Paragrafta Yapı Soruları

da şid- onusu evam güçlü iştir. abe- ina ve eri de a TYT / Türkçe 25. Tiyatro tarihini incelediğimizde tiyatronun, Antik Yunan'dan günümüze kadar geçen iki bin beş yüz yıllık bir geçmişe sahip olduğu görülür. Tragedya tarihi açısından "Bakkhalar" oyununun önemi yadsınamaz. Gerek son tragedya oluşu gerekse Dionysos gibi bir tanrının eserde yer alması gibi pek çok öneme sahip. Fakat bununla birlikte bazı soruları da beraberinde getiriyor. Oyunda kadının yeri ve işlevi nedir? Bu oyunu inceleyerek kadınların o dönemki haklarını ve görevlerini ne kadar anlayabiliriz? Bu soruların cevaplandı- rılması lazım. Bunun için de tragedyayı iyi anlamak için öncelikle Euripides'i ve Dionysos'u tanımak gereklidir. 11 A 27. Bir gaz mümk rak, fa Oradaki her şeyde, köşebaşındaki çeşmede, kaldırım taşında, çınar ağacının görkemli bedeninde, eğri büğrü duvarda zama- nın biriktirdiği öyle çok şey bulursunuz ki bulduklarınız size hayatın devam edip geldiğini; yabancılayacak, endişe edecek bir şey olmadığını öğütler. Aşina bir mekânda, aşinalar ara- sında yaşayıp gitmenin emniyet duygusunu verir. Burada her insanın yüzünde ayrı bir hikâye okursunuz, hepsinin sesinde kendine mahsus bir keder vardır. Bu, Tanpınar'ın dediği gibi "Üst üste yaşanmış bir zaman içinde birçok defa kurulmuş, bozulmuş, çerçevesi küçülmüş fakat daima kendi kendisi kal- mış ve her defasında bir evvelkinin bir yığın artığını, mahiyet ve değerine bakmadan terkibinin içine almış bütün bir hayat'ın rengidir. Verilen parçaların dil ve anlatım özelliği için aşağıda- kilerden hangisini söylemek yanlış olur? yarar bilgi aynı ya A parça yazarın düşüncelerini sohbet havasıyla yansıt- tığı için tartışmacı anlatım özellikleri taşır. öyl ola m de k II. parçada olay, kahraman, yer ve zaman unsurlarına yer verilen bir anlatım tercih edilmemiştir. C) It. parçada alıntılamaya yer verilmiştir. . parçada anlatım türü olarak betimlemeden yararla- ilmiştir. E) Her iki parçada da sayıp dökmelere yer verilmiştir.

uyand kopano ğün, sere şeydir ya nama os orkars kaldige 21 yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği varlıklarla 1. sayfayı geçmeyen yazı türüdür III. serbest düşüncenin ifade alanı ve nesrin bir türü olarak deneme I tamamen kendi kişisel görüşüyle serbestçe yazıya dök- tüğü, birkaç V. ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerini VI. belli bir plana bağlı kalmayarak ve Yukarıdaki numaralanmış sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulmak istense hangisi sondan üçüncü olur? DLU OUW DERS V Vana Numar oluştu 5. OE

2. (1) Kaktüs, menekşe, orkide, begonya, ametist, sardunya, barış çiçeği... (II) Evinizi, ofisinizi renklendirebileceğiniz, evin havasını temizleyen yüzlerce çiçek bulunuyor. (III) Çir çeklerin narin yapıları gereği onları türüne ve saksının bo- yutuna göre sulamak çok önemli. (IV) Çiçekler sulanırken kil bakımından zengin, kaliteli toprak kullanmalı. (V) Suyu alanın tamamına dağıtmalı, ara vererek tekrar tekrar sula- ma yapmalı, yaprakları kuru tutmalı ve nemin eşit şekilde tutmalısınız. (VI) Unutmayın ki çiçekler susuz kaldığında kuruyup soluyor, fazla sulandığında ise çürüyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI Ist ze B d 6.

12. (1) Her dil; dil bilgisi, üslup, yazım, ses uyumu, ekler bakımın- dan kendini yeniler. (II) Bu yenilenmede çevresel, sosyal, coğ- rafi etkenler etkin rol almaktadır. (III) Bu değişim bazen dilin kendi iç yapısı gereği bazen de dışarıdan yapılan bir müdahale ile gerçekleşmektedir. (IV) Mesela, Eski Anadolu Türkçesinde "kötü" anlamına gelen "yavuz" zamanla değişerek "yaman, hızlı" kavramını karşılamıştır. (V) Bugün birçok dilde "uyum, düzen, ahenk" anlamında kullanılan "harmoni" kelimesi Eski Yunancada marangozluk ile ilgili bir terimdir ve eskiden "eşit olma" anlamında kullanılmıştır. (VI) Bunların dışında, reform, yenilik gibi düşüncelerle getirilen yenilikler de dilin değişme- sinde temel etkenler arasında sayılabilir. Düşüncenin akışına göre "Dildeki değişim sadece dil bilgisi düzeyinde olmayıp kelimelere yüklenen anlamlarda da deği- şim görülebilmektedir." sözleri numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra getirilmelidir? C) IV D) V E) VI OTURUM (TYT) DENEME - 3

3. Doğa yasaları; duygular ve hayallerle değil, matematik ve geometri gibi soyut düşünce araçları ile keşfolun- muştur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Ad tamlaması D) Edat A) Birleşik fiil C) Bağlaç E) Belgisiz sifat

dalgasız, durgun, yatışmış 30km, Strilist, daysız 6. I. Sütliman bir denize girdiğini düşünen okur, olaylar dalgalanınca kendini bir an için kaybolmuş hissedi- yor. II. Karakterlerin oluşumu, olayların akışını zamana meydan okuyan bir naiflikle işlemiş. III. Alışılmış tarihsel mantığın işleyişi bile sorguya çekili- yor. IV. Bu eserde göz atarken kilit bir soru çıktı karşıma, "İn- san türü evrendeki yerini ve varlığını hak etmiş mi- dir?" Numaralanmış hangi cümlelerdeki altı çizili söz- cükler, gerçek anlamıyla kullanılmıştır? A) I. ve II. B) ve III. D) II. ve IV. E)III. ve IV. C) II. ve III. 8.

akış- vildır ünlü aynı lan- vet, bla- ya- eri k- ok www.mubayayinlari.com 12. (1) Kitaların çok yavaş da olsa hareket ettiği bilinen bir gerçektir. (II) Depremlerin kökeninde hareket eden tektonik levhalar vardır. (III) Everest Dağı ve Dünya'nın diğer zirveleri birbiriyle karşılaşan kara- ların çarpışarak yükselmesiyle oluşmuştur. (IV) Bi- limsel çalışmalar sürekli hareket hâlinde olan kara parçalarının zaman zaman bir araya gelerek devasa süper kıtalar oluşturduğunu gösteriyor. (V) Bu süper kıtaların sonuncusu olan Pangea yaklaşık 335 mil- yon yıl önce oluşmuştu. Bu parçanın cümleleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlenin öznesi sifat-fiil grubudur. BY II. cümle yüklemin türüne göre isim cümlesidir. C) III. cümlede bütün fiilimsi türlerinin örneği vardır. D) IV. cümlenin öge dizilişi özne-zarf tümleci-nes- ne-yüklem şeklindedir. V. cümlenin yüklemi geçişsiz bir fiildir.

3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Göllerdeki renklenmeler suyun içinde yaşayan alglerden (su yosunu), gölün üzerinde bulunduğu kayalardan ya da bazı canlıların ölümü sonucu açığa çıkan kimyasallardan kaynaklanabilir. Suyun içinde yaşayan alglerin sayısı bazı dönemlerde çok fazla artar ve alglerin rengi tüm ortamı kaplayabilir. Alg patlaması olarak da bilinen bu durum çok farklı renklerde, şekillerde ve büyüklüklerde ortaya çıka- bilir, Pembe göllerdeki rengin kaynağı Dunaliella salma adlı bir alg ve halobakterilerdir. Algler özellikle sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli be- takaroten adlı bir madde üretir. Bu madde, algleri yüksek enerjili güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korur. Aynı dönemde halobakteriler'de fazla ürediği için gölün rengi pembeye veya kırmızıya döner, Sıcaklığın etkisi azalınca ya da yağmurlar başlayınca betakaroten üretimine gerek kalmaz, kırmızı-pembe renkler de kaybolur. 3. Bu parçaya göre göllerdeki renklenmeye sebep olan bazı durumlar aşağıdakilerin hangisinde doğru işaret- lenmiştir? * A) B) D) E) Kimi canlıların ölümü X X X 4. Bu parçada; Yüksek enerjili güneş ışınları X X X Çevre kirliliği Il ve IV X X X Su yosunlarının artması X IV. Betakarotenin algler üzerindeki etkisi nedir? sorularından hangilerinin cevabı vardır? A) I ve II B) II ve III Pembe göllerdeki rengin kaynağı nedir? II. Göllerdeki renklenmeler ne zaman kaybolmak-tadır? III. Alg patlaması olarak bilinen durumun çevre kirliliği ile ilişkisi var mıdır? X X E) I, II, III ve IV C) I, II ve III

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgül (;) yanlış kullanılmıştır? A) Şehre giden bu ara yolda bataklık misali çamurlar, dik yo- kuşlar, sert virajlar vardı; ana yoldan gidenlerse asfaltlı, geniş, düz bir yolun keyfini çıkarırdı. B) Yazar, yıllarca bu fikri savunmuştu; şimdi vazgeçip aksini söylese insanlara ne derdi? C) Dost gözü; hiçbir zaman kusurları görmez, açık arayanın gözüyse en ufak bir hatayı bile görür. D) Kutsal mekân; ufukta pamuk yığını bir bulutun altında, ziyaretçilerin kalabalığı arkasında, sonsuz bir huzuryn içinde görünmeye başladı. E) At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.

31. ---- Bu, hiç kuşku yok ki onun, edebiyatı daha iyi kavramasını, özümsemesini sağlar; ufkunu genişletir. Nasıl ki klasik Batı müziği seven biri zaman zaman Türk sanat müziği dinlemek isterse edebiyat okuru da zaman zaman yazınsal alana dâhil olmayan türlere kayabilir. Bu, onun dünyasını zenginleştirir; okuma biçiminde bile yeni yöntemler geliştirmesini sağlar. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Edebiyat okurunun, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için edebî eserlerden yararlanması çok önemlidir BY Edebiyat okurunun, okuduklarının gerçeğe uygun olup olmadığını tartması gerekir C) Edebiyat okurunun, edebiyat dışı kitaplarla da Kendini beslemesi gerekir Edebiyat okuru, bir romanla bir felsefe kitabını okumanın aynı şey olmadığını bilmelidir Edebiyat okurunun etkili, işlevsel ve verimli bir okuma ortamı olmalıdır DENEME-2 Aday Yayınla

3. (1) Şiir, öykü, roman, tiyatro gibi yazınsal türlerin ortak özel- liği aynı zamanda sanat ürünü olmalarıdır. (II) Bilindiği gibi sanat, bir yaratma ya da yeniden yapılandırma işidir; güze- li ve güzelliği arar. (III) Sanatsal özelliği olan yazınsal türler, gerçeği olduğu gibi değil değiştirerek, biçimlendirerek, kur- gulayarak yansıtır. (IV) Bu özelliklerinden dolayı bu tür me- tinlere kurmaca metin adı verilmiştir. (V) Yazınsal ürünler, in- sanı ve yaşamı ele alır ve sanatçı, ele aldığı yaşam durumu- nu salt gerçek olarak sunmaz. (VI) Onu kendi anlayış ve ba- kış açısına göre düş ve düşünce gücünü kullanarak, değiş- tirerek, zenginleştirerek yeniden oluşturur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede, yönelme durum eki almış bir sözcük vardır. B) III. cümlenin yüklemi, türemiş bir eylemdir. C) IV. cümlenin yüklemi, edilgen ve geçişsiz bir eylemdir. D) V. cümle, bağlı bir cümledir. E) VI. cümle, girişik birleşik bir cümledir.

9. Oyunu seviyor bütün çocuklar Birdirbir, uzuneşek, körebe Bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez Oyun sözcüğünün halkların dilinde Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Anlam kaymasına uğramış eylem B) Ek eylem almış yüklem C) Geniş zamanlı eylem D) Kiliş ve durum bildiren eylem E) Birleşik zamanlı eylem

I. Toprağı dinlendirmek bazen değişik ürünlerin ekimiyle de yapılabilir. II. Bir yıl bekletmek yerine farklı bir ürün ekimi ya- pılması da etkilidir. III. Toprağı nadasa bırakma işlemi bir sonraki sene yüksek verim alınmasında etkendir. IV. Her sene ekilen bir toprak ile birer yıl arayla eki- len toprak arasında çok fark vardır. V. Topraktaki mineral kaybı böyle de önlenebilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan ikinci olur? A)I B) II C) III D) IV E) V

Iza elli ki. In. a- 6. (1) Tarihteki liderlerin saç modelini bilmek ne kadar gereksiz ise Cleopatra'nınkini bilmek de öyle olmalıydı. (II) Bunun ye- rine hakkında beyinlerimizde yer kaplayacak çok daha derin- likli özellikleri var bu kadının (III) Antik ve çağdaş tarihçiler, edebiyatçılar Cleopatra'yı tasvir ederken bilhassa zekâsının üstünde durur. (IV) Evet, güzel bir kadın da denmiştir fakat bazı tarihçiler der ki: "Onu gerçekten güzel kılan şey kiminle nasıl iletişim kuracağını iyi bilmesi, kıvrak zekâsı ve belagat eri ve yeteneğiydi." (V) Batı dünyası yıllarca yazdıkları, çizdikleri ve çektikleri filmlerle Cleopatra'ya hiç de hak etmediği bir misyon yükledi. (VI) Hollywood'un 1963 yapımı "Cleopatra" filmine ba- karsanız ne demek istediğimi anlarsınız; Elizabeth Taylor, o dramatik Cleopatra göz makyajı ile hep itaatkâr ve güzel ama bu kadar. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? eriv D) V A) II B) HIT EVI 7. (1) Bedri Rahmi'nin, sanat yaşamı boyunca tutkunu olduğu Anadolu, babasının görevi nedeniyle diyar diyar gezdiği Ana- dolu, sanatının ilk ve en önemli kaynağını oluşturur. (II) Onur sanatını besleyen ikinci unsur ise resim ve edebiyatı daima atbaşı götürmesidir. (III) D bir beyin, işleyen bir bile kual

205→ 34, 1B 755734,1B bet, SS1Y Şiir denince akla ilk gelen genellikle uyaklı şiirlerdir. Oysa şiirin çok farklı ve çeşitli biçimleri ve teknikleri vardır. Bu farklı şiir unsurlarını çocuklarla paylaşmak, şairlerin bu teknikler ve farklı biçimler yardımı ile duygu ve düşüncelerini nasıl sunduklarını onlara göstermek gerekir. Çocuklar, sadece bu farklı unsurlar yoluyla yazılmış şiirleri duymak ve bu şiirlerden zevk almakla kalmazlar; aslında kendi şiir yazma çalışmalarında da bu unsurların büyük rol oynadığını ve kendilerinin de bu unsurları rahatlıkla kullanabileceklerini görürler. blog ten kunduz c.la. Ino wwww ./ 1 Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Farklı yapıdaki şiirlerle çocuğun duyuşsal, zihinsel ve dil becerileri gelişir, şiirle kurduğu bağın içeriği de değişir. Şiirin başka tür ve biçimlerini de çocuklara aktarmak gerekir. C) Çocuk ruhunu yansıtabilen şairler çocuklara ulaşabilen şairlerdir. D) Her gelişim devresinde çocuğun şiire ihtiyacı vardır. E) Çocuk şiirinde dil şiirsel olmalı ve doğrudan çocuğa hitap etmelidir.

DENEME SINAVI-4 m 25. 1. Astronomlarin ve başka ilgililerin uzay çöpleri ko nusuyla ilgili kaygılanı 1960'lara dayanıyor. II. 1963'te ABD ordusu, yüksek irtifalı nükleer dene- melerin, atmosferin radyo dalgalarını uzak me- safelerden yansıtmasını sağlayan iyonosfer kat- manını yok etmesi durumunda radyo iletişimini sürdürebilmek amacıyla Dünya yörüngesine mil- yonlarca minik bakır iğne gönderdi. III. İlerleyen yıllarda iğnelerin çoğu doğal biçimde yö- rüngeden çıkıp atmosfere düşse de uzayın "kirle- tilmesine" ilişkin kaygılar projenin sonlandırılma- sına katkı sağladı. IV. Gönderilen iğneler gerçekten de yansıtıcı bir ku- şak oluşturdu. V. Bu olaysa uzayın tıpkı Dünya yüzeyi gibi kirlen- meye karşı korunması gereken bir "çevre" ola- rak algılanmaya başlandığı bir milat olarak tarihe geçti. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? AI ve II B ve III ve IV C) II ve IV E) IV ve V