Paragrafta Yapı Soruları

TEST-7 6. ORTA . • GÜÇ ZOR Üniversite öğrencileri Edanur, Ceyda ve Melih yaz tatilinde Sivas, Kırşehir, Manisa ve Samsun şehirle rini ziyaret etmişlerdir. Bu kişilerin ziyaret ettikleri şehirlerle ilgili bilinenler şunlardır: Her kişi iki şehre gitmiştir. . • Edanur'un gittiği şehirlerden biri Sivas'tır. Kişilerden birinin gittiği şehirler Kırşehir ve Manisa'dır. Suas Melih'in gittiği şehirlerden biri Samsun'dur. İki kişi Samsun'a gitmiştir. SÖZEL Edanur ve Melih adlı kişilerin gittikleri şehirlerin hiçbiri aynı değildir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? 3 A Melih'in gittiği şehirler, Sivas ve Samsun'dur. B) Kırşehir'e sadece Edanur gitmiştir. C) Melih'in gittiği şehirler, Samsun ve Manisa'dır. D) Ceyda'nın gittiği şehirler, Kırşehir ve Manisa'dır. CIM Sandin Samsun Maisa da dabilir G

Bembeyaz karların üzerinde uzayıp giden, her adım- da biraz daha kızıla boyanan koca koca ayak izlerinin dikkatli takipçileri; ciğerleri yakan soğuğun etkisiyle biraz daha yavaşlamıştı. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Cümlenin yüklemi ek eylem almıştır. B) Birleşik çekimli eylem vardır. C) Eylemden türemiş isimler tamlama kurmuştur. D) Yüklem, eylemden türemiş bir eylemdir. E) Pekiştirmeli sıfata yer verilmiştir. 4.

5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangi- si parantez () içinde verilen anlama uygun kullanıl- mamıştır? A) Ey acıdan damıtılmış yaşama sevinci! Sen ne güzel ne büyük ne değerlisin. (Dert, üzüntü) B Bedenimiz de yüreğimiz de aynı sığınma duygusuy- la ipekli bir kumaş gibi giyinmişti geceyi. (Korunmak) C) Sabahın serin soluğunu bir an önce hissetmek için yanıyorum. (Çok istemek) D) Görkemli yapılarda oturan övünme, aynı yavan kü- çümsemeyle bakıyordu dünyaya. (onur) İnsanları kullanarak amaca ulaşmak, başarmak mi- dır? (Sömürmek)

ADI T.C. KİMLİK NUMARASI SOYADI SALON NO. Paylaşım YAYINLARI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI (AYT) Alan Yeterlilik Testi SORU KİTAPÇIK NUMARASI 5212212022 SIRA NO. B KİTAPÇIĞI ADAYIN DİKKATİNE SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Salon Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı üzerindeki ilgili alanlara yazınız. Adayın imzası: Soru Kitapçık Numarasını cevap kağıdındaki alana doğru kodladım. 2. Soru Kitapçık Numaranız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kağıdınızdaki ilgili alana kodlayınız ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. 3. Bu sayfanın arkasında yer alan açıklamayı dikkatle okuyunuz.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, isim tam- lamasından oluşmuştur? A) Gelen sarışın çocuğun gözleri masmaviydi. B) Şehrin dışındaki büyük göl, huzur vericiydi. C) Hepimizi en çok üzen verdiği yanlış karardı. D) Yeni gelen komşusu oldukça görgülü bir insandı. E) Salondaki herkesi ağlatan çocuğun sözleriydi. Sizi "Hocam seviyorum

DENEME 8 PARAGRAF 21 ve 22. soruları aşağıdaki parçayı dikkate alarak cevaplayınız. Anı kitaplarını okumak, Türkiye'deki okurlar için çok önemli. Çünkü bizde insanların zaman içinde kendini ge- liştirebileceğine, giderek yetkinleşebileceğine pek inanıl- maz. Böyle bir gereksinme de duymaz insanlar. "Haa o mu, biliyorum." derler ve otuz yıl önce kapatılmış, çekme- ceye kaldırılmış bir dosyadaki önyargıyı tekrarlarlar. Oysa o kişi artık aynı kişi değildir. Bambaşka birisi olmuştur. Bu yüzden büyük yazarların kafa ve ruhça gelişmelerini anlatan anı kitapları, ufuk açıcı niteliktedir. Kim istemez Tolstoy'un çocukluk ve gençlik anılarını kendi ağzından öğrenmeyi, Aleksandr Puşkin'in "Erzurum Yolculuğu'nu ve savaşan karşı taraf (yani bizler) için ne düşündüğünü, Dostoyevski'nin "Ölüler Evinden Anılar" adıyla yayımla- dığı Sibirya sürgün günlerini anlamayı. ---- 21. Bu parçanın sonuna aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilemez? Sevdiği sanatçıları daha yakından tanımak isteyen okurlar, bu sanatçıların anı türünde verdiği kitapları okumalıdır. BBüyük yazarların okurlar tarafından daha fazla ta- nınması, ani türündeki eserlerinin okunması ile mümkün olacaktır. Bir insan nasıl ki yedisinde neyse yetmişinde odur, yazarlar için de geçerli bir durumdur bu; ani türünde yazılan eserler bilinenlerin tekrarından ibaret ola- caktır. D) Türk edebiyatında da tanınmayı hak eden birçok yazar vardır, onların anı türündeki yazılarını bir bir okumak için sabırsızlanıyorum. Her insanın gizemli tarafları vardır, sanatçılarınsa normal insanlardan daha fazla bilinmeyen yönü olup sanatçıların bu yönlerini keşfetmek isteyenler anı tü- ründe eserlere yönelmelidir. MAVI KUSAK 52 Temel tekniklerin zirve yapti olgunlaş manin profesyonel adinionin atildi beşinci seviye 22. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aga ğıdakilerden hangisidir? A Ani türü, sanatçıları çok daha iyi tanımamızı saa yan faydalı yapıtlardır. B) Anı kitaplarının daha fazla satılması için bunun öne mi daha fazla anlatılmalıdır. C) İnsanlar zaman içerisinde değişime uğrayabilirler. D) Insanlar, göz önünde olan isimlere karşı önyargil ve acımasızdır. Yabancı yazarlar, Türk yazarlardan oldukça fazla sayıda anı türünde eser kaleme almışlardır. 1.

3 DÜZE Geçmiş roman yazma biçimlerinden kendini ayrıştıran ünlü ya- zar, tarihi olayları ve toplumsal yaşamı anlatısının başat ögesi olarak görmüştür. Bununla birlikte modern yaşamın bireyini de ihmal etmemiştir. Romanlarının özünü bu kadar geniş tutan ya- zar, anlatımındaki sıra dışılığa gelen sert eleştirilere rağmen ya- pıtlarını oluştururken ----. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdaki- 'erden hangisinin getirilmesi en uygundur? abartılı söyleyişlere yer vermekten kurtulamamıştır modası geçmiş roman kabullerinin hepsini hiçe saymıştır başka yazarları taklit etmekten geri durmamıştır fantastik ögelerden yararlanmayı tercih etmiştir bir sebep aramadan kalemi eline almıştır

17- Aşağıdaki dizelerin hangisinde yargı, nedeniyle 21- birlikte verilmiştir? A) Sen var bir şeyleri başlat Bırak adını zaman koysun B) Bu son akşamdır seninle, bu son intihar İster gülistanlık olsun sonu ister hår C) Öncem üç nokta, yanarsa yansın Bir "merhaba" ve artık sen varsın D) Korkuyorum sensiz karanlıklardan Bu yüzden gidişim, bu yüzden kaçışım E) Yıldırım gibi düştü hasretin kucağıma Yakalandım suçüstü, kıydım gençlik çağıma

9. Hem akademisyen hem sanatçı hem idareci ve de an- ne olarak üstlendiğim tüm görevlerde hep en iyisini ya- parak ilerlemeye çalışıyorum. Zoru başarmaya odaklı bir karakterim var. Kendimi bildim bileli hep üreten, ken- dini yenileyen, paylaşan, biriktiren ve ayrıntıları asla at- lamayan bir çalışma tarzım oldu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Anlamca kaynaşmış birleşik fiil B) Belgisiz sifat C) İşaret zamiri D) Bağlaç E) Basit yapılı eylem

17. (1) Çocuklarımızın estetik bilincinin gelişmesi toplumumuz atölyeler, resim dersine ayrılan zaman, ders programı içine için çok önemlidir. (II) Özellikle çocuklar için hazırlanmış dâhil edilen müze gezileri ve müze içi etkinlikler çocukla- rın sanata yaklaşımlarını ve estetik gelişimini yükseltecek- tir. (III) Dünyanın en büyük ve gelişmiş müzelerine sahip modern sayabileceğimiz ülkelerin sanata ve sanatçıya bü- yük önem verdiklerini görmekteyiz. (IV) Bu tarz etkinlikle- rin yanında ders kitapları, gramaji yüksek kağıtla basılmalı. (V) Serbest tasarımlarla, resim alanları, çerçevesiz ve yazı ile eşit alanda oluşturulmalı. (VI) Resimler profesyonel res- samlar tarafından elle boyama teknikleri kullanılarak çizil- meli. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI Diğer sayfaya geçiniz.

"Eğitim ailede başlar." Evet, bu saptamaya sanırım itiraz eden olmamıştır şimdiye kadar ve olmayacaktır da. Ger- çekten de aile, çocuğa temel becerileri kazandıran bir ya- pidir, bir okuldur. Fakat bunun ne kadarını yapabilir ve nasıl yapabilir? Özellikle de "nasıl" sorusunun cevabı verilebi- melinde sevgi olan hiçbir eğitim, başarısızlığa uğramaz." lirse büyük bir müşkülattan kurtulacağız. Pestollozi, "Te- derken bu soruya bir nebze açıklık getirmektedir. Ancak ben sevginin yanına bir de "sorumluluk bilincini geliştirecek küçük etkinlikler" önerisini eklemek isterim. 5. Bu parçada üzerinde durulan aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Ailede verilen eğitimin içeriği B) Ailede verilen eğitimin önemi C) Ailede verilen eğitimin yöntemi D) Aile içi ilişkilerin şekli E) Aile-okul iş birliğinin değeri sevgi Sorumluluk

Kol- ru I. icin aktır. t de m bir zellik şıktır. göre- graf E) VI AKA y N L R 6 24. Hindistan'da filler eğitilmek için bebekken kalın bir zincirle kazığa bağlanır ve kaçması engellenir. Bebek fil kaçmayı defalarca dener, fakat kendisinin zinciri koparmaya da çi- viyi sökmeye de gücü yetmez. Yıllar geçer, bebek fil büyür ve hala zincire bağlı şekilde bekler. Artık fil güçlüdür, zin- ciri koparabilecek ve kazığı sökebilecek gücü vardır fakat fil kaçmayı denemez bile. Çünkü özgür olamayacağına inanmaktadır. Artık kırılamayan şey filin bağlı olduğu zincir değil, filin inancıdır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Hayatta çaresiz kaldığımız anlar vardır ki, daha da bat- mamak için çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. B) İnsanlar çaresizliği en çok kalbin evet, aklın hayır de- diği yerde hisseder. C) Bazen beceremediğimiz için değil, seçemediğimiz için çaresiz kaldığımız zamanlarda duyguları ertele- mek gerekir. D) Çok sayıda başarısızlığa uğrayarak olayların kendi kontrolünden çıktığına inanma geri dönülmez bir aşa- madır. E) Rüzgârın çöllere sürüklediği, yağmurun sulara düşür- düğü bir insan için güçsüzlük dayanılmaz bir acıdır. Piğer sayfaya geçiniz

Sait Faik'in Alemdağ'da Var Bir Yılan adlı kitabının gerek temada gerekse yapı ve anlatımda gösterdiği özellikler, hem kendi yazarlık çizgisi hem de Türk hikâyeciliği açısından önemli değişimler ve yenilikler barındırır. Hikâyenin merkezine yazarın bir birey olarak kendini ve kendisiyle ilgili sorunları yerleştirerek anlatıcı-yazar-hikâye kişisi arasındaki ayrımı kaldırması bunlardan biridir. Hikâyede gerçeküstü olay ve durumlara yer verilmesi, toplumsal temalardan uzaklaşılarak bireyin varoluşu, yalnızlık, ölüm ve umutsuzluk temalarının ele alınması ise diğer önemli değişimlerdir. Yazar bir başka yeniliği de dilde yapar; hikâyeyi alegori ve imgelerle örülü bir dille kurar ve dil kullanımında yapısal ve anlamsal sapmalara başvurmaktan çekinmez. 1. Bu parçada, Alemdağ'da Var Bir Yılan adlı hikâyenin getirdiği yenilikler arasında aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Anlatıcı, okur, kahraman kavramlarını tek kişide toplaması B) Olay anlatımının yerini durumlara, duygulara bırakması C) Olağanüstü ögelere yer verilmesi D) Temaların birey odaklı hâle gelmesi E) Dilin kendine özgü biçimde kurulması

onit (1) Alice Munro'nun öyküleri olağan akışındaki yaşamın sürprizleri gibi beklenmedik, çarpıcı ve geri dönüşsüz bir my serüvenin kilit noktasını bir anda gözler önüne seriverir. ( Hayatın kendi düzenindeki rutinini kırıp parçalayan, yerle- şik sisteme başkaldıran, anlatıcısını çift sesli söylemle aktaran Munro şaşırtıcı, içine kolay girilemeyen ama girilin- ce de çıkılmayan sarsıcı bir öykü dünyası kurar. ((III)) Katherine Mansfield nasıl İngiltere'nin Çehov'u olarak görüldüyse Alice Munro da Kanada'nın Çehov'u olarak görülür. (IV) Bu, Munro'nun Çehov gibi yazdığı anlamına gelmez kuşkusuz Yazarın, insana özgü olanı en doğal biçimde anlatması, derin gözlem gücü, öykülerinin bir ileti kaygısı taşımadığı gibi belirgin bir ahlak dersi vermemesin- den kaynaklanır bu yakınlık. 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. ablo 1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yazara ait bir değerlendirmeyi içermemektedir? A) I edifi Mob sograin Hd Wall (C) III S UniM jeisib B) II ROLAN A) I on CH FTHT spre in/a by ninimmelgeb ev interm onih 2. içtenlik hassn V II. Ayrıntıları betimlemedeki yoğunluk XIII. Anlatımsal niteliği öncelemek D) IV IV. Cümle ve sözcük seçimi YÖğreticiliği esas almama ✓ B) II C) III E) V Bu parçaya göre yukarıdaki özelliklerden hangisinden ötürü Alice Munro'nun Çehov'a yakın görüldüğü söyle- nemez? D) IV Yayınları E) V 3. Limit

3. Kale Kapısı birçok bakımdan dikkat çekici bir romandır. Ancak onun asıl ayırıcı özelliği yazarın doğaya bakışı, onu anlatma tarzıdır. Yaşar Kemal'in Kale Kapısı romanında doğa ögesini değerlendirirken şöyle diyor Fethi Naci bir yerde: "Yaşar Kemal, doğanın içine birer anten gibi germiştir beş duyusunu: Renkler, sesler, kokular... Hiçbir romanda Kale Kapısı'ndaki kadar bitki ve çiçek adı yoktur. Ya kokular! Egzoz kokusu değil, kömür kokusu değil, lağım kokusu değil, kısaca kent kokusu değil. Doğanın kokusu." Gerçekten de yazar bütün algılarını doğaya yöneltmiş, bunu da okuruna sezdirmiştir. Bu parçanın anlatımında yazar; I. tanımlama, II. tanık gösterme, III. benzetme, IV. karşılaştırma özelliklerinin hangilerinden yararlanmıştır? A) I ve II B) II ve IV D) I, II ve IV C) III ve IV E) II, III ve IV

8. (1) Anadolu pop ve Anadolu rock; Avrupa'dan ve Ameri- ka'dan gelen pop ve rock akımlarının, Türkiye'ye kültürel anlamda adapte edilerek girmiş hâlidir. (II) Rock müzik Tür- kiye'ye geldiğinde seveni, dinleyeni hatta icra edeni bile pek yoktu. (III) Bu adaptasyondan dolayı Türk popüler müziği- nin bir kısmı, adının Anadolu pop ve Anadolu rock olarak anılmasını sağlamıştır. (IV) Dolayısıyla Türkiye'ye İstanbul yoluyla giren Anadolu pop ve Anadolu rock'in, ana akım pop ve rock'tan önemli farklılıkları vardır. (V) Bu farklılıkla- ri daha çok geleneksel Türk müziksel öğelerinin bu türün içerisinde kullanımında görmekteyiz. (VI) Çalgılarda elekt- ro bağlama ya da zurnanın kullanılması, içerik olarak aşkı, sevdayı, gurbeti ya da toplumsal sorunları Anadolu'ya öz- gü göstermek, şarkıları bu şekilde işlemek Anadolu pop ve Anadolu rock'ın altyapısını oluşturmuştur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI