Paragrafta Yapı Soruları

ğın ndaj a da won- rilen gede arak hası- olan deri- yerin ması lunan a sivi ir bü- angisi E) V Raunt B 11. (1) Istanbul'un Kadıköy ilçesinin güzel semti Moda, 1935 yılından bu yana semtin simgesi haline ge- len Moda Deniz Kulübüne ev sahipliği yapıyor. (11) Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan köklü kulüp için Moda'nın tercih edilmesinin ise özel bir anlamı var. (III) O zamanlar Osmanlının Batılı yüzü- nü temsil eden bu semt; denizciliğin, deniz sportan- nın ve çağdaş yaşamın geliştirilmesi için en uygun nokta olarak belirlenmiş. (IV) Kuruluşunun üzerin- den geçen 81 yıl boyunca kültürel ve sosyal faaliyet- lerde bulunan Moda Deniz Kulübü, başta yat ve yel- ken olmak üzere birçok sportif yanşlara ev sahipliği yapıyor. (V) Yaklaşık 4.450 üyeye sahip olan kulüp, kullanım hakkına sahip üyelerin eş ve çocuklarıyla birlikte 10.000'den fazla kişiye hizmet veriyor. (VI) Yıllık ortalama ziyaretçi sayısı 195.000'i bulan kulü- bün üyeleri arasında çok sayıda iş insanı, üst düzey yönetici, bilim insanı, sanatçı, sporcu, siyasetçi ve bürokrat bulunuyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

3 12. Antep'ten saat dokuzda çıktık, saat birde Birecik'e geldik. Otobüsteki yerim en arkada. Beş altı kişi ora- ya, kahvelerdeki gibi halka olup küçük iskemlelere oturmuşuz. Yol boyunca alttan toz fışkırdı durdu. Bir zaman geliyordu ki alttan fışkıran tozlardan bir- birimizi göremiyorduk. Her birimiz toza belenmiş- tik. Değirmenden çıkmış gibi, bomboz olmuştuk. Elbisemiz elbiseliğini, suratımız suratlığını yitirmişti. Arkadaşların yalnız gözleri, dişleri ışıldıyordu. Bir si- cak çökmüştü. Aman Allah dedirten bir sıcak. İçerisi fırın gibi yanıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Pekiştirmeli anlatıma yer verilmiştir. B) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. C) Benzetmelere başvurulmuştur. D) Birinci kişili anlatıma yer verilmiştir. E) Karşıt durumlara yer verilmiştir. Diğer sayfaya geçiniz.

TYT. Türkçe 25. Başkasının bize bakıyor olması, der Sartre Varlık ve Hiçlik'in ünlü "Bakış" bölümünde, başkasının yargı- layan, küçük düşüren, utandıran bakışının nesnesi olduğumuzu; o hâlde savunmasız, kırılgan, incine- bilir olduğumuzu gösterir. Sartre, bakışın, çoğu psi- kanaliz kuramının vurguladığı ayna olma özelliğine değil; ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kişi üzerinde meydan getirdiği sıra dışı tutumla- n, kişinin yaşamını altüst eden niteliğini vurgula- mişti B) oradaki egemenlik ilişkisine, ötekinin bakışının tek taraflılığına, bunun yol açtığı tedirginliğe dik- katini çevirmişti C) görülme ihtiyacının neticesinde ortaya çıkan bir huzursuzluk veya mutluluk kaynağı olduğuna işaret etmişti D) başkaları tarafından görülme arzusuyla ortaya çıkan bir eylem olma özelliğine değinmek iste- mişti E) kişide meydana getirdiği açmazlara ve olağa- nüstülüklere parmak basmıştı Raunt 27. E 28. in T 0 K d 0 B d A B

24. (1) İnsanlık tarihi boyunca savaşlar, büyük acılar yaşatmış- tır. (II) Bunun farkına varmalarına rağmen halklar, savaşı önleyecek güce sahip olamamışlardır. (III) "Savaşlar olur, acılara katlanılır." şeklinde her dönem insanı, buna boyun eğmeyi öğrenmiştir. (IV) Barış dönemleri ise uzun savaş- Jara oranla düşünülenden fazlaca önemsenmemiştir. (V) Her dönemde acı kaynağı olsalar da kitleleri yok et- meye yönelik silahlarla yapılan savaşlar kahramanların yi- ğitlik öyküleriyle doludur. (VI) Örneğin Avrupa'da şövalye ruhu, bizde fatih ruhu savaşları tozpembe gösterir. Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

38. Kavvali müziği, sufi müziğinin Hindistan ve Pakistan'da yaygınlık kazanmış bir türüdür. Kavvali terimi "söz" an- lamındaki Arapça "kavl" kelimesinden türetilmiştir. "Kav- val" (vokal icracı), bu sözleri tekrarlayan, dinleyicilere sözlü aktarım yoluyla bilgilerini artırmaları veya ruhi ba- kımdan arınmaları için aracı görevi ifa eden kişidir. Ta- savvufta müzik, ruhun inanç açısından geliştirilmesinde teşvik edici işlev görmektedir. Bu noktadan bakıldığında müzik, yaklaştıran ve ileriye götürebilen bir iletişim aracı olarak algılanmıştır. Bütün inanç sistemlerinde tasav- vufi uygulamaların tematik alt metni, kalbin ve ruhun meseleleri ile ilgilenir. Müzik; anlam, değer, tutum ve duyguları iletmenin çok karmaşık bir yolu olarak karşı- mıza çıkmaktadır. Karmaşık ve geleneksel bir uygula- ma ağına bağlı olan ve kendi kültür ikliminden çok fazla uzaklaşmayan Kavvali müziği, özellikle Mevlâna'dan etkilenmiştir. Bu parçadan hareketle Kavvali müziğiyle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Dinî konuların dışında dünyevi meseleleri de işlediği B) Belli bir millete ait bir müzik türü olduğu C) İnsanın metafizik yönüne seslendiği D) Arap kültüründen derin izler barındırdığı E) Toplumda birleştirici bir gücü olduğu

TYT Deneme Sınavı • 03 15. (1) İnsan ve hayvanlardaki acı sistemleri ile ilgili yapılan analizler, bu sistemin yaşamın çok erken zamanlarında şekillendiğini çünkü salyangozlar ve yumuşakçalar sınıfındaki hayvanlar gibi çok ilkel hayvanların da temel tasarımlarını insanlarla paylaştıklarını açığa çıkarmıştır. (II) Bu keşif; hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin, insanın acıya karşı verdiği tepkinin anlaşılmasında bizlere faydalı olabileceği anlamına geliyor. Son yıllarda insan ve hayvanlardaki acı sistemlerini konu alan çeşitli çalışmalar yapıldı. (IV) Bu keşif ve araştırmaların sonuçlarından acı sistemleri ile ilgili birçok bilgiye ulaşıldığı anlaşılıyor. (V) Acının psikolojik deneyimi, diğer duyulardan daha fazla olarak sinir sinyallerinin kuvvetine bağlıdır. (VI) Dişçinin aletlerine karşı duyulan korku ve bir çocuğun doğum heyecanı, işte bu iki örnek de acıyı bütünüyle zıt yönlerde değiştirmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV QV E) VI

A) sifat-zarf-edat zarf B) isim-edat zark-isim C) zamirzarf-zarf-edat sifat-sifat- edat-zarf E) zamir isim bağlaç isim 19- (1) Kapalıçarşı'yı, hem İstanbulluların hem de yerli-yabancı turistlerin gözdesi olan bu şaşırtıcı boyutlardaki mekânı, an- latmaya kelimeler yetersiz kalıyor. (II) Uzeri kubbeli binalar ve kiremitle örülü tonozlu caddeler, şimdiki bütünlüğüne an- cak 250 yılda erişebildi. (III) Öyküsü Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya'ya gelir sağlaması için kurdurduğu iki taş bedes- tenle başlayan Kapalıçarşı, zamanla bu iki taş binanın çev- resine sergi ve tezgâhların toplanmasıyla bir ticaret merke- zine dönüştü. (IV) Bu pazarların üzeri kiremitli tonozlu çatı- larla örtülünce şimdiki yollar ve galeriler ortaya çıktı. (V) Bi- timinden sonrakı üç yüz yılda ise çarşı ve esnafının en bü- yük kabusu yangın ve depremler oldu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I cümlede, ara söz vardin B) II. cumle, yapıca basit bir cümledir III. cumle, kuralli birleşik bu eylemn cumlesidir. Ø E) V. cümle, olumlu bil curnledi. IV. cümlede, dolaylı tümleç vardı.

23. Küresel ısınmanın en belirgin etkileri kutuplarda görülmekte- dir. Bu sürecin devam etmesi hâlinde buzul turizmi yapılan Alaska'nın gelecekte turizm gelirlerini kaybedeceği düşünül- mektedir. Arktik Araştırma Komisyonu'na göre, 2050 yılına kadar buzul alanları yaklaşık % 30, hacimce % 40 oranında azalacaktır. Bu azalma, buz örtüsüne bağlı olarak yaşamlarını sürdüren su altı tek hücreli canlıları, ayı balıkla- ri, kutup ayıları ve mors gibi canlılar için sorun yaratacaktır. Ayrıca buzulların erimesiyle meydana gelecek deniz suyu seviyesindeki yükselmeler taşkınlara, erozyona neden ola- caktır. Bunun yanında, buzulların erimesiyle bu bölgelerde evler, yollar, havaalanları, boru hatları zarar görecek; toprak kaymaları meydana gelecektir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Alaska'daki canlıların azalması kaçınılmazdır. Alaska gelirlerinin çoğunu kaybedeceği için insanlar ekonomik sorunlar yaşayacaktır. Turist sayısının azalmasının yanında Alaska'da yaşayan nüfusun da olumsuz etkileneceği kaçınılmaz bir ger- çektir. Küresel ısınma sadece Alaska'yı değil, tüm dünyayı et- kileyecektir. Insan sayısının çok azalması Alaska'yı metruk bir alana dönüştürecek.

1 DENEME SINAVI 1A 21. (1) Okumak; en başta kişinin kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bilebilmesi için geçmiş ve gelecekle bağlantı kurabilme imkânı veriyor insana. (II) Proust'un Descartes'ten naklettiği "Bütün iyi kitapları okumak, bu kitapların yazarla- nı olan geçmiş yüzyılların en değerli insanlarıyla konuşmak gibidir." sözü, bu bağlamda işimize yarayabilir. (III) Çünkü insan, kim olduğunu sadece kendi örneğinden hareketle be- lirleyemiyor. (IV) Bizden öncekilerle konuşmanın kimliğimizi hatta kişiliğimizi inşa etmede pek çok yararı vardır. (V) Türün önceki örneklerini de iyice tanıması ve incelemesi gerekiyor. (VI) Bununla birlikte bizden sonrakilere bırakacağımız mirası da okumak sayesinde kazandığımız yazının emanetine tes- lim etmiyor muyuz? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi anlam bütünlüğünü sağlamış olur? A ve II. D) IV ve V. ve ill. EXV ve VI. Grillve TILLVS V.

irlerin ksizin arak inler PARAGRAF 18. (1) Insan ömrünün son 100 yılda oldukça uzadığı sık sık dile getirilen bir görüş. (II) Rakamlara bakıldığında, ortalama ömür, eski Yunan'da 28 yıl, Orta Çağ'da 35 yıl, 1900'de 31 yıl, 1950'de bile 48 yıl, günümüzde ise 75'in üzerine çıkmış durumda. (III) Rakamlara bakan çok kişi ömrün uzadığını hemen kabul etse de bu rakamların neyi gösterdiği konusunda farklı görüşler var. (IV) Bazıları aslında insan ömrünün uzamadığını, özellikle bebek ölümlerinin ve genç yaşta hastalık kaynaklı ölümlerin tibbin gelişmesiyle önlendiğini, bu nedenle ortalama ömrün matematiksel hesaba göre uzadığını söylerler. (V) Gerçekte ömrün uzamadığını, örneğin 100 yaşın üzerine çıkabilmenin her zaman istisnai olduğunu ve öyle kalacağını, sadece beklenmeyen erken ölümlerin azaldığına dikkat çekiyorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu görüşte olanlar bu nedenle 'ortalama insan ömrü' kavramı yerine 'beklenen ömür süresi' kavramını öneriyorlar." cümlesi getirilebilir? B) I C) III A) D) IV EV 20. F y

32. Bu kitabeyi ihtiva eden Tonyukuk Abidesi, evvelkilerin biraz doğusunda, "Nalayha" posta menziliyle "Tola'nın yukarı mecrasının sağ sahili arasında "Bayın Çokto" civarında bulunmuştur. Kitabe henüz ayakta duran iki taş sütun üzerine yazılmıştır. Orhun Abideleri civarında olduğu gibi bu taşların civarında da eski bir "Barak" yıkıntısı, taştan bir lahit ve çok sayıda heykeller varsa da bunlar, Orhun'dakilerden daha küçük bir mikyastadır. Bu abidenin namına dikilmiş olduğu Tonyukuk, Doğu Göktürk Devleti'nin yeniden kurulmasından sonra ilk iki hakan zamanında iş görmüş ve Bilge Kağan'ın ilk zamanlarında bile yaşı çok ilerlemiş olmasına rağmen yaşamış olan büyük bir devlet adamı ve başkumandandır. Şu hâlde kitabenin 720 senesine ait olması ihtimal dâhilindedir. Biraz uzunca olan kitabe, kendisi tarafından kaleme alınmış ve baştan sona kadar birinci tekil şahıs çekimiyle yazılmıştır. Lisan ve üslup itibarıyla Tonyukuk Kitabesi'ndeki imla diğer kitabelerden daha intizamsız ve ifade daha bozuktur. Bu parçada Tonyukuk Kitabesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? B) Konusuna A) Dil ve üslup özelliklerine Bulunduğu yere D) Dikildiği tarihe Edebî değerine

21. Çoğu zaman, eksik bir yaklaşımla, sadece hastalıklarda genetik köken aramaktayız. Oysa alışkanlıklarımızdan karakterimizi teşkil eden farklılıklarımıza kadar pek çok özelliğimizi bizden önceki nesillerden devralıyoruz. Damak tadımız 'söz gelimi... El becerilerimiz, zevklerimiz ve meraklarımız... Zincirin halkalarının bir yerlerde geçmişle bağlanacağı inancıyla görüşmelerimize sık sık aile hikâyesiyle başlamayı tercih ediyoruz. Ve nadiren eli boş dönüyoruz maziden. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Ornekleme CSayıp dökmeler PC00-SS.01 DES04 E) İkileme B) Tartışma D) Kuralli cümle polimal 23. 7

6. Ön yargıların genellikle olumsuz biçimi ağır basar. Ôn yargı, önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz peşin hüküm demektir. Ideal HONDISYON - Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Insanların çoğu ön yargıya nesnel bir yaklaşımda bulunamadığı için bu kavram hep olumsuz yönleriyle akla gelmektedir. BY On yargı ön bilgilere dayansa da haklı gerekçesi ol madan diğerlerinin kötü olduğunu düşünmek ön yar- ginin nefret boyutudur. C) Kisinin, topluluğun ve nesnenin karşısında ya da yanında olma anlamına gelen ön yargı, pek çok kez karşı olma biçiminde ortaya çıkabilir. On yargı, başlangıçta lyi ya da kötü açıdan peşin bir karara varma durumu olmakla birlikte ağırlıklı olarak kötü çağrışımıyla algılanır. E Ön yargı, insanı bir kişi ya da olaya ilişkin yeterli bir bilgi edinmeden fikir sahibi olmaya ittiği için birçok insan ön yargıda bulunmaktan kaçınır.

Maskenin tiyatro tarihi içerisindeki serüvenine baka- cak olursak ilk durağımız Antik Yunan tiyatrosu olacaktır. Antik Yunan'da maskeler iki şekilde kullanılmaktaydı: ritüel maskeleri ve sahne maskeleri. (III) Ritüel maskeleri, tan- ve tannçalan simgelemek için, sahne maskeleri ise Satyros dramlarında ve komedyalarda kullanılmaktaydı. (IV) Bati ti- yatrosunu etkilemiş olan Asya tiyatrosuna baktığımızda, dini inançların ve ritüellerin şekillendirdiği maskeler, olduğu gibi tiyatroya aktarılmıştır. (V) Ağırlıklı olarak soyut maske yani makyaj-maske kullanılıyordu. (VI) Asya tiyatrosunda Şama- nizm, Budizm ve Hinduizm inanışlarının etkileri hâkimdi. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? ✓ D) V B) III. C) IV. E) VI. 7

11. I. Çünkü saygı, verildiği kadar alınan bir davranıştır. II. İnsanların bir arada mutlu ve huzurlu yaşamaları o toplumdaki saygı kavramının gelişmişlik de- recesine bağlıdır. III. Saygı; bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu- dur. AUS IV. Atatürk'ün "Saygı düzenin anahtarıdır." sözü de bu düşünceyi desteklemektedir. V. Bu duyguyu davranışa dönüştürmeye önce kendimizden başlamalıyız. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda sondan ikinci cümle hangisi olur? B) II. C) III. ( D) IV. HA A) I. -OD-3/22-23 7 Diğer sayfaya geçiniz. SINIF 7 =

rinet mist den den iligi terk a- e viye... 35. Doğu ve Batı'da farklı serüvenleri barındırmasının ya- nında "yol" ve "yolculuk" kavramlarına sıkça rastlanmak- tadır. Doğu'da yol ve yolculuk maddi ve manevi anlamlar yüklenerek çeşitli boyutlarda işlenmiştir. Edebî eserde kahramanın çıktığı maddi yol aynı zamanda manevi bir yolculuğu imlemektedir. Şeyh Galib'in Hüsnü Aşk mes- nevisinde Aşk'ın Hüsn'e ulaşmak için çıktığı yolculuk, dinî terminolojide manevi yolculuğun en güzel sembolik anlatılarından biridir. Hüsn ü Aşk'ta yol ve yolculuk ta- mamen mecazi anlamlar yüklenmiştir. Batı kültürüne ait eserlerde yol ve yolculuk çoğunlukla mecazi anlamdan sıyrılarak bir seyahat ya da seyahate çıkma anlamlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Ancak maddi olarak çıkılan bu yolda kahramanın iç dünyasında yaşadığı yolculuk da söz konusudur. Don Kişot'un yeni maceralara atılmak adına çıktığı yol ve yolculuk gibi. Bu parçadan hareketle yol ve yolculuk kavramları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Evrensel bir kavram olduğu için her medeniyette benzer içerikle yer aldığı B) Doğu'daki eserlerde dinî literatürden uzak, daha çok maddi bir yolculuk olarak anlatıldığı C) Hüsn ü Aşk'ta da Don Kişofta da temanın yol ve yolculuk üzerine olduğu D Doğu ve Batı kültürlerinin bu kavramları farklı boyut- ları ile ele aldığı MAVI KUSAF E) Yol ve yolculuğun anlatımında kimi zaman sembolik bir anlatıma da başvurulduğu