Paragrafta Yapı Soruları

Ben klasiğin pöyle tarif edilmesini isterdim: Klasik bir sanatkár, insan zekâsını zenginleştiren; soyumuzun ortak hazinesine yeni değerler katan; açık seçik bir hakikat bulan; tanichğimizi, her köşesini tarachiğimizi sandığımız insan kalbinde, ezelden beri mevcut bir tutkuyu gün işığına çıkaran; düşüncesini, gözlemini, buluşunu, geniş ve büyük, ince ve makul, sağlam ve güzel bir biçimde ifade edebilen; kendine has bir üslupla herkese seslenen bir yazardır. Zıpçıktı. kelimelere iltifat etmeyen bir üslup benimseyen, hem yeni hem kadim ve her çağın kolayca çağdaşı olabilen bir yazardır. 4. Aşağıdakilerden hangisi "klasik" kavramına böyle bakan bir yazanın ileri süreceği düşüncelerden biri olamaz? A) Yapıt, banndırdığı değerler nedeniyle zaman ve yer farkı olmaksızın içerdiği iletileri yüzyıllar ötesine taşıyabilmelidir. B) Eser, gücünü akıldan değil duygu ve hayalin coşkusundan almalıdır. C) Yazar, kendine has bir söyleyiş tarzı yakalamalı; geçici ve değişen görünüşler altında değişmeyeni aramalıdır. D) Eser zekâyı zenginleştirmeli, insanlığa yeni değerler katmalıdır. E) Eser, insan yüreğinde var olan gizli duyguları ortaya çıkarmalıdır.

Cisimlerin bizden uzaklaştıkça küçülmüş ve renklerinin sol- muş gibi görünmesi olayına perspektif adı verilir. Resim sana- tında ise üç boyutlu varlıkların iki boyutlu çizimi olarak tanımla- nır. Bir manzarayı resmedecek sanatçı; perspektif özelliklerini resmine yansıtabilmek için ışığın geliş doğrultusuna, gölge ve renk gibi optik özelliklerine dikkat etmelidir. Rembrandt, Hoca Ali Riza, Osman Hamdi Bey gibi isimler resimlerinde optik özel- likleri, perspektif ve ışığı başarıyla kullanmışlardır. ---- 1. Resim; fizik biliminin ışık, optik, gölge gibi sahaları ve bunlara bağlı olarak da perspektifle ilgilidir II. Başarılı Türk ve yabancı ressamlar, kusursuz perspektif- leri ve özgün resim teknikleriyle öne çıkar III. Resimde ışık kadar renk kullanımı da perspektifi etkiler Bu parçanın başına yukarıdaki cümlelerden hangileri geti rilebilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II "DY= C) Yalnız III 8. 197

1. Üslup; düşünce, duygu, hayal ve eylemlerin kişisel anla- tim biçimidir. "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır." sözü üslup için de geçerlidir. Ahmet Haşim "Akşamın kırmızı rengi sulara ve mermere vurmuştu." demek yerine "Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?" biçiminde söy- lüyor bunu. Her insanın yüzü, aynı cins etten ve aynı cins kemikten oluştuğu hâlde nasıl hiçbiri diğerine benzemez- se her sanatçı da aynı dil malzemesini kullanır ama hiçbi- rinin anlatımı ötekine benzemez. Denebilir ki dünyada ne kadar sanatçı varsa o kadar üslup vardır. Nitekim Buffon "Üslup insanın kendisidir." demiştir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Düşünceyi belirginleştirmek için tanımlamadan yarar- lanılmıştır. B) Ahmet Haşim'in bir dizesi tanık gösterme amaçlı kulla- nılmıştır. Anlatılan durum, başka bir durumla ilişki kurularak açık- Tanmıştır. Öne sürülen düşünce atasözüyle desteklenmiştir. EX Düşünceyi inandırıcı kılmak için tanınmış bir kişiden alıntı yapılmıştır. FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 2. 1. Adımımı kaldırımdan aşağı attığımda, yaya ışığı yeşil- den kırmızıya dönmemişti. Solumda son model araba- lar sıralanmış. Direksiyonlardaki gençler ve yanların- daki arkadaşlarının yaş ortalaması yirmi beşin altında. Beşinci vitesteki motorları gaz vererek homurdatıyor- lar. Kızgın boğaların önünden geçiyormuşum gibi bir duyguya kapılıyorum. II. Denizle gökyüzü arasında asılı kalmış bir koy. Koyda önce çakıl taşlarının, sonra yeşilin binbir türü. Yeşiller arasında birkaç yüzyıllık zeytin ağaçları. Zeytin ağaç- larının ardında bir ev. Taşa, toprağa, çamlara, zeytin- lere karışmış, insanı insanlığından utandırmayan, taştan bir ev. Koyun tek evi. Evin iç avlusunda ne bir ses ne bir nefes, yalnızca daktilo tuşlarına vuran esmer parmaklar... Yukarıda numaralanmış parçalar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İki metin de okuyucunun genel kanılarını değiştirmeye yöneliktir. B) İki metinde de dil, göndergesel işlevde kullanılmıştır. C) iki metin de kişisellikten uzak, yansız bir tutumla yazılmıştır. D.si açıklama, II.si öyküleme anlatım biçimiyle yazılmıştır. si olay içinde yaşatma, II.si izlenim kazandırma amacıyla yazılmıştır.

nu y- in el a u li 47. 1. Bir uğur böceği, tarladaki mahsullere zarar veren bitlerle ve haşerelerle beslenir. II. Uğur böceklerinin bol olduğu yıllarda mahsulün de bol olması nedeniyle çiftçiler bu böceğe uğur böceği adını takmıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarladaki mahsullere zarar veren bitler ve haşerelerle beslenen uğur böceklerinin bol olduğu yıllarda ürünün de bol olması nedeniyle çiftçiler bu böceğe uğur böce- ği demişlerdir. B) Tarladaki zararlı canlılarla beslenen uğur böceklerinin bu isimle anılmasının temelinde, böceklerin bu beslen- me şeklinin mahsullere verilecek zararın da önüne geç- mesi yatmaktadır. C) Bol oldukları yıllarda ürün çeşitliliğinin de bol olmasın- dan dolayı çiftçiler tarafından uğur böceği olarak ad- landırılan bu hayvan, tarladaki mahsullere zarar veren hayvanlarla beslenir. D) Sayılarının çok olmadığı yıllarda tarladaki ürünlerin za- rar görmesinden ötürü çiftçiler tarafından uğur böceği adı verilen bu böceklerin ana besin kaynağı çeşitli bö- ceklerdir. E) Farklı bit türleri ve haşerelerle beslendiği için tarladaki mahsule zarar verilmesinin de önüne geçen uğur bö- cekleri, bu özelliklerinden dolayı çiftçiler tarafından ol- dukça sevilmektedir. 9 TÜRKÇE TYT ÖTD-1/A SERİSİ

2. I. Grup Gerçeklik hissi Yoğun anlatım Orijinallik Anlatımda pürüzün olmaması İçten anlatım içten anlatım D Gerçeklik hissi Yoğun anlatım II. Grup Akıcılık binandırıcılık Özlülük Doğallık d Yukarıdaki tabloda I. grupta verilenlerden hangisi II. gruptakilerden biriyle eşleştirilemez? Orijinallik B) Anlatımda pürüzün olmaması 25 a mpo//s

Roman ve hikâyede anlatı unsurlarının (ögelerinin) belirli aralıklarla ve belirli oranlarda yer alması, bir es- tetik haz (zevk) sağlayacak şekilde düzen oluşturması ritim olarak ifade edilir (anlatılır). Ritim, metin içinde şekil yönünden belli düzen ve ahenk sağladığı (temin UV ettiği) gibi anlam yönünden okura düşünme ve yorum- lama imkânı sunar. Bu esnada kesintiye uğrayan an- latımda okura zihinsel faaliyet (hareket) yapma ortamı V doğar, ilgisi artar, olanları anlamaya çalışır. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V na işare 3. Y O t

-TYT- B inde işilir. Heler ar- ası UĞUR B B 19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. Yönetmenliğini ve senaristliğini Alfonso Cuaron'un yap- tığı 2018 yılı yapımı Roma filmi, yönetmenin hayatından ögeler taşıyan bir dramadır. Yayınlandığı dönemde beğenileri kazanmış ve büyük bir ilgi görmüştür. 1970'li yıllarda Mexico City'nin Colonia Roma olarak anılan mahallesinde yaşayan bir ailenin yanında ev işlerini yapmak için çalışan Cleo'nun hikâyesini anlatmaktadır. Filmin ismi, Colonia Roma mahallesinden gelmektedir Alfonso Cuaron, Roma filmi ile 2019 yılında "En İyi Yö- netmen" ve "En İyi Sinematografi Oscarlarını almıştır. Biçimsel açıdan incelendiğinde Roma'da dikkat çeken ilk unsur filmin siyah beyaz olmasıdır. Karakterler ara- sında sınıfsal farktan doğan ayrımlar görülse de filmin hikâyesi genel anlamda 1970'lerin Meksika kültürünü yansıtmaktadır. Bu çok kültürlü yapıda kaçınılmaz olan ve filmde rahatça izleri görülen toplumsal çatışmalar ortaya çıkmaktadır. 19. Bu parçada Roma adlı filmle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Romandan sinemaya uyarlandığına B) Ana hatlarıyla içeriğine C) Siyah beyaz olduğuna D) Otobiyografik özellikler taşıdığına E) Yönetmen ve senaristinin aynı kişiler olduğuna

TYT- B hp B B 26. Yahya Kemal'in "Beyaz Lisan" anlayışından yola çıkan Erdoğan Alkan Şiirin Beyaz Dili başlıklı yazısında "En iyi şiir benzetmelerden, eğretilemelerden, imgelerden uzaklaşarak sade dille saf ve milli güzelliğe en çok yaklaşan şiirdir. der. 1. Cenap Şahabettin'in yazdığı sembolik ve imge yüklü Elhân- Şitá şiiri II. Karacaoğlan'ın yazdığı hayallerden uzak, halk deyişlerine sıkça yer verdiği, kolay anlaşılır Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber şiiri III. Ahmet Haşim'in Arapça ve Farsça kelime ve tam- lamalara sıkça yer verdiği Gece şiiri IV. Ahmet Kutsi Tecer'in söz sanatlarına yer vermediği, yurt güzelliklerini anlatan, halk tarafından sevilen Orda Bir Köy Var Uzakta şiiri Erdoğan Alkan'ın sözlerinden hareketle yukarıda- kilerden hangileri en iyi şiirler arasında yer alır? A) I ve Htt D) I ve IV B) Il ve Itt av C) II ve IV Ht E) III ve IV

3. Empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak, insan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal be- ceridir. • Bu duygunun, kişinin kendini önemsemeyerek hep baş- kalarının durumunu düşünmesi şeklinde aşırılaşması, kişinin hayatını başkalarına göre yaşaması gibi büyük bir olumsuzluğa sebep olabilir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak insan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal be- ceridir ama kişinin kendini önemsemeyerek hep başka- larının durumunu düşünmesi ve kişinin hayatını başka- larına göre yaşaması; bu duygunun aşırılaşması gibi çok önemli bir soruna neden olur. B) İnsan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal be- ceri olan empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak, kişinin kendini önemsemeyerek hep başkala- rının durumunu düşünmesi şeklinde aşırılaştığı zaman kişinin hayatını başkalarına göre yaşaması gibi büyük bir olumsuzluğa sebep olabilir. C) Empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak insan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal be- ceri olmakla birlikte aşırılaşması durumunda, kişinin ken- dini önemsemeyerek hep başkalarının durumunu dü- şünmesi ve kişinin hayatını başkalarına göre yaşaması başta olmak üzere pek çok olumsuzlukla sonuçlanabi- lir. D) İnsan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal be- ceri olan empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak, kişinin kendini önemsemeyerek hep başkala- rının durumunu düşünmesi, hayatını başkalarına göre yaşaması şeklinde aşırılaştığı zaman büyük bir olum- suzluğa sebep olabilir. E) Empati kurmak yani karşıdakinin duygularını anlamak, bir yandan insan ilişkilerinde önemli rol oynayan bir duygusal beceri iken diğer yandan kişinin kendini önem- semeyerek hep başkalarının durumunu düşünmesi, ha- yatını başkalarına göre yaşaması ile sonuçlanarak bü- yük bir olumsuzluğa sebep olabilir. ********* RII HILF 200 FRIJCERT raw TABLE

28. Ruhumuz, yapacağı bir işi gösteriş için yapmamalı; her şey içimizde, hiçbir gözün görmediği ---- olup bitmelidir. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- si getirilemez? A) en gizli yerimizde B) kuytu köşelerimizde C) sır odalarımızda D) sessizlik bahçelerimizde E) duvarlarla örülü bölgelerimizde

5. I. Acil olarak yıkılması gereken bina sayısı da 12 olarak açıklandı. II. Bu 22 sarsıntı ile Elazığ ve Malatya'da 87 bina yıkıldı; 1.287 binada ağır hasar, 56 binada orta ve 876 binada da az hasar tespit edildi. III. 24 Ocak Cuma günü akşam saatlerinde meydana gelen ve derinliği 6,75 kilometre olan depremi izleyen günler içerisinde 1.000'den fazla artçı deprem yaşandı. IV. Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. V. Bu depremlerin en büyüğü 5,4 olarak ölçülürken 4 üzerindeki artçı sarsıntıların toplam sayısı da 22 oldu. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 7.

09:05 1 4 Türkçe 24. Tarım Devrimi ile başlayan çevreye müdahale, 1760'ta başlayan Sanayi Devrimi'nden sonra büyük boyutlara ulaşmış ve 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren çev- renin sınırsız olmadığı anlaşılınca Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimiyle çevrenin korunmasına yönelik konfe- ranslar düzenlenmeye başlanmıştır. Bu doğrultuda 1972 yılında, İsveç'in Stockholm kentinde düzenlenen "İnsan ve Çevre Konferansı" tüm dünyada farkındalık oluştur- muş ve çevrecilik hareketlerinin başlamasını sağlamış- tır. Konferans sonrasında BM üyesi ülkeler, çevrenin korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yapmış ve çevreci kuruluşlar oluşturmuşlardır. Tüm bu gelişmelere rağmen bazı ülkelerin yaptığı çalışmalar teoriden ileri- ye gidememiş ve küresel ölçekte yaşanabilir bir çevre adına yetersiz kalmıştır. Bunun sonucunda da küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi ve iklim değişikliği gibi küresel felaketler baş göstermiştir. Bu parçada yazar, I öne sürmekte ve çevre bilincinin !! düşüncesini dile getirmektedir. Yukarıdaki parçaya göre bu cümlede numaralanmış yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 4.5G VOLTE +4 A) I. çevre kirliliğinin temelinde insanoğlunun faaliyetle- rinin yattiğin II. sanayileşme sürecinde geç ortaya çıktığı B. devletlerin çevre kirliliğine müdahalede isteksiz davrandığın II. sanayinin hızlı gelişmesine engel olduğu CLBM'nin çevre ile ilgili yürüttüğü çalışmaların yeter- siz kaldığını II. daha çok, az gelişmiş ülkelerde karşılık bulduğu DI Sanayi Devrimi'nden beri çevre ile ilgili bir duyarlı- Ağin söz konusu olduğunu II. ilk kez BM'nin 1970'lerde Stockholm'da düzenle- diği konferansta açıkça ortaya koyulduğu 0 E) I. ekonomik sebeplerle çevre kirliliğinin önlenemedi- ğini II. Sanayi Devrimi'ne kadar uzandığı >( 95 25

iştir. 3. (1) Deneme, bir bakıma yazı yoluyla düşünce üretimidir. (11) Denemenin geniş konu alanları, üslup esnekliği yazana geniş olanaklar tanır. (III) Çağımızda romanda bile denemenin olanaklarından yararlanıldığı görülüyor. (IV) Bu, denemenin, klasik deneme anlayışına göre alan genişlettiğini gösteriyor. (V) Bundan dolayı, kökleşmiş kurallarıyla deneme sayılabilecek yazı sayısı fazla değildir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, kurallı fiil cümlesidir. B) II. cümlede, birden çok niteleme sıfatı kullanılmıştır. C) III. cümlenin yüklemi edilgen çatılıdır. D) IV. cümlede, edat kullanılmıştır. E) V. cümlede, "kökleşmiş" sözcüğü fiilden sifat yapım eki almıştır. 25

polimal EX-L 15. Çocuğun kalbi hiç ekilmemiş bir tarla gibidir, ona ne veri- lirse onu kabul eder. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) iyelik eki almış sözcük B) isimden fill yapım eki almış sözcük C) Birleşik yapılı sözcük D) Yönetme durum eki almış sözcük E) Belirtme durum eki almış sözcük

39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Çizgi roman yıllarca üvey evlat muamelesi gördü ülke mizde. Görsel barındırdığı için birçok edebiyatçı onu bir edebi ürün olarak görmedi. Kimin yazdığı da önem- li değildi. Çok iyi bir yazarın bile çizgi romanı değersiz görüldü. Ama aslında roman veya hikâye bazen de bir şiir kelimelerle resim çizmek değil miydi? Bunu çok geç anladık. Çizgi romanın bir edebiyat unsuru olduğunun daha yeni yeni kabul edilmeye başlandığı günümüzde romanların, öykülerin veya şiirlerin bulunduğu mecra- larda yer alan resimler veya vinyetler, genelde gözden kaçan ama bir yandan da bulunduğu mecranın kapsa- mini genişleterek anlatımı zenginleştiren unsurlar.olarak göze çarpıyor. Tek bakışta fark edilmezken okuyan zih- nin yan cebe atarak araçsallaştırdığı bu unsurlar, aynı zamanda edebi üretimin tekilliğinin kırılarak çok yönlü- leşmesini sağlayan, kolektif bir kültür üretiminin öncüleri olarak önümüze çıkıyor. 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi görsel ve vinyetlerin edebî eserlere katkılarından biri değildir? A) Anlatımı soyutlaştırmak B) Anlatımı çeşitlendirmek C) Ürünü görünür hâle getirmek D) Çok yönlü olmasını sağlamak E) Birçok unsuru bir araya getirmek

Türkçe Deneme - 6 21. Ünlü seyyah Marco Polo, Kubilay Han'a bir köprüyü taşla- ri ile tarif edince Han, bu kadar taş arasında hangi taşın köprüyü ayakta tuttuğunu sorar. Polo, tek tek taşların değil, onların oluşturduğu birliğin yani kemerin köprüyü ayakta tut- tuğunu söyleyince Han, "Öyleyse niye sabahtan beri taşlar- dan bahsediyorsun? Önemli olan kemer ise onu anlat!" diye çıkışır. Polo'nun yanıtı ise açıktır:----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Köprünün sağlam olması ne taşlara ne kemere bağlıdır B) Bir sonraki anlatacağım zaten kemerdi Köprü yapmak da dinlemek de sabır ister Ama taşlar olmadan kemer de olmaz E Fakat kemerden de önemlisi köprüdür