Paragrafta Yapı Soruları

düşünürüm. ak tarafındayım. 4. ümlelerden biri- inde değildir? mleri vardır ke- an dışında gö- çeker. pi kitapta da ela. Derhal un gerçeği Pğreten fi- en derin ir kulis za eri- kılar. ir tür Her sanatın yenisi, insan ruhunun yeniye olan ihtiyacın kadar bugünün yenisi de güzeldir ve eskidiği zaman dan doğar. Bu doğuş doğal olursa bir zamanın yenisi bile güzel kalır. Biz sanat hayranları, bu çeşit güzellikler içinde bir güzelden yorulduğumuz zaman öbür güzele koşabilir; klasisizmin berraklığından gözlerimiz kamaş mışsa sembolizmin kapalılığına dalabiliriz. Bütün mese- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- lo, ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) edebi akımların sürükleyiciliğinin ön plana alınması- dir B) sanatçının isteğine bağlı olarak ortaya çıkmasıdır C) sanatın insan ihtiyacını tam olarak karşılayabilmesi- dir D) değişimin zorunlu olduğunun herkesçe bilinmesidir E) yeniliğin doğal bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmasıdır 23 (1) Insant digi teple (8) Bun G

B 2022-TYT/ Türkçe B 30. Çocuklar için, kitap seçmek zordur. Dünya ile bütünleşip internet, bilgisayar oyunları ve sinema sayesinde yaşlarını aşan olgularla erkenden tanışmış minik okurlar hem çocuk yerine konmaktan hoşlanmıyor hem de kabul etmek iste- meseler de okuduklarından etkilenmeye fazlasıyla açıklar. Onlara bir yandan iyi vakit geçirmelerini sağlayacak diğer yandan da zarar vermeyecek öyküler sunmak ciddi bir emek gerektiriyor. Ders verme kaygısıyla üç sayfadan son- ra bir kenara atılacak sıkıcı kitaplar yazmak da sadece satış rakamlarını gözeterek onlara kötülük yapmak da mümkün. Bu yüzden www. Bu parça anlamın akışına göre aşağıdakilerden hangi- siyle tamamlanabilir? A) bir yayınevi, yayımladığı kitabın görsel olarak çocukla- ra hitap etmesine özen göstermelidir B) cicili bicili kapaklarla sunulan kitapları gözü kapalı almak yerine önce bu kitapları incelemekte ve onların neyi, nasıl anlatuklarma bakmakta yarar vardır C) çocuklara yönelik kitapların nitelikleriyle yetişkinlere yönelik kitapların nitelikleri arasında fark bulmak zordur D) çocuk yazınının gelişimini araştırırken yayıncılığın bir sektör olarak kendini ispatladığı 19 ve 20. yüzyıllara odaklanmak gerekiyor E) çocuk kitaplarının değeri incelenirken kitapların ne kadar satıldığına da bakmak gerekiyor 31. Küçük öyküleri, küçültülmüş birer roman yahut roman olmaya elverişli birer küçük öyküdür. Bunlarda da ölcülü ve kusursuz bir zevk ağır basar. Tahkiye gücü ve lirizm, bun- larda da en üst düzeydedir. Birkaç cümleyle anlatılm açıklanması mümkün bir betimler ou yo b B FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 32.

1 Yazarlık bencilce bir şeydir, annelik ise bencilliğin ölümüdür. Diyelim ki çocuğunuzun okulda çok önemli toplantısı var ya da bir rahatsızlık geçirdi, doktora götürmeniz lazım. Ben roman yazıyorum, kapalıyım diyemezsin. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşür? A) Yazarların yaşadığı duygu yoğunluğu, en az annelikteki kadar baskındır. B) Annelikle yazarlık arasında birbirini tamamlayan odak noktaları bulunmaktadır. Yazarlık, kendinden başka bir uğraşı kabul etmeyen bencil bir tutumdur. D) Annelik duygusu, bencillik anlayışını sorumluluk duygusunun gerişine atar.. E) Anne yazarların kendilerine özgü tutumlarını dengeli biçimde sergilemeleri mümkün değildir.

1. I. Çocuk, babasına ünlü çizgi film karakterini gös- terip şöyle demişti: "Bahse girerim bu kadar gü- zelini yapamazsın." II. Roy, bahsi kabul edip Donald Duck-Mickey Ma- use çizimi için zihninde bir sahne canlandırdı ve çizmeye koyuldu. III. Geçimini resim öğretmenliği yaparak sağlayan Roy Fox Lichtenstein, oğlu ondan bir Mickey Mouse resmi yapması istediğinde hem kendisi- nin hem de Batı sanatının kaderini değiştirecek bir adım attı. IV. Hatta çalışırken Ben Day tekniğinden de yarar- landı ve o günden sonra dışavurumcu resmi bi- rakıp karikatür ve çizgi filmleri temel alan resim- ler yapmaya başladı. V. Sahne, Donald Duck'in balık tutmaya çalışırken oltayı yanlışlıkla kendi gömleğinin arkasına tak- ması ama bunu anlamayıp Mickey'e "Bak, büyük bir tane yakaladım!" demesinden ibaretti. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 3. Ça va gic Sir ol 10 VaF B8 g A B C

TYT/ Türkçe 29. 1. Ahmet Haşim, dini meselelere o kadar kayıtsızdır ki Çocuklar için Bayram başlıklı yazısında, Noel'in bir ço cuk bayramı olarak resmî bir surette kabul edilmesini teklif eder. O Times'ın İstanbul muhabiri, bu yazıyı tercüme edip Türk- lerin Noel'i resmen kabul etmek istediklerine dair bir de görüş ekleyerek dergisine gönderince İstanbul ba- sınında bir Noel tartışması başlar. III. Hâşim, yazısının yabancı bir dine meyil şeklinde anla- şılmasından son derece rahatsız olur; yine İkdam'da Hatadan Fazla başlıklı yazısında Yunus Nadi'ye cevap verir. II. IV. Mesele bu kadarla kalmaz; Yunus Nadi de Cumhuri- yet gazetesinde, Times muhabirinin yorumunu yanlış bulmakla beraber, Ahmet Hâşim'in maksadını iyi ifa- de edemediğini yazar. V. Bunun üzerine epey telaşlanan Ahmet Hâşim, İkdam gazetesinde Times'ın Hatası başlıklı yeni bir yazı ya- zarak yanlış anlaşıldığını söyler. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ile fll D) HI ile V B) II ile III 31. Eleştirn oyuncu Tiyatre verem C) III ile IV E IV ile V Elesti peki? Tiya ettic Yoh ter ola bi SUPARA

4 12. I. Enis Batur, Basit Bir Es adlı romanda, böyle bir rastlantıyı aklından bile geçirmeyen bir yazarın hayal gücünün kısıtlı kalacağını söyler. II. Roman kahramanı olan yazarımız, dilini bilme- diği uzak bir ülke coğrafyasında tren yolculuğu yapmaktadır. III. Bir taşra istasyonundan trene binen yolcu, ya- zarın karşısına oturarak onun kitabını okuma- ya başlar. IV. Romanın devamında, tren ilerlerken yazar kendini okura tanıtmakla tanıtmamak arasında bocalar. V. Buradan yola çıkarak yazarın tedirginliğini, beklentisini ve onun da okur karşısında heye- canlanıp zayıf düşebileceğini dile getirir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlam- li bir bütün oluşturulduğunda hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V wayıncılık

TYT / Türkçe 25. Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlardan biri olan Fakir Baykurt, Aköy gerçekliğini dile getiren başlıca romancilardandır. Bü- yük bir beğeni toplayan, sinemaya ve tiyatroya uyarlanan Yılanların Öcü adlı romanında Baykurt; derebeyi düzenin- den sermayeci düzene geçişi ele alarak bireysel ve bilinç siz bir başkaldırıyı konu eder. Bu yönüyle sosyolojik bir metin çözümlemesine imkân veren eser, toplumsal yapı ve ilişkilerin gözlemlenebildiği bir metin olma özelliği gös- terir. Olayların gerçek bir mekânda geçtiği romanda, Doğu kültüründe önemli bir simge olan "yılan"ın kullanılması dik- kat çeker. Romanda kötülük simgesi olarak yer alan yılan, işlevsel bir görev üstlenir. Güçsüz ve ezilen sınıfı temsil eden Kara Bayram'ın ailesinin yılanlarla olan mücadelesi aynı zamanda, onların güçlü ve ezen sınıfla yaptıkları mü- cadelenin de simgesel boyutunu oluşturur. 27. Beyin s Uykus masiz Bu parçadan yola çıkarak Fakir Baykurt'un yapıtla- rındaki en belirgin özelliğin aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir? A) Toplumsal yaşama odaklanması B) Düş ile gerçeği bir arada sunması C) Çok katmanlı yapılardan oluşması D) Fantastik bir bakış açıyla kurgulanması E) Toplumsal belleği her yönüyle yansıtması geçt sıras diğ tab m y

1. Gestalt Kuramı, 19. yüzyılın sonlarına doğru Avusturya'da Wundt'un yapısal görüşüne karşı olarak gelişmiş bir teori- dir. II. Tanımı yapılmasına rağmen psikoloji alanında 1910'da an- cak dikkat çekmiştir. III. Kuramın temel ilkeleri 1890'larda tanımlanmıştır. IV. Gestalt Kuramı, 1912 yılında ruh bilimci Max Wertheimer'in çalışmaları ile disiplin altına alınmıştır. V. Max Wertheimer, çalışmalarının birinde davranışçılar gibi yapısalcılığı eleştirmiş fakat bunu ayrı yönde geliştirmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer de- ğiştirmesi gerekir? A) Le 11 (D) ile v B) Kile III E) W ile V C) II e IV -DERS 0 TYT-2 (B

al- le, 11. Bayrak olur bize yarın Rüzgârlarıyla ilkbaharın Dalgalanır genç kızların Gözlerinin karasında Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kişi zamiri V B) Adlaşmış sifat C) Zaman zarfı F DY Edat E) Zincirleme isim tamlaması V O

12. Gözlerimde parıltısı bir bakır tasın Kulaklarım komşuların ayak sesinde Varsın gene bir yudum su veren olmasın Baş ucumda biri bana "su yok!" desin de. Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Takısız isim tamlaması vardır. V B) Belgisiz zamir ve kişi zamiri kullanılmıştır. C) Durum zarfı "yineleme" anlamındadır. D) Bağlaç ve zarf görevinde edat vardır. E) Sifat öbeği vardır.

10. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi diğerlerinden farklı bir ek almıştır? A) Akşamları eve geç geldiği için çocuklarını göremiyordu. A con-lar -1 B) Nedense hiç sevmiyorum böyle geceleri. gece -ler- C) Sabahları ilk durağa kadar yürümek zorunda kalıyorduk. Sawah -lar -1 D) Ne kadar da kısa sürüyor bu kış günleri ü E) Gündüzleri okula gittiğinden akşam çalışıyor.

I DÜŞÜNCELER YAYINLARI LİMİT 6. Yunan medeniyetinin ortaya çıktığı coğrafya, dar bir sahil şeridine sahip olması ve yüksek dağlarla birbirinden ayrılması nedeniyle burada merkezi devletler kurulamamış, polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Atina ve Sparta gibi polisler arasında bitmek bilmeyen mücadeleler yaşanmıştır. Bu mücadelelerde ayakta kalabilmek için şehir devletlerinin ordularını güçlendirme çabaları, geniş kesimlerin siyasal haklar elde etmesinde ve siyasi yapının demokratik bir nitelik kazanmasında etkili olmuştur. Bu doğrultuda şehir devletlerinde kralın hak ve yetkileri meclisler tarafından kısıtlanmıştır. Kralın yetkilerinin azalması, onu denetleyen meclislerin yetkilerinin artmasıyla krallık artık saltanat olmaktan çıkmış ve krallar belirli bir sınıf tarafından seçilmeye başlanmıştır. Böylece soylular, iktidarı ele geçirerek aristokratik yönetim anlayışını kabul ettirmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki sebep-sonuç ilişkilerinden biri değildir? Sebep A) Yunan medeniyetinin dar bir sahil şeridinde kurulması Kimi şehir devletleri arasında sürüp giden çatışmalar e) Geniş kesimlerin siyasal birtakım haklar kazanması Demokratik siyasal yapının oluşması E) Kralları belli bir sınıfın seçmeye başlaması Sonuç Merkezî devletler yerine şehir devletlerinin oluşması Şehir devletlerinin ordularını güçlendirme çabaları Siyasal yapının değişerek tek kişide toplanması Kralların yetkilerinin meclislerce kısıtlanması Aristokratik yönetim anlayışının kabul ettirilmesi

5. Yerli yersiz bilgi yağmuruna tutulduğumuz bir dünyada ----, düşünce bulanıklığından kurtulmak oldukça güçtür. Herkes her şey hakkında fikir yürütebilir. Önemli olan; doğruluğu ke- sinleşmiş bir bilgiyi ----, her türlü istiladan uzak tutmaktır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) sorgulayıcı tavır takınmak - koruyabilmek B) genel kabule uymak - eleştiriye açmak C) net olmak - muhafaza edebilmek D) doğru düşünebilmek - somutlaştırmak E) kararlar alabilmek - göreceli hâle getirmek

TYT-AYT GEOMETRI SORLI RANKACI 14. Sınıflarımızda çöpü yere atanı, sırayı çizeni, dolabın cami- ni kıranı bulmak kadar zor bir şey yoktur öğretmenlerimiz için. Çünkü öğrencilerimize değer öğretilerimizi genellikle korkutarak yaptırmaya çalışırız. Vermek istediğimiz değer- ler için model olmayı unuturuz çoğu zaman. Oysa so- rumluluk duygusunun kaybolması otoriteye uymanın so- nucudur. Bir babanın, çocuğunu döverken söylediği şu söz çok dikkat çekicidir: "Bir daha kardeşini dövecek misin?" Ya doktorun hastasına "Sigarayı bırakmazsan kurtuluşun yok." derken kendi elindeki sigarayı küllükte söndürmesi- ne ne demeli? O doktor, değer öğretisi konusunda ne ka- dar inandırıcı olabilir sizce? Bunları sevgiyle denesek, ya- parak göstersek daha etkili olmaz mı, elbette olur. mrkz YAYINLA Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- nere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Genç nesillere toplumsal değerlerin aktarılmasında mo- dern yaklaşımları esas almalıyız X B) Bunun yerine, disiplin anlayışımızı otoriter olmanın say- gın gücünden alırız C Model olarak öğretme yöntemi, yaşamın her alanında bize yardımcı olacaktır X D) Sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmenin temel koşulu görev bilincini geliştirmektir X E) Otoriter toplumlarda yanlış davranışların ortaya çıkma- sı kaçınılmazdır X.

B 1. 1. 2. bonn A TÜRKÇE TEST Aude AÇIKLAMALAR Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı Halkın gündelik kullandığı birçok sözcük, Türk şiirin- de ilk kez ya da yeni bir ışıltıyla kullanılmaktadır. Şair, şiiri ve şiir dilini toplumsal bilinçaltına da hitap etmekte, kelimelerle toplumsal bilinçaltına kök salmaktadır. A) olarak araştırırken B) dilinde zenginleştirirken C) alışkanlıklarında - iyileştirirken D) işlerinde incelerken E) halde işlerken Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisinin sırasıyla getirilmesi en uygun olur? 3. çok tüketebilmekle özdeşleştiği (bir tutulduğu) kelerde amac, mümkün olan (gl)

4. Benim için şarkı sözü şiirdir ve hiçbir zaman müziğin bir aksesuarı olamaz. Leonard Cohen'i Cohen yapan şarkısı Suzanne'nın aslında "Suzanne Takes You Down" adıyla 1966'da Parasites of Heaven adlı kitapta yayımlanmış bir şiir olduğunu ve Cohen'in şehirler arası bir telefon görüş- mesinde Judy Collins'e bu şiiri okurken telefon başında şarkıyı bestelediğini öğrendiğimden beri fikrim bu. İnsa- nın duygu dünyasına seslenen; çağrışımlar, imgeler ba- rındıran ve özellikle de kimi zaman üstü örtülü anlatımıyla yetkin okurundan sezgi bekleyen pek çok şiir gibi bir şiir. On yedi yaşında dinlenen bir şarkının bazen otuzlarında insanı yakalaması, esir alması, kendine bağlaması da bundan. Bu yüzden her şarkı sözü melodiden bağımsız olarak şiir gibi yaşanmayı hak eder bana göre. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Bir şarkıda sözlerin esas, müziğin yardımcı unsur ola- rak görülmesi gerektiğini belirtmektedir. B) Şarkı sözlerinin insanın iç dünyasına yönelik mesajlar taşıdığına inanmaktadır. C) Suzanne adlı şarkıyı, Leonard Cohen'in kariyerinde bir donüm noktası olarak görmektedir. D) Bir şarkının sözlerinin, melodisinden ayrı değerlendiril- memesi gerektiğini düşünmektedir. E) Şarkı sözlerinin aynı zamanda bir şiir olarak nitelendi- rilmesi gerektiğini savunmaktadır. (2020-KAYMAKAMLIK)