Paragrafta Yapı Soruları

Akışı Bozan TEST - 2 2. Her insan, bir bildiriyle çıkmaktadır toplumun karşısına. (1) Bu bildirisini biçimlemiş kişiye, yazar denir. (II) Bunun için de kendi olanaklarıyla bir anlatım yolu bulması ge- rekir yazarın. (III) Bir bakıma anlatım, yazarın söyleme gücüdür. (IV) Ne var ki her anlatım, yazarı istediği yere ulaştırmayabilir. (V) İşte bu söyleme gücünü biçimlemedir önemli olan. A) I B) II C) III D) IV E) V

A L R R M S (1) Anlatıcı aslında köye nasıl geldiğini asla bilemez. (II) Kafka'nın romanlarında olduğu gibidir. (III) Akılla, mantıkla, dünyevi gerçekliklerin diliyle açıklanamayan bir durum söz konusudur. (IV) Anlatıcı da buraya nasıl gel- diğini tam kestirememekte ya da kendinin uydurduğu bir yalana inanmak istemektedir. (V) Belki de bu yüzden geç- mişine dair başlangıçta hiçbir şey hatırlamaz. Bu cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Renner 70-2 12. A) 1. cümlede soru sözcüğü zarf görevindedir. sigale B) II. cümlede edat, ek eylem alarak yüklem olmuştur. C) II. cümlede zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır. toyurd roo D) IV. cümlede farklı türden fiilimsiler kullanılmıştır. (10E) V. cümlede edat ve bağlaç kullanılmıştır. 8 (3 08

afta yapı 1. Türkiye'deki verimli tarım alanlarından bi- risi olan Gediz Ovası üzerinde kurulan ve geçmişten günümüze önemli bir yerleş- me özelliğindeki Turgutlu'da kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin saptanması da bu zorunluluktan doğmuştur. II. Türkiye'de kültürel mirasın başında gelen ve kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalan geleneksel mesleklerin belirlenerek bu meslekleri icra eden ustaların akade- mik yazım içerisinde ortaya konulması bir zorunluluk teşkil etmektedir. TEST 5 . Kültürel miras; bir toplumun genel belleği olmasının yanında, bir kültürün varlığını sürdürebilmesi ve özelliklerini gelecek kuşaklara aktarabilmesi açısından önemli bir kavramdır. IV. Bu amaçla, Turgutlu ve çevresinde yak- laşık yedi ay süre ile saha çalışması ya- pılarak kaybolmaya yüz tutmuş on dört meslek belirlenmiştir. V. Bunlardan yorgancılık, bıçakçılık gibi bazı meslekler gelir getirdiği için birden fazla kişi ile yapılmaya devam edilirken körüklü çizme yapımı, süpürgeci, kalaycı, nalbantlık bazı meslekleri icra eden kişi sayısı tektir. Bu cümlelerden anlamlı bir paragraf oluş- turulmak istense numaralanmış cümleler- den hangileri yer değiştirmelidir? AYI ve II C) I ve III E) prve v V B) II ve IV D) III ve V

ta Yapı e 1 Y A Paragraf 1. Gözlem sonucu farklı hayvanların do- ğadaki davranışlarını, yaşam tarzlarını ve karakterlerini öğrenen insan, bu canlı varlıklara sembolik anlamlar yüklemeye başlamıştır. 1 N L A R Böylece aslan, kuvveti ve kudreti; kartal, gökleri; kurt, gücü ve cesaretiyle özgürlü- ğü; beyaz geyik, göklerin ruhunu simgeler hale dönüşmüştür. III. Hayatlarını avcılık ve hayvancılıkla geçi- ren insanlar, doğada bulunan tüm canlı ve cansız varlıkların ruhları olduğuna inanmış ve onları kendi lehine davranma- ya çalışmışlardır. IV Zamanla bu düşünceler gelişerek kalıp- laşmış, biçim almıştır. V. Bu karmaşık sistemde kendi yerini belir- lemeye çalışan insanoğlu, zor doğa şart- larına en iyi şekilde uyum sağlayabilen hayvanların yaşamını yakından izleyebil- miş, onlara korku ile karışık hayranlıkla bakmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense cümlelerden hangisi paragrafın son cüm- lesi olur? A) I D) IV B) II E) V C) III

HOCAM TAKTIKLERLE PARAGRAF BEN HOE yer (1) İster estetik ister siyasi gerekçelerle olsun eleştirmen ve yazarlar gerçekliği ya savunmuşlar ya da karşısında almışlardır. (II) Felsefi anlamda gerçekçilik, tarih olarak çok eskilere uzansa da edebî anlamda bir gerçekçilikten ancak on dokuzuncu yüzyılla birlikte söz edilir. (III) Daha sonra bu hareket bir biçimde başka ülkelerin edebiyatlarını da etkile- miştir.(IV) Öte yandan bu durum, başka ülke yazarlarının Fransız gerçekçiliğini aynen kabul etmeleri anlamına gelmez. (V) Tipkı Fransız edebiyatçılar gibi Alman, Rus, İtalyan ede- biyatçılar da gerçeklik kavramını tartışmışlardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine düşüncenin akışma uygun olarak, “Yüzyılın orta- larında Fransa'da gerçekçilik kavramı etrafında toplanan bir grup yazar, genel anlamda sanatın ve özel anlamda edebiya- tın gerçeklikle ilişkisini sorgulayan, yeniden ele alan edebî bir hareket başlatmışlardır." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III DYIX E) V alt ola SE

BENI 5. (1) Klasik edebiyatımızın en çok ilgi gören edebî türlerinden birisi ebced ile tarih düşürme sanatıdır. (II) Bilindiği gibi ebced, Osmanlı alfabesinin her harfine rakamsal değerler verilerek istenilen tarih yazma, düşürmedir. (III) Kuşkusuz bu düşürme kolay bir iş olmayıp ustalık gerektirmektedir. (IV) Klasik edebiyatımızda Sürûri böyle bir ustadır. (V) 1752 yılında Adana'da doğan Sürüri, çeşitli âlimlerden ders almış- tır. (VI) İlk tarih düşürmesini de 20 yaşında kaleme alan şair, edebiyatımızda kendisinden hâliyle söz ettirmiştir. TAKTİKLERLE PARAC C) III Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine düşüncenin akışına uygun olarak, "Türk kültür ve edebiyatında bazı sembol isimler vardır ki onların adları anıl- dığında insanların düşünce ufuklarında yeni yeni çağrışımlar belirir." cümlesi getirilebilir? A) I B) 11 D) IV HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLERLE PARAGRAF E) V 7. () Ta ik b ic

8. Gerçek şiir bir şey söylemez, sadece olasılıklar içerir. Bütün kapıları açar. Sen kendine yakın bulduğun herhangi birin- den geçersin. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yüklemler, etken çatılı çekimli eylemdir. B) Birden çok yan cümlecik kullanılmıştır. C) Birden çok adıl vardır. D) Belirtili nesne görevinde kullanılmış sifat tamlamasına yer verilmiştir. E) Dilek kiplerine yer verilmemiştir. AYINLARI

HOCAM Cümle Yerleştirme 1. (1) İnsan; yaşantısı boyunca karşılaştığı her türlü varlığı, duru- mu zihninde canlandırmış ve başkasıyla iletişim kurmak istedi- ğinde bunları işaretler yoluyla anlatmıştır. (II) İnsanın dünyası zenginleştikçe de bu canlandırdığı işaretlerin sayısı artmış ve işaretler artık duyguları anlatamaz olmuştur. (III) İşte o zaman işaretler yerini daha az çaba gerektiren seslere bırakmıştır. (IV) Insan ve insan topluluklarındaki yoğunlaşmayla artan kelimelerle de insana ait her şey bilimin konusu olmuştur. (V) Sonuçta insana ait her unsur, onu anlama ve onun değerini ortaya koyma yolunda bilimin malzemesi oluvermiştir. AF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLERLE PARAGRAF Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine düşüncenin akışına uygun olarak, "Sonrasına ise seslerin zaman içinde her bir varlığın ya da durumun karşılığı olan kelimelere dönüştüğü, kelimelerin de insanın düşünce evrenini genişlettiği anlaşılmıştır." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) I D) IV E) V 3. T (1 y

in 71 16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. BÖzneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. ayking Kuralli birleşik eylem bulunmaktadır. HoDad

11. Üç İstanbul adlı eserin önemli yönlerinden biri, dönemin özelliklerini yansıtacak şekilde birçok mekâna içindeki eşyalarla yer vermesidir. Yazar; Mermer Yalı'yı, Hidayet'in Konağı'nı, insanları ve eşyaları o günleri yansıtacak şekilde işlemiştir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtili ad tamlaması B) Isim-fiil grubu C) Edat grubu Bağlama grubu E) Unvan grubu (13 molde coluduču havadan daha

ba göste tli davra- na neden aları ge ojik bü na yar- llanımı meka- MASE maya reye an, 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Sokrates her türlü dogmaya karşı olduğu için insan- lara ulaştıracak hiçbir öğretisi olmadığına inanıyordu. Bir düşün insanı olarak kendisini izleyenlere, gerçeği kendilerinde bulmaları yolunda yardımcı oluyordu. O hep, kişi kendisinde var olanı kendisi bulamıyorsa onu ona dışarıdan kimsenin veremeyeceğini savunuyor- du. Bu nedenle Sokrates, kendini herkesin kendi için- de taşıdığı gerçekleri açığa çıkarıcı bir katalizör olarak görürdü. Sokrates özel teoriler öğreten bir öğretmen değil, herkesi kendi kendisiyle karşı karşıya getiren bir öğreticidir. Onun rolü, herkesin kendini içinde görebi- leceği bir ayna olmaktı. Sokrates'in temel düşüncesi, formüle edilebilecek ve böylece bir ruhtan diğerine ak- tarılabilecek bir gerçeğin olmadığıdır. 37. Bu parçada Sokrates öğretisi ile ilgili aşağıdakile- rin hangisine değinilmemiştir? A) Gerçeği bulmada filozofun sadece ışık tutan olabi- leceğini söylediğine B) Gerçeğin üzerinde ittifak edilmiş bir tanımının ol- madığını savunduğuna cyt Her ne varsa insanın bizzat kendi içinde zaten var olduğuna inandığına D) Filozofların, kişiye bizzat kendisini gösteren bir ay- na işlevi gördüğünü belirttiğine E) Gerçeğin formülünün insanın öz benliğinde oldu- ğunu ileri sürdüğüne B'S YAYINLARI

arder (TV) Ağaçla peyklen de bura an ve ayilan da bölgelerinde gö a dia boreal or hangisi dü de yapı- oğazdan ilk de- ka, As- in en adına acel- fir- zin- din- en ir, YAYINLARI e paranin anlatımında aşağıda araştırma Apklayıcı bilgiler bay içinde yaşatma ayisal veriler Gerekçe anlamlı cümle 15. Insan, diğer canlılardan farklı olarak, duygularını jest ve mimiklerle de ifade edebiliyor. Kızgınlık, merak, için, üzüntü, panik, neşe gibi pek çok ruhsal durum birbirinden farklı ifadeleri öğreniyor ve uyguluyor. Bu ruh durumu ifadelerinden kızgınlık ifadesi, genellikle --. Üzgün bir doğumdan sonradan öğreniliyor ancak insanın tansiyonu düşebiliyor, o kişi hareket etmekte dahi sıkıntılar yaşayabiliyor. ----. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kızgınlık ifadesi insana zarar verebiliyor, bu açı- dan da gülmeyi öğrenmek gerekebiliyor B) insaña özgü davranış biçimlerinden hiçbiri, başka canlılarda kolay kolay anlaşılmıyor C) ruhsal durumlar, karşıdaki insan tarafından doğru algılanmazsa zorluklar yaşanabiliyor D) gülme ve korkma ifadeleri, doğumdan önce, anne karnındayken bile gözlemlenebiliyor E) doğumda herhangi bir zorluk yaşanırsa bebekler bunun etkisini yıllarca hissedebiliyor

3. Hayatınızda devleştirdiğiniz birisinin aslında sizinle aynı boyda olduğunu anladığınızda şunu bir kez daha anlı- yorsunuz: Mühim olan başa gelenler değil, onlara verilen tepkilerdir. (1) Onları devleştiren sizinle aynı canavarı gör- düklerinde korkmalarına rağmen kaçmamaları, sizinle aynı derde düştüklerinde çözüm çözüm gezmekten usanmama- ları ve sizinle tam da aynı şeyleri istediklerinde onu almak- tan vazgeçmemeleridir. (II) Onları görünce anlıyorsunuz ki hayat, "insanlar" içindir, üstün varlıklar için değil ve yine anlıyorsunuz ki herkesin pardösüsünün içine sokuşturup gizlemeye çalıştığı kusurları var. (III) İnsan, bu kusurlarıyla birlikte insandır ve oraya buraya sokuşturup gizlediği ku- surlarıyla bir yalnızlığın aynasında yüzleşir; kendini kendi- ne itiraf eder. (IX) Her insan, korkuyor; her insanın çaresiz kaldığı zamanlar oluyor çünkü her insan yalnız yaşıyor as- linda bu dünyada. (V) Her insan, düşüp düşüp kalkıyor, her insan reddediliyor, her insan birilerine güvenip kazık yiyor ve her insan ne yapacağını bilemez durumlarda kalıyor. (VI) Ama üstün insan, bunlardan bir şeyler öğreniyor, öğ- rendiklerini biriktiriyor ve her şeye yeniden başlayabiliyor. Bu parça iki paragrafa ayırmak istense ikinci paragraf, pumaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? C) IV A) IIV B) N DAV EXVI

aştırmalan iki farklı kültür tarihi ve modern maları öne çıkmıştır. elim Nüzhet Gerçek ya dolaylı olarak 11 dır. Geleneksel çeşitli Kolay 3. SÖZCÜK YAPISI binde bir oranında öğrenmiştir; bu ise bilgisizliğimizin Ilim, insanlığı ele alan coğrafyayı ve mikro dünyayı sadece karanlığı içinde küçücük bir ışık demeti olmuştur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği vardır? sounsel novotel anill A) Kişisel görüş anlamı katan eşitlik eki B) Çıkma anlamı katan durum eki C) Türetilirken ünlü kaybına uğramış sözcük D Fiilden isim yapım eki E) İsimden fiil yapım eki Sora BU Aşağıdaki cümlel sözcükler yapıca 19 Her acının Bizi bizder A) B) C) Tehlikeye anlamsız D) Eğer er başlan E) Insan başa

(1) Anton Çehov, 1886 yılında Marya Kiselyova'ya yazdığı mektupta bir öğütte bulunuyor: "Yaza- bildiğiniz kadar yazın; parmaklarınız kırılana dek yazın, yazın, yazın!" (II) Okur olarak ya da yazar olarak edebiyatla ilgilenen herkesi etkileyecek bu sözlerle ilgili bir ilginç not da, yazarın bunları söylediğinde henüz yirmi altı yaşında olması. (III) O güne kadar iki kitabı piyasaya çıkmış bir yazar ama öncesinde dönemin popüler dergilerinde dört yüzü aşkın kısa hikâyesi ve anlatısı yayım- lanmış durumda. (IV) Dergilerin yazara yaratıcılık konusunda daha geniş bir hareket alanı yarattık- ları ve bir coğrafyanın edebiyatındaki dinamikleri Dergilerin belirlediği söylenir çoğu zaman. edebiyat dinamiklerinde ve özellikle yazın dünyası ile her anlamda tanışmak isteyen okurların ve yazar adaylarının gözündeki yeri tartışılmaz. Cem Yılmaz'a gazozcu endişelendiniz mi? Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? 1. cümlede yazmanın sürekliliğinin önemi vurgulanmıştır. >) Bll. cümlede yazarın genç yaştaki deneyiminin şaşırtıcılığı ifade edilmiş. III. cümlede Çehov'un tüm dergilerde yazılarının yayımlandığından söz edilmiştir. D) IV. cümlede dergilerin, edebiyatçılar için vazgeçilmez değerleri sunduğuna değinilmiş. E) V. cümlede dergilerin, yazar adaylarının ve okur açısından öneminden bahsedilmiştir.

(1) Axjassos antik kenti Toroslardá dar bir vadide kurulu ve doğudan batıya vadinin iç kesimine doğru yayılıyor. (II) Vadinin başlangıcında üç kemerli, zafer takı şeklindeki şehir kapısı bütün heybetiyle yük- seliyor. (III) Binlerce yıl ayakta kalmış bu görkemli yapıda bir zamanlar kemerli kapının hemen sonra- sında uzanan sütunlu caddenin olduğu yerde şu an sadece çevreye dağılmış yıkıntılar var. (IV) Vadinin iç kesimlerine doğru uzanan kalıntılar birkaç helenistik duvar dışında, Roma ve Bizans dönemlerine tarih- leniyor. Ariassos kentinde bulunan en eski para (sikke) İÖ 1.yüzyıla ait. (VI) Paranın bir tarafında da kambur bir boğa bulunuyor. Bu parçayı iki paragrafa ayırmak gerekirse ikinci paragraf hangisinden sonra başlar? A) I B) H C) III HIV (1) tü E) V be da p ka b b y