Paragrafta Yapı Soruları

2 Güller arasında seni bensiz gören olmuş I ONCO LP12TURS820-102 Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş III Duydum ki güzel gözlerini çok seven olmuş IV Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş V Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A 1. sözcük, hem iyelik hem durum eki almış bir isimdir. B) II. sözcük, iyelik eki almış soyut bir isimdir. III. sözcük, hem tamlanan hem de tamlayan eki almış bir isimdir. Driv IV. sözcük, birden çok iyelik eki almış bir somut isim- dir. V. sözcük, iyelik ekinden sonra tamlayan eki almış bir isimdir.

TY/Targe 13, 14, 15 ve 16. sorulan parçaya göre cevaplayiniz. Turizm Bakanlnm yachği açıklamaya göre Türk kütür kabe a renmek ve gezmek adina her ye-Türkiye'den binlerce yer turist, Yunan adalanna geal turtanna katiliyor. (Nesnel bir veri akta- g) Dergimigin önceki sayesinda Profesor Doktor Idris Bos tan ile y röportajda bu adalann Osman tarihine dair kül- tre antamda çok fazla kain band in bu turistik gezilerin yeri turistler tarafından tercih edildiğini öğrendim Yapilan eylem, gerekçesiyle aktamte) (0) Yine bu röportajda Profesor Dok- tor dra Bostan, daha doce bu adalar Hristiyan toplumlara aitkan adalann Osmanli'nin eline geçme ve Osmani'nin buralarda uzun zaman hukum sumesine ramen Hristiyan haklara saygı duyma- sindan dolays onlann kültürüne ait kantara kesinlikle zarar verme dogbelt (Anlat kaynaktan alınan bilgiler, biçimsel değişikli geogramadan vecmiştir) (V) Röportaji devamında ise Profesor Doktor Idris Bostan bana "Konuyla ilgili araştırmalarimin sonunda gunu fark ettim: Bu adalanda halen yaşayan Hristiyan ve Müslüman hak, bang ve huzur içinde birlikteliklerini devam ettiriyor" diye ak- tard. (Aktama.comislarda konuyla ilgili yapılan bir saptama söz konusudur) (V) Buhe bans içindeki birliktelikten dolayı taraflar maddi ve manevi olarak birbirine zarar vermemiş. Bundan olacak ki bu adalaca gidenler, bu bang.ve.hunur.ataminin manevi havasini soluyarak ada tulanndan huzurlu bir şekilde dönüyor (V. cümlenin kinci bölümünde konuyla ilgili karimda pulunma söz konusudur) anda numarah cumlelerde anlatılanlardan hangisi, pa- Antez içindeki yargiyle uyuşmamaktadır? AM (C) III. 14. Bu parçadan ile ilgili, ✓ D) IV. ATL Dolay ve doğrudan-anlatmycümlesine yer verilmiştir. Am-Sonde vosebep-sonbe ya tanna yer verilmiştir. Anlatım biçimlerinde açıklayı anlatım tekniğiyle yazıl- miştir. E) V V. Her cümlede yan yargiy Verilmiştir. V. O adik-bir-metinden alinmiştir. Numaralı yargılardan hangisini söylemek doğru olmaz? B) II. C) III. EV D) IV 15. L L L 5

21. (1) Edebiyat sosyolojisi, anlatımın kurguya bağlı olarak olaya ve oradan toplumsala ulaşmasını analiz ederken hem eserin dilsel yönünü ortaya koymuş hem de anlatımın toplumsal bağını ortaya koyma yönünde önemli katkılar sağlamıştır. Belirtilmesi gereken bir diğer nokta da yazılı edebî türler içerisinde daha çok romanın sosyolojik açıdan ele alınmış olmasıdır. Bu tercih; romanın en ilgi çekici edebî tür olmasından değil, sadece diğer türlerden daha belirgin biçimde, içinde olay ve yorumlama süreçlerinin ortaya çıktığı toplumsal koşullar ve çevre ile ilgili değişik konuları kurgusu içerisinde ele aldığı içindir. (II) Edebî eserin dayandığı sosyal zemin de edebiyat- sosyoloji ilişkisinin belirlenmesi açısından önemlidir. Bir eser, siyasi açıdan, monarşik bir yönetim anlayışıyla yönetilen toplumu mu yansıtıyor; totaliter, demokratik bir toplumu mu veya bir karmaşa dönemini mi? Bu önemlidir. Edebiyat eserlerinde siyasal yapılanmanın izlerini görmek her zaman mümkündür. Edebî eser, mutlaka bir toplumsal yapıyı veya kabuller zincirini yansıtacaktır. Sadece metinlerde sözü edilen sosyal olayları algılama basitliği dışında, şiirde veya anlatı türündeki eserlerde yer alan karakterlerin ve buna bağlı olarak şair ve yazarların hayata bakış açıları ve sahip oldukları değerler, eserin sosyal zeminini oluşturur. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Aynı konuyu açıklamaya yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. C) Aynı olgunun farklı yönlerini ele alarak konunun önemine değinmektedirler. () Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. E) İki farklı konuya ilişkin ortak bir bilimsel kanıt olduğunu vurgulamaktadırlar.

TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bilindiği gibi atasözü, mesel, kıssadan hisse, fıkra gibi türlerle zengin bir halk edebiyatına sahibiz. Kısa, ironik, akılda kalan sözcük grupları dilimize yerleşmiş. Az sözle özü ortaya çıkaran bu kültürel miras, çoğunlukla nasi- hat verme amacını taşır. Kısa öykü olarak adlandırılan, daha çok aforizmaya benzeyen metinler ise bu yanıyla bir yere bağlanamıyor. Bu uzunlukta ve bu belirsizlikte- ki metinler, düşündürme, duygulandırma gibi önemli iş- leyleri sırtında taşıyabilir mi, sorusunu sorduruyor ister istemez. Ama metni seyrelttikçe asıl olan yakalanabilir elbette. 37. Bu parçada/aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Halk kültüründe alay yollu gülmeceye dayalı söz var- lıklarının bulunduğuna B) Halkın kültürel mirasındaki söz varlığının özlü bir ya- pıya sahip olduğunia Çok uzun metinlerin duygulara hitap etme işlevinin yetersiz kalacağına D) Ozdeyişe dayalı kısa hikâyelerin belirsiz bir yapısının bulunduğuna EKısa öykülerin kendinden bekleneni yerine getirip ge- tiremeyeceğinin sorgulandığına 39.-4 layın Sanat, olmuşt ların y eser w şiklik süreç yı de yitirm şünc dâh gere 39. Bu u

21. Cemil Meriç, bir eserinde aydınımızın nasıl bir buh- ran içinde bocaladığını, Batı hayranlığının ne kadar kötü bir şey olduğunu vurgular. Bu cümlenin nesnesinde aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Soru sifati B) Isim tamlaması C) Sifat-fiil D) Zarf-fiil E) Belirteç 24

22. Gelişmiş ülkelere göre daha düşük ekonomik imkânlar, daha az yatırım ve daha çok işsizlik, daha çok toplumsal çatışma ve daha düşük hukuki standartlarla yaşamak zo- runda olan ülkelerin temel besin maddelerinden daha fazla ihraç ettiği şey yetişmiş beyinlerdir. Bu cümlenin öznesinde aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Zarf-fiil C) Bağlaç E) İsim-fiil B) Sifat-fiil D) Edat

E) V. cümle, yüklemler arasında özne ve nesne ortaklığ olan bağımlı sıralı bir cümledir. 14. Kendimiz ve tüm dünyadakilere verdiğimiz değer kavra- minin adı insanlıktır. Ama ne yazık ki günümüz ben mer- kezli dünyasında insanlık kavramı yavaş yavaş yok ol- makta. İnsanların birbirine verdiği değer ve tutkunluktur insanlığı kurtaracak olan. Bu cümlede aşağıdakilerin hangisi yoktur? B) İsim - fiil A) Zamir D) Zarf E) Bağlaç C) Sifat-fiil 17.4

T. E) V. cümlede soru sifati (1) Selma Emiroğlu'nun bir çizgi romanı vardı. (1) On dan, en çok "Bayan Şıpıldakı hatırlıyorum. (III) Bu çizgi roman denizlerin gizli, gizemli dünyasını ilk kez gösteriyordu bana. (IV) Denizyıldızını ilk kez onda gö rüyor, büyülenip kalıyordum. (V) Düş gücümü kışkırtıp duruyordu. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede özne zincirleme isim tamlamasıdır. B) II. cümlede yüklem, isimden türemiş basit çekimli bir fiildir. C) III. cümlede kişi adılı dolaylı tümleç görevindedit. D) IV. cümlede birden fazla yargı vardır. E) V. cümlede isim tamlaması belirtili nesne görevin dedir. DI ppt oparte da at kapa bir t

9. TYT Anadolu'nun kentlerinde, modernleşmeden uzak kalmış eski mahalleler kültürümüzde yer etmiş sokak olgusunu yasamayı hâlâ sürdürüyor. Böylesi yerleşim alanlarında gerçekleştirilmiş bu fotoğrafik çalışma. sokak olgusundan daha çok, mahalleye hayat veren sokak sakinlerinin kendi yaşam alanlarını güzelleştirme çabasını vurguluyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sifat-fiil eki C) İsim-filDaki E Zaman zarfı B) Zarf-fiil eki D) işaret sifati 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtilen işler, aynı kişiler tarafından yapılmıştır? A) Elbiseleri ben yıkadım, o ütüledi. B) İki kere aradım, yine de cevap vermedi. C) Evi kiralamadan önce temizleyip boyadık. üzdüm mü acaba? 12. METRE YAYINLARI

B S R M 10. Eksen eğikliği ve Dünya'nın Güneş çevresindeki hare- keti mevsimleri oluşturur. Her iki yarım kürede de mev- simler birbirinin tersi olarak yaşanır; yani kuzey yarım küre yazı yaşarken güney yarım küre kışı yaşamakta- dır. Aynı şekilde birinde sonbahar yaşanırken diğerinde ilkbahar yaşanır. Eğer eksen eğikliği olmasaydı Dünya Güneş etrafında dolanırken Güneş'in yere düşme açısı değişmeyecek, sıcaklık değişimleri gerçekleşmeyecek, böylece mevsimler de oluşmayacaktı. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Terim B) Karşıt anlamlılık C) Genel-özel ilişkisi taşıyan sözcükler D) Ad aktarımı / Mecazımürsel E) Dolaylama

ESEN YAYINLARI 5. Aşağıdakilerin hangisinde tamlananı birden fazla olan tamlama yoktur? A) Gömleğin kumaşı da modeli de çok çarpıcı. B) Hem büronun hem evin işi bir türlü bitmiyor. C) Ali'nin önerileri ve eleştirileri ciddiye alındı. D) Akşamların dumanı, buğusu çekiyor beni. E) Koltukların hem modeli hem fiyatı çok uygun.

7. 1. Divan şiiri; çoğunlukla aşk, özlem, tutku gibi birey- sel konuların işlendiği soyut bir edebiyat olarak kar- şımıza çıkmıştır. II. Divan şiirinde özellikle Nâbî ile birlikte başlayan hikemi tarzda bilgilendirici, nasihat edici bir şiir an- layışı varlığını sürdürmüştür. Bu cümlelerle ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Aşk, özlem, tutku gibi soyut konuların öne çıktığı divan şiirinde nasihat veren anlayış ikinci plana itilmiş, okur ancak Nâbî'nin öncülük erg hikemî tarzla buluş- tuktan sonra bilgi içerikli şiirle haşır neşir olabilmiştir B Divan siirinde hikemî tarzın öncüsü Nâbî, öğretici şiirler yazarak öğüt veren şiir anlayışını sürdürse de soyut bir edebiyat olan bu şiir geleneğinde asıl olarak aşk, özlem, tutku gibi bireysel konular ağır basmıştır. C) Soyut bir edebiyat olarak varlık gösteren divan şiirinin asıl konuları aşk, özlem, tku gibi bireysel konular olsa da nasihat içerikli, öğretici bir şiir olan hikemî tar- zın varlığı göz ardı edilmemeli, Nâbî'nin bu konudaki çabası dikkate alınmalıdır. D) Divan şiirinde aşk, özlem, tutku gibi soyut, birey- sel konular işlense de bu durumun genellenmesinin yanlışlığı; hikemî tarzın öncüsü olan Nâbî'nin okuru- na nasihat eden, bilgi veren şiirlerinde gözler önüne serilmektedir. Divan şiirinde pek de ilgi görmeyen hikemî tarz Nâbî sayesinde yaşatılmıştır ancak bu şiire genel olarak bakıldığında öğretici temalardan çok aşk, özlem, tutku gibi soyut konuların yer aldığı görülmektedir.

27. Gazeteci: Sanatçı: Bu, daha çok yayınevlerinin bastıkları kitapla ilgili, yayın politikasıyla ilgili Mesela bizim yayınevinin, yayınladığı her kitabi ve yazarını istediği gibi ta- nitmasına gücü yetmez. Gücü yetenler başkaları, onların da zaten kendi televizyonları, gazeteleri, dergileri var. Şimdi bir edebi eseri çok tanıtırsanız sanırım o edebi olmakta bir yara alıyor, okuyucuyu da bir kuşkuya düşürüyor. Gazeteci: (11) TYT/TÜRKÇE www Sanatçı: Ben ciddi bir edebiyat ortamımız olduğu kanısında değilim. Çok az, belirli küçük gruplarda bir ciddiyet var, bazı akımların içerisinde bulunanlarda var. Daha önceleri genel olarak Türkiye'de bir edebiyat dünyası-vardı. Ama şimdi o da yok ya da ben var olduğunu kanıtlayacak birileriyle karşı karşıya gel- medim şimdiye kadar. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Edebi yapıtların reklamının yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? II. Sanatçıların gittikçe magazine kaymasını na- sıl görüyorsunuz? B) I. Reklamı yapılan bir yapıt daha çok okuyucu- ya ulaşmaz m? II. Edebiyat dünyasının içinde bulunduğu ortam- dan memnun musunuz? C)Y. Edebiyat yapıtının reklamı olmalı mı, bu du- rum yapıtı nasıl etkiler? II. Şu anki edebiyat ortamımızı nasıl değerlendi- riyorsunuz? D) I. Neden sanat eserlerinin reklamının yapılması- na karşı duruyorsunuz? II. Edebiyatçılarımızın çok ciddi duruş sergile- meleri, okuyucuları edebiyattan soğutmuş olmu- yor mu? E) I. Kalitesiz bir yapıtın reklam yoluyla kaliteli ola- rak gösterilmesi mümkün mü sizce? II. Eski edebiyat ortamı ile günümüz ortamını karşılaştıracak olsanız nasıl bir manzara görü- yorsunuz? radikal YAYINLARI 28 28

A atta şti. in, bir ak A A A 21. On iki yaş ve üzeri çocukların ilgisini çekecek, onları ya- kalayan kitapların sayısı bir hayli az. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi çocukların bu yaştan sonra ilgi alanlarının çeşitlenmesi kadar erken büyümeleri nede- niyle yetişkinlik çemberinin kırılmaya başladığı bu dö- nemin çocuklarına seslenmek hâliyle çok zor bir iş ve ilk gençlik dönemine ilişkin kalem oynatmak esaslı bir mesele. İşin zorluğunu bahane edip bir köşeye çekilme- nin âlemi yok elbette. - ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisinin ge- tirilmesi en uygundur? A) Yazarlar çocuk edebiyatını da önemsemeli, gelece- ğin yetişkinleri için de roman türünde kurgusal eser- ler hazırlamalı Yazarlar çocuk, genç ayrim gütmeden tüm çocuk- lara yönelik edebî eserler vermekten geri durmamalı (C) Yazarlara düşen, bu ilk gençlik dönemi okurları iyi gözlemleyip ihtiyaç duydukları konulara ilişkin eser- ler üretmek olmalı D) Yazarın okul öncesi çocuklarının diline inmesi, on- ların hayal dünyasını anlaması ve hayal dünyası ile eseri süslemesi E) Yazar yarının yetişkinlerine seslenmek için çocukla- rin hayal dünyasını şekillendirecek masallardan ya- rarlanmalıdır

10. (1) Şiirlerinin ilk yıllarında Nazım Hikmet ve Ahmed Arif'ten esinlenen Ahmet Oktay, daha sonra bireyin toplum içindeki varlığını sorgular. (II) İkinci Yeni şiirinden etkilenmesine rağ- men, kendi ifadesiyle, "O yıllarda savunulan 'anlamsızlık' gi- bi saçmalıklara ve dilin kendi üstüne kapalı olarak deforme edilmesine ilgi duymaz." Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden Ahmet Oktay ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) 1. cümlede başka şairleri örnek aldığı söylenmiştir. B) I. cümlede tespit yapılmıştır. C) II. cümlede üslupla ilgili yargı vardır. D) II. cümlede genelleme vardır. EX 1. cümlede şiirlerinin içeriğinin değiştiğine değinilmiştir. 25 3G 4E 5E 6E 7E 8B 9D 10D

8. İşçiler; gün doğumundan itibaren çıkardıkları kilolarca tuzu küçük yığınlar hâlinde biriktirip gölgeye, dinlenmeye çekili- yor. Gün batımının hemen ardından da biraz daha kurumuş bu tuz kümelerini el arabalarına yükleyip nakliye noktaları- na taşıyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtisiz isim tamlaması B) İşaret sıfatı C) Yer-yön zarfı D) Azlık-çokluk zarfı E) Edat ve bağlaç