Paragrafta Yapı Soruları

1. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A Olumsuz isim cümlesidir. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. V neyi kimi C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir. D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla- nılmıştır. E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır.

isim fiil 1. Düşünmeyi öğrenmeden yetişen genç, günü gelir, öğre- tilenlerin dışında kalan yeni durumlar karşısında şaşkın- laşır, kendi yerini bilemez ve rüzgârlar önünde savrulur durur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birleşik çekimli fiil BY Adlaşmış sifat İsim-fiil D) Zamir E) Belirteç 10.

TEST 02 14.1. Sözcük Türleri - Tarama Tes 1. (1) Artık her gün o kahvedeydim. (II) Altı yedi kadar müş- terisi vardı. (III) Hiçbir gün bu sayıyı geçtiğini hatırlamı- yorum. (IV) Aslında sokakta onları görseydim anımsa- mazdım. (V) Onlar ancak o kahvede, kirli sarı duvarların arasında mevcuttular. G Rom Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I, cumlede, birden çok belirteç kullanılmıştır. cümlede, yüklem ek eylem almış isimdir. II. cümlede, kılış fiili vardır. og BIV. cümlede, işaret adılına yer verilmiştir. FV. cümlede, belirtili ad tamlaması vardır.

Oluşturma BENIM HOCAM 2. 1. Sosyal bir varlık olan insan, tarihsel süreç içerisinde gerek diğer topluluk- lardan gerekse vahşi doğadan gele- cek tehlikelere karşı koyabilmek için topluluklar hâlinde yaşamıştır. II. Bu etkileme yeteneğinin olumlu veya olumsuz kullanılmasinda liderin orta- ya çıktığı şartlar ve hangi liderlik vasfına sahip olduğu belirleyicidir. III. Bu toplulukların ortaya çıkması ve sürdürülmesi bazen bir kişinin yön- lendirmesiyle bazen de birkaç kişinin bir araya gelerek topluluğa yön ver- mesiyle sağlanır. IV. Liderler aile, kabile gibi küçük grup- larda ortaya çıkabileceği gibi örgüt- ler, ülkeler gibi daha büyük gruplar içerisinde de ortaya çıkabilirler ve bir ülkenin siyasi arenasında ön plana çıkan kişiler, bu süreçte yönlendirici bir rol üstlenerek siyasi lider konumu- na da yükselebilir. BENİM HOCAM PARAGRAF KAMPI BENIM HOCAM PARAGRAF KAMPI V- ek ma sel de- son- akla- bir teliğe üretim ko-ve- unması asıdır. mleler biçim- baştan KAMPI E) V PARAGRAF HOCAM BENİM KAMPI BENİM HOCAM PARAGRAF KAMPI Bu enerji dol hastalık háli ortad II. Hastalığın belir nine yönelik bir akupunktur; tec organ, hem de ması ile ortaya 1. 3. nu çözümlenm III. Bu çözümlen vücudunun k gücünden yar IV. Böylece orga gerek kalmad hastalığın or V. Topluluğu olumlu veya olumsuz şekil- de etkileme ve yönlendirme kabili- yetine sahip olan lider, bu süreçte karşılarındaki grupları bir arada tutar ve mobilize eder. Yukarıda numaralandırılmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturulacak biçim- de sıralandığından hangisi baştan dördüncü cümle olur? A) I II C) III D) IV E) V V. Kendi kendir sek olan ins harekete ge rina "akupu Yukarıda num anlamlı bir bü de sıralandığ üçüncü cüml A) I B) II

Kafadengi 5. W İnsan ruhunun gelgitlerini iyi gözlemleyen yazar, bunu dile getirişindeki ustalığı ile bizi âdeta büyülüyor. Oku- yucu olarak hayret ve hayranlık içinde bu ortamın duygu çemberi ancak bu şekilde anlatılır demekten kendimizi alamıyoruz. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birleşik yapılı fiil kullanılmıştır. B) Birden çok ad tamlaması vardır. C) Bir ad hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır. DY Dönüşlülük zamirine yer verilmiştir. E) Filimsinin bütün türlerine örnek vardır.

a 1) m e 1- n n p k n ri a 3 BENİM HOCAM Deneme. -6 9. I. Bu sınırlar kapsamında kişi kelime seçme, seçtiği kelimeyi yerinde kul- lanma, vurgu ve tonlamaya dikkat ederek dinleyicileri etkileme, düşün- dürme, yönlendirme gibi beceriler kazanacaktır. II. Kelimeler, bireyin yalnız dil becerisini değil zihinsel becerilerini de gelişti- ren temel araçtır. III. Zira bilinen kelimelerin niceliği, kişi- nin düşünce zenginliğini, yeni düşün- celer üretebilmesini ve bunları geliş- tirebilmesini sağlamakla kalmayıp idrak kapasitesinin de belirleyicisidir. IV. Kişinin sahip olduğu bu beceriler, yalnız akademik hayatında değil hayatının her anında ona başarı kazandıracak nitelikleri şekillendire- cektir. V. Bunun için kelimelerin çeşitli anlam- larının bilinmesi gerekliliğinin yanı sıra çok kelime bilmek de gerekmek- tedir. Yukarıda numaralandırılmış cümle- ler anlamlı bir bütün oluşturulacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I C) II D) IV E) V

böl- Ei gibi kların değil. nede- banda zi açık rünün erdeki nlerle oran- min ve oldu- andan ndaki dığını ci bir üstle- koyu ya da tiliyor. bes- şağı- tirdiği şulla- B e kul- bulun- G 17. B 16 Türk edebiyatı penceresinden bakıldığında bugün klasik olarak nitelendirilen tanımlarda bir standardın bulunmadı- ğı söylenebilir. Bugün klasik edebiyat ya da klasik üslup olarak nitelendirdiğimiz dönem, Osmanlı divan edebiyatını Ancak Osmanlı divan edebiyatını dönemdir. içine alan kendi içinde üslup gelişimi çerçevesinde değerlendirdiği- quemizde, 13. yüzyılın ilk yarısından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden sürecin sadece 16. yüzyıldan 18. yüz- yılın ikinci yarısına kadar olan dönemi klasik dönem olarak adlandırılmaktadır. Böyle bir adlandırmada ise zaman ara- liği değil dilin kullanımı ölcü olarak kabul edilmektedir. Aynı durumu 16 ve 17. yüzyıllarda en iyi örneklerini oluşturan âşık edebiyatı için de söylemek mümkündür. II. 1. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre Edebiyatımızın yüzyıllara göre ve bu yüzyıllarda kullanılan tarzlara göre sınıflandırdığımız bir klasik edebiyatı vardır. Deneme - 4 Böyle bir tanımlama, üzerinden belli bir zaman geçmiş olması ölçütü dikkate alınarak oluşturulmuş olmalıdır. D) I vel aufer III. Dönemlere ayırmadaki kriterler düşünüldüğünde Osmanlı divan edebiyatının tasnifi, zorlayıcı bir çalışma gerektirir. aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yalniz I Yalnız C) Yalniz III E) II ve III TYT 18. ( CATE Alanya'ya gitme şansını yakalamışsanız Sapadere Kanyonu'nu da görmeden gelmemelisiniz. (Koşullu öneri) 2

33. Tarih bilinci, geçmiş dönemlerin muhasebesinden bu- güne açılan ve geleceğe uzanan, kesintisiz bir zaman algısı üzerine kurulu bir bilinç düzeyidir Çoğu zaman ifade edildiği gibi geçmişe bakış, geleceği de şekillen- dirir. Bu bakış, farklı bir tarih algısı ve dolayısıyla resmi ideoloji prizmasından geçmemiş, sivil bir tarih anlayışı üzerinden ifade bulduğunda daha derin bir anlam ve önem kazanmaktadır. Bu tarih algısının oluşmasında yerel tarih ve mikrotarih çalışmalarının büyük önemi vardır. Bu parçadan; 1. Tarih kitaplarında anlatılanların doğruluğu sorgu- lanmalıdır, II. Tarihin devlet eliyle öğretilmesi daha güvenlidir, III. Tarih bilinci kapsayıcı, kuşatıcı bir niteliğe sahiptir, IV. Tarihin iyi bilinmesi, geleceğe yön verme adına önemlidir yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız III B) Yalnız IV D) I ve III endemik- I ve Il E) II ve IV

3. Kıyılarındaki çakıl taşlarından dağlarındaki çitlembiğe yüzlerce endemik bitkiden onlarca yeraltı zenginliğine kadar birçok doğal ve kültürel değerlerini ürün håline getirmeyi -- Kaş'ın, bir marka şehir olarak hem ül kemize hem de dünyaya ---- belirtiyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı dakilerden hangisi getirilmelidir? A) tartışan-uzak durabileceği B) savunan-kapalı kalabileceği C) başaran - model olabileceği D) çalışan - karşı çıktığı E) öneren- ters düştüğü

2. (1) Kök hücreler, başkalaşmamış hücrelerdir. (II) Çok hüc- reli organizmalarda bulunan bu hücreler, her hücre gibi çoğalarak kendi benzerlerini oluşturmanın yanı sıra baş- kalaşarak özelleşmiş hücrelere de örneğin karaciğer, kalp ya da akciğer hücrelerine de dönüşebilir ((II). Somatik kök hücreler, çocuklarda ve yetişkinlerde oluştukları dokuların bakımını ve onarımını yaparlar. (IV) Kök hücreler, gerekli ve yeterli bir uyarı verildiği zaman başkalaşarak farklı hüc- re türlerine dönüşebildiği için araştırmacılar, kök hücreler kullanılarak pek çok hastalığın tedavi edilebileceğini dü- şünüyor. (V) Günümüzde kök hücrelerin kullanıldığı kemik iliği nakilleri zaten lösemi tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılıyor. (VI) Gelecekte kök hücreler kullanılarak kan- ser ve Parkinson hastalığı gibi pek çok hastalığın tedavi edilebileceği düşünülüyor. Krallar Karm- Hem Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV syn((D) VE) VI

25 Yüzde Problemi Ortaya Gelecek Cümleyi Bulma 5. Doğu'dan esinlenildiği düşünülen ve evreni yorumlayabilmek için "boşluk" kavramını bir varlık gibi tanımlayan Antik Yunan filozoflarından günümüze kadar bu kavramın algılanışında büyük deği- şimler olsa da "boşluk" kavramı bugüne kadar ulaşmıştır. Varlığa anlam katan boşluk, hayata anlam verme imkânı sağ- ladığı gibi varoluş sancısı içindeki kişinin hayatın anlamsızlığını kavramasını ve Bu kanıksamasını da sağlamaktadır. da boşluk, zaman ve mekân olgularına ontolojik bir bakış kazandırmaktadır. 1111 Bu parçada boş bırakılan yere düşün- cenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Boşluk tüm kâinatı içinde barındıra- bilme gücüne sahip olduğundan kişi- nin her beklentisine cevap verecektir. B) Söz konusu idrak etme sürecinde kendine bile tahammül edemeyen birey, içindeki boşluğa yönelecektir. C) Karamsar bir düşünce gibi gelse de bu durum uzun vadede kişinin kendi- ni gerçekleştirmesini sağlayacaktır. mekânsızlık D) Birey, boşluğun yarattığı ve zamansızlık içinde kendi varlığını ispat etmeye çalışacaktır. KAMPI HOCAM PARAGRAF E) Böylelikle birey kendini ve çevresini anlamlandırmakta çok daha başarılı olacaktır. BENİM BENİM HOCAM PARAGRAF KAMPI KAMPI BENİM HOCAM PARAGRAF KAMPI KAMPI BENİM HOCAM PARAGRAF AGRAF

9. Çoban dedi: "Ülkeler hep gitse de Kopmaz benden Anadolu ülkesi" Bülbül dedi: "Düşman haset etse de İstanbul'da şakıyacak Türk sesi" Bu dörtlükte aşağıdaki kiplerin hangisinin örneği yoktur? A) Görülen geçmiş zaman kipi B) Şart kipi C) İstek kipi D) Gelecek zaman kipi E) Geniş zaman kipi

40. Muhabir: (1)---- Sanatçı: - Emek çok büyük yer kaplıyor. Yazı egzersizleri, yılmadan yazmak, çok okumak, çok gözlem yap- mak gerekir. Sadece yetenek kesinlikle yeterli değil. Yeteneği, pratik yapmak besliyor. Çok okumazsanız ne bakış açınız ne söz dağarcığınız genişler. Çok gözlemlemezseniz insanların nasıl hareket ettikle- rini, konuştuklarını fark edemezsiniz; dolayısıyla bunların hepsi birer bütün. Muhabir: (11) ---- Sanatçı: Okumayı sevmeyen biri yazar olamaz. Film izle- meyi sevmeden yönetmen olmak gibi bir şey bu. Ben çok okurum ama çok sabırlı bir okur değilim. Mesela, bir kitaptan sıkıldıysam sonuna kadar devam etmem ya da bir yazar kendini tekrar etmeye başlamışsa artık onu takip etmem. Aynı durumu ben de yaşamayayım diye her bir kitabıma da çok izleniyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. lyi bir eser ortaya koymak için iyi bir gözlemci olmak gerekir düşüncesine katılıyor musunuz? II. Okuma konusunda titiz olmayan bir sanat- çının yetkin yapıt ortaya koyması mümkün müdür? B) I. Bir sanatçıda mutlak olması gereken temel özellik nedir sizce? II. Yazar olmanın bir okulu var mi, bu iş öğretile- bilir mi? C) I. Yazarlıkta emek ve yetenek hakkında ne dü- şünüyorsunuz? II. Size göre yazmak ve okumak arasında nasıl bir ilişki söz konusudur? D) I. Sanatçı olmak için bu alanda yetenekli olmak çok mu gereklidir? II. Araştırma yapmak bir eser meydana getir- mede ne kadar önemlidir? E1. Yeteneği olmayan biri çok büyük emek vere- rek yazar olabilir mi? II. Kitap okumada takip edilmesi gereken bir sıra var mı sizce?

2. (1) Hesap makinesinin geçmişi yaklaşık 2000 yıl öncesine dayanmaktadır. (II) 1642'de Pascal tarafından yapılan he- sap makinesine her ne kadar sayısal dendiyse de bugünkü anlamda sayısal kavramından çok uzaktı. (III) Kaba tuşlarla sayı girişi yapılarak toplama ve çıkarma dışında bir işlem ya- pılamıyordu. (IV) İşte bu hesap makineleri bilgisayarın ata- si olarak kabul edilmektedir. (V)1671'de Leibniz tarafından tasarlanan gelişmiş hesap makinesi, ancak 1694'te hayata geçirilebilmiş ve özel dişliler aracılığıyla dört işlemi yapabi- liyordu. (VI) Pascal ve Leibniz tarafından yapılan bu aygıtlar yaygın kullanım alanı bulamamışlardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III PPL C) IV D) V E) VI 4. (1) Uz de ol ğunu yord kuru verc duğ Bu cü A

TYT/TÜRKÇE 23. Keçiler, dik yamaçlara tırmanma konusunda uzman canlılar- dır. En yetkin dağcılar bile kaya tırmanışı sırasında ip, kaya çivisi, çekiç, emniyet kemeri gibi güvenlik ekipmanlarına ih- tiyaç duyar. Dağ keçileri ise 60 derece eğimli arazilere bile tırmanabilir. Dağ keçilerinin vücutlarının ağırlık merkezleri- nin yere yakın olmasının, vücut şekillerinin ve toynaklarının yapısının dik yamaçlarda dengeli bir şekilde hareket etme- lerine imkân verdiği düşünülüyor. Dağ keçilerinin toynakla- rının dış kısımları sertken tabanları yumuşak ve esnektir. Bu sayede dik yamaçlarda hareket ederken keçiler, dengelerini ko- ruyabilirler. keçiler çok sarp kayalıklarda bile kolayca hareket eder- ler. dik yamaçların tepe noktalarına sadece keçiler çıkabilir. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda- kilerden hangileri getirilebilir? Yal Yalnız I 9/11 ve Il Ⓡ B Yalnız II 22911 2) II ve III Yalnı Yalnız III

18. İş yerlerine kendi araçları yerine otobüs, tramvay ve metro gibi toplu taşıma araçlarıyla giden erkek- lerin özel araçlarıyla gidenlere göre ortalama 3, kadınların ise 2.5 kilo daha zayıf olduğu belirtildi. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A Özne ve yüklemden oluşmuştur. B) Bağlaç ve edat kullanmıştır. C) Edilgen çatılı bir cümledir D) Durum zarfı kullanılmıştır. E) İsim tamlaması kullanılmıştır.