Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

Örnek. 19
(1) Rahmi Koç Müzesi, eski İstanbul'un merkezinde ve Haliç Kı-
yısı'nda, yaklaşık 27.000 metrekarelik bir alan üzerine kuru-
lu. (II) Ülkemizin ilk ve tek sanayi müzesi olmasının yanı sıra
hem eğlendirici hem de eğitici özellikleriyle yaşayan bir sos-
yal mekân niteliği taşıyor. (III) Çoğu Rahmi Koç'un özel kolek-
siyonundan oluşan eserlerin yanı sıra çeşitli kurum, kuruluş ve
kişiler tarafından yapılan bağışlar ve süreli olarak verilen eser-
ler de müzeye farklı bir boyut katıyor. (IV) Müze, Lengerha-
ne Binası ve Hasköy Tersanesi olmak üzere iki bölümden olu-
şuyor. (V) III. Ahmet Dönemi'nde tersane tesisleri için kurulan
Lengerhane Binası, 1991 yılında Rahmi Koç Müzecilik ve Kül-
tür Vakfı tarafından satın alınarak 1994 yılında ziyarete açıldı.
(VI) 96 yılında aile üyelerinin katıldığı bir törenle binaya Musta-
fa Vehbi Koç'un ismi verildi.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf han-
gi cümleyle başlar?
Pas
B) I
A) II
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Örnek. 19 (1) Rahmi Koç Müzesi, eski İstanbul'un merkezinde ve Haliç Kı- yısı'nda, yaklaşık 27.000 metrekarelik bir alan üzerine kuru- lu. (II) Ülkemizin ilk ve tek sanayi müzesi olmasının yanı sıra hem eğlendirici hem de eğitici özellikleriyle yaşayan bir sos- yal mekân niteliği taşıyor. (III) Çoğu Rahmi Koç'un özel kolek- siyonundan oluşan eserlerin yanı sıra çeşitli kurum, kuruluş ve kişiler tarafından yapılan bağışlar ve süreli olarak verilen eser- ler de müzeye farklı bir boyut katıyor. (IV) Müze, Lengerha- ne Binası ve Hasköy Tersanesi olmak üzere iki bölümden olu- şuyor. (V) III. Ahmet Dönemi'nde tersane tesisleri için kurulan Lengerhane Binası, 1991 yılında Rahmi Koç Müzecilik ve Kül- tür Vakfı tarafından satın alınarak 1994 yılında ziyarete açıldı. (VI) 96 yılında aile üyelerinin katıldığı bir törenle binaya Musta- fa Vehbi Koç'un ismi verildi. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf han- gi cümleyle başlar? Pas B) I A) II C) IV D) V E) VI
9. (1) Maçka ile Hamsiköy'den sonra dağı tırmanmaya başladık.
(II) Zigana kalın gövdeli fakat korkunç değil. (III) Tırmanışa
geçtik ama tehlikeli değil. (IV) Kapalı dağ, insanı kucaklıyor
gibi emniyette taşıyor. (V) Sırtta helezonlaşan yolların bir
tarafı açık, ufukların derinliğiyle gözümüz kararıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi yanlıştır?
A) IV. cümlede türemiş ve birleşik sözcük vardır.
B) I. cümlenin yüklemi Isim kökünden türemiştir.
C) II. cümlede farklı türden yapım ekleri kullanılmıştır.
D) V. cümlede isim durum eki almış sözcük vardır.
E) III. cümlede türemiş ve isim durum eki almış sözcük var-
dir.
12
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
9. (1) Maçka ile Hamsiköy'den sonra dağı tırmanmaya başladık. (II) Zigana kalın gövdeli fakat korkunç değil. (III) Tırmanışa geçtik ama tehlikeli değil. (IV) Kapalı dağ, insanı kucaklıyor gibi emniyette taşıyor. (V) Sırtta helezonlaşan yolların bir tarafı açık, ufukların derinliğiyle gözümüz kararıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? A) IV. cümlede türemiş ve birleşik sözcük vardır. B) I. cümlenin yüklemi Isim kökünden türemiştir. C) II. cümlede farklı türden yapım ekleri kullanılmıştır. D) V. cümlede isim durum eki almış sözcük vardır. E) III. cümlede türemiş ve isim durum eki almış sözcük var- dir. 12
15. Sofistlere göre insan, duyular yoluyla edinilen bilgilerde
algı yanılması yaşar. Suya batırılan çubuğun düz
olmasına rağmen onun kırık görünmesi, bu yanılmadan
kaynaklanır. Bilgi edinme sürecinde duyuların kullanılması,
elde edinilen bilginin hatalı olma ihtimalini doğurur.
Dolayısıyla onlara göre her zaman geçerli olan kesin bir
bilgi yoktur. Çünkü bilgi, kişiden kişiye değişen göreceli bir
niteliğe sahiptir. Felsefede bu bakış açısı rölativizm
(görecelik) olarak adlandırılır. Sofistler, bilgi görüşlerinde
olduğu gibi ahlak görüşlerinde de göreceliği temele alırlar.
İyi ve kötünün insanın kendinde anlam kazandığını ileri
sürerler. Onlara göre herkesin uymak zorunda olduğu
ahlaki bir yasa, insanın bu göreceli algısından dolayı
mümkün değildir.
Bu parçadan hareketle sözü edilen sofistlerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İyi ve kötünün anlamlandırılmasında insanın rolü
olduğunu düşünmektedirler.
B) Etiğin merkezine göreceliği koyan bir anlayış
taşımaktadırlar.
C) Bilginin öznellik içeren bir nitelik taşıdığına
inanmaktadırlar.
D) Bilginin kesinliğini farklı görüşlerin sağladığını ileri
sürmektedirler.
E) Algı yanılgısında bireyin duyularını sorumlu
görmektedirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
15. Sofistlere göre insan, duyular yoluyla edinilen bilgilerde algı yanılması yaşar. Suya batırılan çubuğun düz olmasına rağmen onun kırık görünmesi, bu yanılmadan kaynaklanır. Bilgi edinme sürecinde duyuların kullanılması, elde edinilen bilginin hatalı olma ihtimalini doğurur. Dolayısıyla onlara göre her zaman geçerli olan kesin bir bilgi yoktur. Çünkü bilgi, kişiden kişiye değişen göreceli bir niteliğe sahiptir. Felsefede bu bakış açısı rölativizm (görecelik) olarak adlandırılır. Sofistler, bilgi görüşlerinde olduğu gibi ahlak görüşlerinde de göreceliği temele alırlar. İyi ve kötünün insanın kendinde anlam kazandığını ileri sürerler. Onlara göre herkesin uymak zorunda olduğu ahlaki bir yasa, insanın bu göreceli algısından dolayı mümkün değildir. Bu parçadan hareketle sözü edilen sofistlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İyi ve kötünün anlamlandırılmasında insanın rolü olduğunu düşünmektedirler. B) Etiğin merkezine göreceliği koyan bir anlayış taşımaktadırlar. C) Bilginin öznellik içeren bir nitelik taşıdığına inanmaktadırlar. D) Bilginin kesinliğini farklı görüşlerin sağladığını ileri sürmektedirler. E) Algı yanılgısında bireyin duyularını sorumlu görmektedirler.
TEST-3
Mehmet Emin Yurdakul kendisini milli şair yapmış olan
misraları ezbere okurken estetik güzellikleri önemsiz, teknik
ustalıkları anlamsız bırakan bir epik ve milli heyecan oluşurdu.
Bu cümlede Mehmet Emin Yurdakul'un epik söyleyişinin
aşağıdakilerden hangisini gölgelediği belirtilmiştir?
Milli duyguları
B) Özgünlük arayışını
C) Sanat kaygısını
D) İfadedeki coşkunluğu
E) İçerik çeşitliliğini
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TEST-3 Mehmet Emin Yurdakul kendisini milli şair yapmış olan misraları ezbere okurken estetik güzellikleri önemsiz, teknik ustalıkları anlamsız bırakan bir epik ve milli heyecan oluşurdu. Bu cümlede Mehmet Emin Yurdakul'un epik söyleyişinin aşağıdakilerden hangisini gölgelediği belirtilmiştir? Milli duyguları B) Özgünlük arayışını C) Sanat kaygısını D) İfadedeki coşkunluğu E) İçerik çeşitliliğini
1.
(1) Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı yazmaya savaş-
tan önce başlamış olsa da çok sonrasında tamamlayabilir
ve kitap ancak 1951'de basılır. (II) Her şeyi kâğıda dökmesi
on yılını alır, hayatının geri kalanını da bu kitabın pişman-
lığıyla geçirir. (III) Çavdar Tarlasında Çocuklar, ona çok az
insanın hayal edebileceği bir şöhret kazandırır ve birçok
insan böylesi bir şöhrete kucak açacakken o sırtını dö-
ner. (IV) Salinger, eserinde amaçsız, pusulasız, çöküşün
eşiğinde veya yıkık, zeki, hassas, içine düştüğü dünyanın
saçmalıklarıyla ve sahtelikleriyle baş edemeyen çocukla-
rin, gençlerin portresini çizer. (V) Çoğunlukla kendisini an-
latır; kırılan kalbini, travmaya uğratılmış aklını. (VI) Yirminci
yüzyıla damgasını vuracak gençlik isyanının ne olduğunu
kimse bilmeden önce ilk işaret fişeğini yakarak yazar, nok-
tasına virgülüne bile dokunulamayacak bir hassasiyetle.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Doğal olarak insanlar onun bu garip tepkisini sorgu-
lar ve anlamlandıramaz." cümlesi getirilebilir?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
1. (1) Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı yazmaya savaş- tan önce başlamış olsa da çok sonrasında tamamlayabilir ve kitap ancak 1951'de basılır. (II) Her şeyi kâğıda dökmesi on yılını alır, hayatının geri kalanını da bu kitabın pişman- lığıyla geçirir. (III) Çavdar Tarlasında Çocuklar, ona çok az insanın hayal edebileceği bir şöhret kazandırır ve birçok insan böylesi bir şöhrete kucak açacakken o sırtını dö- ner. (IV) Salinger, eserinde amaçsız, pusulasız, çöküşün eşiğinde veya yıkık, zeki, hassas, içine düştüğü dünyanın saçmalıklarıyla ve sahtelikleriyle baş edemeyen çocukla- rin, gençlerin portresini çizer. (V) Çoğunlukla kendisini an- latır; kırılan kalbini, travmaya uğratılmış aklını. (VI) Yirminci yüzyıla damgasını vuracak gençlik isyanının ne olduğunu kimse bilmeden önce ilk işaret fişeğini yakarak yazar, nok- tasına virgülüne bile dokunulamayacak bir hassasiyetle. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Doğal olarak insanlar onun bu garip tepkisini sorgu- lar ve anlamlandıramaz." cümlesi getirilebilir? A) II B) III C) IV D) V E) VI
nmesini s
ok olsa
romania
Dlan, nitelis
bir okur ba
külenien
şüren vas
u daha n
olmak a
ülmesin
anların soy geçmişleriyle barışık yaşamaları
D) Osmanlı Dönemi'nin insanlar üzerindeki büyük etkisi
Insanların kendilerini farklı gösterme çabaları
Çin düşüncesinde önemli bir yeri olan Lao Tse için
anlatılan bir hikâye vardır. Rivayet edildiğine göre bilge,
yaşlandığını hissedince ömrünün uzunca bir dönemini
huzur içinde geçirdiği şehri terk etmek ister. Önce şehri
adaletle yöneten valiyi ziyarete gider. Yanında yazdığı
üm kitapları da götürür. Valiye adaletli yönetimi için
teşekkür ettikten sonra kitaplarını gösterip der ki: "Bunlar
ömrümün bakiyesidir. Sizden ricam benden sonra
bunların adlarını bir yere yazın ve kendilerini yakın."
Bilgenin bu şaşırtıcı isteği karşısında vali, hâliyle afallar.
Niçin böyle yapmaktadır bilge? Lao Tse der ki: "İnsanlar
kitaplarımın adlarından benim neleri düşündüğümü,
nerelerde seyrüsefer ettiğimi çıkaracaklardır. Kitaplarım
kalırsa korkarım kolaya kaçıp onları okuyacaklar, kendi
düşüncelerinin yolculuğuna çıkmayacaklardır."
Bu parçada sözü edilen olayla ilgili asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
ak güç Kitaplar, aslında geçerliliğini yitirmiş düşünceleri içerir,
bu nedenle her zaman değersizdir.
B) Kitap, kendi zamanından gelecek zamana geçerken
en asad
okuru olduğu yerde bırakabilir.
C) Geriden gelenler, öncekilerin yazdıklarında
yaşananların hayal olduğunun ayırdına varamazlar.
D) Her insan, kendi düşünce gelişimine göre kitaplar
seçmelt ve okumalıdır.
E) Yaşamın gerçeğine hâkim olabilmek için yeni yazılan
kitapları okumakta yarar vardır.
EKİŞTİRME TESTLERİ
3D yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
nmesini s ok olsa romania Dlan, nitelis bir okur ba külenien şüren vas u daha n olmak a ülmesin anların soy geçmişleriyle barışık yaşamaları D) Osmanlı Dönemi'nin insanlar üzerindeki büyük etkisi Insanların kendilerini farklı gösterme çabaları Çin düşüncesinde önemli bir yeri olan Lao Tse için anlatılan bir hikâye vardır. Rivayet edildiğine göre bilge, yaşlandığını hissedince ömrünün uzunca bir dönemini huzur içinde geçirdiği şehri terk etmek ister. Önce şehri adaletle yöneten valiyi ziyarete gider. Yanında yazdığı üm kitapları da götürür. Valiye adaletli yönetimi için teşekkür ettikten sonra kitaplarını gösterip der ki: "Bunlar ömrümün bakiyesidir. Sizden ricam benden sonra bunların adlarını bir yere yazın ve kendilerini yakın." Bilgenin bu şaşırtıcı isteği karşısında vali, hâliyle afallar. Niçin böyle yapmaktadır bilge? Lao Tse der ki: "İnsanlar kitaplarımın adlarından benim neleri düşündüğümü, nerelerde seyrüsefer ettiğimi çıkaracaklardır. Kitaplarım kalırsa korkarım kolaya kaçıp onları okuyacaklar, kendi düşüncelerinin yolculuğuna çıkmayacaklardır." Bu parçada sözü edilen olayla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? ak güç Kitaplar, aslında geçerliliğini yitirmiş düşünceleri içerir, bu nedenle her zaman değersizdir. B) Kitap, kendi zamanından gelecek zamana geçerken en asad okuru olduğu yerde bırakabilir. C) Geriden gelenler, öncekilerin yazdıklarında yaşananların hayal olduğunun ayırdına varamazlar. D) Her insan, kendi düşünce gelişimine göre kitaplar seçmelt ve okumalıdır. E) Yaşamın gerçeğine hâkim olabilmek için yeni yazılan kitapları okumakta yarar vardır. EKİŞTİRME TESTLERİ 3D yayınları
TÜRKÇE TESTİ
29. Kahramanların her dilde, her kültürde, her dinde
olumlu çağrışımları vardır. İyi bir şeydir kahraman
olmak. Çocukların hemen hepsi kahramanlık hikâ-
yelerinden hoşlanır. Kahramanın kovboy, futbolcu,
asker veya doğaüstü güçlerle donanmış biri olma-
sının bir önemi yoktur. Çocuklar onlara hayranlık
duyar, gündüzleri kahramanlık hayalleri kurar, ge-
celeri de rüyalarında birer kahraman olurlar. Ülke
ve dünya genelinde pek çok şirket, firma bu du-
rumu büyük bir arz-talep şekline dönüştürür. Yani
satış yapılacak büyük bir pazarı öngörerek hedef
kitlenin iştahını kabartacak girişimlerde bulunur:
reklamlar, animasyonlar, filmler, tanıtımlar... Artık
yetişkinlerin, çocuklarının israrlarına karşı koya-
mayacağı bir durum ortaya çıkar. Nihayet şirketler,
oluşturdukları bu büyük pazara sürdükleri ürünleri
satmaya ve önemli kârlar elde etmeye başlar. Baş-
ka bir kahraman furyasının başlayacağı zamana
kadar...
Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi vur-
gulanmıştır?
A) Cocukların duyguları sömürülmek suretiyle kö-
uklenerek beslenir.
B) Bazı şirketler ve firmalar çocukların hayallerini
gerçekleştirerek para kazanmayr hedefler.
C) Çocukların kahraman algısmı, şirketler değil
aileler şekillendirmelidir.
D) Yetişkinler, çocuklarının yanlış isteklerine karşı
direnç gösterememektedir.
E) Dünya genelindeki şirketler, kâr amacıyla ço-
cukları tüketime yönlendirmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TÜRKÇE TESTİ 29. Kahramanların her dilde, her kültürde, her dinde olumlu çağrışımları vardır. İyi bir şeydir kahraman olmak. Çocukların hemen hepsi kahramanlık hikâ- yelerinden hoşlanır. Kahramanın kovboy, futbolcu, asker veya doğaüstü güçlerle donanmış biri olma- sının bir önemi yoktur. Çocuklar onlara hayranlık duyar, gündüzleri kahramanlık hayalleri kurar, ge- celeri de rüyalarında birer kahraman olurlar. Ülke ve dünya genelinde pek çok şirket, firma bu du- rumu büyük bir arz-talep şekline dönüştürür. Yani satış yapılacak büyük bir pazarı öngörerek hedef kitlenin iştahını kabartacak girişimlerde bulunur: reklamlar, animasyonlar, filmler, tanıtımlar... Artık yetişkinlerin, çocuklarının israrlarına karşı koya- mayacağı bir durum ortaya çıkar. Nihayet şirketler, oluşturdukları bu büyük pazara sürdükleri ürünleri satmaya ve önemli kârlar elde etmeye başlar. Baş- ka bir kahraman furyasının başlayacağı zamana kadar... Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi vur- gulanmıştır? A) Cocukların duyguları sömürülmek suretiyle kö- uklenerek beslenir. B) Bazı şirketler ve firmalar çocukların hayallerini gerçekleştirerek para kazanmayr hedefler. C) Çocukların kahraman algısmı, şirketler değil aileler şekillendirmelidir. D) Yetişkinler, çocuklarının yanlış isteklerine karşı direnç gösterememektedir. E) Dünya genelindeki şirketler, kâr amacıyla ço- cukları tüketime yönlendirmektedir.
4. Çok derin ve entelektüel görünmek isteyen yazarlar,
sanki biz zavallı faniler için gönül indirerek yazmak
lütfunda bulunuyorlar. Olay örgüsü olmayan ve
karakterlerin ancak silik bir gölge gibi kaldığı biçim-
sel denemeler yaptılar. Sonra da sayfalarını bin bir
gereksiz ayrıntıyla doldurdular.
A) Ulusallıktan çıkmak için mücadele ettiler.
B) Hiçbir toplumsal aksamaya değinmeyen eserler
verdiler.
C) Kitaplarında uzun, upuzun, içinden çıkılmaz
cümleler kurdular.
D) Aşırı bir duyarlılıkla kendilerinden geçercesine
yazdılar.
E) Herkese seslenebilmek için dillerini aşırı bayağı-
laştırdılar.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
4. Çok derin ve entelektüel görünmek isteyen yazarlar, sanki biz zavallı faniler için gönül indirerek yazmak lütfunda bulunuyorlar. Olay örgüsü olmayan ve karakterlerin ancak silik bir gölge gibi kaldığı biçim- sel denemeler yaptılar. Sonra da sayfalarını bin bir gereksiz ayrıntıyla doldurdular. A) Ulusallıktan çıkmak için mücadele ettiler. B) Hiçbir toplumsal aksamaya değinmeyen eserler verdiler. C) Kitaplarında uzun, upuzun, içinden çıkılmaz cümleler kurdular. D) Aşırı bir duyarlılıkla kendilerinden geçercesine yazdılar. E) Herkese seslenebilmek için dillerini aşırı bayağı- laştırdılar.
Ayrancı tarafındaki Portakal Çiçeği Sokağı'nda, 51 m
maralı apartmanın ikinci katında yaşayan bir ev kadı
ni pek memnun değildi çoğunluk dört duvar arasın
da geçen yaşamından. Kocası her akşam eve yorgun
geliyordu, onunla gerektiği gibi ilgilenemiyordu. Ka-
baca da bir adamdı, sık sık kırdığı olurdu karısının
kalbini. Evin dar çevresi, hep aynı günlük işler, ço-
cuklarla uğraşmak hem yormuş hem de bunaltmış-
tı kadıncağızı. Adı Nebile idi, süpürgelerin, cilaların,
faraşların, kilimlerin, halıların ve çamaşır sabunlarının
durduğu küçük odanın duvarını tırnakları ile gizlice
kazmaya başlamıştı. Amacı bir tünel kazıp özgürlü-
ğe kavuşmaktı. Duvarın öte yanından bazı sesler de
duyuyordu arada sırada. Akşam üstleri, günlük ev
işlerini bitirdikten sonra, kocası işinde çocukları da
okuldayken kazıyordu duvarı.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) Öyküleyici bir yol izlenmiştir.
B) Düşsel ögelere yer verilmiştir.
C) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
D) Benzetme yapılmıştır.
E) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Ayrancı tarafındaki Portakal Çiçeği Sokağı'nda, 51 m maralı apartmanın ikinci katında yaşayan bir ev kadı ni pek memnun değildi çoğunluk dört duvar arasın da geçen yaşamından. Kocası her akşam eve yorgun geliyordu, onunla gerektiği gibi ilgilenemiyordu. Ka- baca da bir adamdı, sık sık kırdığı olurdu karısının kalbini. Evin dar çevresi, hep aynı günlük işler, ço- cuklarla uğraşmak hem yormuş hem de bunaltmış- tı kadıncağızı. Adı Nebile idi, süpürgelerin, cilaların, faraşların, kilimlerin, halıların ve çamaşır sabunlarının durduğu küçük odanın duvarını tırnakları ile gizlice kazmaya başlamıştı. Amacı bir tünel kazıp özgürlü- ğe kavuşmaktı. Duvarın öte yanından bazı sesler de duyuyordu arada sırada. Akşam üstleri, günlük ev işlerini bitirdikten sonra, kocası işinde çocukları da okuldayken kazıyordu duvarı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Öyküleyici bir yol izlenmiştir. B) Düşsel ögelere yer verilmiştir. C) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
4. (1) Dünyadaki bütün ülkeleri gezmek gibi bir tasarıyı zih-
nimde şekillendirmeye başladığımda sanıyorum yirmili
yaşlarımdaydım. (II) İnsanların gezme merakının yüzyıl-
lar öncesine dayandığı, seyahatname türündeki kitapların
çokluğundan ve eskiden dünyayı uzun yolculuklarla gezen
seyyahların günlüklerinden anlaşılıyor. (III) Üniversiteyi
tamamladıktan sonra iş hayatına atıldım ve gezmeye baş-
ladım dünyayı. (IV) Ama nedense birçok ülkeye gitmiş ol-
mama rağmen gitmem gereken ülkelerin sayısı durmadan
artıyordu. (V) Anladım ki dünyanın, ülkelerin ve toplumların
parçalanma hızına insanın yetişmesi çok da mümkün de-
ğildi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
4. (1) Dünyadaki bütün ülkeleri gezmek gibi bir tasarıyı zih- nimde şekillendirmeye başladığımda sanıyorum yirmili yaşlarımdaydım. (II) İnsanların gezme merakının yüzyıl- lar öncesine dayandığı, seyahatname türündeki kitapların çokluğundan ve eskiden dünyayı uzun yolculuklarla gezen seyyahların günlüklerinden anlaşılıyor. (III) Üniversiteyi tamamladıktan sonra iş hayatına atıldım ve gezmeye baş- ladım dünyayı. (IV) Ama nedense birçok ülkeye gitmiş ol- mama rağmen gitmem gereken ülkelerin sayısı durmadan artıyordu. (V) Anladım ki dünyanın, ülkelerin ve toplumların parçalanma hızına insanın yetişmesi çok da mümkün de- ğildi. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
in o
anik
an
51
dir.
kte
laki
Simiz
D
8
23. Dopingin yasaklanmasının ana nedeni, sporun
temel prensiplerine aykırılığıdır. Doping, sporcuların
performanslarını artırmak için yasaklanmış maddeleri
ve yöntemleri kullanmalarıyla elde edecekleri haksız
avantajların oluşmasını engellemek ve neden olabileceği
yan etkilerden onları korumak için de yasaktır. Doping
sadece ahlak ve sağlık sorunu değil, yasal yaptırımları
olan bir sorundur. Doping kontrolü, dürüst bir yarışma
için rakip sporcuların haklarını korumak, amatör ve
profesyonel sporun yaygınlığını sağlamaya yardımcı
olmak için yapılmaktadır. Doping kontrolü; sporcuların
seçimi, idrar numunelerinin toplanması, analizi ve
sonuçlarının yorumlanması işlemlerini içermektedir.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisinin
dopingin yasaklanma sebeplerinden biri olduğu
söylenemez?
A) Sporun asıl ilkeleriyle çelişmesi
B) Ahlaki bir problem olarak görülmesi
C) Kullanana da zarar verebilmesi +
D)Haksız avantajlar sağlaması +
E) Sporcuların seçilmesini engellemesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
in o anik an 51 dir. kte laki Simiz D 8 23. Dopingin yasaklanmasının ana nedeni, sporun temel prensiplerine aykırılığıdır. Doping, sporcuların performanslarını artırmak için yasaklanmış maddeleri ve yöntemleri kullanmalarıyla elde edecekleri haksız avantajların oluşmasını engellemek ve neden olabileceği yan etkilerden onları korumak için de yasaktır. Doping sadece ahlak ve sağlık sorunu değil, yasal yaptırımları olan bir sorundur. Doping kontrolü, dürüst bir yarışma için rakip sporcuların haklarını korumak, amatör ve profesyonel sporun yaygınlığını sağlamaya yardımcı olmak için yapılmaktadır. Doping kontrolü; sporcuların seçimi, idrar numunelerinin toplanması, analizi ve sonuçlarının yorumlanması işlemlerini içermektedir. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisinin dopingin yasaklanma sebeplerinden biri olduğu söylenemez? A) Sporun asıl ilkeleriyle çelişmesi B) Ahlaki bir problem olarak görülmesi C) Kullanana da zarar verebilmesi + D)Haksız avantajlar sağlaması + E) Sporcuların seçilmesini engellemesi Diğer sayfaya geçiniz.
Uzaydan gelen sesleri dinlemek için devasa
radyo teleskopları yapılmıştır. (1) Bunların en
büyüğü ise Çin'dedir. (II) Söz konusu teleskop
bir futbol sahasının 30 katı büyüklüğündedir.
(III) Peki, ne dinliyor araştırmacılar bununla
sizce, uzaylıların seslerini mi? (IV) Şimdiye ka-
dar uzaylı sesi geldi mi bilmiyorum ama yıldız-
ların patlamalarından tutun da gök taşlarının
sinyallerine varana kadar birçok sesin kayde-
dildiğini biliyoruz. (V) Bu sebeple Çinli teles-
kop "dünyanın kulağı" unvanını da fazlasıyla
hak ediyor. (VI) Hatta onun için espri olarak
şöyle de denir: Boşuna yerin kulağı var demi-
yorlar!..
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden han-
gisine düşüncenin akışına göre "Eğer bu dev
teleskop suyla dolu olsaydı ve bu suyu dünya
üzerindeki insanlara dağıtalım, deseydik te-
leskobun içindeki su herkese yetecekti." cüm-
lesi getirilebilir?
A) II
B) II
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Uzaydan gelen sesleri dinlemek için devasa radyo teleskopları yapılmıştır. (1) Bunların en büyüğü ise Çin'dedir. (II) Söz konusu teleskop bir futbol sahasının 30 katı büyüklüğündedir. (III) Peki, ne dinliyor araştırmacılar bununla sizce, uzaylıların seslerini mi? (IV) Şimdiye ka- dar uzaylı sesi geldi mi bilmiyorum ama yıldız- ların patlamalarından tutun da gök taşlarının sinyallerine varana kadar birçok sesin kayde- dildiğini biliyoruz. (V) Bu sebeple Çinli teles- kop "dünyanın kulağı" unvanını da fazlasıyla hak ediyor. (VI) Hatta onun için espri olarak şöyle de denir: Boşuna yerin kulağı var demi- yorlar!.. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden han- gisine düşüncenin akışına göre "Eğer bu dev teleskop suyla dolu olsaydı ve bu suyu dünya üzerindeki insanlara dağıtalım, deseydik te- leskobun içindeki su herkese yetecekti." cüm- lesi getirilebilir? A) II B) II C) IV D) V E) VI
Devrildi kıl çadırlar seher vakti
Usulca uyandırıldı çocuklar
Ve kadınlar bohçası çözülmemiş
Bir keder gibi düştüler yola
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Edat
B) Edilgen çatılı fiil
C) Durum zarfı
D) Belirtisiz isim tamlaması
E)) Birleşik çekimli fiil
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Devrildi kıl çadırlar seher vakti Usulca uyandırıldı çocuklar Ve kadınlar bohçası çözülmemiş Bir keder gibi düştüler yola Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Edat B) Edilgen çatılı fiil C) Durum zarfı D) Belirtisiz isim tamlaması E)) Birleşik çekimli fiil
5. Memet Fuat'ın birkaç ay önce gazetede yayımlanan bir
yazısı, "ün" konusunu bir daha gözden geçirmemi sağla-
di. (1) Yine aynı ideolojiye dönüyoruz: Sesini (ya da
sözünü) satamıyorsan bari yüzünü sat! Düzmece edebiyat
tartışmaları yarat yeni imgene göre. Ortalıkta harcamadığın
dişe dokunur rakibin kalmasın ki iyice seçilsin silik görün-
tün. Bu arada imgene arkadan destek verecek figüranların
sırtını sıvazlamayı sakın savsaklama. (II)
Bu parçada numaralanmış yerlere aşağıdaki cümlelerin
hangileri getirilmelidir?
A) I. Ünlü olan insanları eleştiriyor ve ünlü olmalarının
gereğini yerine getirmediklerini söylüyordu.
II. Seni ünlü yapanların onlar olduğunu sakın unutma.
B) 1. Yazarların ünlü olmanın zararlarını, "imaja" sığınma-
nın kötü yanlarını bildiklerinden söz ediyordu.
II. Senin ünlü olman için onların nasıl emek sarf ettikle-
rini artık anla.
C) I. Edebiyatçıların sadece Türkiye'de ünlü olmayı yeterli
görmediklerinden söz ediyordu yazısında.
II. Sana destek olmayanların da utanacağı işler yap-
malısın.
D) I. Ünlü olmak ve gündemde kalmak için "imaj"a sığınan
genç edebiyatçılardan ironik bir dille söz ediyordu yazı-
sında.
II. Ne de olsa, varsan onlarla birlikte varsın; desteği
tekillikten değil, çoğulluktan alıyorsun.
E) I. Ünlü olmanın ve gündemde kalmanın yazarların
amacı olmaması gerektiğini anlatıyordu yazısında.
II. Senin imajını desteklemeyenleri de unutmayacaksın
bu arada.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
5. Memet Fuat'ın birkaç ay önce gazetede yayımlanan bir yazısı, "ün" konusunu bir daha gözden geçirmemi sağla- di. (1) Yine aynı ideolojiye dönüyoruz: Sesini (ya da sözünü) satamıyorsan bari yüzünü sat! Düzmece edebiyat tartışmaları yarat yeni imgene göre. Ortalıkta harcamadığın dişe dokunur rakibin kalmasın ki iyice seçilsin silik görün- tün. Bu arada imgene arkadan destek verecek figüranların sırtını sıvazlamayı sakın savsaklama. (II) Bu parçada numaralanmış yerlere aşağıdaki cümlelerin hangileri getirilmelidir? A) I. Ünlü olan insanları eleştiriyor ve ünlü olmalarının gereğini yerine getirmediklerini söylüyordu. II. Seni ünlü yapanların onlar olduğunu sakın unutma. B) 1. Yazarların ünlü olmanın zararlarını, "imaja" sığınma- nın kötü yanlarını bildiklerinden söz ediyordu. II. Senin ünlü olman için onların nasıl emek sarf ettikle- rini artık anla. C) I. Edebiyatçıların sadece Türkiye'de ünlü olmayı yeterli görmediklerinden söz ediyordu yazısında. II. Sana destek olmayanların da utanacağı işler yap- malısın. D) I. Ünlü olmak ve gündemde kalmak için "imaj"a sığınan genç edebiyatçılardan ironik bir dille söz ediyordu yazı- sında. II. Ne de olsa, varsan onlarla birlikte varsın; desteği tekillikten değil, çoğulluktan alıyorsun. E) I. Ünlü olmanın ve gündemde kalmanın yazarların amacı olmaması gerektiğini anlatıyordu yazısında. II. Senin imajını desteklemeyenleri de unutmayacaksın bu arada.
Dil konusundaki titizliğimiz, yalnız edebî eserlere
yansıyor. Edebî olmayan eserlerde dilin düzgün
olmasına gerek var mı, yok mu diye pek
düşünmüyoruz. Örneğin bir bilim insanı, bize konuyu iyi
kötü anlattı mı bunu yeterli görüyoruz. Onun
cümlelerinin düzgün, anlatımının akıcı olmasına
bakmıyoruz. Bilim insanının da bir edebiyatçı gibi dil
konusunda titiz olması ve düşüncelerini düzgün bir
şekilde anlatması gerektiğini aklımıza bile getirmiyoruz.
Duyarlı olmadığımız için de bu dil yanlışları hemen her
alanda sürüp gidiyor. Bu yüzden bilimsel makaleler,
ilanlar, takvimler, yemek listeleri, parklardaki levhalar vs.
dil yanlışlarıyla dolu. Oysa dilin her yerde doğru
kullanılması çok önemli. Çünkü binlerce kişi tarafından
okunan anlatımı bozuk bir yazı, pek çok insanın aklını
çelip çeşitli sorunlara yol açabilir. Kısacası, dilin yanlış
kullanılmasından bütün toplum zarar görür. Bu nedenle
sanatçısından bilim insanına, daha doğrusu yediden
yetmişe hepimiz dili doğru kullanmalıyız.
uuya, uol
masi
4. Bu metnin yazarından aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Bilim insanları da halktan kişiler de yazılarında
düzgün ve akıcı bir dil kullanmalıdır. V
B) Türkçeye sahip çıkmak, onu korumak ve
geliştirilmesine yardımcı olmak her yurttaşın
görevidir.
C) İster bir takvim yaprağında ister bilimsel bir eserde
ister bir köşe yazısında olsun dili doğru ve güzel
kullanmak herkese düşen bir sorumluluktur.
D) Dili iyi kullanmak, yazar ve şairlerin temel
sorumluluğudur çünkü onlar bu özenleriyle edebî
dile hayat kazandırır.
E) Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının
bize ne tür bir sorumluluk yüklediğini hiçbir vakit
hatırdan çıkarmamalıyız.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Dil konusundaki titizliğimiz, yalnız edebî eserlere yansıyor. Edebî olmayan eserlerde dilin düzgün olmasına gerek var mı, yok mu diye pek düşünmüyoruz. Örneğin bir bilim insanı, bize konuyu iyi kötü anlattı mı bunu yeterli görüyoruz. Onun cümlelerinin düzgün, anlatımının akıcı olmasına bakmıyoruz. Bilim insanının da bir edebiyatçı gibi dil konusunda titiz olması ve düşüncelerini düzgün bir şekilde anlatması gerektiğini aklımıza bile getirmiyoruz. Duyarlı olmadığımız için de bu dil yanlışları hemen her alanda sürüp gidiyor. Bu yüzden bilimsel makaleler, ilanlar, takvimler, yemek listeleri, parklardaki levhalar vs. dil yanlışlarıyla dolu. Oysa dilin her yerde doğru kullanılması çok önemli. Çünkü binlerce kişi tarafından okunan anlatımı bozuk bir yazı, pek çok insanın aklını çelip çeşitli sorunlara yol açabilir. Kısacası, dilin yanlış kullanılmasından bütün toplum zarar görür. Bu nedenle sanatçısından bilim insanına, daha doğrusu yediden yetmişe hepimiz dili doğru kullanmalıyız. uuya, uol masi 4. Bu metnin yazarından aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Bilim insanları da halktan kişiler de yazılarında düzgün ve akıcı bir dil kullanmalıdır. V B) Türkçeye sahip çıkmak, onu korumak ve geliştirilmesine yardımcı olmak her yurttaşın görevidir. C) İster bir takvim yaprağında ister bilimsel bir eserde ister bir köşe yazısında olsun dili doğru ve güzel kullanmak herkese düşen bir sorumluluktur. D) Dili iyi kullanmak, yazar ve şairlerin temel sorumluluğudur çünkü onlar bu özenleriyle edebî dile hayat kazandırır. E) Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının bize ne tür bir sorumluluk yüklediğini hiçbir vakit hatırdan çıkarmamalıyız.
22. (1) Epik tiyatro dışındaki tiyatro türlerinde seyirciye
olayın anlatıldığı ve olayla ilgili bilgiler verildiği
görülmez. (II) Epik tiyatroda ise canlandırmanın yanında
anlatma söz konusudur. (III) Anlatmanın oyuna dâhil
edilmesi, seyircinin sahnede seyrettiğini gerçekmiş gibi
izlemesini engellemek içindir. (IV) Epik tiyatroda
seyircinin, oyunun ilerleyen bölümlerinde ne olacağını
merak etmesi istenmez. (V) Bu şekilde sahnedekinin bir
oyun, bir kurmaca olduğu seyirciye gösterilmiş olur.
(VI) Öyle ki bazen seyircilerin de oyuna katılması
sağlanarak bu durum daha ileriye götürülür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
22. (1) Epik tiyatro dışındaki tiyatro türlerinde seyirciye olayın anlatıldığı ve olayla ilgili bilgiler verildiği görülmez. (II) Epik tiyatroda ise canlandırmanın yanında anlatma söz konusudur. (III) Anlatmanın oyuna dâhil edilmesi, seyircinin sahnede seyrettiğini gerçekmiş gibi izlemesini engellemek içindir. (IV) Epik tiyatroda seyircinin, oyunun ilerleyen bölümlerinde ne olacağını merak etmesi istenmez. (V) Bu şekilde sahnedekinin bir oyun, bir kurmaca olduğu seyirciye gösterilmiş olur. (VI) Öyle ki bazen seyircilerin de oyuna katılması sağlanarak bu durum daha ileriye götürülür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI