Paragrafta Yapı Soruları

OB990A58 V 1. (1) Türkiye'de bilgisayar mühendisliği fakülteleri yöneticileri okuldaki bilişim altyapısını en iyi kendilerinin kurup yönetece- gini sanır. (II) Oysa operasyon, bilim insanlarının yapacağı bir ş değildir. (III) Okula kaç tane bilgisayar alınacağı bu bilgisa- yarlarda hangi programların yüklü olacağı konusunda akade- misyen ancak talebi yapan adam konumunda olabilir. (IV) Ben her şeyden anlarım, benim uzmanlık alanım deyip her konuda ahkâm kesmeye başladı mı iş çığırından çıkar. (V) Çünkü bu yaklaşım doğru olsaydı dünyanın en zengin borsacıları ekono- mistler, en iyi şoförleri makine mühendisleri olurdu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A 1. cümlede bilgisayar mühendisliği yöneticileriyle ilgili bir yanılgıdan söz edilmiştir. B) II. cümlede bilim adamlarının yetersizliğinin sebebine yer verilmiştir. III. cümlede akademisyenlerin sorumluluk alanı belirlen- miştir. DIV. cümlede koşul bildiren bir yargıya yer verilmiştir. E) V. cümle kendinden önceki cümlenin gerekçesi durumun- dadır.

5 Geçişli bir eylemdir. 18. Tahir ile Zühre hikâyesinde, adlarından da anlaşılacağı gibi, birbirini seven iki gencin başından geçen olaylar anlatılır. 020 A) Yalnız II Yalnyz OXED II. Ek fiil almıştır. III. Edilgen çatılıdır. IV. Geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir. Bu cümledeki altı çizili eylem için numaralanmış değerlendirmelerden hangileri doğrudur? D) III ve IV B) Yalnız III Yalny E) II ve IV I ve III

Deneme in temelin adimin ha söyledi dünya a liği ön ve ve "inin Alt Gr 1. Bu testte 20 soru vardır. 2. Testin video çözümlerini 3D Mobil uygulamasından karekodu okutarak izleye 3dyayinlari.com adresinden veya 3D Yayınları youtube kanalından da video c PARAGRAF 1. (1) Günümüzde, birçok insan tarafından izlenen dizi film, sinema ve video oyunlarındaki şiddet sahnelerinin, duygu ve davranışları zarar verici boyutta aşırılaştırdığı düşünülmektedir. (II) Bir insan, günlük yaşamı içinde akla uygun olarak geliştirdiği düşünme biçimine ve alışkanlıklara sahipse neden bu tür faydasız ve zarar verici zorlu davranışlara kalkışsın ki! (III) Şiddet gösteren insanları değiştiren, bu filmler değildir aslında. (IV) Teknolojik gelişmelerin film çekimlerinde yarattığı müthiş yeniliklerin de filmin başarısında payı yok değil. (V) Bu filmler, sadece onların, esasen suça olan yatkınlıklarının ve zayıflıklarının ortaya çıkmasında etkileyici bir rol oynamışlardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III DJ IV E) V 3. 1. Bu il anti 11. P III. te IN

DENEME-10 9. Ormanlar, bir milletin akciğerleridir. Ormanın olduğu yerde ok- sijen, oksijenin olduğu yerde hayat olur. Bir milletin çocuklarına bırakabileceği en büyük miras ormanlardır. Ormanlar, sadece oksijenle fayda sağlamaz; farklı şekillerde de insana ve dünyaya fayda sağlar. Ağaçlar, kökleri ile toprak kaymasına engel olur; böylece erozyonu önler. Aynı zamanda ormanlar, binlerce hay- van için bir yuvadır. Büyük ormanlar, sayıca çok fazla hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Girişik birleşik cümle vardır. B) Isim cümlesi vardır. CBirden çok edat kullanılmıştır. D) Bağlı cümle vardır. E Belirtili isim tamlaması vardır.

13. Yılın en büyük 10 tip olayı arasında gösterilen kolon kanser tedavisinde yüzde 100 başarı elde edilmesini sağlayan üç etaplı radyoimmünoterapi yöntemi, bilim dünyasında yeni kapıları araladı ve 2017 yılının en iyi 10 teknolojik buluşu; tıp, elektronik, fizik, kimya ve mühendislik alanlarında gerçekleştirildi. 08 Bu parçayla ilgili olarak ebyl. Sifat türünde bir sözcüğü derecelendirme görevinde kullanılan zarf vardır. eda II. Birden fazla tamlayanın ortak tamlanana bağlandığı bir isim tamlaması kullanılmıştır. III. Sifat görevinde kullanılmayan bir ortaç bulunmaktadır. IV. Kurallı birleşik sıfata yer verilmiştir. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız I hop B) Yalnız III 15. D) II ve IV he E) III ve IV C) II ve III Ba K G

AYT/TDE-S81 9. Özellikde kadın giysileri lüks markaların reklam alanina dönmüş durumda. Kisa bir Instagram gezintisi yapınca durumun çok vahim olduğu anlaşılıyor. Çantalar, ayakkabılar, takılar, ev eşyalan... Zira lüks moda markalanının logolan, sinif atlayan yeni zenginler için bir çeşit beden dill, logolu ürünlerin yoğun alındığı coğrafyaların ortak bir özelliği de moda tasarımı konusunda tüketici olma konumundan sıyrılamamış olmaları. Sermaye artışı zenginliğe dönüşse de bu durum tasarım kültürüne dönüşemiyor. Bizde de durum farklı değil. Siyasetçi eşleri bile dünya televizyonlarının bulunduğu toplantılarda bir markanın alametifarikası desenlerle ortaya çıkıyor. Normal zamanlarda kullanılsa bile özellikle basının bulunduğu anlarda markalara gönderme yapan desenlerden uzak durulmalı. Çünkü ➖➖➖➖ Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A markalar, kendilerini gündemde tutmak için çok fazla para harcıyor B) en uygunu, insanların yaşlarına, sosyal statülerine, işlerine göre giyinmeleridir C) tanıtım gerçekleştikten sonra bir giyim markası için reklamın nasıl yapıldığının bir önemi yoktur DYmarka müşteriye değil, müşteri markaya değer katmalıdır bir markanın reklam alanı hâline dönüşmesinin hiçbir anlamı ve kimseye bir artısı yoktur 11. Organ kulla 10. İlk defa bir dörtleme yazıyorum ve hâlâ aklıma geldikçe endişeden titriyorum. Bir tabiat dörtlemesi yazmaya heves ettiğimde zaten paganlığın dört elementini ele almaya karar vermiş, dört romanın ana hatlarını kurmuştum. Ancak bu demek değil ki şimdiden her şeyi biliyorum. Hayır, ----. Aksi hâlde yazmak benim için bir serüven olmazdı. Şunu çok samimi olarak söylerim: Ben önce kendime şifa olacak ve okumayı seveceğim romanlar yazmaya çalışan bir yazarım. sess Kul ola kis p C

PARAGRAF-SORU BANKASI 1. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte somutlaşan ve "ulus" dü- şüncesini merkez alan yeni bir toplum ve yeni bir dev- let anlayışının temellerinden birini dil oluşturur. (1) Harf devriminin yapılması; Türkiyat Enstitüsü, Türk Dil Kuru- mu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi kurumların ku- rulması, büyük ölçüde Türkçenin, modern bir toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir işlerlik ve zenginliğe kavuşturulması isteğiyle yakından ilgilidir. (II) Türk dili ve nesri, 1940'tan günümüze uzanan süreçte doğal bir devamlılık içinde varlığını sürdürür. (III) Her geçen gün toplumun veya sanatçıların elinde yeni olanaklarla ge- lişip zenginleşir. (IV) Bu doğal sürecin dışında, tek parti döneminde güçlenen Öz Türkçecilik çalışmaları, İkinci Dünya Savaşı sonrası belirginleşen çeşitli ideolojik ha- reketler, 1950 sonrası dönemde çok daha hızla gelişen basım-yayım ve iletişim olanakları, küreselleşme olgusu gibi etkenler, 1940 sonrası Türk nesrinde birtakım geliş- me ve değişmelere neden olur. (V) Bu değişmelerin ba- şında, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin atılıp yerine türetilen yeni kelimelerin nesir dilinde yer alması gelir. (VI) İkincisi ise nesir dilinde Batı'dan gelme yabancı ke- limelerin yer almaya başlamasıdır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) IIL CHV DIVE 60 www.sorubankasi.net 3.

T (1) "Seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir." der bir Boşnak atasözü. (II) O eşiği bir kez aştınız mı gerisi kendiliğinden geliyor. (III) Bence çantamıza ha- yallerimizi doldurabildiğimiz sürece çıkamayacağımız herhangi bir yolculuk yok. (IV) Sanırım biraz da bu yüzden yolculuğa sırt çantasıyla çıkmanın daha keyifli olduğunu düşünüyorum. (V) Bırakın, sırtınızda taşıdık- larınız bu yapay düzenin getirdiği sıkıcı sorumluluklar değil de hayalleriniz olsun. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümle, devrik ve olumlu bir cümledir. B) II. cümle, yer yön zarfı olan basit cümledir. C) III. cümle, birleşik yapılı, isim cümlesidir. D) IV. cümle, miktar zarfı olan eylem cümlesidir. E) V. cümlede, emir kipiyle çekimlenmiş eylemler vardır.

11. Sinema, yalnızca acıları, yoksunlukları, mutsuzlukları dile getirmemelidir. Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? A Izleyiciye yaşama sevinci vermenin yollarını da arama- lıdır. ‒‒‒‒ B) Insanın hayatında var olan sıkıntıları tüm çıplaklığıyla vermelidir. C) Umutları diriltmek için hayal gücünün imkânlarından yararlanmalıdır. D) Yokluklar içinde mutluluğu yakalayan kahramanlardan da söz etmelidir. E) Gerçek hayatta olduğu gibi her şeyi zıddıyla birlikte vermelidir.

(1) Değişim, doğanın vazgeçilmez kuralı durumundadır. (II) Bu sürecin ortaya çıkması, çoğu zaman tek bir neden- le açıklanamayacak şekilde çoklu ve karmaşık bir yapı- da gerçekleşir. (III) Bu bakımdan, herhangi bir alandaki değişimin, genellikle birbirlerini de etkileyen çok çeşitli nedenleri olabilir. (IV) Ancak kültür ve gelenekteki deği- şim, büyük oranda "işlev" kavramıyla ilişkilidir. (V) Zira, herhangi bir kültür ögesi ya da gelenek, varlığını, ancak işlevselliğini koruduğu sürece devam ettirebilir. dux Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Doğal olarak kültür ve kültür çatısı altında üreti- len tüm ürünler için de kaçınılmaz bir işlemler dizisidir. " cümlesi getirilebilir? A) I B) II 64 C) III D) IV E) V (11) iht ze (11 V E

Paragrafın Yapısı - Paragrafa Cümle (1) Öykü, olayları ve kişileri tek yönüyle inceleyip anlatan, romandan kısa olan yazı türüdür. (II) Fakat öyküyü yazı türü olarak tanımlayıp bir kalıba sokmak, üzerinde düşü- nünce mantıksız gelmektedir. (III) İnsanların günlük ha- yatta fazlasıyla karşı karşıya geldiği bir türdür öykü. (IV) Başka hiçbir edebî tür bu imkâna sahip değildir. (V) Şiir anlattığı duygu yüklü anlar ve doğum, ölüm gibi yaşam- dan kesitler sunsa da bu konuda öyküye yetişememiştir. X Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Öyküye sadece edebî bir eserde değil, bir gazete haberinde, bir mektupta veya günlük hayatın herhangi bir safhasında rastlamak mümkündür. cümlesi getirile- bilir? A) I B) II C) III D) IV E) V 4.

da B B TYT B B ve şiirsel 5. (1) Yaşar Kemal, bütün romanlarında, insanın insanla, çevreyle ve toplumsal kurumlarla ilişkisini öykülerken insani değerleri ikinci plana atmayarak insanı bir roman malzemesi olmaktan çok, bir karakter olarak ele aldı. (II) Bunu sağlayan en önemli öge, kendine özgü gözlem gücü üslubudur. (III) Sanatçı, Çukurova'yı işlediği romanlarında yörenin doğasıyla bütünleştirdiği kahramanlara, şiirsel üslupla boyut kazandırarak gerçeklik duygusu yarattı. (IV) Çukurova insanlarının dilini, kimi yerde sözlü edebiyatın kıvraklığıyla yaratıcılığını harmanlayarak kullandı. (V) Halk dilindeki betimlemeleri, deyimleri, yöresel sözcükleri, ağıtları, ilençleri çağdaş bir romancı yeteneğiyle yeniden yoğurarak dil ve üslup bakımından özgün bir birleşime ulaştı. M630 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Acümlede Yaşar Kemal'in romanlarında insana bakış açısı üzerinde durulmuştur. 1. cümlede ilk cümlede verilenlerle ilgili açıklama söz konusudur. X THE III. cümlede yazar, kahramanlarını estetik bir biçimle bezemiş ve onları o yöreye özgü özellikleriyle şekillendirmiştir. Yöresel dili, şiirsel bir anlayışla yeniden biçimleyerek vermeye çalışmıştır. E) V. cümlede Yaşar Kemal'in farklı bir biçeme ulaşma yöntemi aktarılmıştır. 2 13110 - TY 7. (1) Romar imkânlarl insanı ta türdür. ( nedenle çok far bir ürü dalları proble insar yete kim yas gö R y a

Werther in Acilar us hem de erini daha iyi olan bir insanın un daba once üzerine yeterince tam olarak Pucu duygulan Goethe aynca nopenhauer in de'sini ele k olmayan görünüşte zalimce lara SI rak arda roman yapıtlar duygu ve ir alar BILFEN 39 ve 40. yınız. Alfred Hitchcock ünlü söyleşisinde kendi yakınıyordu: "Yapılanlara 'konuşan insanların dönemlerinde çok az gerçek sinema yapıldığından anlatırken ancak başvurulacak başka bir yol fotoğrafları' diyebilirim. Sinemada bir öyküyü D kalmadığında diyalog kullanılmalıdır. Ben daima bir öyküyü öncelikle sinemaya özgü bir yöntemle anlatmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde gösterime girerek sinemaseverleri fazlasıyla heyecanlandıran, Sacha Gervasi'nin "Hitchcock adlı filmi, güçlü kadrosuna rağmen ne yazık ki tam da bu hatayı yaparak sinemadan nasibini almamış, kuru bir biyografi olarak çıktı karşımıza. Heyecanla sinemaya koşan seyirci, Hitchcock filmlerinin kamera arkasına dair neredeyse hiçbir şey göremeden, ustanın sinemasal dünyasına biraz bile yaklaşamadan eli boş ayrıldı salondan. 39. Parçada geçen "Sinemada bir öyküyü anlatırken ancak başvurulacak başka bir yol kalmadığında diyalog kullanılmalıdır. cümlesiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Görsel sanatların temelinde, insanlar arasındaki iletişimin de esası olan diyalog yatar. (B) Sinema, öykünün konuşmalarla değil sinemaya özgü görsel tekniklerle anlatılmasına dayanan bir sanattır. Sinema sanatında yapımcı, yönetmen, oyuncu, kameraman vb. kişiler arasında iyi bir iletişimin olması şarttır. D) Düşselliğin beklentileri karşılamadığı anda diyalog, en iyi yardımcıdır. zde E) Sinemada görsellik, yazın sanatıyla desteklenerek başarıya ulaşır. 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden yararlanılmamıştır? AY Varsayım bildiren cümleden BY Doğrudan anlatim cümlesinden C) Karşılaştırma cümlesinden DY Gerekçeli cümleden E Bir beklentinin karşılanmamasını bildiren cümleden 134116 1. 1. 2. Le VE yL R d E 7 2.

A osla 8. -19 lia ud 12 de Farklı açılardan bakınca duvardaki iz dışarı fırlamış B gibi duruyor, tam bir yuvarlak gibi de değil zaten. E Emin olamıyorum ama sanki gözle görülür bir göl- N kouru. gesi var ve elimi uzatsam parmağımın tepeciğe inip i vibukti çıktığını hissedeceğim. Shovil ditelin Mi -len Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? nelvoa la amlenoY nel A) Birleşik zamanlı fiil vardır. B) Küçültme ismi kullanılmıştır. Sifatlaştıran -ki vardır. 11b16 D) Yardımcı eylemle kurulmuş birleşik fiil/vardır. E) Edat türünde sözcükler kullanılmıştır. 10. S M 116 18 1702 I OU A M 75

B TYT / TÜRKÇE 28. Candide hikâyesinde Voltaire; genç ve her şeyden habersiz Candide'e, Alman düşünürü Leibniz'in felsefesini temsil eden Pangloss ve sağduyunun temsilcisi olan filozof Martin'le birlikte bütün dünyayı dolaştırır. Almanya'dan Hollanda'ya, İtalya'ya ve sonunda Türkiye'ye giden Candide, bu gezileri sırasında binbir felaketle karşılaşır. Almanya'da asker olur. Hollanda'da çok büyük aşağıla- malara uğrar, öğretmeni Pangloss'u amansız bir hastalığa yakalanmış olarak bulur, Portekiz'de bir engizisyon mah- kemesinde acımasız bir cezaya çarptırılır, adam öldürür, Amerika'da yamyam yerliler tarafından yenilmek üzere iken son anda kurtulur, Fransa'da tuzağa düşer ve parala- rını çaldırır, İtalya'da taçlarını, tahtlarını yitirmiş altı kralın serüvenlerini dinler ve sonunda Türkiye'de yaşamın anla- minin ne demek olduğunu öğrenir. Başından geçen onca olaya rağmen filozof Pangloss'un dediklerine uyarak her şeyin "iyi" olduğuna inanır ve bu düşüncesinden ancak Türkiye'de vazgeçer. Ona yaşamın amacını, yaşamın anlamını Türkiye'de tanıdığı bir dervişin "Bahçemizi yetiş- tirelim." sözü öğretir. O zaman Candide, onca zamanını boşuna geçirdiğini anlar, binbir felaketten sonra bir araya toplanan hikâyenin kahramanlarına birer iş verir, hepsini bir uğraşa kavuşturur ve bahçesini yetiştirir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Hikâye kahramanı Candide'in başına geleceklerden habersiz bir şekilde dünyayı dolaştığı B) Candide'in insan yaşamının asıl amacını Türkiye'de tanıdığı bir dervişin sözüyle öğrendiği e) Kahraman Candide'in bir zaman sonra yanındaki filo- zof Martin'in düşüncelerinden vazgeçtiği D) Voltaire'in, Candide hikâyesinde kahramanın yanına bazı görüşleri temsil eden başka kişileri de eklediği E) Candide'in, birçok ülkede felakete uğramasına rağmen her şeyin iyi olacağı düşüncesine bağlı kaldığı 8 29. 6 A R M 8 L G

UTU ARI BÖLÜM 3-KONU 3 Test-1 10. "Arnavutluk dışarıya açılacak." deniyor. Eğer bu "dışarıya açılma", gelecek birkaç milyon turist için kıyılarda beton bloklar yapılmasına, ülkenin otoyollarla kuşatılmasına, egzoz kokusuna ve plastik atıkların oluşturacağı çöp dağlarına yol açacaksa yalnız bu ülkede yaşayanlar değil herkes iki kere düşünmeli. (1) Şehirlerde ve kırlarda kuş seslerini motor gürültüsü bastıracaksa, sokaklardan çöp diye kimyasal atıklar süpürülecekse bu ülkeye yazık olur. (II) Çünkü Arnavutluk'un el değmemiş yemyeşil ormanla- rı, güzel manzaralı göl kıyıları ve turistleri rahatsız etmek- ten kaçınan bir halkı var. (III) Orada, sokakta dolaşırken karşılaştığım birine sorduğum bir soruya, biri Fransızca cevap verirken öteki yanındakiyle İtalyanca konuşuyordu. (IV) Başkentte tanıştığım memur ve akademisyenlerin içinde, beş-altı dili kusursuz konuşanların sayısı oldukça fazlaydı. (V) Bunları düşündüğümde, Arnavutluk'un dün- yaya kapalı kaldığını söylemenin çok da doğru olmayaca- ğı kanısına vardım. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci parag- raf hangi cümleyle başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. (2009-ALES) 10