Paragrafta Yapı Soruları

18. Yayalarla atlı arabaları birbirinden ayırma fikrini ilk or- taya atan kişi, XVI. yüzyılda Leonardo da Vinci olmuştur. (H) Uzun süre bu fikri önemsemeyen Avrupa, XIX. yüz- yılın ortalarına gelindiğinde ilk trafik sorunlarıyla yüzleş- meye başladı. () Otomobilin devreye aniden girişi ve buna bağlı olarak yollardaki araç sayısının hızla artması, sorunu ciddi boyutlara taşıdı. (IV) Dünyanın her yerinde, trafik sorununa en mantıklı çözümler, toplu taşıma yön- teminin geliştirilmesi etrafında şekillenmiştir. (V) Toplu taşımadaki ilk gelişme, 1860 yılında Londra'da hizmete giren raylı sistemdir. (VI) Buharlı trenle çalışan bu sis- tem, daha sonra İngiltere'de yakın kentler arasında da kullanılmaya başlandı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) 11 taj D) V ay EXVI

wie obojajened andissio 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, sifat tamlama- sının önüne başka bir sıfat getirilmiştir? A) Mahallemizin kahvesi, emekli kahvesi diye tanı- nır. BY Günlük iş önlüğünü her gün yıkardı. C) Gönlünü kazanmak için bir tatlı söz yeterdi. D) Sınıfımızda çok iyi arkadaşlar vardı. E) Çocuk bütün gün minicik tavşanıyla oynuyordu. 7.

lem, 19. (1) Cemal Süreya'nın o güzelim "Her ölüm erken ölümdür" dizesini belleğimize kazıyan kişi Fethi Naci'ydi. (II) Naci'nin ölümü artık erken değil, "beklenen" bir ölümdü. (III) Bir süredir Alzheimer tedavisi gördüğünü, bellek kaybı yaşadığını, yazıdan iyice el etek çektiğini bilenlere Naci'nin ölüm haberi daha mı az keder vermiştir, bilmiyo- rum. (IV) Günlüğüne kızının ölümünün derin acısını nasıl yaşadığını anlattıktan sonra sarsıcı "Geriye bir tek ölüm kaldı, o da yaşanmıyor." cümlesini yazmıştı. (V) Türkçenin ve edebiyatın gücüne, iyiliğine, birleştiriciliğine inanmış herkes, kaybımızın ne büyük olduğunun farkındadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? no2- A) cümle birleşik yapılı bir ad cümlesidir. B) II. cümle özne, zarf tümleći ve yüklemden oluşan kural- olumlu bir cümledir. CHIcümle, içinde belirtin nesne olan bir fiil cümlesidir. D) IV. cümle iç içe bileşik, kurallı bir fiil cümlesidir. E) V. cümle içinde ad lesidir. içinde ad tamlaması olan kurallı ad cüm- Tür

Ben ona eğlenceli romanlar götürürdüm ve okurdum. II. Konuşması ağırlaşmıştı ve bazen konuşur- ken uyuyordu. III. Son senelerde Paşa iyice ihtiyarladı. 1. I. IV. Kanepeye yatar, arada bir çocukluğumda çok işittiğim kahkahalarından birini atardı. V Ben son senelerde işitmez olduğum kahka- haları duymak için ona tuhaf romanlar oku- maktan zevk alırdım. Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulursa han- gisi ilk cümle olabilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

5. L. Roman sanatını, diğer işlevler yanında, eğitim aracı olarak da gören Ahmet Mithat, Paris'te Bir Türkte, duygu ve düşüncelerin romanlar vasıtasıyla olgunlaştınılabileceğini belirtir. II. Sosyal hayattaki güzellik ve çirkinlikler, kahra- manların şahsında roman sayfaları arasında iç içe bulunabilmelidir. III. Yazara göre, ancak bu tür eserler kabul gör- mekte ve roman kahramanlarının içine düştü ğü kötü hallerden ibret alınmalıdır. IV. Ancak romanların bu fonksiyonunu, yazarla- rin gerçekçi olması şartına bağlar. V. Roman kahramanları düşünce ve hissiyatıyla toplumdaki emsallerini andırmalı; hal, tavır ve fiilleriyle de insanlara ayna olmalıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa sıralama aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) I-IV-V-1l-lll B) II-IV-III-I-V C) III-11-V-IV-1 D) 1-III-V-11-IV E) III-V-IV-11-1 PARAGRA don ve vasa- ***Ne YAYINLARI ICAT 7. L A

№ Bu yolun şairleri tasavvuftan ve ilahi aşktan nasibini alamayanları gaflet içerisinde gör- düklerinden onları uyarmak ihtiyacı duymuş- lardır. 180 II. Bu şairler insanın, nefsini terbiye etmesi, ilahî aşktan nasibini alması, vuslata ermesi için her tarikat önderi değişik usul ve yöntemler ortaya koymuşlardır. III. Bunu gerçekleştirebilmek için mutasavvıf şa- irler kendilerine özgü üslup ve tarzlarıyla şiir- ler yazmışlardır. IV. Mutasavvıf şairler tasavvufta çok önemli bir yere sahip olan vahdet-i vücut anlayışı doğ- rultusunda görüş ve düşüncelerini eserlerine yansıtmışlardır. V. Türk tasavvuf şiirinin gayesi, tasavvufla ilgili görüş ve düşünceleri halka yaymak, yaşadığı manevi zevk ve neşeyi insanlara anlatmak, halkı doğru bildiği yola sevk etmektir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa sıralama aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) 1-1-V-III-IV B) V-II-III-IV-I C) IV-II-V-|- III D) V-I-IV- |||- || E) IV-I-III-V-II YAYINLARI İCAT XX*** PARAGRAF OLUSTURMO S

RAGRAF OLUŞTURMA YAYINLARI TEST 74 7. 1. Çocukluk döneminde birey, biyolojik gelişimi- nin yanı sıra sosyal, duygusal, zihinsel geli- şim açısından oldukça yoğun bir süreç yaşar. II. Bireysel nedenler, çocukların işlediği suçla- rin, ancak oldukça küçük bir kısmını açıkla- yabilmektedir. III. Bunların başında, çocuğun hayatını içinde geçirdiği aile, okul, iş, kent ve arkadaş çevresi gelmektedir. IV. Çocuğu suça yönelten nedenler, bireysel ve çevresel nedenler olmak üzere iki temel gru- ba ayrılır. V. Çocukların suça yönelmesinde esas önemli faktör çevresel nedenlerdir Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafın dördüncü cümlesi olur? A) 1 B) II C) III D) IV E) V

7. Edatlar, tamlama kurduğunda iyelik ya da durum eki aldığında adlaşır. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım yoktur? A) Dostluktan yana senin gibisi az bulunur bu fâni dünyada. B) "le"yi hem bağlaç hem edat olarak kullanabiliriz. C) Yazılarında "ancak" sözcüğünü pek az kullanıyor. D) Sınavı kazanmak için çok çalışıyor, gecesi gündüzü birbirine karıştı. E) Bu kadarı fazla, diyerek çıktı, bir daha dönmemecesine. Test 01 10. "Yalnız" sözcüğü aşağıdaki cümle olarak kullanılmıştır? sale A) Bu konuda yalnız o söz sahibic B) Ahmet'i tanırım yalnız ona pek C) Yalnız başına yaşayan adam D) Yalnız, mutsuz, kavgacı bir ya E) Gurbette olduğundan, kendi -005 al yalnız yerine Sadece onc S

6. I. Dünya ısındıkça iklim, hava olayları ve yaşa- min hassas dengesi bozulur. ll. Küresel ısınma sorunu gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünya ülkelerinin tamamını etki- si altına almıştır. Ill. Küresel ısınmayla birlikte insan sağlığını ve refahını tehdit eden, farklı yaş grupları üstün- de farklı etkileri olan etmenler ortaya çıkmak- tadır. IV. Bunun sonucunda ekolojik ve sosyoekonomik yapıda değişimler, özellikle insan sağlığında bozulmalar ve hayatta kalma tehdidi ortaya çıkacaktır. V. Bu süreçte, bazı yaş grupları diğer yaş grup- larına oranla daha fazla tehlike altındadır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafın üçüncü cümlesi olur? C) III D) IV E) V A) I B) II DI

33. Benim sanata olan ilgim gerçekten çok küçük yaşlar- da başladı. Yanılmıyorsam beş altı yaşlarında sanata, resme olan ilgimi keşfettim. Güneydoğu Anadolu'da Mardin ilinin Kızıltepe ilçesinde yaşamaktaydım. Ço- cukluğum bu ilçede geçti; beş altı yaşlarındaydım ve sürekli kağıtlara bir şeyler çiziyordum, kendime engel olamıyordum. Kağıt ve kalem bulmak bazen zor olur- du, ben de çimento torbalarını kesip o sarı torbalar- dan yararlanıyordum. Özellikle insan figürleri çizmeye çalışıyordum. Akşam eve gelen misafirlerin bile res- mini çizerdim ve onlara hediye ederdim. Bu yüzden babamdan çok azar işittiğim olurdu. ----- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi ge- tirilmelidir? A) Babam resimle uğraşmamı ve ressam olmamı is- temiyordu ama mücadeleden ben galip çıktım B) Gel zaman git zaman resme ilgimin olmadığı orta- ya çıkınca üniversitede okumaya karar vermiştim C) Babamın resimlerime gizli gizli bakıp onları kom- şulara övmesi de ayrıca mutluluk vericiydi D) Ben sanatı bir meslek olarak görmüyorum, sanat bir meslek olsaydı çok sıradan bir şey olurdu E) Bir daha dünyaya gelsem yine sanatçı olurdum di- ye düşünüyorum, o kadar bağlıyım sanata

mesiyle sonuçlanmıştır" cümlesi getirildig anlam bütünlüğü sağlanır? A) I B) II C) III 1. 198 Ne var ki, aşırı ve plansız faydalanma dolayısıyla bu alanların bozulma sürecine girdiği görülmektedir. II. Türkiye, doğal alanları, ormanları ve yaban hayati türlerinden kayda değer bir kısmını koruyabilmiş nadir ülkelerden biridir. D) IV A) 11-V-IV-11-1 C) I-V-IV-1 E) V III. Bu alanların, biyoçeşitliliği koruma fonksiyonları yanın- da, rekreasyon, av üretimi, balıkçılık, saz üretimi ve otlatma gibi faaliyetler ve kullanımlar dolayısıyla top- lum refahına hizmet etme potansiyelleri vardır. IV. Ormanlar gibi yaban hayatı sahaları da Türkiye'nin önemli biyolojik üretim alanları olup birçok hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. V. Bazı ülkelerde, ancak özel tedbirler ve tekniklerle ayakta tutulan birçok yabani tür, bugün topraklarımız da doğada varlığını sürdürmektedir. Numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? E) IV-II-V-11- v-11- OXE B) tut !!! D) I-V-1-V-II vermek Numaralanı turacak biç olur? A) I 11 DENEME- -dükkânı E 8. (1) Modern yaşam ta yüzyılın ik (II) Moder sanat öze (III) Eski şan etkile klasisizm, çok akım sürecinin (V) Başta bu yeni c Batı'dan C ların etkis Bu parça numarala A) II

sözlüğünde DY Şiirlerindeki görüntüleme gücünü, doğadaki somut varlıklara dayandırır ... Bozkırdan bile söz ederken bozkırın kuruluğunu canlandırdı imgelemimizde söz değerci Aynnt, betimlere ? 6. Konuşma dili, sanıldığı gibi tekdüze, türdeş, şiirsellikten yoksun kalıplardan oluşmaz. Tersine değişik, birbirinden farklı anlatım biçimleri içerir: Seslenmeler, sorulamalar, koşullamalar, sayıp dökmeler... Çağımızın büyük ozanı Yannis Ritsos'un da bir konuşmasında dediği gibi konuşanın iç dünyasını yansıtan değişik biçimler içerir bunlar. Gerçek bir ozan, şiir için önemli şeyler çıkarabilir bu kalıplardan. Böylece duygusal ve çağrışımsal boyutlar kazandırdığı sözcüklerle konuşma dilini farklı bir kulvara taşımış olur.By svog even Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi Woe heldner yoktur? AT Çoğullamalara başvurma BY Dolaylı anlatıma yer verme C) Değişik cümle türleri kullanma D) Olayları oluş sırasına göre verme E) Tartışmacı bir yol izleme YAYINLARI xilastel EN16226008 8.

51- or- ra la 11. Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle. Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sıfatla belirtilmiş isim tamlaması zarf tümleci görevinde kullanılmıştır. B) Edat (ilgeç) vardır. C) Kurallı birleşik sıfat vardır. D) Birleşik yapılı isim kullanılmıştır. E) Belirtme durum eki almış sözcüğe yer verilmiştir.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında, psikanaliz ve ondan 11 kaynaklanan kuramların etkisiyle, davranışların ||| birey-çevre ilişkilerinin bir ürünü olduğu ve IV kalıtımın yalnızca bedensel özellikleri belirlediği V görüşü egemendi. Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük sıfat görevindedir. B) II. sözcük kişi zamiridir. C) III. sözcük isim tamlamasında tamlayan unsurdur. D) IV. sözcük bağlaçtır. V. sözcük yapıca türemiş bir isimdir.

16. (1) Bir taraftan çizgi roman okurken diğer taraftan evdeki Imi yetişkin romanlarını okumaya debelenirdim. (II) Çocukken ilk tanıştığım yazar Mark Twain oldu ve ilk okuduğum roman Huckleberry Finn, sonra Tom Sawyer'in Maceraları ve Lewis Caroll'dan Alice Harikalar Diyarında. (III) Bu üç roman, benim hayatımda çok önemli; özgürlüğün ve hayal gücünün önemini öyle öğrendim, bir de Don Kişot tabi. (IV) Gençlik yıllarıma gelirsek Dostoyevski, Tolstoy, Sabahattin Ali, Sait Faik, Oğuz Atay okumaya çok düştüm, Sartre ve Nietzche'den bulduğum her şeyi okudum, sonra şiirler... (V) Turgut Uyar, Cemal Süreya, Attila İlhan, İlhan Berk, Nâzım Hikmet derken Kosinski ve Knut Hamsun'u keşfettim. (VI) Okuma maceram hem Türk edebiyatından hem Batı edebiyatından sanatçıları okuyarak öylece sürdü gitti. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? DYNV EX A BY II A CHIT

eşec günes-termal ihtiyacı olan s uyla hem tar ü bir model bunun dünya yeterli olan bu ta geçirmek ama nda 100 evle yıl sonra lar arasında rüzgârdan, sinin planland leşimi dünya maçladığı görülürken ngü içinde tanmiştir re Insanların yeme, içme ve barınma ihtiyaçlarının yanında, giyinme ihtiyaçları da vardır. Zamanla bu ihtiyaç, öncelikle kadınları farklı olanı" giymeye itmiştir. Belirli bir akıma göre temelde benzer ama ayrıntıda farklı giysiler de modayı oluşturmuştur. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanım; eğitimi, kültürü ve giyimi ile ülkemizdeki kadınlara örnek olacak ve cesaret verecek niteliktedir. O dönemden itibaren ülkemizde yavaş da olsa bir giyim tarzı oluşmaya başlamıştır. 1950 yılından itibaren ise genç Kızlarımız, dünya modasını takip etmeye başlamış ve moda ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Bu parçadan hareketle moda ile ilgili olarak 1. Latife Hanım'ın tercih ettiği giyim tarzı, o dönem kadınları için örnek kabul edilmiştir II. 1950'li yılların modası, Türkiye'den dünyaya hızla yayılmıştır. III. Toplumun her kesimi, kendilerini modaya uymak zorunda hissetmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Ive Il E) II ve III u test için siz 3 Melek Aynası gerilim kateg reser Roman başlıyor Se karakterler hikayesi Bu bolam ve duz yokuşta buyuk C) Yalnız III saking alip s roma Bu sa o 5 SORU