Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

DENEME - 1 20. Modern Türk şiirinin yolunu açan en önemli şair olan Yahya Kemal, şiirimize Batılı anlayışla çekidüzen veren ilk kişi olmuş- tur. Batı şiiri ile eski Türk şiiri arasındaki köprüyü kurmuş, ilk defa böyle bir birleşime giden sanatçı olmuştur. Şiirin düşün- celeri aktarmada araç olarak kullanılmasına karşı çıkmış, şii- ri sadece bir sanat olarak kabul etmiştir. "Ok" şiiri hariç bütün şiirlerinde daha ahenkli bulduğu için aruz ölçüsünü kullanmış- tir. Türk şiirini bir bütün olarak algılamış ve şiirimizin geçmişiy- le ve bugünüyle birlikte değerlendirilmesini istemiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A Açıklama B) Tartışma C) Tammtama D) Betimleme E) Tanik gösterme

Paradoks Paragraf Deneme 14 Gaze ve küreselleşmenin SA 14. Teknolojideki değişimler (0) -- Yaza 7 özellikleri tirmesi, -R öng ka es Warının Yüksek arı işten un a ve iş ere rerek dir. 1 1 şan görünümünü temelden değiştirmektedir. hızla yayılması dünya ekonomisinin işletmeler artık herhangi bir başka bölgedeki internet ve ticaretin serbestleşmesi sayesinde işletmelerle rekabet edebiliyor. Aşırı rekabet, en önemli ekonomik güç olurken özellikle büyük işletmeler satılabilecek miktardan fazlasını baskı oluşturmaktadır. Bunun neticesinde de üretebiliyor. Bu durum, fiyatlar üzerinde bir kalmaya çalışmaktadırlar. Ancak, günümüzde işletmeler farklılıklarını ortaya koyarak hayatta işletmelerin üstünlüğü fazla uzun sürmemekte ve öne çıkan şirketlerin üretim stratejileri anında kopya edilebilmektedir. Artık işletmeler, müşterilerin daha bilinçli olduğu olgusunu doğru kaydığını bilmek zorundadır. Başka bir dikkate alarak gücün işletmelerden müşteriye deyişle, pazarlarda bugün kral müşteridir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Pazarlama stratejilerinde inisiyatifin şirketlerden tüketicilere geçmesi II. Başarılı şirketlerin öne çıkan özelliklerinin diğer şirketler tarafından taklit edilmesi nin a a bhguç kampüs III. Siki rekabet nedeniyle şirketlerin ihtiyaçtan fazla üretim yapması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? C) Yalnız III A) Yalnız! B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III

TÜRKÇE B kalır. şeye hina der- şla- gini žini 'ya 13. "Eşkıya", başrollerini Şener Şen ve Uğur Yücel'in paylaş- tığı 1996 yapımı sinema filmi. Yavuz Turgul'un yönettiği ve senaryosunu yazdığı "Eşkıya", 1996-1997 sezonun- da 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlendi. Gişe istatistiklerinin tutulmaya başlandığı 1989'dan sonraki dönemde, gösterime girdiği 1996'dan 2001 yılına kadar Türk sinemasının en yüksek gişe hasılatı elde eden filmi oldu. Türk sinemasının modern zamanlarındaki ilk büyük gişe patlamasını gerçekleştiren "Eşkıya"nın bu başarısı, 1980'li yıllardan itibaren üretim ve seyirci sayısı bakımın- dan büyük bir çöküş yaşayan Türk sinemasının kaderini değiştiren bir dönüm noktası sayılmaktadır. Bu parçada "Eşkıya" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? pul ni e A) Belirli bir süre sinemalarda en çok izlenen film olma özelliğini elinde bulundurduğuna B) Senarist ve yönetmenin aynı kişi olduğuna C) 1996 - 2001 yılları arasında sinemalarda gösterimi- nin yapıldığına D) Türk sinemasına can simidi olmuş bir yapım olduğu- ha E) Modern Türk sinemasının ekonomik kazanç anla- minda ilk büyük filmi olduğuna

11. Insanlar en eski dönemlerden bu yana yeryüzünde- ki ilk dilin hangisi olduğunu merak etmişlerdir. Eski Yunan tarihçisi Heredot'un anlattığı bir efsaneye göre eski Misir krallarından biri en eski dili belirle- mek üzere, yeni doğan iki bebeği doğuştan işitme engelli bir bakıcı kadına teslim etmiş ve kadının ço- cukları başka bir insanın bulunmadığı bir ortamda büyütmesini sağlamış. Belirli bir süre sonra her iki çocuğun da ilk sözleri Frigce "bekos" (ekmek) al- muş. Böylece dünyanın en eski dilinin Frigce olduğu savunulmuş. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ula- şılamaz? 5 A) Konuşma becerisi sonradan edinilen değil, do- ğuştan getirilen bir özelliktir. B) Dilin ortaya çıkışı ve gelişimi çağlar boyunca merak konusu olmuştur. C) Heredot, Yunan toplumu dışındaki toplumların da kültürel yaşamlarıyla ilgilenmiştir. D) Insana ait değerlerin ortaya çıkarılmasında efsa- nelerden de yararlanılmıştır. E) Frig dilinin, dünyanın en eski dili olduğu bugün de kabul gören bir düşüncedir.

30.40. TYT 37. 38. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Mona Lisa tablosunu cümle âlem bilir. Bugüne kadar hiçbir tablo onun kadar taklit edilmedi. Tablodaki gizemin Mona Lisa'nın gülüşünde olduğu söylenir. Peki bu gülü neden bu kadar ilgi çekici? Paris'teki Louvre Müzesinin bir salonunda kalın bir cam vitrinin arkasında sergilenen Mona Lisa tablosunu her yıl milyonlarca ziyaretçi büyük bir O da hpk has dam Yapmaci misralari Lirizm do sahicilik duygun böyle bh onunla için için: hatta o çilesine hayranlıkla izliyor. Aynı salonda en az bu tablo kadar hatta daha güzel eserler de sergilenmekte ama hiçbirinin önünde Mona Lisa'daki kadar büyük bir izdiham yaşanmiyor. Evet, tablodaki kadının kimliği hala bir sir perdesinin ardında gizli. Kimi uzmanlar ressamın kendisini kadın kimliğiyle resmettiğini söylerken kimileri de Vinci'nin hiçbir model kullanmadığını, bunun yerine hayalindeki bir kadını resmettiğini düşünür. Bilindigi kadarıyla tablo 16. yy.da Mailand'da (Kuzey Italya) yapılmış. Ressam, tabloyu ölümünden kısa bir süre önce Kral Franzl'e sattiği için tablonun kimin tarafından sipariş edildiği bile bilinmemekte. Bir zamanlar Napolyon'un yatak odasını da süsleyen tablo, 20. yy.in başından bu yana Paris'teki Louvre Müzesinde 39. Bu pa aşağ sergilenmekte. A) KI B) In 37. Bu parçada, sözü edilen ressam ve tablosuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Herkes tarafından tanındığına B) Başka ressamlar üzerindeki etkilerine C) Ziyaretçilerin merak tutkusunu kamçıladığına D) Hakkındaki bilinmezliklere (E) Çizildiği dönemden taşıdığı izlere 40. B d c: 38. Bu parçada Mona Lisa tablosuyla ilgili olarak asağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A Ressamına kazandırdığı üne B) Benzerleri arasındaki yerine Taşıdığı yeniliklere Kullanılan çarpıcı renklere Konusunun önemine

10. "...Allah sekizde verdiğini beşte almaz. Kırk yıl kıran dururken hastalık ona nereden geldi? Hastalık, sağlık olmuş, eceli gelen ölmüş... Zavallıcık evinde oturup Allah'tan... Tanrım ne yazdıysa o olur. Hekimler ne bilir. miş? Kelin medarı olsa kendi başına olur. Onlar ölmeye- cek mi? Bu yıl İspanya'dan az hekim mi öldü? Ecele care olmaz. O bilgisizlere uyup da öyle söylemeyiniz. Rabbi- min gücüne gider... Ona ortak koşmuş gibi olur." Seksen hekimin öğütlerini bir koca karının bu "tandırname" sözle- ri hükümsüz bırakıyordu. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bir romanından alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Cehalet teması üzerine kurgulanmıştır. B) Kalıplaşmış sözlere yer verilmiştir. C) Teknik olarak kusurlu bir yapıdadır. D) Ağır ve sanatlı bir dil kullanılmıştır. E) Üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır.

ÖZDEBİR YAYINLARI ME 33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 7- S- 5- ay Yazın dünyasına baktığınızda kadınlarda erkeklerin sahip olmadığı bir tür "duygusal zekâ” var. Erkek yazarlar kelime- lere, kavramlara muhtaçlar ama anlamlar kelimelere hap- soldukça anlamdan uzaklaşıyor. Erkekler beyin ile yazıyor- lar. Kadınlar ise kalp ile... Üst üste konmuş tuğlalar gibi er- keklerin yazdıkları. Bir plan ve program dâhilinde, giriş, ge- lişme, sonuç, ana fikir, yan fikirler... Kadınlar ise ressamlar gibi bir fırça darbesiyle anlatıyorlar kalplerindekini. Açık- lanmayan, "sadece" yaşanabilen, sezgisel metinler yazı- yorlar. Bir keman koncertosunu andırıyor kadınların yaz- dıkları. Sesler iç içe geçmiş. Hangi fikirden ne zaman çıktı- niz, hangi duyguya ne zaman daldınız, bilemiyorsunuz. le 33. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? n A) Kadın yazarların erkeklerden üstün özelliklere sahip ol- duğundan B) Erkek ve kadın yazarların sanat ürünleriyle farklı kitle- lere hitap etmediğinden C) Bir yazıdan alınacak edebî zevk söz konusu olduğunda erkeklerle kadınların birbirinden ayrıştığından D) Sanatsal üretim tarzının nasıl olması gerektiği konu- sunda ortak bir görüşe varmanın imkânsız olduğundan E) Erkek ve kadın yazarların farklı sanatsal duyarlıklarla hareket ettiğinden e 21

TYT / TÜRKÇE 32. Nevşehir, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan bir şehirdir. Antik ismi Nissa'dır. Selçuklu Dönemi'nde fethedilip ismi Muşkara olmuştur. Lale Devri'nin ünlü sadrazamı Damat İbrahim Paşa burada doğmuş ve döneminde şehri imar edip hanlar, cami- ler, hamamlar ve sayısız eserle şehri kalkındırmıştır. İsmini değiştirerek Farsçada "Yeni Şehir" anlamına gelen Nevşehir ismini vermiştir. Bu parçadan hareketle Nevşehir'le ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Antik dönemdek ismine B) Hangi dönemde fethedildiğine C) Birçok devlet adamı yetiştirdiğine D) Şehrin imarında kimin etkili olduğuna EV İsminin kaç sefer değiştirildiğine

TYT DENEME SINAVI 22. 23. D nia ol de Sosyal medya uygulamatarının özellikleri birbirlerine benzediğinden ve sürekli olarak yeni özelliklerle ken- dilerini güncellediklerinden bu durumun spesifik özel- likler üzerine araştırma yapmayı oldukça zorlaştırdıgı söylenebilir. Kaybolan mesaj/veri özelliği diğer sosyal medyalar gibi içerik arşivleme özelliği bulunmayan kimi uygulamalarda kullanılıyorken bu özellik üzerine araş- turma yapmak nispeten daha kolaydi. Ancak sonrasında diğer uygulamaların da kaybolan mesaj/veri özelliğini getirmesi çalışmanın evrenini genişletirken araştırılmasını da bir anlamda zorlaştırmıştır. Çünkü yeni nesil birçok uygulama sadece mesaj değil fotoğraf, video arşivleme yöntemini de kullanmaktadır. Öte yandan yaş gruplarına göre de kaybolan mesaj/veri kullanımı da değişkenlik göstermektedir. y bi g S. Z d Aşağıdakilerden hangisi değerlendirmelerini bu şekil- de yapan bir araştırmacının araştırma süreci içinde soracağı sorulardan biri olamaz? 11 A) Kaybolan verilerin, mesajların yaygınlaşmasının so- nuçları neler olacaktır? B) Gençlerin ve orta yaşına gelmiş insanların veri gü- venliği üzerine düşünceleri nelerdir? C) Belirli özellikler yalnızca kimi uygulamalara özel ola- rak mı kalmaktadır? D) Sosyal medya uygulamalarının özelliklerinin birbiri- ne benzemesinin sonuçları nelerdir? E) Yeni nesil uygulamaların fotoğraf ve video arşivle- me yöntemleri nelerdir? ç A

Azot canlıların yapı taşı olarak kabul edilen proteinin yapısına katıldığı için çok önemlidir . Ancak canlılar havadaki azotu doğrudan kullanamazlar. Havada serbest hâlde bulunan azot, yıldırım ve şimşek gibi hava olayları sırasında su ile birleşip toprağa düşer. Baklagillerin köklerinde yaşayan azot bağlayıcı bakterilerde havanın serbest azotunu bitkinin yapısına katar. Bitkiler azot ihtiyacını topraktan, otçullar ise bitkilerden karşılar. Etçiller de otçullar ile beslenerek azot ihtiyacını karşılarlar. Bitkilerin ve hayvanların atıkları ayrıştırıcı bakteriler tarafından çürütülür ve amonyağa dönüştürülür. Toprakta bulunan bazı bakteriler amonyağı bitkilerin kullanabileceği azot tuzlarına dönüştürür. Bazı bakteriler ise topraktaki fazla azotun havaya tekrar aktarımını sağlar. Böylece azot döngüsü tamamlanır. Azot döngüsü hakkında yukarıdaki verilen bilgilerden yararlanılarak yapılan yorumlardan hangisine ulaşılamaz? A) Bazı bakteriler havadaki azotun bitkilerin yapısına geçmesini sağlar. B) Bazı hava olayları atmosferdeki azot miktarını arttırır. G) Bitkilerdeki azot, besin zincirleri sayesinde diğer canlılara aktarılır. D) Bazı bakteriler topraktaki azotun tekrar atmosfere geçmesini sağlayarak atmosferdeki azot miktarının artmasını sağlar.

35. Her konuda anlayış gösteren, yapılan her davranışı hoş karşı- layan kimseler için Farsçada bolluk ve sonsuzluk anlamındaki "deryâ" sözcüğüyle, yürek anlamındaki “dil” sözcüğünün birles- mesiyle oluşan "deryâdil” tabiri kullanılmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi "deryâdil” olarak anılan bir kimse. nin kuracağı cümlelere örnek gösterilemez? an an e e n m A) Toplumsal bir canlı olan insan, birlikte yaşama kurallarını öğrenmek adına hamle yapmadığı sürece kaybedecektir. B) Hepimizin kusurlu yönleri var, gelin karşılıklı olarak birbiri- mizin hata ve eksiklerini bağışlayalım. C) Bütün ırmaklara su veren deniz bile her çöpü başının üs- tünde taşır ama bu iyiliğinden dolayı eksilmez. D) Gel, gel, gel, ne olursan ol yine gel, bizim dergâhımız ümit- sizlik dergâhı değildir; yüz bin kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel E) Tolerans, başkalarından nefret etmeden onların sizin gibi düşünmediklerini kabul etmektir ve erdemlerin en soylusu- dur. 1

2. Bölüm dan başlaya- 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. ği taşır. Üre- denetleme, gibi bir hak- i yayımladı- başkalarına e, bilgisine, beğenisine çlananların bilir. Bu son ur artik. El- metnin bir Attila İlhan, hece ölçüsünün Öne çıktığı bir ortam- da yazılmakta olan serbest şiire belli bir mesafe- den ama ilgili bir mesafeden baktı. Yazılmaktan çok, söylenen bir şiirde müzikaliteyi gözeterek toplum hayatından âdeta şairane tablolar çıkar- di/Destan havası taşıyan şiirlerinde de bireysel konulardaki kısa şiirlerinde de Türk müziğinin ritmini korumaktan ve konuşma dilindeki zengin çağrışımlı, eski sözcükleri kullanmaktan çekin- medi. Bu yanı kırkıyıların, memleketçi şairlere yakınlığı da ellili yılların şairlerinden ayırdı onu. Bir bütün olarak bakıldığında Attila İlhan'ın şiiri, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın evrenle ve onun düze- niyle ilgili olmayan ve hikâye etme yolunu seçtiği eserlerine yakın bir yerde durmaktadır. çıkarıla- ir. istediğini birtakım u, biriki- dirilebil- A ması ge- Y A - YGS) Y büyü- N ntemini L ndekini ür yan- R 1 39. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Açıklamaya başvurulmuştur. BÖznel değerlendirmeler vardır. Karşılaştırmaya başvurulmuştur. Örneklemeden yararlanılmıştır. E) Çıkarımda bulunulmuştur. (2013 - YGS) tan "bi ştıran, dinile- nçlere r böy- tür "bi kârli, giko- yok- ara

B TYT / TÜRKÇE 38. 37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Doğan Cüceloğlu; Türk insanının düşünce, duygu ve davra- nışlarını öğrenme ve öğretme süreçlerini, bilimsel psikoloji kavramları içinde inceleyen kitaplar yazdı. İnsana ait birçok konuda saptaması vardır: "Çocuklar gülsün diye!" yaşayalım. Çünkü insanın ana vatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerse büyük- ler güler. ✓ Ölümün saati yok. Yanınızdaki kişiye değer verin; kırmayın. Belki de saatler sonra ona değil toprağı- na dokunacaksınız. Mükemmel değilmerhametliçocuklar yetiştirin. Karin- calaryincitmeyen, ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezip geçmeyen, sevgiyi hissetmeyi ve hissettirmeyi bilen çocuklar. insanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vic- danıdır. Niyetiniz, yaşamınızın pusulası olmalıdır. Unutma, ölüm en güçlü öğretmendir. İçindeki “insanı" sevmeden öğrenciyi geliştiremezsi- ✓ niz. "İnsan hayatının anlamını refalfta, sosyal kimlikte bulamaz. Ancak içindeki niyetin saftiğinda bulabilir." 1 i A A M 37 Bu parçadan Doğan Cüceloğlu ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? + Ay Sevmeye ve sevilmeye önem verip insanlara da bunu tavsiye ettiğine + B) Öğrenme ve öğretme süreçleri üzerine çalışmalarının olduğuna C) Çocuklar üzerine düşüneelerinin büyükleri de etkileyes ceğini ifade ettiğine + D) İnsanın düşünceleri doğrdkusunda yaşamına yön ver- mesi gerektiğini söylediğine E) Enladil ve doğru yargılayıcının, insanın kendisinin oldu- ğunu belirttiğine

27 26. Yahya Kemal artık tarihimizle iç içedir. Genç adamın milli duyarlıkları yeşermiş, kök salmaktadır. Daha sonra sana- tindan da yansıyacağı gibi bugünün taze söyleyişlerinde geçmişimizi yaşamakta ve yaşatmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı tarihini kendi kaynaklarımızdan okumaya ve derin sezgisiyle yorumlamaya çalışır. Bu arada Hugo ile başla- yan Fransız şiiri okumaları Verlaine, Theophile Gautier, Baudelair'e varır. 1900'lü yıllarda Paris kahvehanelerinde "kendi şiirinin, fikrinin, zevkinin havası içinde balik suda yaşar gibi” yaşamaktadır. Derken bu isimlere göre daha mütevazı bir şair olarak bilinen Heredia dikkatini çeker. Bu şair, büyük ilhamların, ihtirasların ötesinde, sabırla şiir üze- rinde kuyumculuk yapan bir üsluba sahiptir. Geçmiş "siki bir imbikten geçirilmiş" olarak onun şiirinde yansımaktadır. Eski Yunan ve Latin şiirinin havasına, kendi ifadesiyle "şiirin asil madenine" onda ulaşır. "Beyaz lisan" anlayışıyla bu şair aracılığı ile tanışır. Şimdi, eski edebiyatımızdaki birçok beytin yahut berceste misraların güzelliklerindeki hikmeti anlamıştır. Ve şiirde bu izi sürecektir. Onun, eski şiirimizin ses ve ahengi ile çağdaş şiir dilini yakalama çabası, tarih içinde Türklüğü arama gayretiyle birlikte gelişir. Şair olarak da düşünce adamı olarak da Yahya Kemal bu okumalarla oluşur. Bu parçada şair ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi hakkında bilgi verilmemiştir? A) Sanat anlayışında kimlerin etkili olduğu B) Şiirini oluştururken ayrıntılara önem verdiği C) Evrenselle ilgilenmeyerek ulusal olana yöneldiği D) Eski ile yeninin sentezi için çaba harcadığı E) Şiirlerinde tarihsel ögelere yer verdiği

E 20. olm ve 16. Şu hayatta hiçbir zaman varlığa güvenmeyeceksin. Bugünün varlığının yarına kesinliği yoktur. Hayat sürekli gelgitlere gebedir. Öyle ki sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer. Sular çekildiğinde ise karıncalar balıkları yer. Kimse anlık üstünlüğüne güvenmemelidir. Çünkü Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? A) kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir. BY hayatta daima güçlü olanlar kazanır. C) önemli olan her daim üstün olabilmektir. D) hayat beklenmedik olaylara gebedir. E) son gülen iyi güler. yan kay olar hizn Bup basr

Henry Moseley kendi döneminin en önemli Ingiliz fi- zikçilerinden biriydi. Modern periyodik cetvelin teme- lini oluşturan atom numarası kavramını ortaya atmış, Mendel'in sandığı gibi elementlerin özelliğinin ağır- likları ile ilişkili olmadığını, atom numarası ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Elementlerin yaydığı X işınla- riyla atom numaraları arasındaki ilişkiyi ortaya koy- duğu çalışma Moseley yasası olarak bilinir. Moseley, 1. Dünya Savaşı başladığında Oxford Universitesin- deki görevini bırakıp gönüllü olarak İngiliz ordusuna katıldı ve savaşta hayatını kaybetti. Moseley ölme- seydi 1916 yılında, çok yüksek olasılıkla Fizik Nobel Ödülü'nü alacaktı. Moseley'in ölümü, İngiltere'nin askerlikle ilgili yasaların değişmesine neden oldu. Moseley'den sonra başka önemli bilim insanlarını ge- lecekteki savaşlarda kaybetmek istemeyen İngiltere, başarılı ve parlak bir kariyer vaat eden bilim insanla- rinin askere alınmasını yasaklayan bir yasa hazırladı. Buna göre önemli bir bilim insanı istese de savaşta askerlik yapamazdı. Bu parçada Henry Moseley ile ilgili, 1. Fiziğin hangi alanında çalışmalar yapmıştır? II. Moseley yasasının temelini ne oluşturur? III. Görevini bırakıp askere katılmasının nedeni nedir? IV. Mendel'den ayrıldığı nokta neresidir? V. Bilim dünyasına kazandırdığı en önemli buluşu nedir? sorularından hangilerinin cevabı yoktur? A) I ve IV B) II ve IV C) Yalnız III D) III ve V E) Yalnız V