Paragrafta Yapı Soruları

7.(1) Etkileyici şiirsellikte bir dille yazılan bu öykü kitabının kahramanı, Kamer isimli bir erkek çocuğu. (II) Bir kiş günü doğan Kamer'in büyüme sürecinin anlatıldığı öykü- de, çocuğun babasıyla yaşadığı macera bu sürece dahil ediliyor. (III), Bir ayağından dolayı engelli olan Kamer'in her türlü ihtiyacını karşılayan babasıyla yaşadıklarına odaklanan kitap, farkındalığın aynı zamanda sorumluluk olduğunu incelikli bir dille fısıldıyor bize. (IV) Çok rahat ve kolay okunan kitabın resimlemesinin de ustaca yapıldığı- ni ve kitabın ruhuyla bire bir uygunluk içinde olduğunu söylemeliyiz. (V) Bu eser, yazarının ilk kitabı olsa da ol- dukça başarılı ve gelecek diğer güzel kitapların haberci- si. C Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "değerlendirme" yapılmamıştır? CANDE AT BII C) H D) IV E) V 9. A yi Si si la S E k

Ehil olmayanların ebruda "yenilik yapmak", ebruyu sözde "biktirici tekrarlardan kurtarmak" adina dejenere etmele- rinin sonucu gelecek nesiller ebru diye, boyalı kâğıtları seyretmek zorunda kalacaklar. Kimse kimseye niçin doğal boyalarla, geleneksel usullerle ebru yapmıyorsun deme hakkını kendinde bulamayacak. Ebru yapmaya her çalı- şan, yenilik peşinde koşar, bunun adını da Türk ebrusu koyarsa sonunda Türk ebrusu diye bir şey kalmayacak. Bu parçada; 1. beğeni, II. yakınış, III. hoşgörü duygularından hangileri belirgindir? Yalnız 1 B) Yalnız B) I ve Ill C) ve II E) ve III

EÇ - BAĞLAÇÜNLEM) 3VT6E 4. Bir akşam yaklaşıyordu derinden Ve sen güzel yüreğinin kapılarını aralıyordun Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) İyelik eki almış ad B) Durum belirteci C) Belirtme sıfatı D) Niteleme sıfatı E) Yaklaşma durum eki almış ad

6. Beyoğlu, İstanbul kültüründe, dün olduğu gibi bugün de önemli bir yere sahiptir. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) İsim tamlaması kullanılmıştır. B) Zaman belirteci vardır. C) Bağ-fiil kullanılmıştır. D) Ek eylem almış sözcük vardır. EXEdat ve bağlaca yer verilmiştir. L Fen Bilimleri Seris

2 E) Yakla 5. Demek yine bana hasret Yine bana hüsran var Yine bana sensiz günler düştü Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Türemiş zamirden oluşan ön ad B) Durum zarfları C) Birden çok kişi zamiri D) Soyut ad E) Tamlayanı zamir olan ad tamlaması

MLE ANLAMI mle Yorumu O- II) n- 3. ● 3 york Tes Günün üçte birini dolayısıyla hayatımızın da yaklaşık üçte bi- rini uykuda, koma benzeri bir durumda geçiriyoruz. Test 8 ● Yüzeysel olarak bakıldığında uykuda geçen zamanı üretme ve düşünme olmadan, kendimize veya içinde yaşadığımız top- luma âdeta hiçbir katkı sağlamadan tüketiyoruz. DEĞERLENDİRME TESTİ Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Günün üçte birini dolayısıyla hayatımızın da yaklaşık üçte bi- rini uykuda, koma benzeri bir durumda geçirsek de yüzeysel olarak bakıldığında uyku dışındaki zamanları da üretme ve düşünme olmadan, kendimize veya içinde yaşadığımız top- luma âdeta hiçbir katkı sağlamadan tüketiyoruz. Her ne kadar uykunun gelişim açısından önemli olduğu söy- lense de yüzeysel olarak bakıldığında hayatımızın üçte birini uykuda üretme ve düşünme olmadan, kendimize veya içinde yaşadığımız topluma âdeta hiçbir katkı sağlamadan dolayı- sıyla koma benzeri bir durumda geçiriyoruz. Yüzeysel olarak bakıldığında günün ve dolayısıyla hayatımı- zın yaklaşık üçte birini uykuda, koma benzeri bir durumda üretme ve düşünme olmadan geçirirken kendimize veya içinde yaşadığımız topluma âdeta hiçbir katkı sağlamadan tüketmiş oluyoruz. D) Üretme ve düşünme olmadan, kendimize veya içinde yaşa- dığımız topluma hiçbir katkı sağlamadan tükettiğimiz zaman- ları yüzeysel olarak bakıldığında âdeta hayatımızın üçte birini kapsayan uyku ve koma hâli gibi geçirmiş oluyoruz. E) Yüzeysel olarak bakıldığında uykuda geçen zamanı üretme ve düşünme olmadan, kendimize veya içinde yaşadığımız top- luma âdeta hiçbir katkı sağlamadan daha da kötüsü koma benzeri bir durumda sağlıksız bir biçimde geçiriyoruz.

S 6. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması vardır? A) Çocuk, okul çantasını evde unutmuş. B) Yılların ne çabuk geçtiğini fark edemiyoruz. C) Bu durumu, öğretmenine de anlatmalısın. D) Sanatçının konuyu ele alışı oldukça ilgi çekici. E) Bu cüzdanı, öğrencilerden biri dün yolda bulmuş. bunu

ndirmayı sine kareleri resim yü roman ve nlaştıklan ayrıntılany için fotoğra bunlan sa nu içerisin an yaptığ ya evren enin akı- irilmell ni oran- 21 ko Imek i de ol 58 21. 12 1. Ciltte oluşan bu tür yaralar eğer 2-4 hafta içe- risinde geçmezse veya kanama yaparsa o za- man mutlaka bir dermatoloji uzmanına danış- mak gerekir. 11. Ancak unutmamak gerekir ki ciltte oluşan her yara veya ben kanser değildir. III. Açık tenli, cildinde çok sayıda ben olan ve aile- sinde cilt kanseri öyküsü bulunan kişiler cilt kan- seri açısından yüksek riskli grup kabul edilir. IV. Çevresi düzensiz, koyu kahve veya siyah ben- ler şeklinde görülen melanom, en tehlikeli de- ri kanseri türüdür. V. Özellikle bu risk grubundaki kişilerde cilt kan- serleri, pembe renkli, küçük veya kabuklu, kır- mızı, büyük bir kitle şeklinde başlayabilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi dışarıda kalır? A) I B) II. CHI. Ar D) W. E) V 23. Yazarın u lerin giris basit bir rar okur kadar sonra c da oku liyor e yan ä rica c mam okum mey Bu gic

ar ayar duğu I yunu eri imlerini (MM) D rdığı ada. sini ğini ve ini E) V Sisteml 139 her şeyi hoş gorme, her şeyi anlayışla karşılama anlamlarına gelmez E Çünkü herkesin kendisini ve kendine ait olan şeyleri dünyanın merkezi sayması ile hiçbir yere varılamaz 8. (1) Birden fazla lisan bilmenin hem iş dünyasında hem de sosyal hayatta kişiye sayısız avantaj sağladığı bilinen bir gerçek. (II) Pek çok kişi bunu bilse de yeni bir dil öğrenmenin emek ve çalışma gerektirdiğini düşündüğünden yeni bir lisan öğrenmeye pek de cesaret edemiyor. (III) Ayrıca hiç de ucuz sayılamayacak bir çalışma ortamını gerekli kılıyor dil öğrenmek. (IV) Bir dili öğrenmek için o dilin dil bilgisi kurallarını ve o dile ait kelimeleri öğrenmek elbette gereklidir. (V) Kelime öğrenmek tek başına yeterli değildir. (VI) Dil öğrenebilmenin en etkili yollarından biri, o dili konuşan birisiyle irtibat hâlinde olmaktır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V c E) VI

10. Samanyolu milyarlarca yıldızı ve gezegeni içinde barın- 1 diran uçsuz bucaksız bir sistem. Bulutsuz bir akşamüs- || ||| tünde ayın ışığı mehtaba vururken altında dilek tuttuğu- muz, heyecanla yıldız kaymasını beklediğimiz siyah bir JV perde. Bilim adamları bugün hålen güneş ve galaksi V sistemi ile ilgili keşif araştırmalarını sürdürüyor. Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür bakı- mından ötekilerden farklıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. *** eis Yayink

6. Aklımda hep daha az anlatılanı anlatmak vardı. İşin doğ- rusu asıl meselem Ankara değildi, Ankara'nın az anlatıl- dığını biliyorum, bu durum elimi rahatlatıyor ama ben bir güzelleme yapmıyorum, aksine kirli bir şey gösteriyorum, o kirin içinde savrulan insanları anlatıyorum. Edebiyat ve iyi hikâye bence azlıkla az olanla, daha açık söylersem vicdanla ve insanla ilgilidir. Asıl derdim o. Daha ayrıntılı bir şey söylemem gerekirse iki ayrı felsefe vardır karşıt- lık olarak gördüğüm. Biri "nsan, insanı iyileştirir diğeri, buna tamamen karşıt olan "İnsan, insanın kurdudur." dü- şüncesi. Ben galiba hep bu çatışmayı anlatıyorum. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisinin cevabıdır? A) Roman kahramanlarınızın hep iyi ya da hep kötü ol- masının nedeni nedir? B Ankara'yı çok sevdiğiniz için romanlarınıza mekân ola- rak Ankara'yı seçtiğiniz doğru mu? C)) Romanlarınızda sürekli Ankara'yı anlatmanızın özel bir sebebi var mı? Kötücül insanlar ve Ankara'nın romanlarınızın değiş- mezi olması neye bağlanabilir? Ankara, İstanbul'a göre daha az işlendiği için mi ro- manlanqızda hep Ankara'yı görüyoruz?

9. 11. D 12. B 3. E 13. C 4. B 14. B 5. B 15. E 6. C 16 E 7. B 17. C Mektubu katlayıp zarfına koydum ve aşağıya indim. Posta güvercini, otelin mutfak kısmında, komodinin iskemlesinin ardına tünemişti. Aldım güvercini eli- me, mektubu ayağındaki halkaya geçiriverdim. Ka- pının önüne çıkıp güvercini salıverdim gökyüzüne. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? e a de da den den A) İsmin belirtme, yönelme, bulunma ve ayrılma hâl eklerini almış sözcükler vardır. BY Birleşik yapılı birden fazla sözcük kullanılmıştır. C) Bir sözcükte çekim eki yapım ekinden önce yer almıştır. D) Aitlik eki almış isimlere yer verilmiştir. E) Belirtisiz, belirtili ve zincirleme isim tamlamalarına yer verilmiştir. 8. D 9 11

Dest mış sma çim- Veli; mayı nlar dek dan luş- ncü v 3. (1) Modern Sanat Sözlüğü, fovizmin tarifine şöyle başlar: "Saf renklerin alabildiğine gelişmesi, açılması temeline dayanan ve birkaç ressamın birleşerek eşit kaygılarla çalışmasından doğan akım, 20. yüzyılın ilk sanat devrimidir." (II) İlk defa fo- vist sanatçılar; nesneleri, portreleri ve figürleri farklı renklerde çizmiştir; atların yeşil, dağların pembe ya da kaplumbağaların simsiyah çizildiği bu akım; klasik resmin temsil ettiği tüm tabuları yıkmayı başarmıştır. (III) Fovizm, empresyonizm ve neo-empresyonizmin sağladığı renk egemenliğini sınırsız ve sistemsiz denecek bir coşkunlukla kullandı ve renk coşkunluğu bu akımla son basamağına erişti. (IV) Bu ekoller; önceden de gördüğümüz gibi renk teorilerini, bilimin renk üstündeki son buluşlarını kullanarak onları resim planına aktarmış; rengi, hiçbir sanat çağının görmediği parlaklığa yükseltmiştir. (V) Bu akım, resim dünyasında bir an parlayıp çabuk sönen ama yüzyılımızın başında değerli eserler vererek yeni yollar açan bir "havai fişek" gibidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I Bill STTII DITV E) Y očitimi "Cocuğun doğasındaki duygular ile

2... "Hiçbir şeye kalkışmayan ve yıldızlara uzanmayan ortala- ma ruhlar, olduğu yerde durur." diyen Geç Dönem Antik Çağ düşünürlerinden Longin, bütün yaşamsal alanlarda olduğu gibi genel anlamdaki sanatsal yetkinlik konusunda da erişilmesi gereken ideali oldukça yüksek bir menzile taşımaktadır. Longin'e göre sanat, doğayı gösterebildiğin- de amacına erişmekte, doğa ise sanatı hissettirmeyecek biçimde kuşattığı takdirde mükemmelliğe ulaşmaktadır. İçinde yaşadığı 19. yy.in baskın bir anlayışı olan mekanik dünya görüşünü sanata uyarlayan Twain, çevresel unsur- ların sanatsal yetkinlikle etkileşimini şu şekilde ifade etmek- tedir: "Eğer Shakespeare, okyanusun ortasındaki çorak ve ziyaretçisi olmayan bir kaya parçasında doğup büyümüş olsaydı muazzam zekâsını çalıştırmak için dışarıdan gelen materyal bulamayacaktı. Üstelik bunu icat da edemezdi. Dış etkenler, öğretiler, biçimlendirmeler, inançlar, ilhamlar... Değerli hiçbir şey olmayacaktı." Twain'e göre her bireyin- yaradılışı aynı zamanda onun limitini ifade etmektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Farklı olgulardan bahsedilmektedir. B) Iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş bildirilmektedir. Aynı düşünce pekiştirilmektedir. D) Farklı üsluplarla farklı konular açıklanmaktadır. E) Aynı olgunun farklı yönleri ele alınmaktadır. GO-TYT "Türkiye Geneli Deneme 1" 2303/01

1. 1. Kendi içerisinde karşıtlığını taşıyan bu anlayış, serbest şiir vadisinde yürümek isteyen şairlerin de önünü açmış ve onlara geleneksel şiirin katı anlayışından uzaklaşma imkânı tanımıştır. II. Kanık, bu sayede kendi geleneğini kurmuş ve klasik biçim- lenmeye son vermiştir. III. Ispanak ve puf böreği gibi ifadeleri şiire sokan Orhan Veli; şiirde klasik biçimlerin dışına hiç çekinmeden çıkmayı arzulamış, böylece modern Türk şiirinde yeni imkânlar yaratmayı hedeflemiştir. IV. Geleneğin karşısında gerçekleştirdiği direniş, o güne dek yapılmayanın/yapılamayanın yapılmasıdır. V. Bir bakıma şiir, Kanık sayesinde kendi evine bacadan girerek okurların dikkatini çekmeyi başarır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi, baştan üçüncü cümle olur? Coll ell A) I H-1-H D) IV E) V

C 10.A 11. B 12. E E) 3 -re, a b E) 12 ardan miştir. TYT 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir gün eve gelen dergilerin birinde bir hikâyeye rastladım. Dokuz veya on yaşlarında olmalıyım. Sayfanın üst tarafına yerleştirilmiş uçan geyik resimlerini hatırlıyorum. Uçan geyikleri görür görmez, bir masal okuyacağımı düşünmüştüm fakat girişi hiç de masal girişine benzemiyordu bu masalın. Şöyle başlıyordu: "O gece İstanbul'da üçüncü gecemizdi. Üçüncü ve son gecemiz. Ertesi sabah annem, Almanya'ya babamın yanına gidecekti, anneannemle ben Çay'a dönecektik. -Afyon'un Çay ilçesinde oturuyoruz biz, anneannemin dedemden kalma dul maaşıyla geçiniyoruz, kardeşimi de orada, teyzemgilde bıraktık. - İstanbul'da anneannemin uzak bir akrabasında konuk olduk..." Pek de etkilendiğim söylenemezdi ama hafiften bir şeyler de vadediyordu sanki. "Almanya, teyzemgil" kelimeleri ilgimi çekmişti. Ayrıca o zamanların popüler konularından bir mesele Almanya'da çalışma mevzusu. Yani hikâyede pek de çocuklara özgü meselelerden bahsedilmiyordu. Bir süre hikâyeyi okusam mı okumasam mı diye düşündüm ve okumaya devam ettim. Dem 38. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yazarın içinde bulunduğu duygusal durumlardan biri değildir? A) Hayal kırıklığı Bikilem C) Merak D) Beklenti Hüzün e konusu hikâye ile ilgili #:-2 20 YAYINLARI