Paragrafta Yapı Soruları

4. Bir dilin kusurlu olması, bir toplum için ne kadar tehlikelidir? Eğer dil kusurlu olursa kullandığımız sözcükler, duygu ve düşüncelerimizi iyi anlatamayacaktır. Duygu ve düşünce iyi anlatılamazsa yapılması gereken işler de doğru yapıla- maz. Bu işler ve görevler gereği gibi yapılmazsa toplumun töresi ve kültürü bozulur. Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapacaktır ve adalet yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen halk; ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemeyecektir. İşte bunun içindir ki ---- Yukarıdaki metnin sonunu metne uygun olabilecek şekilde tamamlayınız.

27. Gida egemenliği, insanların gida politikasını şekillendirme hakkı olarak tanımlanmaktadır. Gida egemenliği, tam olarak gıda üzerinde insanların haklara sahip olma hakkını aramakla ilgilidir. Gida egemenliğini gıda güvenliği ile karşılaştırmak- ta fayda var. Gida egemenliği, gıda tüketiminin istikrarlı bir şekilde genişlemesini sürdürmek, üretim ve fiyatlardaki dal- galanmalan dengelemek için temel gıda maddelerinin yeterli dünya gida arzının her zaman mevcudiyeti temel amaçtır. ---- Sağlıkta eşitlik ve gıda güvenliği araştırmalan, gida ege- menliği araştırmalarından çok daha fazladır. İklim değişikliği, biyoteknoloji, ekolojinin korunması, cinsiyet eşitliğinin sağ- lanması, ırksallaştırma, yerlilik, yoksulluk azaltılması, vatan- daşlık ve gıda sistemindeki sağlık eşitsizliklerini azaltma çok önemlidir. Sağlıklı okul gıda sistemlerini yönetmek, toprak verimliliğini arttırmak, insanlann cinsiyet eşitliğini sağlamak ve beslenmeyi teşvik etmek önemli gida egemenliği kuralla- rındandır. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sağlıkta eşitliği teşvik etmek için güçlü potansiyele sa- hip müdahaleleri belirlemek gerekir. B) Gıda güvenliği, tüm insanların her zaman aktif ve sağlık- lı bir yaşam için beslenme ihtiyaçlarını ve gıda tercihleri- ni karşılayan yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya fiziksel, sosyal ve ekonomik erişimin olduğu bir durum olarak bilinmektedir. C) Gıda güvenliği ve gida egemenliği terimleri sırasıyla sağlıkta eşitlikle ilgili bir dizi terimle birlikte değerlendi- rilmektedir. D) Gıda güvenliği konusunda dünya üzerindeki tüm insan- lara önemli görevler düşmektedir. E) Gıda güvenliği tanımının tüm dünyada değişimi ve kav- ramların genişlemesi, uluslararası gıda tüketim ve üre- tim önceliklerinin şekillenmesinde yol gösterici bir kav- ram olmuştur.

e 30. Irene Kasırgası karadan oldukça uzak durduğu için, kıyı şeri- di uyarısı veya nöbeti yapılmadı. Irene'in herhangi bir gemiyi etkilediğine ya da genel anlamda herhangi bir hasara yol aç- tığına dair bir bildirim yapılmad. Bununla birlikte kasırganın oluşturduğu dalgalar, Amerika Birleşik Devletleri doğu kıyısı boyunca "çeken akıntı" oluşma riskini artırdı. New Jersey'deki birçok plajda yüzme faaliyetleri kısıtlanırken bir kumsaldaki cankurtaranlar, üç gün içerisinde 100'den fazla kurtarma iş- lemi gerçekleştirdiklerini bildirdi Kabarma sebebiyle meyda- na gelen New York sahil şeridindeki dalgalar, 2,4 m'ye kadar ulaştı. 14 Ağustos'ta Long Beach, New York yakınlarında, 32 çeken akıntıya yakalanarak boğulan 16 yaşındaki bir erkeğin cesedi, 16 Ağustos'ta kıyıya vurdu. Bu parçada Irene Kasırgası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bir kişinin ölümüne sebep olmuştur. BY Yaz ayında meydana gelmiştir. C Sebep olduğu dalgalar 2 m'yi aşmıştır. D) Birçok insanın boğulma tehlikesi yaşamasına neden ol- muştur. E) Gemilere ne yaptığıyla ilgili bir açıklama yapılmamıştır. atc yayınları

29. Sete çekimlerinde birden fazla kişi olduğunda porian ayar lamak zorlapyor. Bu sorun selfie çubuklanyla kısmen giderilebiliyor elbette ama bu sefer de görüntüye çubuk gi rebiliyor. Oysa Robert Comelus hem kadraj ayarlama ya çözüm getiriyor hem de arzu edlen pozu çekmeye izin veriyor. b Win ile telefona bagianan cihaz, bir ais telefon kuldyla birlikte geliyor. (V) Kahn gövdesinden kaydınlara pkanilan kamera oldukça ince bir yaprya sahip ve yüzeye tutturulabiliyor. (V) Bu şekilde kadraj istendiği gibi ayarlana biliyor ve arzu edilen karsler çekilebiliyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akşına göre, "Bu sayede kameray telefonia birlikte her yere tagmak kolaylasyor." cümlesi getirilebilir? A) I CJE DIIV DV be bir okt Co ok ra ya

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.

17. 1. Yazı yazmayı kolaylaştıran anlık kıvılcımlar, tohumcuk- lar vardır; birden ışıldayıp kayboluverirler. II. Bunların sıcağı sıcağına izini sürmezsek o kıvılcımla bir- likte içimize damlayıveren duygu ve düşüncenin özgün biçimi elden kaçırılmış olur. III. Bu; tipki, atış menzilinden çıkmakta olan hedefi vurmak için, bir iki saniye içinde harekete geçmek gibidir. IV. Çünkü bunlar, o "an"a özgü duygu ve düşüncelerdir, si- caklığını yitirdikten sonra etkisini koruyamaz. V. Gerçek yazarlar, o an çok önemli bir işle uğraşmıyor- larsa bu kıvılcımın peşini bırakmazlar. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? B) II ile V A) II ile III D) III ile V E) IV ile V C) III ile IV 2

10. I. Alaca bir karanlık sarıyorken her yeri FİİLİMSİLER Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri II. Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya III. Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya IV. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince V. Az değildir, varmadan senin gibi yurduna Post verenler yabanın hayduduna kurduna Numaralanmış dizelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söyle- nemez? A) I. dizelerde zarf-fiil ekini alan sözcük önce çekim eki almıştır. Bl. dizelerde isim-fiil bir edatla öbekleşerek cümleye sebep anlamı katmıştır. III. dizelerde zarf-fiil ikileme oluşturarak cümleye durum an- lamı katmıştır. D) IV. dizelerde farklı türde fiilimsiler bir arada kullanılmıştır. E) V. dizelerde sifat-fiil ekini alan sözcük isim görevinde kulla- nılmıştır.

ens Yayınları 6. (1) Öncelikle, filmin senaryosu çok ince detaylarla ve çok dikkatlice yazılmış. (II) Filmde bir cinayet sanığının öyküsü etrafında 12 jüri üyesinin de öyküsüne yer veri- liyor. (III) Her birinin karakteri, önyargıları, konu hakkın- daki kararları, davranışları ayrı ayrı sağlam temellere oturtulmuş. (IV) Her bir jüri üyesinin anlattıkları tıpkı birer kısa öykü gibi, o jüri üyesinin hayatı hakkında küçük ipuçları vererek izleyiciyi bir bulmaca daha çöz- meye itiyor. (V) Sırf bu açıdan, senaryo başlı başına sağlam bir edebi eser niteliğinde. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangileri öznellik içermez? A) I vet B) Yalnız II D) Live TV 11 (C) II ve IV E) IV ve V

7. Başıboş kırlara salar tayını Elinden düşürmez okla yayını Ellere bırakır zafer payını Memleket yolunda kurban olurlar Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi kullanıl- mamıştır A) Bağlac B) Eylemsi C) Çekimli eylem D) Ad tamlaması E) Birleşik eylem 10

VTYTK1 15. I. Bebekler, insanların çok büyük bir kısmı için çok sevimliler. Onları izlemek bile çoğu insanı mutlu etmeye yetiyor. Darwin, bebeklere karşı duydu- ğumuz bu doğal ve yaygın sevginin arkasında, türümüzün devamlılığını sağlamak geliştirmiş ol- duğumuz bir içgüdü olduğunu söylüyor. II. Nobel Ödüllü zoolog Konrad Lorenz de bu iç- güdünün tetiklenmesinde, bebeklerin yüzlerinin özel yapısının da pay sahibi olduğunu söylüyor. Normalden büyük kafaları ve gözleri, çıkık ya- nakları ve geniş alınları gibi fiziksel özelliklerinin ebeveyn içgüdülerimizi ortaya çıkardığını iddia ediyor. Üstelik bu durumun yalnızca insan yav- ruları için değil, farklı hayvanların yavruları için de geçerli olduğunu söylüyor. Yukarıda verilen II. parça için hangisi söylenebilir? A) 1. cümledeki kanıya zıt bir durumdan söz edilmiş- tir. B) I. cümlede öne sürülen düşünce açıklanıp des- teklenmiştir. I. cümledeki yargının tersinin doğruluğuna ilişkin bir olgudan bahsedilmiştir. D) I. cümlede anlatılan durumla ilgili çıkarımda bu- lunmuştur. E) I. cümledeki öngörünün gerekçeleri verilmiştir.

1B DENEME SINAVI 39 ve 40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Feynman tekniği, Amerikan fizikçi Richard Feynman tarafin- dan bulunmuş bir konuyu daha etkili ve verimli öğrenmenin en etkili şeklidir. Bu bilgiyi bilmek ve öğrenmek arasındaki bariz fark ortaya koyar. Omeğin hiç bisiklete binmemiş bir insan bisikletin yapimini, pedalin nasıl çevrileceğini, direksi- yonun nasıl döndürüleceğini, bisikletin temel prensiplerini ve hatta bisikleti atomuna kadar bilebilir. Ancak o insan bisik- lete ilk bindiğinde yalpalayacaktır. İşte bir bilgiyi öğrenirken yalpalamamak için Feynman tekniğini denemelisiniz. Feyn- man tekniğinin aşamalan şu şekildedir: Oğrenmek istediği- niz konuyu belirleyin ve yazın. Sonrasında bu konu hakkında bildiğiniz her şeyi altına doğru sıralayın. Konu hakkında hiç bir fikri olmayan birine anlatır gibi anlatın. Bu aşamada Albert Einstein'in "Bir şeyi 6 yaşında bir çocuğa anlatamıyorsanız siz de anlamamışsınız demektir." sözünü kendinize referans alabilirsiniz. Takıldığınız yerde kaynaklardan yardım alın ve benzerlikler kurarak konuyu basitleştirin. Feynman tekniğini anlamakta ve hatırlamakta zorlandığınız konularda ve sınavlanniza çalı- şirken rahatça kullanabilirsiniz. TYTTÜRKÇE TESTİ 39. Feynman tekniği aşamalan ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi yanlıştır? A) Seçilen konu hakkında bilinen şeyler sıralanmalıdır. B) Ogrenilmek istenen konuyu belirlemek ilk aşamadır. C) Kaynaklardan yardim alinmaması gerekir. D) Konuyu konu hakkinda hiçbir bilgisi olmayan birine an- latır gibi anlatmak gerekir. E) Ogrenilmek istenen konunun yazılması önemlidir. 40. Feynman tekniği ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlış tır?

miş- vol una ca- en- lin. çın tir- ta- cük IŞ- zin, e- ik- tir. e- Doktrin Yayınları 108 CTAçıklama Öyküleme erme D) Karşılaştırma 4. Türkiye edebiyatında şehir esnafı ve zanaatkârlarının, aydınların, köyün ve köylünün hayatlarını natüralist, hatta gerçekçi, hatta eleştirel gerçekçi bir gözle yazanlara Sabahattin'den çok önce rastliyoruz. Bu- rada şunu kısaca yazmadan edemeyeceğim, Mah- mut Makal'ın ünlü "köy anılarından" hemen hemen elli yıl önce "Küçük Paşa" adında bir roman yayım- lanmıştır Türkiye'de. Bu romanın birinci bölümünde anlatılan köyle elli yıl sonra Makal'ın anlattığı köy arasında, açlık, sefalet, cehalet, çocuk ve kadın is- tismarı vs. bakımından hemen hemen hiç bir ayrım yoktur. Her iki kitapta da natüralizm ağır basmakla birlikte eleştirel gerçekçi nitelikler bulmak da müm- kündür. Evet, Türkiye orta sınıflarının, köylüsünün, yoksulunun hayatlarını bizde anlatan ilk yazar Sa- bahattin Ali değildir. Ama bunu büyük bir ustalık- la, devrimci, halkçı, gerçekçi bir görüşle yapan ilk hikâyecimiz, romancımız o'dur. A) Betimleme B) Karşılaştırma C) Örneklendirme D) Tanık gösterme Tartışma Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım tek- niklerinden hangisi kullanılmıştır? 6. Bir y anla mid ğind sun * yak tiyc Pe ed Be bu B 7. A 0

10. Bahçemde ıslak toprağın, odamda eski kitapların kokusu, aklımdaysa hüznü var gözlerinin, ellerinin. Garip bir serinlik içinde yüzüyor dışarıda ağaçlar. Açık kalan penceremden içeriye dolduruyor rüzgâr, serinliği. Bir kahve çekiyor canım şöyle bol köpüklü, şeker misali katıyorum hatıranı üzerine. Kahveyle birlikte hatıran da karışıyor. Son gülleri suluyorum, ekmek veriyorum güvercinlere. Mademki eylül işte, mademki dökülüyor yapraklar, dökülüyor gözyaşım da senden kalan satırların üzerine. Bir kuş pencere- me konuyor, bir kadın kaldırım taşına çöküp oturu- yor, bir ilkokul geçiyor kaldırımdan civil civil. Radyo- da Âşiyan yollarından ses veriyor Zeki Müren. Öğle uykusundan uyanmış bir çocuğun o tatlı sersemliği içinde sen; şarkım, şiirim ve ruhum oluyorsun dilim- de. Ve saklanıyor sesim sokak satıcılarının gürültü- süne. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Anlatıcı, duygusal dünyasıyla yansıtılmıştır. B) Iç konuşma tekniğinden yararlanılmıştır. C) Gerçekçi tabiat tasvirlerine yer verilmiştir. D) Anlatmaya bağlı edebî bir metinden alınmıştır. E) Mecazlı anlatım ağır basmaktadır. 2

www.soubankasi.net 9 258 Yığınlar yani sanata bir eğlence gözüyle bakanlar sana- çokluk cılız yaratmalardan izledikleri için önlerindeki örneklerin berisinde kalmış olan yeniliğe varmakta bir hayli zorluk çekerler. Yeniliğin anlaşılması ve benim- senmesi çok sonra, onu sezip yığınlara tanıtan birkaç uyanık eleştirmenin ya da bu yaklaştırma işinden çıkarı bulunan edebiyat simsarlarının ortaya çıkmasıyla ger- çekleşebilir. Kimi zaman yeniliği getiren şairin, herhangi bir modayı yaymış bulunması gibi sanatla hiç ilgisi ol- mayan bir nedene dayanarak üne kavuşması da yenili- ğin kabul edilmesinde rol oynayabilir. Bundan şu sonuç çıkar ki, yeniliğin, yeni bir sanatın ya da daha genel ola- rak sanatın anlaşılması öyle sağlam temeller üzerine oturtulmuş değildir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı yoktur? A) Sanatsal bir yeniliğin benimsenmesinde geçerli genel kurallar var mıdır? B) Bir yeniliğin anlaşılıp destek bulması hemen gerçek- leşir mi? ol- C) Ünlü bir sanatçının yeni bir edebî akımdan yana ması o akımın daha kolay benimsenmesini sağlar mı? D Sıradan insanların yenilikleri anlamakta ve benimse- mekte zorlanmasının nedeni nedir? E) Sanatta yeniliklerin desteklenmesinde eleştirmen di- şındaki kişilerin rolü var mıdır?

23. Danimarkalı Doktor Peter Panum 1846'da Faroe Adaları'ndaki kızamık salgınını araştırmaya gittiğinde 98 yaşlı bireyin kızamık virüsüne karşı bağışıklık geliştirmiş olduğunu fark etti. Bu kişiler 1781'de görülen önce- ki salgından kurtulanlardı. Kızamık virüsü ile tek bir karşılaşma onlara, ömür boyu koruma sağlamıştı. SARS-CoV-2 çok yeni bir virüs oldu- ğu için, enfeksiyon geçiren kişiler- de bağışıklık korumasının ne kadar süreceği henüz tam olarak bilinmiyor ve bu nedenle de iyileşmiş kişile- rin bağışıklık tepkileri araştırılıyor. Araştırmalar coronavirüse bağışık- lığın uzun süreli olmadığını ortaya koyuyor. 7 BENIM HOCAM Deneme - 14 ● Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konunun değişik bakış açıları ortaya konmuştur. B) Birbirini destekleyen iki farklı olgu üzerinde durulmuştur. C) Bilgi birikimiyle iki olay arasında ben- zerlikler ortaya konmuştur. D) Bulaşıcı hastalıkların içerik farklılığı ortaya konmuştur. E) Bilinenden yola çıkılarak bilinmeyene ulaşılmıştır.

(1) Türk şiirinde ele alınan dikkat çekici konulardan biri merhamet temidir. (II) Yoksul, kimsesiz, hasta, çaresiz insanların gündelik hayatında yaşadığı olaylar, halkın çektiği ızdıraplar ya da karşılaştığı haksız durumlar; acıma ve merhamet duygusu etrafında işlenir. (1) Ne- redeyse bir moda hâlini alan bu temin konu edildiği tarih, Servetifünun Dönemi'ne rastlar. (IV) Meşrutiyet sonrasında da cazibesini sürdüren merhamet temini ele alanlardan biri de Mehmet Akif Ersoy'dur. (V) Özellikle Safahat'ın birinci kitabında toplanan bu tarz şiirler, şaire şöhret kazandıran ve aynı zamanda onun en beğenilen şiirleri arasında yer alır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre, "Bu devrin şairlerini ortak temalar işlemeye yönelten etkenler; devrin ortak ların belirlediği ortak tesirlerdir." cümlesi getirilebilir? E)V A) 11 C) III D) IV MMM 287