktif 26. 20. yüzyıl fotoğraf, video, televizyon, film gibi araçların da- ha baskın olduğu bir süreci yansıtırken 21. yüzyılda yeni medya denilen kavraṁ daha çok bilgisayar ve internetle ilişkili bir ifadeye karşılık gelmektedir. Yeni medya tanimini sınırlamak, çağin gerekliliklerinin ve tüketim nesnelerinin değişimi ve teknolojinin hızlı gelişiminden kaynaklı olarak zordur. Jan van Dijk, yeni medya teriminin iş ve sanat alan- larında 1990'lı yılların ortalarında ortaya çıktığını belirterek multimedya, bilgi ve iletişim teknolojileri, dijital medya, et- kileşimli medya gibi çeşitli isimlerle de anılan yeni medya- nin en önemli göstergelerinin bilgisayar ve internet oldu- ğunu ifade etmiştir. Dijk'in bu tanımlamasıyla, internet ve bilgisayar göstergesinin dışında kalan medya araçlarını bu tanım içine almadığı anlaşılır. Bu parçada yenimedya He ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemistir? 21. yüzyılda nelerle ilişkili olduğuna BY Medya araçlarının tamamını kapsadığına C) Bilgisayar ve internetin, oluşumundaki önemine D) Alt ve üst limitlerinin belirlenmesinin zorluğuna E) Tamamen haber odaklı gelişim gösterdiğine 9

Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangilerinde "yüz- mek” sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır? B) I ve IV A) ve II C) II ve III D) III ve v E) IV ve v RASYONEL YAYINLARI 2. Öykücü öyküsünü oluşturma aşamasında gördüğü ger- çekleri kalemiyle süsleyerek yazıya aktarırken heykeltı- raş gördüklerini izlenimleriyle ---- eserini oluşturur. Aslın- da öykücüyle heykeltıraş birbirlerine benzerler, ikisi de gerçeği ---- besleyerek bize sunarlar. Bu parçada boş bırakılan verlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A yoğurarak - gördükleriyle B)-birleştirerek - hayalleriyle Skaynaştırarak - okuduklarıyla Dl etkileyerek - duyduklarıyla 5) bağlayarak - yazdıklarıyla