Paragrafta Yapı Soruları

4. 1. Savaşın hiçbir şey için bir çözüm olmadığı ve ak- sine birçok kötü durumu daha da kötüye sürükle- diğini gördük. II. Ülkeler arası ilişkilerde bu nedenle savaş değil barış politikası güdülmelidir Savaş, ülkelerin olgunluk seviyeleriyle ilgili bir du- rumdur, IV. Olgunluk düzeyleri farklı olan ülkelerin olası bir tehdit anında hemen savaşa başvurmaları doğal- dır. V.Bu politika da ancak ülkelerin olgunluk düzeyleri- nin bir olmasıyla gerçekleşebilir. Yukarıdaki numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri birbiriyle yer değiş- tirmelidir? A) II. ve TV. B) X.Ve V. D) Ive V. acral Soru Banka C) ve V. E) I. ve IV.

sessiz bir farklı yo- eyi etkiler. şamın do- mizi derde erimizdir. depres- e ilgili bu mi sadece in etkiler şılabilir? yaşadık- bazı zor- zorlu ya- konuda utsuzlu- 25. ara sözlerin veya ara cumlelerin başına ve sonuna konur. E) Tirnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur. 1. Yaşın ilerlemesi ve yaşlılığın netleşmesi ile vücutta fizyo- lojik olarak olumsuz değişiklikler meydana gelmektedir. II. Bu tanıma göre genellikle 60 yaşlarında ortaya çıktığı ve doğumla başladığı varsayılan yaşlılık belirtilerinin, 80 yaş larına doğru artık netleştiği kabul edilir. III. Vücutta geriye dönüşü olmayan değişimlerin meydana gel- mesi, yaşlılık olarak nitelendirilir. IV. Bu değişikliklere kronik hastalıkların da eşlik etmesi sonu- cunda kaliteli yaşam oldukça zor bir hål almakta, işte tam bu noktada da egzersizin önemi ortaya çıkmaktadır. V. Düzenli yapılan egzersizlerin kaliteli yaşamada çok önemli olduğu ve yaşlanma ile gerileyen vücut fonksiyonlarını ge- liştirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için numa- ralanmış cümlelerin hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve II D) II ve IV B) I ve III E) Ill ve V C) II ve 1. OTURUM (TYT) DENEME-4 Diğer sayfaya geçiniz.

ri 19. Uzun tüylü, çıkık karnı kara batmış çelimsiz beygir son | gücünü kullanarak güç bela ilerliyordu. Sürekli sırtına || IV inen kamçıdan kurtulmak için adımlarını sıklaştırıyor, V kısa bacakları derin kar tabakalarına dalıp kayboluyor- du. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I- Kurallı birleşik sıfattır. B) II - Belirtme hâli ve iyelik eki almış bir isimdir. C) III - Kökü isim olan türemiş bir fiildir. D) IV - Türemiş sözcüktür. E) V - Kökü fiil olan türemiş bir sözcüktür.

30. Gel seninle resim yapalım. Bir yüz çizelim ince, Küçük, nezleli bir burun Ve gözler zeytin iriliğinde. Sonra bir gelincik, ince bir boyun, Soyulmuş bademden daha ak bir ten, Öyle bir yüz ki seher vakti Mutluluk estirsin güneş doğarken Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İlk dörtlükte hâl eki almış tek sözcük vardır. B) Türemiş sözcükler bulunmaktadır. C) Türemiş ve basit yapılı fiil vardır. D) Çekim eki almış sözcük kullanılmıştır. E) Birleşik yapılı isim bulunmaktadır.

olarak göre- PEGEMAKADEMI- 19. III. IV. V. Dilin şekillenmesindeki en önemli ölçüt halktır. Halkın ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlayan bir dil anlayışı bilimsellikten uzaktır. Dili birtakım kurallara bağlamak, dilin gelişimini engeller. Dildeki yanlış ve doğrular, dil konusunda uzman kişilerce belirlenmelidir. A) B) Dilin, önceden belirlenmiş kuralların dışında de- ğerlendirilmesi yanlıştır. Yukarıdaki numaralı cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır? 1. cümle, isim cümlesidir. H. cümlede, belirtili isim tamlaması, sifat fiil grubu içinde yer almıştır. C) III. cümlenin öznesi, isim fill grubudur. D) IV. cümlede, örtülü özne kullanılmıştır. E) V. cümlede, çekimi fiil kullanılmıştır.

D Roman yazarı, romanındaki kişilerin düşüncelerine, uyarlıklarına ortak olmalı, onlar gibi düşünmeli, onlar gibi duyumsamalıdır yazarken. Özellikle bizim toplu- umuz için geçerli bir yöntemdir bu. Çünkü Anadolu sanının yüzyıllardan beri süzülüp gelen bir yaşam biçimi; doğaya, insana, topluma, kendine özgü bir bakışı vardır. Bunun bütün yönleriyle romanlaştırıl- masının, açık, anlaşılır, özlü bir anlatımla okura ulaş- tırılmasının gereğine inanıyorum. İşte romanlarımda yapmaya çalıştığım budur bir bakıma. Bu parçadan, romancılarla ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir? A) İçinde bulunduğu toplumu yönlendirmelidir. B) Kendisini roman kişileriyle özdeşleştirmelidir. C) Okurun düzeyini iyi belirlemelidir. D) Her romanında, farklı yaşam biçimlerini yansıtma- lıdır. E) Toplumun tarihsel gelişimini göstermelidir. 2001 / ÖSS

-BYsb BYBE inst nelmien nebnusuy übuvov 9. 1. Kısa süre sonra etrafı kahvenin lezzetli aroması sa- rar, meraklı keşişler bu sefer kavrulmuş meyveyi demleyerek içecek hâline getirirler. II. Kahvenin tarihçesi, MS 800-850 yıllarında Etiyop- yalı bir çobanın, güttüğü keçilerin bir meyveyi ye- dikten sonra canlandıklarını fark etmesiyle başlar. III. Kahvenin tadını çok beğenen insanlar, kahve to- humlarını dünyada yaygın hâle getirirler. IV. Kendisi de bu meyveyi denemeye karar verir. V. Kahveyi denedikten sonra acı tadını beğenmediği için hepsini ateşe atar. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) B) II C) III D) IV E) V 90

TYT Türkçe 19. Okunan bir şiir, bir hikâye, bir roman, kurgu dünyasında 21. hayali bir buluşmayı gerçekleştirir ve günlük hayatımız içinde çok sık yapamadığımız farklı aynalarda kendimizi seyretme işlemini, bir eserin satırları arasında çok cazip ve külfetsiz bir gelişim hâline getirebilir. Bu hayali dünya, aslında günlük hayatın benzeridir; - A Bu parçanın sonuna, I. öyle ki bazen günlük hayatı olduğu gibi yansıtır. II. gerçek hayattan fazla uzaklaşırsa inandırıcılığını yi- tirir. III. bu yönüyle hayatımızdan çok uzaktadır. IV. bir çeşit gazete haberinden hiç farkı yoktur. yargılarından hangileri getirilebilir? Ng ll B ve IV D) Il ye Iv C)/I ve III E) /III ve IV 20. Divan edebiyatı gerçek hayattan kopuk mudur? Gerçek- ten de bizim edebiyatımızda sık sık gündeme gelen bir sorudur bu. Sorunun temelinde yatan kanaat, yanlış bir değerlendirmeye dayanmaktadır. Biraz incelendiği za- man divan edebiyatının hayattan kopuk olmadığına dair önemli kan KOÇU

9 32. (1) Sanat eğitimi sayesinde kişi, içinde yaşadığı topluma karşı daha duyarlı olacaktır. (II) Sanat eğitimi estetik haz duyma ihtiyacını karşılayacaktır. (III) Kişinin içinde var olan yaratma içgüdüsünü de harekete geçirecektir. (IV) İnsan durup dururken üretemez. (V) Estetik değer taşıma, birlik ve bütünlük sergileme, tutarlı olma sanat eserini meydana getiren unsurların önde gelenlerindendir. (VI) Tabi bunlara bir de orijinal olması gerektiğini de eklemeliyiz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V ari 35

7. Uygarca ve refah içinde yaşamaya yetecek eğitimi, insanın aile içinde ya da kendi kendine alması yeterli olmadığından bu ihtiyacı karşılayacak kurumlar ortaya çıkmıştır. İnsanların eğitilmek için başkalarıyla ilişkiye geçmesi, toplumda eğitim için bir ilişkiler dokusu yaratmıştır; böylece okullar oluşturulmuştur. Okul, eğitimi üreten ve değişik adlarla anılan bütün eğitim sistemlerini kapsayan genel bir kavramdır. Bütün sistemler gibi eğitim sistemi de amaçları olan, bu amaçları gerçekleştirmek için girdiler alan, bunları bilimsel meslek birikimi ile amaçlar doğrultusunda işleyip dönüştüren ve çıktı veren bir sistemdir. Eğitim sisteminde üretim işlemi okulda yapıldığından sistemin kilit, stratejik ve vazgeçilmez ögesi okuldur. Okullarda bir grup öğrenciye toplumun ve bireyin ihtiyacına göre önceden hazırlanan programlar doğrultusunda öğretim faaliyetleri sunularak öğrencilerde istendik davranış değişikliği meydana getirilmeye çalışılmaktadır. Bu parçadan hareketle okulla ilgili olarak 1. Öğrencilerde ihtiyaçlarına göre davranış değişikliğinin gerçekleştirildiği ortamdır. II. Eğitimin üretilmesi ve icra edilmesinde anahtar rolü vardır. I. Oluşumunda bireyin ve toplumun talepleri etkili olmuştur. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız II D) I ve II E) I ve III (3 C) Yalnız III

give hinal 1. (1) Sekiz vapuru, her sabahki gibi birazdan hareket RUROCOR MB edeceğini homurtulu bir düdükle haber verdi. (II) Son elinsing yolcular telaşla koşup kapı kapanmadan binmeyi başardı. (III) Sonra tepesinde uçuşan martıları ardına katarak hareket etti. (IV) Yanımda, iskelede duran genç bir kadın, simidini küçük parçalara ayırıp martılarla paylaşıyordu. (V) 12-13 yaşlarında bir çocuk elindeki çay tepsisini önüme uzatıp "Vereyim mi abi bi' çay?" dediğinde vapur iyice ufalmıştı. Sugay Unamu niverid ter Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde evegözlemler anlatılmamıştır? inigiligi A) I bille B) II C) III smslissy mins! vid D) IV E) V oyub nojoy siviestie loy the *

bir ur? V. 11. 1. bunlardan yalnızca birkaçı II. her alanda ki tarih, moda, felsefe III. dergi yayımlanıyor IV. son yıllarda düşünebileceğimiz Vaylık hatta haftalık Yukarıda verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda hangisi baştan birinci olur? A) I. B) II. C) III. 5-3 D) IV. E) V

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi yapı- ca ötekilerden farklıdır? A) Her şey bir yana bu şehrin gece ışıklarına vur- gunum. B) Sen de gençlik heveslerinin boş olduğunu an- lattin. C) Lütfen bize de biri, yapılacak işleri zamanında bildirsin. D) Herkesin ne söyleyeceğine neden siz karar ve- riyorsunuz? E) Fırtına sokağımızdaki birçok binanın çatısını uçurdu. 1.

16. Insan, hayatı boyunca çocukken yakaladığı ve belleğine hapsettiği lezzetleri arar durur. Ben de yıllar önceki sofra- larımızı özlemle arıyorum şimdi. Babamın işten gelişi, tüm ailenin sofra başında toplanışı, annemin hazırladığı ren- gârenk salatalar, sarmalar, dolmalar, çeşit çeşit tatlılar... sıcacık çorba gelirdi önce, herkes Sofraya her zaman çorbasını içince sıradaki yemeğe geçilir, yemek esnasın- da kahkaha sesleri çınlardı salonumuzda. Sofradan kimse kalkmadan annem şerbeti üstünden akan mükemmel tat- lılardan birini getirirdi, sanırım en çok da bu enfes tatlıları özlüyorum. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hâkim bakış açılı anlatım vardır. B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. C) Öyküleme yoluna gidilmiştir. D) Yinelemelere yer verilmiştir E) Farklı duyularla ilgili ayrıntılar kullanılmıştır. A KA YON

5. 1 onlarn Müzisyen, size uzaydaki ritimlerin bütün şarkılarını söyle- sesi yebilir ama size ritmi yakalayan kulağı ve yankılanan s veremez. Bu cümlenin değerlendirilmesine ilişkin aşağıdaki yar- gılardan hangisi yanlıştır? A) Tamlayanı ve tamlananı sifat tamlaması olan belirtili isim tamlaması vardır. B) "veremez" sözcüğü basit zamanlı, birleşik yapılı bir fiil- dir. C) Çekimli fiillerin her ikisi de geniş zaman kipiyle çekim- lenmiştir. D) "şarkılarını" kelimesi çoğul, iyelik, hâl ekini sırasıyla al- mıştır. Belgisiz zamire ve ilgi zamirine yer verilmiştir.

10121 2. Bütün gerçekler açık seçiktir, pırıl pırıl yayılır, serilir gözleri- nin önüne. En derini, en çetini bile açıktır gerçeğin. Gerçeği söylemek, açık söylemektir bir bakıma. Nerede kapalı söy- leyiş, dolambaçlı konuşma varsa orada gerçekten kaçın- ma, doğrudan ürkme var demektir. Bütün uygarlıklar, insan yaratmaları, başarılar 1111 BUB Düşüncenin akışına göre, parçanın son cümlesi aşağı- dakilerden hangisiyle tamamlanabilir? A) açıklıktan, seçiklikten kaçındıkça gerçekten uzaklaşır. Baçık söyleyişin, gerçeği olduğu gibi benimseyişin ürün- leridir. C) açıklıktan kaçındığı için verimli olamamış bir türlü. D) bir bakışta kavranmayacak, alışılmadık şeyler değildir. E ancak açıklık derken sığlık, yavanlık anlaşılmasın. A A L 4. C C me I inig 97 16