Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

34. (1) Bilmem sizde de öyle olur mu? (II) Güzel, parlak, canlı bir şeylerin kaybolmaya yüz tutuşundan olsa gerek, ben her yaz sonu dolu dolu olurum. (III) Bazen serin de geçse yaz, yazdır her zaman. (IV) Çiçek, koku ve ışık yüklü (V) Sonbaharın şiirselliği ise benim için hep daha sonra gelir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra "Tipki güz bulutları gibi yağmaya hazır, biraz da hüzünlü..." cümlesinin getirilmesi uygun olur? A) BII . C) III. D) IV. E) V.

Deneme - 7 23. koltür, insanın maddi ve manevi üretimlerinin oluşturdu- ģu karmaşık ve anlamlı örüntüdür. Kültür yerine kullanı lan ya da kültür ile bir hiyerarşi ilişkisi içinde ele alınan uygarlık, medeniyet kavramları kültürden ayrı kavramlar değildir ve son tahlilde kültürün kapsamı içine sokulabi- lir. ---- Genel anlamıyla ele alındığında yalnızca insanın üretimlerine odaklanırken özel anlamında ele alındığında -Türk kültürü, Alman kültürü vb.- ise belli bir ulusun zih- niyetini ve eyleme biçimini de göstermektedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bu bağlamda kültür insan hayatında çok önemli bir yere sahiptir B) Insan ve kültür birbiriyle var olabilen kavramlardır C) Kültürü tanımlamanın en temel güçlüğü bu genişliği- dir D) Bu bağlamda ulusların kültürlerinde farklılıklar kadar benzerlikler de bulunmaktadır AKültürü meydana getiren insandır, medeniyetleri meydana getiren ise kültürdür

B B B ara- a ve Ceril- bir bir erle Erde 14. Argonun temel amacı, dili bir çeşit şifreye dönüştürmektir. Var olan kelimeler çarpıtılır, farklı kelimeler umulmadik alındıkları dildeki anlamların dışında anlamlarla kullanılır. şekillerde bir araya getirilir, farklı dillerden alınan kelimeler Argonun çeşitli meslek erbaplarının aralarında kullandık- ları terim yüklü dilden temel farkı diğer insanlarla araya bir mesafe koymak amacıyla geliştirilmiş olmasıdır. Doktor- ların yahut avukatların aralarındaki konuşmalardan farkı meslek dilinin yazılı olarak karşılığının olması, sözlükler yahut kitaplar aracılığıyla öğrenilebilmesidir. Bu parçadan "argo" ile ilgili olarak 1. Kendine özgü bir anlam alanı vardır, II. Toplumdan uzaklaşmak için bir yol olarak görülmekte- dir, asi şo tur. en- tır. en III. Meslek dili ile arasında ortak bir yön vardır. Pardir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? ul- A) Yalnız! B) Yalnız III C) I ile 11 D) I ile III E) I e III - V FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 15. Asırlar boyunca başka milletlerle medeniyet alanında iliş- kiler geliştirmiş bir milletin diline baska dillerden sözcükler girmesi doğaldır

2 - B TYTISowy 39. 40. sorular aşağıdaki parçaya göre cevaplay cevaplay 1. But ve Ani alant 2. Cevap 1. F giring Somey Organik matrame nok olarak yetişkin polistirdikten bu en düzeyin Depebileceğini genellikle sert başka astik film, zellikle anu izlemek Bir Com DO Alur Savasında doğrudan dogruya yaptırım gücü yüksek bista Petrol, tarihte ilk defa Ekim 1973'te baplayan Arap-İstall malzeme desteği saglamasına tepki gösteren 10 Arap olarak kullanildi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Israel ABD, Kanada, Ingiltere, Hollanda ve Japonya'dan oluşuyor petrol ambargosu ilan etti. (1) Ambargo uygulanan Olkeverd (11) Böylece 1973 yılı başında 3 dolar olan petrolün variyah 1974'e girildiğinde 13 dolara firladi. (III) Yil sonuna doğru te aşıldı ve fiyatlar 13-15 dolar bandina sabitlendi fakat bu durum fazla uzun sürmedi. (IV) 1979'daki Iran Devrimi ve ardından getirdi. Iran petrolünün pazardan çekilmesiyle fiyatlar 39 dolata patlayan Trak-Iran savaşı, ikinci bir kriz dalgasını beraberinde kadar çıkt. Alternatif olarak Nijerya'da ve Kuzey Deniz Arabistan'ın üretim kotasını yükseltmesi sağlandı. Petrol armin petrol sahalarinda yeni kuyular devreye sokuldu. Suudi artması, fiyatları 10 dolar seviyelerine kadar çekti. Petrolün van dışında 1985-1995 arasındaki 10 yillik periyotta, 17-20 dolar fiyatı 1990'daki I Körfez Savaşı sırasında 34 doları görmesi arasında değişmiştir. Bu " ha A B cevabi dan 39. 1. 1973'ün sonuna doğru tarihteki ilk petrol baizi asılmistir. er? Irak - Iran Savaşı'nın ardından Iran petrolünün pazardan çekilmesiyle petrol fiyatları dip yapmıştır. Eğu 1 Tarihteki ilk petrol ambargosu; Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerine uygulanmıştır. Buparçadan hareketle numaralanmış yargılardan hangileri söylenemez? A) Yalniz B) I ve II C) Yalnız III B) Yalnız 11 E) I, II ve Is

E 3. (1) Namık Kemal, bir yazısında, "Edebiyatsız millet dilsiz insan türündendir." der. (II) Gerçekten de ede- biyatları, milletlerin dili saymanın, yerinde bir görüş olduğu yadsınamaz. (III) Kişi, nasıl karşısındaki insana duygu ve düşüncelerini dil ile anlatırsa millet ve insanlık planında edebiyatlar da aynı işlevi görür. (IV) Bununla birlikte, edebiyat dili günlük yaşamda kullandığımız dile pek benzemez. (V) Edebiyat, duygu ve düşünceleri günlük dilden kat kat daha kuvvetli ve daha güzel bir biçimde ifade eder. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede düşünce benzetmeden yararlanılarak ifade edilmiştir. B) II. cümlede I. cümledeki görüşü onaylama anla- mi vardır. C) III. cümlede koşul anlamı söz konusudur. D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. E) V. cümlede edebî dilin anlatımdaki üstünlüğüne vurgu yapılmıştır.

a7-30. soruları aşadaki parçaya göre yanıtlayınız 39-40. yanıtlay den bakarken bi bir soy vaisi mus ne olduğunu limle kolvere gunu görünce "Neden bunu luklenden Yoxlerce yillik el yazması ve baski eserlerde zamanla ortaya çıkan hastaliklar, Soleymaniye Ketophanesinde tedavi ediliyor. Kotophane nin Yazma ve Nadir Eserler Restorasyon ve Araştırma Merkezi restoratörleri, kimyasal ve biyolojik etkenlerin bu eserlerde oluşturduğu bozulmalan kitap hastaligi bozulmalar ile ilgili yapılan araştırmalar ve restorasyon çalışmala- nni da tedavi olarak nitelendiriyor. Restorasyon merkezine getirilen kitaplar, bir tip merkezinde hastaya yapılan uygulamalara benzer uygula- malardan geçiyor. Once uzmanlar tarafından inceleniyor ve hastalığına tanı koyuluyor. Sonra sayfalar kontrol edilip üzerinde bulunan yabancı maddeler temizleniyor ve sırt dikişi sökülü- yor. Eksik kısımlar, asitsiz Japon kâğıtları ile tamamlandıktan sonra şirazesi örülüyor ve cilt atölyesine gönderiliyor. Böylece binlerce yıllık kültürün taşıyıcısı olan kitaplar eski görünümü- ne kavuşarak görevlerine devam ediyor. rhuaco iki haftam giysilerine ye çengelli iğne umu sordu- nmak için A. Düny det v yilda yüzü fazla aras ilk si kişi tani ise B. Col ciyl ola yer par leri sa me ke yü se den hangi DERS ORTAMI YAYINLARI stur. 39. A. p 37. Bu parçaya göre el yazması kitaplara ya- pilan tedavinin asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) El yazmalarına yeni ve farklı bir görünüm kazandırmak. B) İnsanların el yazması eserlere ilgisini artır- mak. C) Kültürel birikimlerimizin devamlılığını sağla- mak. D) Restorasyon çalışmaları ile eserleri temiz tutmak. E) Eserlere nelerin zarar verdiğini tespit etmek. III. "lanılmış- han A) 40. Bu ha örül- A) B) lükler- 38. Bu parçada el yazması eserlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) El yazması ve baskı eserlerde zamana bağlı olarak yıpranmalar olduğuna B) Kütüphanenin sadece restorasyon amacıyla faaliyet gösterdiğine C) El yazması eserlerin hangi işlemlerden geçerek tedavi edildiğine D) El yazması eserlerin hangi amaçla teşhis ve tedavi edildiklerine E) Restoratörlerin ne tür bozulmaları kitap hastalığı olarak tanımladığına C rül- D E TIZ III

ne, e no 19. (1) Makale; bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete ve dergi yazısıdır. (II) Bu yazılar makale yazarlarının kişisel görüşlerini içermez. (III) Makale yazmak uzmanlık isteyen bir iştir; makale yazarı, konu hakkında donanımlı olmak zorundadır. (IV) Yazar be- lirlediği konu hakkında olumlu veya olumsuz eleştiride bulunmaktan kaçınır. (V) Nesnel, kanıtlanabilir bilgiler verir, terimler kullanır. me, me, yan, er - 1.1 şağı Numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? ? ez A) C) III D) NV E) V ģ- e- eki hiç

Palme Yayınevi 32. Gazeteci: Yere Düşen Dualar'ın bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz, bu durum sizi nasıLetkiledi? Sema Kaygusuz: Yere Düşen Dualar tam anlamıyla ro- man fikriyle doğdu. Kahramanın serüvenini biri gerçekçi, öbürü metaforik iki ayrı bölümde anlatacağım ve bu iki bölümü misinalarla birbirine bağlayacağım, diye kararımı vererek başladım yazmaya. Gizliden gizliye Yere.Düşen Dualar'ın geleceğini görüyorsam da açıkçası bu kadar hızlı bir sahiplenme, yurt dışı başarıları falan hemen bek- lemiyordum. Türkiye güncelliğinin ne kadar edebiyatsız olduğunu düşünürsek şaşırmam çok doğal. Şunu da söy- leyeyim, bundan ötesini yazamayacağımı suratıma karşı söyleyen bile oldu. Hâlbuki o biricik bir metin. Gözümü karartarak yazmıştım onu. Onun yeri çok başka. Bir daha tekrarlanmamalı. Bundan sonra yazacaklarımı Yere Dü- şen Dualar'la değil kendimle hizalıyorum. Bu parçada yazarın cevabından aşağıdakilerden han- gisi çıkarılamaz? A) Türkiye'nin gündeminde edebiyatın çok önemli bir yere sahip olmamasından yakınmıştır. B) Yere Düşen Dualar adlı eserindeki başarısının bir daha tekrar etmeyeceğini bilmektedir. C) Yere Düşen Dualar adlı kitabının tür ve biçimini tasar- layarak yazmaya başlamıştır. DI Özgün olmayı ve kendini tekrarlamamayı önemsediği- ni, bunun için çabaladığını belirtmiştir. E) Yere Düşen Dualar'ın gördüğü ilgi karşısında şaşırdığı- ni gizlememektedir. Diğer sayfaya geçiniz.

10. 1 8. Şanlıurfa şehir merkezine 18 km'den biraz uzak olan Göbek- litepe, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor. II ilk kez 1963 yılında bir grup araştırmacının bölgede yüzey çalışması yaptığı sırada fark edilen Göbeklitepe'de, kazılar 50 yıldan fazla süredir devam ediyor. 1995 yılından bu yana Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsünün yürüttüğü kazı çalışma- IV larında Neolitik Çağa ait, boyları 3-6 metre ve ağırlıkları 40- V 60 ton olan, yabani hayvan figürlü, dikili taşlar bulundu. Bu parçadaki altı çizili yerlerin hangisinde yazım yan- lışı vardır? D) IV E) V A) I B) || C) III

Avrupa'da açtığı sergileri ve gezileri sırasında özellikle Vi- yana ve Paris'te bir kültürevi gibi işletilen kahvehanelerin etkisinde kalan Sabiha Tansuğ, İstanbul'a döndüğünde kah- vehane kültürünü yaşama geçirmek için Haliç'te daha önce Fransız Şair Pier Loti'nin yaşamış olduğu yeri 1964'te res- tore ettirip kahvehaneye dönüştürür. Böylece, Avrupa'da ilk defa 16. yüzyılda İstanbul'da başlayan ve buradan Av- rupa'ya yayılan kahvehane kültürü, yerli ve yabancı ziya- retçilere kazandırılarak Pier Loti'nin anılarıyla birlikte ye- niden yaşatılır. Bu tür kültürel ve sanatsal faaliyetlerden elde ettiği kazançla sergilerini açmaya, Anadolu kültürünü tanıtan turizm yazıları yazmaya ve koleksiyonunu Anado- lu'ya yaptığı gezilerle zenginleştirmeye çalışan Sabiha Tan- suğ, otuza yakın sergi açar. Yirmiyi aşkın sempozyuma ka- tılır ve sunduğu bildirimler yayımlanır. Bunların yanı sıra Sümbülname ve Türkmen Giyim ve Anadolu Giyim Kültürü isimli iki kitabı ve iki yüzü aşkın makalesi bulunmaktadır. 39. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kahvehanelerin kültür evi olarak kullanılmasının, ilk kez Fransa'da gerçekleştiğine B) Pier Loti'nin Haliç'e olan sevgisinin, ilk defa onun adına açılan kahvehane ile gündeme geldiğine C) 16. yüzyılda kahvehane kültürünün, ülkemizde İstan- bul dışında başka şehirlerde oluşmadığına D) Avrupa'ya kaynaklık ettiğimiz bazı kültürel değerleri- mizin unutulmaya yüz tuttuğuna Ey Sabiha Tansuğ'un katıldığı sempozyumlardaki konuş- malarının tamamının kitaplaştırıldığına

ERİSİ 20. (1) Buharlt makinenin icadı konusunda birçok görüş bulunmaktadır. (II) Genel kabul, güvenli ve kullanılabilir ilk örneğin James Watt'in geliştirdiği makine olduğu yönündedir. (III) James Watt'in buhar makinesi, yakıtın yakılması sonucunda açığa çıkan isi enerjisini suya akta- rarak suyun buharlaşmasını sağlamakta ve buharın kapalı bir hacimde genleşmesi yoluyla mekanik enerjiye dönüşümünü gerçekleştirmektedir. (LVBilimin birikimsel ilerleyişi içerisinde değerlendirildiğinde aslında bütün /icatların bir gelişim sürecinin olduğu görülür. (V) Buharlı makinenin icadı konusunda da ilk örnek kabul edilen Watt'tan asırlar önce Heron'un yaptığı buhar türbini Watt'ın buhar türbinine zemin hazırlayan bir gelişim süre- cidir. Sub Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? D) v EV AT B)

33. Arınması gerekli bir dilimiz var bizim. Bu daha çok aydın çevrelerin dilidir. Çoğunluğun pek anlamadığı, konuşmadi- ğı bir dil. Buna yazı dili, bilim, sanat dili diyenler var. Yal- niz sözcükleri bakımından değil, söz dizimi bakımından da Türkçeyle pek ilgisi yoktur. Yüz elli yılı aşan bir süreden beri değişegelen Osmanlı Türkçesinin bugünkü durumudur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Arı bir Türkçenin varlığından söz etmek mümkün değil- dir. B) Aydınların konuştuğu dili anlayanlar azınlıktadır. C) Herkesin anlayabileceği bir eser yazmak için arı bir Türkçe kullanılmalıdır. D) Yazı dili denilen dilin aslında Türkçe ile ilişkisi yoktur. E) Osmanlı Türkçesi sadece aydın çevrenin konuştuğu ve anladığı bir dildir.

TYT / TÜRKÇE 4. 1. Insan istemeyi aklından geçirmediği şeylerin, onların yokluğu yaşamı zorlaştırsa bile peşinde koşmaz ve onların yokluğundan dolayı bir ızdırap ve bir yoksun- luk yaşamaz. Şu hâlde insan, yoksul olduğu için değil yoksulluğun farkında olduğu ve yoksulluğunu yenecek gücünün olmadığı yönünde bir bilgiye sahipse umutsuz olmak- tadır. Bu parçadaki Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? AI. cümlede ifade edilen genel kuralın herkeste geçerli ol- madığı açıklanmaktadır. B) I. cümlede ifade edilen durumun bilimsel olarak kanıtlan- dığı gösterilmektedir. C) I. cümlede belirtilen olgunun her bireyde gerçekleşmediği örneklendirilmektedir. b) u cümlede dile getirilen bir genellemeden yapılan çıka- rimi dile getirmektedir. E) I. cümlede belirtilen olgunun neden bazı kişileri daha fazla güdülediği vurgulanmaktadır. bloemen

taytlgs 2021 MSU TÜRKÇE 24. Mary Somerville, XIX. yüzyılın kadınlara dayattigisini egitim olanakları içerisinde aritmetik çalışmalanna henüz 13 yaşındayken zor bir cebir problemini çözebilmenin yarattığı heyecanla başladı. Matematik ve fizik alanındaki araştırmalara duyduğu merak Somerville'i ilerleyen yaşlannda astronomiye de yöneltti Astronomi alanında yayımladığı bir makalesinde savunduğu kuram reddedilmiş olsa da bu makale, onun bilim dünyasında saygın bit yenedinmesini sağladı. Bilim alanında yaptığı çalışmalarla Kraliyet Astronomi Derneğinin ilk kadın üyesi olmaya hak kazandı. Bir kitabında Uranüs hakkında aya koyduğu tartışma, Neptün gezegeninin keşfinin önünü açtı. Böylelikle adı bir asteroite ve bir Ay kraterine verilen Somerville, uzay alanında yaptığı çalışmalarla tarihe damgasın vurdu. Bu parçada Mary Somerville ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Faridi disiplin alanlarındaki çalışmalara ilgi duyduğuna B) Bilim dünyasında kabul edilmeyen bir kuram ortaya koyduğuna Galışmalarının yetkin bir kurum tarafından onaylandığına D) Asteroitlerin keşfine yönelik çalışmalarının takdir gördüğüne E) Uzay çalışmalannin yeni bir gezegenin keşfini sağladığına P 5. "Bir çeviri nasıl değerlendirilebilir?" sorusunu, "aslini ne kadar yansıttığına bakmakla" şeklinde yanıtlayabilirim. Ama yapit bir şiir olduğunda, "aslini vermek" bir düzyazı metnin "aslini verirken yapılandan tamamen farklı bir iştir. Bu farklılık şiirin yapısından kaynaklanır. Düzyazıda başka bir dile aktarılması beklenen, doğrudan doğruya ve bütün ayrıntılarıyla anlamdv Ancak çevrilen yapıt şiirse başka bir dille iletilmesi söz konusu olan yalnızca

19 ve 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Güzel sanatlar, Hegel tarafından plastik, fonetik ve söz sa- natı olmak üzere disiplinli bir program haline getirilmiştir. Buna göre edebiyat, hiçbir maddi malzemeye, alete, meka- na bağlı olmayan tamamıyla zihnî bir sanattır. Yani mal- zemesi soyuttur, göstergesi de. Edebiyat tamamıyla soyut alanlarda karşılık bulur. Duygu, düşünce ve hayalleri diğer sanatların ancak yoruma bağlı sembollerle ifade etmesine karşılık edebiyat; maddi dünya izlenimlerinden şuur, şuural- ti, mistik ve metafizik boyutlara kadar insani olan her şeyi apaçık veya alegorik-sembolik şekilde ifade eder. Bunu da "söz" denilen malzeme ile yapar. 20. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Terim anlamlı sözcükler kullanılmıştır. B) Açıklamaya başvurulmuştur. C) Tanımlamadan yararlanılmıştır. D) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. E) Örneklemeden yararlanılmıştır.

34. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Kon- serleri 23. yılına girerken her anlamda taze bir solukla kendini yenileyerek karşınıza geliyor. Gelenekler, şüp- hesiz Boğaziçi Üniversitesi gibi köklü bir kurumun en önemli değeridir. Ancak gelenekler yeni bakış açılarıyla yeniden yorumlanarak ayakta kalabilir ve geleceğe ta- şınabilir. 156 yılda oluşan bilimsel ve kültürel birikimimiz içinde önemli bir yer tutan klasik müzik konserlerimiz de ancak kendini yenileyerek ve geliştirerek geleceğe taşi- nabilir. Bu düşünceyle 23 yaşına basan konserlerin artık ayakları yere basan bir genç gibi geleceğe sağlam adım- larla yürümesi ve kalıcı olması için kurumsallaşması yö- nünde ciddi adımlar atmaya karar verdik. Bunun için ön- celikle profesyonel bir yönetim anlayışı içinde çalışmak üzere klasik müzik koordinatörü olarak genç bir arkada- şi görevlendirdik. Mevcut izleyicilerimizin müzik anlayi- şini en iyi şekilde yansıtacak içeriğin yanı sıra genç ku- şakların klasik müzikle buluşmasını sağlayacak dengeyi de en iyi şekilde kuracaktır. Bu genç bakış açısı umarız Boğaziçi Üniversitesinin yeni kuşaklarının da sanatla bu- luşmasında itici güç olacaktır. 1. Daha yetkin müzik eserleri verebilmek için kurumsal- laşmayı sağlamak H. Müzik eğitimi veren bölümlerin sayısını artırmaya ça- lışmak III. Geleneksel yapıtların özgün hâllerinin korunarak genç- lere ulaşmasını sağlamak IV. Klasik müziğin geniş kitlelere ulaşması için konserler düzenlemek Yukarıda verilenlerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin yaptıkları arasındadır? A) I ve II CHHve III B) ve II D +, IT ve IV E) I ve IV