Paragrafta Yapı Soruları

19. Alnımda bir ağustos böceği Mis kokan sümbül Bir de sèn varsin Yasemin Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Çekimlenmiş eylem C) Bağlaç E) Eylemsi B) Ad tamlaması D) Zamir 22. r G E E

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. Inanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.

23. Ben bu şiirden bıktım, kısa keseyim artık Gül kuyruklu virgülü parantezler hapsetti Soru işareti de tatill beklemeden Çantasını fırlatıp onu sorguya çekti Ülkü Tamer'den alınan bu dizelerde, aşağıdaki- lerden hangisi yoktur? A) Kuralli birleşik sıfat B) Zarf-fiili grubu G) Özne görevini üstlenmiş belirtisiz isim tamlaması Dolaylı tümleç olmuş sifat tamlaması E) Ettirgen ve oldurgan fiiller

24 Bir grup araştırmacı, elektronik atıklardaki kıymetli madenleri geri dönüştürmek için ilginç bir yöntem geliştirdi. All. Dünya genelinde her yıl 50 milyar tondan fazla elekt- ronik atık ortaya çıkıyor ve bu atıkların çevreye zarar vermeden nasıl geri dönüştürülebileceği, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. II. Elektronik atıklardaki altını geri dönüştürmek için bir çözeltiden yararlanılan bu yöntemin maliyeti de oldukça düşük. IV. Çözeltinin elektronik atıklardaki altını çözmesi orta- lama olarak on saniye sürüyor ve atıklardaki diğer metaller, bu işlemden etkilenmiyor. Üstelik elektronik atıklar, başta altın olmak üzere kıymetli ve nadir bulunan metaller de içeriyor. t3p Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü cümle olur? A) I C) III B) II D) IV E) V 26. 8

14. Benim en iyi dostum gece ışıklarıdır. Ben buradan bakarım bir sır gibi kapanan geceye. Susmayı ne kadar seviyorsam o kadar severim ışıklara bakmayı. Tüm lambalarımı söndürür, yalnızlı- ģima usulca dokunurum. Belki küçücük bir mum, arada bir... Geceye yenilmemek için mi, geceyi çoğaltmak için mi, kim bilir?.. Yalnızlığın simsiyah gözleriyle bakarım. Dünyada ne ka- dar ayrılık varsa son sözlerini büyütür, büyütürüm. Gün işığının önemli kıldığı ne varsa silinir gider. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? AJ Kişileştirme C) Örnekleme E) Benzetme B) Karşılaştırma D) Somutlama V

1. (1) Hem edebî eser hem de felsefi eser bireysel bir ça- banın ürünüdür ama edebî eserde üslup, estetik zevk önemli olduğu için esere yazarın üslubu, estetik zevk an- layışı yansımakta ve yazarın şahsiyeti eserde bulunmak- tadır. (II) Felsefi eserde ise amaç estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru bir dildir ve dolayısıyla da akıl yürütme ve mantıksal çözümlemelerle doludur. (III) Edebiyat, kavram analizlerinden uzaklaşarak olayları so- mut bir hâle sokmak suretiyle felsefenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir. (IV) Bir felsefi ürün de eser olmasına rağmen bireyselliği aşan bir konuma sahiptir. (V) Ancak bireyselliğin aşılması, o eseri başka bir filozofun da yaza- bileceği anlamına gelmez. (VI) Nasıl ki Karamozof Kar- deşler'i Dostoyevski'den başkası yazamaz idiyse Pratik Aklın Eleştirisi'ni de Kant'tan başkası yazamazdı. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? AHT B) H C) ly D) V E) VI

15. (1) Dil ve zihin birbirine paralel gelişmektedir. (II) Düşünmek, hatırlamak, kavramak, dikkatini yöneltmek, algılamak gibi tüm zihinsel faaliyetlerde dil vardır ve tüm zihinsel süreçlerle iç içe gelişmektedir. (III) Ülkeler arası göçler, turizm, yurt dışında eğitim, farklı uluslardan gelen insanların evliliği gibi çeşitli nedenlerle iki ya da daha çok dillilik durumu gittikçe yaygınlaşmaktadır. (IV) Sürekli iki dilli ya da çok dilli ortamlarda da yaşayabilirler ya da işlerini bu tür ortamlarda sürdürebilirler. (V) Bir insan gündelik yaşamında sürekli iki dil kullanıyorsa iki dilli olarak tanımlanabilir. TYT Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu açıdan insanlar yalnızca tek dilli bir ortamda kalmayabilirler." cümlesi getirilebilir? COLLAP A) I B) II D) IV E) V

dil 17. () Toplum bilimi, "Bütün çeşitliliği, değişkenliği ve tüm (II) insanların bir arada yaşarken coğrafyaya, kültüre, ayrıntıları içinde, topluma dair olan açıklayıcı bilim'de) çağa göre şekillenen bir karakteristiği vardır ve bu karakteristik, bir toplumu diğerinden ayırır. (III) Dolayısıyla bir toplumda gerçekleştirilen sanatsal üretim, toplumun kültürel yapısını yansıtır. (IV) Güzel sanatlar, başlangıçtan beri toplumsal olanla ilişkilidir, bu durum özellikle sinema söz konusu olduğunda ete sinemaya mutlaka yansır. (V) Aynı şekilde sinema da kemiğe bürünür ve her türlü toplumsal dönüşüm, toplumun hayat görüşü, zihniyeti, üretim ilişkileri, iletişim biçimleri, teknolojiyle bağı, insani faaliyetler gibi konulardaki tavır ve uygulamalarını barındırır. (VI) Yani bu iki disiplin arasındaki ilişkinin akış yönü ya da ağırlığı sabit değildir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

ÇAP/TYT 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yayıncılığı, ticari yayıncılık ve kültür yayıncılığı olarak ikiye ayırırsak kültür yayıncısının ticari kaygı gibi bir tutumu olmamalı. 1980'den bu yana piyasa kültürü içindeyiz ve bu kültür, içinde popüler yazarlar ve ya- yıncılar olan aktörler üretiyor. Kitapları çok satan bir yazar ve yayınevi için kendileri hakkında eleştiri yapı- lip yapılmaması önemli değil artık. Çünkü artık yayı- nevlerinde en önemli pozisyonlar, satış ve pazarlama. Hiçbir büyük yayınevinde editörler en önemli çalışan- lar değil maalesef. Eleştiriye kimin ihtiyacı var? Editö- rün. Yazar ve okurdan sonra, eleştiriye en çok ihtiyacı olan editördür. Eleştiri, bu kitap iyi ya da kötü demek değildir fakat maalesef sadece kısa tanıtımlarla eleştiri yapıldığı sanılıyor. Eleştiri, yazınsal bir metnin orta- ya koyduğu dünyanın karşısına onunla aynı düzeyde başka bir dünya koymaktır. Metinden bağımsız olarak okunan bir metindir eleştiri. Eleştiri de yazınsal bir tür- dür" ama bunu söyleyebilmek için o niteliğe ulaştırmak gerekir eleştiriyi. 37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen durumlardan birisi değildir? A) Eleştirinin ülkemizde sanatçılar tarafından bağım- sız bir tür olarak değerlendirilmesi B) Eleştirinin yanlış biçimde yapılması ve algılanması C) Yayınevlerinin kitaplara ve yazarlara olan bakış açısı D) Cok satma kaygısının nitelikli olmanın önüne geçmesi E) Editörlerin hak ettiği ilgiyi görememeleri

9. (1) Dil kusurlu olursa sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. (II) İşte bunun içindir ki hiçbir şey, dil kadar önemli değildir. (III) Ödevler gereği gibi yapılmazsa töre ve kültür bozulur. (IV) Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. (V) Adalet yoldan saparsa halk şaşkınlık içine düşer ve ne yapacağını, nereye varacağını bilmez. (VI) Düşünce, iyi anlatılamazsa yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri yer değiştirirse paragrafın anlam akışı sağlanmış olur? A) I. ve V. B) II. ve IV. D) IV. ve VI. C) II. ve VI. E) V. ve VI. UĞUR

3. Salih Ağa, köyün zengin adamlarından biridir. Lakin kılık kıyafet itibarıyla bir dilenciden hiç farkı yoktur. Kışın en soğuk günlerinde bile onun çorap giydiğini hatırlamıyorum. Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları, ellerinden ziyade ortadadır. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Zincirleme ad tamlaması vardır. B) Farklı türde zamire yer verilmiştir. C) Bir ad hem belirtme hem niteleme sıfatı almıştır. D) Adlaşmış sıfata yer verilmiştir. E) Birleşik sifat kullanılmıştır. 1 1

1. (1) Başlangıçtan beri sağlam bir temel üzerine kurulmuş sanat anlayışım vardır benim. (II) Bu da edebiyatta her çeşit görüş ve akıma karşı hoşgörüyle davranmak, bazı saplantılara ve direnmelere düşmemektir. (III) Bence yanlış kullanılan bilimsel eleştirinin ilk koşulu da bu olmalıdır. (IV) Ben ise yalnız şu ya da bu düşüncenin savunucusu olduğu için herhangi bir sanatçıyı asla tutmadım. (V) Bundan sonra da bilimsel eleştirinin tarafsız olması gerektiğini düşündü- ğüm için tutamam. Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangisinden sonra "Oysa öyle eleştirmenler görüyoruz ki kendi fikirlerine uygun bir görüşü savunan sanat eserini övmeye bilimsel eleştiri diyorlar." cümlesinin getirilmesi uygun olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 4.

3. Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi zarf değildir? A) Üzüle üzüle geldikleri bu yerden sevinerek ayrıldılar. B) Baş başa yediğimiz bu yemekle onu daha iyi tanıdım. C) Onunla sıkı fıkı bir dostluğunuzun olduğunu bilmiyordum. D) Bayramda büyük küçük demeden herkese kart yolladı. E) Dargin dargın yüzüme bakınca çok şaşırdım.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-cık" eki alan sözcük farklı işlevde kullanılmıştır? A) Sözcükler arasındaki söyleniş uyumuna özen gösterirdi. B) Dağıtılan kitapçıklar yakında geri toplanacaktı. C) Ağacın incecik dalları rüzgârda savruluyordu. D) Gözündeki arpacık onu iyiden iyiye üzüyordu. E) Geçtiğimiz yolu gelincikler süslüyordu.

11. I. Stanford Üniversitesinden Dr. Marily Opezzo, bir grup lisans öğrencisinin yaratıcılığını test etmek üzere öğrencileri bir masa ve koşu bandının olduğu bir odaya topladı. II. Öğrencilerden, bu masada oturmalarını ve düğme gibi nesnelerin alternatif kullanımlarını geliştirmeye yönelik bir yaratıcılık testini tamamlamalarını istedi. III. Daha sonra koşu bandında kendi istedikleri hızda yürüyen öğrencilerden sekiz dakika süren testi tekrarlamalarını istedi. IV. Koşu bandında yürüyen öğrencilerin yaklaşık yüzde 60'ı daha fazla yaratıcı alternatifler ürettiler. V. Araştırmanın sonuçlarına göre, neredeyse her öğrencinin yaratıcılığı yürüdüğü esnada önemli ölçüde arttı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) Ive B) ve III Juvev D) III ve V C) II ve V V ve V ev Kafa Deng

aklar. cünün ✔ ç 3 G i 0 1 L S M 0 L lanır, ince dalgalar genişleyerek Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde fil- limsi yoktur? A) I B) II C) I D) IV E) V 4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Olumsuz isim cümlesidir. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir. D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla- nılmıştır. E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır. Diğer Sayfaya Geçiniz.