Paragrafta Yapı Soruları

3. El değmedik ağaçların başında Bir ömür boyunca hiç durmadan inler Hüzün çağlar gözlerinin yaşında Kim görür, kim anlar ve kimler dinler Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) "El değmedik" sözü niteleme sıfatıdır. B) "Bir ömür boyunca" durum zarfıdır. C) "hiç" sözcüğü kesinlik zarfıdır. D) "durmadan" sözcüğü fiilden türemiş bir zarftır. E) "kim" sözcüğü soru zamiridir. 11 11 I

14. (1) Deneme metinlerinde genellikle işlenen bir ana konu vardır. (1) Ancak deneme türünün karakteristik özelliğine bağlı olarak denemeci, metnin bütününde ana konuya bağlı kalmayabilir. (III) Konu seçiminde özgür olan yazar konuyu işleyişte de bu serbestliği sürdürür ve buna bağlı olarak, zaman zaman ana konunun dışına çıkar. (IV) Yazar konuyu işlerken ana konuya anlam ilişkisi bakımından tamamen uzak, ilintisiz ya da dolaylı yakınlığa sahip bir başka konuyu metne dahil edebilir. (V) Bu tavır, konuyu değişik boyutlarıyla ortaya koyma kaygısının ötesindedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede sifat-fiil kullanılmıştır. B) II. cümlede edat bulunmaktadır. C. cümlede isim-fiil vardır. D) IV. cümlede zarf-fiil kullanılmıştır. E) V. cümlede niteleme sıfatı bulunmaktadır.

1. Okland, Yeni Zelanda'nın en önemli kentlerinden biri. Denizin temizliği, koyların güzelliği dillere destan. Ayrıca Okland, dünyanın en huzurlu kentlerinden biri olarak da biliniyor. Eski binalar, asıllarına uygun olarak onarıldığı için kent kuruluş yıllarındaki güzelliğini ve özelliğini yitir- memiş. Yapıları süsleyen demir korumalar, parmaklıklar, balkon korkulukları, pencerelerdeki çıkmalar öylesine ustalıkla yapılmış ki! Her birinde sanki demirden çiçekler açmış. Kent içinde adım başı park bulunuyor. Ada za- ten başlı başına park. Ama yine de beton binaların so- ğukluğunu kırmak için yerleşim alanlarının çevresi, hep park olarak düzenlenmiş. Kent içinde yaşayan insanlar, evlerinden çıkınca kendilerini doğrudan doğanın içinde buluyorlar. Doğa ile baş başa kalmak için kent dışına çıkmaya gerek kalmıyor. Her evin küçük bir bahçesi var. Her bahçede de ızgara için ocak bulunuyor. Kent halkı herhâlde pikniğe çok düşkün. Anlaşılan, insanlar bir an bile doğadan uzak kalamıyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Tanımlama CL Mecazlı söyleyiş E) Niteleyici söz B) Benzetme D) Karşılaştırma

ir. in- ne 13. Körfezin kuzeybatısındaki küçük bir girinti, Gökova'nın kendisidir. Doğusunda dökülen ırmak, kum yığını oluş- || turur. Irmağın kuzeyindeki köyün meydanında küçük bir IV lokantadan gelen kuş cıvıltıları iştahınızı açar. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıda ve- rilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük, bulunma durum éki almış bir sifattur B) II. sözcük, ek fiil almiş bir zamirdir. C) III. sözcük, hem yapım hem çekim eki almıştır. D) IV. sözcük, basit bir sıfattır. E) V. sözcük, yansımadan türemiş bir addır.

ENEME y- a 1- HiperZeka HiperZeka. HiperZeka. HiperZeka. 7. . TÜRKÇE Endonezya'da bir mağaranın duvarında keşfedi- len bir resmin en az 45.500 yıl önce yapıldığı tespit edildi. Mağara resmi, bilinen en eski figüratif sanat eseri unvanını ele geçirdi. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca tam ve doğru olarak birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir mağaranın duvarında keşfedilen ve 45.000 yıl önce yapıldığı tahmin edilen Endonezya'daki bir mağara resmi, bilinen en eski figüratif sanat eseri unvanını ele geçirdi. B) En az 45.500 yıl önce yapıldığı tespit edilen, En- donezya'da bir mağaranın duvarında keşfedilen mağara resmi bilinen en eski sanat eseri unvanını ele geçirdi. C) Bilinen en eski figüratif sanat eseri kabul edilen ve en az 45.500 yıl önce yapıldığı tespit edilen bir mağara resmi, Endonezya'da bir mağaranın duva- rında keşfedildi. D) En az 45.500 yıl önce yapıldığı tespit edilen ve bilinen en eski figüratif sanat eseri unvanını ele geçiren bir mağara resmi, Endonezya'da bir ma- ğaranın duvarında keşfedildi.

URKÇE 2. Deli meddahı oynayan çaycı karakterinde daha 1 || geleneksel bir kostüm elbette kullanabiliriz. Bunun ||| yanında meddah adayları da bugünün kıyafetleri ile IV V oynayacaklar. Bu parçadaki numaralanmış bölümlerden hangileri sifat tamlamasıdır? wok A) Ive T B) I ve III D) II ve TV E) IV ve V II ve II 5. SINAV YAYINLARI

ay- TIZ. bu Bu e Bu çocuklar, dıştan uyumlu görünür; söz dinler, usludur ancak içten içe tedirgindir. Sürekli yanlış yapma korkusu için- dedir. Kendini, her an eleştirilme ve ceza alma korkusuyla de- netier. Davranışları kısıtlı ve ölçülüdür. Bu da onların kişilikle- rini ortaya koymalarını ve çevreleriyle sıkı bir ilişki kurmalarını engeller. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilebilir? A Aileleri tarafından önemsendiğini ve onaylandığını hisse- den çocuklar mutludur. B) Zoeveynlerinin arkadaş olarak yaklaştığı çocuklar daha düzenli bir hayata sahiptir. Bazı çocuklarda üst benlik ya da vicdan, gereğinden çok gelişmiştir. Soru sormakta zevk alan bu çocuklar, kendilerini kontrol edemeyen çocuklardan daha çok şey öğrenir. Toplum içinde daha çok sevilen çocuklar giriştikleri işlerde daima başarılı olur. A/B Diğer sayfaya geçiniz.

5. 1. Hobileriniz nelerdir sorusu sizi her iş başvuru- sunda karşılar ve siz de o kısma zaten dikkat et- mediklerini düşünerek hiç yapmadığınız şeyleri sıralarsınız. II. Hayatında bir atın yanına bile yaklaşmayıp da hobileriniz kısmına at biniciliği yazanları görme- dik değil. III. Bu soruya şöyle cevap verilebilir: Hobileriniz kıs- mina tam anlamıyla gerçekleştirememiş olsanız da ilgilendiğiniz her şeyi yazmanız doğru olur. IV Peki, gerçekten bir hobiniz yoksa o kısma neler yazmalısınız? Mesela birkaç kâğıdı karalamışsınız ama resme karşı büyük bir ilginiz varsa o kısma resim çiz- mek yazmanız çok da yanlış değildir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? A) I ve B) ve III DIV ve V Eve V CI ve IV 7.tr

(1) Aşk karşılaşmaya indirgenemez, çünkü o bir kurma iş- lemidir. (II) Aşk düşüncesinin bilmecesi o kurma işlemini gerçeğe dönüştüren süre sorunudur.(III) İşin özünde, en ilginç nokta başlangıçların aşk sarhoşluğu sorunu değil- dir.(IV) Elbette başlangıçlarda aşk sarhoşluğu diye bir şey vardır ama aşk denilen şey her şeyden önce kalıcı bir kur- ma işlemidir.(V) Şöyle diyelim: Aşk inatçı bir serüvendir ve serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Karşımıza çıkan ilk engelde, ilk ciddi görüş ayrılı- ğında, ilk sıkıntılarda vazgeçmek aşkın bozulmuş bir halini yansıtır." cümlesi getirilmelidir? A) I/ BH CXIII DIV E) V tanim Jejuhen

1 I 1 1 1 4 18. Hacı Bektaş Veli'nin arkadaşı Bahaettin Sultan'ın oğlu Ali Baba, yalnız Tire'nin değil, bölgenin de önemli adlarından- dır. Beraberindeki alperenlerle Küçük Menderes Havzası'nın çevresinin Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük emek harcamıştır. Evliya Çelebi tarafından müfessir ve muhaddis olarak belirtilen Ali Baba, kayıtlarda "Ahi Babası" olarak geç- mektedir. Türbesi, Tire'nin doğusundaki Boynuyoğun köyü sınırları içerisinde, "Ali Baba Türbesi" adıyla anılan yerdedir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan han- gisi yanlıştır? A) Açıklayıcı anlatıma yer verilmiştir. B) Dilin göndergesel işlevinden yararlanılmıştır. C) Sade, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Nesnel bir anlatımdan yararlanılmıştır. E) Edebî sanatlara yer verilmiştir. Diğer sayfaya geçiniz.

34. Muhabir: Gençlere vermek istediğiniz bir mesajınız var mı? Yazar: Onlara mesajımı Marcus Aurelius'un benim de hayat düsturu edindiğim şu sözüyle vermek isterim: "Dalgaların çarpıp kırıldıkları yüksek bir kayaya benze. O, hiç sarsılmadan dururken köpüren sular, sakinleş- mek için yine ona gelirler." Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın yaşam ilkesi edindiği görüşle örtüştüğü söylenebilir? A) Yüce gönüllülük çoğunlukla insanın toyluk zaman- larında önemsenmezken ilerleyen yaşlarla birlikte kıymete biner. B) Hesap yaparak verebilen ve sadece koşullu şekilde sevebilen kalplerin karanlığını ancak affetmek ay- dinlatabilir. İnsanları üzen şey eşyalar ve olaylar değildir, bun- lar hakkında sahip oldukları düşüncelerdir. D Hoşumuza gitmeyen, bizi zorlayan şeyler yaşadığı- mızda bunu bir büyüme, olgunlaşma basamağı gibi görebiliriz. E) Temiz bir suya benzeyen sade, berrak ve uyanık bir zihin her şeyi net anlar, doğru anlar, doğru de- ğerlendirir.

23. Yazmayı yazarak öğrenin Sözcük dağarcığınızı güç- lendirin/Sürekli uygulamalarla kendi sesinizi bulup Dünyayı, gözlerinizi ve kulaklarınızı açarak dolaşın. Gözlemlerinizi sözcüklere yansıtmayı unutmayın. Yaz- dıklarınızda iyi olmayan bir bölüm görürseniz atın, ye- niden yazın. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada iyi yazı yaza- bilmek için verilen önerilerden biri değildir? V Uygulamalar yaparak yazma yeteneğinizi geliş- tiriniz. B Bilgi birikiminize katkısı olacak yapıtlar okuyu- 56 nuz. LEY Kendinize özgü bir anlatıma ulaşabilmek için çaba harcayınız. Görüp işittiklerinizi büyük bir dikkatle yazıya ge- çiriniz. 219.0 Yazdıklarınızı eleştirel bir gözle denetleyerek dü- zeltiniz.

2. BI JIN ÖZDEBİR YAYINLARI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - SOSYAL 1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Sosyal Bilimler-1; Tarih (25-34) 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 Testi için 1. Italo Calvino, "Klasikleri Neden Okumalı" başlıklı makalesinde, klasikler fikrini tanımlamak ve onları okumanın değerini açık- lamak için ayrıntılı bir liste hazırlar. Bu liste, tüm insanların okuması gereken kesin ve evrensel bir kitap listesi değildir; ak- sine Calvino, kendi okuma hayatınızda kalıcı yeri olan çok daha kişisel bir kitap listesine karar vermeye yönelik bir çerçeve oluşturur. Bunlar, aklınızı ve duygularınızı zenginleştirdiği için üzerinde sürekli dönüp durduğunuz, sürekli düşündüğünüz ki- taplardır. Bu kitaplardan bazıları geniş çapta klasik olarak ka- bul edilebilir, bazı klasikler ise yayınevlerinin listelerinde bile yer almayabilir. Bu parçada klasiklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi janlatılmak istenmiştir? Kişiden kişiye farklı algılanabilecek, farklı bakış açılarına sahip olmayı gerektiren bir içeriğe sahip oldukları Tam anlamıyla anlaşılabilmelerinin geniş bir okuma biri- kimi gerektirdiği Etkisinin canlı kalabilmesi için sürekli okunmaları gerek- tiği 3. 10% Dünyadaki bütün okurlar üzerinde benzer etkiler bıraktık- ları E) Okurların, hepsine aynı ölçüde değer vermeyeceği gocukluk, hiçbir derdin, tasanın (kaygının) olmadığı, aklın bazı ä Te m Ku V n V E

ZAMİR 1. Kim kendi kendine "Güzellik nedir?" diye sorsa ala- cağı farklı bir cevap vardır. Kimi, güzellik gençliktedir, der. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) lyelik zamiri kullanılmıştır. B) İşaret zamiri kullanılmıştır. C) Belgisiz zamir kullanılmıştır. D) Kişi zamiri kullanılmıştır. E) Soru zamiri kullanılmıştır. 5.

Bitkilerin tohum taşıyan organlarına meyve adı verilir ve meyve denildiğinde hemen herkesin ak- lina muz, kiraz, erik, elma gibi çiğ olarak yenen genellikle tatlı besin maddeleri gelir. II. Meyvelerdeki tohum sayısı tek bir taneden yüz- lercesine kadar değişebilir. 108 1 III. Çünkü bunları tümü ileride ana bitkiye benzeyen yeni bitkileri oluşturacak tohumları taşır. IV. Çiçeklerde tozlaşma sonucunda tohum taslakları gelişerek tohuma, bunları barındıran yumurtalık da değişime uğrayarak meyveye dönüşür. V. Oysa bu yaygın meyve anlayışına uymasa da patlıcan, kabak, fasulye ve domates gibi sebzeler ile meşe palamudu, ceviz, fındık bile botanik açı- sından gerçek birer meyvedir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? AT vell D Ill ve V Rüştü BAYINDIR B) Il ve V C) III ve IV E) II ve IV

18 39.-40. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Yazarın son romanı Körburun büyük bir roman. Bunu söy- lerken kelimenin işaret ettiği iki anlamı da kastediyorum: İlk olarak, yaklaşık 600 sayfaya yayılan bu cüsseli roman, elinize aldığınızda size uzun soluklu bir okuma vadediyor. İkinci olarak ise kapsadığı zaman ve gerçekliğin yanı sıra içerdiği karakter sayısı ve buna bağlı olarak girift ilişki ağlarıyla, okudukça başka başka kapılar açarak okuru yeni dünyalara davet eden, zamanda yolculuklara çıkaran, farklı temalar arasında yumuşak geçişlerle seyahat ettiren, kurmacanın geniş topraklarına yayılmış, zengin bir eser. Kuşkusuz böylesi geniş bir alanda at koşturmak hiç kolay iş değil. Bunca farklı tarihsel dönemde bunca karaktere ses vermek, bunu yaparken her birinin özgünlüğünü korumak, tutarlı olmak, ipin ucunu kaçırmamak, attığı çengellerin hakkını verebilmek, sonradan söküklere sebebiyet verecek şekilde ilmek atlamamak ve sanırım en önemlisi çemberi tamamlamak büyük bir metinle baş etmeye gönüllü bir yazarın en ciddi sınavlarından biridir. 39. Bu parçadaki altı çizili söz, romanın hangi yönüyle ilişki- lendirilebilir? A) Karakter D) İçerik B) Kurgu Konu Biçem