Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

2. 1. 22 Mayıs Cuma, yine birkaç gündür İstanbul'dayım
ve ne güç bu şehirde yaşamak.
II. İstanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar.
III. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde
oturabilir.
IV. Ben adada oturduğum için "Bana mı öyle geliyor?"
diye düşündüm.
V. Öyleyse bütün gün bir taşıt arkasından koşacak:
Tramvay, otobüs, dolmuş...
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün
oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin
birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
B) III ve IV
21
I ve V
II ve III
ve IV
TV ve V
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
2. 1. 22 Mayıs Cuma, yine birkaç gündür İstanbul'dayım ve ne güç bu şehirde yaşamak. II. İstanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar. III. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde oturabilir. IV. Ben adada oturduğum için "Bana mı öyle geliyor?" diye düşündüm. V. Öyleyse bütün gün bir taşıt arkasından koşacak: Tramvay, otobüs, dolmuş... Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? B) III ve IV 21 I ve V II ve III ve IV TV ve V 4.
sına
silgi
okur
n de
irçok
Prf Yayınları
S
5.
Gittikce kesilir derken sedalar
Gece; bir siyah el gözümü bağlar
Duyarım, içime sığınmış, ağlar
Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz
Bu dizelerde aşağıda verilenlerin hangisi yoktur?
A) Ünsüz benzeşmesi
BÜnsüz düşmesi
CUlama
D) Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcük
E) Kaynaştırma ünsüzü
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
sına silgi okur n de irçok Prf Yayınları S 5. Gittikce kesilir derken sedalar Gece; bir siyah el gözümü bağlar Duyarım, içime sığınmış, ağlar Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz Bu dizelerde aşağıda verilenlerin hangisi yoktur? A) Ünsüz benzeşmesi BÜnsüz düşmesi CUlama D) Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcük E) Kaynaştırma ünsüzü
ve ill
eri bağ-
K zaman
nlemekti
için bir
a kadar
Fonumu
11.
Bağlaçlar, cümlede bağlama göreviyle kullanılırlar. Eş
görevli sözcükleri, söz öbeklerini bağladıkları gibi iki ayrı
cümleyi de bağlayabilirler. Bu tür sözcüklerin tek başına
anlamı yoktur.
Not: Bağlaçlar sözcük ya da cümleler arasında var olan
bir ilgi doğrultusunda bir bağlantı kurar. Edatlar ise daha
önce aralarında anlam ilgisi olmayan kavramlar arasında
yeni anlam ilgileri üretir.
Bu açıklama göz önünde bulundurulduğunda aşağıdaki
dizelerin hangisinde bağlaç kullanılmıştır?
AÇatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli;
DVerme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
ve ill eri bağ- K zaman nlemekti için bir a kadar Fonumu 11. Bağlaçlar, cümlede bağlama göreviyle kullanılırlar. Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini bağladıkları gibi iki ayrı cümleyi de bağlayabilirler. Bu tür sözcüklerin tek başına anlamı yoktur. Not: Bağlaçlar sözcük ya da cümleler arasında var olan bir ilgi doğrultusunda bir bağlantı kurar. Edatlar ise daha önce aralarında anlam ilgisi olmayan kavramlar arasında yeni anlam ilgileri üretir. Bu açıklama göz önünde bulundurulduğunda aşağıdaki dizelerin hangisinde bağlaç kullanılmıştır? AÇatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli; DVerme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
21. Bir küçük koyun hemen beş on metre yukarısında, bir
apartman terası kadar ufak bu kır kahvesinin tahta masa-
lanı üstünde, hâlâ karıncalar gezer. Hâlâ sinekler kahve
fincanının etrafına konarlar. Bütün sesler kesilmiştir. Kimi
gökyüzünden bir uçak homurtusu gelir. İçindeki, şimdi
Yeşilköy'e inecek yolcuları düşündüğüm, yalnız bu yazıyı
yazarken oldu. Ondan evvel de uçaklar geçmişti. Ama
hiç içindeki Yeşilköy'e neredeyse ineceklerini, daha şu
iki satırın sonunda inmiş bile olduklarını düşünmemiştim.
Kahvecinin kendisi sevimsiz bir adamdır. Kahveciden çok,
ters bir devlet memuru hüviyeti taşır. Hastalıklı olmasa,
doktorlar fazla yorulmamasını salık vermemiş olsalar,
dünyada kahveci olmazdı. Tersine, ben ömrümce iyi bir
kahve bulamadığım için, kahveci olmamışımdır. Bir kır
kahvesi, bir köyün kahvesinin üç beş gediklisi... Bundan
güzel bir ömür mü olur, elli altmış senelik yaşam, bundan
güzel.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
V
A Betimlemelere yer verilmiştir.
B) Yazarın gözlemlerine yer verilmiştir.
C) Durum öyküsünden alınmıştır.
DY Gösteri tekniğinden faydalanılmıştır.
E) Öykünün yaşamdan bağı kopmamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
21. Bir küçük koyun hemen beş on metre yukarısında, bir apartman terası kadar ufak bu kır kahvesinin tahta masa- lanı üstünde, hâlâ karıncalar gezer. Hâlâ sinekler kahve fincanının etrafına konarlar. Bütün sesler kesilmiştir. Kimi gökyüzünden bir uçak homurtusu gelir. İçindeki, şimdi Yeşilköy'e inecek yolcuları düşündüğüm, yalnız bu yazıyı yazarken oldu. Ondan evvel de uçaklar geçmişti. Ama hiç içindeki Yeşilköy'e neredeyse ineceklerini, daha şu iki satırın sonunda inmiş bile olduklarını düşünmemiştim. Kahvecinin kendisi sevimsiz bir adamdır. Kahveciden çok, ters bir devlet memuru hüviyeti taşır. Hastalıklı olmasa, doktorlar fazla yorulmamasını salık vermemiş olsalar, dünyada kahveci olmazdı. Tersine, ben ömrümce iyi bir kahve bulamadığım için, kahveci olmamışımdır. Bir kır kahvesi, bir köyün kahvesinin üç beş gediklisi... Bundan güzel bir ömür mü olur, elli altmış senelik yaşam, bundan güzel. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? V A Betimlemelere yer verilmiştir. B) Yazarın gözlemlerine yer verilmiştir. C) Durum öyküsünden alınmıştır. DY Gösteri tekniğinden faydalanılmıştır. E) Öykünün yaşamdan bağı kopmamıştır.
27. (1) Yaşlı yazar yatağında isteksizce doğruldu. (II) Bir yan-
dan güçlükle dengesini korumaya çalışırken pencereden
dışarıya, özellikle yeni budanmış palmiyelere boş boş
bakındı. (III) Kendine gelmeye, tam olarak kim veya ne
olduğunu anımsamaya gayret etti. (IV) Bugün birkaç say-
fa yazması gerekiyordu. (V) Daha fazla erteleyemezdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
30.
DERS
D
A) I. cümlenin öznesi sifat tamlamasıdır.
B) II. cümlenin yüklemi dönüşlü çatılı fiildir.
III. cümlede bütün fiilimsi türleri örneklenmiştir.
IV. cümlede niteleme ve belirtme sıfatı kullanılmıştır.
E) V. cümlede birden fazla miktar zarfı vardır. ✓
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
27. (1) Yaşlı yazar yatağında isteksizce doğruldu. (II) Bir yan- dan güçlükle dengesini korumaya çalışırken pencereden dışarıya, özellikle yeni budanmış palmiyelere boş boş bakındı. (III) Kendine gelmeye, tam olarak kim veya ne olduğunu anımsamaya gayret etti. (IV) Bugün birkaç say- fa yazması gerekiyordu. (V) Daha fazla erteleyemezdi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? 30. DERS D A) I. cümlenin öznesi sifat tamlamasıdır. B) II. cümlenin yüklemi dönüşlü çatılı fiildir. III. cümlede bütün fiilimsi türleri örneklenmiştir. IV. cümlede niteleme ve belirtme sıfatı kullanılmıştır. E) V. cümlede birden fazla miktar zarfı vardır. ✓
Bilge Karasu romanları ilk bakışta fark edilmesi zor,
dikkatli bakılınca çözülebilen çok katmanlı metinlerdir. (II)
Bilge Karasu'nun Gece romanında paranoya ve şiddetin
sarmalındaki kamplardan oluşan bir şehirle karşılaşırız.
(III) Roman kişileri otoritenin kontrolündeki farklı kamp-
larda yaşamaktadırlar (IV) Şehrin içindeki kampların
sadece dışına çıkmak değil, içine girmek de zordur. (V)
Kampların özgürlüğü sınırlandırıcı bu özellikleri, metinde
işlevsel olarak kullanılmıştır.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
CHI
AM
B)
EV
(2019-MSÜS)
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Bilge Karasu romanları ilk bakışta fark edilmesi zor, dikkatli bakılınca çözülebilen çok katmanlı metinlerdir. (II) Bilge Karasu'nun Gece romanında paranoya ve şiddetin sarmalındaki kamplardan oluşan bir şehirle karşılaşırız. (III) Roman kişileri otoritenin kontrolündeki farklı kamp- larda yaşamaktadırlar (IV) Şehrin içindeki kampların sadece dışına çıkmak değil, içine girmek de zordur. (V) Kampların özgürlüğü sınırlandırıcı bu özellikleri, metinde işlevsel olarak kullanılmıştır. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? CHI AM B) EV (2019-MSÜS)
a
4
Gazeteci:
Bilim adamı:
Sanırım bu sorunun doğru adresi farmakologlar olsa ge
meyi hedeflemektedir. Zaten teşhislerde hastalığın çok
rek zira çok az kişi gerçekten bu hastalığa tedavi üret-
ilerleyen fazlarında yapılabilmektedir. Erken teşhis ko-
yulamaması tedavi üretmeyi de zorlaştırıyor. Parkinson
hastalığını gözlemlemek için yapılan hayvan modellerin-
de her ne kadar belli sinirleri zehirli kimyasallar ile orta-
dan kaldırsanız da gerçekte Parkinson hastalığını oluş
turamıyorsunuz. Tabi ki bunun arkasında genetik fak-
törlerde var. Parkinson hastalığına neden olan genle-
rin varlığı hakkındaki bilgilerimiz halen çok az. 25 yıl-
lık çalışmalarda sadece hastaların yüzde 10'nun gene-
tik kusurlardan dolayı Parkinson hastalığına yakalandığı
tespit edilmiş. Hastaların yüzde 90 kadarının Parkinson
hastalığına yakalanma nedeni ise genetik değil.
Gazeteci:
Bilim adamı:
- Tavsiye vermekte pek iyi değilim ama söyleyebilece-
ğim bir tek şey varsa o da yapacağınız araştırmalarla
eğlenmeyi bilin. Açıkçası sevmediğiniz şeyi yapamaz-
sınız. Severseniz yaptıklarınızdan sonuçlar aldığınız
da göreceksiniz. O zaman benim de yakalandığım ve
günümüze kadar devam eden "araştırmadan durama-
ma" hastalığına sizler de yakalanmış olursunuz. Bu se-
rüven sizi tahmin edemeyeceğiniz yerlere kadar götüre-
bilir. Dolayısıyla her şeyin özeti iki kelime: Sevin ve ya-
pin. Araştırmada her şeyin başı bu işe her şeyi ile adan-
mış bir sevgiden geçer. Birden çok kaynağa başvurun
ki edineceğiniz bilginin doğruluğundan kuşkular olma-
sın. Bu kaynaklar, alanında uzman kişilerin eserleri ve-
ya araştırmaları olsun.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilemez?
A) I. Parkinson hastalığına erken teşhis koyulamaması-
nın sebebi nedir?
II. Sizce mesleğinde başarılı olabilmesi için insanların
ne yapması gerekir?
B Parkinson hastalığı ile ilgili neden hålå etkili bir te-
davi yöntemi geliştirilemedi?
II. Önemli ve büyük tecrübelerden geçmiş biri olarak
genç araştırmacılara tavsiyeleriniz nedir?
C) I. Parkinson hastalığına sebep olan genler ile ilgili bil-
giler mevcut mu?
II. Başarılı bir araştırma yapmak için neler gereklidir?
1. Farmakologların Parkinson hastalığı ile ilgili yaptık-
ları çalışmalar nelerdir?
II. Araştırmalarınızı yaparken sizi durmaya zorlayan
unsurları açıklar mısınız?
E) 1. Parkinson hastalığına yakalanmasında genetiğin
etkisinin oranı kaçtır?
II. Araştırma yaparken daha çok hangi kaynaklardan
faydalanmak gerekir?
MIRAY YAYINLA
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
a 4 Gazeteci: Bilim adamı: Sanırım bu sorunun doğru adresi farmakologlar olsa ge meyi hedeflemektedir. Zaten teşhislerde hastalığın çok rek zira çok az kişi gerçekten bu hastalığa tedavi üret- ilerleyen fazlarında yapılabilmektedir. Erken teşhis ko- yulamaması tedavi üretmeyi de zorlaştırıyor. Parkinson hastalığını gözlemlemek için yapılan hayvan modellerin- de her ne kadar belli sinirleri zehirli kimyasallar ile orta- dan kaldırsanız da gerçekte Parkinson hastalığını oluş turamıyorsunuz. Tabi ki bunun arkasında genetik fak- törlerde var. Parkinson hastalığına neden olan genle- rin varlığı hakkındaki bilgilerimiz halen çok az. 25 yıl- lık çalışmalarda sadece hastaların yüzde 10'nun gene- tik kusurlardan dolayı Parkinson hastalığına yakalandığı tespit edilmiş. Hastaların yüzde 90 kadarının Parkinson hastalığına yakalanma nedeni ise genetik değil. Gazeteci: Bilim adamı: - Tavsiye vermekte pek iyi değilim ama söyleyebilece- ğim bir tek şey varsa o da yapacağınız araştırmalarla eğlenmeyi bilin. Açıkçası sevmediğiniz şeyi yapamaz- sınız. Severseniz yaptıklarınızdan sonuçlar aldığınız da göreceksiniz. O zaman benim de yakalandığım ve günümüze kadar devam eden "araştırmadan durama- ma" hastalığına sizler de yakalanmış olursunuz. Bu se- rüven sizi tahmin edemeyeceğiniz yerlere kadar götüre- bilir. Dolayısıyla her şeyin özeti iki kelime: Sevin ve ya- pin. Araştırmada her şeyin başı bu işe her şeyi ile adan- mış bir sevgiden geçer. Birden çok kaynağa başvurun ki edineceğiniz bilginin doğruluğundan kuşkular olma- sın. Bu kaynaklar, alanında uzman kişilerin eserleri ve- ya araştırmaları olsun. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilemez? A) I. Parkinson hastalığına erken teşhis koyulamaması- nın sebebi nedir? II. Sizce mesleğinde başarılı olabilmesi için insanların ne yapması gerekir? B Parkinson hastalığı ile ilgili neden hålå etkili bir te- davi yöntemi geliştirilemedi? II. Önemli ve büyük tecrübelerden geçmiş biri olarak genç araştırmacılara tavsiyeleriniz nedir? C) I. Parkinson hastalığına sebep olan genler ile ilgili bil- giler mevcut mu? II. Başarılı bir araştırma yapmak için neler gereklidir? 1. Farmakologların Parkinson hastalığı ile ilgili yaptık- ları çalışmalar nelerdir? II. Araştırmalarınızı yaparken sizi durmaya zorlayan unsurları açıklar mısınız? E) 1. Parkinson hastalığına yakalanmasında genetiğin etkisinin oranı kaçtır? II. Araştırma yaparken daha çok hangi kaynaklardan faydalanmak gerekir? MIRAY YAYINLA
Isim
11. Sonra, bir tip gazetesine abone oldu. Akşam yemeğinden
sonra biraz okuyordu bunu. Ama okuma uzun sürmüyor, bes
dakika sonra uyuklamaya başlıyordu. Dertli karısı ona bakıp
omuz silkiyordu, elindeki danteli örmeye devam ediyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtisiz isim tamlaması
B Belirtme hål eki almış sözcük
C) Topluluk adı
D) Yaklaşma (yönelme) hâl eki almış sözcük
E) Cins adi
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Isim 11. Sonra, bir tip gazetesine abone oldu. Akşam yemeğinden sonra biraz okuyordu bunu. Ama okuma uzun sürmüyor, bes dakika sonra uyuklamaya başlıyordu. Dertli karısı ona bakıp omuz silkiyordu, elindeki danteli örmeye devam ediyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtisiz isim tamlaması B Belirtme hål eki almış sözcük C) Topluluk adı D) Yaklaşma (yönelme) hâl eki almış sözcük E) Cins adi
farklı görüşle
konula
metinde rastlanma
Yanıt
den birbirini des
önünden birbirine
amacıyla örnekle.
koşul ve neden
surları bulunab
di?
Soru sayısı
Zonguldak Kaymakamı Ahmet Cevdet'in Zonguldak'ın
bağlı bulunduğu Bolu Mutasarrıflığına 23 Aralık 1916 tari-
hinde gönderdiği 40 sayfalık raporda iki ayrı söylentiye yer
verildiği görülmektedir. Bunlardan ilki, 1822'de Ereğli'nin
Kestaneci köyünden gemici Hacı Ismail'in köy çevresin-
den topladığı siyah taşları Istanbul'a götürerek Padişah II.
Mahmut'a sunması ve bu taşların uzmanlarca incelenerek
maden kömürü olduğunun anlaşılması üzerinedir.
●
Ikincisi ise Ereğli'nn Niren köyünden Uzun Mehmet'e da-
irdir. 1829 yılı Saanbolu Kaymakamı Hacı Ismailoğlu Is-
mail Ağa'nır. çalışanı Mehmet, Çatalağzı'nda bulduğu nu-i
muneleri İstanbul'a götürüp Padişah II. Mahmut'a sunmuş
ve mükâfatlandırılmıştır. Buna göre, kömürün Anadolu'da
ne zaman bulunduğuna dair yürütülen çalışmaların, 1830
öncesine ait yazılı bir belgenin ortaya çıkmasıyla kömüre i
bilinenden daha eski bir tarihte rastlandığı anlaşılmaktadır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
B) Aynı konuyla ilgili ortak bir sonuca ulaşmayı sağlayan iki
farklı olay aktarılmıştır.
C) Iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğu vurgulanmak-
tadır.
D) Aynı durum üzerinde farklı koşulların oluşturduğu etki üze-
rinde durulmuştur.
E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır-
lar.
4.
1
1
51
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
farklı görüşle konula metinde rastlanma Yanıt den birbirini des önünden birbirine amacıyla örnekle. koşul ve neden surları bulunab di? Soru sayısı Zonguldak Kaymakamı Ahmet Cevdet'in Zonguldak'ın bağlı bulunduğu Bolu Mutasarrıflığına 23 Aralık 1916 tari- hinde gönderdiği 40 sayfalık raporda iki ayrı söylentiye yer verildiği görülmektedir. Bunlardan ilki, 1822'de Ereğli'nin Kestaneci köyünden gemici Hacı Ismail'in köy çevresin- den topladığı siyah taşları Istanbul'a götürerek Padişah II. Mahmut'a sunması ve bu taşların uzmanlarca incelenerek maden kömürü olduğunun anlaşılması üzerinedir. ● Ikincisi ise Ereğli'nn Niren köyünden Uzun Mehmet'e da- irdir. 1829 yılı Saanbolu Kaymakamı Hacı Ismailoğlu Is- mail Ağa'nır. çalışanı Mehmet, Çatalağzı'nda bulduğu nu-i muneleri İstanbul'a götürüp Padişah II. Mahmut'a sunmuş ve mükâfatlandırılmıştır. Buna göre, kömürün Anadolu'da ne zaman bulunduğuna dair yürütülen çalışmaların, 1830 öncesine ait yazılı bir belgenin ortaya çıkmasıyla kömüre i bilinenden daha eski bir tarihte rastlandığı anlaşılmaktadır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. B) Aynı konuyla ilgili ortak bir sonuca ulaşmayı sağlayan iki farklı olay aktarılmıştır. C) Iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğu vurgulanmak- tadır. D) Aynı durum üzerinde farklı koşulların oluşturduğu etki üze- rinde durulmuştur. E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır- lar. 4. 1 1 51
alan ikilemeler
lmıştır?
ğanak döküldü-
eteklerinden.
bir.
sra.
an zaman.
4.
Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olan-
ların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması
kullanılmıştır.
B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur.
C) Belgisiz sifatlara yer verilmiştir.
+D) Olumsuz isim cümlesidir.
E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
alan ikilemeler lmıştır? ğanak döküldü- eteklerinden. bir. sra. an zaman. 4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olan- ların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kullanılmıştır. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. C) Belgisiz sifatlara yer verilmiştir. +D) Olumsuz isim cümlesidir. E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır. Diğer sayfaya geçiniz.
lik-
naz
ur.
kı-
p
ki
da
SI
e
k
7-
si
8.
Nihal Atsız'ın ifade ettiği gibi, "Bir millet ordusunu kaybe-
debilir; bağımsızlığını da kaybedebilir fakat dilini sakladıkça
o millet yaşıyor demektir." Bunun en bariz örneğini Bulgar
kavminde görebiliriz. Köken itibariyle Türk olmalarına rağ-
men dillerini değiştirdiler ve bu değişim, arkasından kültürel
değişimi ve dinî değişimi de beraberinde getirdi. Demek ki
bir millet diliyle yaşar, diliyle hayat bulur. Nasıl ki insanlar
doğarlar, büyürler, gelişirler ve ölürler. Milletler de tipki
bunun gibidir; doğarlar, büyürler, gelişirler ve nihayetinde
ölürler. Bir milletin, bir medeniyetin hayatiyetini sürdürebil-
mesi; diline, kültürüne, edebiyatına, kısacası milli ve mane-
vi değerlerine bağlı olmasıyla mümkündür.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Alıntı yapılmıştır.
B) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir.
C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
D) Örneklemeden yararlanılmıştır.
Kişisel düşünceye yer verilmiştir.
183
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
lik- naz ur. kı- p ki da SI e k 7- si 8. Nihal Atsız'ın ifade ettiği gibi, "Bir millet ordusunu kaybe- debilir; bağımsızlığını da kaybedebilir fakat dilini sakladıkça o millet yaşıyor demektir." Bunun en bariz örneğini Bulgar kavminde görebiliriz. Köken itibariyle Türk olmalarına rağ- men dillerini değiştirdiler ve bu değişim, arkasından kültürel değişimi ve dinî değişimi de beraberinde getirdi. Demek ki bir millet diliyle yaşar, diliyle hayat bulur. Nasıl ki insanlar doğarlar, büyürler, gelişirler ve ölürler. Milletler de tipki bunun gibidir; doğarlar, büyürler, gelişirler ve nihayetinde ölürler. Bir milletin, bir medeniyetin hayatiyetini sürdürebil- mesi; diline, kültürüne, edebiyatına, kısacası milli ve mane- vi değerlerine bağlı olmasıyla mümkündür. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Alıntı yapılmıştır. B) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir. C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur. D) Örneklemeden yararlanılmıştır. Kişisel düşünceye yer verilmiştir. 183
Türkiye Geneli Deneme
26. Son yıllarda edebiyat dergiciliği, popüler edebiyata sektörel
bazda bir kimlik kazandırmaktadır. Bu durum içerik, üslup,
baskı gibi özellikleriyle yeni olarak tanımlayabileceğimiz bir
yayıncılığa yol açmıştır. Kültür dünyasından değerli kişilere
kapaklarında yer vererek satışları artırma yöntemi, kitaplarda
da konu tercihlerinde kullanılan bir yoldu. Dergilerin de bunu
benimseyip, yanına da sosyal medyayı ekleyip bundan ibaret
hâle gelmeleri hem okuru aldatıcı hem de kültürel boşluk
yaratması anlamında farklı bir noktaya taşımıştır. Bu dönem
özelinde niteliksiz olan, popüler kültürün yelkenlerini şişiren,
yönü belli olmayan bir rüzgârın esmesine yol açmaktadır.
Bu parçaya göre edebiyat dergiciliği ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Giderek yerini sanal dergiciliğe bırakma izlenimi
taşımaktadır.
B) İçerik ve biçim bakımından tek tip anlayışın varlığını
sürdürmektedir.
C) Ticari kaygıyla birlikte kitlelere ulaşıp nitelikçe yeni bir
görünüm kazanmaktadır.
D) Sosyal medyayla bütünleşerek kültürel boşluğu
gidermeyi amaçlamaktadır.
E) Popüler edebiyata kazandırdığı yeni kimlikle sosyal
medyayı yönlendirmektedir.
27. Sokrates: Kişi kendinde olmayan bir şeyi başkasına
verebilir mi?
Alkibiades: Nasıl verebilir ki?
Sokrates: Öyleyse önce sen erdem edinmelisin; bu, yalnız
kendinle ve kendine ait şeylerle değil fakat aynı zamanda
şehirle ve şehre ait şeylerle de ilgilenmen demektir. Zira
onları idare etmek isteyen kişiye bu gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Türkiye Geneli Deneme 26. Son yıllarda edebiyat dergiciliği, popüler edebiyata sektörel bazda bir kimlik kazandırmaktadır. Bu durum içerik, üslup, baskı gibi özellikleriyle yeni olarak tanımlayabileceğimiz bir yayıncılığa yol açmıştır. Kültür dünyasından değerli kişilere kapaklarında yer vererek satışları artırma yöntemi, kitaplarda da konu tercihlerinde kullanılan bir yoldu. Dergilerin de bunu benimseyip, yanına da sosyal medyayı ekleyip bundan ibaret hâle gelmeleri hem okuru aldatıcı hem de kültürel boşluk yaratması anlamında farklı bir noktaya taşımıştır. Bu dönem özelinde niteliksiz olan, popüler kültürün yelkenlerini şişiren, yönü belli olmayan bir rüzgârın esmesine yol açmaktadır. Bu parçaya göre edebiyat dergiciliği ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Giderek yerini sanal dergiciliğe bırakma izlenimi taşımaktadır. B) İçerik ve biçim bakımından tek tip anlayışın varlığını sürdürmektedir. C) Ticari kaygıyla birlikte kitlelere ulaşıp nitelikçe yeni bir görünüm kazanmaktadır. D) Sosyal medyayla bütünleşerek kültürel boşluğu gidermeyi amaçlamaktadır. E) Popüler edebiyata kazandırdığı yeni kimlikle sosyal medyayı yönlendirmektedir. 27. Sokrates: Kişi kendinde olmayan bir şeyi başkasına verebilir mi? Alkibiades: Nasıl verebilir ki? Sokrates: Öyleyse önce sen erdem edinmelisin; bu, yalnız kendinle ve kendine ait şeylerle değil fakat aynı zamanda şehirle ve şehre ait şeylerle de ilgilenmen demektir. Zira onları idare etmek isteyen kişiye bu gerekir.
emohlants
5.
isim
sifat
Vatanıma yararlı ama insanlığa zararlı bir şey bilseydim bir cinayet
1
||
|||
IV
gözüyle bakardım ona, diyor Montesquieu.
V zamir
Yukarıda numaralanmış sözcüklerin hangileri türce özdeştir?
ce A) I. ve II.
no
wewn B) II. ve III.
-D) Hl: ve V.
interve
C) III. ve IV.
-E) IV. ve V
halunne
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
emohlants 5. isim sifat Vatanıma yararlı ama insanlığa zararlı bir şey bilseydim bir cinayet 1 || ||| IV gözüyle bakardım ona, diyor Montesquieu. V zamir Yukarıda numaralanmış sözcüklerin hangileri türce özdeştir? ce A) I. ve II. no wewn B) II. ve III. -D) Hl: ve V. interve C) III. ve IV. -E) IV. ve V halunne
5.
II.
Göz; satırları okurken yazıyı, soldan sağa kasılımlı ha-
reket adı verilen ve saniyede dört beş defa tekrarlanan
çok kısa süreli duraksamalarla tarar.
Buna göre okumaya ilişkin nörolojik / fizyolojik süreç
şöyledir:
III. Parçalı bu bilgiler görme merkezine ulaştırılır, orada bir-
leştirilir ve gerekli birimlerde kullanılır.
IV. Okuma; gözlerin kitap gazete dergi, duvar vb. yerlerde-
ki yazıları okumasıyla başlar.
V. Sözcüklerden yansıyan fotonlar retinaya ulaştığında
beyaz kağıt ve üzerindeki siyah harflere ait bilgi retina-
daki tüm şekli ile değil; sayısız parçalara ayrılmış bilgi
olarak algılanır.
Numaralı bu cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturu-
lursa baştan üçüncü hangisi olur?
K
B) II C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
5. II. Göz; satırları okurken yazıyı, soldan sağa kasılımlı ha- reket adı verilen ve saniyede dört beş defa tekrarlanan çok kısa süreli duraksamalarla tarar. Buna göre okumaya ilişkin nörolojik / fizyolojik süreç şöyledir: III. Parçalı bu bilgiler görme merkezine ulaştırılır, orada bir- leştirilir ve gerekli birimlerde kullanılır. IV. Okuma; gözlerin kitap gazete dergi, duvar vb. yerlerde- ki yazıları okumasıyla başlar. V. Sözcüklerden yansıyan fotonlar retinaya ulaştığında beyaz kağıt ve üzerindeki siyah harflere ait bilgi retina- daki tüm şekli ile değil; sayısız parçalara ayrılmış bilgi olarak algılanır. Numaralı bu cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturu- lursa baştan üçüncü hangisi olur? K B) II C) III D) IV E) V
erlendir-
n hangi
tümleci
r izleni-
yu ister
toplum
anlarına
layları.
az.
hangi-
ştır?
TYT DENEME (30)
22. (1) Türk edebiyatındaki sanatsal akımları araştırdı-
ğımızda birçoğunun siyasal ve toplumsal kaynaklı
yoğun bir fikir atmosferinden etkilenmek suretiyle
veya bazı sanatsal fikir akımlarına tepki olarak ortaya
çıktığını görürüz. (II) Bir hareketin doğuşunda etki ve
tepki unsurları rol oynar. (III) İkinci Yeni şiir hareketi
bu çerçevede kendinden önceki dönemlerin edebî,
toplumsal ve siyasal koşullarından etkilenen bir
süreç içerisinde doğmuştur. (IV) İkinci Yeni, Cumhu-
riyet Dönemi'nde ortaya çıkmış bir şiir hareketidir. (V)
İlk çekirdekleri 1954'te değişik dergilerde görülmüş-
tür. (VI) 1956'da haftalık Pazar Postası gazetesinde
toparlanarak ilkeleri belirginleşmeye ve bir akıma
dönüşmeye başlamıştır.
Bu parça ikiye ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II
B) III
IV
ON
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
erlendir- n hangi tümleci r izleni- yu ister toplum anlarına layları. az. hangi- ştır? TYT DENEME (30) 22. (1) Türk edebiyatındaki sanatsal akımları araştırdı- ğımızda birçoğunun siyasal ve toplumsal kaynaklı yoğun bir fikir atmosferinden etkilenmek suretiyle veya bazı sanatsal fikir akımlarına tepki olarak ortaya çıktığını görürüz. (II) Bir hareketin doğuşunda etki ve tepki unsurları rol oynar. (III) İkinci Yeni şiir hareketi bu çerçevede kendinden önceki dönemlerin edebî, toplumsal ve siyasal koşullarından etkilenen bir süreç içerisinde doğmuştur. (IV) İkinci Yeni, Cumhu- riyet Dönemi'nde ortaya çıkmış bir şiir hareketidir. (V) İlk çekirdekleri 1954'te değişik dergilerde görülmüş- tür. (VI) 1956'da haftalık Pazar Postası gazetesinde toparlanarak ilkeleri belirginleşmeye ve bir akıma dönüşmeye başlamıştır. Bu parça ikiye ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III IV ON D) V E) VI
A
19.
Bilimin farklı kolları nasıl birbirini beslerse sanatlar
da birbirini besler. Edebiyatla musikiyi, resimle heykeli
ayrı düşünmemek gerekir. Bu bakımdan her sanat
dalından öğrenebileceği kadarını öğrenmeye
çalışmalıdır sanatçı. Sanatlar arasında kurmaya
çalıştığı bağlantıların bütün bir sanat olgusuna bakışını
zenginleştirdiğini, kendisine yeni pencereler açtığını
görecektir. Bir sanat dalında uygulanan bir kuramın
başka bir sanat dalına ışık tuttuğunu, bunun sanatına
ve hayata bakışını etkilediğini unutmamalıdır sanatçı.
Bunlardan yoksun kaldığında tek yönlü bir sanat
anlayışıyla kendini sınırlayacağını iyi bilmelidir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sanatla bilim arasına aşılmaz duvarlar örmek doğru
değildir
B) Her sanatçının, bütün sanat dallarına ilgi duyması
gerekir
C) Sanatın yöntemleriyle bilimin yöntemleri zaman
zaman örtüşür
D) Sanatçı ve yapıt konusundaki ön yargıları, okurun
ufkunu daraltır
E) Sanatçı, her sanat dalının kendine özgü bir dilinin
ve yönteminin olduğunu bilmelidir
N
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
A 19. Bilimin farklı kolları nasıl birbirini beslerse sanatlar da birbirini besler. Edebiyatla musikiyi, resimle heykeli ayrı düşünmemek gerekir. Bu bakımdan her sanat dalından öğrenebileceği kadarını öğrenmeye çalışmalıdır sanatçı. Sanatlar arasında kurmaya çalıştığı bağlantıların bütün bir sanat olgusuna bakışını zenginleştirdiğini, kendisine yeni pencereler açtığını görecektir. Bir sanat dalında uygulanan bir kuramın başka bir sanat dalına ışık tuttuğunu, bunun sanatına ve hayata bakışını etkilediğini unutmamalıdır sanatçı. Bunlardan yoksun kaldığında tek yönlü bir sanat anlayışıyla kendini sınırlayacağını iyi bilmelidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sanatla bilim arasına aşılmaz duvarlar örmek doğru değildir B) Her sanatçının, bütün sanat dallarına ilgi duyması gerekir C) Sanatın yöntemleriyle bilimin yöntemleri zaman zaman örtüşür D) Sanatçı ve yapıt konusundaki ön yargıları, okurun ufkunu daraltır E) Sanatçı, her sanat dalının kendine özgü bir dilinin ve yönteminin olduğunu bilmelidir N