Paragrafta Yapı Soruları

Budur son tahlilde Adem kendilerini-serüven Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? hazzını yaşamak bulduran B) derdiyle hozontenmek-hissettiren C) frattarm yakalamak-kendorter getren D) kayfine varmakanlayan Eladına bakmak-kestetticton T E M P 0 S 80. Mekân unsuru, olayların geçtiği çevreyi tanıt- manın ötesinde roman kahramanlarının hal ve ha- reketlerini etkilemek, mimari elemanları kullana- rak korkutucu bir atmosfer yaratmak, gerçekle- şecek olayların habercisi olmak amacına hizmet eder. Mekân, sadece anlatı ve anlatıyı oluşturan I öğeler açısından değil okur açısından da işlevsel- dir. Öykünün geçtiği mekânın ürkütücülüğü okurun düşünce dünyasını harekete geçirir ve o yönde bir beklenti içine girmesine neden olur. Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygun olur? S E 26 R 1 A) İlk dönem gotik edebiyat okurlarını heyecanlan- dırmak, ve dehşete düşürmek için mimari tarzın mekânlarını kendi melodramatik kurgularının bir dekoru olarak kullanır B) Gotik edebiyatta mekan ön plana çıkmış bir kav- ram değildir C) Gotik edebiyat işlevsel anlamda mekanı bir meta olarak kullanmaz D) Gotik edebiyatta mekân işlevsel özelliğe sahiptir E) Edebi eserlerde mekan kahramanı belirgin kil- mak için vardır getirilmesi er A) Ekonomile rultusunda B) Teknolojik dönemles biri, Grati C) Değişen verimlilik turmakt D) Geniş bilen fi avanta makta E) Firma yatın kulla olara ilinti

31. (1) "Sen Benim Hayatımsın", bir aşk romanı. (II) İki ki- şinin bütünleşmesi, bir hayatı paylaşması... (III) Bu, basit anlamda anladığımız gibi bir hayatı paylaşmak değil; kitabın başlığını oluşturan sözcükler, âşık olu- nan insanı hayatta aranabilecek her şeyi onda bulacak kadar sevmek anlamını taşıyor. (IV) Kitabı okurken Fer- zan Özpetek'in filmler çekmesini, kitaplar yazmasını aslında aşkın bir parçası olarak yaşadığını anlıyoruz. (V) Bu kitabının bir tür aşk mektubu olduğunu da söy- leyebilirim ama aslında bu, tüm dostluklara yazılmış bir mektup, en çok da artık aramızda olmayan dostlara. Bu parçada anlam bütünlüğünün oluşması için nu- maralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Öylesine bir sevgi ki hayatta boşluk bırakmıyor, merkezinde aşk olan bir hayat yaratıyor" cümlesi getirilmelidir? A) I. B) II. C) III D) IV. TÜRKÇE E) V. 6 33. I. 11. IV. Y a

7. DENEME 30. (1) Bu kitap okunur okunmaz, unutmak için yazılmış. (II) Kitap kadınların hayatının kasvetli ve karanlık ama geçici bir dönemiyle ilgili. (III) Ancak cümlelerin güzel- liği, dilin inanılmaz bir yaratıcılıkla kullanılıyor olması bu romanı tek kelimeyle olağanüstü yapıyor. (IV) Eser- lerinde, ülkenin tarihine olan yaklaşımını edebiyat yoluyla yeniden tanımlaması onu diğerlerinin bir adım önüne çıkarıyor. (V) Sonunda yazarın yaşadıklarını ve hissettiklerini en saf biçimiyle görebileceğimiz bir yapıt çıkmış ortaya. TÜRKÇE Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi parag- rafın anlam akışını bozmaktadır? ALI. B) II. C) III. D) IV. E) V. 32. S C

7. DENEME 24. Çanakkale Savaşı Günlüğü; deniz, kara ve hava savaşları hakkında hiç bilinmeyen detayları, unutulan hatıraları askerlerin gözüyle anlatan öykülerden oluşuyor. TÜRKÇE Bu cümleyle ilgili, aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Biçimce de anlamca da olumludur. B) Birden fazla yan cümlesi vardır. Bağımlı sıralı bir cümledir. D) Kuralli bir fiil cümlesidir. E) Özne bir söz öbeğinden oluşmuştur. 27. Aşağı ilişkis A) Yo B) B S D) K E) F

14. Çobanoğlu arzuhalin bildirdin Çok yiğidin gül benzini soldurdun Aşıkları gurbet elde öldürdün Var git dünya daha sana güvenmem Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A Ad takımı kullanılmıştır. B Kişi zamirine yer verilmiştir. C) Türemiş sifat kullanılmıştır. D) Birleşik sözcük bulunmaktadır. Eyelik ek alan sözcük vardır. UcDört Bes

12. Kadim kültürlerin gizemlerini, binlerce yıllık birikimin zenginliğini, maharetli ellerin sırlarını taşıyan Anado- lu'nun toprağın suyla yoğrulup ateşle buluştuğu sera- miğin de ana yurdu olduğu söyleniyor. Bu cümle için aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) İyelik eki almış isimler vardır. V B) İsmin belirtme hâli ekinden başka hål eki yoktur. C) Tamlayanı sıfat almış isim tamlamaları vardır. D) Soyut isimler vardır. Belirtisiz isim tamlaması vardır.

lü- at an er 16. (I) Dünya edebiyatının evrensel gerçeklik kazanmış seçkin eserleri yani "klasikler", çağları aşan bir niteliğe sahiptir. (II) Bu eserler, evrensel içeriklerinin yanı sıra zamansızdır. (III) Bu yapıtları belli bir dönemde okuyup bir daha kapaklarını açmamak, bu eserlerden yeterince yararlanmayı sağlayamaz. (IV) Çünkü klasikler her yaşa her kişiye göre ayrı yorumlanabilen eserlerdir. (V) Bu yüzden bu eserlerin tekrar tekrar okunmaları gerekir. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi- lerinde klasiklerin özelliğine değinilmemiştir? A) II. ve III. b D) I. ve V. B) III. ve IV. E) IV. ve V. C) III. ve V

yet- ngi- E) V 12 İnsülin salgılanmasını düzenleyerek kandaki glikoz seviyesini kontrol eden pankreasın, görevini tam ola- rak yerine getirememesi diyabet hastalığının ortaya çıkmasına neden olur. Bu cümlenin öznesinde aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) İsim-fiil C) Sifat-fiil E) Edat B) Zarf-fiil D) Türemiş isim

9. Kim tutabilir ki ateşi elinde karla kaplı Kafkasları düşünerek ya da hangi insan açlığını bastırabilir gözlerinin önünde bir şölen canlandırarak ya da nasıl bir hayalperest çırılçıplak yuvarlanabilir aralık karında yaz sıcağını düşleyerek? Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış- tır? A) Pekiştirilmiş sözcük zarf görevinde kullanılmıştır. B) İsim tamlamaları kullanılmıştır. Tüm soru sözcükleri adıl görevindedir. D) Birleşik yapılı sözcükler kullanılmıştır. E) Bağ-fiil kullanılmıştır.

Paragraf 18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Ölçünlendirme (standart) konusu, bilimsel çalışmalar için vazgeçilmez bir dayanaktır. (11) Dil çalışmalarında da özellikle söyleyiş araştırmalarında ölçünlendirme önemli bir konu ve sorun olarak önümüzde durmaktadır. (III) Söyleyiş sorunlarının ölçünlendirilmesinden önce, bu konuların dilcilerin yanı sıra radyo ve televizyon sunucuları, tiyatro sanatçıları, şair, yazar ve gazeteciler gibi paydaşların da katılacağı toplantı ve çalıştaylarda tartışılmalı, söyleyişteki farklılıklar ortaya konmay. (IV) Söyleyiş konusunun da artık bir dayanağı ve ölçünü olmalıdır. (V) Söyleyiş konusu, doğası gereği ölçünlenmesi güç olsa da söyleyiş sorunlarının önüne geçebilmek için, bu yönde bir başvuru kaynağına gereksinim vardır. (VI) Doğal olarak söyleyiş konusunun muhatabı, Türk Dil Kurumudur. (VII) Nitekim TDK, söyleyişle ilgili olarak Türkçe Sesli Sözlük'ü hazırlatmış ve kendi ağ sayfasında kullanıcıların hizmetine sunmuştur. (VIII) Bu çalışma büyük bir ihtiyaca cevap vermekle birlikte, basılı olarak bir Söyleyiş Kılavuzu'na gereksinim duyulmaktadır. y 18. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) III B) IV D) VI E) VII C) V 19. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine dedinilmemiştir? LAT Söyleyişle ilgili sorunların çözüm yollagna 20. (1 III IV Yukarı- parçan özetler A) I

22. ----. Kimi alabildiğine güzel, kimi ahmakça, kimi alabildiğine incelikli, kimi bayağı yorumlar kotarip ortaya koymuşlar. Ne var ki her yapıtta daha bir örtülü de olsa üst yüzey altında gizli saklı tarifsiz bir çok anlamlılık, psikolojinin deyimiyle "simgelerin üst determinasyonu" yatar. O sonsuz zenginliği ve yorumlanamazlığı içinde bu çok anlamlılığı bir kez olsun tanımadan hiçbir yazar ve filozofu tüm boyutlarıyla kavrayamazsınız. Belki de parçalara bütünün kendisi gözüyle bakarak kimi yorumlarda bulunursunuz. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Aşk, gurbet, ayrılık gibi temalar pek çok şairin elinde yeniden değerlendirilmiş; farklı manalarla zenginleşmiş B) Yaşamın soyut ya da somut tüm gerçekleri hakkında sayısız eser kaleme alınmış bugüne dek C) Cervantes'in Don Kişot'unu bilginler ve amatör araştırmacılar neredeyse dört yüz yıldır yorumlayıp durmuş D) Flaubert, Dostoyevski, Stendhal gibi yazarlar, roman yazmakla kalmamış; roman üzerine yazılar da kaleme almıştır E) Bir kitabı derinlemesine değil de yüzeysel biçimde okumuşsanız o kitapla ilgili yorumlardan da yararlanamazsınız

6.-. Başka bir deyişle kitap yazmaya başlamak önemlidir ama önce yazma cesaretini toplamak gerekir. Neticede nasıl yazı yazacağınızı biliyorsunuz; parmaklarınız var ve bir de hayatınız. O tek hayatta kelimelerinizi yazarak sesinizi duyulur hâle getireceksiniz sonra da başkalarının sizi işitmesini sağlayacaksınız. Bunun için yapmanız gereken şey, yazmak. İnsanlar zihninizin içinde dolaşan fikirleri okuyamaz. Onlar ancak sizin dikkatle ve muazzam bir aşkla kâğıda döktüğünüz düşüncelerinizi okuyabilir. O hâlde yazmaktan başka çareniz yok. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bugüne kadar okurun karşısına çıkamamış mükemmel kitabınızın önündeki tek engel ertelemedir B) Yazarken yavaş hareket etmek yazma sürecinde geçen zamanın da tadını çıkarmaya olanak tanır C) Yazı masasına oturduğunuzda ihtiyacınız olan ilk şey size öğretilen kalıplaşmış teknikleri unutmaktır D) Yazmayı bir yetenek olarak gördüğünüzde nasıl başlayacağınıza dair endişeniz yok olacaktır E) Taslak hâlindeki karalamaları hayal dünyanızın renkleriyle canlandırdığınızda bir eser ortaya koyarsınız ✓

5. Dalı var; göklere yeşil direktir, Gölü var; dağlara düşmüş yürektir, Yolu var; içinde yitsem gerektir. Bir Ilgaz, er Ilgaz, yâr llgaz! Zeki Ömer Defne Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) Belirtme durum eki almış isim vardır. B) Çoğul isim vardır. C) Özel isim vardır. D) İyelik eki almış isim vardır. E) Bulunma durum eki almış isim vardır.

rim lik 16. (1) Cumhuriyet Dönemi'nin en önemli hikâye yazarı olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikirdir. (II) Çünkü o, kendisine kadarki Türk hikâye geleneğini değiştiren ve türe yeni bir kimlik kazandıran bir sanatçıdır. (IT) Belli bir yapısı, olayı ve tezi bulunmayan bu hikâyelerde röportaj, hatıra, hikâye ve şiir bir- birine karışır. (IV) Hayat ve mizacındaki bo- hemlik, zaman zaman onun dil ve üslubuna da yansır. (V) Ancak o, kalemini asıl olarak hikâye türüne adamış ve hayatının sonuna kadar ondan vazgeçmemiş nadir sanatçılar- dandır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II (C) W D) IV E) V

Rusty den A) I AKISI BOZAN CÜMLE İKİNCİ PARÇAYA GEÇİS (1) Zihinsel salgının önünü kesmek her zaman daha gini yok edebilsin. (111) Insanların bu salgına direnci de her zaman daha uzun sürmüş ve gerçekten zorlu zor olmuştur. (II) Hicbir ilaç yoktur ki bir çırpıda bu sal- olmuştur. (IV) Bir kişinin zihnine kazıdığınız kimi du- rumları bir anda silmek güçtür. (V) Uzun sürdüğü için de insanlar salgından etkilenmişlerdir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III D) IV E) V

DENEME-10 21. Bazen hayata baktığımız pencere kör bir pencere oluverir. Kafamızı biraz kaldırsak belki daha öteleri görebileceğimiz hâlde, sadece çitlere kadardır bakış sinirimiz. Kapalı gözlükle koşan yarış atları gibiyiz. Yanımızı yöremizi göremiyoruz. Sadece koştuğumuz yol bize hayat. Bu hızlı koşuda kaçırdıklarımız, ulaştıklarımızdan çok daha fazladır. İşte bu yüzden wanc Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kaçırdıklarımızın toplamı kazandığımız-tecrübeye eşittir B) ne tarafa dönerseniz dönün, dünyanın yarısı hep arkanızda kalacaktır C) yarışı birinci olarak tamamlamak, bizi her zaman zafer sahibi yapmaz D) at gözlüklerimizden kurtulup neyin peşinden koşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz E) eksiklerimizi, zaaf ve korkularımızı iyi tanırsak mutlu olma ihtimalimiz daha yüksektir