Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Yazma işinin ne kadarı zanaat, ne kadarı ilham, ne ka.
dari emek, ne kadari Allah vergisi diye soruyoruz. Be
zen de bu soruların arasına "Neden yazıyorum?" sorusu
ekleniyor tabii. Amerikalı yazar Stephen King de sordu-
ğum soruları bol bol irdeleyen yazarların başında geli-
Özellikle Türkçeye Sadist adıyla çevrilen ve bir trafik
yor.
kazası sonrasında sakat kalip psikopat bir hemşire tara-
findan ev hapsine ve türlü işkencelere maruz bırakılan
ünlü bir romancının başkarakter olarak karşımıza çıktığı
Misery adlı eserinde King, yazmak üzerine sorular sorar
ve çok güzel tespitlerde bulunur: “Bir yazarı çırılçıplak
soy. Yara izlerini işaret et. O sana her küçük yaranın
hikâyesini teker teker anlatır. Büyükler içinse bir roman
yazar. Bir hafıza kaybına uğramaz. Eğer yazar olmak isti-
yorsan az bir yetenek işe yarar. Ama aslında gerekli olan
her yara izini hatırlayabilme yeteneğidir."
39. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Yazma eyleminin gerçekleşmesi için çeşitli etmenle-
rin bir araya gelmesi gerekir.
B) Doğuştan gelen özelliklerin işlenmesiyle yazma ey-
lemi geliştirilebilir.
g Stephen King'den başka yazma hakkında soruları
olan yazarlar da vardır.
D) Misery romanında yazma eylemiyle ilgili
saptamalar-
da bulunulmuştur.
E) Kişide kabiliyetin olması yazarlık için tek başına ye-
terli değildir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazma işinin ne kadarı zanaat, ne kadarı ilham, ne ka. dari emek, ne kadari Allah vergisi diye soruyoruz. Be zen de bu soruların arasına "Neden yazıyorum?" sorusu ekleniyor tabii. Amerikalı yazar Stephen King de sordu- ğum soruları bol bol irdeleyen yazarların başında geli- Özellikle Türkçeye Sadist adıyla çevrilen ve bir trafik yor. kazası sonrasında sakat kalip psikopat bir hemşire tara- findan ev hapsine ve türlü işkencelere maruz bırakılan ünlü bir romancının başkarakter olarak karşımıza çıktığı Misery adlı eserinde King, yazmak üzerine sorular sorar ve çok güzel tespitlerde bulunur: “Bir yazarı çırılçıplak soy. Yara izlerini işaret et. O sana her küçük yaranın hikâyesini teker teker anlatır. Büyükler içinse bir roman yazar. Bir hafıza kaybına uğramaz. Eğer yazar olmak isti- yorsan az bir yetenek işe yarar. Ama aslında gerekli olan her yara izini hatırlayabilme yeteneğidir." 39. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazma eyleminin gerçekleşmesi için çeşitli etmenle- rin bir araya gelmesi gerekir. B) Doğuştan gelen özelliklerin işlenmesiyle yazma ey- lemi geliştirilebilir. g Stephen King'den başka yazma hakkında soruları olan yazarlar da vardır. D) Misery romanında yazma eylemiyle ilgili saptamalar- da bulunulmuştur. E) Kişide kabiliyetin olması yazarlık için tek başına ye- terli değildir.
40. Bir eleştirmen hedefine aldığı yazarın rahatsız olabile-
ceği olumsuz bir eleştiriyi, kendisiyle o yazar arasına
mesafe koyarak üçüncü kişilerin ağzından yapabilir.
Böylelikle eleştiriyi kişiselleştirmemiş, yazarın mo-
ralini bozmamış ve ikili arasındaki sanatsal ilişkiyi de
koparmamış olur.
Aşağıdakilerden hangisi bu ilkeye dikkat edilerek
yapılmış bir yorumdur?
jör-
niş,
ula-
ele-
clik-
ayı,
ula-
A) Çok önemli iki ödül almasına rağmen son roma-
nında çok önemli iki mantık hatasına düşmüş.
B) "Keşke yapmasaydım" denilen işler vardır ya; işte
bu romanın yazarı da eminim ki bu sözü söylemiş-
tir.
ev-
erin
C) Eserlerinde soyut konuları bitip tükenmez sayfalar
boyunca ele alması beni de okuyucuları da yordu
niş-
sanırım.
D) Eserlerinde aynı konuyu işleyip durmaktan neden-
se kurtulamıyor.
Yazarımız, bir Rus romancıyı taklit ettiğine dair
kendisine yöneltilen eleştirilere tatmin edici bir
cevap vermelidir.
nasi
asi
11
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
40. Bir eleştirmen hedefine aldığı yazarın rahatsız olabile- ceği olumsuz bir eleştiriyi, kendisiyle o yazar arasına mesafe koyarak üçüncü kişilerin ağzından yapabilir. Böylelikle eleştiriyi kişiselleştirmemiş, yazarın mo- ralini bozmamış ve ikili arasındaki sanatsal ilişkiyi de koparmamış olur. Aşağıdakilerden hangisi bu ilkeye dikkat edilerek yapılmış bir yorumdur? jör- niş, ula- ele- clik- ayı, ula- A) Çok önemli iki ödül almasına rağmen son roma- nında çok önemli iki mantık hatasına düşmüş. B) "Keşke yapmasaydım" denilen işler vardır ya; işte bu romanın yazarı da eminim ki bu sözü söylemiş- tir. ev- erin C) Eserlerinde soyut konuları bitip tükenmez sayfalar boyunca ele alması beni de okuyucuları da yordu niş- sanırım. D) Eserlerinde aynı konuyu işleyip durmaktan neden- se kurtulamıyor. Yazarımız, bir Rus romancıyı taklit ettiğine dair kendisine yöneltilen eleştirilere tatmin edici bir cevap vermelidir. nasi asi 11 Diğer sayfaya geçiniz.
TÜRKÇE
3
B
Bu testte 40 soru vardır.
2.
Cevaplarınızı cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına iş
Kir ve kent ayrımı temelde insanların yaşam alanlarıyla
7.
ilgili kaba bir tasnifle köklü farklılıkları ifade eder.
Şehirleri, diğer yerleşim birimlerinden ayıran tek
özellik kalabalık nüfusları değildir. Şehirler köylere
göre daha örgütlü bir toplumsal hayatın yaşandığı,
kamu otoritesinin güçlü olduğu, resmî ve gayri resmî
tüm kurumların daha fazla gelişip bürokratikleştiği
birimlerdir. Ekonomik faaliyetler, ticaret, sanayi
ve hizmet sektörleri gibi tarım dışı alanlarda
yoğunlaşmıştır. İnsan faktörü, yaşam alanlarında
belirleyici unsur olarak karşımıza çıkar. Kentlerde,
insanın doğaya keyfi müdahalesi, doğal yaşamın kendi
içindeki dengesinde sapmalara neden olur. Kırsalda ise
insanın doğaya müdahalesi sınırlıdır
. Doğa ile uyumlu
yapılaşma ve doğa ile uyumlu bireyler, kırsal yaşamın
temel özelliklerindendir
. Dinî, ekonomik, entelektüel
ve çeşitli eğitim ve kültür mekânlarına yakınlık gibi
faktörler, şehirlerin oluşmasında ve şekillenmesinde
önemli görevler üstlenen unsurlar olarak karşımıza
çıkar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Tanik gösterme
D) Tanımlama
E) Karşılaştırma
0 Omuro
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE 3 B Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına iş Kir ve kent ayrımı temelde insanların yaşam alanlarıyla 7. ilgili kaba bir tasnifle köklü farklılıkları ifade eder. Şehirleri, diğer yerleşim birimlerinden ayıran tek özellik kalabalık nüfusları değildir. Şehirler köylere göre daha örgütlü bir toplumsal hayatın yaşandığı, kamu otoritesinin güçlü olduğu, resmî ve gayri resmî tüm kurumların daha fazla gelişip bürokratikleştiği birimlerdir. Ekonomik faaliyetler, ticaret, sanayi ve hizmet sektörleri gibi tarım dışı alanlarda yoğunlaşmıştır. İnsan faktörü, yaşam alanlarında belirleyici unsur olarak karşımıza çıkar. Kentlerde, insanın doğaya keyfi müdahalesi, doğal yaşamın kendi içindeki dengesinde sapmalara neden olur. Kırsalda ise insanın doğaya müdahalesi sınırlıdır . Doğa ile uyumlu yapılaşma ve doğa ile uyumlu bireyler, kırsal yaşamın temel özelliklerindendir . Dinî, ekonomik, entelektüel ve çeşitli eğitim ve kültür mekânlarına yakınlık gibi faktörler, şehirlerin oluşmasında ve şekillenmesinde önemli görevler üstlenen unsurlar olarak karşımıza çıkar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Tanik gösterme D) Tanımlama E) Karşılaştırma 0 Omuro
6.
Milli kültür bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle arasındaki farkı belirlemeye yarayan, tarih boyunca meyda-
na getirilen, o millete ait maddi ve manevi değerlerin bütünüdür. Millî kültürü meydana getiren unsurlar; dil, din, mü-
zik, edebiyat, güzel sanatlar, mimari, sosyal ve temel bilimler ile teknolojidir. Millî kültür, eğitim kurumlarında öğretilir.
Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk, eğitimde en birinci hedefi; bağımsızlığımızın, millî kültürümüzün korunma-
si olarak şu sözleriyle gösterir: "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırları ne olursa ol-
sun ilk önce her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün un-
surlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Bilelim ki millî benliğini bilmeyen milletler baska milletlere yem olur.
Bu metinden millî kültür ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) Yurt savunmasinin en etkin yolu millî kültür bilincini kavramak ve onu yeni nesillere aktarmaktır.
Bd Mill kültürü oluşturan ögelerden biri de güzel sanatlardır.
c) Diğer milletlerin boyunduruğu altında yaşamamak, yeni nesillere millî benlik bilincini aşılamakla mümkündür.
D
Mill kültür kısa bir sürede değil
, tarih boyunca ortaya çıkan değerlerin hepsidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. Milli kültür bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle arasındaki farkı belirlemeye yarayan, tarih boyunca meyda- na getirilen, o millete ait maddi ve manevi değerlerin bütünüdür. Millî kültürü meydana getiren unsurlar; dil, din, mü- zik, edebiyat, güzel sanatlar, mimari, sosyal ve temel bilimler ile teknolojidir. Millî kültür, eğitim kurumlarında öğretilir. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk, eğitimde en birinci hedefi; bağımsızlığımızın, millî kültürümüzün korunma- si olarak şu sözleriyle gösterir: "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırları ne olursa ol- sun ilk önce her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün un- surlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Bilelim ki millî benliğini bilmeyen milletler baska milletlere yem olur. Bu metinden millî kültür ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Yurt savunmasinin en etkin yolu millî kültür bilincini kavramak ve onu yeni nesillere aktarmaktır. Bd Mill kültürü oluşturan ögelerden biri de güzel sanatlardır. c) Diğer milletlerin boyunduruğu altında yaşamamak, yeni nesillere millî benlik bilincini aşılamakla mümkündür. D Mill kültür kısa bir sürede değil , tarih boyunca ortaya çıkan değerlerin hepsidir.
Yusuf Atılgan, Aylak Adam'da aşağı yukarı yüzyıllardır
işlenmiş konuyu ele almış. Ama roman, okuyanı şaşırtacak
kadar ustaca yazılmış. Yazar, romanın her cümlesi üzerinde
sabırla çalışmış, belli. Her cümle, güzel bir şiirdeki sözcükler
gibi tek tek seçilerek yerine oturtulmuş. Üstelik üslubu var,
Şunun için "üstelik" diyorum: Son zamanlarda temiz bir
dil, bütün romancılarımızın baş kaygısı ama temiz bir dille
yazmak, aydın takımının ulaştığı ortalama dili sürdürmek
başka, kişisel bir üslubu olmak başka. Romancılarımızın
çoğunun dilleri temiz ama üslupları yok.
Aşağıdakilerden hangisi Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam
romanında sergilediği bir tavır değildir?
A Bilinçli bir dil çabaşı
BT Kendinden öncekilere öykünme
Seçici bir yaklaşım gösterme
D Dilde kendine özgü bir kullanış
Var olana yeni bir boyut kazandırma
B
9
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Yusuf Atılgan, Aylak Adam'da aşağı yukarı yüzyıllardır işlenmiş konuyu ele almış. Ama roman, okuyanı şaşırtacak kadar ustaca yazılmış. Yazar, romanın her cümlesi üzerinde sabırla çalışmış, belli. Her cümle, güzel bir şiirdeki sözcükler gibi tek tek seçilerek yerine oturtulmuş. Üstelik üslubu var, Şunun için "üstelik" diyorum: Son zamanlarda temiz bir dil, bütün romancılarımızın baş kaygısı ama temiz bir dille yazmak, aydın takımının ulaştığı ortalama dili sürdürmek başka, kişisel bir üslubu olmak başka. Romancılarımızın çoğunun dilleri temiz ama üslupları yok. Aşağıdakilerden hangisi Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam romanında sergilediği bir tavır değildir? A Bilinçli bir dil çabaşı BT Kendinden öncekilere öykünme Seçici bir yaklaşım gösterme D Dilde kendine özgü bir kullanış Var olana yeni bir boyut kazandırma B 9 Diğer sayfaya geçiniz.
23. Bir ozanı yönlendiren, eğer kalabalığın beğenisi olur-
sa o ozan, çok şey yitirmiş olur. Topluluğun beğenisi
ile sanatçının beğenisi hiçbir çağda dirsek temasHiçin-
de olmamıştır. İşte bu yüzden yetkin sanatçı olmanın
yolu geçer. Buna dikkat etmeyen bir ozan hiçbir
zaman gerçek sanat yapıtları üretemez ve toplumun
alışılmış sanat zevkinin dışında yeni arayışlara, yeni
buluşlara yer veremez.
D
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) çağın gerçekleriyle barışık olmaktan
B) tüm insanlığı ilgilendiren ortak temalarda yapıt or-
taya koymaktan
C) yaşanan olaylardan yola çıkarak okurları etkileye-
cek anlatımı bulmaktan
D) var olan sanat anlayışının ve beğenisinin dışında
yapıt üretmekten
toplum gerçeklerini his ve hayale boğmadan yan-
siz olarak verebilmekten
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
23. Bir ozanı yönlendiren, eğer kalabalığın beğenisi olur- sa o ozan, çok şey yitirmiş olur. Topluluğun beğenisi ile sanatçının beğenisi hiçbir çağda dirsek temasHiçin- de olmamıştır. İşte bu yüzden yetkin sanatçı olmanın yolu geçer. Buna dikkat etmeyen bir ozan hiçbir zaman gerçek sanat yapıtları üretemez ve toplumun alışılmış sanat zevkinin dışında yeni arayışlara, yeni buluşlara yer veremez. D Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) çağın gerçekleriyle barışık olmaktan B) tüm insanlığı ilgilendiren ortak temalarda yapıt or- taya koymaktan C) yaşanan olaylardan yola çıkarak okurları etkileye- cek anlatımı bulmaktan D) var olan sanat anlayışının ve beğenisinin dışında yapıt üretmekten toplum gerçeklerini his ve hayale boğmadan yan- siz olarak verebilmekten
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde-se ekin alan sözcük
dolaylı tümleç görevinde kullanılmamıştır?
A) Profesor konuşmayı bitirince öğrenciler onu ayakta
alkışladı.
B) Evin bahçesinde bir çocuk gibi yalnızlığını n bestesini
çalıyordu.
c) insanlar ellerinde bayraklarla yollarda biz i bekliyormuş.
D) Binanın altında çay ocağı mı açılıyor?
E) Başarılı birinin arkasında başarılı başka insanlar vardir.
18. 1894'te İstanbul Fatih'te doğan Ahmet Rasim'i annesi
Nevbahar Hanım bir başına ve büyük zorluklara göğüs gererek
büyütür. Rasim, ilkokulun ardından yoksul ve kimsesiz öğrencilere
parasız eğitim veren Darüşşafakaya girer. Edebiyatla tanışması bu
döneme rastlar. Kısasüre memuriyetle iştigal etse de gönlü
yazmaktan yanadır. Fransızcadan yaptığı çevirilerle Ahmet Mithat
Efendi'nin beğenisini kazanır. Ardından roman, d eneme, fikra
türünde pek çok eser kaleme alır. Ahmet Mithat ile başlayıp
Hüseyin Rahmi ile devam eden halkçı edebiyat anlayışını
sürdürmeyi tercih etmiştir. Aynı zamanda ilk fikra yazarımız olan
Rasim, gazetecilik mesleğini sürdürdüğü dönemde köşe
yazarlığının yerleşmesini sağlayan öncū yazarlardan biridir. Yüze
yakın esere imza atan Ahmet Rasim, “Menâkıb-1 İslâm" adlı kitabı
ile II. Abdülhamit'ten "Mecidi Nişanr" alır. Gazeteci, tarihçi, yazar
Ahmet Rasim; 1932'de Heybeliada'daki evinde 68 yaşında hayata
gözlerini yumar.
Bu parçadan Ahmet Rasim'le ilgili,
1. Edebiyatımızda bir geleneğin devam ettiricisi olduğu
II. Edebiyat alanında yaptığı çevirilerle üne kavuştuğu
III. Edebiyatçılığından çok gazetecilik yönünün bilindiği
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) Yalnız II.
C) Yalnız III. D) I ve II. E) I ve III.
19. "Bir Dostluk Masalı”, ne olursa olsun en özel anlarında
dostlarımızın yanında olmanın öneminin altını çizerken bir yanda
da yardımseverliğin asla karşılıksız kalmadığını aynı kurgunun içi
başarıyla yediriyor. Her yaştan okurun yüreğini sımsıcacık
duygularla dolduran, çizimlerin gücüyle bir şölen sunan eser,
yiliğin olduğu yerde zamanın nasıl da yetebildiğini gözler önün
eriyor. Ve âdeta okura şöyle sesleniyor: "iyilik yap, çantaya at
u parçada söz konusu kitapla ilgili aşağıdakilerin hangisine
eğinilmemiştir?
Al Yardımlaşmanın önemini sezdirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde-se ekin alan sözcük dolaylı tümleç görevinde kullanılmamıştır? A) Profesor konuşmayı bitirince öğrenciler onu ayakta alkışladı. B) Evin bahçesinde bir çocuk gibi yalnızlığını n bestesini çalıyordu. c) insanlar ellerinde bayraklarla yollarda biz i bekliyormuş. D) Binanın altında çay ocağı mı açılıyor? E) Başarılı birinin arkasında başarılı başka insanlar vardir. 18. 1894'te İstanbul Fatih'te doğan Ahmet Rasim'i annesi Nevbahar Hanım bir başına ve büyük zorluklara göğüs gererek büyütür. Rasim, ilkokulun ardından yoksul ve kimsesiz öğrencilere parasız eğitim veren Darüşşafakaya girer. Edebiyatla tanışması bu döneme rastlar. Kısasüre memuriyetle iştigal etse de gönlü yazmaktan yanadır. Fransızcadan yaptığı çevirilerle Ahmet Mithat Efendi'nin beğenisini kazanır. Ardından roman, d eneme, fikra türünde pek çok eser kaleme alır. Ahmet Mithat ile başlayıp Hüseyin Rahmi ile devam eden halkçı edebiyat anlayışını sürdürmeyi tercih etmiştir. Aynı zamanda ilk fikra yazarımız olan Rasim, gazetecilik mesleğini sürdürdüğü dönemde köşe yazarlığının yerleşmesini sağlayan öncū yazarlardan biridir. Yüze yakın esere imza atan Ahmet Rasim, “Menâkıb-1 İslâm" adlı kitabı ile II. Abdülhamit'ten "Mecidi Nişanr" alır. Gazeteci, tarihçi, yazar Ahmet Rasim; 1932'de Heybeliada'daki evinde 68 yaşında hayata gözlerini yumar. Bu parçadan Ahmet Rasim'le ilgili, 1. Edebiyatımızda bir geleneğin devam ettiricisi olduğu II. Edebiyat alanında yaptığı çevirilerle üne kavuştuğu III. Edebiyatçılığından çok gazetecilik yönünün bilindiği yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III. D) I ve II. E) I ve III. 19. "Bir Dostluk Masalı”, ne olursa olsun en özel anlarında dostlarımızın yanında olmanın öneminin altını çizerken bir yanda da yardımseverliğin asla karşılıksız kalmadığını aynı kurgunun içi başarıyla yediriyor. Her yaştan okurun yüreğini sımsıcacık duygularla dolduran, çizimlerin gücüyle bir şölen sunan eser, yiliğin olduğu yerde zamanın nasıl da yetebildiğini gözler önün eriyor. Ve âdeta okura şöyle sesleniyor: "iyilik yap, çantaya at u parçada söz konusu kitapla ilgili aşağıdakilerin hangisine eğinilmemiştir? Al Yardımlaşmanın önemini sezdirdiğine
FINAL / DENEME-1
1
1
yer ve-
lami çi-
anlam
anlama
mecaz-
me gibi
tür an-
kesin
40. Belli bir konuyu görüşmenin, bir problemi çözmenin ya
da bir konuda karar vermenin gerektiği durumlarda uy-
gulanabilecek yöntemlerden biri de "altı şapkalı düşün-
bildirecekleri konuyla ilgili görüş bildirirken taktıkları şap-
me tekniği”dir. Bu teknikte katılımcılar, üzerinde görüş
kanin özelliğine uygun olacak şekilde konuya yaklaşırlar.
Şapkanın renkleri ve renklerin temsil ettiği düşünce yak-
laşımları şu şekildedir:
daki-
1
1
1
1
Şapka rengi Temsil ettiği düşünce yaklaşımı
Beyaz şapka Tarafsızdır ve kendi duygularını kat-
madan konuya yaklaşır.
Kırmızı şapka Duygularıyla hareket eder, heyecanlı
konuşur.
Siyah şapka Kötümserdir, olayın olumsuz tarafını
görür.
Sarı şapka
Hİyimserdir
, olaya olumlu tarafından
yaklaşır.
Yeşil şapka Yaratıcı, orijinal, yeni fikirler sunar.
Olaylardan sentezleme yaparak so-
nuç çıkarır.
1
Mavi şapka
1
Tablodaki bilgiler dikkate alındığında “meydana gelen
bir trafik kazası” sonrasında mavi şapka takan bir ka-
tilimcinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle-
nir?
1
1
1
1
A) Kazanın ardından ne yazık ki iki araç da ağır hasar-
lar alarak kullanılamaz hâle gelmiştir.
B) Önemli olan meydana gelen kazalar değil, bu kaza-
lardan sonra trafik kazalarını önlemek için alınacak
tedbirlerdir; işlevsel tedbirlerle kazalar önlenebilir.
C) Kaza aracın aşırı hız yapmasına bağlı olarak sürü-
cünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu,
karşıdan gelen araca çarpması şeklinde meydana
gelmiştir.
1
D) Kazanın trafiğin yoğun olmadığı bir saatte olmasının
daha fazla aracın kazaya karışmasını engellemesi
sevindiricidir.
E) Kazada can kaybının olmaması herkes için sevindi-
rici bir durumdur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
FINAL / DENEME-1 1 1 yer ve- lami çi- anlam anlama mecaz- me gibi tür an- kesin 40. Belli bir konuyu görüşmenin, bir problemi çözmenin ya da bir konuda karar vermenin gerektiği durumlarda uy- gulanabilecek yöntemlerden biri de "altı şapkalı düşün- bildirecekleri konuyla ilgili görüş bildirirken taktıkları şap- me tekniği”dir. Bu teknikte katılımcılar, üzerinde görüş kanin özelliğine uygun olacak şekilde konuya yaklaşırlar. Şapkanın renkleri ve renklerin temsil ettiği düşünce yak- laşımları şu şekildedir: daki- 1 1 1 1 Şapka rengi Temsil ettiği düşünce yaklaşımı Beyaz şapka Tarafsızdır ve kendi duygularını kat- madan konuya yaklaşır. Kırmızı şapka Duygularıyla hareket eder, heyecanlı konuşur. Siyah şapka Kötümserdir, olayın olumsuz tarafını görür. Sarı şapka Hİyimserdir , olaya olumlu tarafından yaklaşır. Yeşil şapka Yaratıcı, orijinal, yeni fikirler sunar. Olaylardan sentezleme yaparak so- nuç çıkarır. 1 Mavi şapka 1 Tablodaki bilgiler dikkate alındığında “meydana gelen bir trafik kazası” sonrasında mavi şapka takan bir ka- tilimcinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle- nir? 1 1 1 1 A) Kazanın ardından ne yazık ki iki araç da ağır hasar- lar alarak kullanılamaz hâle gelmiştir. B) Önemli olan meydana gelen kazalar değil, bu kaza- lardan sonra trafik kazalarını önlemek için alınacak tedbirlerdir; işlevsel tedbirlerle kazalar önlenebilir. C) Kaza aracın aşırı hız yapmasına bağlı olarak sürü- cünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu, karşıdan gelen araca çarpması şeklinde meydana gelmiştir. 1 D) Kazanın trafiğin yoğun olmadığı bir saatte olmasının daha fazla aracın kazaya karışmasını engellemesi sevindiricidir. E) Kazada can kaybının olmaması herkes için sevindi- rici bir durumdur.
OS
1.43
TESTİ
kısmına işaretleyiniz.
2.
Bilgelik bundan sonra ne yapılacağını, beceri bunun nasıl
yapılacağını bilmektir; erdem ise bunu gerçekleştirmektir.
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Erdemin faaliyette bulunma yönü vardır.
B) Beceri, bir işin uygulama bilgisi ile ilgili bir yetidir.
C) Bilge olmak, becerikli ve erdemli olmaya bağlıdır.
D) Erdemin gereği, iş yapmaktır.
E) Bilge, ileriye yönelik proje geliştirir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
OS 1.43 TESTİ kısmına işaretleyiniz. 2. Bilgelik bundan sonra ne yapılacağını, beceri bunun nasıl yapılacağını bilmektir; erdem ise bunu gerçekleştirmektir. Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Erdemin faaliyette bulunma yönü vardır. B) Beceri, bir işin uygulama bilgisi ile ilgili bir yetidir. C) Bilge olmak, becerikli ve erdemli olmaya bağlıdır. D) Erdemin gereği, iş yapmaktır. E) Bilge, ileriye yönelik proje geliştirir.
26. Koç, burçlar kuşağının ilk burcudur. Hareketli ve enerjik
oluşları ile tanınırlar. Egoları çok fazla gelişmiştir. Ego,
onların aynası olmuştur âdeta. Bu burçta doğanlar çok
pratiktirler. Olaylar karşısında coşkularını gizleyemezler.
Yaşam yolunda canlılıklarını ve atılganlıklarını yitirme-
den heyecanla ilerlerler. Merak ettikleri konularda olabil-
diğince yaratıcıdırlar. Amaçları doğrultusunda ilerlerken
kendilerini eylemleri ile kanıtlamak isterler. Koçlar giri-
şimde bulunacakları zaman izleyecekleri rotayı ayrıntı-
ları ile planlarsa enerjik yapılarının da yardımı ile daha
da üretken olabilirler. Bencilliklerinden kaynaklanan
sabırsızlıkları ve söz dinlemez yaradılışları yüzünden
zaman zaman güç durumlara düştükleri de olur. Böyle
anlarda başladıkları işlerini sonuçlandırmadan bırakırlar.
Konuşmaları abartılıdır, bazen gerçekleri değiştirerek
anlatırlar. Kavrama yetenekleri fazla olan koçlar, yaşam
sahnesinin başrolünde olmayı tercih ederler. Aşırı kis-
kanç ve bağımsızlıklarına düşkün olurlar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parçada anlatılan
koç burcu insanının karakteristik özelliklerini yansı-
tan bir deyim kullanılmamıştır?
A) Olaylar karşısında yerinde duramayan çocuk gibi eli
dursa ayağı durmuyor.
B) Yolda kalan arabamın tamirini yapan ustanın eli
uzmuş, arızaya kolay ve hızlı bir çözüm buldu.
C) Yapacağı işleri anlatırken bire bin katar, siz dinlerken
dikkatli olun.
D) Askere gönderdiği evladının dönüş gününü iple çe-
kiyordu.
E) İnsanlara karşı iyi niyetli olması, onun herkesin yar-
dımına koşmasını sağlıyordu.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
26. Koç, burçlar kuşağının ilk burcudur. Hareketli ve enerjik oluşları ile tanınırlar. Egoları çok fazla gelişmiştir. Ego, onların aynası olmuştur âdeta. Bu burçta doğanlar çok pratiktirler. Olaylar karşısında coşkularını gizleyemezler. Yaşam yolunda canlılıklarını ve atılganlıklarını yitirme- den heyecanla ilerlerler. Merak ettikleri konularda olabil- diğince yaratıcıdırlar. Amaçları doğrultusunda ilerlerken kendilerini eylemleri ile kanıtlamak isterler. Koçlar giri- şimde bulunacakları zaman izleyecekleri rotayı ayrıntı- ları ile planlarsa enerjik yapılarının da yardımı ile daha da üretken olabilirler. Bencilliklerinden kaynaklanan sabırsızlıkları ve söz dinlemez yaradılışları yüzünden zaman zaman güç durumlara düştükleri de olur. Böyle anlarda başladıkları işlerini sonuçlandırmadan bırakırlar. Konuşmaları abartılıdır, bazen gerçekleri değiştirerek anlatırlar. Kavrama yetenekleri fazla olan koçlar, yaşam sahnesinin başrolünde olmayı tercih ederler. Aşırı kis- kanç ve bağımsızlıklarına düşkün olurlar. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parçada anlatılan koç burcu insanının karakteristik özelliklerini yansı- tan bir deyim kullanılmamıştır? A) Olaylar karşısında yerinde duramayan çocuk gibi eli dursa ayağı durmuyor. B) Yolda kalan arabamın tamirini yapan ustanın eli uzmuş, arızaya kolay ve hızlı bir çözüm buldu. C) Yapacağı işleri anlatırken bire bin katar, siz dinlerken dikkatli olun. D) Askere gönderdiği evladının dönüş gününü iple çe- kiyordu. E) İnsanlara karşı iyi niyetli olması, onun herkesin yar- dımına koşmasını sağlıyordu.
Bak
28. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Kitaplar sorunlara çö-
züm getirmez, hayatta karşılaşacağınız sorunlarla müca-
dele etme gücünüzü artırır." düşüncesine uzak düşer?
A) Önemli olan, hayatımız boyunca karşılaşacağımız
sorulara kitaplar aracılığıyla bir anlam vermek ya da
cevap bulmak değildir. Esas olan; okuduklarımızdan
hareketle görünmeyen, belirsiz, sisler içinde yürü-
meye kendimizi hazırlamayı öğrenmektir.
B) Bazı insanlar kitap okuduklarında ne öğrendiklerini
düşünür ve bilgileri hatırlamaya çalışır. Oysaki kitap-
lar; hatırlamamız gereken bilgileri öğretmez, hayatın
engebeli yollarının haritasını verir.
C) Çocuklarınıza kitabı doğru tanıtınız. Çocuklar, ondan
faydalanmayı değil, onu sevmeyi öğrenmelidir. Söz-
cüklerden zevk alan çocuk, onların arasından hayat
deneyimlerini süzüp alacaktır.
D) Kitap, toplumun sorunlarını dile getirmiyor demek kötü
bir eleştiridir. Kitapların dünyasına sorunları tanımak
öğrenmek için değil, sezmek ve anlamak için giriyoruz.
E) Kitaplar bizim için eşsiz bilgi kaynağıdır. Hiç gitmedi-
ğimiz ülkeleri onlarla öğreniriz, hiç görmediğimiz ev-
reni onun bilgileriyle kavrarız. Birçok ağaç, onların
aydınlığında tanıdık gelir artık bize.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Bak 28. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Kitaplar sorunlara çö- züm getirmez, hayatta karşılaşacağınız sorunlarla müca- dele etme gücünüzü artırır." düşüncesine uzak düşer? A) Önemli olan, hayatımız boyunca karşılaşacağımız sorulara kitaplar aracılığıyla bir anlam vermek ya da cevap bulmak değildir. Esas olan; okuduklarımızdan hareketle görünmeyen, belirsiz, sisler içinde yürü- meye kendimizi hazırlamayı öğrenmektir. B) Bazı insanlar kitap okuduklarında ne öğrendiklerini düşünür ve bilgileri hatırlamaya çalışır. Oysaki kitap- lar; hatırlamamız gereken bilgileri öğretmez, hayatın engebeli yollarının haritasını verir. C) Çocuklarınıza kitabı doğru tanıtınız. Çocuklar, ondan faydalanmayı değil, onu sevmeyi öğrenmelidir. Söz- cüklerden zevk alan çocuk, onların arasından hayat deneyimlerini süzüp alacaktır. D) Kitap, toplumun sorunlarını dile getirmiyor demek kötü bir eleştiridir. Kitapların dünyasına sorunları tanımak öğrenmek için değil, sezmek ve anlamak için giriyoruz. E) Kitaplar bizim için eşsiz bilgi kaynağıdır. Hiç gitmedi- ğimiz ülkeleri onlarla öğreniriz, hiç görmediğimiz ev- reni onun bilgileriyle kavrarız. Birçok ağaç, onların aydınlığında tanıdık gelir artık bize.
RINDE ANLAM
() Salâh Birsel, günlüğünde şiirde alıntı yapma
konusunu, Nurullah Ataç ise hikâyede alinti
yapma konusunu ele almıştır. (II) Bu günlük-
ler tek bir kalemden çıksaydı ve bunlar tek bir
metin olsaydi yeni metinde herhangi bir çelişki
olmazdı. (11) Şiirde şairin kullandığı bir kelime,
dize ya da imge o şaire ve şiire aittir, başka
şair tarafından kullanılamaz. (IV) Hikâyede
ise şiirdeki gibi bir durum söz konusu değil-
dir. ( Daha önce bir yazarın hikâyesinde ele
alınmış herhangi bir konu, başka yazarların
hikâyelerinde tekrar işlenebilir.
Bu parçadaki-numaralanmış
cümlelerle
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) 1. cümledeki "alıntı" sözcükleri edebiyat
terimidir.
B) II. cümledeki “kalemden" sözcüğü mecaz
anlamıyla kullanılmıştır.
C) III. cümlede, mecaz anlamda kullanılan
sözcük yoktur.
D) IV. cümlede geçen "gibi" sözcüğü "imiş-
çesine, benzer biçimde” anlamında kulla-
nılmıştır.
-
E) V. cümledeki “ele alınmak” ve “işlenmek"
sözleri yakın anlamlı sözlerdir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
RINDE ANLAM () Salâh Birsel, günlüğünde şiirde alıntı yapma konusunu, Nurullah Ataç ise hikâyede alinti yapma konusunu ele almıştır. (II) Bu günlük- ler tek bir kalemden çıksaydı ve bunlar tek bir metin olsaydi yeni metinde herhangi bir çelişki olmazdı. (11) Şiirde şairin kullandığı bir kelime, dize ya da imge o şaire ve şiire aittir, başka şair tarafından kullanılamaz. (IV) Hikâyede ise şiirdeki gibi bir durum söz konusu değil- dir. ( Daha önce bir yazarın hikâyesinde ele alınmış herhangi bir konu, başka yazarların hikâyelerinde tekrar işlenebilir. Bu parçadaki-numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümledeki "alıntı" sözcükleri edebiyat terimidir. B) II. cümledeki “kalemden" sözcüğü mecaz anlamıyla kullanılmıştır. C) III. cümlede, mecaz anlamda kullanılan sözcük yoktur. D) IV. cümlede geçen "gibi" sözcüğü "imiş- çesine, benzer biçimde” anlamında kulla- nılmıştır. - E) V. cümledeki “ele alınmak” ve “işlenmek" sözleri yakın anlamlı sözlerdir.
9.
Bursa, Helenistik Dönemde kurulan yaklaşık üç bin yillik bir
şehir
. Burada, üç bin yıllık tarihin her dönemine ait izler bal
mak mümkün. Birtakım şehir kalintilan ve Osmanlı Döne
minden kalma cami, külliye, medrese, han ve türbeler buf
lardan sadece bazılar. Burası Türk tarihi açısından büya
öneme sahip bir bölge.
Bu parçada Bursa'yla ilgili olarak aşağıdakilerden han
gisine değinilmemiştir?
A) Hangi kültürlerin izlerini taşıdığına
B) Çeşitli tarihi kentlerin adına
C) Ne tür yapılar banndırdığına
D) Bulunduğu bölgenin özelliğine
E) Ne kadar eski olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. Bursa, Helenistik Dönemde kurulan yaklaşık üç bin yillik bir şehir . Burada, üç bin yıllık tarihin her dönemine ait izler bal mak mümkün. Birtakım şehir kalintilan ve Osmanlı Döne minden kalma cami, külliye, medrese, han ve türbeler buf lardan sadece bazılar. Burası Türk tarihi açısından büya öneme sahip bir bölge. Bu parçada Bursa'yla ilgili olarak aşağıdakilerden han gisine değinilmemiştir? A) Hangi kültürlerin izlerini taşıdığına B) Çeşitli tarihi kentlerin adına C) Ne tür yapılar banndırdığına D) Bulunduğu bölgenin özelliğine E) Ne kadar eski olduğuna
3.
"Kaçan balık büyük olur." demiş atalarımız. Bu bir durum
tespiti, bir saptama elbette yoksa bir öneri veya öğüt de-
ğil. Yani aman ha hiçbir balığı kaçırma, hepsi senin olsun
denizdeki balıkların demiyor bize. Zaten aklı sürekli kaçır-
dıklarına gidenlerin kafaları sık sık karışır. O tipler, elinde-
ki fırsatlara odaklanamaz, disiplinleri bozulur ve sonunda
----
pes ederler. Bilim dünyası, “Şu an acaba neyi kaçırdım ki?
takıntısına yahut paranoyasına hastalık olarak bakıyor ve
bir de isim veriyor: FOMO sendromu. "Hiçbir şeyi kaçır-
mamak” yahut verdiğin her şeyin karşılığını almak dürtüsü
alışkanlığa dönüştüğünde maymun iştahlılık başlıyor ve
bazı kaçınılmaz durumlar ortaya çıkıyor:
Bu parçanın sonuna dil ve düşünce akışına göre
Sık sık meslek değiştiriliyor
II. Bir alana yoğunlaşılıp birinci sınıf bir yetenek geliştiri-
lemiyor.
1.
III. Aşırı bir güdülenme duygusuyla başkalarına yetişil-
meye çalışılıyor.
yargılarından hangilerinin getirilmesi uygundur?
A) Yalnız!
D) I ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. "Kaçan balık büyük olur." demiş atalarımız. Bu bir durum tespiti, bir saptama elbette yoksa bir öneri veya öğüt de- ğil. Yani aman ha hiçbir balığı kaçırma, hepsi senin olsun denizdeki balıkların demiyor bize. Zaten aklı sürekli kaçır- dıklarına gidenlerin kafaları sık sık karışır. O tipler, elinde- ki fırsatlara odaklanamaz, disiplinleri bozulur ve sonunda ---- pes ederler. Bilim dünyası, “Şu an acaba neyi kaçırdım ki? takıntısına yahut paranoyasına hastalık olarak bakıyor ve bir de isim veriyor: FOMO sendromu. "Hiçbir şeyi kaçır- mamak” yahut verdiğin her şeyin karşılığını almak dürtüsü alışkanlığa dönüştüğünde maymun iştahlılık başlıyor ve bazı kaçınılmaz durumlar ortaya çıkıyor: Bu parçanın sonuna dil ve düşünce akışına göre Sık sık meslek değiştiriliyor II. Bir alana yoğunlaşılıp birinci sınıf bir yetenek geliştiri- lemiyor. 1. III. Aşırı bir güdülenme duygusuyla başkalarına yetişil- meye çalışılıyor. yargılarından hangilerinin getirilmesi uygundur? A) Yalnız! D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) I, II ve III
Adapazarlı Sait Faik'in hikâyelerini okuyanlar,
kendisi için kahvehanelerin vazgeçilmez bir
mekân olduğunu bilir. Kâh sabahçı
kahvehanesinde, kâh köy kahvehanesinde, kâh
mahalle kahvehanesinde görürsünüz Sait Faik'i.
Gece İşi hikâyesinde Sait Faik, sefil insanların
sabahladığı bir kahvehaneyi: Gaz Lambası'nda
köhne bir kahvehaneyi, meşhur Mahalle
Kahvesi hikâyesinde mütevazı bir kenar mahalle
kahvehanesini; Cezayir Hurmaları'nda bir
Beyoğlu kahvehanesini: Lüzumsuz Adam
hikâyesinde memur zihniyetindeki
müdavimlerini ağırlayan bir kahvehaneyi:
nihayet Kriz hikâyesinde siyasal ve toplumsal
tartışmaların da yapıldığı ve okur yazar takımının
uğrak yeri olan bir kahvehaneyi resmeder.
Bu parçada "Sait Faik“ ile ilgili asıl anlatılmak
istenen nedir?
A) Hikâyelerinde mekân olarak daha çok,
kahvehaneleri tercih ettiği
B) Çocukluk yıllarından beri yaşamının kahve
kültürünün içinde geçtiği
C)
Hikayelerinde Türk toplumunu saran kahve
kültürüne eleştirel bir gözle yaklaştığı
D) Hikâyelerini daha çok, müdavimi olduğu
Kahvelerde kaleme aldığı
E) Kahveyi konu alan hikâyelerinde diğer
hikâyelerine göre daha başanlı olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Adapazarlı Sait Faik'in hikâyelerini okuyanlar, kendisi için kahvehanelerin vazgeçilmez bir mekân olduğunu bilir. Kâh sabahçı kahvehanesinde, kâh köy kahvehanesinde, kâh mahalle kahvehanesinde görürsünüz Sait Faik'i. Gece İşi hikâyesinde Sait Faik, sefil insanların sabahladığı bir kahvehaneyi: Gaz Lambası'nda köhne bir kahvehaneyi, meşhur Mahalle Kahvesi hikâyesinde mütevazı bir kenar mahalle kahvehanesini; Cezayir Hurmaları'nda bir Beyoğlu kahvehanesini: Lüzumsuz Adam hikâyesinde memur zihniyetindeki müdavimlerini ağırlayan bir kahvehaneyi: nihayet Kriz hikâyesinde siyasal ve toplumsal tartışmaların da yapıldığı ve okur yazar takımının uğrak yeri olan bir kahvehaneyi resmeder. Bu parçada "Sait Faik“ ile ilgili asıl anlatılmak istenen nedir? A) Hikâyelerinde mekân olarak daha çok, kahvehaneleri tercih ettiği B) Çocukluk yıllarından beri yaşamının kahve kültürünün içinde geçtiği C) Hikayelerinde Türk toplumunu saran kahve kültürüne eleştirel bir gözle yaklaştığı D) Hikâyelerini daha çok, müdavimi olduğu Kahvelerde kaleme aldığı E) Kahveyi konu alan hikâyelerinde diğer hikâyelerine göre daha başanlı olduğu
2.
1.
Gazeteci
: Bir şiir söyleşisinde yemek tarifi yapmışsınız, ilginç de-
ğil mi?
Şair: Sıradan bir yemeği şefin spesiyali yapmak için soslari arti-
rin dedim, yanlış mı?
Gazeteci: Sos derken efendim?
Şair: Fikri at; şiirde sos, net bir şekilde hislerindir.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şairin sanat
anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) Şairin duygularını her okur his olarak duyumsamayabilir ve
bu doğaldır ama duygular dizelerde yoğunlaşırsa şiir drama-
ya doğru kayar.
B) Önceleri başkalarınca algılanmayan, hissedilmeyen ve anla-
şılamayanlar duygu yoğunluğu eklenince herkesçe kabul edi-
lebilir bir anlaşılırlık derecesine gelir ve sanat eseri böylece
ortaya çıkar.
C) Şairin dizelerini önce kimse anlamaz görünür, birkaç okuma
sonunda duygular birer birer çözülür okurların kalbinde, an-
lam sere serpe kalır zihinde.
D) Bir eser, duyguya düşünce de eklendikçe anlaşılırlık düzeyi-
ni artırır; düşünsel yeterliği tam olmayan sözler, sanattan
uzaklaşır.
E) Çoğu kimsenin yaşamı boyunca hiç uğramadığı duygu ara-
liklarının şairin kaleminde somut bir şiir kanaviçesine dönüş-
tüğünü görürüz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
2. 1. Gazeteci : Bir şiir söyleşisinde yemek tarifi yapmışsınız, ilginç de- ğil mi? Şair: Sıradan bir yemeği şefin spesiyali yapmak için soslari arti- rin dedim, yanlış mı? Gazeteci: Sos derken efendim? Şair: Fikri at; şiirde sos, net bir şekilde hislerindir. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şairin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Şairin duygularını her okur his olarak duyumsamayabilir ve bu doğaldır ama duygular dizelerde yoğunlaşırsa şiir drama- ya doğru kayar. B) Önceleri başkalarınca algılanmayan, hissedilmeyen ve anla- şılamayanlar duygu yoğunluğu eklenince herkesçe kabul edi- lebilir bir anlaşılırlık derecesine gelir ve sanat eseri böylece ortaya çıkar. C) Şairin dizelerini önce kimse anlamaz görünür, birkaç okuma sonunda duygular birer birer çözülür okurların kalbinde, an- lam sere serpe kalır zihinde. D) Bir eser, duyguya düşünce de eklendikçe anlaşılırlık düzeyi- ni artırır; düşünsel yeterliği tam olmayan sözler, sanattan uzaklaşır. E) Çoğu kimsenin yaşamı boyunca hiç uğramadığı duygu ara- liklarının şairin kaleminde somut bir şiir kanaviçesine dönüş- tüğünü görürüz.