Paragrafta Yapı Soruları

8. BASAMAK 1. Geceleyin bir ses böler uykumu İçim ürpermeyle dolar nerdesin Arıyorum yıllar var ki ben onu Âşıkıyım beni çağıran sesin Bu dizelerde aşağıdaki çekim eklerinden hangisinin örneği yoktur? A) İyelik eki C) Durum eki TEST - I E) Eşitlik eki B) Ek fiil D) Tamlayan eki 5. Aşağı mış b A) K

in 21 Itün in 14. Dil, millî kültürün ilgi alanına giren varlık dünyasını yansıtır; o milletin yapıp ettiklerinin, duyup düşündüklerinin, görüp bildiklerinin ve hayallerinin aynasıdır. Her dil, evrenin bir başka yorumunu dile getirmektedir. Dilin zenginliği ya da yoksulluğu, o kültürün zenginliği ya da yoksulluğudur. İlgi alanı ve anlayış kapasitesi açılan, dünyası genişleyen kültürün dili de o ölçüde zenginleşir. İlim, felsefe, sanat, teknik, metafizik, kısaca hayatın her alanında problem alanları genişledikçe dil zenginleşir. ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse konuşan kişinin farklı bir konuya geçtiği anlaşılır? Kültürün sorunu, dilin sorunudur B) Dilin sınırlarını, o toplumun kültürü belirler C) Dil ile kültür, aynı yönde gelişen bir özelliğe sahiptir D) Kültürü zengin olan milletlerin dili de o oranda zengindir EKendi kültürünü koruyabilen milletler, uzun ömürlü olur

(1) Gençliğimde çok saftım. (II) Herkese hemencecik inanıp, çevremde kötü niyetli bazı insanların da olabile- ceğini düşünemezdim. (III) Oysa şimdi benim de gözüm açıldı. (IV) İş yaşamında eskiden bilmediğim, anlamadı- ğım birçok şeyi öğrendim. (V) Artık ben de işime gelen- le gelmeyeni ayırt eder duruma geldim. (VI) Üstelik son yıllarda biraz da duyarsızlaştım. (VII) Bu değişimin beni mutlu edip etmeyeceğini de bilmiyorum. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, onun açıklayıcısı olan iki cümle art arda gel- mektedir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

21. (1) II. Meşrutiyet Dönemi'nde tartışılan başlıca konulardan bi- ri devletin fabrika işletip işletmemesiydi. (11)1909 yılında dev- let adına silah üretimi yapan İmalat-ı Harbiye'nin İstanbul'da; Zeytinburnu, Tophane, Kırkağaç ve Bakırköy'de fabrikaları var- di. (III) Fabrikalar, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasıyla si- lah üretim faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. (IV) İşgalci güçlere karşı Anadolu'da silahlı direniş başlayınca İstanbul'da bulunan İmalat-ı Harbiye mensuplarının birçoğu Ankara'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'na katıldı (V) Adı günümüzde MKE Ankaragücü olan bir futbol kulübü de kuran bu işçiler, küçük tamirhanelerinde orduya büyük fayda sağladı. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A)I B) II C) III D) IV E)

15. Yardıma muhtaç, aç bir çocuğu doyurduğunuzu bir düşünün (II) Aslında her insanda yardımlaşma, paylaş- ma ve bir arada olma düşüncesi vardır. Birçok insan, bunun ahlaki açıdan iyi bir davranış olduğu konusunda hemfikirdir; peki, birini bunu yaparken izlediğimizde tam olarak gördüğümüz nedir? ( Aç birini doyuran kişi, yardıma muhtaç bir çocuk, çiğneme eylemi ve belki de çocuğun gülümsemesi. Ancak göremediğimiz, göre- meyeceğimiz bir şey vardır: O da eylemin özünü oluştu- ran, görülmediği hâlde yok sayılmaması gereken iyilik. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? Al B) II CHIL DNV EV BIV 12032

11. (1) Sait Faik'in ilk dönem hikâyeleri insan sevgisiyle, insan- ların iyilikleriyle doludur. (II) Sait Faik'in insan sevgisinin, günlük yaşam içinde, somut ayrıntılar biçiminde en çok ortaya çıktığı hikâyeler, ilk dönem hikâyeleridir. (III) Bun- lar, o hikâyelere neredeyse bir lirizm katar. (IV) İnsanları sevmek arzusuyla sokağa çıkar, karşılaştığı tersliklere rağ- men. (V) Dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak isteyenler için yazar Sait Faik. TU Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? C A) I. cümle, kurallı isim cümlesidir. B) II. cümle, özne ve yüklemden oluşan bir cümledir. III. cümle, nesnesi sifat tamlaması olan birleşik bir cümledir. DYV. cümle, içinde isim tamlaması bulunan olumlu bir cümledir. EXV. V. cümle, yüklemi eylem olan devrik bir cümledir.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. dir? (2007 ÖSS) Çözümü hangisinde özne, tamlayanı sifat-fiil grubu V. cümlede özne: Göğün maviliğini karartan havalar (geride kalan ne?) Bu sifat tamlamasında tamlayan (Göğün maviliğini karartan) bir sifat-fiil grubudur. Cevap E (1) Ankara'da kendini hemen göstermeyen bir güzellik vardır. (II) Bundan dolayı, kentin kimilerine hiç de çekici gelmeyen doğasıyla ilgili ilginç izlenimler aktarılır. (III) Örneğin şair Yahya Kemal Beyatlı'nın "Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşünü severim.” sözü de bunlardan biridir. (IV) İstanbul'dan gelmiş öğrencilerin dillerinde de henüz bu şehri keşfedememişlikten gelen, "çorak", "bozkır" sözleri dolaşır. (V) Oysa Ankara, kendiliğinden değil, ancak dikkatli bakışlarla gizini açığa çıkarır. 13. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2008 ÖSS) A) I. cümlede dönüşlülük zamiri kullanılmıştır. B) II. cümlede belirtme sıfatı kullanılmıştır. C) III. cümlede azlık-çokluk zarfı kullanılmıştır. D) IV. cümlede -miş ekiyle türetilmiş bir sifat-fiil vardır. E) V. cümlede birden fazla bağlaç kullanılmıştır. Cözümü WE mus updosoa mig upuosoe jumu Mebelmus Jumb" 10bul i sid "-mu" aslo uxox nunupuoxoa sumu 12 osvo

D) II lle IV Göl dalgalı olduğu zamanlar sandal gezintileri yapamadığım için öğle sonlarını sağdan soldan otlar ve çiçekler toplayarak; bazen istediğim gibi hülyaya dalmak için en hoş manzarali ve ISSız köşelerde, bazen gölün ve bir tarafı dağlarla taçlanmış, öte tarafı daha uzaklardaki mavimsi tepelere kadar uzanan zengin ve bereketli ovalarta genişlemiş sahillerin güzel manzarasını seyretmek için setler ve toprak yığınlan üstünde oturarak adayı baştan başa dolaşmak suretiyle gözlerimin önünden geçiriyor- dum. Bu parçada aşağıdaki edebi akımlardan hangisinin özellik- leri ağır basmıştır? A) Klasisizm B) Romantizm D) Realizir E) Parnasizm C) Natüralizm

ar ğer r 19. (1) Üç boyutlu yazıcıların gelişmesinin, ucuzlaması ve yaygınlaşmasının yeni bir endüstri devrimine yol açması beklenen bir şeydi. (II) Öyle ya, ihtiyaç duyduğunuz her şeyi evinizde üretebiliyorsanız fabrikalara ne gerek var? (III) Bir yazıcı ve bolca ham madde işinizi görür.((IV) Ödediğiniz parayı fazlasıyla hak ediyor bu cihazlar. (V) Modaları da geçmiyor, yeni bir model çıkınca tasarımını indirip yeni yazıcıyı eskisine ürettirmek mümkün. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III || A) I B) D) IV E) V TÖF

S. 12) (1) Dış dünyaya yönelik tutumumuz, geçmişimize, niteliklerimize, inançlarımıza ve kendimiz hakkında neler hissettiğimize bağlıdır. (II) Bencil bir tutumumuz varsa insanlara büyük bir olasılıkla şüpheyle bakarız. (III) Kişisel gelişimimizde ilerledikçe kişisel gelişim gösteren insanları yaşamımıza çekeriz. (IV) Cömert bir tutuma sahipsek güven duymaya daha yatkın oluruz. (V) Kendimize karşı dürüstsek ve insanlara adil davranırsak, onlara bizi her an aldatabilecek kişiler gözüyle bakmayız. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır 5P. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

12. 1. Işini olabilecek titizlikle yürütür, dükkânını terte- miz tutardı; her şeyin bir yeri vardı. II. Bir gün acele bir alışveriş anında titrek parmakla- rıyla toz şeker tartıyordu. III. Şaşırarak baktı: "Ama fazla veren eksik de verir." IV. "Oluversin canım." dedim, ne titizleniyorsun? V. Biraz ekliyor, terazinin dengesi bozulunca azıcık çıkarıyor. Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin yer de- ğiştirmesi gerekir? A) I ve II B) II ve III D) III ve IV E) III ve V |-|-||--V-V + C) IV ve V

A 20. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Evcil hayvan satışı yapan yerler kapatılmalıdır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Kutu gibi kafeslerin içine konulmalarından tutun da tuva- letlerini az yapmalan için günde bir kap yemek ve su ve rilmesine, tuvaletini yaptığı yerde yemek yiyip uyumasına; farklı türden pek çok hayvanın bir arada tutulmasına, hay- vanlann enerjik görünmelerini sağlamak için zararlı iğneler yapılmasına kadar her türlü uygunsuz koşul ile karşılaşmak mümkün buralarda. TYT B) Adeta bir üretim tesisi gibi hayatının sonuna kadar damızlık olarak kullanılan hayvanlar var. Retshopları bir tarafa bıra- kın, son bir iki senedir mamalarını bizden alın aşılarını bizde yaptırın karşılığında bu havyanı alın şeklinde internette ilan veren veteriner klinikleri bile türemiş durumda. Hiçbir canlı, biz insanların oyuncağı konumunda değildir. C) Petshoplardan alınıp, iki üç gün can çekişip ölen hayvan hikâyelerini birebir kendiniz yaşamış olabilirsiniz veya bir arkadaşınızın başına gelmiştir. Her şeyden önce, petshop- larda satılan yavruların henüz sütten kesilmeden anne- lerinden ayrıldığını, bu durumun ruhsal ve fiziksel birçok hastalığı ve davranış bozukluğunu beraberinde getirdiğini de belki okumuşsunuzdur. Bunların içinde abartı ögesinin haddinden fazla olduğunu sanırım kimse inkâr edemez. D) Cebinde biraz parası olan, İl Çevre Müdürlüklerinde ya da belediyelerden iki günlük seminer alan herkes, bir avuç hayvanı içeri doldurup bu güzelim hayvanların canlarına kastedecek bir petshop açabilir ve buradan da çok güzel kazanç elde edebilir. Açılan dükkanların denetiminin, İl Çevre Müdürlüğü ve Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından yapılması gerekiyor fakat bu durum, maalesef kimsenin de pek umrunda değil. E) Petshoplardan 500 ila 1500 dolar arasında değişen rakam- larla hayvan satın almadan önce etrafınızdaki herhangi bir hayvan barınağına gidip oradaki canlıların durumunu kendil gözlerinizle görmeniz faydalı olacaktır. Barınakların durumu gerçekten felaket çünkü hayvanlar, esaret yaşadığı bir alanı asla kabullenmez. Buna dur dememiz gerekmez mi? 2

19. I. Her bir sıranın en dıştaki şeritleri, kolum derinliklerine küçük elektrik sinyalleri gönderiyor. II. İçteki şeritler ise daha sonra sinyallere gelen yanıt üzerinden kan basıncının nasıl değiştiğini algılıyor. III. Grafen kullanılarak yapılan geçici dövmeler, insanın kan basıncını günlerce kesintisiz biçimde izleyebiliyor. IV. Standart tansiyon ölçüm aletlerinden oldukça farklı olan bu dövmeler, temel olarak sıralı şeritlerden oluşuyor V. Böylece kan basıncını standartlara uygun bir doğrulukla yani bir tibbi cihaz için mümkün olan en yüksek doğruluk seviyesinde ölçebiliyor Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) IN

37. () Newton; evrenin başlangıcından önce hiçbir fiziksel olayın olmadığını ama başlangıcı olmayan, mutlak bir za- manın varlığını kabul etmiştir. (II) Ona göre fiziksel olan álem, bu sonsuz ve mutlak zamanın belirli bir noktasında var olmaya başlamıştır (III) Günlük hayatımızda kullan- dığımız saat ise mutlak Zamanın "duyarlı ölçümü'nden başka bir şey değildir. (IV) Newton bunu, "Mutlak zaman kendi tabiatında, kendi başına, dışsal herhangi bir etkiye maruz kalmaksızın eşit derecede akar." sözleriyle ifade etmektedir. (V) Orta Çağ'da ortaya konulan âlemin za- mansal başlangıcı ile ilgili iddia, farklı görüşlerin farklı ön- görüleriyle böylece kanıtlanır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) II I C) I D) IV E)

1. TEST 3 Akademisyen: (1) Bilim insanı: Göz yapısı dünyadaki tüm insanlarda aynıdır. Çekik gözlü olmanın nedeni yalnızca göz kapaklarıdır. Çekik göz- lü insanlarda göz kapağının ikinci kıvrımı gözün üstüne doğru daha fazla iner. Gözün üstüne daha fazla inen göz kapağı, gözün daha dar görünmesine neden olur. Akademisyen: (11) -- Bilim insanı: ---- - Aslında bu kıvrım, kış mevsiminin soğuk geçtiği ve kar tabakasının yoğun olduğu bölgelerde yarar sağlar. Karla kaplı yerler gözü kamaştırır. Bu kıvrım, kar tabakasından yansıyan ışığa karşı gözü korur. Yani göz kapağındaki ikinci kıvrım, kar gözlüğü görevi yapar. Günümüzde hâ- len buzullarda yaşayan Eskimoların gözleri de çekiktir. Bu özelliği sayesinde gözleri soğuktan daha az etkilenir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Çinliler, Japonlar, Moğollar, Eskimolar gibi bazı top- lumların göz yapısı farklı olduğu için mi gözleri çekik durur? (11) Soğuk iklimlerde yaşayan insanların gen haritasına göre kesin bir tespit yapmak mümkün mü? B) (1) Bazı insanların gözlerinin çekik olması, bu kişilerin göz yapısında bir dejenerasyon olduğunu düşünmeyi gerektirir mi? (II) Çekik göz yapısını, insanın evrimleşme süreci ile ilişkilendirebilir miyiz o zaman? C) (1) Göz katmanlarındaki kıvrımların işlevleri nelerdir? (II) Bu kıvrımlar görme yetisine olumsuz etkisi var midir? D) Dünyadaki bazı halkların gözlerinin çekik olmasının nedeni nedir? (II) Sibirya gibi bölgelerde yaşayan toplumlarda bu kiv- rımın görülme nedeni coğrafi özelliklerle ilişkilendirile- bilir mi? 2. endemik- E) () Göz yapısındaki kalıtım özelliklerinin bazı insanlarda gözlerin çekik gibi durmasına neden olduğunu söyle- yebilir miyiz? (II) Gözlerdeki bahsettiğiniz ikinci kıvrım ne işe yara- maktadır?

m Ekleri C Rönesans denince akla gelen ilk figür Leonardo Da Vinci olur çoğunlukla. Da Vinci, her ne kadar | güzel sanatlardaki maharetiyle dünya çapında nam || salmış olsa da o, vaktinin çoğunu bilimsel çalışmalara ve mühendislik projelerine adamıştır. ||| Yalnızca bir ressam, heykeltıraş ya da mimar değil; TV aynı zamanda bir mucit ve bilim insanıdır. V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük, vasıta eki almıştır. V B) II. sözcük, birden çok çekim eki almıştır. III, sözcükte, belirtme eki kullanılmıştır. V D) IV. sözcük, isim soyludur. V E) V. sözcükte, bildirme eki vardır.