Paragrafta Yapı Soruları

yetkinlikte aranmalıdır C) gerçek şair, fantastik olayları ele alsa bile aslında toplumu anlatandır D) şiirde toplumsallık diye bir kavram söz konusu ola- maz E) şiir, şairin yaşadıklarının iz düşümüdür, görüşü gü- nümüzde geçerliğini yitirmiştir 28. Side'ye gittiğinizde bir bardak nar suyunu yudumlar- ken bakışlarınızı antik kentin mirasının üzerinde gez- dirdikten sonra denize doğru çevirin ve Akdeniz ışığı- nın sevincini paylaşın. Ben öyle yaptım çünkü Akdeniz dağlarla denizi buluşturan bu kıyılarında kurulan Si- de'yi ışıkla donattı. Hayatı güzelleştirmek için. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İstek cümlesi B) Zincirleme ad tamlaması C) Bağlı cümle D) Edat E) Kurallı birleşik fiil

LIMIT YAYF 21. Romanlardaki kimi tipler fedakârlık, kıskançlık, cimrilik zalimlik gibi soyut kavramların temsilcisidir. Deyim yerindeyse tip kavramından kahramanın bu tür soyut bir kişiliğe indirgenmesiyle diğer tüm karakteristik özelliklerinin gölgede kalması anlaşılmaktadır. Örneğin, Don Kişot karakterinden "donkişotluk" kavramı ortaya çıkmıştır ama yakından bakıldığında Don Kişot'un tek yanlı bir tip olmadığı, kendine has karakteristik özelliklere de sahip olduğu görülür. En önemlisi de tipler, temsilcisi olduğu sosyal grubun kültür ve dünya görüşünün romana yansıtılmış aynasıdır. Bu nedenledir ki ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) tiplerin belirgin, öne çıkan özellikleri; onları yaşadıkları çağa, topluma, belli bir sınıfa bağlayarak toplumsal arka planı açıklamaya imkân verir B) tipler, bir kişilik olarak temsil edilebiliyorsa roman canlılık kazanır C) tipler birbirine az çok benzer insanların temel özelliklerini toplayan, temsil eden kişilerdir D) toplumdan soyutlanmış bir zümrenin, bir grubun temsilcisi konumundadır tipler E) tipler, dünyayı kendi soyut idealizmine göre değiştirmeye kararlı kişilerdir

erindeki ki var- olarak Side en duğun- ağıda- nekten olum- e etkisi eklerle mlerle de- enen aba diği bes - 04 4 Deneme Sınavı - 6. 1. Kariyerine 1960'li yıllarda Brezilya'da başlayan A Brezilyalı tiyatro adamı Augusto Boal, askeri darbe- nin ardından bir süre için ülkesini terk etmek zorunda kaldı. II. Augusto Boal tiyatroyu, ezilenlerin sesi haline ge- tirmek için yaklaşık yarım yüzyıldır çalışmalar yap- maktadır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A) Kariyerine 1960'li yıllarda Brezilya'da başlayıp askeri darbeden dolayı bir süre ülkesini terk etmek zorunda Kalan Brezilyalı tiyatro adamı Augusto Boal, elli yıllık uğraşı neticesinde tiyatroyu ezilenlerin sesi yapmıştır. B) Yarım yüzyıldır ezilen insanların sorunlarını tiyatro aracılığıyla dile getirmeyi amaçlayan Brezilyalı tiyat- rocu Augusto Boal, 1960'li yıllarda başladığı tiyatro yaşamına askeri darbeden dolayı geçici bir süre ara vermek zorunda kalmıştır. Tarafsız bir gözle tiyatroyu inceleyen tiyatro sanat- çısı Augusto Boal, sanat toplum içindir ilkesinden hareketle elli yıl boyunca tiyatroyu ezilen insanların sorunlarını ortaya çıkarmak için bir araç olarak kul- lanmıştır. D) Tiyatronun ezilenlerin sorunlarını dile getirmek için bir araç olması gerektiğini ifade eden Brezilyalı tiyat- rocu Augusto Boal, 1960'li yıllardan sonra gerçekle- şen askeri darbeden dolayı geçici bir süre ülkesini terk etmek zorunda kalsa da elli yıldır çalışmalarını sürdürmektedir. E) Tiyatroyu ezilenlerin sesi hâline getirmek ama- cıyla yaklaşık elli yıldır çalışan Brezilyalı tiyatrocu Augusto Boal, 1960'lı yıllarda Brezilya'da tiyatro ya- şamına başlasa da askerî darbeden sonra geçici bir süreliğine ülkesinden ayrılmak durumunda kalmıştır.

CELAL AYDIN Yayınları 11. Sözcüklerin birbiri ardınca rastgele dizilmesi bağdaşıklıkla her zaman çelişmez. A)I II. Anlamın kendini hemen ele vermesini isteme- yen edip bunu çoğu zaman bile isteye yapar. III. Bazı edebiyatçılar sözcüklerin art anlamlarıyla uğraşmaktan hoşlanırlar. N. Her şeyi açık ve duru biçimde anlatmak yeri- ne okuru biraz düşündürmek tabii ki onların da hakkıdır. V. Yeter ki bu yapılırken sözcüklerin yapısal ve söyleniş değeriyle oynanmasın. 797 11 Test 17 Numaralanmış cümlelerle anlamlı bütün oluş- turulmak istendiğinde baştan ikinci cümle han- gisi olur? B) II C) III D) IV S (E) V

D) IV. cümle, biçimce ve anlamca E) V. cümlede yüklem, isim-fiil grubudur.. me - -met 11. Bir söylentiye göre, Büyük İskender, Diyojen'i görmeye git- | 11 miş ve onu dışarıda otururken bulmuştu. Büyük İskender, Diyojen'e bir isteği olup olmadığını sorduğunda Diyojen IV "Gölge etme, başka ihsan istemem." demişti. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcükte hem yapım hem çekim eki vardır. B) II. sözcükte isim-fiil eklerinden biri kullanılmıştır. C) III. sözcük, bulunma durum eki almıştır. de IV. sözcüğün kökü fiildir ve sözcükte iyelik eki vardır. E) V. sözcük birleşik yapılı ve basit zamanlı bir fiildir.

3.1. Bu yönüyle ressam ve şairin birbirinden çok da farklı olmadığını söyleyebiliriz. II. Şairin sözcükleri ressamın ise renkleri varken birinin kalemi neyse diğerinin fırçası odur. III. Her ikisinde de amaç sanatını icra etmekten başkası değildir. IV. Biz şiirde olsun resimde olsun sanatçısının iz düşümünü görürüz. V. Sanat bize sanatçısının gizli dehlizlerini açar- ken çok da cömert davranmaz. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istendiğinde batan III. cümle han- gisi olur? A) V B) IV C) III s D) II E) I

6. 1. Bireysel kariyer planlama sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiği, potansiyel kariyer yolları gibi konu- larda öğrencilere eğitim verilmektedir. II. Eğitimde deneme sınavı ve diğer öğretim araçları kul- lanılarak etkin bir eğitim süreci yürütülmektedir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A Deneme sınavı ve diğer eğitim araçlarının kullanıldığı aktif bir eğitim süreci olan bireysel kariyer planlama sü- recinde öğrencilerin nelere dikkat etmeleri gerektiği ve potansiyel kariyer yolları gibi konularda onlara eğitim verilmektedir. B) Eğitimde, öğretim araçları kullanılarak deneme sınav- larıyla ölçülen bireysel kariyer planlama süreci, kişinin potansiyelini ortaya çıkarma amacı taşıyan eğitimlerden oluşmaktadır. Bireysel kariyer planlama eğitimi; nelere dikkat edilmesi gerektiği, kişinin potansiyeli ve bu potansiyeli artırma yollarının deneme sınavlarıyla ölçüldüğü süreçtir. D) Bireysel kariyer planlama süreci; gizli kalan potansiyeli ortaya çıkaran, geliştiren, yönlendiren bir süreçtir. Bireysel kariyer planlama süreci; eğitim görenlerin süreç içerisinde nelere dikkat etmesi gerektiğini öğretim araç- larını kullanarak ve deneme sınavlarıyla ölçerek ortaya koyan eğitimdir. Potensinyal koriger yoltori kisom E şıkkındo yok

4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Olumsuz isim cümlesidir. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir. D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla- nılmıştır. Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır.

12. wis, it Ma 1240 de aire 2016 Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim Gündüzler size kalsın verin karanlıkları Islak bir yorgan gibi şımsıkı bürüneyim (Örtür üstüme örtün, serin karanlıkları Bu dizeler için, * Pekiştirilmiş sözcük snat görevindedir. Emir kipi ile çekimlenmiş birden çok eylem vardır. Çoğul isimler kullanılmıştır. IV Hem bağlaç hem de edat kullanılmıştır. "Sabah ve sabahı" sözcükleri zarf olarak kullanılmış- tır. yargılarından hangileri söylenemez? A) I ve II B) Yalnız !! D) Yalnız IV Eve V C) II ve III Diğer Sayfaya Geçiniz.

J duğu için değerlidir. deneyimli yazarlar ilk yazılarından utanır. Okurun bu ilk ürünleri bugün okumasını istemez bu kalemler. Ben onlardan değilim. Çocukça hatalarla, aceleci çıkarımlarla mantıksal tutarsızlıklarla dolu o ilk yazıların bugün okun- otuz yıllık yazarlık serüvenimin en eski yol arkadaşları ol masından asla rahatsız olmam. Bilirim ki ilk yazılarım, Gazetech Bazı si sırasıyla getirilmelidir? Bugün akademisyene, işçiye, öğrenciye, işsize merami- anlatabiliyorsam ilk yazılarım sayesindedir. Geçmişin tusunda o ilk tereddütlü adımları selamlıyorum. üstüne perde çekenlerin değil, geçmişten öğrenip onu aşanların başarılı olacağına inanıyorum. Bu inanç doğrul- Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- Gazeteci: Yazar: nedeni nedir? A) (1) Yazarların ilk yazılarını yayımlamak istememelerinin baslica bilege limsel çal artirdiği Bu par (II) Geçmişi yok saymak kişiye bir şey kazandırır mı? B) (1) İlk yazılarınızın yayımlanması ile ilgili neler söylersiniz? (II) İlk yazılarınızı değerli buluyor musunuz? C) (1) İlk yazılarınızı okurla yeniden buluşturmayı düşünüyor musunuz? (II) İlk yazılarınızı yazarlığınızdaki gelişmeyi göstermek için mi yayımladınız? D) (1) İlk yazılarınızın bugün okunması, sizi rahatsız eder mi? (II) Geçmişinizle barışık biri olmak sizi mutlu ediyor mu? E) (1) Bugün yazılarınızın her kesime seslenebilmesinde ilk yazılarımızın etkisi var mıdır? (II) İlk yazılarınızın şimdiye kadar kalabilmesinin sebebi nedir? hangis A) C) D) E

değiliz. "Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanabilmesi için hangi ikisi yer değiştirmelidir? A) I ile V C) II ile III D) III ile IV B) I ile V E) IV ile V 25. I. İmparatorluklar, çok sayıdaki küçük kültürü daha az sayıdaki büyük kültürlere dönüştürmekte belirleyici bir rol oynamıştır. ALES3 - 2019 Cevap: C SEVDIREN II. Bu anlayışı hayata geçirmek için de bazı kurum ve normları yaygınlaştırmaya çalıştılar. III. Çünkü onların nezdinde fikirler, metalar ve teknolojik gelişmeler ancak büyük bir kültürün sınırları içinde daha hızlı yayılmaktaydı. IV. Bu şekilde yapısal açıdan bir kurumsallaşma sürecine giren imparatorluklar, kültürel çeşitliliği kontrol altına almayı başardılar. Diffe D) III e V V. Imparatorlukların ortak bir kültürü yaymak için gösterdikleri bunca çabanın bir diğer amacı ise kendilerine meşruiyet kazandırmaktı. "Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanabilmesi için hangi ikisi yer değiştirmelidir? A) Life 11 B) I ile III E) IV ile V C) II ile IV ALES2-2019 Cevap: B 27

derimizi salgılar. uğumuz klarımı- oluştur- mizdir. siz ve Kâğıt ylerse erdeki elirgin er ve isine imizi asıl miz em 350 230 Deneme 2 9. Çocukluğu son Osmanlı aydınlarının yaşadığı Erenköy ve Göztepe semtlerinde geçen ve bu çevrede tarih, edebiyat ve tasavvufla yoğrulan Hasan Sermet, yaşadığı zamana ve bir şekilde temas ettiği bütün insanlara mührünü vuran, dostluk kelimesi ile her manada bütünleşen bir isimdir. 1945'te bir toplantıda irticalen yaptığı ve sonrasında "Dostluk Üzerine" ismi ile kayda geçen konuşmasında, mektuplarında ve çeşitli yayınlarda yer bulan makalelerinde iman, aşk, güzel ahlak, emek, hürriyet gibi değerleri önem- le vurgulamış, bunların savunucusu olmuş ve yaşadığı sürece gençliğe bu değerleri aşılamak için büyük emek vermiştir. Ona göre; sanatla başlamıştı yurdumuzdaki yabancılaşma ve yine sanatla kalkacaktık ayağa. Bunun için şiire, yazıya, bilime, sanata istidatlı gençleri büyük bir titizlikle bulup çıkarıyor ve onları yetenekleri doğrultusunda yüreklendirip elinden gelen her türlü yardımı yapıyordu. Kurulacağına inandığı yeni dünyaya hazırlanmak için gençlerin çok iyi okuyarak kendilerini yetiştirmeleri gerektiğinin her yerde ve her zaman altını çiziyordu. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın özelliklerinden biri değildir? A) Doğaçlama yapabilmektedir. B) Ölümünden sonra bile yol gösterici olmuştur. Benzer içeriğe sahip farklı çalışmalar ortaya koymuştur. Farklı disiplinlere ait öğretilere sahiptir. İdealleri uğruna yaşayan bir şahsiyettir.

A) I Otistik bireyler kalabalık bir ortama girdiğinde sanki orada kimse yokmuş gibi davranır, yalnızlığı seçer. II. Oysa otizm ne bir zihinsel yetersizlik ne de bir hiperaktivite III. Otizm çoğu zaman halk arasında "zihinsel yetersizlik" ve "hiperaktivite" olarak bilinir. IV. Otizm doğuştan gelen ve genelde 2 - 3 yaşlarında fark edilen, sosyal davranışları ve iletişimi etkileyen bir gelişim bozukluğudur. B) II 1. A) I yere V. Otizmli bireylerde göz teması kuramama, gözlerin bir y takılıp kalması, parmak uçlarında yürüme, anlamsız gül- meler, ağlamalar, öfke nöbetleri görülür. Numaralanmış cümlelerle anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturulmak istense hangisi baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E) V

17. (1) Bir ülkeyi anlamak ve fotoğraf diliyle anlatmak güç- tür. (I) Bundan dolayı insanları anlama ve rahat ilişki kurabilme yetisine ihtiyaç duyulur. (III) Dünyaca bilinen fotoğrafçılarda bu özellikler kendini onların çektikleri fo- toğraflarda gösterir. (IV) Belki de dünyaca üne kavuş- malarındaki sır burada yatar: (V) Yaşamadığın yerin fotoğrafını yaşayanların gözüyle çekmek. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu da samimi, saplantısız ve empatik olmayı ge- rekli kılar." cümlesi getirilmelidir? A) I BYII CIIL DIV EXV

2. D) Makale Herhangi bir romanın, yazarının zihnindeki yaratım sürecini inceleyecek olursak elbette her romanda otobiyografik izlere rastlarız. Ancak bir romanın gerçek anlamda otobiyografik 5. sayılabilmesi için yazardan uyarlanan bir başkahramana sahip olması veya yazarın yaşamındaki bir olay örgüsünün romanın omurgasına oturması beklenir. Otobiyografik romanlar bir aya- ğını gerçeğin inandırıcılığına koyarken diğer ayağını yazarın yeteneği ve hayal gücüne yerleştirir. Bu yönüyle otobiyografik romanlar, hem yazarın kendi yaşantısına dayandığı için iştahlı hem gerçekle kendini sınırlamadığı için başlı başına bir tür olabilecek güce sahiptir. Kimi okurlar otobiyografi, günlük ya da anı kitaplarının gerçeğe zincirlenmiş katı sınırlarında zorla- nır, kimi okurlar da kurgunun gerçeğe hayal gücü üzerinden bağlanmasından hoşlanmaz. Otobiyografik romanlar zaman zaman başvurduğu bu iki türün sivriliklerini yontup meraklısına gerçek ve kurgu arasında daha dengeli bir tecrübe sunar. Bu parçaya göre bir yapıtın otobiyografik roman olması, I. Gerçek yaşantıyı düş gücüyle değiştirerek sunması II. Ana olayla yazarın yaşantısı arasında güçlü bir bağın olması A) Yalnız I E) Roman III. Günlük ve anı gibi yazınsal türlerin anlatımından yarar- lanması IV. Başkişinin yazardan esinlenerek oluşturulması özelliklerinden hangilerine bağlıdır? D) II ve IV B) Yalnız II E) II, III ve IV C) I ve III Yanıt Yayınları 6.

8. Baca, boğucu gaz atan bir top namlusu oldu. Yirmi dört saatte bir defa bile sönmeyen ocak, bir taraftan kükürt savuran bir zehir denizi oldu. Eczanelerde, kimyahanelerde saklanan zehirler burada bir dere gibi aktı. Bir yağmur gibi her yeri basti. Rüzgâr bu ağır gazları bir kurşun gibi toprağa yaydı. Toprak güzel rengini kaybetti. Soluk, ölüm duygusunu veren bir hâl aldı. Yeşillikler bir anda sarardı, ertesi sene gürbüz ağaçlar kupkuru bir iskelet hâline geldi. Bahar bir hazan gibi girdi ve kimse baharın geldiğini anlayamadı. İri boylu otlar cüceleşti, cılızlaştı. Nihayet kayboldu. O nazlı, güzel çiçek denizi kurudu, şimdi ortada sonsuz bir çöl var. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Olaylar, kahraman bakış açısıyla anlatılmıştır. B) Anlatımında betimleyici unsurlardan yararlanılmıştır. C) Sanayileşmenin doğa üzerindeki etkisine değinilmiştir. D) Sade, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. E) Anlatıcının psikolojik durumuna değinilmiştir. Yanıt Yayınları