Paragrafta Yapı Soruları

DENEME 4 20. Hacer toprakla oynayan parmağını eteğine silerek önce bana, sonra ileriye, boşluğa baktı. Ben gözle- rimi onun yandan görünen yüzüne dikmiştim. Bakı- şının hala etkisi altındaydım. Insan ruhlarının ince ve derin kıvrıntılarını bütün karmakarışıklığı ile anlayan ve şaşılacak bir kolaylıkla anlatan bu genç yörük kızı sanki birdenbire büyüyüvermişti. Gözlerini çevirmiş, aşağıya, yeni yeşeren ağaçları, taze ekinleri, koyu yapraklı zeytinleri, yer yer görünüp tekrar kaybolan dereleri ile pırıl pırıl yanan ovaya bakıyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi şöylenemez? A) Betimleme yapılmıştır. B) Birinci kişili anlatım vardır Somutlamaya başvurulmuştur. D) Öznellik hâkimdir. E) Örnekleme yapılmıştır.

Türkçe 22. Türkiye'nin son seksen yılında yaşadığı müzikal Bati- Ilaşma hareketi, sosyokültürel değişimin de yaşandığı döneme denk gelir. Her toplumsal değişim, farklı an- layışları ve yeni estetik değerleri beraberinde getirir. Arabesk müzik de böylesi bir değişim süreciyle ortaya çıkmış ve başlangıçta yerli olmadığı için şiddetle eleş- tirilmiş bir üründür. Oysa söz konusu dönemin genel eğiliminin aksine Türk halk müziğinin formlarından beslenen arabesk, 1930-1950 yılları arasında yine halk müziğinin kendine özgü yapısını farklı kültürlerin müzik unsurlarıyla bezeyerek gelişimini sürdürmüştür. Teme- lindeki kültürel çeşitlenme, yerel özelliklerinden sıyrı- larak önce komşu kültürlerin, sonra giderek kendisine benzemeyen kültürlerin müzikleriyle harmanlanma biçi- minde şekillenmiştir. 1970'lerden itibarense doğasındaki yoğun melankolinin de etkisiyle hatırı sayılır bir kitlenin vazgeçilmezine dönüşmüştür. Bu parçada arabesk müzik ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Türk halk müziğinin biçimsel özelliklerinden yararlan- dığına 23. Yer ra ka 19 y B) Zamanla yakın uzak bütün müziklerin sentezine dö- nüştüğüne C) Günümüzde oldukça fazla insan tarafından dinlendi- ğine D) Ülkemizdeki toplumsal gelişmelere koşut olarak or- taya çıktığına E) İnsanlara umutsuzluk aşıladığı için eleştirilere maruz kaldığına

D 2. A) BY DY E) 1. Tehlikeyi gören WHO, sigarayla mücadele için küresel reklam yasağı getirerek bütün dünyada bağlayıcı olacak kontrol kurallarını da belirlemek istemektedir. II. Fakat kendi ülkelerinde halkını sigaradan korumak için çok sıkı önlemler alan ABD ve AB ülkeleri, WHO'nun tüm dünyada geçerli olacak bu önlemlerine karşı çıkmaktadırlar. III. Dünya sağlık örgütü WHO'nun yaptığı araştırmalar, gelişmiş ülkelerde alınan çeşitli tedbirler ve insanların sigaranın zararlarına karşı bilinçlendirilmesi yoluyla, son yıllarda sigara tüketiminin hızla gerilediğini göstermektedir. çünkü emperyallerin ortak özelliği budur. Bana iğne batmasın, iğne de çuvaldız da başkasına batsın. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulursa hangi iki cümle parçanın giriş ve sonuç cümleleri olur? V. Bu ülkelerde piyasalarını kaybeden sigara üreticisi firmalar, yeni gelişmekte olan ve eğitim düzeyi düşük olan ülkelere yönelmektedirler. Giriş cümlesi 1 || IV Sonuç cümlesi V III 3D yayınları TV V B

B k az sayıda kişinin bilip ugün ise dijital cihaz- eredeyse bir gün bile unda olmasak da te- ar gibi tüm cihazlar iş durumda. Şifre arın düzen içinde ortamda alıcıya mesi anlamına se de basit te- Kriptolojinin asında gü- en hangi- B B 19. Insan, hayatının her anında binlerce uyarıcıya yani bin- lerce bilgi parçacığına maruz kalır. Bellek kapasitesi sınırlı olduğu için bu uyarıcıların tamamını işleyemez, Bellek çok sayıda bilgiyi anlamlandırıp, işleyip depola- yabilmek için bazı yöntemlerden faydalanır. Bunlardan biri Kahneman ve Tversky tarafından karar verme sü- recinde ihtiyaç duyulan kısa yollar "heuristics" (bilişsel ön yargılar) olarak tanımlanmıştır. En temelde mesela siyah ile beyazı, anne ile babayı, kadın ile erkeği birbi- rinden ayırt etmeyi öğrenirken aslında ayrımcılığı ya da ön yargılı olmayı da öğreniyoruz. Bu nedenle bilişsel ön yargılar hayatımızın her alanında etkin konumda. Hatta onlar olmasa belki de Bu parça düşüncenin akışına göre; 1. maruz kaldığımız bilişsel yükle başa çıkmamız mümkün olamazdı, II. belleğimizdeki bilgilerin kalıcılığı söz konusu bile olamazdı, B III. yeni uyarıcıları anlamlandırmamız şimdiki kadar ko- lay olamazdı yargılarından hangileriyle tamamlanabilir? B) Yalnız II A) Yalnız I D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III B 20.

B ni o kapsamda değerlendir- durumun bir zorunluluk ol- manla insanoğlu kendi inşa pay mekânlar oluşturdu. mekân unsuru, taşınabilir e, durumu çok daha ileri vinim hep vardı. en hangisine karşılık klara iz bırakma iste- rleri, modern sınıf- de karşımıza çık- sında olduğunu umlanın kültü- ca yüksek B B 29. Zakkum bitkisi Avrupa'ya yaklaşık olarak MO 12. yüzys da Fenikeli gemiciler tarafından getirilmiştir. Kısa süre de tüm Avrupa'ya yayılan bitki, bazı uygarlıklarda tapı- naklardaki sunakların süslenmesinde kullanılmış. Latin Imparatorluğu Dönemi'nde; yapraklarının bademe, çiçeklerinin güle benzemesi dolayısıyla halk arasında on sevilen çiçeklerden biri olmuş.. 15. yüzyılda tarih sahnesinden silinen Endülüs medeniyetinde de gül ve mersinin yanında zakkuma da çok değer verildiği bilini- yor.. Günümüzde dünyanın her köşesinde yaygin olarak görülen bu çiçek, romantizmin ve çekiciliğin sim- gesi olarak cazibesini korumaya devam ediyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere, 1. İspanya'da, onlardan geriye kalan sarayların bahçe- lerindeki zakkumlar da bunu doğrulamakta www. II. Eski İtalyan evlerinin duvarlarında zakkum resimleri- nin sık görülmesi de buna bağlanmakta B) I-III-II D) II-III-I B III. Bugün, Yunanistan'daki cenaze törenlerinde zak- kum kullanma geleneği de buna dayanmakta cümlelerinin getiriliş sırası aşağıdakilerden hangi- sidir? A) I-II-III 30. Billim, eskiden se 1ürdü. Son zam bir köprü olary haline geldi. lanı ile bilim Son 30 y sin gider sıradan E) III-11-1 C) II - 1- III ANGIOTEKA uğraş dönd içi

RAF SORU BANKASI 13.-14. sorulanı aşağıdaki par göre cevaplandırınız. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği'nin tank birlikleri, teknik bakımdan Almanların gerisindeydi. Alman tanklarının gücü karşısında Pavlov'un çalışmalarının etkili olabileceğini düşünen ordu yetkilileri, köpeklerden oluşan bir birim kurmak için kollarını sıvadı. Pavlov, bu sırada ölmüştü ancak okulu ve çalışmaları güncelliğini koruyordu. Kurulan birim, günlerce aç bırakılan köpekleri altlarında et parçaları olan tanklara koşullandırdı. Bu uygulamada baş- langıçta nötr uyarıcı olan tanklar, koşulsuz uyarıcı olan etle birleştiklerinde koşullu uyarıcı durumuna geldiler. Böylece tankların altında et olduğunu düşünen ve buna koşullanan aç köpekler, doğruca tankların altına girmeye başladılar. Köpeklerin üzerine bağlanan mekanizmalı mayınlar ise köpeklerin tankın altına girmesiyle tetiklenerek patlatılı- yordu. Her ne kadar Almanlar, bir süre sonra tankların yakınlarında gördükleri tüm köpekleri vurmaya çalışsalar da aç köpeklerin hızına yetişemediler. Böylece 300'den fazla tankı etkisiz hâle getirerek Alman istilasını durduran Sovyetler, başarılı olmuştu. Günümüzde Moskova'da bu köpeklerin anısına dikilmiş bir anı heykeli bulunmaktadır. 13. Bu parçadan hareketle I. Tank, başlangıçta köpekler için herhangi bir tepkiye yol açmayan uyarıcıdır. II. Aç olan köpeklerin eğitilmesiyle mayınlı arazilerin temiz- lenmesi sağlanmıştır. III. Tankın altındaki etle birlikte tank; artık öğrenilmiş, son- radan kazanılmış bir uyarıcı hâlini almıştır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalniz II Dve II C) Yalnız !!! E). Il ve III 14 Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Bir alandaki deneysel saptamanın başka bir alanda somut bir uygulama alanı bulabileceğini kanıtlamakta- dır. (1) Araba Sevdas yazılış tarihi 1886 sonra yazılmıştı Bey ve Bihruz; ta aksi iki tiptir. (III dan Ali Bey ve kötü kadın üçg iki romanda da (VI) Ve roman kurbanı olur. i B) Bir varsayımdan hareketle farklı alanlardaki uygulama- ların birbirlerini destekleyebileceği vurgulanmaktadır. G B S C) Bir veriden yola çıkılarak herhangi bir alanda uygulana- bilecek teorilerin dayanak noktası belirtilmektedir. 15. Bu pa sonra yaşam getiri A) I. A R D) Bir deneyin sonucundan hareketle birçok alanda yenilik oluşturabilecek veriler tespit edilmektedir. M A L E) Bir alandaki çalışmaların içeriğinin benzer alanlarda farklı sonuçlar doğurabileceği öngörülmektedir. 16. E

7- 7: r. ÇİTA YAYINLARI 13. Bir ressamın, horoz resmi çizerken komşusunun 1 horozunu görmekten niçin korktuğunu anlayamıyor- dum? Ancak şimdi daha iyi anlıyorum ; çünkü ben de ||| || başka yazarların, yazılarına girivereceğimden W öyle çekiniyorum ki ... V Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden hangilerinin kullanımı doğrudur? I ve II s D) Ill ve V BI ve V el ve IV E) IV ve V

6. 1. İçinde sevgi, merhamet taşımayan insanın acıma duygu. su olmaz; böyle biri ne düş kurabilir ne başkalarını dü- şünebilir ne de insanlara saygı duyabilir. II. Yönünü sevgiye çeviren böyle bir insan, çevresine sev- giyle, saygıyla bakmasını; yüreğini düşmanlıklardan, kir- lerden, kinlerden arındırmasını da bilir. Dolayısıyla başkalarına karşı sürekli kin, nefret, kötülük besler; merhametsiz, acımasız ve zalim olur. IV. Oysa ki her insanın mutlaka sevmesi, düş kurması, diğe insanları düşünmesi ve onlara saygı duyması gereki gerçek insanlık budur. ingaplik V. Çünkü insanın içindeki canavarı dizginleyen bir güç sevgi. A) I Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir pa oluşturulduğunda hangisi bu parçanın son cümlesi C) III D) IV B) II

6. Kimi denizanası türleri yalnızca birkaç saat ya- şarken kimisi aylarca yaşamını devam ettiriyor. ---- bundan daha ilginç olanı Akdeniz'de ya- şayan ve "ölümsüz denizanası" adıyla bilinen bir denizanası türünün durumu. Bu denizana- si üreme döneminden sonra ölmüyor. kendini bir tür "bebeklik" dönemine döndürü- yor. ---- belirli bir yaşam süresi yok ve biyo- lojik olarak ölümsüz kabul ediliyorlar. Bu parçada boş bırakılan yerlere düşünce- nin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Fakat Hatta - Ne var ki B) Hatta-Ayrıca - Bu yüzden CAncak-Hatta - Bu nedenle D) Ama-Hatta - Buna rağmen 0042

9. Senden ayrı olduğum bir tek an yok Çok uzaklarda olsan bile || Seni taşıyor her şey ||| Kokular, sesler, seslenişler Ne zamandır görmüyor gözlerim IV V Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. sözcük, sifat fiildir. B) II. sözcük, ek fiilin şartı ile çekimlenmiştir. C) III. sözcük, basit çekimli bir yüklemdir. D) IV. sözcük, ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiştir. LEXV. sözcük, haber kipi almıştır.

Bu testte 40 soru vardır. 1. Jeolojinin ana konusu Dünya gezegeni olsa da benzer gezegenler olan Mars, Venüs, Merkür gibi gezegenler de jeolojinin inceleme alanına girer. II. Bu genel kabule göre jeoloji; yeryüzünü, yeryüzü ile insan toplulukları ilişkisini inceleyen bileşke bir bilim- III. Jeoloji, dünyanın katı kısmını oluşturan taş küreyi in- celeyen bir bilim dalıdır. IV. Ayrıca doğal uyduları da inceleme konusu yapan jeo- loji, bu geniş kapsamlılığına rağmen yerkürenin özel- likle de 35 km civarındaki derinliğe kadar yer kabuğu- nun bilimi olarak kabul edilir. V. Dünyanın dış kabuğunu oluşturan taş kürenin içe- riğinin, yapısının, fiziksel özelliklerinin, tarihinin ve oluşum süreçlerinin tümü jeolojinin inceleme alanına girer. Numaralanmış cümlelerle anlamlı ve kurallı bir parça oluşturulmak istenirse hangileri ilk ve son cümle olur? A) I ve V B) II ve IV CHII ve II D) IV ve Il E) V ve III

Soru No: 43 Leman, Meryem, Nihal, Oya ve Pınar adlı arkadaşlar saçlarına boya, fön çektirme ve kesim işlemleri yaptırmak için kuaföre gitmişlerdir. Kişilerin yaptırdığı işlemlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: . . . ♥ . Herkes iki işlem yaptırmıştır Nihal ve Pınar saç boyatmıştır. Leman ve Pinar aynı iki işlemi yaptırmıştır Meryem ve Oya aynı iki işlemi yaptırmıştır En fazla yaptırılan işlem fön çektirmektir Buna göre Nihal. I II. Oya. III. Pinar adlı kişilerden hangilerinin yaptırdığı işlemler kesin olarak bilinmektedir? A) Yalnızl B) Yalnızl C) Ive ll D) Il ve Ill E) 1. Il ve Ill (ÖSYM Cevap Anahtarı: D

İlim, insanlığı ele alan evreni ve mikro dünyayı sadece binde bir oranında öğrenmiştir. Bu ise bilgisizliğimizin karanlığı içinde küçücük bir ışık demeti olmuştur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği vardır? rasits ab spiles novel T A) Kişisel görüş anlamı katan eşitlik eki A B) Çıkma anlamı katan durum eki C) Türetilirken ünlü kaybına uğramış sözcük ✔ D) Fiilden isim yapım eki evir-én E) İsimden fiil yapım eki

A kinci baskısında ana karakterin, olayların va geri dönmesi şeklinde bir değişiklik kün mü?" sorusuna ünlü yazar, "Roma- izin verirse neden olmasın?" cevabını yla aşağıdakilerden hangisini vur- sonra bir eser üzerinde değişiklik -aba gerektiren bir eylemdir. şan bir eserin asıl sahibi yazar değil o eserin ilk hâliyle varlığını sür- yapılacak eklemeler okur üzerin- sine ulaşan eserlerde değişiklik ğildir. sarı kazanmış bir eserdeki de sergileyip aynı başa- yında yaz meyvesi yetiş- tenen düşünce aşağı- umsal değişimlere sağ- B en en önemli faktör, rilmamasıdır. aynı kaliteyi yakala- arettir. en önce insan ruhu- ektirir. ir eser vermek, her urumdur. 2 A 1. A A Jane Elliot'un 1968 yılında yaptığı bölünmüş sınıf deneyi, mavi ve kahverengi gözlü öğrencilerin birer hafta arayla üstün özelliklere sahip olduğu düşün- cesinin kendilerine kabul ettirilmesinden hareketle öğrenci davranışlarını gözlemeye dayalıdır. II. Bu deney, öğrenciler üzerinde zararlı sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle bazı kesimlerce eleştirilse de doğuştan gelen özelliklerin kimseye üstünlük sağlamayacağı düşüncesinin kavratil- ması bakımından öğrencilere eşsiz bir deneyim kazandırmıştır. Yukarıda verilen cümlelerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı özelliklerimizin bize üstünlük sağlamayacağı dü- şüncesini kavratmak amacıyla, öğrencilerin göz renk- lerine göre sınıflandırılarak meydana gelecek davra- nış değişikliklerinin gözlenmesi temeline dayanan ve 1968 yılında Jane Elliott tarafından yapılan bölünmüş sınıf deneyi; öğrencilere kazandırdığı eşsiz deneyime rağmen yol açabileceği birtakım olumsuz sonuçlar- dan dolayı bazı kesimlerce eleştirilmiştir. B) Öğrenciler üzerinde zararlı sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle bazı kesimlerce eleştirilen ve öğrenci- leri göz renklerine göre değerlendirip bu değerlen- dirme sonucu ortaya çıkan öğrenci davranışlarını gözlemeye dayanan bölünmüş sınıf deneyi, Jane Elliott tarafından 1968 yılında yapılan ve o güne ka- dar eşine rastlanmayan bir deneydir. C) Belirli aralıklarla öğrencilere, taşıdıkları genetik özellik- lerinden dolayı üstün oldukları fikrinin aşılanarak ortaya çıkacak davranışlarının izlenmesi esasına dayanan ve 1968 yılında Jane Elliott tarafından yapılan bölünmüş sınıf deneyi doğurabileceği olası olumsuzluklardan dolayı bazılarınca eleştirilse de fiziksel özelliklerin kim- seye üstünlük sağlamayacağı düşüncesini benzeri gö- rülmemiş bir şekilde öğrencilere kavratmıştır. D) Jane Elliott'un 1968'de yaptığı bölünmüş sınıf dene- yi, öğrencilerin mavi ve kahverengi gözlü olmalarına göre gruplandırılarak birer hafta arayla diğer gruba göre daha üstün oldukları düşüncesinin benimse- tilmesi ve öğrencilerde meydana gelecek davranış değişikliklerinin gözlenmesi şeklinde gerçekleştirildi- ği için kazandırdığı eşsiz deneyimlere rağmen bazı kesimlerin eleştirisinden kurtulamamıştır. E) Ortaya çıkacak davranış değişikliklerinin gözlenmesi için öğrencilerin göz renklerine göre gruplandırılması esasına dayanan ve 1968 yılında Jane Elliott tarafın- dan yapılan bölünmüş sınıf deneyi; istenmeyen sonuç- lara yol açabileceği gerekçesiyle bazı kesimlerce eleş- tirilmesine rağmen deney sonucu elde edilen benzersiz deneyimler bu eleştirileri gölgede bırakmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

pence yapıtı erinde i eğeri L yet- i vu- ve en ver- gisi- sil M A ağlı L 61 S A 40 R 4. Ömrüm, kitaplar arasında bazen okuyarak bazen de ya- zarak geçti. Geçti de ben akıp giden zamanın farkında bile olamadım. Zaman denen o aceleci şeytan, bazen bana bir şeyler getirmiş ama beraberinde götürdükleri, getirdiklerin- den daha fazla. İşte şimdi geriye kalan, yılların eskittiği, güçsüz bir beden ve önemsiz birkaç yapıt. Yazık olmuş doğrusu geçen zamana. Otuz altısında, kırk altısında gittiği hâlde edebiyatta çığır açanlara, ölümsüz yapıtlar bırakan- lara bakıp utanıyorum. Galiba benimle beraber, adım ve eserlerim de gömülecek mezara. Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum aşağıdakiler- den hangisidir? Amrün çabuk geçip gitmesi ✓ B) Büyük sanatçıların genç yaşta ölmesi C) Hayatı doya doya yaşayamaması D) Kalıcı yapıtlar ortaya koyamamış olması E) İnsanların sanatçıları çabucak unutması

22231202 2. İnsanlar, çeşitli uyaranları bunlara yanıt verebilen oldukça karmaşık bir tepki sistemine sahiptir. Yapay bir uyaran-tepki sisteminin ve bu sistemi kullanabilecek cihazlar geliştirilmesi, son yıllarda araştırmacıların üzerinde yoğun biçimde çalıştıkları konular arasında yer alıyor. ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) saptayıp - keşfedilmesi Paraştırıp düzenlenmesi özümseyip - yerleştirilmesi D) algllayıp - tasarlanması gözlemleyip - alınması