Paragrafta Yapı Soruları

ELİT KARMA 7. A • Vücuttaki su kaybı; sıcağa uzun süre maruz kalma, uzun süreli ishal, aşırı egzersiz gibi con nedenlere bağlı olarak gelişebiliyor. ● İnsanda su kaybı; baş ağrısı, güçsüzlük, bazen halüsinasyona varan belirtilerle kendini gösterir. Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edilenleri anlamca doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) İnsanda baş ağrısı, güçsüzlük, bazen de halüsinasyon görme gibi belirtilerle ortaya çıkan su kaybının oluşumunda uzun süre sıcakta kalma, uzun süre ishal olma, aşırı egzersiz gibi nedenler etkilidir... B) Sıcağa uzun süre maruz kalan, uzun süreli ishal olan, aşırı egzersiz yapan kişilerde daha çok görülen su kaybı; baş ağrısı, güçsüzlük, bazen halüsinasyona varan belirtilere neden olur. C) İnsanda ilk etapta baş ağrısı, güçsüzlük, daha ileri aşamada halüsinasyona neden olan su kaybı; sıcağa uzun süre maruz kalma, uzun süreli ishal, aşırı egzersiz gibi nedenlerle oluşur. D) Sıcağa uzun süre maruz kalma, uzun süreli ishal, aşırı egzersiz gibi nedenlerin yol açtığı sağlık sorunları; insanda su kaybı, baş ağrısı, güçsüzlük, bazen halüsinasyona neden olabilmektedir. E) Su kaybı, baş ağrısı, güçsüzlük, ishal, bazen halüsinasyona varan belirtilere neden olduğu için sıcağa uzun süre maruz kalma, aşırı egzersiz gibi durumlardan kaçınmak gerekir.

TYT Deneme Sınavı 05 B 19. Ekokiyim; insan ve doğa arasındaki yabancılaşma, metabolik yarılma ve metalaştırılmanın ürünü olarak ortaya çıkar. Insan ve doğa arasındaki farklılığın sürekli ve yeniden üretilmesi ile doğanın topyekûn kullanılabilecek bir kaynak olarak görülmesi ve bu kaynağa ulaşmak için doğada her türlü değişikliğin planlı ve sistematik olarak uygulanabilirliğinin evrensel bir duruma dönüşmesinin sonucudur. Başka bir deyişle ekokiyim; insanın doğaya müdahale sınırlarının aşıldığı, doğaya açtığı savaşın sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu savaşın doğada sebep olduğu ve geri dönülemez boyutlara yaklaşan yıkımın küreselleşme ile tüm gezegene yayılması ve sadece insanın değil gezegenin de varlığını tehdit eder boyutlara ulaşması durumudur. Ekokiyim, doğal afetler dışında kalan bilinçli eylemi ifade eder ve bilinçli eylem insanın türsel özelliğidir. ---- İnsanların sorumluluklarını dışsallaştırması, insan-doğa arasındaki metabolik yarılma yanında toplumsal metabolizmanın da onulmaz yaralar almasına sebep olacağından bu sorumluluğun uluslararası yapılarca denetlenerek yaptırımlar uygulanması gerekmektedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Ahsan; yaşam piramidinin en gelişmiş melekelere sahip, düşünen biricik üyesidir BBu nedenle ekokyım, son zamanlarda sosyoloji ve psikolojinin araştırma alanlarına dâhil olmuştur 20. Ge as tac go m tc y V C) Dolayısıyla ekokıyım, bizatihi insanın sebep olduğu bir durumdur Insan, yaşamın doğal döngüsünde vahşiliğiyle en yırtıcı hayvanların bile önünde yer alan bir canlıdır E) Hâliyle eylemlerimizi, bizden sonraki kuşakları da etkileyeceğini unutmaksızın gerçekleştirmeliyiz Kafa Dengi

MATIK olabileceği getirilmiş- enir: "Hata- ereği gibi ar eder.' ildiği sü- sında bir niza bile olsun!" ? Kötü üşme- elerle işti- dür. -ük 1- A A A 24. Zuni halkı Amerika'da yaşayan, kökleri çok eskilere dayanan yerli halklardan biri. Tam olarak ne zaman ve nerede yaşamaya başladıkları, Amerika'da ilk yapılaş- malarını nerede gerçekleştirdikleri bilinmiyor. Ispanyol istilacılarla ilk olarak 1539 da karşı karşıya geldiklerin- de varlıkları, Batılı kaynaklar tarafından not düşülüyor Kendilerini etten insan olarak adlandıran verli halk, ko- lonici güçlere ilk zamanlarda başarılı bir şekilde dirense de rüzgar 1692'de destek birliklerin gelmesiyle tersine döndü ve Avrupalı koloniciler tarafından bozguna uğ- ratıldılar. Koloniciler, güçlü Zuni kültürünü bir fantezi malzemesi olarak bugünlere kadar değiştirmeden sak- ladılar. Bu nedenledin ki günümüzde Amerikan yerlisi deyince ilk beliren imgelerin çoğu Zuni halkının kültü- rüne aittir. Bu parçada Zuni halkıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Hâlihazırda nerede yaşadıklarına (B) Yaşadıkları bölgedeki diğer yerli halklarla ilişkilerine Kültürlerinin günümüze kadar ulaşmasının nedenine D) Haklarında ilk bilgilerin ne zaman kaydedildiğine E) İspanyol yayılmacılarla ilk kez ne zaman karşılaştık- larına 1539

nılması sert ol- ammül yı bil- naredi ycılı- aşa- üsün men ğa A 1 A Düşkaçıran adlı öykü kitabında aynı karakter bir öyküde başkahramanken başka bir öyküde yardımcı karakter- dir. Bu durum bir yönüyle hayatın sıradanlığına yukarı- dan bir çift göz gibi bakmamızı sağlarken diğer yönüyle içinde rol alarak onu fazla önemsediğimizi hatırlatır bize Böylece kendi yalnızlığımıza ve isyanımıza da tanık olu ruz. Öyküler okura hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gerçe- ğini hatırlatır. Bir söz, bir müzik, bir ses kendi başına öykü olabilir Tıpkı duyduğumuz tanıdık bir parfüm ko- kusunun bizi yıllar öncesine götürmesi gibi. Kısa cüm- lelerle derin anlamlar yaratan yazar; hayvan sevgisini, doğayı, şehir insanının karmaşık dünyasını, kaçma iste- ğini, zihnin derinlerine inerek bilinçaltını, kısacası insana dair en doğal duygu ve düşünceleri farklı üslup ve yalın bir dille anlatır. 1 A Bu parçadan "Düşkaçıran" adlı öykü kitabıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Hayatı anlaması için okuyucuyu kendi gerçeği ile yüzleştirdiğine B) Neredeyse her şeyin bir öykünün konusu olabilece- ğini düşündürdüğüne C) İnsanın yaşamı fazla ciddiye aldığını anımsattığına D) Öykülerinin kahramanları bakımından ortaklık taşıdı- ğına E) Hayatı, olanca karmaşıklığına rağmen durağan bi- gimde aktardığına

14. Yapısalcı yaklaşımın edel Terini irdelediği Yapısalcı yaklaşımın edebiyat eserini oluşturan yaratıcı sü- reçleri şekillendirdiği Sanatçı kimliğini taşıyan her şairin sanatın diğer dal- ları ile de yakın ilişki içinde olduğu, şiir dışında nesir türlerinden birkaçında da eserler verdiği görülür. Türk edebiyatında birçok edebî türde eser veren sanatçıların yanı sıra sadece bir türde veya ağırlıklı olarak belli bir türde eser veren sanatçılar da gelip geçmiştir. Aslında şairlerin ve yazarların bu tutumlarının altında yazma yetenekleri yatmaktadır. II. Ahmet Hamdi Tanpınar şair, hikâyeci, romancı, dene- yönlü özellikleri bariz bir şekilde yansıtan sanatçılardan meci, eleştirmen, akademisyen kimlikleriyle bu çok yalnızca biridir. Hem şiir hem roman hem öykü hem ti- yatro sahasında farklı temalarda eserler vermiştir. Numaralanmış II. parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 1. Acümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. 1. cümlede anlatılanların neden olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. cümledeki olgunun, yazarları neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. Ankara Yayıncılık 1. cümlede belirtilen olgu edebiyat sahası içinde örnek- Tenmektedir. Ecümlede değinilen düşüncenin psikolojik bağlamda nasıl gerçekleştiği gösterilmektedir. 16. E

15. (1) Şiir kelimelerin, müzik seslerin yeryüzünden gök- yüzüne yükselmesidir. (II) Yeryüzü ile gökyüzünün kucaklaştığı yerde, misralar ve nağmeleri bir yakarışa dönüşür (III) Müzik şiire, şiir müziğe dönüştüğü ölçü- de insanlar hayatın ritminin bilincine varırlar. (IV) Sanat, kuşların ötüşünde ya da kıyıda dalgaların geliş ve gidiş- lerinde büyük uyum ve düzeni yakalamadaki başarısıyla kusursuzluk kazanır. (V) Bu bilince ulaşmakta müzikle şiirin bir bütün oluşturacak kadar birbirine dönüşmesi önemlidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? x A) I B) tl C) III D) IV E) V

A A Abdülhak Şinasi Hisar'a ün kazandıran eser, Fahim Bey ve Biz'dir. "Anı-biyografi" karması bir teknikle yazılan kitap, emekli bir dış işleri memurunun -Ahmet Fahim Bey'in- garip tutkularla dolu yaşamını betimler. Fahim Bey ve Biz; 1940'lı yılların Ankara'sında, aydınların dün- yasıyla öylesine bütünleşmişti ki kitabı okuyan herkes, öykünün kahramanları delişmen İstanbul beyefendisi Ahmet Fahim Bey ve eşi Saffet Hanım'la sanki bir arada yaşıyordu. A) Sifat-fiil C) Zarf-fiil Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur? A B) Türemiş isim D) Belgisiz zamir E) Birleşik isim 15.

"Belki de hayatı 'hack'lemek için kısa yollar bulmaya bu kadar çalışmamalısınız çünkü en iyi şeyler zordur. Yolculu- ğa yatırım yapın." Bu sözlerin sahibi Rich Roll, 40 yaşında ve Men's Health dergisi tarafından dünyanın en fit 25 er- keğinden biri seçilmiş vegan bir atlet. Aynı zamanda çok satan kitaplar yazan Roll, bu unvanı 40 yaşında kazanmış ancak işin tek ilginç yanı bu değil. Çünkü Roll, 40 yaşında muhteşem bir fiziğe erişmeden önce alkolizm ve obeziteyle boğuşmuş. 20'li yaşlarda başarılı bir yüzücüyken alkolizme yakalanmış, daha sonra bundan kurtulmaya çalışırken ken- dini sağlıksız beslenen ve obeziteyle boğuşan biri olarak bulmuş. Hayat onu birkaç kez zor dönüm noktalarına götür- müş ama kendi ifadeleriyle o bunları asla kısa yollarla geç- memiş. Roll'a göre kısa yollar bulma umuduyla hayatımızı sonuçlara odaklı yaşamaya başladık. Bu, bir marangozun kullanacağı testere ve tahtalara odaklanıp ortaya çıkaraca- ğı güzel bir mobilyayı yapma sürecini unutması gibi bir şey. Anlamlı bir hayatın sadece sonuçlardan ibaret olmadığının altını çizen Roll, hayatı anlamlı kılan şeyin yolculuğun ken- disi olduğunu belirtiyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Tanık gösterme B) Karşılaştırma C) Devrik cümlelerden yararlanma D) Playların oluş sırasını gözetme Sayısal verilerden yararlanma

-kli e modern ıkmıştır. et Gerçek ylı olarak eleneksel eşitli SÖZCÜK YAPISI 3. ilim, insanlığı ele alan coğrafyayı ve mikro dünyayı sadece binde bir oranında öğrenmiştir; bu ise bilgisizliğimizin karanlığı içinde küçücük bir ışık demeti olmuştur. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği vardır? A) Kişisel görüş anlamı katan eşitlik eki B) Çıkma anlamı katan durum eki Türetilirken ünlü kaybına uğramış sözcük D) Fiilden isim yapım eki E) İsimden fiil yapım eki

n ni 1 Quzm 41. Şiir yayımlamak, her ay dergilerde görün- mek, fazla ilgilendirmez onları; onlar için asıl önemli olan şiir yazmaktır. II. Kimisi de yıllarca orada, öylece sürdürür yaşamını. III. Zamanla kimisi yüzeye çıkar bunların, kimi derinlerde kaybolur gider. IV. Şairlerin kendi seçimidir bu çünkü isteseler yüzeye çıkabilirler ama onlar dipte dolaşmayı yeğler. V. Her şiir hareketinin yüzeye vurmuş şairlerinin dışında bir de dip sularında gezinen şairleri vardır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

yı- r. 13. Kalp hastalıklarına taze meyve ve sebzeyle beslenen kişilerde daha seyrek rastlanıyor. Meyve ve sebzelerin çeşitli işlemlere tabi tutulup ekstre haline getirilmesi ya da hap haline getirilmesiyle umulan fayda ise sanıldığı kadar yüksek değil, Hatta sağlığımıza sağlık katmak için rafları dolduran kızılcık kapsülleri, C vitamini, üzüm çekirdeği eks- tresi, yüksek yoğunlukta E vitamini gibi bu antiok- sidan maddelerin efsane olduğuna dair çok sayıda araştırma yapıldı ve vitamin ya da mineral desteği almanın kalp hastalıklarını önlemede hiçbir etkisi- nin olmadığı anlaşıldı. 10 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada 5000 kişiye multivitamin hapları, diğer 5000 kişiye de plasebo (ilaç görünümlü fakat hiçbir etkisi olmayan haplar) verildi. Araştırma sonuçları multivitamin alan grupla plasebo alan grup arasın- da hastalıklara yakalanma riski ya da hastalanma açısından bir fark olmadığı görüldü. Bu parçada sözü edilen araştırmada, deneklerin yarısına vitamin verilirken diğer yarısına plasebo verilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Daha önce denenmemiş bir araştırma yöntemi olması B) Plasebolarin kimyasal etkisi olabileceğine ina- nılması Kişinin kendine yönelik psikolojik telkinlerinin etkisinin de dikkate alınması D) Araştırmanın fiziksel hastalıklar üzerine yoğun- laşması E) Hasta olmayanların sağlıklarının korunmaya ça- Tışılması ninesilparagraf.com

19. (1) Istanbul, dünyanın en güzel şehri. (I) Bunu söylerken tanıdık bir ezber cümleyl tekrarlamıyorum. (III) Dünyanın hemen hemen bütün büyük şehirlerinin sokaklarında gezmiş, sahillerini görmüş bir insanım. (IV) Istanbul'un hiçbir şehirle kıyaslanamayacak kadar güzel olduğunu söyleyebilirim bu yüzden. (V) Biz onu çirkinleştirmeye çalışsak da o, güzelliğini korumaya devam ediyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle kurallı bir isim cümlesidir. B) II. cümle anlamca ve biçimce olumsuzdur. C) Ill. cümle yapıca sıralıdır. D) IV. cümle belirtili nesne, yüklem ve zarf tümlecinden oluşmuştur. E) V. cümle şartli birleşik cümledir.

TÜRKÇE 5. Yazarın bir başarısı da eserlerini bugün günlük hayatta kullanılmayan, belli bir dönemin öncesine ait yüzlerce sözcükle bezemiş olmasına rağmen o sözcüklere doğal olarak yabancı olan bugünkü okurun eserlerden aynı hazzı almasıdır. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazar, eserlerinde bugün tercih edilmeyen pek çok sözcük kullanmasına rağmen günümüzün en çok okunan yazarları arasındadır. B) Yazarın en önemli başarısı, genç okurlarla aynı dili konuşup onların duygularının sesi olmasıdır. 216 C) Yazarın kullandığı sözcükler bugünün okuruna ya- bancı gelse de kitapları hâlâ sevilerek okunmakta- dır. D) Yazar eski sözcükleri kullanarak günümüzde bile okuyucunun dikkatini çekmeyi başarmıştır. E) Yazar, günümüz edebî diline hakim olmadığı için okuyucuyla bağ kuramamıştır.

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadık B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. r C) Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmişti Zani DTürkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır UcDört Bes Diğer sayfaya ge

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili eylem yapı bakımından diğerlerinden farklıdır? A) Yanıma hemen gelmeliydin. B) Sen de yapabilirsin. C) Adama onu vermiştim. D) Mutluluk, sevdiğine güzel bir hediye vermekle olur. E) Tüm parası burada bitmişti. SI BENİM HOCAM TAKTİKLERLE DİL BİLGİSİ BENİM HO

der 31. (1) Sanayileşmiş ülkelerde yüz yüze gerçekleşmesine gerek kalmayan pazar ekonomisi, sanayileşmemiş ülkelerdeki pa- zarlardan çok daha farklıdır. (II) Sanayileşmemiş ülkelerin fuar havasındaki bu pazar yerleri; duyu organlarımızı uyaran çeşitli görüntüler, kokular ve seslerin bulunduğu renkli yer- lerdir. (III) Genelde satıcılar ya da onların aile üyeleri, ken- di ürettikleri malları satar; böylece işlemleri kişiselleştirmiş olurlar. (IV) Bu pazarlarda toplumsal ilişkiler ve kişiler arası etkileşimler ön plandadır. (V) Ekonomik olmayan etkinlikler, bazen ekonomik etkinlikleri gölgede de bırakabilir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine düşün- cenin akışına göre, "Bu özelleştirmeye yönelik sunumların yanında dansçılar ve müzisyenler gösteriler yapar, bazen tar- tışmaların çıktığı bile olur." cümlesi getirilebilir? AVI B) II C) III Driv E) V