Paragrafta Yapı Soruları

aha iyi an- ski isimle- önce oku- di nereye kendin- kur nez- azar için üçlü bir iğini bi- deki iz- sidir? eme -. İyi azı bul Bu destan binlerce yıl boyunca kültürel doruk noktası ola- rak görüldü. II. Dante'den James Joyce'a ve Margaret Attwood'a birçok yazar, Odysseia Destanı'ndan ilham aldı. III. Yapmak istediği yeni veya muhteşem bir şey keşfetmek değil, 10 yıl süren bir savaşın ardından evine dönmekti. İnsanlığın yarattığı gelmiş geçmiş en iyi hikâye niteleme- sini hak ettiği düşünülen eserlerin başında Homeros'un Odysseia Destanı geliyor. 11, V. Oysa kahramanı Odysseus, destanda adı geçen çok sayıda tanrının ve canavarın arasında sıradan bir şey başarmaya çalışıyordu. VI. Yunan destanlarına özgü altılı dizelerden ve toplam 12 bin misradan oluşan destanda, kurnaz kahraman Odysseus'un Troya Savaşı sonrasındaki maceralarına tanık oluyoruz. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- düncü olur? A) I B) II IVA 12. Yıllar önce bir C) HI D) IV VA V-10 E) V

zat kendisi- -taran; akil- dir. ler, başlıca ce ve ifade anizm" gibi leştirmeyi şlerdir. eye değil, ir bütün değiştir- re v ma so- irli, ça- yapa- r hata izden olarak olma- ka- latır. <tan Böy- cir. er- an in 273 konusu olan büyük şairlerin gürlerinin sadeleştinimesiyse bun bin hakkının verildiği de oluyor. Ama soz da bazı çalışma asla heves edilmemelidir. Çünkü şiirin ruhu olan şaire özgü dile dokunulduğu zaman, şiirin bedeni görünürde yerinde kalmış ol sa bile ruhu ölür. Şiir, kelimelerden ibaret bir söz yiğinina döner. Bunun yerine orijinal metinle birlikte, sayfalanın sonuna birtakım açıklamalar yapılabilir ya da anlaşılmayan kelime ve tamlamalar için kitaplanın sonuna küçük bir sözlük eklenebilir. Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Şair ve Şiir Dill B) Şiir Dilinin Sürekliliği C) Biirlerin Sadeleştirilmesi D) Dilimizdekt-Değişimler E) Şairler Saygı Duymak 46 n 12 8. Bilindiği kadarıyla ilk kentler Neolitik Dönem'de kurulmuştur. İlk kentsel yerleşmeler Mezopotamya'dan MÖ 3500, Misir'da MO 3000, Çin ve Hindistan'da MO 2500'de görüldü. Arkeolojik bul- gular, ekolojik açıdan uygun yerlerde, büyük nehirlerin geçti- ği verimli ovalarda kent niteliğinde yüksek nüfuslu yerleşimle- rin varlığını göstermektedir. Bu dönemde insanlar hayvanları evcilleştirmişler, ziraatla uğraşmaya başlamışlardır. MÖ 4000- 6000'li yıllara ait kara saban, tekerlekli kağnı, yelkenli gemi, su- lama kanalları, tahıl ürünleri vb. bulunması, bu dönemde kentsel yaşamın varlığına ilişkin işaretler olarak kabul edilmektedir. Ta- rihte ilk kentlerin uygun koşulların bulunduğu Mezopotamya'da Mısır'ın Nil Vadi , Hindistan'ın İndus Vadisi'nde, Çin'de Sa- ri Nehir kenarında kurulması şaşırtıcı değildir. Verimli üretim so- nunda tarım ürünlerinin biriktirilmesi ve fazlasının takas edilmesi için bir komuta merkezi işlevini gören kentler gelişmiştir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) İlk yerleşimlerin belli bölgelerde çıkması uygar toplumla- un ortaya çıkışını geciktirmiştir. B) Ziraatla uğraşmak ilkel toplumların yerleşik hayata geç- mesini zorunlu kılmıştır. C) Tarihin önceli üç devletinde şehirleşmenin ilk örnekle- ri görülmüştür. D) Tarih öncesi dönemlerde yerleşim yerlerinin varlığı tarihe kaynaklık etmektedir. Su kenarlarının şehirleşmenin ilk oluşumlarına ev sahipli- ği yapmasında haklı gerekçeler vardır. Bölüm 6

14. I. Yeni bir araştırmada, kriptobentik resif balıkları olarak adlandırılan bir türün canlı çeşitliliğini besleyen ana kaynak olduğu yönünde bulgular elde edildi. II. Mercan resiflerinin besince fakir sularda Bulunmalarına rağmen zengin bir balık çeşitliliğini nası destekleyebildiği, uzun zamandır bilim insanlarının kafasını kurcalayan bir soruydu. II Coğunlukla dipte yaşayan bu balık türlerinin, mercan resiflerinde besh olarak tüketilen balk IV Knotobentik resif balıklarının yoğun olarak tüketilmelerine rağmen yok olmamatan, hızl yaşam döngüleri sayesinde populasyon kişi, sürekli yenilemelerinden ka, Poplan V. Bu yüzden araştırmacılar; kriptobentik resif balıklarının, çeşitli çevre sonları sebebiyle tehlike altında olan merah resifleri için kalıcı bir besin kaynağı oluşturmasını umuyor. B) INDIV C) Il ile IV miktarının yaklaşık %30)nı karşıladıkları C • A) lile ll D) III ile V ákları ÖSY E) IV ile V hiçbir kişi, kur

bak- gibi se- 11. Aşağıdaki dizelerden hangisi ayraç içindeki açıkla mayla örtüşmemektedir? gif A) hiç kimse tanımıyordu kimdiler gece garın saati bela çiçeği (Birleşik zamanlı eyleme yer verilmiştir.) B) şimdiden bir yalnızlık içindeydiler karanlık gelmişi geleceği (Yüklem, ek eylem almış isim görevinde bir sözcük tür.) ersevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşamüstü ansızın yorulur kortu-lu(Geniş zamanta çekimlenmiş türemiş yapılı eyleme curyer verilmiştir.) D) ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun (Çekimli eyleme yer verilmemiştir.) 14. E) kimi sevsem sensin, hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor (Haber ve dilek kipiyle çekimlenmiş eylemler vardır.)

Deneme Sınavı -6 35. Bir edebiyat eseri, süsten arınırsa okuyanın huyla bu- luşabilir. Ben romanı yazıp bitirdikten sonra, "Burada artistlik yapmışım." dediğim her yeri romandan çıkardım. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan ba- kış açısıyla yazılmamıştır? A) Ali-nihayet uyandı. Anasını kucakladı. Her sabah yap- tığı gibi yorganı kafasına büsbütün çekti. Yataktan bir hamlede fırlayan oğluyla beraber tekrar yatağa düş- tükleri zaman bir genç kız kahkahasıyla gülen kadın mesut sayılabilirdi. B) Hey büyük Allahım! Şu taşlara bak. Yıkadın pırıl pırıl. Sa yeşile boyanmış demirlere bak! Mis gibi boya ve yağmur kokuyor. Şu çimenler... Şu bulutlara, şu kara kara bulutlara bak! C) Geçmiş günlerin tozlu ve puslu izlerinden arta kalan bir yitigi; bana, kendime ait bir parçayı bulmak için kendimi umarsızca vurmuştum kayıp ve kasvetli bir kentin pürüzlü, bir labirenti andıran sonsuz kesişmeli sokaklarına. D) İstanbul'un baharı güzeldir. Hele yazlıklarda, hele Çiftehavuzlar'da baharın tadına doyum olmaz. Dün- yanın en güzel denizinden esen tatlı bir rüzgâr, bu bahçeleri dolaşır. Bahçelerde bir gölge ve işık, bir renk ve ahenk cümbüşü vardır. E) İhtiyar, kurt ölüsünü kuyruğundan sürüyerek iki kat iterlemeye başladı. Ötekiler peşine düştüler. Çalıların, -kayalıkların arasına saklanarak tırnaklarıyla tutunup dik yamaçları çıkarak kaçıyorlardı. Bu, tam iki saat böyle sürdü. +

18. (1) Kitap okumak, zengin bir kelime hazinesiyle düşü- nüp ifade edebilmenin olmazsa olmaz kurallarındandır. (II) Hâl böyleyken şairlerin kitapla haşır neşir olma ihti- yacı da pek yabana atılacak türden değildir. (III) Allah vergisi bir yeteneğe sahip olmak, iyi şairliğin vazgeçil- mezi olabilir ama iyi ve etkili şiir söylemenin bir yanı da iyi okumaya dayanmaktadır. (IV) Öyle ki birçok şairin sadece şiirlerine bakarak hangi kitaplarla arkadaşlık ettikleri kolayca anlaşılabilir. (V) Bu durum, divan şairleri için de geçerlidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle özne ve yüklemden oluşmuştur. B) II. cümle olumsuz bir isim cümlesidir. C) I. cümlede "ama" bağlacı cümleleri bağlamıştır. D) IV. cümlede yan cümlecik nesne görevindedir. E) V. cümle yapı bakımından basit bir isim cümledir.

25.insan çocukluğunda sevdiği bir şeyi daha sonrala- rı da sevebilir. (1) İnsan hayatındaki en sürekli sev- gi, çocukluk çağında gerçekten, derinliğine duyulan, yaşanan sevgidir. (II) Öteden beri sanıldığının aksi- ne, çocukluk çağına ait hiçbir şey çocukça değildir. (III) Değildir çünkü çocukça sayılan ve sanılan her şey, insan yaşadığı sürece bir şey olmakta, bir şey olarak etkilerini duyurmakta devam eder. (IV) Ge- ri kalmış ülkelerde insanlar sevgi ve saygı unsurla- rını pek de önemsemiyorlar. (V) Zaten insanın yaş- landıkça, olgunlaştıkça çocukluğuna dönmesi onun ne kadar önemli olduğunun kanıtıdır. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden han- gisi anlatım akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

? anan n önce erlerini (I) Ne var ki, insanlar birbirine biyolojik özelliklerinden başka şeyler de geçirirler. (II) Bunların başında kültür gelir. (III) Kültür insan aklının deneylerinin durmadan gelişen, yenilenen bir ürünü, durmadan ateş alan, başka ateşleri yakan atılımlarıdır. (IV) Bazen geçmişin binlerce yıl derinliğinde kalan bir ölümlü, dirilir, gelir, yaşadığımız toplumda güncelleşir. (V) Bazen Sokrates'i görürüz aramızda, bize günümüzün gerçeğini aydınlatan bir ışık tutar. (VI) Eşsiz yürekliliği, cana yakın bilgeliği ve baldıran zehrini bir bardak saf su içer gibi yudumlaması ile... 10. Yukarıdaki paragraf iki parçaya bölünürse, ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

biz de n rinda i bütün 1." açı sam ar ya da Lit edersiniz? ne sizce 22. Truva Atı, bilindiği gibi Akha Kralı Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. O sırada Troyalılarla savaşları yaklaşık 10 yıldır sürmekte olduğundan askerler bıkkın ve yorgundur. Odysseys un aklına bu tahtadan atı yapma fikri gelir, hemen bir plan yapıp uygulamaya geçerler. (1) Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenmiş, diğerleri denize açılıp gemilerini, Bozcaada'nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir yere gizlemişlerdir. (2) Akhalıların çekildiğini gören Troyalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Atın yanındaki Sinon ismindeki Akhalı asker, onlara Akhalıların barışmak istediklerine ve atı bu nedenle bıraktıklarına dair inandırıcı bir hikâye anlatır. (3) 1. Akhalı askerin sözlerine inanan ve barışmak isteyen Truvalılar, tahta atı içeri alırlar. II. Planın yürümesi için, görevi tahta atin Truva'nın surlarından içeri girmesini sağlamak olan Akhalı bir askeri atın yanında bırakımışlardır. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2, 3 olarak gösterilen yerlere I, II ve III numaralı yargılardan hangileri getirilmelidir? A) III. Akhalılar savaştan çekiliyor gibi görünüp geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. B) E) 1 L || || III ||| 2 t 1 ||| H 3 1 1 || 23. B12 vitan sürdürme oluşumu düzenler alınmadı sorunlar geri dön oluşabili seviyele ve yorg M. Bu par aşağıd 380 6 & E B A) vüc asi B1 B) bu ko ala m D) B E) d V

(I) Ne var ki, insanlar birbirine biyolojik özelliklerinden başka şeyler de geçirirler. (II) Bunların başında kültür gelir. (III) Kültür insan aklının deneylerinin durmadan gelişen, yenilenen bir ürünü, durmadan ateş alan, başka ateşleri yakan atılımlarıdır. (IV) Bazen geçmişin binlerce yıl derinliğinde kalan bir ölümlü, dirilir, gelir, yaşadığımız toplumda güncelleşir. (V) Bazen Sokrates'i görürüz aramızda, bize günümüzün gerçeğini aydınlatan bir ışık tutar. (VI) Eşsiz yürekliliği, cana yakın bilgeliği ve baldıran zehrini bir bardak saf su içer gibi yudumlaması ile... 10. Yukarıdaki paragraf iki parçaya bölünürse, ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

A 9. Sınıf Deneme Sınavı 04 1. 1. Bu testte Türk Dili ve Edebiyatı alanına ait 30 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmın Sizce edebiyat nedir, sınırları nasıl, neye göre belirlenir? edebiyatın Kesin bir tanım yapamam ya da sınır koyamam edebiyat için. Çünkü o, hayatın ta kendisidir; hayattaki güzellikler, olumsuz yönler, trajik olaylar ya da çok komik anılar... Yani aklınıza gelebilecek her şey e içinde harmanlanır, birbirinden ayrılamayacak kadar karışır. Bu yüzden ona kesin bir sınır çizemem. Ama size edebiyatın bir sırrını verebilirim: Tüm bu karmaşanın asıl tadı içeriğindeki zenginlikten; müzik, minyatür, resim, plastik sanatlar gibi çeşitli disiplinlerden gelir. Bu küçük eklentiler, yemeğe atılan bir çimdik tuz gibidir; bunlar eserin asıl tadını, asıl rengini oluşturur. Bu parçadaki sanatçının, TÜRK DİLİ VE EDE 1. Edebiyat, gerçek hayattan bağımsız ilerleyen, ser- best bir alandır. II. Bir eserin çeşitli sanat dalları ile beslenmesi, ver- mek istediği mesajın etkisini ve edebî değerini Saco azaltacaktır. III. Yazar, eserinin yavan ve tekdüze olmasını istemi- yorsa onu desteklemeli, içeriğini zenginleştirmeli- dir. IV. Edebiyat bir ağacın gövdesi, farklı sanat dalları ise onu süsleyen çiçekler gibidir. ifadelerinden hangilerini söylemesi beklenemez? A) Yalnız I B Yalnız III D) Il ye IV E) III ve IV ve 3

8. (1) Kuzey Amerika kökenli, Asteraceae familyasından otsu bir bitki olan ekinezya, birçok yerde kullanılmaktadır. (II) Ülkemizde ise bu bitki ekinezya, erguvani, kirpibaşı, kirpi otu, ince yapraklı eflatun koza çiçeği, samson kökü olarak adlandırır. (III) Ekinezya çok yönlü bir kullanım alanına sahiptir. (IV) Ekinezyanın sığır ve atların yemlerine ilave olarak verildiğinde iştah açıcı ve büyümeye yardımcı ol- duğu bildirilmiştir. (V) Amerika Birleşik Devletleri'nde ge- nellikle diyet için kullanılan ekinezya bitkisi, Almanya'da ise ilaç olarak lisanslanmış ve eczanelerde satılır durum- dadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III 10. O yıl da ğup ba bir ça D) IV E) V ufak lutlar laya ce kall Bu m A dakika C

çler) - Bağlaçlar - Ünlemler 2. Modül Test 37 evinde bir- Gide'i oku- kararı uy- ayınca dü- i azaldı. onun dü- li aşağıda- pekiştirme e olumsuz- ma" bağla- 6. Ey sen ki durmadan ağlarsın Döversin dizini Gel söyle bakalım ne yaptın Ne ettin gençliğini Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? LA) Unlem B) Soru zamiri Lo Zarf D Bağlaç VE Edat

TYT TÜRKÇE TESTİ 26. Gazeteci: Yazar: töder Kitap okumaya yönlendiriyor olması güzel değil mi? Çalıku- şu mesela... Kardeşimle izlemeye başladık. "Kitabı çok daha güzel." dedim diye gitti, aldı ve okudu. "Haklıymışsın." dedi. Gazeteci: Yazar: Ailede yazmak geleneği eski. Annem, babam, amcalarım hep yazar insanlardı. Belki onlara özenerek başladım. Sonra öğrencilik yıllarımda denemeler, yarışmalar... 11 yıl köşe ya- zarlığı da yaptım. Yazı yazmak benim için hayal demek. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A). Kitapların televizyon dizilerine uyarlanması hakkında ne düşünüyorsunuz? II. Yazarlık maceranız nasıl başladı? B) I. Uyarlama konusunda sinema mi daha başarılı, tele- vizyon mu? II. Yazarlık aileden mi geliyor? C) I. Kitabın televizyondaki içerikten daha iyi mi olduğunu düşünüyorsunuz? II. Aileniz yazarlık serüveninizi nasıl etkiledi? D) I. Televizyon ve sinema içeriklerinin iyi olduğunu düşü- nüyor musunuz? II. Yazar olmaya nasıl karar verdiniz? Edebi eserlerin sinema ve televizyona uyarlanmasın doğru buluyor musunuz? II. Yazmak bir aile geleneği midir sizde? E) 27. 1 1 1 1

hangisin- ülüyordu. üzülmüştü. süzdü. aş süzüldü. meden içeri versite Adayı Yayınları 18. Karlı Karst Dağları'nın arasında yer alan Avusturya'da- ki Yeşil Göl, sadece bir metre derinliğindedir ve dünya- Bulun nın en sığ gölleri arasındadır. üstünlar Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? Si-dir. A) Üstünlük belirteci B) Sifat yapan-ki eki C) Ek eylem D) Zarf-fiil E) Bulunma durumu eki - de, -dq doho, en

si ve en nletme ifade 7 farklı ine bi- ze- az S- na Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlamca kesinlik söz konusudur? BII DIN ||| E) V 7.(1) "Aşırı bilgi yüklemesi" kavramını anlamak için yazar Alvin Toffler'in 1970'te yazdığı Gelecek Korkusu - Şok adlı kitaba bakmak gerekir. (II) Burada yazar "geleceğin erken gelmesinin yol açtığı baş döndürücü yönelim bo- zukluğunun yarının en önemli hastalığı olacağına" dikkat all çekiyordu. (III) Toffler'in 1970'lerde altı milyon adet sa- tarak uluslararası ün kazanmış bu eseri belli ki dönemin bir kaygısına parmak basmıştı. (IV) Beden, aşırı çevre- sel uyarı altında çöker. (V) Aşırı yükleme durumunda zi- hin ve karar alma süreçleri de intizamsız davranmaya başlar. (VI) Ayrıca aşırı bilgi yüklemesi her kuşağın so- runu gibi görünüyor. IV ve V Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve III B) I ve V SAGHELA –:C) Il ve VI E) V ve VI V Diğer sayfaya geçiniz.