Paragrafta Yapı Soruları

19. Yatağın altında yeşil, tahtadan bir sandık duruyordu. 21 Onu açtım. Az daha sevincimden haykıracaktım. An- nemin bir hafta önce İstanbul'dan gönderdiği hediye- ler içinde çıkan kaşağı pırıl pırıl parlıyordu. Hemen kap- tim. Tosun'un yanına koştum. Karnına sürtmek iste- dim. Rahat durmuyordu. Galiba acıtıyor, dedim. Gü- müş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin, çok sivriydi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulunca tekrar denedim. Atların hiçbiri durmuyordu. Kızdım. On adım ilerideki çeşmeye koştum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birinci kişili anlatımla oluşturulma B) Birden çok duyuya seslenme C) Betimleyici ögelerden yararlanma D) Ayrıntılar üzerinde yoğunlaşma E) Tanımlamaya başvurma

Kitapçık Türü Aşağıdaki tabloda "doğrucular" sürekli doğru, "yalancılar" sürekli yalan söylemektedir. Doğrucu ya da yalancı gru- bundan olan K, L, M, N kişilerinin söylediklerine göre her birinin hangi gruba ait olduğu karşılarına işaretlenecektir. Kişiler K L M N Söyledikleri L doğrucudur. M yalancıdır. Doğrucuların sayısı tek sayıdır. Doğrucuların ve yalancıların sayısı eşittir. Doğrucu TÜRKÇE Yalancı Buna göre tablolardaki K, L, M, N kişileriyle ilgili aşağıdaki belirlemelerden hangisi doğrudur? A) M, L doğrucu; K, N yalancıdır. B) K, L doğrucu; M, N yalancıdır. C) N doğrucu; K, L, M yalancıdır. D) M doğrucu; K, L, N yalancıdır.

SDS Türkçe 1. SDS - A Dil, ortak iletişimi sağlayan temel bir araçtır. (1) Bu aracın her çağda farklı da olsa kendine özgü bir ile- tişim kanalı oluşturduğu görülmektedir. (II) İletişim unsurlan ister sözsüz ister sözlü olsun karşıda bu- lunan kişiye mesajı iletmek için her zaman bir yol bulmayı başarmıştır. (III) Bu yol kimi zaman bir güvercin kimi zaman taşlara çizilmiş bir şekil kimi zaman da bir mektup olmuştur. (IV) Dil, kendi içinde zamanla mecaz, terim vb. çeşitli anlam katmanları oluşturur ve bu katmanlar dilin gelişmeye açık oldu- ğunu gösterir. (V) insanoğlu, farklı dönemlere gir- dikçe iletişim de çeşitlenmiş ve bu çeşitlilikten dolayı farklı araçlar kullanmaya başlamıştır. A 1 Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangisi an- lamın akışını bozmaktadır? B A || ||| 11/30 SORU B D 2/120 IV E E

B 1 7. (1) Halikarnas Balıkçısı'nın "Yol Ver Deniz" adlı hikâye kitabı, esere adını veren "Yol Ver Deniz Gemici Geliyor isimli hikâye ile birlikte toplam on adet bikâyeden oluş muştur. (II) Eserde yer alan bütün hikâyelerde ortak mekân denizdir. (III) Bunun yanında gerek Türkiye'den gerekse dünyadan deniz, şehir, ada ve ülke ismi olarak birçok yer ismi geçmektedir. (IV) Bodrum, Fethiye, İskenderiye, Kalimnos Adaları, Skarpantos, Girit Adası, Rodos, Antalya, İzmir, Kızıldeniz, Hint Okyanusu, İstan- köy, Pamukdede Burnu, Kuşadası, Denizli, Midilli, Yemen, Galiçya, Ege Denizi... (V) Görüldüğü gibi eser- lerde okuyucuya geniş bir coğrafya kültürü kazandırıl- maya çalışılmıştır. B TYT "Yol Ver Deniz" adlı eserin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? V. cümlede tır. A 1. cümlede içeriğe ilişkin bilgi verilmiştir. B) I. cümlede saptamaya yer verilmiştir. III. cümle nesnel ifadeye yer verilmiştir. IV. cümlede bir önceki cümle örneklendirilmiştir. cümlegé e ✓ eserin amacına yönelik yorum yapılmış-

B 34. 1. Bir kanalı andıran bu boşluklara "taç utangaçlığı" denir. II. Kış aylarında çok etkili olan kar yağışı ve fırtına, yüzlerce ağaca zarar vermektedir. III. Aynı türe ait ağaçlar arasında daha yaygın gözlemlenen bu durumun neden oluştuğu hakkında öne çıkan birkaç görüş vardır. IV. Bunlardan en yaygın olanı, rüzgârlı havalarda savrulan dal ve yaprakların çarpışmalar sonucu zarar görerek düşmesiyle boşlukların oluştuğudur. V. Çam ve mangrov gibi bazı ağaç türlerinde üst dalların bulunduğu tepe tacı bölgesi, komşularıyla olan sınırda boşluk oluşturur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda hangisi dışarıda kalır? A) I B) II D) IV Con C) IN E) V E) 36. Bu han BE K DIC for

3 7 at, mda IZI, r k rin ez göre -i TÖF A TÖF A 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1. DENEME Konu aşk olunca kimin ilgisini çekmez ki? Hele bir de aşktan ikmale kalmaktan söz ediliyorsa... Çünkü ikmale kalıyorsanız geçme umudu da var demektir ki yine herkesi ilgilendirir. Gerçekçi olalım: Romanlarda, filmlerde rastladığımız kusursuz aşka hep imreniriz ama bunu yaşayabilmiş kaç kişi vardır? Hep bir yerlerde sorun çıkmıştır. Herkes bilir, aşk deyince sınırsız sevgiyi, karşılıksız vermeyi, umudu yaşamak vardır ama bunlarla birlikte nefrete, kıskançlığa, en derin umutsuzluğa da hazır olmak gerekir. A 35. Aşağıdaki cümlelerin hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Aşk kendinden kaçanı yakalar, onu arayana yaklaşmaz. Aşkın sonunun mutsuzluk olduğunu bilmeli ve ona yaklaşmamalısınız. Aşkta kusursuzluk arayan aşksız kalır, aşkta güzellikler ve zorluklar bir aradadır. D) Nefret, kıskançlık aşkın temel besleyicileridir. E) Saygı, sevgiye; sevgi, aşka dönüşmedikçe gerçek aşktan söz edemezsiniz. 36. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Şart cümlesi B) Sözde soru cümleler C) Sayıp dökmeler/ D) Karşıt durumlar Tanımlama oufova geciniz

20. Bir sonbahar akşamı... Sahillerdeyim Gamlı bir heykel gibi, kayalarda ben Bu dizelerle, I. pervasız esen II. rüzgârların elinde III. dağınık saçlarımdan IV. kırık bir neyim sözlerinin tamamı kullanılarak sarmal uyak düzeninde anlamlı bir dörtlük kurulmak istenirse aşağıdaki kulla- nımlardan hangisi son iki dizeyi oluşturur? A) I ve I ve IV C) II ve J CAS III ve JV E) I ve t IV ve III B) H ke ! ve D) II ve TV III ve I Diğer sayfaya geçiniz.

A TÜRKÇE TESTİ A 5. 1. Anakronizm, Grekçede "arka, eski, geri ve uzak" anlamlarına gelen "ana" ile zaman anla- mindaki "chronos" kelimelerinin birleşiminden türemiş olup "tarihsel kişi, olgu ve olaylar ara- sındaki kronolojik ilişkinin tahrif edilmesi" de- mektir. II. Bir sanatçı; farklı tarihsel dönemler arasındaki teknoloji, terminoloji, dil, gelenek ve tutumların farklılığından habersiz olarak tarihî bir karakte- ri yaşadığı zamandan farklı bir zaman diliminde yaşatarak ona kendi zamanında yapamayaca- ğı şeyleri yaptırarak; soyut veya somut tarihsel, zamansal veya mekânsal herhangi bir nesneyi çağından koparıp başka bir tarih içine monte ederek anakronizme düşer. Numaralanmış II. cümleyle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) 1. cümledeki ifadenin koşulları belirtilmiştir. B) Icümledeki kavram örneklerle açıklanmıştır. C) I. cümledeki açıklama alıntılarla kanıtlanmıştır. D) 1. cümledeki yargı karşılaştırmalı olarak ele alın- mıştır. E) I. cümledeki tanımın nedenleri sıralanmıştır. A 7

13. (1) Latincede "eşit gece" anlamına gelen ekinoks, sonbahar ve ilkbahar olmak üzere yılda iki kere tekrarlanır. (II) 23 Eylül ve 21 Mart tarihlerinde Güneş'ten ışıklar öğlen zamanı ekvatora dik açıyla gelir. (III) Bu sayede Dünya'nın karanlık ve aydın- lık yarısını birbirinden ayıran aydınlanma çemberi kutuplardan geçmiş olur. (IV) Bu sırada gece ve gündüz tüm dünyada eşit uzunlukta sürer. (V) Mevsimlerin oluşmasına neden olan gece gündüz eşitliği, Dünya'nın eksen eğikliğinden kaynaklanmak- tadır. (VI) Aynı sebepten dolayı Dünya'nın iki yarım küresinde aynı zamanda farklı mevsimler görülmektedir. (VII) Örneğin 23 Eylül, Kuzey Yarım Küre'de sonbahara girişken Güney Yarım Küre'de ilkbahara giriştir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu- maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) IV C) V A) III D) VI E) VII 5

18. Türkiye, jeolojik olarak genç bir yapıya sahiptir. Kuzey ve gü- neyinde yer alan dağlar kıvrımlı yapıda iken batı kıyılarında yer alan dağlar kırıklı yapıdadır. Kıvrımlı yapıda olan dağlar, kıyı çizgisine paralel uzandığı için kita sahanlığı dardır ve falezler fazladır. Kırıklı yapıda olan dağlar ise kıyı çizgisine dik uzandı- ğı için koy ve körfez sayısı da fazladır. Koy ve körfezlerin fazla olması, deniz ve yat turizmini olumlu etkilemektedir. Ayrıca ge- nellikle Doğu ve İç Anadolu Bölgelerinde volkanizma etkisi ile oluşmuş dağlar da vardır. Günümüzde volkanik olarak aktifliği olmayan bu dağlar arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'n- de bulunan Karacadağ, yayvan şekilde oluşmuş tek volkanik dağımız iken Manisa'da bulunan Kula Volkanları ise volkanik dağlar içinde en genç olanıdır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A Karadeniz'de bulunan dağlar, kıyıya paralel şekilde uzan- maktadır. Lumi B) Yayvan şekilde oluşmuş volkanik dağlar, Güneydoğu Ana- dolu Bölgesi'nde yaygındır. Koy ve körfezlerin yaygın olduğu kıyılarda deniz turizmi po- tansiyeli yüksektir. DY Türkiye'de dağların oluşum şekilleri birbirinden farklılık göstermektedir. E) Koy ve körfez sayılarındaki değişim, dağların kıyıyla ilişki- sine dayanır.

ik, çok z yok, ama omşu- rlarla celik muz, ayıf ün. ğı- al 16 3. Bir insanı, eline iğne batırılırken gösteren bir resim, bağlamı dikkate almazsanız sizde acı hissi uyandırır. Ama siz, ağrıyı dindirecek akupunktur teknikleri uy- gulandığı söylenirse resmi daha olumlu bir bağlama oturtursunuz. ........ İnsana bakarken o şartları da gö- rebilmemiz gerekir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmazsa insan da acı çekmeden olgunlaşmaz. B) Her birimiz içinde bulunduğumuz şartların ürünüyüz. C) Akıllı adam, aynen suyun içine konulduğu kabın bi- çimini alması gibi, kendini yeni şartlara uydurmayı bilmelidir. D) Bir insan başka bir insan aracılığıyla insanlaşır. E) İnsanın en büyük gerçeği, şartlar ne olursa olsun, kurmayı başardığı hayalleridir.

20. Özgürlüğü isteyince onun tümüyle başkalarının özgürlüğü- ne, başkalarının özgürlüğünün ise bizimkine bağlı olduğunu anlarız. Gerci insanın tanımı olarak özgürlük, başkasına bağlı değildir ama ortada bir bağlanma olunca iş değişir. O zaman kendi özgürlüğümle birlikte başkalarının da özgürlüğünü is- temek zorunda kalırım. Başkalarının özgürlüğünü gözetmez- sem kendi özgürlüğümü de gözetemem. Kısacası 1. özgürlük kavramı, öncelikle bu olgunun birovin zihnin- de şekillendikten sonra bireyin bedenine yayılmasıdır II. şahsi eylemlerden soyutlanarak bağlanmaya ulaşmak isteyen bireylerin, bireyci düşüncelerden kopmaları ge- rekmektedir III. tüm özgürlükler birbirine omuz verir, birbirine yaslanır ve birbirlerinin özgürlüğünden beslenir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda- kilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) M ve III C) Yalnız III

yumba Silasu bynod TO 7. (1) Roma'nın tek egemeni olan kral hayatı boyunca gö- revde kalır ve ölmeden önce kendisinden sonra gelecek kralı belirlerdi. (II) Kralın ayrıca Roma'daki ailelerin ba- şındaki pater familias adı verilen aile babaları arasından belirlediği kişiler, danışma kurulu olarak görev yapan senatusu teşkil ederdi. (III) Roma devletinin temelini güçlü bir aile yapısı oluşturmaktaydı. (IV) Kral kendin- den sonra kimin kral olacağını göstermeden ölürse, yeni kral belirleninceye kadar senatus üyeleri belirli bir düzen içerisinde sırayla interrex (aradaki kral) olarak görev yaparlardı. (V) Halk meclisleri kralın seçiminde değil, kralın belirlenmesinden sonra ona itaat edileceğine dair kararda etkisini gösterirdi. bro Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? QUI A) I B) II C) III D) IV E) V manb o nempinge onboglo bi bal www.sorubankasi.net www.sorubankasi.net

(1) Kıyıları dantel dantel, tepeleri zeytinlerle süslü Orak Adası'nı geçtik. (II) Balıkçı kayıkları güneyli rüzgârlarla salınıp duruyordu. (III) Sonra Çökertme Koyu'nda öğle yemeği yedik. (IV) Kaptan demiri top- ilayıp koydan çıkarken türküdeki Çökertme'nin burası hab olmadığını söyledi. (V) Yalıkavak beldesinin batı sa- hilindeki Geriş köyünün altına düşen bölgenin eski adı da Çökertme'ymiş ve türkülere konu olan Halil oralıymış. 4. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümledeki ikileme sıfat görevindedir. B) II. cümlenin yüklemi bileşik zamanlıdır. C) III. cümlede nesne ad tamlamasından oluş- maktadır. D) IV. cümlenin yüklemi geçişsiz bir fiildir. E) V. cümlede "da" ile "ve" sözcükleri bağlaçtır.

Kara gözlüm efkarlanma, gül gayri Ibibikler öter ötmez ordayım Mektubunda diyorsun ki gel gayri Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) lyelik eki almış sözcük B) Sifatlaştıran ki C) Zarf - fiil D) Bulunma durum eki almış sözcük E) Emir kipinde çekimlenmiş sözcük

76. (1) Bireysel yönden insanın iç eğilimlerini ve aykırılıklarını araştırıp yansıtırken toplumsal yönden de ahlak, hukuk gibi kavramları ve bunların etki gücünü çözümlemeye çalıştım. (H) Gerektiği yerde bireysel, gerektiği yerde top- lumsal özellikleri öne çıkardım. (III) Bu yüzden olacak, toplumcular tarafından bireycilikle, bireyciler tarafından da toplumculukla suçlandım, (IV) Oysa bireysel olgular, benim sanatımda daima toplumsal tanımlamalarıyla birlik- te yer almaktadır. (V) Ben bu iki yönün, aslında aynı köke- ne bağlı olduğunu, hemen her zaman iç içe ele alınması gerektiğini düşünüyor ve yazılarımı bu görüşle oluşturuyo- rum. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tahmin söz konusudur? A) I B) II C) 7. İşittim sevdiğim vazgeçmiş benden Giderim gurbete daha ne'm kaldı D) IV E) V "Daha" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu dizelerdeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Ayşe, Ahmet'ten daha uzundur. B) Onun yüreği daha hüznü tanımadı. C) Benim daha güzel bir fikrim var. Gideli daha iki gün bile olmadı.