Paragrafta Yapı Soruları

13 (1) Genel olarak şiir veya şiir dili üzerine yazarken kendi şiirin- den ve şiir estetiğinden en fazla söz eden şairlerin başında tegelir Ataol Behramoğlu, (II) Yazarlar ve şairler farklı yazınsal türlerde ürettikleri metinlerle yetinmeyip doğrudan kendi ya- zın estetiklerini, poetikalarını açıklama gereği duyar. (III) Dün- ya görüşlerini, yazınsal kurgu tekniklerini, dil-dünya, dil-hayat, dil-toplum, dil-düşünce, dil-gerçeklik ilişkileri üzerine düşün- celerini anlatır. (IV) Metinlerinin doğru anlaşılması, sanatsal ve düşünsel duruşlarını açıklamanın yanı sıra sanatçı ve ay- din sorumluluğu için yaparlar bunu (V) Sanatsal-düşünsel bir etkinlik ortaya koyma isteği, kendi üretimini ve düşünce- lerini paylaşma duygusu da etkilidir onların bu tutumunda. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I TYT092223 B) II C) III D) IV E) V 4 16.

ak bu omik adaşı sinde scual rlikte nişle- mine erine ordu. r? vardır. li çok il, fen la de- Yanıt Yayınları Bu parçadaki numaralanmış cenin akışını bozmakta maktadır? A) II B) III A) II CIV 24. (1) Dil, kültürün temelidir. (II) Kültür bir kuşaktan öteki kuşağa dil aracılığıyla aktarılır. (III) Dilin yok olması, ulusun da yok olması anlamına gelir bu nedenle. (IV) Ana dilin gelişmişliği, toplumun gelişmişlik düzeyinin en temel göstergesidir. (V) Ana dili ne kadar işlenmişse düşünce üretimi de o kadar çok olur. (VI) Dille düşünen insanoğlu da ana dili ne kadar çok gelişmişse o kadar güçlü ve çok düşünce üretir, bu da kültüre yansır. B) III D) V Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? CIV E) VI D) V E) VI 25. (1) Sarı Irmak, Orta Çin yaylalarından doğup 4 bin 845 kilometre yol katettikten sonra Bo Hai Körfezi'ne dökülen

1 , Yanıt Yay e 11 e en ğu ğu uğu 29. Çok kitap okunan bir evde büyüdüm. Okumadığım za- manlarda hep bir suçluluk duygusu içinde olurdum. Hâlâ bu duygu beni takip eder. Kitaplarla duygusal bir ilişki geliştirdim. Onları kutsal nesneler olarak gördüm. Belki de bunun sonucu olarak sanatıma dâhil oldular. Ayrıca, çocukluğumdan beri düzenli olarak mizah dergisi okuyo- rum. Büyük ihtimalle, sanatsal beğenilerimi mizah dergileri de fazlaca etkilemiştir. Heykel yaparken bazı detayları; bir yüzü, bir eli çizerken usta çizerlerin anlayışlarından ne çok etkilendiğimi fark ediyorum. 102 Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine bir karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Edebiyat sevgisi çocukluğunuza kadar uzanıyor mu? Sanatsal beğenilerinizi oluşturan ögeler nelerdir? C) Heykellerinizdeki ironiyi, okuduğunuz mizah dergile- rine mi borçlusunuz? D) Heykel sanatına olan ilginiz hayatınızın hangi döne- minde başladı? E) Sanatlar arasında etkileşim olduğu görüşüne katılıyor musunuz? DENEME-7

D.T 16. (1) Okumak; haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve tüm yetkimizi artırmaya yarar. (II) Haz duymak konusundaki Billing faydasy, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldığında kendini gösterir. (III) Zihnimizi süslemesinin, konuşurken; yetkimizi artırmasının da bir iş hakkında karar verirken, o işi başarırken faydası dokunur. (IV) Tecrübeyle yetişmiş kimseler, tek tek bazı işler yapıp onlar hakkında birer hüküm verebilirse de meseleyi her bakımdan göz önünde tutan öğütler vermek, planlar yapmak özellikle bilgi sahibi kimselerin elinden gelir. (V) Okumaya fazla vakit harcamak, uyuşukluk ve tembelliktir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerin hangisi yanlıştır? A. cümle özne, dolaylı tümleç ve yüklemden oluşmak- Nesne tadır. B) II. cümlede farklı türlerde fiilimsiler kullanılmıştır. III. cümlenin yüklemi geçişli bir fiildir. D) IV. cümlede basit, türemiş ve birleşik yapılı sözcüklere örnek vardır. E) V. cümle öznesi ortak bağlı bir cümledir. Günümüzde kum 7 anıt Yayınları

3 1. Şu edebiyatı küçümseme tavırları yok mu ya; kah rediyor adamı! II. Oysaki ilim bize dışı öğretir; onun öğrettikleri bi- zim dışımızda kalır. III. Edebiyattan geçmemiş insan ne bir duyguyu kav- rar ne de bir olayı sezer. IV. Ahlâkın istediği de bu sezme, kavrama gücüdür. V. Sanat ve edebiyat ise öğretmez; sezdirir, kavratır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü- tün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin bir- biriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ile III D) III ile IV B) II ile III E) III ile V. C) II ile IV

26. "Gotik" sözcüğü, barbar bir kavim olarak anılan "Goth”ları çağrıştırsa da sözcüğün kökeninin bu kavimle bağlantılı olma- si hakkında kesin bir kanıt bulunmamaktadır. (1) Karanlığı, zul- mü, kötülüğü ve gotik mimariyi çağrıştırsa da "gotik" sözcü- ğünün adını alan yazınsal türde modern çağa rağmen değiş- meyen ilkel duygular yer almaktadır. (II) İlk başlarda deneysel bir tür olarak eserler yazılmaya başlanmıştır. (1) Walpole'un "The Castle of Otronto" eseriyle Clara Reeve'in "Old English Baron" eserlerinin ön sözünde yazarlar bu doğrultuda bir yak- laşım gösterdiklerini vurgularlar. (IV) Gotik yazını, yazın dünya- sina deneysel olarak başlayıp daha sonra da ana akıma kabul edilmeyen ve bir alt tür olarak anılan bir tür olmuştur. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine, parça- nın akışına göre "İlk gotik roman olan 'The Castle of Otron- to'nun ön sözünde 'gotik bir roman' ifadesinin geçmesiyle 'gotik' sözcüğünün anlam değiştirdiği görülür." cümlesi geti- rilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

2. (1) Edebiyatımızda eleştiri denince akla ilk gelen isimlerden biridir Fethi Naci. (II) Yaşamını adeta edebiyat eleştirisine, özellikle roman ve hikâye eleştirmenliğine adamıştır. (III) Yıl- ların verdiği birikim ve deneyimle kendine has ahengi bulan, bu ahenkle eşsiz dizeler söyleyebilen Fethi Naci, edebiyatse- verlerin tiryakisi olduğu bir yazardı. (IV) Kitap okuma yazıla- ri değildir Fethi Naci'nin yazıları. (V) Uzman titizliğiyle bir edebî parçanın artıları ve eksilerini ortaya koyan, yani tam anlamıy- la eleştiren yazılardır. (VI) Yazıların okuyucunun ilgisini çekme- si de bundandır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf, numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? C) IV D) V A) II B) II E) VI

l sa- Sarı- rşı- mış ra at 2. 32. ve 33 soruları aşağıdakı parçaya göre cevaplayınız. Üniversite sınavlarına hazırlanan kızıma kitap almak için bir kitabevine giriverdim. Gözlerim rafların arasın- da gezinen parmaklarımdan bir çırpıda ayrıldı; âdeta bana seslenir gibi bir kitap, bulunduğu raftan el salli- yordu. Kitabı elime alıp göz gezdireyim derken kitap bir anda ters yöne evrildi. "Heh işte, yakaladım yine bir baskı hatası!" deyiverdim her zamanki eleştirmen bir yazar edasıyla! Bir çalışan, tebessümle "Merak et- meyin hata yok; o, iki taraflı bir kitaptır. Üstünde de yazdığı gibi hem Türkçe hem matematik kitabıdır." de- di. Hayli ilgimi çeken bu kitabın bir öğretmen arkada- şımın da tavsiye ettiği "Paragraf Problemleri" isimli ki- tap olduğunu sonradan fark ettim. Ama beni bile bu kadar şaşırttıysa kızımın beğenmemesi ----. 34. Ses yönünd öğretir. Kim gıçtaki gib 32. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağı- dakilerden hangisi getirilemez? A) mümkün değil B) işten bile değil C) söz konusu değil D) bahis konusu değil E) ihtimal dâhilinde değil lanak: ayrı ayrı y rula yoğr köklerin Bu par latılm A S YAYINLARI SERI B) C

(1) Duygularla beraber müziğin yaygın olarak bağdaştırıl- diği diğer bir alan matematiktir. ((11) Gerçekte müziğin bir sanat olarak görülmesinin kökeni Antik Yunan'a gitmekte- dir ve Orta Çağ'ın sonlarına kadar Avrupa'da kabul gör- müştür. (III) Müziğin matematikle ilişkisinin başlangıcı, genelde Pythagoras'a dayandırılır. (IV) Efsaneye göre Pythagoras, bir gün demircinin önünden geçerken bazı çekiçlerin uyumlu, bazılarının uyumsuz sesler çıkarttığını duymuştur. (V) Bunun nedenini öğrenmek için demirci dük- kânına girdiğinde uyumlu sesler çıkartan çekiçlerin ağır- lıklarının birbirleriyle sayısal olarak orantılı olduğunu fark etmiştir. (VI) Bu gözleminden hareket ederek, sesler ara- sındaki uyum ve uyumsuzluk ilişkilerinin sayısal orantılara bağlı olduğu kanaatine vararak müzikle matematik ilişkisi- ni ortaya koymuştur. 25 Deneme 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? 2 A) Matematik ve müzik ilişkisinin söylencelik duru- muna By Müziğin bir sanat olarak görülmeye başlandığı zamana Müzikle duygular arasında gerçekleştirilen uyuma D) Müzikle matematik arasındaki bağın Pythagoras'la ilgisine E) Pythagoras'un somut özellik içeren gözlemlerine

KÇE TESTİ 28.. CEYCO KENKOⓇ KK-613D 'Cº M Iome TYT Çocuklar tıpkı bizim gibi çeşitli nedenlerden dolayı bazı dönemlerde başarılı bazı dönemlerde başarısız olabilir. Önemli olan çocuğunuza her ne olursa olsun "seni koşul- suz seviyorum, sen benim için çok değerlisin" mesajını vermektir. Bazen çocuğunuza gösterecek sabrınız olmayabilir. Yor- gun bir iş gününden sonra ödevler konusunda çocuğu- nuza yardım edemeyebilir ya da ödevlerine yardım eder- ken çok sinirli ve sabırsız davranabilirsiniz. Bu tavrınız çocuğunuzu olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle çocuğu- nuza ödevlerini yaparken destek olacak bir başka insan bulabilirsiniz Bu iki parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Olumlu yargı bildiren konularda farklı durumlarla ilgili öneri sunmaktadırlar. B) Ayni olguyu farklı yönleri ile değerlendirip ele almaktadır- ar. C) Farklı üsluplar kullanarak konuyu farklı şekilde dile getir- mektedirler. Olumsuz bir düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnek- ler sunmaktadırlar. Farklı görüşlerin asla birbirini destekleyemeyeceğini göstermektedirler. 350 S

3 Bana hayatımı duyduğum, gördüğüm ve yaşadığım gi- bi anlatmamı yasak edenler, mimara da desinler ki sen binalardan kendine göre değil başkasına göre, kendi bilginle değil başkasının bilgisiyle söz edeceksin. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Belgisiz sıfat vardır. B) Kişi zamiri kullanılmıştır. C) Birleşik fiil kullanılmıştır. D) Farklı türde fiilimsiler vardır. E) Edat ve bağlaç kullanılmıştır.

TYT/Türkçe 11. (1) Yeşilçam'ın senaryoları ya yabancı filmlerden devşi- riliyor ya da bir senaryo diğerine adapte ediliyor, bazen aynı anda üç farklı film çekiliyor, bazen senaryosu bile olmadan filmler "motor" diyordu. (II) O dönemin en ünlü ve verimli senaryo yazarları, 1000'i aşkın senaryolarıy- la Bülent Oran, Safa Önal, ön sıralarda yer alıyordu. (III) Bazen ortak senaryolar yazılıyor, bazen adaptas- yonlar ve eklemelerle yeni filmler üretiliyordu. (IV) Oran, filmlerdeki "akıl almaz tesadüfleri" özellikle yarattıklarını çünkü seyircilerin bunları bekleyip istediğini belirtiyor. (V) Bu dramatik yapı ve kurgu da sık sık kaynak olarak kullanılan 19. yüzyıl Fransız popüler romanlarından almaktaydı. (VI) Yeşilçam sineması her zaman hedef kitle olarak geniş halk topluluklarını aldı. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) BH CHV II B) (D) V E) VI 12. Eleanor H. Porter, karşılaştığı binbir zorluğa inanıl- maz yöntemlerle karşı koyan bir çocuğun ilham veren hikâyesini anlatıyor Pollyanna'da. Bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket nedir? Yoksulluk, yalnız- endemik- 13. 151

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. Inanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.

? 1, 2, 3, 4 ve 5. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Bilişim teknolojisi, bilgi teknolojisi, informasyon teknolojisi veya enformasyon teknolojisi, bilgisayar tabanlı bilişim sistemleri- nin, özellikle yazılım uygulamaları ve bilgisayar donanımının incelenmesi, tasarlanması, geliştirilmesi, yürütülmesi, yönetimi ve desteğine verilen addır. Robotik ve kodlama dediğimiz yeni trend aslında bilişim teknolojisinin bir alt dalıdır. Ayrıca robotik ve kodlama ile çocuklarımız, hacker, mühendis veya yazılımcı olacak diye bir şart yok, Kazanımlarına bakıldığında algoritmik düşünce becerisi, mantıksal neden sonuç ilişkisi, problem çöz- me becerisi, inovatif düşünce becerisi, üreten birey olma gibi özellikler ile 21. yüzyıl becerisine sahip bireyler yetiştirmektir. "Pekâlâ bu robotik ve kodlama eğitimlerini kimler yapmalı?" diye sorulduğunda akla ilk gelen bilişim teknolojileri öğretmeni oluyor fakat maalesef ülkemizde pek de öyle değil. Bakıldığın- da diğer branş öğretmenleri olsun, formasyon bilgisine sahip olmayan mühendisler olsun, 2 yıllık bilgisayar bölümü okuyan öğrenciler olsun hatta 24 saatten kısa sürede robotik ve kod- lama sertifikası adı altında eğitimler alıp sözde eğitmen olan bireyler olsun bu eğitimi verebiliyor. Dünyanın en değerli şirketi Apple'in CEO'su "Kodlama, her çocuğa öğretilecek ikinci bir dil olmalı." diyor. Evet, biz de ülke olarak buna katılıyoruz. Ancak dünya bunu gerçekten eğitim adı altında verirken biz ülke ola- rak bunu reklam adı altında gerçekleştiriyoruz. Sırf gösteriş için binlerce liralık laboratuvarlar kuruyoruz. Bu parçaya gelebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilişim Teknolojilerinde Insan B) Robotik ve Kodlama \/ Insan ve Bilişim D) Robotik Insanlar E) Devletler ve Informasyon Bu 5

23. (1) 1941 yılında gösterime giren "Yurttaş Kane" sinema anlayışına özellikle montaj, deep focus tekniği ve makyaj/ bakımdan birçok yenilikçi katkı sunmuştur. (II) Filmin sine maya en büyük katkısı, alt açının doğru bir biçimde kulla- nılmaya başlanmasıdır. (III) O zamana kadar kullanılmavan alt açılar nedeniyle tavan hiç gözükmemekte, aydınlatma amacıyla kullanılan ışıklar da burada bulunmaktaydı. (IV) Ancak bu filmin getirdiği bu yenilik sonucunda yandan ay- dınlatma, etkili bir biçimde kullanılmaya başlanmıştır. (M) Filmin öyküsü birçok katmandan oluşmaktadır; iktidarın doğası, karakter ve kader ilişkisi gibi kavramsal temaların yanı sıra gündelik yaşamın biçimlendirici güçleri ve arala- rindaki ilişkiler anlatılmaktadır. Bu parçdaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III LIV E) V N

16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde iyelik eki almış sözcük özne görevindedir? A) Çocukluğum Bursa'da, gençliğim ise İzmir'de geç- mişti. B) Evin penceresinden güvercinleri izleyerek geçirirdim günlerimi ben. C) Karşılık beklemeden yapılan iyilikler amacına ulaşır. D) Adam yorgunluktan tahta sedirin üzerinde uyuya- kalmıştı. E) Anne ve kız, çarşının kalabalığına aldırmadan hızlı hızlı yürüyorlardı. TÜRKÇE SAY-EA-SÓZ / 30