Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

TYT DENEME SINAVI
A
16.
ve hâlâ da
Güzel sanatların kollarından biri olan edebiyat, istiklalini
yüzyıllar önce ilan etmiş olmasına rağmen diğer insan
faaliyetleriyle olan ilişkilerini sürdürmüş
sürdürmektedir. Daha açık bir ifadeyle, yaratmaya
dayalı estetik bir insan faaliyeti olan edebiyat ile
ondan bağımsız ve farklı birer disiplin veya bugün
birer sosyal bilim dalı olarak kabul edilen alanlar
arasında pek çok ilişki vardır. Bunun nedeni, bu
alanların da insanla ilişki içinde olmasıdır.
Edebiyat-felsefe ilişkisinin temeli, öncelikle her ikisinin
de bir tür insan faaliyeti olmasına dayanır. Zira bu
iki disiplinden biri insanın düşünme yetisi, diğeri ise
yaratma yetisiyle alâkalıdır. Edebiyat-felsefe ilişkisinin
bir başka kaçınılmaz zorunluluğu da her ikisinin de
dil üzerine inşa edilmiş olmalarıdır. Gerek yazar ve
şairin duygu, hayal, izlenim, gözlem ve düşüncele-
rini gerekse filozofun düşüncelerini diğer insanlara
aktarabilecekleri tek iletişim vasıtası dildir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) İki farklı düşüncenin oluşmasının sebeplerini nesnel
bir dille açıklamaktadırlar.
B) Birbiriyle çelişen iki düşünceyi gerekçeler göstere-
rek anlatmaktadırlar.
C) Aynı üslubu kullanarak benzer konulara ilişkin ör-
nekler sunmaktadırlar.
D) İki farklı duruma ilişkin ortak görüşlerin olduğunu is-
patlamaktadırlar.
E) Aynı konuyla ilgili birbirini destekleyen düşünceleri
ileri sürmektedirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TYT DENEME SINAVI A 16. ve hâlâ da Güzel sanatların kollarından biri olan edebiyat, istiklalini yüzyıllar önce ilan etmiş olmasına rağmen diğer insan faaliyetleriyle olan ilişkilerini sürdürmüş sürdürmektedir. Daha açık bir ifadeyle, yaratmaya dayalı estetik bir insan faaliyeti olan edebiyat ile ondan bağımsız ve farklı birer disiplin veya bugün birer sosyal bilim dalı olarak kabul edilen alanlar arasında pek çok ilişki vardır. Bunun nedeni, bu alanların da insanla ilişki içinde olmasıdır. Edebiyat-felsefe ilişkisinin temeli, öncelikle her ikisinin de bir tür insan faaliyeti olmasına dayanır. Zira bu iki disiplinden biri insanın düşünme yetisi, diğeri ise yaratma yetisiyle alâkalıdır. Edebiyat-felsefe ilişkisinin bir başka kaçınılmaz zorunluluğu da her ikisinin de dil üzerine inşa edilmiş olmalarıdır. Gerek yazar ve şairin duygu, hayal, izlenim, gözlem ve düşüncele- rini gerekse filozofun düşüncelerini diğer insanlara aktarabilecekleri tek iletişim vasıtası dildir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İki farklı düşüncenin oluşmasının sebeplerini nesnel bir dille açıklamaktadırlar. B) Birbiriyle çelişen iki düşünceyi gerekçeler göstere- rek anlatmaktadırlar. C) Aynı üslubu kullanarak benzer konulara ilişkin ör- nekler sunmaktadırlar. D) İki farklı duruma ilişkin ortak görüşlerin olduğunu is- patlamaktadırlar. E) Aynı konuyla ilgili birbirini destekleyen düşünceleri ileri sürmektedirler.
im, size
um.
ndiğimi
uğum
vi izah
Ü
bana
5
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Sanatçılar genel olarak aynı mirası paylaşırlar. Sanatçılar
böyle ortak bir mirasta birleşmeleri, aslında planlı bir şekilde
olmaz. Bir devrin gerçek sanatçıları, farkında olmadan bir gru
oluştururlar. Düzenli olma içgüdümüz, bizi şuurlu bir şekilde
yapabileceğimiz şeyleri şuursuzluğun kargaşasına terk
etmemeye zorlayabilmektedir. Aynı şekilde şuursuz olan bir
sanatçının eserini oluştururken büyük çapta yaptığı iş; elinde
şeyi de bir amaca yöneltmek elimizdedir. Gerçekte bir
malzemeyi ayıklamak, bir araya getirmek, onlardan yeni bir
yapı oluşturmak, bazı unsurları atmak ve düzeltmektir.
----
37. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemişt
A) Sanatçıların ortak mirasta buluşma gayesiyle hareket
ettiklerine
B) İnsanoğlunun bilinçsiz bir şeyi bir gayeye
yönlendirebildiğine
TYT/TÜR
İslam dün
insanları
anlamıyla
parlak yu
deneysel
esas itiba
konu sac
yansıma
Daha dil
gerçekle
bu dene
teknikle
yansıma
aracılığ
açının
sebebin
C) Bir dönemdeki gerçek sanatçıların istem dışı da olsa
bir araya geldiğine
39. --
X
D) Düzenli olma içgüdüsünün insanı bilinçsizliğin
kaosundan kurtarabildiğine
E) Sanatçının eserini hazırlarken bir sentez oluşturduğu
şekilde
bilimin
itibare
rastlar
bilim v
konuy
Ibn e
çünki
doğa
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
im, size um. ndiğimi uğum vi izah Ü bana 5 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sanatçılar genel olarak aynı mirası paylaşırlar. Sanatçılar böyle ortak bir mirasta birleşmeleri, aslında planlı bir şekilde olmaz. Bir devrin gerçek sanatçıları, farkında olmadan bir gru oluştururlar. Düzenli olma içgüdümüz, bizi şuurlu bir şekilde yapabileceğimiz şeyleri şuursuzluğun kargaşasına terk etmemeye zorlayabilmektedir. Aynı şekilde şuursuz olan bir sanatçının eserini oluştururken büyük çapta yaptığı iş; elinde şeyi de bir amaca yöneltmek elimizdedir. Gerçekte bir malzemeyi ayıklamak, bir araya getirmek, onlardan yeni bir yapı oluşturmak, bazı unsurları atmak ve düzeltmektir. ---- 37. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemişt A) Sanatçıların ortak mirasta buluşma gayesiyle hareket ettiklerine B) İnsanoğlunun bilinçsiz bir şeyi bir gayeye yönlendirebildiğine TYT/TÜR İslam dün insanları anlamıyla parlak yu deneysel esas itiba konu sac yansıma Daha dil gerçekle bu dene teknikle yansıma aracılığ açının sebebin C) Bir dönemdeki gerçek sanatçıların istem dışı da olsa bir araya geldiğine 39. -- X D) Düzenli olma içgüdüsünün insanı bilinçsizliğin kaosundan kurtarabildiğine E) Sanatçının eserini hazırlarken bir sentez oluşturduğu şekilde bilimin itibare rastlar bilim v konuy Ibn e çünki doğa
(1) Akdeniz ve Ege Denizi'nde, Akdeniz foklarının yayı-
lımlarını ve doğal çeşitliliklerini korumak çok önemlidir.
(II) Akdeniz foku, sucul bir memeli olmasına rağmen,
dışarı çıkmak, dinlenmek için karasal alanlara, mağa-
ralara ihtiyaç duyar. (III) Bu türün etkin bir şekilde ko-
runması için koruma ölçümlerinin kesinlikle hem karayı
hem de denizi kapsaması gerekmektedir. (IV) Hız mo-
toru trafiğinin, dalış aktivitelerinin ve balıkçılığın artma-
si gibi turizme bağlı olan genel tehditlerin birçoğu, kı-
yılarda önemli sorunlar doğurmaktadır. (V) Bunun ana
nedeni kontrolsüz ve hızla büyüyen kitle turizmindeki
gelişmeler ve yazlık evlerin sayısındaki artıştır. (VI) Tu-
rizm sezonu, birkaç ay sürmesine rağmen, Akdeniz fok-
larının yavrulama sezonu ile çakışmaktadır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) IN
B) IN
C) IV D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
(1) Akdeniz ve Ege Denizi'nde, Akdeniz foklarının yayı- lımlarını ve doğal çeşitliliklerini korumak çok önemlidir. (II) Akdeniz foku, sucul bir memeli olmasına rağmen, dışarı çıkmak, dinlenmek için karasal alanlara, mağa- ralara ihtiyaç duyar. (III) Bu türün etkin bir şekilde ko- runması için koruma ölçümlerinin kesinlikle hem karayı hem de denizi kapsaması gerekmektedir. (IV) Hız mo- toru trafiğinin, dalış aktivitelerinin ve balıkçılığın artma- si gibi turizme bağlı olan genel tehditlerin birçoğu, kı- yılarda önemli sorunlar doğurmaktadır. (V) Bunun ana nedeni kontrolsüz ve hızla büyüyen kitle turizmindeki gelişmeler ve yazlık evlerin sayısındaki artıştır. (VI) Tu- rizm sezonu, birkaç ay sürmesine rağmen, Akdeniz fok- larının yavrulama sezonu ile çakışmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) IN B) IN C) IV D) V E) VI
t.
arını
am
5
22.
Iddiaya göre Vincent Van Gogh'un kulağını bir başka
2 ressam kesti: Paul Gauguin!
C520
NEPAPRAS
HUsturayla falan değil, basbayağı kılıçla hem de kavga
3 ederlerken.
1
III. Ünlü ressam Van Gogh'un ruhsal bir buhran anında
kendi kulağını kestiğini, sonra da acısına rağmen
oturup otoportresini yaptığını sanırdık.
5
IV. Vincent Van Gogh tutup kendi kulağını kesmedi,
hakikat bambaşka ve çok daha az romantik aslında.
Hâlbuki yeni çıkan kitaba göre tüm bunlar sadece
safsatadan ibaret.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sondan
ikinci olur?
A) IV
B) III
C) I
D) V
E) II
TYT
24.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
t. arını am 5 22. Iddiaya göre Vincent Van Gogh'un kulağını bir başka 2 ressam kesti: Paul Gauguin! C520 NEPAPRAS HUsturayla falan değil, basbayağı kılıçla hem de kavga 3 ederlerken. 1 III. Ünlü ressam Van Gogh'un ruhsal bir buhran anında kendi kulağını kestiğini, sonra da acısına rağmen oturup otoportresini yaptığını sanırdık. 5 IV. Vincent Van Gogh tutup kendi kulağını kesmedi, hakikat bambaşka ve çok daha az romantik aslında. Hâlbuki yeni çıkan kitaba göre tüm bunlar sadece safsatadan ibaret. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sondan ikinci olur? A) IV B) III C) I D) V E) II TYT 24.
- 18
ni ge-
mala-
uruşa
oldu:
ast-
eğitim
ışına
makla
kendi
atıl-
eyen
bile
lerin
yata
inla
yen
cık-
ki-
TYT / TÜRKÇE
21. (1) Dünyada müzeciliğin ilk örneklerini, Romalılarda savaş
ganimetlerinin ortaya serilerek halka gösterilmesi oluştu-
rur. (II) Türk müzeciliğinde ise ilk çalışmalar çok daha yakın
tarihlerde, Osmanlılarda, arkeolojik eserlerin toplanmasına
yönelik girişimlerde karşımıza çıkmaktadır. (III) Kurum-
sal olarak ilk müzeyi Osman Hamdi Bey hayata geçirdi.
(IV) Osman Hamdi Bey, 1883 yılında Güzel Sanatlar Aka-
demisi ile İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni kurdu. (V) Sonrasında
Anadolu eserlerinin ve 19. yüzyıla ait eserlerin tasnif edil-
mesi, Cumhuriyet Dönemi'nde kurulan kurumlarla gerçek-
leşti. (VI) Atatürk'ün Milli Sarayların mülkiyetini halka ve
yönetimini de meclise geçirmesiyle beraber saraylardaki
koleksiyonlar tasnif edilip müzeleştirildi.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
C) IV
D) V
A) II
B) III
E) VI
22. Sindirim sistemin
yede bağışıklığı
lara probiyotik ac
florasının hastal
man organizma
oluyor. Seçilen
roorganizmaya
sindirilebilmesi
çilen probiyotik
yoksa bağırsa
getirme şansı
sül şeklinde
probiyotiklerin
dikkat edilme
Bu parçada
hangisi üze
A) Vücudur
B) Görevin
C) Türüne
D) Nitelik
likler
E) Hangi
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
- 18 ni ge- mala- uruşa oldu: ast- eğitim ışına makla kendi atıl- eyen bile lerin yata inla yen cık- ki- TYT / TÜRKÇE 21. (1) Dünyada müzeciliğin ilk örneklerini, Romalılarda savaş ganimetlerinin ortaya serilerek halka gösterilmesi oluştu- rur. (II) Türk müzeciliğinde ise ilk çalışmalar çok daha yakın tarihlerde, Osmanlılarda, arkeolojik eserlerin toplanmasına yönelik girişimlerde karşımıza çıkmaktadır. (III) Kurum- sal olarak ilk müzeyi Osman Hamdi Bey hayata geçirdi. (IV) Osman Hamdi Bey, 1883 yılında Güzel Sanatlar Aka- demisi ile İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni kurdu. (V) Sonrasında Anadolu eserlerinin ve 19. yüzyıla ait eserlerin tasnif edil- mesi, Cumhuriyet Dönemi'nde kurulan kurumlarla gerçek- leşti. (VI) Atatürk'ün Milli Sarayların mülkiyetini halka ve yönetimini de meclise geçirmesiyle beraber saraylardaki koleksiyonlar tasnif edilip müzeleştirildi. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV D) V A) II B) III E) VI 22. Sindirim sistemin yede bağışıklığı lara probiyotik ac florasının hastal man organizma oluyor. Seçilen roorganizmaya sindirilebilmesi çilen probiyotik yoksa bağırsa getirme şansı sül şeklinde probiyotiklerin dikkat edilme Bu parçada hangisi üze A) Vücudur B) Görevin C) Türüne D) Nitelik likler E) Hangi
20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa-
nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den
görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp
duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere
çağırıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
AVÜnsüz değişimi
C) Ünsüz benzeşmesi
E) Hece düşmesi
B) Unlü daralması
D) Sessiz türemesi
lyc
TYT D
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa- nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? AVÜnsüz değişimi C) Ünsüz benzeşmesi E) Hece düşmesi B) Unlü daralması D) Sessiz türemesi lyc TYT D
TYT/Türkçe
17. Thomas Mann'in oğlu Kromhout, yazdığı Klaus
Mann: Thomas Mann'in Oğlu Olmak adlı roman-
la hem edebiyat tarihine dair çeşitli karakterleri
tanıtarak dönemin atmosferini yaşatıyor hem de bir
gencin iç dünyasındaki çatışmaları aracılığıyla
IV
yazma arzusunun kökenini ve edebiyatın önemli
V
meselelerinden biri olan baba-oğul ilişkisine dair
farklı bir bakış açısı sunuyor.
Bu parçadaki numaralandırılmış sözcüklerle
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan-
liştır?
A. sözcük, edattır.
B) II. sözcük, durum bildiren bir zarf-fiildir. ✓
C) III. sözcük, farklı işlevde iki yapım eki almıştır.
D) IV. sözcük, sıfatlaştıran -ki ekini almıştır.
E) V. sözcük, sifat görevinde kullanılmış bir isim-
fiildir.
-
19. Öyle
me
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TYT/Türkçe 17. Thomas Mann'in oğlu Kromhout, yazdığı Klaus Mann: Thomas Mann'in Oğlu Olmak adlı roman- la hem edebiyat tarihine dair çeşitli karakterleri tanıtarak dönemin atmosferini yaşatıyor hem de bir gencin iç dünyasındaki çatışmaları aracılığıyla IV yazma arzusunun kökenini ve edebiyatın önemli V meselelerinden biri olan baba-oğul ilişkisine dair farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu parçadaki numaralandırılmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan- liştır? A. sözcük, edattır. B) II. sözcük, durum bildiren bir zarf-fiildir. ✓ C) III. sözcük, farklı işlevde iki yapım eki almıştır. D) IV. sözcük, sıfatlaştıran -ki ekini almıştır. E) V. sözcük, sifat görevinde kullanılmış bir isim- fiildir. - 19. Öyle me
e sine-
esine
kları
ndan
kez
rler.
inin
kul-
Ive
de
di-
de
qu
35-36. sorulan
paranoyaları ve korkuları vardır. Hepsi de öncelikle bunu yans
Her bilim kurgu filminin ait olduğu çağa dair kimi tedirginlikleri,
paranoyasının dışa vurumuydu. Soğuk Savaş'ın azılı bir hal aldı
tir. 1950'lerin ucuz bilim kurguları, malum, ABD'deki komünizm
1950'ler sonrasında ise bilim kurgular rotalarını nükleer pa-
ranoyaya çevirir. Çevreci hareketlerin hızlandığı 1970'lerde ise
Kısacası,-. Terry Gilliam'ın 12 Maymun'u (Twelve Monkeys,
buna hassasiyet gösteren bilim kurgu örneklerine rastliyoruz.
1995) da 1990'ların fenomen histerisi virüslerine odaklanır.
Bunda AIDS'in bu dönemde gemi azıya almasının ve insanlığı
çaresiz bırakmasının payı büyüktür.
(35. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
Çevre sorunlarının 70'li yılların sinemasına damgasını vur-
duğu
Her dönemde etkili olan toplumsal kaygılara göre bilim
kurgu filmlerinin de içerik değiştirdiği
C) Hastalık konusunun 12 Maymun filminin merkezine yer-
leştirildiği
D) Bilim kurgu filmlerinin, insanların çeşitli kuşkularından bes-
lendiği
E) AIDS'in 90'li yıllarda yaygınlaşarak çözüm bulunamayan bir
sorun hâline dönüştüğü
36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi geti-
rilmelidir?
insan psikolojisini derinden kavrama konusunda sinema,
bilimle atbaşı gitmekteydi
B) bilim kurgu her dönemde insanlara yeni bir kıyamet senar-
yosu biçmeye bayılır
C) çevreyle ilgili sorunların çözümü için her sanat dalı kendin-
ce elini taşın altına sokmuştur
D) bilim kurgu türü de diğer film türleri gibi, birey yerine de-
ğişen toplumsal yapıya mercek tutmaya çalışır
E) sinemanın ilk bilim kurgu filmi olan Ay'a Seyahat'ten bu
yana görsel efekt tasarımlarında çok yol alınmıştır
I. OTURUM (TYT) DENEME
Diğer sayfaya geçiniz.
37.
38
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
e sine- esine kları ndan kez rler. inin kul- Ive de di- de qu 35-36. sorulan paranoyaları ve korkuları vardır. Hepsi de öncelikle bunu yans Her bilim kurgu filminin ait olduğu çağa dair kimi tedirginlikleri, paranoyasının dışa vurumuydu. Soğuk Savaş'ın azılı bir hal aldı tir. 1950'lerin ucuz bilim kurguları, malum, ABD'deki komünizm 1950'ler sonrasında ise bilim kurgular rotalarını nükleer pa- ranoyaya çevirir. Çevreci hareketlerin hızlandığı 1970'lerde ise Kısacası,-. Terry Gilliam'ın 12 Maymun'u (Twelve Monkeys, buna hassasiyet gösteren bilim kurgu örneklerine rastliyoruz. 1995) da 1990'ların fenomen histerisi virüslerine odaklanır. Bunda AIDS'in bu dönemde gemi azıya almasının ve insanlığı çaresiz bırakmasının payı büyüktür. (35. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? Çevre sorunlarının 70'li yılların sinemasına damgasını vur- duğu Her dönemde etkili olan toplumsal kaygılara göre bilim kurgu filmlerinin de içerik değiştirdiği C) Hastalık konusunun 12 Maymun filminin merkezine yer- leştirildiği D) Bilim kurgu filmlerinin, insanların çeşitli kuşkularından bes- lendiği E) AIDS'in 90'li yıllarda yaygınlaşarak çözüm bulunamayan bir sorun hâline dönüştüğü 36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi geti- rilmelidir? insan psikolojisini derinden kavrama konusunda sinema, bilimle atbaşı gitmekteydi B) bilim kurgu her dönemde insanlara yeni bir kıyamet senar- yosu biçmeye bayılır C) çevreyle ilgili sorunların çözümü için her sanat dalı kendin- ce elini taşın altına sokmuştur D) bilim kurgu türü de diğer film türleri gibi, birey yerine de- ğişen toplumsal yapıya mercek tutmaya çalışır E) sinemanın ilk bilim kurgu filmi olan Ay'a Seyahat'ten bu yana görsel efekt tasarımlarında çok yol alınmıştır I. OTURUM (TYT) DENEME Diğer sayfaya geçiniz. 37. 38
(1) Günümüzde kimya araştırmaları, genel olarak
risk kapsamında değerlendirilen kimyasal madde
gruplarına odaklanıyor, bu nedenle araştırmalara
yapılacak yatırımlar da bu doğrultuda gerçekleştiriliyor.
(II) Piyasada bulunan endüstriyel kimyasal madde
sayısının 140.000 civarında olduğu tahmin ediliyor.
((III) Bu kimyasalların çok düşük bir yüzdesi için
kalıcık, doğada birikme ve toksiklik verileri mevcuttur.
(IV) Ancak bu alanda hesaplamalı tahmin yöntemleri
belli bir düzeye kadar bilgi sağlayabiliyor. (V) Çünkü
kimyasalların farklı ortamlarda, başka kimyasallarla
karışması ve etkileşime girmesi hem doğa hem de
organizmalar üzerinde öngörülenden daha fazla zarara
yol açabiliyor.
$
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadı?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
(1) Günümüzde kimya araştırmaları, genel olarak risk kapsamında değerlendirilen kimyasal madde gruplarına odaklanıyor, bu nedenle araştırmalara yapılacak yatırımlar da bu doğrultuda gerçekleştiriliyor. (II) Piyasada bulunan endüstriyel kimyasal madde sayısının 140.000 civarında olduğu tahmin ediliyor. ((III) Bu kimyasalların çok düşük bir yüzdesi için kalıcık, doğada birikme ve toksiklik verileri mevcuttur. (IV) Ancak bu alanda hesaplamalı tahmin yöntemleri belli bir düzeye kadar bilgi sağlayabiliyor. (V) Çünkü kimyasalların farklı ortamlarda, başka kimyasallarla karışması ve etkileşime girmesi hem doğa hem de organizmalar üzerinde öngörülenden daha fazla zarara yol açabiliyor. $ Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadı? A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Yıllar önce çalışmak için İstanbul'a gelmiştim. Uzun
süre iş aradıktan sonra bir inşaatta iş bulup çalışmaya
başladım. Buradaki işçilerden bazıları işlerini aksatıyor,
izin günlerinde gizlice aldıkları inşaat malzemelerini
satıyordu. Beni de kendilerine eşlik etmem için
zorluyorlardı. Bir gün ustabaşı malzemelerin eksik
olduğunu anlayınca bunları gizlice takip etmiş ve
malzemeleri başkalarına sattıklarını görmüş. Benim
ise onlarla hareket etmediğimi, onlara uymadığımı
görünce bana teşekkür etti; bir de bunun üzerine
maaşıma zam yaptı. Geldiğim yeri, yetiştirildiğim ortamı
anlatmamı istedi, sonra da bana uzun uzun nasihat
etti. Karakterimin bozulmadığını, doğru yolda olduğumu
söyleyerek "----." dedi. Şimdi ustabaşımın bu sözle ne
demek istediğini çok daha iyi anlıyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Besle kargayı oysun gözünü
B) Huylu huyundan vazgeçmez
Öfkeyle kalkan zararla oturur
D) Minareyi çalan kılıfını hazırlar
E) Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
9. Yıllar önce çalışmak için İstanbul'a gelmiştim. Uzun süre iş aradıktan sonra bir inşaatta iş bulup çalışmaya başladım. Buradaki işçilerden bazıları işlerini aksatıyor, izin günlerinde gizlice aldıkları inşaat malzemelerini satıyordu. Beni de kendilerine eşlik etmem için zorluyorlardı. Bir gün ustabaşı malzemelerin eksik olduğunu anlayınca bunları gizlice takip etmiş ve malzemeleri başkalarına sattıklarını görmüş. Benim ise onlarla hareket etmediğimi, onlara uymadığımı görünce bana teşekkür etti; bir de bunun üzerine maaşıma zam yaptı. Geldiğim yeri, yetiştirildiğim ortamı anlatmamı istedi, sonra da bana uzun uzun nasihat etti. Karakterimin bozulmadığını, doğru yolda olduğumu söyleyerek "----." dedi. Şimdi ustabaşımın bu sözle ne demek istediğini çok daha iyi anlıyorum. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Besle kargayı oysun gözünü B) Huylu huyundan vazgeçmez Öfkeyle kalkan zararla oturur D) Minareyi çalan kılıfını hazırlar E) Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
fiil kullanılmıştır.
E) İşaret sıfatına ve belgisiz sıfata yer verilmiştir.
17. Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgâr, sert esti. Üç tüy düştü
şeytandan. Birisi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de
ihtirasa. O günden itibaren şeytan hiçbir iş yapmadı.
Bu parçadaki sözcük ve sözcük gruplarıyla ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Birleşik yapılı, basit çekimli fiil vardır.
B) Sifat tamlaması, zarf grubunun içinde yer almıştır.
Belgisiz zamir ve belgisiz sifat bulunmaktadır.
D) Fiilimsiye ve çekimli fiile yer verilmiştir.
E) Adin hâl ekiyle öbek oluşturan edat kullanılmıştır.
S
A
R
A
L
2
22
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
fiil kullanılmıştır. E) İşaret sıfatına ve belgisiz sıfata yer verilmiştir. 17. Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgâr, sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Birisi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden itibaren şeytan hiçbir iş yapmadı. Bu parçadaki sözcük ve sözcük gruplarıyla ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Birleşik yapılı, basit çekimli fiil vardır. B) Sifat tamlaması, zarf grubunun içinde yer almıştır. Belgisiz zamir ve belgisiz sifat bulunmaktadır. D) Fiilimsiye ve çekimli fiile yer verilmiştir. E) Adin hâl ekiyle öbek oluşturan edat kullanılmıştır. S A R A L 2 22
D
7. 1. Olayların anlatımı iç içe geçmiş bir anlatımdan oluşmak-
tadır.
II. Yazarın öykülerinde "gözlemci bakışı" kullanılırken diğe-
rinde "hâkim bakış açısı" kullanılmıştır.
III. Öyküye bir oyun havası vermiştir.
IV. Öykü, roman gibi olay anlatımları bir kurgudan ibaret
değil midir; sinema, tiyatro metinleri bu kurgulardan ibaret
değil midir?
V. Hayatın kendisi bir oyundur.
Numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
AI. cümle; yapısına göre girişik birleşik yapılı cümledir.
B) II. cümle; yapısına göre girişik birleşik yapılı bir fiil cümle-
sidir.
III. cümle; basit yapılı ve olumlu bir cümledir.
D) IV. cümle; yapısına göre (basit, öge dizilişine göre devrik
bir cümledir.
V. cümle; kurallı basit bir isim cümlesidir.
10. I.
IV
V.
N
gi
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
D 7. 1. Olayların anlatımı iç içe geçmiş bir anlatımdan oluşmak- tadır. II. Yazarın öykülerinde "gözlemci bakışı" kullanılırken diğe- rinde "hâkim bakış açısı" kullanılmıştır. III. Öyküye bir oyun havası vermiştir. IV. Öykü, roman gibi olay anlatımları bir kurgudan ibaret değil midir; sinema, tiyatro metinleri bu kurgulardan ibaret değil midir? V. Hayatın kendisi bir oyundur. Numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AI. cümle; yapısına göre girişik birleşik yapılı cümledir. B) II. cümle; yapısına göre girişik birleşik yapılı bir fiil cümle- sidir. III. cümle; basit yapılı ve olumlu bir cümledir. D) IV. cümle; yapısına göre (basit, öge dizilişine göre devrik bir cümledir. V. cümle; kurallı basit bir isim cümlesidir. 10. I. IV V. N gi
n
7.
Gazetecl: Sizi hem yazar olarak hem de
oyuncu olarak tanıyoruz. (1)
****
----
Sanatçı: Şunu da bunu da oynayayım gibi bir
düşüncem gelişmedi. Öyle düşüncelerle
yapacağınız meslek değil bizimki. O,
bulunduğunuz bölgedeki tiyatronun repertuvarı,
oradaki kadrolar, oradaki sanatçıların yaşları ile
ilgili. Oyunlar olduğu için kafanızda, öyle çok da
idealize ettiğiniz karakterleri oynamak gibi bir
lüksünüz oluşmuyor. Belki de oradan
kaynaklanıyor. Yoksa dünya literatüründe, hele
hele belli bir yaşa geldikten sonra oynamak
istediğimiz bir sürü rol çıkıyor tabi.
Gazeteci: (11)
Sanatçı: Ben bunu çok bir avantaj olarak
görüyorum. Bildiğimiz üzere, Türkiye'de
edebiyat Tanzimat'tan sonra büyük ölçüde
gazetelerle yaygınlık kazandı. Edebiyatın hayata
taşındığı yerdi gazete. Roman tefrikaları,
öyküler, şiirler yayımlanırdı gazetelerde.
Edebiyat sayfaları vardı. Bu, son yarım asırdır
unutuldu. Gazetede edebiyat yazıları yazan
benim gibi tiyatrocular, son temsilciler oluyoruz.
Selim İleri, Haydar Ergülen gibi yazarlar da
deneme yazıyorlar gazetelerde. Okur açısından
bakarsak bu, hayli zevkli bir durum aslında.
Deneme
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere
aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Sahnelenen oyunlar, oyuncuların
ruhunda derin izler bırakır mı?
(II) Gazetecilik riskli bir iş midir?
B) (1) Tiyatronun gelişmesi adına bugüne kadar
neler yaptınız?
(II) Deneme için en büyük risk nedir?
C) (I) Bugüne kadar özellikle rol almak
istediğiniz bir oyun ya da oynamak
istediğiniz bir karakter oldu mu?
eneme
(II) Gazetede deneme yazmak risk taşımaz mı?
D) (1) Tiyatrocu olmak size toplumda özel bir
konum kazandırıyor mu?
(II) Yazı yaşamına denemeyle başlamak bir risk
midir?
E) (1) Dünya çapında bir tiyatrocu olmak için
özel bir çaba harcıyor musunuz?
(II) Denemeler kitap hâlinde yayımlanmalı mı?
tonguç kampüs
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
n 7. Gazetecl: Sizi hem yazar olarak hem de oyuncu olarak tanıyoruz. (1) **** ---- Sanatçı: Şunu da bunu da oynayayım gibi bir düşüncem gelişmedi. Öyle düşüncelerle yapacağınız meslek değil bizimki. O, bulunduğunuz bölgedeki tiyatronun repertuvarı, oradaki kadrolar, oradaki sanatçıların yaşları ile ilgili. Oyunlar olduğu için kafanızda, öyle çok da idealize ettiğiniz karakterleri oynamak gibi bir lüksünüz oluşmuyor. Belki de oradan kaynaklanıyor. Yoksa dünya literatüründe, hele hele belli bir yaşa geldikten sonra oynamak istediğimiz bir sürü rol çıkıyor tabi. Gazeteci: (11) Sanatçı: Ben bunu çok bir avantaj olarak görüyorum. Bildiğimiz üzere, Türkiye'de edebiyat Tanzimat'tan sonra büyük ölçüde gazetelerle yaygınlık kazandı. Edebiyatın hayata taşındığı yerdi gazete. Roman tefrikaları, öyküler, şiirler yayımlanırdı gazetelerde. Edebiyat sayfaları vardı. Bu, son yarım asırdır unutuldu. Gazetede edebiyat yazıları yazan benim gibi tiyatrocular, son temsilciler oluyoruz. Selim İleri, Haydar Ergülen gibi yazarlar da deneme yazıyorlar gazetelerde. Okur açısından bakarsak bu, hayli zevkli bir durum aslında. Deneme Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Sahnelenen oyunlar, oyuncuların ruhunda derin izler bırakır mı? (II) Gazetecilik riskli bir iş midir? B) (1) Tiyatronun gelişmesi adına bugüne kadar neler yaptınız? (II) Deneme için en büyük risk nedir? C) (I) Bugüne kadar özellikle rol almak istediğiniz bir oyun ya da oynamak istediğiniz bir karakter oldu mu? eneme (II) Gazetede deneme yazmak risk taşımaz mı? D) (1) Tiyatrocu olmak size toplumda özel bir konum kazandırıyor mu? (II) Yazı yaşamına denemeyle başlamak bir risk midir? E) (1) Dünya çapında bir tiyatrocu olmak için özel bir çaba harcıyor musunuz? (II) Denemeler kitap hâlinde yayımlanmalı mı? tonguç kampüs
18. Tahir ile Zühre hikâyesinde, adlarından da anlaşılacağı
gibi, birbirini seven iki gencin başından geçen olaylar
anlatılır.
d
WYBA
1. Geçişli bir eylemdir.
H. Ek fiil almıştır.
III. Edilgen çatılıdır.
IV. Geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir.
Bu cümledeki altı çizili eylem için numaralanmış
değerlendirmelerden hangileri doğrudur?
A) Yalnız II
B) Yalnız III
D) III ve IV
E) II ve IV
C) ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
18. Tahir ile Zühre hikâyesinde, adlarından da anlaşılacağı gibi, birbirini seven iki gencin başından geçen olaylar anlatılır. d WYBA 1. Geçişli bir eylemdir. H. Ek fiil almıştır. III. Edilgen çatılıdır. IV. Geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir. Bu cümledeki altı çizili eylem için numaralanmış değerlendirmelerden hangileri doğrudur? A) Yalnız II B) Yalnız III D) III ve IV E) II ve IV C) ve III
<tığımızda
curulduğu
anın bazı
gini, bazı
ını düşü-
da neden
u soruyu
Avrupa
ile batı-
tığı yer-
zyıllarca
dolu'nun
cılık ve
klimi de
mlu bir-
enellikle
n yerle-
unması
dolu'da
Lidya
Kından
ptıkları
nado-
er-
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Yayıncılığı, ticari yayıncılık ve kültür yayıncılığı olarak
ikiye ayırırsak kültür yayıncısının ticari kaygı gibi bir
tutumu olmamalı. 1980'den bu yana piyasa kültürü
içindeyiz ve bu kültür, içinde popüler yazarlar ve ya-
yıncılar olan aktörler üretiyor. Kitapları çok satan bir
yazar ve yayınevi için kendileri hakkında eleştiri yapı-
lip yapılmaması önemli değil artık. Çünkü artık yayı-
nevlerinde en önemli pozisyonlar, satış ve pazarlama.
Hiçbir büyük yayınevinde editörler en önemli çalışan-
lar değil maalesef. Eleştiriye kimin ihtiyacı var? Editö-
rün. Yazar ve okurdan sonra, eleştiriye en çok ihtiyacı
olan editördür. Eleştiri, bu kitap iyi ya da kötü demek
değildir fakat maalesef sadece kısa tanıtımlarla eleştiri
yapıldığı sanılıyor. Eleştiri, yazınsal bir metnin orta-
ya koyduğu dünyanın karşısına onunla aynı düzeyde
başka bir dünya koymaktır. Metinden bağımsız olarak
okunan bir metindir eleştiri. Eleştiri de yazınsal bir tür-
dür" ama bunu söyleyebilmek için o niteliğe ulaştırmak
gerekir eleştiriyi.
37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen
durumlardan birisi değildir?
A) Eleştirinin ülkemizde sanatçılar tarafından bağım-
Sız bir tür olarak değerlendirilmesi
B) Eleştirinin yanlış biçimde yapılması ve algılanması
C) Yayınevlerinin kitaplara ve yazarlara olan bakış
açısı
(D) Çok satma kaygısının nitelikli olmanın önüne
geçmesi
E) Editörlerin hak ettiği ilgiyi görememeleri
38. Bu parçadaki altı çizili cümle eleştirinin hangi
yönünü ortaya koymaktadır?
A) Birden fazla özelliği içinde barındırması
B) Kendine özgü özellikleri olan bir tür olması
Sanıldığı kadar kolay bir iş olmaması
D) Nesnel bir biçimde yapılması gerektiği
E) Oturmuş ve değişmez kuralarının olması
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
<tığımızda curulduğu anın bazı gini, bazı ını düşü- da neden u soruyu Avrupa ile batı- tığı yer- zyıllarca dolu'nun cılık ve klimi de mlu bir- enellikle n yerle- unması dolu'da Lidya Kından ptıkları nado- er- 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yayıncılığı, ticari yayıncılık ve kültür yayıncılığı olarak ikiye ayırırsak kültür yayıncısının ticari kaygı gibi bir tutumu olmamalı. 1980'den bu yana piyasa kültürü içindeyiz ve bu kültür, içinde popüler yazarlar ve ya- yıncılar olan aktörler üretiyor. Kitapları çok satan bir yazar ve yayınevi için kendileri hakkında eleştiri yapı- lip yapılmaması önemli değil artık. Çünkü artık yayı- nevlerinde en önemli pozisyonlar, satış ve pazarlama. Hiçbir büyük yayınevinde editörler en önemli çalışan- lar değil maalesef. Eleştiriye kimin ihtiyacı var? Editö- rün. Yazar ve okurdan sonra, eleştiriye en çok ihtiyacı olan editördür. Eleştiri, bu kitap iyi ya da kötü demek değildir fakat maalesef sadece kısa tanıtımlarla eleştiri yapıldığı sanılıyor. Eleştiri, yazınsal bir metnin orta- ya koyduğu dünyanın karşısına onunla aynı düzeyde başka bir dünya koymaktır. Metinden bağımsız olarak okunan bir metindir eleştiri. Eleştiri de yazınsal bir tür- dür" ama bunu söyleyebilmek için o niteliğe ulaştırmak gerekir eleştiriyi. 37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen durumlardan birisi değildir? A) Eleştirinin ülkemizde sanatçılar tarafından bağım- Sız bir tür olarak değerlendirilmesi B) Eleştirinin yanlış biçimde yapılması ve algılanması C) Yayınevlerinin kitaplara ve yazarlara olan bakış açısı (D) Çok satma kaygısının nitelikli olmanın önüne geçmesi E) Editörlerin hak ettiği ilgiyi görememeleri 38. Bu parçadaki altı çizili cümle eleştirinin hangi yönünü ortaya koymaktadır? A) Birden fazla özelliği içinde barındırması B) Kendine özgü özellikleri olan bir tür olması Sanıldığı kadar kolay bir iş olmaması D) Nesnel bir biçimde yapılması gerektiği E) Oturmuş ve değişmez kuralarının olması
inin
1
ini
il
lu
7
16 Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın
altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne
karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları
söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz
siz de.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
Söylenemez?
A Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı
bulunmaktadır.
4
B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük
zamiri vardır.
f
C) Tamlayanı belgisiz adıl olan ad takımına yer verilmiştir.
D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı
Sözcük kullanılmıştır.
E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır.
+
UcDört
Bes
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
inin 1 ini il lu 7 16 Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi Söylenemez? A Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. 4 B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. f C) Tamlayanı belgisiz adıl olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı Sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır. + UcDört Bes Diğer sayfaya geçiniz.